Yirmi beş sene mütemadiyen ebelik yapmış, artık beyaz saçlı başmı dinlendirmiye kat'i suret- te karar vermişti. O gün, uzun müddettir aile ebesi olduğu fa- milyalardan bir kaçını, davet et- mişti. İhtiyar doktor Tevfik Paşa, | Kadehini kaldırdı ve: — Yirmi beş senedir, dedi, bü- yük bir meslek aşkile dünyaya hemen hemen bir tabur çacuk getirmiş olan ebe Nafize Hanım- efendinin şerefine içiyorum. Nafize Hanım güldü: — Mübalağa ediyorsunuz pa şam, dedi, yok, eğer, bu iltifatı- nız bir kadeh daha içmek için bir vesile ise, size iştirak ederim. Yoksa... — Yoksa?. — Yoksa mesleğimizin güç taraflarını © hatırlatarak iştiha- nızı kesmiye kalkışırım. Hep gülüştük. Fakat bu söz- ler, bana, Nafize Hanım hakkın- da biraz malümat toplamak için komşuma müracaata sebep ol- muştu. — Oh, dedi, komşum Nafize Hanımı kim tanrmaz. gok güzel bir kadımdı, daha doğ- rusu bir genç kız.. Tıbbiyeli bir ; doktorla sevişiyorlardı. Evlen | diler, fakat aradan iki sene geç- tiği halde çocukları olmiyordu. Nihayet Nafize Hanımın kısır olduğu onlaşıldı. Bir müddet son- ra, kocası, öldü ve Nafize Hanım da ebeliğe başladı.. *... Nafize Hanım, bir elinde fın- can, bir elinde bir sıgara: — Demin, dedi, size meslek güçlüklerinden bahsetmiştim. A- | sıl güçlük, biliyor musunuz, dip- loma almakta değil, diploma al- dıktan sonra her gün rast geldi- ğimiz felâketlerle, bu felâketle- rin insanda uyandırdığı merha- met hislerile mücadelededir. İn- san bazan öyle vaziyetlerle kar- şılaşıyor ki asıl vazifenin nerede olduğunu unutuyor, Meselâ biz- zat ben, bir defa öyle bir hadise ile karşılaştım ki âdeta kurşun- Ta vurulmuş gibi olarak kendimi Kaybettim. Tevfik Paşa itiraz etti; — Nasıl?. Siz? Kat'iyen inan- mam. Sizin gibi dürüst, faziletli ve müslüman bir kadın... — İnanınız, azizim paşam. Hakikaten bir gün, az kalsın va- zifemi unutuyordum. — Bakınız, dinleyiniz. Size anlatayım: Ana- dolunun “A,, şehrinde altı sene kadar ebelik yapmıştım. Daha o- raya gideli iki ay olmamıştı ki, bir çok kadınlar, bana müraca- ata ve çocuklarını düşürmem i- çin ilâçlar istemeğe başladılar. Pek tabii reddettim. o Bunların ekserisi hizmetçi kızlar, ve biran için zevcelik vazifelerini muş evli kadınlardı. Erkeklerin hutgâmlıkları neticesinde dünya ya gelecek olan bu çocuklar şüp- hesiz bir çok felâketlere sebep olacaktılar, Fakat elden ne ge- | İirdi?. Benim vazifem çocuk do- Zurtmaktı. Düşürtmek © değil. Hem şimdi artık bu yaşta itiraf etmekten çekinmiyeceğim bir şey de varsa, o da, tâbiatın beni kı sır olarak yaratmasından, bu su- retle, bir parçada intikam almak | istiyor, ve zorla dünyaya bir sü- rü çocuk getirterek alıyordum da.. Bazan, sokağa çıktığım za- © man, vaktile bana müracaat e- Vaktile - unut- | Nakleden; ! dip reddettiğim kadınlara rast | geliyordum. Sıkılarak başlarını çeviriyorlar, fakat kucaklarında taşıdıkları yavrularını göğüsleri- ne daha ziyade bastırıyorlardı. | Bazan da evimin önünde oynıyan İ çocukların arasında, annelerine benziyenleri farkediyor, içim - ! den müstehzi bir memnuniyet duyuyordum. Bir gün, hiç unutmam öğleden sonra, eve genç bir hasta geldi. | Kâmilen siyahlar giymiş, . ince- cik, iri siyah gözlü bir taze idi. Yüzünde öyle büyük bir ıstırap mânası vardı ki, ona, bilâ tered- Soyundu, muayene ettim. “— Ta- mam, dedim, sekiz ay sonra bir çocuğunuz olacak! Kadın doğruldu. Korsasını i- liklerken gözlerimin içine, iki çi- yi mıhlar gibi bakışlarını dike- rek: ması lâzım!,, Gülmemiye çalışarak, kendisi- ne, aldandığmı, yanlış kapıya müracaat.ettiğini o anlatmak tedim. Fakat o, gözlerini benden ayırmıyor ve: *“— Bu çocuğun, diyordu, an- iyor musunuz? Doğmaması lâ- zım.,, Kendisini kapıya doğru sev- katmek istedim. Yerinden kıpır- damıyordu. Halinde o kadar va- kur bir mâna vardı ki, vaz geç- tim, elinden tutup pencereye doğru götürdüm ve kapınm ö- nünde oynaşan çocukları göste- rerek: Ne ladım, İşte bu çocuklar da, an- neleri taraflarından...., Tam bu esnada bir gazete mü- vezzii, o zamanlar bütün . şehri alâkadar eden iki cinayetin fai- linin idama mahküm edildiğini bağırarak haykırıyor ve bir ga- zetenin ikinci tab'ını satarak ge- çiyordu. Bu cani, iki ay kadar evvel bir genç kızla evlenmiş ol- masına rağmen iki küçük kızı berbat ettikten sonra öldürmüş, cürmünü de itiraf etmişti. Bu a- dam deli miydi?. Doktorlar bir türlü karar veremiyorlardı. Her halde muhakkak olan şey varta dı. İşte tam bu esnada idi. Genç kadının avucumda tuttuğum eli buz gibi kesilmişti. Ve ne oldu- men hizmetçiyi çağırdım. Yer- den kaldırıp bir sedire yatırdım. Göğsünü açıp, ayıltmıya çalış- tım. Biraz sonra, genç kadın ken dine gelmişti. Dudaklarından bir isim döküldü. Müthiş bir isim... Derhal anlamıştım. Bu kadın, o i müthiş caninin, idama mahküm edilen caninin karısıydı. Filhaki- ka, bir müddet sonra: “— Ancak, dedi, kararı duy- duktan sonra size © gelmiştim. Şimdi ister misiniz ki bü çocuk doğsun?.., Ne yapacağımı / şaşırmıştım, bir karar veremiyordum. Ancak: dim, yarın geliniz de..., Elimi öperek gitti. ... Ertesi günü, erkenden bavul- larrmı alarak on gün için İstan- bula kaçmıştım. İşte bu suretle düt, bizzat ıstırap denilebilirdi..! “— Bu çocuğun, dedi, doğma- | “.— Bakmız, diye nasihâte baş- | idama mahküm edilmiş olmasıy- | ğunun farkına varmadı, boylu | boyuna serilerek bayılmıştı. He- | “— Yarın, diye mırıldanabil- | | 17.30 könse? VAKIT 17 Ağustos. Takvim —, ©“ Yunanistandaki vaziyette yeni bir 8 Bütün cenerallar Atina" bir toplantı yapacakla! Cenerallar, M. Venizelosun dav üzerine Atinaya gelmektedir Çarşamba Perşembe 17 Ağustos 18 Ağustos 14 Rebi.ahir (15 Rebl.ahir Gün doğuşu 512 513 Gün batışı 19,05 19,06 Sabah nama $34 335 Öğe 12,18 1218 iin * 1607 16,06 Alışam 19.05 19,04 Yan © 2048 20,46 imsak * 3,18 320 m 23 Günler | emen İY 143 Günleri | HAVA — Dün sısaklık azami 25,5 asgari 17 derece olarak tesbit edil- miştir. Bugün rüzgâr mütehavvil İ sür'atle esecek, hava ekseriyetle açık olacaktır. RADYO ei Bazalı VİYANA (5172 m) — 1230 konser 13,40 pisk — 15 plak — 16,20 reosiki 2040 orkestra Konseri — 23,10 dans BAKREŞ 13942 m) — 13 plak — 14 plak — IR orkesira — 19410 ör kesira — 90,40 plak — 21 opera. ROMA (4413 m) — 21 opera — dans, BUD E (5505 m) — 1015 könser — 1305 konser: Macar rapsotiri 18,45 konser — 90 şarkı — 2115 Hal yan operası — 2315 plak konseri, VARŞOYA (1411 m — 21 orkestra 29,15 düet — 23 dans KÖNİGVSTER HA m) — 7 Jimpasik — 2.1: | 18 plak — 15 konser — 1730 konser 210 opera — 2215 mesiki — 2330 dans Yârın ISTANBUL — 18 den 19 za kader gramofon, 1930 dan 2030 za kadar l Numan B ve arkadaşları tarafından saz, 20,30 dan 21 e kadar Nimet Vehep HH. taralından Konser, 21 den 22 ye kadar Münir Nurettin Bey ve arkadaşları tara“ fından konser, 22 den 22402 kadar Timi ve ae are VİYANA 517,20) «1230 konser— | 1940 Vesa Pribods konseri — 1410 plak — 1620: düette 18 Tanbavzer 1940 Tenhavzer — 2135 Tanhavzer— 7245 konser. BÜKREŞ (094,2 m) — 13 plak — 14 plak — 18 yaz orkestresi — 10,(0 deriz — 2040 plak — 2I senfonik könder 921,45 tayanni — 2215 senlonik konser. ROMA (41,3 m) 20115 faber — 22 opera “Manvi,, BUDAPEŞTE (550,5 mp) — 1015 sskeri bando — 1305 konser — 18 Kontür polis orkesirasi tarafından — 1930Çigan orkestrası tarafından konser — 91 konser — 2215 Çigen orkesdası, VARŞOVA (1411 m) — 21 hafif musiki — 99,20 krakoviden nakil — 23 dans — Zi KÖNİGVuSTER HAVZEN (1635 m) — 7 jimnastik — 7,15 konser — kopser — 15 Konser — — 19 musiki — 9030 dans — 92,10 “ Vagner Pariste 23,15 spor haberleri — 28490 musiki, PARİS m) — 20 musikisi — tiyatro — 2140 baber — 2145 , ve oda musikisi. 13 orkestra 21 kons 000 ie aziz paşam, çocuğu düşürtmek- ten kendimi mennedebildim. Salonda derin bir süküt ol muştu, Vazifesine bu kadar mer- but bir ebe, doğrusu, feci obir şeydi. Nihayet dayanamadım, sordum: — Peki kadın ne olmuş?. Naifze Hanım, beyaz saçlı başını önüne eğerek mırıldandı: — Çocuğu dünyaya gelirken | ölmüş... Ve daha boğuk bir sesle ilâve etti: — Sakın evlâtlığımın yanın- da bu hikâyeden bahsetmeyiniz. Hem bir saniye müsaade ediniz de, gidip odasına bakayım, uyu- yor mu?, iri siri tereddüt etti, | Atina, (Hususi) — Mösyö Ve- nizelos'un Yunanistana avdetin- den sonra “Askeri cemiyet ve darbei hükümet,, hakkındaki ha- zırlıklar ve bu husustaki neşriyat | Başvekilin beyanatından durur gibi oldu. Fakat bu dur- gunluk yirmi dört saat bile de- vam etmedi. Mukabil (beyanat, muhaliflerin müştrek obeyanna- meleri, Başvekilin cevabı vesa- ire. Başvekil, son beyanatile. as- kerlerin rejim etrafında bir teh- like görürlerse faaliyete geçmek te haklı olduklarını ve bu onla- rın vazifeleri iktizasından bulun- duğunu ve intihabattan evvel bir askeri hareketin mevzuu bahso- lamıyacağını söylemişti. Bu beyanat, mahafili askeriye- de bilhassa siyasi işler ile iştigal eden mahafilde pek fena bir su- | rette karşılanmış ve askerin fır- kaların siyasetine alet edilmek istendiği tarzında telâkki olun- | muştur. Askeri fırka hükümete geçmek, intihabatı bir müddet tehir eylemek ve ondan sonra yeniden intihabat yapılmak hak- kındaki noktai nazarını tebdil etmemiştir. Müfettişi askeri Je- neral Otoneos ile Başvekil ara- sında cereyan eden müzakerat azetelerin neşriyat mazaran p Kröayö ea bsiğakisei na- zarmın kabulü suretinde netice- lenmiştir. Fakat acaba hakikat bu mu- dur? Askeri cemiyetin idare he- yeli, jeneralin bu hususta bir ka- rar sahibi olamıyacağı ve böyle bir karara sahip olsa bile bünun heyeti umumiye tarafından ka- bul edilmesinin şüpheli bulundu- ğu kanaatindedir. Başvekil, askeri heyetin bu ka- naatine muttali olur olmaz Baş- vekâlet Kaymakamı Jeneral Go- natas, Harbiye Nazırı Muavinj ve | sonra bu hususta müdavelei ef- kârda bulunmak üzere bütün ko- lordular kumandanlarını telgraf- la Atinaya davet etmiştir. Birinci Kolordu Kumandanı Jeneral Manetas ve İkinci Kolor- du kumandanı Jeneral Petridis Atinadadırlar. Vürutlarına intizar olunan je- neraller de üçüncü ve dördüncü kolordu kumandanları o Jeneral Kladon ve Kamenondur. Hizmeti askeriyesini ifa et | mekte bulunan 4100 zabitten | 3600 zabit askeri cemiyete dahil ; bulunmaktadır.Büyük'rütbeli za- bitlerden hemen hiç birisi bun- | dan hariç değildir. tir. Askeri mahafilde, donan- manın aldığı vaziyet uzun uza- | dıya tefsir edilmekte ve donan- | ma kumandanının şimdilik, bah- riyeyi bu işler ile iştiğalden me- | neylemesi fazla taraftarlık hisle- rine atfolunmaktadır. Filhakika, donanma kumandanı muvasaleti günü Bâşvekili ziyaret etmiş ve kendisile bu işler etrafında uzun uzadıya görüşmüştür. Donanma- nım iştiraki olmıyan herhangi bir hareketin tönvaffakıyetle tetev. | vücü şüpheli telâkki olun dır. Tarih, Yunanistanda pür tilâl ve isyan hareketl! niz zabitlerinin âmil yü göstermektedir. o Bugü” yet ise aksinedir, », . İki ay evvel mez askeri müfettiş Jene: 4 Venizelist gazetelerin ”* na nazaran berayı istirabi” ti kaplıcalarına gid balif gazeteler, Jen ” niyetini istimalden sarf tiğini yazmaktadırlar. : hareketin mevzuu bahi* (4 duğu bir zamanda, bu ği tin belli başlr âmillerindi'i birinin mezunen Atinay! mesi mümkün görülmem” Hava harp filoları mü“ den Jeneral Merendit i yedin, , vermiştir. Yerine kumandanı Jeneral Vor” sin getirilmesi muhteme' Bahriye Nezareti emri lunan jeneralin, mevkii müsait olmadığını ileri istifa eylediği yazılmalt” hakiki sebep, donanma danı ile aralarında yetin kararlarına tebaiyff kında mevcut noktai lâfıdır. Fatih Malmüdürlüğ Kocamustafapaşada sokağında 2 - 4 Nolı (150) 4 dan ibaret arsanın sati$ yedesi 11 Ağostos 932 den 4 Eylül 932 tarihin? yrimi beş gündür. 4 Eylül 932 tarihine pazar günü saat onda " ve ibale komisyonuna # ları, (4062) / BORSA 16 Ağustos 193? Kuruş | 1 şi A 1 pezeii, İş Mark 1 gole 1 pensi go Ley i en dini: ı şerri 20 £. Fransiz 174.—| i Sterin oo 745— tf Dolar o 912— 90 tire Bir,— 30 1 Belçika Him 20 drahmi ; o 90, 20 İsviçre 824,— 10 leva 9.—İ £ Art 1 #lorin 53, e Meal li 20 kuron Çek 124, 1W 4 Çek fiatları (kıp * Paris mdj) Prf Londra 730,45 | Viyan Neryork o 0, Mağıki Midno Berlis Beksel Varşor* Atina Cinevre Solya Amsterdam 1, 3404 11780 Rejgrak İ Moskosi Iş bankası Anadolu Ret $ hayriye Tramvay 1450 — Umumi sigorta 4 İ Faomonu 20401 istikrarlar | 19 İst dahili Şar dıyolları. 350 D.Muvahhide 52.25 Gümrükler © 80 Saydi mahi (435 Bağdar, 490 Askeriye ji