—4 —VAKIT 29 Haziran 1932 Ticaret — | Ve iktısat inecek mi,çıkacak mı? Pamuk fiatları üzerinde ofisle ticaret odası arasında çıkan müna- kaşa devam etmektedir. Ihracat ofisi beynelmilel pamuk piyasasının vaziyetini ileriye sürmekte ve Amerikanın bu sene az pamuk yetiştireceğini bildirmektedir. Ticaret odası muhafilinde alâ- kadar bir zat işe bu bususta şu sözleri söylemiştir: — Hayır efendim; pamuk fi- yatı inecektir. Rakamlar ve ve- saik bunu ispat etmektedir. üsküpte afyon fiatları Üsküpte afyon fiatları son hafta içinde, en iyisi 270-300 ve en düşüğü de 250 dinardır. Bu miktar Türk patasile 12 lira tutmaktadır. Japonlar yapağı istiyorlar Bir Japon sermayedar grubu, Istanbul ticaret odasına müra- caat ederek Japonyaya yapağı “ihracı yapılabilecek bir müesse- se ile temas ettirilmesini rica etmiştir. Aldığımız malümata göre, Ja- ponya son senelerde ecnebi memleketlerden pek çok yapağı almaktadır. Bilhassa 930 ve 031 senelerinde (o Avustralyadan 600 bin balya yapağı satın almıştır. Bundan başka cenubi Afrika- dan ve diğer memleketlerden de pek çok yapağı satın almış- tır. İ Japon grubu, yapağı tacirle- rimizin de bu hususta nazarı dikkati celbedilerek kendilerine müracaat edilmesini istemekte- dirler. Mazı ve zımparâ taşı tacirleri memnun İngiltere hükümeti ithal mad- delerine karşı yüzde on zamlı yeni bir tarife tatbik etmiye başlamıştır. Verilen malümkta göre, bu maddeler içinde yalnız mazi ile zimpara taşı zamdan muaf tu- tulmuştur. Bu karar memleketimizin mazi ve zimpara ihracatcılarını çok memnun etmiştir. Zimpara taşı bütün dünyada yalnız Türkiye ile Yunanistanda bulunmaktadır. Geçen sene memleketimizden Ingiltereye 4960 ton zimpara taşı sevkedilmişti. Burun da kıy- mati 40 bın İngiliz lirası tutmak- tadır. 'Yunanistana lüleci toprağı gönderiyoruz © Yunanistan hükümeti memle- memleketimizden Jüleci toprağı “satın almıya başlamıştır. Bu bu- sustaki ilk ihracat geçen hafta başlamıştır. Topraklarımız bilhas- sa dökümhanelerde kullanılmak- tadır. ” Bulgaristanda İpekciliğin himayesi Ticaret odasına gelen malü- mata nazaran Bulgar hükümeti tabii ipekçiliği himaye maksadi- le sun'i ipeklere kiloda 870 Le- va gümrük resmi koymuştur. Bu müthit fiyat karşısında itha- lât imkânı olmadığından bir mü- essese Bulgaristanda bir fabri- ka açmıştır. Bu fabrika ecnebi memleketlerden sun'i ipeği kar- ton halinde celbetmektedir. Bu kartonlar hususi bir makine va- sıtasile iplik hâline getirilerek dokunmaktadır. Piygsamızda afyon fiatları yükseliyor Dün ticaret borsasında Akbhi- sar malı 40 balya tiftik 4l ku- Taştan satılmıştır. Afyon fiatları ise günden güne yükselmektedir. Geçen hafta 12 lira kırk kuruşa satılan Tokat malı afyon dün 13 liraya satılmıştır. Temir borsasından gelen malü- mata nazaran Boluvadın malı afyon İzmirde 14 lira üzerinden Selânik mubteliti dersini aldı Fenerbahçe: 4 Selânik:0 Yunanlılar müsaadesiz gelmişler . Fede- rasyon ve mıntaka harekete geçti ! Derme çatma Selânik muhte- liti, bele şükür, nihayet dün dersini aldı ve memleketine mü- teveccihen yola revan oldu. Bu başlangıca bakarak maçın fevkalâde heyecanlı ve sıkı ol- duğunu zannetmeyiniz. Bilâkis. Fenerbahçe neticeyi âdeta bir antrenman yapar gibi, rabat rahat kazandı ve takımı terkip eden oyunculardan bir kısmı gene mulat çalımlarını birbayli gösterdiler. Koca Fener-Galatasaray mub- teliti iki maçta okadar sıkı oy- namasına rağmen hiçin öyle fena neticeler aldı da Fenerbahçe dünkü maçı böyle rahat rahat kazandı.. Diye hayret etmeyiniz. Bunun sebepleri gayet basittir. Evvelâ meşhur Selânik muhteliti dün sahada adeta namevcuttu. Oyuncularımn o yorgunluktan kımıldanacak halleri yok gibiydi. Kaleciden ve yerli Rum takım- larından bir oyuncu ile takviye edilen müdafaa hattından başlı- yarak hemen hepsi berbat, in- sicamsız ve meharetsizdi, Sonra Fener muhacimleri, ikin- ci devre müstesna, zamanında şüt çekmeyi ihmal etmediler ve atılgan oynadılar. Galatasarayın Nibadı ile tak- viye edilen Fenerbahçe şu şekil- de sahaya çıkmıştı: Hüsamettin, Ziya, Yaşar, Re- şat, Nihat, Fikret, Lütfü, Alâ- ettin, Zeki, Niyazi, Hadi. Bir müddet - sonra Muzaffer Reşadın yerine, Reşat Niyazinin yerine geçti. Maç başlar başlamaz Fenerin tazyiki derhal belli oldu. Yedin- ci dakikada Fenerbahçe, padir görülen bir sıkıştırma vaziyetin- den istifade ederek ilk sayısını yaptı.. Bu sayıda Fener haf hattından başlıyarak, rakip mü- dafilerden birisinin ayağından da lehte bir falso ile imzalan- mak şarlile tam dokuz oyuncu- nuw bissei iştiraki vardır ! Biraz sonra sayılar üçe çıktı ve hiç beklenmediği bir sırada da devre bitti. Meğer misafirler trene yetişe- cekleri için, devreler yarımşar saat olarak oynanıyormuş.. Ikinci devre Fener hakimiyeti daba dar bir çenber halini al- mışlı. Fakat buna mukabil ça- hm derdi de tekrar alıp yürü- müştü. Bu itibarla bu devrenin hasılatı ancak tek bir sayı oldu. Zevksiz başlayıp zevksiz biten dünkü maçın bir faydası, Fener muhacimleri için Nihadın, daha yerinde bir tabirle kafalı ve canlı bir merkez muavinin ne kadar faydalı olduğunu daha bariz göstermesidir. Ikinci faydası da Fener takı. mının iyi bir sağ açık oyuncu yetiştirmekte olduğunun görül- mesidir. Filhakika Lütfü, biraz daha çalışması şartile bir sene muamele görmüştür. Bu vaziyet afyoncuları memnun etmektedir. Buğday piyasası gevşek Dün Istanbula 4 vagon 3106 çuval buğday ve 900 çuval da un gelmiştir. Zahire borsasında fiatlarda mahsus bir inme çıkma yoktur, 6 buçuk kuruştan 8 ku- ruştan yirmi paraya salış yapıl- mıştır. Maamafih gevşektir. piyasa çok içinde iyi bir kıymet olabilecek- tir. Sahada koyunlar! Dünkü maç maalesef emsaline ninbetle çok az bir seyirci kit- lesi önünde (oynandı. Bunun tabii başta gün meselesi olmak üzere muhtelif sebepleri vardı. Gelenlerden mühim bir kısmı nı da maçın bir saat oynanması hiç memnun etmemiştir. — Bir daha fakirler menfaa- tine bir maç yapılırsa (o galiba “maç eksik o oynanmıyacaktır, şeklinde teminat vermeye lüzum hasıl olacak... Diyenler çoktu. Maçta görülen garip manza- ralardan birisi de iki koyununl!) oyun sahasında keyfi mayeşa dolaşmaları idi. Koyunlar, mü- dafiler, haflar ve muhacimler arasında tam bir huzur içinde aşağı yukarı gezinmeleri seyrine doyulamıyacak kadar ömür olu- yordu ! Süphane nten tahayyere... Selânik takımının mahiyeti Diğer taraftan öğrendiğimize göre, evvelce vesika aldıkları söylenmiş (olmasına rağmen, Selânik takımının derme çatwa bir takım olduğu ve şehrimize Yunan Federasyonundan müsaa- de almadan geldiği de tahakkuk etmiş gibidir. Yunan Federasyonu vazıyeti Türkiye Federasyonuna yazmış ve bu takımla Istanbulda maç yapılmasına müsaade edilmeme- sini bildirmiştir. Federasyonda Istanbul mıntakasına bildirmiştir. Mıntaka önümüzdeki toplanma- sında bu işi konuşacak ve bil- hassa Selânik takımının Pera kulübü ile temasına dair vazıyet üzerinde meşgul olacaktır. Ankaradaki spor kongresinden dönen mıntaka futbol heyeti reisi Orhan beyle konuştuk : — Evel, dedi. Fethi Beyin imza- sile aldığım bir tezkerede, Yunan takımının Yunan federasyonundan müsaade almadan geldiği bildirildi ği işaret edilerek kendisile temas €- den kulüpler hakkında muamelei 1â- zimenin ifası isteniyor. Önümüzdeki toplanmamızda bu meseleyi konuşa- cağız. Fransızlar geliyor Istanbul, 28 (A.A.) — Parisin Racing kulüp takımı yarın sabah şebrimize gelecek ve istasyonda Fenerbahçe ve Galatasaray ku- lüpleri namına birer heyet tara- fından karşılanacaktır. Racing kulüp ilk maçın 1 temmuz cuma günü taksim stad- yomunda Fenerbahçe ile, ikinci mâçım 3 temmuz pazar günü gene Taksim stadyomunda Ga- İatasaray ile ve üçüncü maçını da 8 temmuz cuma günü Kadı. köyünde Fenerbahçe stadında Fenerbahçe - Galatasaray mubte- litiyle yapacaktır. Geçmis olsun Şair Hamami zade Ihsan B, zabıtaya teşekkür ediyor Divan edebiyatının son güzide şaiiri Hamâmi zade Ibsan Beyin başından garip bir hadise geç- miştir. Birkaç gün evvel Hamami za. de Ihsan beyin evinden kıymetli bir pırlanta yözük çalınmıştır. Bu hırsızlık hadisesi derbal Za- bıtaya aksetmiş ve meseleye ma- halli polis vaz'ı yet etmiştir. Za- bita tahkikatı süratle ilerletmiş ve derhal hırsızı yakalamıştır. Ve pırlanta yüzük Hamami zade Ib- san Beye iade olunmuştur. Bu münasebetle şair hırsızı ya- a ari e izi « Mühim bir netice İ Kanser MEMLEKETTE — a Yi. Hayreboluda Su mecralarınin geç- inkişaf tiği yerlerde olu- yormuş Insanların en amansız düşman- larından biri olan kanser hasta- lığına karşı kürtuluş çaresi bulun- ması için, dünya tıp alimi oğra- şıp durmaktadır, Bu müblik bastalık, bilhassa son zamanlarda dünyanın her tarafında pek çok kişiyi pençe- sinde kıvrandırmış, feci şekilde ölümlere sebep olmuştur. Kanser hastalığının neden ba- sıl olduğu hususunda bir Alman dokturu, tecrübe ve tetkiklerle mühim bir neticeye varmış, bu netice, fevkalade alâka üyam dırmıştır. Bu mevzide şu malümat ve- rilmektedir : Berlin, 28 (A.A) — Stettinde doktor Hager tarafından yapıl- mış olan tecrübeler, kanserin su mecralarıma geçmekte olduğu arazi Üzerinde inşa edilmiş olan meskenlerde hüküm sürmekte olduğunu göstermiştir. Alman ilmi mehafili, bu has- talığın bir takım arzi inşaatın mahsulü olduğunu ve harpten- beri fevkalâde tekessür ve te zayüt etmesinin sık sık göç eden ailelerin pek mühlik olan Tellü- rik şuaalın tesirine her zaman dan ziyade maruz kalmakta ol- masından ileri geldiğini kabule temayül etmektedir. Bu keşfiyattan dolayı heyeca- na gelen Alman hükümet me- murları, mütchassıslardan mürek. kep bir komite ihdas etmişlerdir. Bu komite “ Kanserli. evleri, meydana çıkarmakta ve sakinle- rini bu hastalığa karşı himaye etmektir. Daha şimdiden muzir inşaata karşı mücadeleye mahsus bir cihazım keşfedilmiş olduğu söy- lenmekte ve hatta bu cihazın insanları Damlaya ve Romatiz- maya karşıda himaye etmekte olduğu bususunun teminine ka- dar ileri gidilmektedir. Yüksek nafia fen mektebi sa- bık müdurü topografya muallimi, merhum Ferik Sezai Pş. nın da- madı mühendis Ibrahim Salâhat- tin Bey, üç aydenberi muztarip bulunduğu kanserden kurtula- mıyarak, evvelki gün irtibal et- miştir. Cenazesi, dün Feneryolundaki köşkünden ihtifalâtla kaldırılmış, istimbotla Eyüpsultana götürül- müş, oradaki aile mezarlığında Allabın rahmetine tevdi olun- muştur. Merhum, bir çok talebe yetiş- atirmiş, vukuf sahibi bir muallim, balük. kibar bir insandı. Ölümü, kendisini tanıyanların hepsinde derin bir teessür uyandırmıştır. Merhuma sonsuz mağferet te- menni ve silesine, bütün kendi- sini sevenlere samimiyetle taziyet beyan ederiz. kalıyan polis hakkında şu teşek- kürnameyi göndermiştir. Evimden çalınan pırlanta bir yüzüğü; ssriki olan hizmetçi kizi tabirine istiç- vap ve meseleyi tahkik ederek mejdana çıkaran Mehtmetpaşa mevki muavini Ali Roza Beyle polis memuru Münip Beye gayret ve maharetle vazifeşinaslık'arından dolayı takdir teşekkürlerimin alenen ib- ldğı için muhterem gâzetenizi tavsit ede- rim, efendim, Mamamizade ihsan Tiz. dd İL A intak ilk üze kn İsi 9. Hayrebolu muhabirimizden: Kuvvetli ve münbit arazisi iti- barile ta eski zamandanberi T- rakyanın zahire anbarı olan Hayrebolu (kasabası (kıymetli gençlerimizden bir müteşebbisin ön ayak olmasile elektrik nurile aydınlatıldı. Şimdi de Alpullu şeker fabrikasına yakınlığı ve ana suyu ile sulanan mahsuldar ovasının opancar mahsulünden azami derecede istifadeyi düşü- nen fabrika bu ovayı Şimalden Cenuba kat'ederek Alpullu-Hay- rebolu- Tekirdağa müntehi olacak geviş hat'ı bir dekovil tesis etmek tasavvurundadır. — Söylendiğine göre lâzımgelen plânlarda hazır- lanmıştır. Trakyamızm cenup kısmını ih- ya edecek olan bu hattın her cihetten temin edeceği faide çok büyüktür. Bu vesile ile yol üzerinde bu- lunan Hayrebolu kasabası da inkişaf edecek ve eskisi gibi bol zahire ihracatı yapmak im- kânmı elde edebilecektir: Hayrebolu'da bu sene halk tarafından 4 bin küsur meyva ağacı dikilmiş, bundan başka da Tekirdağındaki şarap fabri- kasına üzüm yetiştirmek üzere eski bağlara ilâveten şehrin kenarında 250 dönüm bağ ya- pılmıştır. Münhasıran bu kazaya ait gibi olan kuş yeminin ço- ğaltılması esbabına da tevessül edilmiş (o bulunmaktadır. Halk mütenevvi zer'iyalın ehemmiye- tini tekdir etmiş olduğundan bu sabada el birliğite çalışilmaktadır. Poliste: Feci bir kaza Necati Bey caddesinde 325 numaralı sütcü Mihalın dük'ânı üzerindeki odaları hariçten bu- yamakta olan Bulgar tabasından Çenkuf iskelenin kırılması öze- ripe düşmüş, ağırca yaralanarak Beyoğlu zükür hastanesine kal- dırılmıştır. Şarkı söylemek isteyince « Üskdarda Murat reis mabal- lesinde oturan duvarcı Halil Hamdi ile arkadaşı Istilo Miço- nun meyhanesinde rakı içerler- ken İstilo şarki söylemek istemiş, Hali Hamdi buna mümaneat edince aralarında kavğa çıkmış duvarcı, İstiloyi muhtelif yerle- rinden yaralamıştır. Esrarcılığın sonu Kara oğlan sokağinda esrar« keş Kemalin yerde yattığı gö- rülmüş fazla esrar çektiğinden hastalandığı anlaşılarak hastane- ye kaldırılmıştır. Otomobil kazası Galatada Necati Bey cadde- sinde temizlik amelesinden Hü- seyin oğlu Mahmuta 3920 numa- ralı otomobil çarpmış, ehemmi- yetli surette yaralanmasına sebe- biyet vermiştir. Havzada Zahirefiatları Havza, 28 (Vakıt) — Birkaç gündür bu havaliye feyizli yağ- murlar yağdı. Bu yüzden zahire fiyatlar da düşmüştür. , İTİZAR “Gobi Çötleri,, tefrikamızı yazımı” zen çokluğuna mebni bu gün derced& medik, Okuyucularımızdan özür dile K.