.d anbul Havagazı Kumpanyasına taahhüdü ifa ettiri- <mez mi? Bostancı ile Suadiye arasında gece tehlikelidir Hava Yelesi mp Yan kumpanyası muka- dahiliye bince belediye hudüdu Yapa © olan caddelerde tesisat Müddeyii ve bu tesisatı imtiyaz inin bitamında belediyeye edecektir. Fakat imtiyaz toe alaya yedi sekiz ye Müd, Yitadi de banta ii Da köprüsü arası gibi Eş a, kalarda yapmamıştır. a mal edilirse bundan sonra etini PmaYacai tir. İmtiyaz müd m bitamında ise bu işi yap- tanbul halkına kalacaktır. Yak, Panya (Obalk tarafından ta, bulan muracaatlara kaça" ee veriyor. LOM tarafından daha evel Wp * abonman taahhüt edil- ni "NU bahis mıntakada bava ve yapılırsa a, abone olacakları şüp- Lr Si Fakat şirketin bu ta- ve pm bir şart olarak ileri- Çini vi as'â doğru değildir. mukavelenamesi dikkatle ursa derhal haksızlığı tas- edilir, i a betin muksvelenamesini Me ederek bu işleri yapınıya a, r olduğu kanaatine var- bir, ve Katıköy belediyesine .k, Mtida ile müracaat etmiştir. iy ».helediyasi de bu isti- Ni etkik ettikten sonra mü- tı haklı bulmuş, keyfiyeti N Bay Istanbul | belediyesine klanı, yazmıştır. levi ö Vİ belediyesinin bu mens A kan Ve bir gün geçirmeksizin te Panyaya mukavele mucibin- arifesi olan buişi yaptırması ar Bir mukavelenamenin day, kârl taraflarım tatbik et- Ral ârsız taraflarını ihmal et- hey doğru değildir. Şayet bu ler ihmal edilirse bu cihete başı, Na âlakadar olmak en T vazifesidir. iki gülüş Arsen Lüpenin yeni bir macerası Tefrika No: 20 Ç Sn a Börü dedi, maamafih ge- berip meğe hazırım, korkak Ravi. v ai ri Polün giderken topal- ir da, Börmüştü, Herhalde bu, Pala, Vere idi. Zira Valteks to- uğ Heordu. du, haç nlde, diye düşünüyor- “ ii ifa dikkat etmek lâ- Ürü. €ri fena. Bir kapana ue 9; felülcetşir. amli Valteks ayni kırat: Öni eve gi Kümeli dönerken, kapının inin kiraz dikkat edince FAZ evvej çenesine . 2m olduğunu an- üşüp bayılmış, gi arak kalkmıştı. DİŞ ol tekrar bir baygm- ak İ işim asayiş ve inzibat ilede şid- | hal'e kumpanya | kadar bu tesisatı Suadiye | cak ondan sonra bu tesi- | te Yapabilirim, diyor. Eğer | birçok | Netekim ahiren bu | N by ata salâbiyet sabibi olan bir | mahdut bir saha için halkın bu | hayati ihtiyacı ihmal edilmeme- €mmiyetle nazarı dikkate | tördü pesinde inliyen bir | farkında Burada bir noktayı ilâve edelimki Suadiye ile Bostancı köprüsü arasında hava gazı te- sisatı olmaması yanlız halk için bir konfor meselesi değildir. Bu | detli bir âlakası vardır. Çünkü bu cadde üzerinde | otobüsler her gece karanlıkta iş- lemektedir. Hatta ziyasızliktan dolayı geçen gün bir otobüs bir karpuz arabasına çarparak devirmiştir. Vakıa otobüslerin elektrik feneri olduğu hatıra ge- lebilir. Fakat iki otobüs karşılaş- tığı zaman şofölerin birbirlerinin gözlerini kamaştırmamak için feneri söndürmeleri usuldendir. işte bu esnada cadde üzerinde bulunan halkı ve arabaları gör- mek kabil değildir ve ber vakit için bir facia vuku bulması ibti- mal dahilindedir. Nihayet şu cibeti de unutma- mak lâzımdır ki bava gazı kum- panyasının bu sahada yapması icabeden iş öyle büyük bir mesele de değildir. Çünkü gide- cek mesafe azami dört yüz beş yüz metrodan ibarettir. Bukadar lidir. Bir tavzih 15. 8- 932 tarihli nüshamızda Istanbul ağır ceza mahkemesinde ruyet edilen metruk emvalden bir orman işine ait rüşvet dava- sından babsetmiştik. Bu arada ismi geçen Sudi B., şöylediyor. “Ziya Beyle müştereken Ömer- li muhtarı Necip efendiden elli lira talep ettiğimiz, doğru değil- dir. Bu mes'eleyi vilâyet makamına bizzat haber veren benim. Bu işlerle kat'iyen alâkadar değilim. Sırf meseleyi geç haber vermek- liğimden dolayı Orman müfet- tişliğinin fezlekesinde kaydettiği ibmal ve terabi cürmünden maz- Türkiye Birincilikleri Eylül sonunda izmirde yapılacak Futbol federasyonunun bu sene Türkiye birinciliklerinin yapılma sıiçin teşebbüsata giriştiğini ve mıntıkaların bu hususta fikirlerini sorduğunu evvelce yazmıştık. Ha- ber aldığımıza göre bu müsaba- kaların yapılmaşı kat'ileşmiştir. Evvelâ mıntıka şampiyonlukları müsabakaları yapılacak sonra bu şampiyonlar İzmirde Eylül sonun- da karşılaşacaklardır. kulüplere muavenet Merkezi umumi tarafından spor mıntıkalarile bazı klüplere de nak ti muavenet yapıldığı haber a- lınmıştır. Bu muavenet münhası- ran sahalar ihtiyacının temini İ- çindir. Yüzme birincilikleri bu cuma günü yapılıyor ISTANBUL, 16 (A.A.) — İs tanbul mıntıkası denir .Tik heye- tinden tebliğ edilmiştir: Mmmtıka yüzme birincilikleri 19 Ağustos 932 Cuma günü Büyük- dere yüzme havuzunda yapılacak- tır. Seçmeler saat 11 dedir. Seçme- lerde hazır bulunmıyan atletler sona ayrılmak hakkını kaybeder- ler. Müsabakalara saat 13 te baş- lanacaktır. 25 —8-—-932 Cuma gü- nü icra edilecek olan Türkiye yüz» me birinciliklerinde İstanbul mın- tıkasını mintıka yüzme birincilik- lerini kazanmış olan atletler tem- sil edecektir. At yarışları DEAUVİLLE, 16 (A.A.) — 100 bin frank ikramiyeli 300 met- re mesafeli Kergorlay mükâfatı M. Rotschild'in sahip olduğu Joc- key Rabbenin bindiği Fog-Horn isimli at tarafından kazanılmıştır. Bu yarışta ikinci Amportas ve ü- çüncü Feu de Joie isminde atlar- dır. - Yarışa altı at iştirak etmiştir. İlk gelen üç at arasındaki mesafe iki ve bir boy idi. Bahsı müşterek 2/50, 9/50 ve 2-11 idi. mizde mey va boldur! Alâkadarlar Seyrisefain vasıtasile Mısıra ihracat için teşebbüsata giriştiler Aa 7 Bir karpüz “ kayığı ” böşaltılırken Bu sene memleketimizde bil- bassa Istanbul ve hinterlandında meyve bolluğu fevkalâde bir dereceye gelmiştir. Hatta Mar- mara sahillerindeki bir çok şe- hirlerde meyveler toplanama- makta ve bu yüzden kısmen çürüyüp gitmektedir. Buna iki sebep amil olmaktadır. Biri alı- cının bolluk nisbetinde olmayışı diğeri toplamıya yetişilememesi Fakat meyvanın bu derece bolluğuna ve ucuza satılmasına rağmen meyva müstahsillerinin mahsus bir zarara uğramadıkları da temin edilmektedir. Çünkü mal ucuz olduğu cihetle sürüm de fazladır. Ve bu devir mua- melesinden hafif bile olsa kâr temin edilebimektedir. Üzüm de yeni çıkmasına rağ- men toptan 10-15 kuruş ara- sında muamele görmektedir. Is- tanbulun bir çok yerlerinde en iyi çavuş üzümü perakende ola- rak 15 kuruşa kadar satılabil- mektedir. Kavun karpuz geçen seneki fiatların yarısına hatta yarısın- dan daha aza satılmaktadır. Şeftali toptan beş kuruşa, en | iyi armut on kuruşa, erik 3 ilâ | 5 kuruşa satılmaktadır. Meyvelerimiz fazla Bu sene meyvenin memleke- nun bulunuyorum. ,, ü kadın! İ olmadan, demin tarassut ettikle- ama, çekip gidiyor- ri evin kapısına gelip biraz din- lenmek üzere çökmüştü. Bu, uzun ve kıvırcık saç- lı, çok esmer yüzlü bir adamdı. Raul: — Arkadaş, dedi, herhalde iri Polün çetesinde Arap dedikleri sen olacaksın. Bin franklık bir kâğıt kazanmak ister misin? Eli hâlâ çenesinde olan adam, cevap verdi: — Eğer iri Polü ele vermek i- çinse, boşuna hazmet ediyorsu- nuz. — Bravo, sen sadık bir arka- daş imişsin, Fakat'mesele o de- ğil, Sadece, Sarı Klaranın nerede oturduğunu öğrenmek istiyorum. Biliyor musun? — Hayır. — İri Pol biliyor mu? — Hayır! — O halde ne diye bu tuzağı kurdunuz? —Buraya geleceğini biliyorduk. — Nereden biliyordunuz? — Ben öğrendim. Müfettiş Jorjöreyi takip ediyordum. Ken- disi istasyonda, Parise dönen Klarayı yakalamak üzere idi. Buraya geldiklerini gördüm. Biz de derhal eti tarassut altına al- | dık, Bu suretle... — Demek iri Pol buraya gele- ceğini tahmin ediyordu? — Herhalde öyle olacak. Fa- kat bize bir şey söylemez, Sade- İ ce her gün bir barda muayyen bir saatte buluşuruz. Bana emir- | | lerinden kendisini en ziyade meş- ler verir. — Biraz daha fazla izahat ve- rirsen, bin frank daha var. — Fazla bir şey bildiğim yok. — Yalan söylüyorsun. Onun asıl isminin Valteks olduğunu ve iki isim altında çalıştığını bili- yorsun. Binaenaleyh, onu Mar- kinin yanında bulup polise vere- bilirim. — O da sizi bulabilir. Sizin Markinin kiracısı olduğunuzu ve | Klaranın sizi ziyarete geldiğini İ | Tikeli. TI İ- frank. Şu yirmi frangı da al, kö- —Benim gizlenecek bir şeyim yok — Daha iyi ya..... İri Pol kin- cidir. Kıza da tutgun. Kendinizi koruyunuz. Marki de kendini ko- | rusun. İri Polün bu cihetten niye- | ti fena... — Ne gibi? — Bu kadarı kâfi. — Peki, öyle olsun. İşte iki bin şede bir otomobil var, evine git. İzm bu iki şahsiyetinden kendisi- Raul, o gece uyumadan evvel bir hayli düşündü. Sarı ve dilber kızın hayali gözlerinden kaybol- muyordu. Günün mühim hadise- gul eden mesele Antonin ve Kla- | ra meselesi idi. Acaba genç kı- ni alâakadar eden hangisi idi. Bu genç kızın tebessümü lâtif ve ayni zamanda da esrarengizdi, bakışları hem saf hem şehvetli, i görünüşü masum ve endişe verici idi. Hüznü ve neş'esi ile insanı teshir ediyordu. Göz yaşları ve kahkahaalrı, bazan taze ve ber- rak, bazan da karışık ve karan- biliyor. Mesele sizin için de teh- | lik bir membadan geliyordu. timizde istihlâk edilemeyecek de- recede bol olmasını nazarı dik- kata alan alâkadarlar bunların ucuz fiatla ve seyri sefain vası- tasile Mısıra ibracı için teşebbü- sata girişmişlerdir. i Diğer taraftan Avrupada yaş meyvelerimizin fevkalâde rağ- bete mazhar olduğunu gören birçok ecnebi nakliyat kumpan- yaları ofise müracaatla nakliyat işlerini daha ucuz ve daha seri yapmak için teşebbüsatta bulün- maktadırlar. Şenkel ve Muller şirketleri de bu meyandadır. Yat kulüpte ki balo Bu perşembe akşamı Büyük- adada Yat kulübünde Cümhu- riyet Halk fırkası adalar” kaza hey'eti tarafından bir balo veri- lecektir. Balonun mükemmeliye- tini temin için ber türlü tertibat alınmıştır. Baloya iştirak edenler pek zevkli bir gece geçirmiş ola- caklardır. Baloya İstanbuldan iştirak edecekleri tekrar getir- mek için gece saat üçte Büyük i adadan bir vapur kalkacaktır. Matbaamıza gelen eserler? ———— foto Süreyya Foto Süreyyanın 1932 güzeller albümü nefis bir surette intişar etmiştir, Birer tane edinilmesini tavsiye ederiz. Raul, ertesi sabah Kurvile tele- | fon etti: sü — Marki nasıl? — Bu sabah erkenden gitti, Hizmetçisi otomobilini gidip ge- tirdi, Marki de iki bavul alarak giyindi. N — Demek bir seyahat? — Evet, “bir kaç günlük,, des di. Yanında dün gelen sarışın kız var. ğ — Adres bıraktı mı? — Hayır efendim. Daima Ben' den gittiği yerleri saklar. Esasen bu kendisi için pek kolaydır. Zi- ra, evvelâ otomobili kendisi kul- lanır, saniyen.... — Saniyen de. .... man söylediğin (gibi hım. bılın birisisin. Bunu bir defa daha kafana yerleştirdikten son- ra haber vereyim ki, burasını ter» ketmeğe karar verdim. Hususi telefonumuzu kaldırt. Ortada bir iz bırakacak bir şey varsa onları da kaldır. Sonra usulcacık taşı- nırız. Üç dört gün görüşemiyece-' ğiz. İşim var. Ha... bir şey söyli- yecektim. Jorjöreye dikkat et. © (Devam edecek) . her za- |