— ö —VAKIT 26 Temmuz 1937 - muş perakende eşya kaim olmuş-| tur, Ev ne kadar hevesle tertip e- dilirse evin erkeğini evde alıkoy- mağa o kadar yardım edeceğin- den tasarruf noktai nazarından bu rası pek mühimdir. Fakir, zengin her Adem oğlu evine döndüğü za- man hakkı olan hoş mauhiti bul-! mazsa bu ihtiyacımı tatmin için kahveye, klübe ve bara gider. Ha- nımın iyi giyinmiş olmesı sofranın biçimsizliğini, tırnaklarının cilâsı yemeklerin yanık kokusunu veye Aynanın tozunu unutturmaz. Kamelya yerine papniya! Vazonun içine kâmelya koym! yorum, diye papatyayı istihkar et-| memeli, komşunun inci gerdanlığı var diye Eskişehir boncuğunu du dak bükerek karşılamamalıdır. Bu yalnız ziynet eşyası icin de| ğil, yemek için de vardır. Bir ye-! meğin turfanda malzemeden ya - pılması şart değildir. Beş, on gün sonra nasıl olsa ucuzlayıp sofraya gelecek olan bir yemek için aile bütçesi sarsılmamaldır. Yemek listesi tertip edilirken sıhhi ve mugaddi olması gözedi- lecek esastır. Sıcak mevsimlerde tereyağının en iyisi bile muhafaza edilemezken âdi cinsini alıp evde buz tertibatı olmadığından dolayı ziyan edeceğinize yağlı peynir a- larak aile efradını pekâli besler- siniz. Yemek pişirmesini başlı başına bir angarya yapan, bu yüzden &- vin sair işlerini ihmal edenlere a- cırım. Fakat aklım ermez. Mut- fakta hava gazı yoksa kömür ye- rine petrol gazı ocaklarının kulla nılması hem daha kolay, hem de istenildiği zaman söndürülebilme- si itibarile daha idarelidir. Yemek faslını mümkün olduğu kadar 1s- gara ve tavada kızarmış etlere, kavrulmamış yağ ve soğanile be- raber tencereye konup hiç susuz pişmiş sebzelere, inhisar ettirmek çok münasiptir. Hizmetçisiz evlerde Hizmetçisiz evlerde ev kadınma oldukça serbest vakit bırakmak i- çin işlerin büyük kısmını sabah- tan hazırlayıp bitirmek lâzımdır. “Ev işleri yüzünden bunalıp kala- rak dünya ile alâkasını kesmek beceriksizlik alâmetidir. Orta halli bir sile kadını her işini tanzim eti tikten sonra makul bir hat dahilin de giyinip kuşanarak sokağa da çıkar, misafir de kabul eder, kayır cemiyetlerine de âza olabilir. Çocukluluk buna mani değildir. Yalnız parasını değil, işinin ve ço- cuğunun da hesabını saat gibi tan zim eden her kadın her oşeyden nasibini alarak yasamak hakkımı haizdir. Kopan kıyametler Geçenlerde, bize müstehlik di- yorlar diye kıyametleri kopardık. “Ne demek biz de çalışıp para kazânmiyor muyuz?,, dedik evet doğru ama bizim çalışmamız her| zaman erkek çalışması gibi esasla ya istinat etmiyor. Evine baksın, bakmasın, çalışan erkek umumi » | yetle mutlak bir kaç ağız doyuru yor farzedilir, ekseriyetle de böy- İedir. | Çalışan kadınlar içinde ev, bark beslemek mecburiyetinde o « lanlar azdır. Cep harçlığı olsun, kocama ve babama bar olmıyayım tuvalet maşrafını kendim tedarik edeyim gibi sebepler gösterenler çoktur.! Şu halde ancak süs için çalışıp da| gene bir erkeğin ekmeğini yiyen üstelik bir de kendi keyfi için ev deki vazifesini bırakıp da başka bir aile reisinin minnetle kabul e- deceği bir işi benimsiyen kadm! her halde gene müstahsıldan ziya | de müstehliktir. Yanlış şeyler Hele aldığım şu aylıkla evime bir hizmetçi tulayım, işimi gür - düreyim hesabı kadar yanlış şey! yoktur. Bir evde, hiç kimse o e - vin kadınının yerini tutamaz. Za ruret olmadıkça kadın evinden ayrılmamalı ve evini hakkile ida-| re edip ailesine karşı borcunu ö-! diyebilmek muvaffakıyetini başka bir sahada ihraz edebileceği şe - veflerie değişmemelidir. Analık ve ev kadınlığının her arzu edene kısmet olan nimet olmadığımı dü-| Askeri fabrika- lar ilânları Askeri sun'atlar o Muhafız Mektebine Eölüğüne Kilo Kilo 2600 0 Şeker 5000 200 Yerli pirinci 900 0 Şehriye 1300 0 Sade yağı 400 O Sabun 1000 350 Nohut 200 0 Kuruüzüm 10 0 Çay 200 0 Reçel 0 300 Bu'gur 0 , 200 Kurufasulya 0 60 Sirke 0 800 Gaz 1600 0 Tuz 10 6 Kalemdir Askeri San'atlar mektebi ile Bakırköy Barut fabrikaları Mu- hafız kölüğü efradı için balâda yazılı erzak alınacaktır. 11-8-932 perşenibe günü saat 14 te mü- nakasa yapılacaktır. Talip olan- larıp; şartnameleri görmek için pazarlesi ve perşemke günleri öğleden sonra ve münakasaya iştirak etmek için de 11-8 - 932 de Topbanede Askeri fabrika- ları yollama binasında satın al. ma komisyonuna müracaat ey- lemeleri. o (3423) ... Müessesemiz injşaalta ve be- ton işlerinde kullanılacak 13, 16, 21, 24, 26 mm. kutrunda yuvarlak demir çubuk imeline ve sipari; kabulüne başlamıştır. Fiatlar piyasaya nazaran mutedil ve ucuzdur. Sipariş vermek ve izahat almak arzu edenleriu As- keri fabrikalar umwucı müdürlü- ğüne tahriren veya bizzat müra- acatları. (3487; Frarisada müthiş Bir cineyet Paris, ( Hususi) — Fransanın Never şebirinde müthiş bir cina- yet olmuş ve bu cinayetide bir genç kız yapmıştır. Yetmiş beş yaşlarında bulunan Lemuan evvelki akşam 19 yaş- larındaki Avna Neligosek ismin- deki bizmetçisinin hücymuua ma- ruz kalmıştır. Sırp olan bu kız hanımına bir balta ile hucum etmiş ve onu tam yirmi bir yerinden parçala- yarak öldürmüştür. Cinayeti yap- tıktan sonra Avna gidip rahat rahat uyumuştur. ertesi günü ise, cinayet meydana çıkınca itiraf etmek istememiş, şüpheleri ken- disine kur yapan bir gencin &- zerine atmak istemiş, fakat ni- bayet katilin kendisi olduğunu söylemiştir. Fakat kızdan bundan başka söz almak kabil olma- mıştır. Ispanyada bir Arap Mektebi açılıyor ! MADRIT, 25 (A.A.) — Maarif nn- 7ırı, Gırnatada Arapça tahsili için bir, mektep ihdas edilmiş olduğunu ve bu mektebin resmen açılması merasimisj nin ilim âlemine mensup 200 den faz- la münevverin ve İrak kralının huzu rile gelecek Eylül ayı zarfında icra e- dileceğini söylemistir. m amam maa şünerek kıymeti bilinmelidir. Ma' dem ki müstehlik sıfatını o kadar, mezmum görüyoruz, gerek kendi gerek beraber yaşadığımız kims: lerin istihsalt semeresini akıl ve gönlünüzü bir araya katarak hüsl nü idare edelim de varsın istiyen tenkit etsin. ENÇLIK Genç Nesille Baş başa Amalörlerden : Güner Hanım Güner Hanımla konuştuk : Sahneye ne vakıttanberi çıkı- yorcunuz ve hayatınız hakkında biraz malümat verir misiniz? İlk sahneye me vakıt ve nasıl çıktım bu sualin cevabmı ben bile henüz tespit etmiş değilim. Yalnız dörüncemde beliren silik bir hayal var. Oda bundan yedi sekiz sene evvel iptidai mektepte verilen bir müsamerede salineye çıkmışlım. İşte gözlerimin önüne gelen ilk sabne hayatı... O gün minimini bir kızdım. Mektebin salonunu dolduran ke- sif bir kalabalık vardı, beyecan- dan yüzüm kıp kırmızı olmuştu. Çok alkışlandım. Bundan sonra gerek ilk gerekse orta mektepte temsil edilen küçük piyeslerde &n mühim rolleri ben oynardım ki bu beni sahneye daha çok beğlardı. Nihayet bundan dört sene evvel Topkapı Gençler mah- feline yanıldım. Fakat muhitin tesiri gerekse ailevi sebeplerden dolayı burada sahneye çıkmam bir az güçleşti. Halbuki ben sah- neye çıkmak için adeta can atr yordum. Netekim bu oldu. Ge- çen sene Cumhuriyet gençler mah felinde oynanan şarkılı bir ko- medide ufak bir rol aldım. Arka- daşlarım beni çok beğendiler ve Sesimin müsait olduğu (hep şarkılı eserlerde oynamamı söy- lediler. O günkü heyecanı size anlatamam! Heyecanı el'an bis- sediyorum sahnede sanki bir başka “Güner,, vardı sanki ben o kız değildim kalbimin müthiş çarptığını hissediyordum. Bun- dan sonra “Karmakarışık,, isimli şarkılı komedide mühim bir rol aldım bu eserde mabfelde çok takdir edilen ve herkes tarafın- dan sevilen Güzide Hanımla kar- şılıklı oynıyorduk oyunumuz bit- tiği zaman çok alkışlandık o gün salon çok kalabalıktı. Bravo ve alkış sesleri bizi âdeta sarhoş etti. İşte bende sahne hayatı böyle başladı ve gittikçe daha ziyade alevleniyor trajdilerden ziyade komedi oynamasını sevi- yorum ve komedilerde daha çok muvaffak oluyorum. — Hiç birşey yazdınız mı? — Şimdiye kadar “Son ümit, “lik tablo,, isimli bir perdelik iki piyesle “Kendi malın gibi,, şarkılı bir de komedi yazdım. Bu sene bunlar mahfelde oynana- caktır. — Darülbedayi ve amatör ar- kadaşlarınızdan kimleri beğenir- siniz? — Darülbedayiden Neyyire Neyyir ve hırçın kadın ro'lerin- de Bedia hanımla Talât, Behzat, Hazım Beyleri çok beğenirim. Amatör arkadaşlarımdan Sabihi Selâhattin Şadan Bedi Yusuf Behzat ve Hulüsi Beylerle Güzin Hanımı komedilerde ise Ali Züh- tü Nurullah Kâzım Enver ve Vahdeti Beyleri çok takdir ede- rim. Memleketimizde yeni başlıyan operet hakkında fikirleriniz ? Memleketimizde operet yeni başladığı halde hemen hemen çok ilerlemiştir. Şimdi her tiyat- soda şarkılı eserler oynanıyor halbuki bir kaç sene evvel öy- lemi idi. Hapgi tiyatroda hangi "Güner Hanım sinemada bir baile, bir facs oynanırsa herkes oraya koşardı. Şimdi ise halkın ruhunu operet- ler şen komediler okşuyor. Öy- le zannediyorum bir iki seneye kalmaz operet salgınlığı yalnız Istanbula değil Türkiyenin her tarafına dal budak saracak. — Filim artisti olmak istermi- siniz fikriniz ? — Öyle bir sual ki az'zim, insan hiç filim artisti olmak is- tems mi? Tabi isterim en büyük emelim budur. Fakat bu gidişle galiba filim artisti olamıyacağız. Ne zaman Türkiyede filim sa- nayi yükselir ve amalörler tak. dir edilirse bende o zaman filim aytisti olurum şirdi amtör olarak çalışmakta daha büyük zevkler duyuyorum. Melih Nazmi Akademide Mimari şubesinden bu sene beş genç mezun oldu Mimari şubesinden birinci çıkan Reşat Bey Bu sene güzel sanatlar aka- demisi mimari şubesinden mimar Ernest Eğel Beyin (yetiştirmiş olduğu talebelerden beş kişi me- zun olmuştur. Bu Efendilerden Reşat Bey çok güzel eserler vu- cude getirmiş birincilikle mezun olmuştur. Bundan başka Ihsan Ziya, Suat ve Nazmi Beylerde mektebi omuvaffakıyetle ikmal etmişlerdir. Kendilerine yeni mes- lekleri sahasında muvaffakıyetler temenni ederiz. Gençler Temaşa gurubundan: Önümüzdeki perşembe günü saat 20'de Sultanahmetteki klü- | bümüzde umumi bir toplanma yapılacaktır. Bütün arkadaşların tam vakitte gelmeleri rica olu- nur, Rakı ve | Futbol! | Geçen akşam bir sünn ğününe gittik. Sünnet dü bilirsiniz. genişçe bir bt bir köşesinde iki karyola e | yolaların içinde ikişer sünme dik i cuğu.. Diğer köşede altı is | bir ince saz takımı. Kar! Ve rafta bir hokkabaz masasi yar | sonra sağda, solda, önde, #' da, kıyıda, kenarda bir alay Be | yetli ve davetsiz misafir.- misafirlerin tabii yarısı kadı yarısı erkek... Ve gene taki larak kadınlar bir tarafta, erk eki ler bir tarafta karşılıklı ME, | almışlar. Kadınların önleri be l boş, erkeklerin önlerinde her altı kişiye bir masa isabet | ediyor, Masalaların üstünde şe | şişe rakılar, tabak tabak me?" & bardak bardak sular, Artık babam iç, sünnet çocukla! şerefine bu sıcakta dayan babi rakıya dayan! N Erkekler durmadan rakı iŞ? meze yiyor, karşı cihetteki | dınlarda muttasıl bunların içişi” yiyişini seyrediyor. Dehşetli sıcak, dehşetli rak dehşetli meze... Bu üç debş© şey bir araya gelipte gece ya larna kadar devam eltimi seyredin artık sabahleyin o #f nirlerdeki, o kafalardaki zek zeleyil Fakat, merak etmeyin dehşetli sıcak gecede a ka dehşetli rakı ve meze ile gö” delerini dolduran ve beyinlerini kavuranların içinde diye bilirzki ya bir genç vardı, ya iki,, D” gerleri kâmilen orta yaşlı ve çok yaşlılar teşkil ediyordu. Acebi | sönnet düğünü yapılan bu semt” te bu bir iki gençten başlif | A genç yokmiydi, yoksa o civa! gençleri v gece oradan uzak Dif semtemi göç etmişlerdir. Hay/f £ Hayıt! O mahallenin genç'eli düğün gecesi yine hep o mah lede idiler. Fakat bunların bef” si de düğün bahçesinin alt t8 | ete denli gece si | bol oynıyorlardı. Gece futb | oynanır mı ? Diyeceksiniz ? Ge? | değil bu mevsimde gündüz pilg oynanmaz. Lâkin o mahalle gen“ lerinin o sıcak ve karanlık ge? de mevsimsiz ve vakitsiz futb© | oynamaları düğün bahçesinde oturup küpleri devirmekten dö” | ha çok sıhbi idi. Adanada | Gençler “Bizim amatörler yurdu,, namında yeni bir teşekkül vücude getirdile” Adana muhabirimiz yazıyor: Burada heveskâr gençler 18“ rafından tiyatro hayatına kar” gösterilen büyük rağbet ötede” beri malümdur. Ve zaman man da bu gençlerden vücut bulan ve muhtelif isimler taf£ yan tiyatro birlikleri bir payi de temsil vermişlerdir... Son zamanlarda tiyatro bay” tında büyük muvaffakiyetler £ terecekleri kuvvetle ümit edil? bazı gençler tekrar bir teş€ 2 büste bulunmuşlardır. Ve "“ amatörler yurdu,, ismi al yeni bir teşekkül vücude mişlerdir. “Bizim amatörler yurdu, ss teşkil eden gençlerin başın” A. Faik Bey ve bir çok klüp” lerde sahne nazımlı ap Ezher Zeki Bey le maktadır” lar. Onümüzdeki son babi” mevsiminde temsillerine başlik, cak olan bu yurtta ilk olarak Ahmet Faik Beyin “Ni sum insanlar,, piyesinin t€ için çalışı'maktadır. Adanada yeni açılan gençle” temsil yurdu da faaliyetle çalı” maktadırlar,