Ee “Dünkü Bayramda Em isim konma merasiminde ” mi VEM .VARTI inönü ve Boğaziçi tayyarelerini! irat edilen nutu 31 Ağ Yeni tayyarelerimizin pilot ve makinistlerine şehir namma birer hediye verildi (Üst tarafı 1 inci sayfada) bir kalp gibi vurduğu bir şeref ve gurur günüdür. Bugün milli iradenin, milli gururun, milli duy gunun her türlü vasıtalara malik düşmanları mağlâp ettiği gün - dür. Bugünün zafer timsalini kim tanımaz. Vatan ufuklarına çök - müş felâket gecesini güneş başile aydınlatan kahramanın ismini bü tün diller ve cismini bütün gönül- ler taşıyor. Büyük Gazi on sene evvel bu gün memleketi istilâdan, milleti esaretten kurtarmıştı, Seneler var ki bu büyük zafer günü kalplerimizde çifte sevinç uyandırıyor. 30 Ağustos ayni za » manda Tayyare bayramıdır. Bu milli bayramın mes'ut ha- vası içinde muhterem İstanbul halkını, İstanbul şehir meclisi na- mına selâmlamakla bahtiyarım. Her sene hür ve müstakil ya- şamanın saadetini alkışladığımız bugünlere, ne mutlu bizlere ki kal bimizdeki vatan ve istiklâl aşkı - Mın âzametini gösteren delillerle karşılaşıyoruz. Muhterem tayyare cemiyetinin yorulmak bilmez gayreti ve feda- kâr milletimizin sonsuz semahati " sayesinde, diğer vilâyetlerimiz gi bi İstanbullular da vatan ufukla- Tını ören bava filosuna iki çelik kuş daha hediye ediyorlar. Eminö nü ve Boğaziçi tayyareleri..,, Buğâziçi halkı namma.. Esat Beyin nutkundan sonra şehir meclisi azasından Mehmet 'Ali bey Boğaziçi halkı namına bir nutuk söyliyerek şöyle demiş- tir: “Arkadaşlar: 30 Ağustos büyük Türk zaferi bir milletin tarihinde kaydettiği zaferlerin pek çok fevkinde bir şeref ve gurur kaynağıdır. Bu mes'ut günde başlarrmızı vekar ile yükselten, sinelerimizi iftiharla kabartan hava kuvvetle- rimize, Türk milletinin hamiyyet ve semahati ile yalnız son bir se- ne zarfında kırk tayyaremiz daha iltihak etmiş bulumuyor. Bu meyanda, vatanın müzeh - Kep bir kordelâsı olan Boğaziçi - nin zümrüdin sahillerinde oturan muhterem halkımızm kıymetli yardımlarile satın alman şu tay - yare hava filomuzla birlikte se - manın geniş ufuklarında yüksel - 'dikçe Türk satvetinin ( nurlarını neşredecek ve sevgili İstanbulun (Boğaziçi) nammı her zaman $an ve şerefle uçuracaktır. Hava müdafaasının ehemmiye tini bihakkin takdir eden halkı - mazm, bundan sonra dabi ayni! ve daha büyük yar - 'dımlı mukaddes vatanımızın semasını bu gibi bir çok çelik ka- natlarla tezyin edeceğine şüphe Faziletli ve hamiyyetli mille- timizin bu coşkun cömertlik ve fe dakârlığma odelâlette bulunan Türk Tayyare Cemiyeti bu güzel eserlerle milletin muhabbet ve emniyetini bir kat daha celbetmiş tir. Bu muhterem cemiyetin değer li mesaisini takdir ve şükranla ya- 'deder ve hava kahramanlarımıza her yerde selâm ve muvaffakıyet- İer temenni ederim.,, Nakiye Hanımın cevâbı Şehir meclisi azalarının bu mu- tuklarına şehir meclisi azasından ve tayyare cemiyeti İstanbul şu - besi ikinci reisi Nakiye hanım tayyare cemiyeti namına'şu hita- | be ile cevap vermiştir: “Aziz vatandaşlarım! Bugün Türk elinin bir çok ye- rinde at konan tayyareler önün - de bu toplanış, bu tezahürat, bü - tün Türklerin bir kalp, bir dimağ, olarak yalnız vatan ve onun mef- küreleri için çarptığını ve düşün - düğünü göstermiyor mu? Asil Türk milleti! Şanlı orduya teberrüünüzle a- lınan hediyeler karşısındasınız. Si ze temsil ettiğim tayyare cemiye- li namına şükranımı arzetmek iş - terken düşünüyor ve küçülüyo - rum, Çünkü: Bugün, bu mübarek gün 30 Ağustos Başkumandanlık meydan muharebesi yıl dönümü - Beş gündür konferans ve maka Jelerle yeniden asil heyecanmın derinliklerine daldığımız bin bir harika ve fedakârirklarla dolu ta- ribi yapan ve yaşıyan sensin. Dünya tarihi, senin cesaret ve büyüklüğünü, feragat ve fedakâr- lığını yat ve kaydederken ben, sa- name söşliyebilirim. Bu şanlı tarihin sayıfalarmdan birini, 26 ağustos gününü nakil | ve tasvir eden muhterem Cevdet Kerim beyfendinin müsaadelerile makalesinden şu kısmı alıyorum. Saat 3... İki taraftaki dağları karanlık bir sema pançası çerçeve liyen esrarengiz bir derenim için- deki çizgi halinde bir kafile diril- di, Önünde, bir mum feneri tutan bakır renkli yaya bir neferin bu - lunduğu bu kafilenin başında Ga- ö,, Arkasında Fevzi ve İsmet pa - şalar, erkânıharp zabitleri, şifre memurları, emir zabitleri, daha sonra da, bir bölük asker.. Elindeki fenerden hafif sarım trak bir ışık yayan bu nefer ışık ilerliyordu. Kafile yürümi- ye başladı. Hiç kimsede ses yok.. Herkes kalbinde taşıdığı heyecan la bir at üstünde iki yoldaş gibi konuşmadan gidiyordu. o Cevdet Kerim beyfendinin: Bu canlı tasavvurundan ilham alarak şunları arz ve ilân etmek istiyorum: On sene evvel donuk bir mum feneri ziyasile bu çetin cidale baş kıyan ve başaran rehakâr başku - İ mandan, bu gün istiklâl güneşile nurlanan vatanın bir daha inhi- lâle; alnı zafer halesile parlıyan milletin bir daha izmihlâle düş - memesi için durmadan, dinlenme- den mütemadiyen çalışıyor. Her biri sulhü, medeni bir ihtiyaca ce- cap veren emsalsiz inkılâp silsi - leleri yaratıyor. On sene evvel o gün arkasında giden, bu günde izinde gidiyor. Sen; vatanperver ve fedakâr milletim, sen de bu kafilenin için desin, hiç lâkayıt olabilir misin? On sene evvel o gün donuk mum feneri ziyası arkasında içine sin- dirmiye mecbur olduğun ebedi heyecanımı, 30 ağustos günleri bü tün cihana ilân ediyor, sen deo izden gidiyorsun. İşte burada du- ran ve her tarafta at konan tay- yareler bunun canlı misallerinden biri değil midir?,, Yeni tayyarelerimizin röâkipleri Şiddetle alkışlanan nutuklar - dan sonra vali muavini Ali Riza ünl iie ği bey yeni tayyarelerimizin pilet ve makinistleri binbaşı Nesip, yüzba- şı Tahsin ve Nedim, makinist Can beylere şehir namına birer hedi - ye vermiş ve bu münasebetle kı- saca şunları söylemiştir: “ — Zamanımızın sürat vasıta” ları arasında tayyare hiç şüphe - siz hepsinin fevkinde (bulunanı ve istimali en şerefli olan bir â « lettir. Bahusus harp tayyareciliği muhat olduğu tehlikeler dolayısi- le daha ziyade kahramanlığa muhtaç bir meslektir. Bu mesle - ğin kahraman mümessillerine İs - | Akhisar halkını “aldığı tayyarelef |: Dün izmirde at konulanlarla üçe tanbul şehri namına küçük fakat , mana itibarile kıymetli şu hediye leri takdime şahsen vasrta olmak» la büyük bir iftihar duyar ve şük- ranlarımı arzederim.,, Merasim bittikten sonra “Bo » ğaziçi,, ve “Eminönü,, tayyarele- ri uçuş hazırlıklarına başlamış - lar ve biraz sonra evvelâ “Eminö- nü,, müteakiben “Boğaziçi,, tay - yareleri havalanmışlardır. e Yeni tayyarelerimiz havalandıktan sonra meydanın üzerinde çok al- çaktan gayet mahirane uçuşlar yapmışlar, bu sırada “Eminönü,, tayyaresinden meydana tayyare cemiyetinin beyannameleri atıl - mıştır. Tayyareler Yeşilköy tay « yare meydanı üzerinde birkaç tur yaptıktan sonra şehir (o üzerinde bir müddet uçmuşlardır. Yeni tayyarelerin ikisi ayni #moelde, çift satıhir hafif bombar- dıman tayyareleridir. Bursada da Bursa ve Mudanya tayyarelerine ad konuldu Bursa, 30 (Hususi) — Zafer bayramı burada coşkun tezahü - ratla kutlulandı. Geçit resminden sonra ordu tebrik edildi. Sant 14 te iniş meydanmda Bursa ve Mudanya tayyarelerine merasimle at kondu. o Müdafaai milliye vekili Zekâi bey örtüyü çe kerek tayyareleri küşat etti ve hal kımızın göstermiş olduğu hamiyet te teşekkür etti. Tayyarelerimiz muhtelif uçuş- lar yaptılar, Fırka, belediye reisle ri, meb'us Rüştü bey ve birçokla- rı uçuşlar yaptılar. Gece belediye tarafmdan tay - yarecilerimize mükellef bir ziya - fet verildi. Ankarada Ankara, 30 (A. A.) — Bugün saat 16 da tayyare meydanında Ankara, Kızılhamam tayyareleri - nin isim konma merasimi yapıl - mıştır. Esat Bey Teftiş Seyahatinde Gaziantep, 29 (A. A.) — Maa- rif vekili Esat Beyfendi, refakat - lerindeki zevatla birlikte Osmani yeden hareketle Fevzipaşa istas- yonuna muvasalat etmiş ve orada Cebelibereket valisi Riza Beyle Gaziantebe gitmek üzere bulunan Gaziantep valisi Akif bey, vilâyet ve belediye erkânı memurini, halk fırkası reisi, hükümet memurini halk fırkası reisi ve azaları tara - fmdan karşılanmışlardır. bir tayyare hediye etmişti, Akhi- sarlıların para ile bu sene iki yeni tayyare daha alınmış, kazamızın ismini taşıyan tayyarelerimir üç tane olmuştur. Haber aldığınıza yöre Adana gibi mühim ve zengin bir vilâ- yelin de ancak üç tayyaresi var- dır. Kazamızın bir vilâyet dere- cesinde muvaffakiyet ve hamiyet göstermesi iftibara şayandır. Bu hususta umumiyetic halkımızın, çalışkan tütün müstahsillerinin ve sair ziraat erbabının şeref hissesi büyüktür, Aynı zamanda Tayyare cemiyeti Akhisar şubesi Izmirde Gazi Emirde merasimi yapılacaktır” yarelerimizin kıymetli ” Akhisarm bir şükran “Öğe Dişamesi olmak üzere hediyeler verilmesi K mıştır. Bu hususta t komisyon hazırlıkları! tir.Merasim günü ad 2 rasiminde bulunmak * lan heyet şehrimiz , gitmiş ve bu hediyeli j raber götürmüştür. ATALAR SÖZÜ — Eldivenli kedi fare tutmaz. (Hem kibarlığa özenip şık gi » yinmek, hem de o elbise ile süfli işler yapmak kabil olmaz. İşi iş adamı iş elbizesile yapar. Sokak el bisesile, temiz elbise ile aşağı iş- ler yapmıya kalkışanlara, yahut hizmetçi sınıfından olmadığı hal- de hizmetçilerin işini görmiye ö - zenenlere tariz makamında irat edilir, Keenne “Sen o işin ehli de ğilsin,, demek isterler. Bu (Eldi - ven) Türkleşmiş kelimelerin en gariplerindendir. Aslı farisi (Dest vane) iken birinci cüz'ü olan (Dest) in ilk hecesi olan (Des) i (ET) ile türkçeye tercüme edip baki kalan (tivan) ı (diven) ya- parak (el) ile birleştirmiş. (Eldi- ven) olmuş, Halbuki böyle bozuk, berbat kelime yerine hâlâ Anado- luda kullanılan (Elcek) pek âlâ e işi görür.) 3 * — Etlekrarü hasen velev kâne yüz seksen! (Bu da atalar sözünün bozuk düzen kısmındandır. Tuhaflık ol- sun diye söylerler. Keenne (Bir sözü, bir işi tekrar edip de sağlam laştırmak iyidir. İsterse 180 kere olsun, faydası var) demek ister - ler. Bu yolda bir hayli misaller var: — Etvekili kel asil velev kâne kör Vusil? — Ellezine bikarar sokak sokak iş arar? ... — Evi gösteren baca, kadını göste- ran koca? (Baca — eski türkçede “pen - cere,, demektir. Malümdur ki o - cak bacasından ev görünmez. Bir Muharriri : Velet kin hocadan) deniliyo” cak deliğinden hane İ neş giremez.) » 4 *# — Jçerisi bir kol çengis (içeri — Kalp, ruh Çk (Kol) takım demektir: İi, daima zıp'zıp zıpla” şarkı, beste mırıldanı" hakkında söylenir. (Ezderonşan mutriba nend) mısraı bu n «4 f del — Ister isen bal çörek kürek? haza ediy0' İN Atina, 30 (A, A.) 7” fandaris söylediği da M. Venizelosun İediği nutka cevap T tir ki: M. Venizelerun Türki tettiği ticaret munhedifi ; tana hiçbir taviz r Yunanistan mevaşisi rak Türk hayvanları it gf trmıştır. Diğer taraftt” gf ile aktolunan deniz © de Türkiyenin deniz f9* min eylemektedir.,, j M. Kafandaris mutuk” , kendisine sorulan bir #4 ben Türkiye — Yunan © lerinin bazı teferrüst”! PE EİT, 5 ÖTESİ bizle meyli