| GÜNÜN ———— yi Inkâr edilecek Hangi mazidir? Son zamanlarda için, için yö- rüyen bir münakaşa var. Yeni ve eski! Bir kısım insan var ki mazi- den sıyrılmak istiyor. Maziyi inkâr etmek arzusundadır. Bir kısım insan var, maziye sım siki sarılmıştır. e Bugünle dünü birbirinden ayırmak İste- miyor, “Yeni adam, eski adam,, mü- nakaşalarından, “dün olmasaydı. n olmazdı diyenlerin sözle- rinden bunu anlıyorum. » Hayatı tarihin bir devri dai- minden ibaret sananlar için günler birbirinin aynıdır. Dünü bugünden ayırt etmiye bile lü- zum yoktur. Halbuki hayat yalnız dönden ibaret değildir. Daba evvelki günlerden ve onlardan daha evvelki günlerden mürekkeptir. Ve bu günler birbirine benze- | mez. a 6 Maziyi inkâr eden adamı hak- sız bulan bir mantık var. Bu mantık irtican geviş getirdiği isagocidir. Isagociye göre dün olmasaydı bugüne xerişemezdik. Amenna, fakat bir farkla haya- tmdaki tekâmül farklarını, atla- muarı görmek şattile. Tabiat da böyledir. Buz sudur. Fakat su, donma devrine gel diktensonra artık o yeni bir şe- kil almıştır. Demirin etimesi, Alevde ayni şeydir. Fakat ne öaley adndur. Ne su buzdur. Na, civciv yumurtadır, i Cemiyet hayatında da devirler Ayni su ile buzun birbirinden ayrılması gibi ayrılır. Meselâ ronesans odünyasile harpten sonraki dünya arasında su ile buz, çıra ile alev arasın- daki fark vardır. Su ile buzu, çıra ile alevi bi- ribirinden ayırdıktan sonra niçin cemiyetleri nevilerin? göre, yani geçirdikleri inkılâplara göre başlı başına bir unsur addetmiyelim ? Cemiyet ha,atında inkılâp nok- tası, meselâ suyun donmıya baş- ladığ, yahut çözüldüğü devreye tekabül eder, Iokılâp vukua gel- dikten sonra artık yeni cemiye- tin mantarası eni evvelki dev» resine nazaran iin i'ün zeder. m Her inkılâpçı, bu manada ma- ziyi inkâr eder.Çünkü o yep yeni bir taazzuvdur. Türk müyevverinin ilk vazifesi de högünün inkişafına mani olan maziyi kültür sahasından söküp atmaktır. e aa Piyangoda kazanan Ne yapacak? Izmirde cenaze otomobili $0- förlüğü yapan Halil efendiye tayyare piyangosunun son, kesi” desinde 200.000 lira çıktığını yazmıştık. İzmirden gelen haber- lere göre, Halil efendi eline g€- çen 20 bin lira ile tavukçuluk yapacağını, sığır ve koyun yeli$- tirecegini söylemekte ve şu SÖZ“ leri ilâve etmektedir: — Eskiden eniştemin çifliği vazd. Oraya giderdim. Tavuk, sığır ve koyun yetiştirilmesinden zevk alırdım. Ne 78- tan danberi böyle bir arzum vardı. Şim- di onu yerine getireceğim. biraz , FAA 5 et e. Karı, koca Kavga ettiler, Yangın çıktı! Neslişah sultan mahallesinde odada oturan koltukçu Mehmet Kadri efendi ile zevcesi Fatma Hanım, bir yemek pişirmek yü- zünden kavga etmişlerdir. Mehmet Kadri efendi, bir ara- lık pek fazla asabileşmiş, masa üzerinde duran ve yanmakta o©- lan lâmbayı kapdığı gibi karısı” nın başına fırlatmış ve yatağın Üzerine düşen lâmba yorğanı tu- tuşturmuştur. Alevlerin . etrafı sarması üzerine polis vâsıtasile itfaiyeye baber verilmiş, yetişen itfaiye yatığını sirayet etmeden söndürmüştür. Çaldılar, yakalandılar! Yusuf ve Mehmet Salkım süğüt- kânmı geceleyin açarak elbise ve bazı eşya çal- mış'ar, o kaçar ken yakalanmış- lardır. Sustalı çakı ile Karagümrüklü Yaşar ile İs- mail bir alacak meselesinden kavga etmişler, İsmail, sustalı çakı ile Yaşar sol kulağından ve belinden yaralayarak kaç- mıştır. Nö yapacaktı ? Mehmet isminde birisi elinde sokaklarda gezerken yakalan- mıştır. Otomebilli seyyah GalipBey isimli bir Suriyeli, kendi kullandığı hususi otomobilile -Sofjadan :şehrimize gelmiştir. Suriyeli seyyah bura- dan otomobille Beruta, oradan da vapurla Marsilyava gidecek- tir, Etienne 15 Bor, — Bu sabah burada müthiş bir cinayet o'muştur. Güdük Durmuş oğullarından 35 yaşlarında Muharrem, seat beş raddelerinde, küçük kardeşi Mustafayı yatağındı — uyurken ağzı kör kıyma bıçağı İle yedi, #ekiz yerinden ağır surette ya- ralamıştır. Bundan sonrada Kadın, erkeği öldürmüş ve... Adana 13 — Bura ağırceza mahkemesi, Leylâ isminde bir kadınla oğlu Mustafanın ve kü- Şük oğlu Kuddusi'nin mubake- melerine başlamıştır. Leylâ, tanıştığı Salcı Ahmet- şiği boğarak öldürmek ve cese- dini nehre atmakla maznundur. Şahit Hulüsi Ef, , mahkemede şunları söylemiştir; — Kuddus, Kale kapısında kamyona bir sandık yükledi. Şo- före, kendisinin Karşıyakada bi- neceğini söyledi, Ve öyle yaptı. Memleket bastanesinin biraz ile- risinde kamyondan indi. Sandığı indirirken, kendisine yardım et- tm, Sandıkta ne olduğunu bil- miyorum. ör Tahir ve bahçe sabibi Hasan Ef. lerin ifadeleri alınmak üzre, mubakeme kalmıştır. odalar içi sokağında 9 numaralı | Günün Haberleri te terzi Mürteza efendinin dük- | maymuncukla | büyük bir kama olduğu halde | Memleket Beşikteki çocuğun başını kesti ! Başı koltuğuna Sıkıştırıp kaçtı ve yakalandı Talebe Birliği Murâhhaslar, Anka- rada azami müza- heret vadı aldılar Mürahhaslardan Birlik reisi Muzaffer 8. Mini Türk talebe birliği ihtiyar larının temini hususunda hükümet merkezinde teşebbüsatta bulunmak ü- zere bir kaç gün evvel Ankaraya gi- den üç kişilik heyet âzasından Mahir Kemal ve Necmi Beyler, dün İstanbu In dönmüşlerdir. Birlik relsi Muzaffer Bey, bazı hu- Birlik mürahhasları, Ankarada il İsmet paşa, Nafia vekili Hil- me mi, Maarif vekili Esat ve fırka umu- mi kâtibi Recep Beyler tarafından ka- bul edilmişlerdir . Yüksek tahsil gençliğinin ihtiyaç- Im samimi bir ifade ile bildiren gençler, derin bir alâka ile karşılan-| mıslar, İsmet paşa Hazretleri, Mili leket dahil ve haricindeki fe rini seve seve takip edeceğini hildir- miş, muvafflakıyet femenni (etmiş, geçnlerin en mühim ârzularından bi- ri olan eli kişilik bir kafilenin demir.) gin âzami istifade temin olunacağını, , yolları üzerindeki seynhat programır.| gençliğin her husustaki haklı arzula- ne Naffa' vekili bizzat Yapacaklafını,| rını dinlemek ve yapmak darüllünun müderris ve . talebesinin teşkil edeceği bu grupun yolda vere- cekleri konfranslardan memleketin; mütehassis olmuşlardır. kardeşinin on beş günlük çocu- ğunu beşikte ve kanlar içinde kıvranan babasının güzü önünde boğazından kesmiş, kafasını ko- parmıştır. Muharrem, Socuğun kafasını kolunun altına sıkıştırmış, kaç” mış ve bir saat sonra, bağlar arasında yakayı ele vermiştir. Yıldırım! Düştü, zavallı bir genci öldürdü Nazilli, 11 — Könya erkek muallim (mektebi talebesinden Mehmet Efendi, burada hemşi- resinin yanında yaz tatilini ge- irmiye işti. Evvelki gün Sela e düşen yıldırım | zavallı talebenin derhal ölümüne | sebep olmuştur. Hemşiresi | ağır surette yaralanmıştır. Manisada güzel bir sergi Manisa — Burada yardımcı kadınlar cemiyeti dikiş yurdu, Gazi mektebinde güzel bir sergi açmıştır. Şükriye Abbas Hanı- mın riyaseti altında tesis edil- miş olan yurttan bu sene 20 Hamm muvaffakiyetle diploma almıştır. Yurt, Şimdiye kadar 160 talebe yetiştirmiştir. Dört kahve taciri mahkemede 15 — Ticaret mıntaka ki dört kahve susatn halli için Ankarada kalmistir. | irliğe daima müzahir olacağını, mem| liyetler| 3 | Şarkta Bir darülfünun açılacaktır Ankaradan gelen haberlere gö- , re, hükümet şarkta bir darülfünun açmıya karar vermiştir. İstanbul! darülfununu ile Ankarada açılan! bir iki fakültenin ihtiyaca kâfi! gelmemesi bu kararm verilmesin-| de âmil olmuştur. Bilhassa şark vilâyetlerinde >: lahat ve yeni teşkilât yapılırken buna çok lüzum görülmüştür. Ye- ni darülfünunun şimdilik bir kaç! fakültesi tesis olunacaktır. o Da- rülfünunun Diyarbekir veya Elâ- zizde tesisi muhtemeldir. — Dünyayı durduracak! Temizce giyinmiş bir zat evvel: ki gün Adliyeye giderek dünya- nın merkezini keşfettiğini önüne gelene söylemiş, keşfinden vilâ- yeti de haberdar ettiğini bildirmiş- tir. Bu temizçe giyinmis kâşif, dün- yanm merkezini bulduğu için ar- tık dünyayı istediği zaman dur- durabileceğini, icap ederse kendi- sina müracaat edilmesini ilâve et- miştir. Münür Bey, Pazartesi günü Löndraya gidiyor i , Evvelki gün şehrimize gelen| Londra büyük elçisi Münir Bey, | Pazartesi günü İngiltereye hare- ket edecektir. — m li İN | her halde çok istifade edeceğinden emin bulunduğunu ilâve etmiştir. Recep Bey, talehe teşekküllerinin kıymetine işaret etmiş, birliğin muh. taç olduğu binanm temini için çalı! şacağım, esasen İstanbul firka mer. kezinin bü işle yakından alâkâdar ol- duğunu söylemiştir. Nafiw ve Maarif vekilleri de tale- benin memleket dahilinde seyahati i- emelleri olduğunu anlatmışlardır. i Gençler, bu temaslarından çok leri Katil, çocuğun kafasını sakla- dığı yeri göstermiş, kanlı biçâk ta üzerinde bulunmuştur. Muharrem, cinayetini soğuk kanlılıkla itiraf etmiştir. bu feci | işi, içtiği esrarın tesirile ve ani bir cinnet bubranı neticesinde işlediği zan olunmaktadır. Tah- kikat yapılıyor. Uldürdü ve gömdü, Fakt... Akhisar — Burada bir muhtar, bir cinayet işlemiştiz. Muhtarın ismi, Süleymandır. Vak'a, şöyle olmuştur: Akhisarm Yenoba kö- yünde Süleyman isminde birisi, arkadaşı (o Ahmedin o yardımile mubtar Süleymanın halasının kızı Emineyi kaçırmıştır. Muha- keme neticesinde Süleymana bu hareketinden dolayı ceza veril miş, Ahmet bir türlü ele geç memiştir. Onu bir hayli arayan muhtar, Halime isminde bir kadının yar- dımile nihayet bulmuş, mavzerle öldürmüş, gömmüştür. Fakat, ceset meydana çıkmış ve mnbtar İ yakalanmıştır. | İ tacirini, ticaret kanunu hilâfına hareket, ihtikâr ve ayni zamanda bazı makamlara yanlış malümat vermekten suçlu olarak, adliyeye vermiştir. Şeyh Ahmet, Edirne- | da müzakere cereyan etmektedir. © — VAKIT 16 Temmuz 1937 me Günü z Meseleleri s Doktorlar, Anadoluya geliniz! * Istanbulda: doktor fazlalığı hakkındaki münakaşalar ve ra“ kamların vilâyetlerimizde hayli kuvvetli akister bıraktığı anla" şımaktadır. Meselâ dünkü posta ie gelen ve Orduda çıkan Te kâmül refikimizde bu bahse dair Çopan oğ'u: Münir Süley: man İmzasını töşiyan dikkat ve alâkaya değer bir yazı gördük. Eline İstanbulda doktorların adedini gösteren bir istatistik geçtiğinden bahsederek yazısına başlıyan muharrir, doktorlarımı- zın. daima İstanbulda kalmayı ” tercih ettiklerinin artık itiraz olunamıyacak bir hakikat oldu- ğunu ileri sörüyor. z Doktor'arın Anadoluyu ihmal ettiklerin. bazı yerlerde köylü nün hastasına şifa ve deva buk mak için on onbeş saatlik yök lardan şehirlere gitmiye mecbur olduklarını, bazan doktorların da sermaye topladıktan sonrâ İs- tanbula döndüklerini işaret eden X muharrir makalesini şöyle bitiri- vi yor: “Doktorlarımız düşünmiyerlarki As. j nadoluda, Isranduldaki rekabet tehlikesi yoktur. Ağır reklâm mastalları da yok- İ ' Teyiziidir, pörberekettir. bir doktor her tur. Saha açıktı Mürehassıs da olması, halde çok karanır. “Artık Anadoluya (aşra) gözü ile bakma devri, geçiştir. Bu körü zihni: vet ölmüştür. Ona.büyle dirsek çevire. cek, omuz silkecek olursak, yabancılıktan kutaramavız Memleketin her karış toprağı birdir, s4 MİNE da nlminndi memlekedn her köşesi Türkiyedir, bepis | miz ç toprağı yüzümüzü gözümüzü sürmiye, onu sevgiye onun, İçin her türlü fşgağaktehikta bulalamıya mecbarğz. Fazla kazanç, fazla rağbet ümidi ok duğu halde yalnız doktorlar değil, dişçi ler, Kezacılar vesair san'atlar mensuplari da Anadoluyu yadırgayorlar. Bu çok ayıp ve çok günah bir höreketir Aruk bu 5 anlaşılmaz asrâtdav, mubakkak Istanbulda kalmak, işsiz, çıplak. ve Hatta aç bile kalmak şartile, Istanbulda kalmak fikrin den. inadından vaz geçmek lizimdir., : a. yemi gönderilecek? Verilen malümata göre, Türk hududuna iltica &den Barzan | şeyhi Ahmetle. avenesinin Irak hükümetine teslimleri hakkında Irak sefirile hükümetimiz arasine Yalmz asi şeyhin avenesinden (| o'up adi cürümlerle mazaun olanların İrak hükümetine teslim edilecekleri ve Şeyh. ile avenesinin ekşi een v muvakkaten orada bulundurula- cakları kaydedilmektedir. Mersinde faaliyet Mersin ve Tarsusun bazı köy- lerinde görülen çekirgeler, mü- cadele neticesinde temamen im« (* ha edilmiştir. yö i Yabanı sakız çlarının şam- © fıstığına aşılanması için Gâzlane © tep'ten mütahassıs aşı ustası ve am getirtilmektedir. râcat mevsini başla NK Dün borsada üç kuruş a) mek santimden yirmi ton arpa, 4 ku- muş İ2 buçuk santimden iki vas gon çavdar, 16 kuruş 12 buçuk santimden iki yüz çuval yerli su- sam satılmıştır. ———a.. Mevlit kandili Dün gece Peygamberin doğ- duğu geceye tesadüf ediyordu. Bu O münasebetle müslümanlar camilerde gecelerini ibadetle geçirmişlerdir. # i : “ N İ ' i 1?