— 6— VAKIT 17 Temmuz 1932 Son kurbanlar ! Meşhur katillerin karıları kocalarını nasıl tanırlar ? Hayır, doğru değil.. Beni dinleyiniz kocam gayetiyi.. Halük tatlı bir insandır... Katli Gcrgolof'a karısi evlendikleri gün Bir Fransız gazetesi yazıyor? o | Büyük ve meşhur katillerin! kelleleri sepete düşüp, halk rahat bir nefes çektikten sonra, yahut, mahkemenin verdiği müebbet kü- rek.cezasım alkışladıktan sonra, celse aralarında, bu kanlı adam - lara bir parça aşk, bir parça saa- det getiren karıları, boyunlarını iğerek, giderler, ağır ve acı bir yükün, bir hatıran izlerini kay- betmiye uğraşırlar, | Biz, gazeteciler, bu zavallı bi- çareleri, sanki her şeyden haber-| dar imişler gibi sorgulara çeke | riz, fotoğraflar peşlerini bırak - | mazlar, ve nibayet bu kadılar, katilin en son kurbanlarıdır, hem öyle bir kurban ki, davaya hile hakları yoktur. Bu kadınların © hatıralarında,! bir müddet, müthiş bir katilin ya) nında yaşamış olmanın, her an ölümle yan yana bulunmuş olma- nm korkusu yaşar, ve şayet bu kadınlar ölümden kurtulmuşlarsa, bunu, muhakkak, kocaları olan katillere, iyi yemek pişirmelerine ve yahut çoraplarını temiz bir su- relte yamamış olmalarına borçlu -| durlar. Zavallıları herkes, kocalarının şeriki cürmü zannederek, hakir görür. Fakat hemen daima hiç bir| şeyden haberleri yoktur. Esasen büyük katiller, iyi koca olurlar, Zira, bir adam hiçbir vakit tama- men fena olamaz, onlarm da ta- bii bir saadete ihtiye-ları olduk- ları yerler vardır ve bu yerler, aile ocaklarıdır. Büyük canilerin karıları, koca- larının kendilerine karşı olan mu habbetlerini bilirler, ve, o adalet huzuruna, onların lehine, herkese karşı, şehadette bulunmıya çıkar lar, Fakat bu şehadetler, mücrim- lerin akraba ve yakmlarından ol- dukları için makbul değildir. ».. Düseldrofda, küçük ehemmi « yetsiz bir kadın vardı. Bu kadı - nın kocası gayet neşe ve İs - mi Kurten idi. Kurten, arasıra e- ve gelmez, başka kadınlar peşin- de koşardı. Fakat döndüğü za » man kendi karısına karşı daha müşfik olur, ona daha tatlı mua- mele ederdi. Madam Kurten, ko - casının gaybubetinin her defa - sında meşhur Düsellorf cinayet - lerinden birisinin vapıldığını far- kelmiyor, bu tesadütlere hiç ehem miyet vermiyordu Rir gün Kur - ten, her zamankinden uzun bir müddet gaybubet etti ve zavallı dmcağız parasız kaldı. Hatta, Düseldorf katilinin yeni cinayet - lerini bile okumak için gazete al- mıya parası yoktu. Maamafih ka- dının kafasımda hafif bir süphe yer etmekte gecikmemişti. Esa - Ben birkaç gün sonra da, koca - amdan garip bir mektup alıyordu. Bu mektupta Kurten pek heye- ganlı bir lisan kullanıyordu. Pek Trenleri yoldan çıkaran adamla karısı mahkemede yakında vaziyet müsait olunca geleceğini bildiriyordu. Şüphe, büyümeye başlamıştı. Kadın aç- tı ve nihayet polis, caniyi bulmı - ya yardım edecek olana 500 mark mükâfat vadetmişti. Zavallı kadı- nın kafasından ziyade midesi, o - nu, gidip polisi şüphelerinden ha- berdar etmiye sevketmişti. Sonra, kocası tevkif edildi ve kadın, elin! de 500 mark, şaşkın şaşkın baka-| kaldı. l Muhakemenin son celsesinde, Madam Kurten, son bir gayret -| le kocasını müdafaaya kalkışmış» tı. — Ben, demişti, kocamın hayatı tehlikede olduğunu zannettiğim için polis! haberdar etmiştim. Yoksa onun mücrim olduğunu bilseydim, söyle - mezdim. Kurten ona inanır gibi görün - müş, ve iyi bir zevç gibi, karısını, son dakikasına kadar teselli edes! | cek bir tarzda hareket etmisti. Şimdi madam Kurten, unutul - muş ve meçhul günlere gömül -| müştür, *.—» Madam Gorgulof: — Kocam, diyordu, bana gayet ta- bit bir insan hissini verirdi, Mükâ « lemelerimizin mevzuunu ekseriya e - debiyat teşkil ederdi, ve onun, asla, gayri tabil bir haline sahit olmadım. Madam Gorgulof, reisicümhur Dumerin katilinin o zevcesi ola - cağını hatırından bile gecirmiyen bu kadın, kocası, Parise, Dumeri | öldürmiye gideceği gün sormuş - tw: — Nereye gidiyorsun? — Beni rahat bırak acnım.. İşte cevap bu idi. Kadın, koca- sinım gene kendisini barka bir ka dınla aldatmıya gideceğini zannet mis ve izzeti nefsini daha fazla kırmamak için ısrar etmemişti. Zira, kocasının, kendi parasmı ye mekle beraber. birçok başka ka - dınlarla ve bilhassa, sarısın bir kadınla münasebette bulunduğu nu biliyordu. Şimdi, bu zavallı kadınsa ge -| bedir, ve doktor, Gorgulofun fren giden malâl olduğunu söylemiş tir. Bununla berabar madam Gor- şikâyet makamında olabilecek an cak şu sözleri söylemiştir: — Kendisi ile devamlı bir müna - kaşı yapmak pek müşküldü, .#» Viyanada, Mafsuka muhake- me edilirken hâkim sormuştu: — San'alınız nedir? — Trenlere karşı suikast? yapma mütehassmı! Matsukanın karısı derhal aya- | Bediâ musiki | 7 Yimmnstiir, 720 konser, 18 pili, 1öflerlin gulof, hakime kocası o hakkında - — kalkıp şu sözleri söyliyecek ol du: — Hayır, doğru değil, Kendi üze- rine nazarı dikkati celbetmek için böyle söylüyor. Beni (dinleyiniz. Size hakikati söyliyeceğim. Kocam gayet iyi, halâk, tatlı bir insandır. Takvim — Pazar Pazartesi 17 Temmuz 18 Temmuz 13 Rebiülevvel 14 Rebi. evvel Gün doğuşu 440 443 Gün batışı 1941 1958 Sabah nama 30 31 Öğle 1220 1220 kimdi 16.19 16,18 Akşam * 1941 1998 Yam * 2148 2134 226 232 192 193 j Vi 72 171 olaki ille am beğ HAVA — Dün sıcaklık azami 26 |: asgari 16 derece olarak tesbit edilmiştir. Bugün Orüzgür poyrazdan mütehavvil sür'atle esecek bava ekseriyetle açık olacaktır. RADYO Pe ee Baztin İ ISTANBUL — 18 den 19 za kadar gramofon, 1930 dan 2030 za kadar heyeti, 2030 dan 21 kadar opera, 21 den 22 ye kadar Tanburi Cemil Bey ve arkadaşları, 29 den 2240 a kadar tavgo VİYANA (617,3 m) — 10,50 org konseri, 11,80 garip musiki, 18,40 konser, 15 org, 16 15 keman ve piyano ile Greg'in parçaları, 16,45 şarkı, 1745 konser, 20,40 şarkı, 2185 Konser, 23,20 haber, 28,85 dans, BÜKREŞ (394,2 m) — 11,30 dini meera- #im, 13 romen musikisi, 18 plâk, 14 plâk, 18 musiki, 10,10 müslki, 20,40 Karmen ope- rası, KOMA (441,2 mw) — İLAS musiki, 13,0) musiki, 18 orkestra, 2145 operet, BUDAPEŞTE (530,5 m) — 11 dini me resimi, 11,80 must, 15 plhk, 1645 komser, 18,15 kenser, 1945 macar havaları, 20 çi. gan maslldsi, 2115 dans, 71,80 salon or - kestrası, OSLO (10714 m.) — 1850 pllk, 1945| “pera, 21,30 konser, 33,15 amerikadan «por haberleri, 23,35 dans, MOSKOVA (1904 m) — 13 sesli ilm, 14 edebiyat, 15 müsiki, 16 haber, 18,10 mw #iki, 20,10 zmusdki, 21 ingilize neşriyat, 28 ingilizce neşriyat, VARŞOYA (1411 m) — Yi Lemberg, 13,16 musiki, 18,55 konser, 14,10 Keser, 13,15 keman kemseri, 10.25 orkestra, 11,05 PAK, IM kommer, 10,30 measliki, Sİ kemer. 22,05, Konser, 23 dana, 20,50 dând, | KÖNİGVÜSTER MAVZEN (1685 m) — 7 jimnasti 20 şarkr, 21,39 dans, PARİS (1725) — BAS plük, 930 jim - Bastik, 13 dini mlüsahabe, 13,20 konser, 14 pl, 15 konser, 17 konser, 18 plâk, 19,45 or kesira konseri, 21 plâk, 21,45 çek parçali Tı, 22,80 dans. Yür VİYANA (517,2 m) — 1250 konser, 13,440 plâk, 15 pili, 18 enser, 20,20 Şopen, 21 operet, 23,30 dans, BÜKREŞ (8942 m) — 13 plâk, 14 pik,” 18 jar, 19410 Jarbant, 1940 plâk, 29 oda musikisi, 20,45 piyano ve armonik. ROMA Çi? m) — 1540 konser, 18 haber, 18,30 konser, 30,15 haber, 2145 kon- ser, BUDAPEŞTE (550,5 m) — 10,15 konser, 13/05 Kenser, 18 plâk, 1940 konser, 2050 musiki, 21 eski İtalyan operaları, 2130 Şi gan orkeytram. OSLO (10714 m) — 1880 konser, 20 Konser, 28,15 armönikm konseri, * MOSKOVA (1804 w) — 15 sesli film, M edebiyat, 15 musiki, 18 haber, 1630 has ber, 17,10 müsiki, 19,10 musiki, 20,30 ha - ber, 20,19 mwsiki, 22 İngilizce neşriyat, 25 haber, VARŞOVA (111 m) — 1345 plâk, 14 35 plâk, 16/10 plâk, 1 /40 pİAK, 1740 fran- sezen neşriyat, 18 solo Kenser, 1050 hafif zosusiki, Zİ sasi, 28 dama, KÖNİGVÜSTER HAYZEN (1635 m) — den konser, 17,30 konser, 21 operet, 3215 sereant maesliki, PARİS (1725 m) — 7.48 Jimnastik, #45 plâk, 18 maslki, 13,30 konser, 14/05 kon -| ser, I7AS konser, 21,20 musiki, 21 tiyatro, 2145 fransız şairleri, 28,80 konser, Sade biraz kendini beğenir... Fakat dudaklarına kadar ge - len bu sözleri Matsukanın karısı zaptetti ve sadece hayran hayran! kocasına baktı, Onu bu kadar ce-| sur görmekten iftihar ediyordu, ona gülüyor, ellerile işaretler ya pıyor, hakimlere karşı onu müda- faa ediyordu ve muvaffak da ol muştu, Kocasının iki şahsiyet ta - şıdığını, gayri mesul olduğunu is- patta büyük bir dahli olmuştu. Mahkümiyetten sonra da, söyle - diği sözlerden sarhoş olmuş gibi, sallana sallana çıkıp gitmişti. A LR Zavallı kadınlar! i vel Kayseride otuz bin halı onayi mm cez | Memlekette VARIM O) Kayseride iplik fabrikasi Halıcılıktâki müthiş durgunluk karşısında her nevi yünlü mensucat dokuyacak | tertibat alındı Kayseri iplik fabrikasının iği İ Kyseri husust muhabirimizden: Bü- yük Millet Meclisinin 925 senesinde üç vilâyette açılmasına karir verdiği iplik fabrikalarından birisi de Kayse| ridedir. Memlekene (o halıcılığın inkişe' ve terakkisine yardım maksadile tesis edilen bu fabrika yedi yıllık faal bir maziye maliktir. Şirketin otuz beş bin adet bisse senedi tamaile satılmıştır. 180 bin lira sermayesi vardır ki bu- nun yirmi bin lirası müessislerin, 160 bin lirası da Iktısat Vekâletinin idi.” Fakat bilâhare Iktısat Vekâletine ait, olan bu sermaye bir kanunla Senayi| ve Maadin bankasına devredilmiştir. Fabrika Bünyan kazasında olüp 0. tuz metre irtifaımdaki bir şelâlenin sa-, kutundan istifnde edilmekte ve 156 beygir kuvvetinde bir fuit türbinle çalışmaktadir. Fabrika en iyi ve son sistem taraklara malik olup bu husus-| ta bütün Türkiye fabrikalarma faik-| tir, ye İlk “senelerde vüziyet” çok iyPMd; Kayseri ve civarı muhitinin şümullü bir san'ati, bir çok insanların. “geğim| vasıtası olan halı tezgâhlarma iplik yetiştiriyordu. Yevmiye vasati olarak 300 kilo iplik alınıyordu ki bu miktar ipliğin cinsine göre değişir. Biraz ka- lm neviden her gün 600 kilo iplik al-| mak mümkündür. Fakat halıcılıkta husule gelen buh- ran, Piyasa düşlklüğü fabrikayı çok müteessir etmiş, bilhassa şü son sene | pek az İş vapılabilmiş, bir sene zar. fında ancak bir buçuk ay çalışarak diğer zamanlarda faaliyetini tatil et- mek mecbariyetinde klmiştır. Bunun içindir ki şirket hissedarlarma hiç te-| mettü bırakamıyacak kadar işsiz ka). mıştır. Halıcılığın bu derece (o sükutunda bazı mühim âmiller vardır ki güm! rükler başta gelir. Aynl zamanda Kayseri halıları da- ha ziyade ipekli ve süs eşyası mahiye- tinde olduğu için rağbet azalmıştır. Bilhassa asıl satiş yeri Almanya ve Viyana olan Kayseri halıları umumi buhran dolayısile orada hiç sürüm te- min edemediği gibi satılanların para- sı bile güç alınıyor. İktısadi istatistikler pek © mazbut olmamakla beraber, bir kaç sene ey. tezgâhı bulunduğu muhakkak olduğu halde geçen sene bu miktarın iki binden dahn aşafı düştüğü tesbit edilmisti Halıcılığın geçirmekte olduğu bu buhran dolayısile işsizlik yüzünden fabrikanm muattal halde kalmaması. nı ve sermayesinin İşlemesini düşiinen meclisi idare, yeni verdiği bir karat. Ja faaliyet sahasını Kenişletmiş, fab.) rika her nevi yünlü mensucat dokuya. cak bir hale ifrağ edilmiştir. Ayrica trikotaj kısmı da vilâyet merkezinde! açılmak üzeredir. İdare meclisinin bu isabetli kararı- nr Sanayi ve Maadin Bankası da tas- vip ederek derhal fanliyete başlan- mıştır, Fabrikanın bilgili ve çalışkan mü. dürü Rifat Bey, geçenlerde İstanbula giderek Bankanın diğer fabrikalurm- dan lüzumu olan makineleri tefrik! edip getirmiştir. Yeni teşkilâtta çalışmak üzere kon- turato edilen Türk ustalar da pek Y* kında işe başlıyacaklardır. Yerli mah larının rağbet kazandığı, reklâm « propoganda yapıldığı bir sırada Vİ tesisat çok isabetli ve lüzumlu olmüğ! tur. Halkım ihtiyacına cevap vere gibi hiç para etmiyen yapağıların 1€ yacını da temin edecektir. Ayrıca, b 7ı köylerin yegâne mahsulü olan bugün otuz kuruşa kadar düşen tif tik te istihlâk edileceği için piyasadf hissedilir derecede terefü olacağı V£ köylünün eline birz para o geçecei ümit edilmektedir. Fabrika, yevmiye 250 metre kum€ çıkarabilecgktir. o Trikotaj kısmı js* her gün 100 fanllâ ile 250 çift çorâf imal edecektir. Bu suretle fabrikan'# iplik mekineleleri hiç boş katma i daimi faaliyette bulunarak çıkardığı! ' ipliklerin bir kısmını halıcılara tevsi edeceği gibi geri kalan mühim şik tarile dokuma ve örme İşleri yapılar caktır, Her nevi boya tertibat: da mir kemmeldir. “ Kayseride küçük yerli san'atlerdeni bilhassa dokumacılığa alt olanlar İns kisafa çok müistelttir. Bu sermerdi halıcılık kazınmayınca bir çok (o te# gâhlar küçük bir tadilâtla şayak de kumağa başladılar, Yünden başka Adana fabrikaların dan pamuk ipliği getirterek peçete ler, havlular, sofra takımları © yerli kadınların örtündüğü mavi çarşaflar, renkli bezler dokuyan O tezgâhları adedi gün geçtikçe çoğalmaktadır. FAIK Tam küsufu Görmek icin Üç ilmi hey. i, Sİ Ağustosta Kanadada bulunacak Londra, 16 (A.A) — Evening | Nevs, pek yakında 3 ilmi keyes tin 31 Ağustosta şimali Ameri- kanın bir kısını ile Kebe eya'e- tinde görülecek o'an tam küsufu müşahede etmek Üzere Kanada ya gideceğini haber vermekte- dir. Bu heyetlerin ©n mübimmi Greenvich rasathanesinin izam etmekte olduğu heyet o'up Ke bec'e Montcalm vapürile gitmek: tedir ve rasat merkezini orman içinde balunan Parent namında- ki ufak kasabada vücu'la geli recektir. Heyet, bir ço fenni aletler götürmektedir. Ku arada birini mihrak kuvveti 13,50 ve diğeri" ninki 6,30 metre olan iki teles” kop vardır. Bu teleskoplari8 güneşin ve bilhassa haklarında müphem malümat mevcut o'80 güneşin etrafındaki daire il€ Cbronos here'nin fiziki terkiba* Unın hususi surette tetkik edile” i bileceği tahmin olunmaktadır. Ayni zamanda Amerikalı b€ yetşinaslar da Amerika'nın mu” telif mahallelerinde bunlara mü” masil rasadat ve müşahedali# bulunacaklardır.