— 4—VAKIT 9 Haziran 1932 — — Bir İtalyan kadın muhartir şehrimizde AZAR LİNA er YEME EMELE İstanbul kadınları fazla makyaj yapıyorlar T Üst tarafı 1 nci la, ) bır komedisinin Bulgar milli ti- yatrosuna kabulü işile meşgul olduktan sonra İtalyaya döne- cektir. Neş'eli ve bcyasız Italyan gazetecile Perapalasn bir salonundo konuşuyoruz: Sin- yorina Marcella d'Arle ancak yirmi iki, yirmi üç yaşlarında görünen Jİtalyanyanlarda Badir tesadüf edilecek derecede açik sarı saçlı, çok heş'eli ve sevimli | bir kız.. Gayet sade giyindiği gibi yüzü de tuvaletsiz.. Çorap giymemiş, ayaklarında, parmak- Jarını meydanda bırakan hafif sandallar var. Bacak, bacak üstüne atmış, bir bahisten diger bahse atlayarak, çok beğendiği- ni söylediği Istanbuldan, şimdi- ye kadar gezdiği yerlerden bah- sediyor, fotograflarmin — çıkdığı muhtelif lisanlardaki bir çok 3a- zeteleri, fotograflarını gösteriyor ve birden bire bir kahkaha ata- rak soruyor. — İnkisarı hayale uğradınız, de - gil mi? Öyle va, siz ciddi bir mes -| lekdnşla görüşeceğinizi zannederken! karşımıza garip bir kız çıktı, Mel,d' Arle Istanbuldan bah- | sederken oldukça garip fikirler | ileri sürerek diyor ki: | Piyerloti gibi söyliyor ! | — İstanbul bence başlı, başına iki ayrı bir şehir... Beyoğlunun gittikçe garplileşmesine mukabil, İstanbul ta -! rafı daha ziyade bir şark şehri ve ba - na kalırsa İstanbul Beyoğlu ci -! hetinde inkişaf etmeli, burada yeni, Modern bir gehir vücuda getirmeli, * fakat: İstanbul tarafr camileri, €s- ki binaları, kafesli eski evlerile aynen muhalaza edilmelidir! © Bunu saira - ne bir hayal ve ârzu zannetmeyiniz. Bu fikrim estetik moktasmdan ne kadar faydalı ise, iktisadi noktadan! da e kadar faydalırdır. Püşününüz:| 'Ta Amerika'dan dünyayı gezmek ve yeni şeyler görmek maksadile kalkıp! ula gelen bir adam, Bey - oğlunda, Avrupa'nın en büyük o - telleri derecesinde lüks ve modern) bir otelde oturduktan sonra, şehri! çıkıyor. Galata köprüsünü geçtikten son - ra büsbiltüm ayrı bir âleme giriyor. Köprünün öte tarafı, binaları, âhide - Teri, batiâ insanlarile Beyoğluna hiç benzemiyen ayrı bir şehir. Ben çok Sö ettiğim halde böyle bir şehir hiç görmedim, Geçen gün büyük çarşıyı gezdim. Orada gördüğüm hayat, satrcrlarin hali, ge - en yolcuları dükkünlarına davetleri, er Şeyi beni çok alâkadar etti, Eyübe de gittim,' Mezarlığın yeri çok hos. Öldükten sonra orada gömülmey! değil, fakat sağken orada bir evim ol - masını İsterdim. Sarrklı, mezar güzel, Pierre Loti'yi hiç okuma - yorsunuz ki, o kadarâ-! Jim bir kız değilim. Fakat bunu ne - den sordunuz. Dediğim gibi Istanbul'u olduğu gi - bi bırakmalı, . Bu hareket, şehre seyyah gelmesini temin edecektir. stanbul güzel, buradaki her ri, anlatılamıyacak, yazılamıyacak de -' recede güzel... Ben kediyi çok severim. İstanbal - da, sokakta kediler gördüm. Oka. dar güzel şeyler ki.. o Halbuki İtal - yada, İstanbul sokaklarında aç do - Taşan kedilerden kat, kat çirkin kedi - lere “Ne güzel,, derler, Ben İtalyanım, tabi güzellikleri bütün dünyada meşhur bir memleke - tin çocuğu olduğum halde, İstan - bul'un güzelliğini fevkalâde bulmak - Jığım, şehrinizin fevkelâdeliğini gös - İermez mi? Türk kadınları hakkındaki fik- riniz nedir? “Sokukta çok gözel kadınlıra te - sadüf ettim. Fakat nazarı dikkati - mi bir şey celbetti. | İstanbul kadın - ları, Avrupa kadınlarından daha faz - Jamakyaj yapıyorlar. Bunu ben bi - Tazfazla buluyorum. Burada Türk kadınları hakkında da tetkikat yapacaktım. Fakat mü - nevver bir Türk kadmile henüz ta - mışmak mümkün olmadı, Önüm için tetkiklerim belki de çok sathi kalmıştır. Türkiye'de bir ka - dınlık harekeli vardır. Ve bu hare - İ sesiz ve parasız bir &ağın oldu- i manmışlar ve bana actmişlar. O gün aa — ket muvaffak olmuştur, inkişaf ta edecektir.,, Serseriyane dolaşarak. Mel d'Arle yazılarının merak ve alâka uyandırıcı olmasınıtemin maksadile gezdiği memleketlerde seyyah gibi müzeleri, abide- leri ziyaret edecek yerde şehirde hiç bir program takip etmek- sizin serseriyana dolaşarsk o memleketin (hayatını yakından İ tetkile etmek imkânlarını aradı- ğım söylemektedir. Istanbulda da bir akşam ya: nında otamıdıklarından iki kişi olduğu halde balk tabakasına mahsus eğlence yerlerini gör- mek istemiş ve iki arkadaşile bir gazinoya gitmiştir. Mel, d' Are bunu şöyle anlatıyor: Neler görmüş! — Taksi ile köprü civarmda biri kahveye gittik. Neresi olduğunu| iyi bilmiyorum. Dar bir sokukta ve) oturduğumuz yerden tramvayların geçtiği görülüyordu. Kahvede otu -İ ranların ekserisinin üstleri, başları perişandı. O Kadmlarm hepsi de s0 - kaklarda gördüğüm kadmlardan kat, kat fazla boyanmışlardı. Hallerinden hangi srnıfa mensup oldukları anlaşılıyordu. Birden ak - lıma bir fikir geldi. Masadan kal- karak kadınlardan birinin yanma gittim, İstanbul'a yeni gelmiş, kim - yanımdaki erkekleri de o gün tanıdığımı söyliyerek kendisinden ne yapmam lâzım geldiğini sordum. Yaşımı sordu. Mahsus yalân söy - Tiyerek: “.— 18 yaşındayım. dedim. Ko - nuştuğum kadın, öteki kadınların ya - pmna giti. Benide çağırdı. Anlamadığım bir lisanda bir şey - ler konuştular. Tavurlarından bana acıdıkları anlaşılıyordu. *Sonra İlk konuştu - Li kadm bana gene Pransızça ola - raki ai , * “ Yapacağınız en doğru hüreket, sefaretinize müracaat ederek, mem -| leketinize dönmektir.,, Dedi. Arkadaşlarımın yanma dön - düm. Onlardan biri, kadınların rum - ca konuştuklarını, kendisinin de biraz rumca anladığını söyledi. Zavallı kadınlar, söylediklerime | - de çorap giymemiştim, ayaklarımda sandallar vardı. “Vah zavallı,, demişler, “Ayakla - rında çorapları bile yok. Çok parasız kaldığı muhakkak, Yanımıza bir adam geldi ,Masamızda oturuyorduk, Yanımıza bir adam geldi, bir şeyler söyle - di. Arkadaşlarım, hayretle kendisine cevap veriyorlardı. Fakat o, karşıki kahvede pencere önünde oturan birisini göstererek ve parmaklarile işaretler yaparak hara - retle sözlerine devam ediyordu. Bu muhayere belki daha uzun sürecekti. Fakut arkadaşlarım ayağa kalktılar, bana da işaret ettiler. © Bir otomobile atlıyarak otele döndüm, Tabii yolda bu adamm ne iktediğini arkadaşları - ma sordum. Söylemek istemediler. Pek israr etmedim. o Çünkü ne oldu - ğunu aşağı, yukarı anlamıştım.,, Mel, d'Arle elini sıkarak ken- disinden aynlırken : — İsterseniz, diyor, bu macerayı hiç yazmayınız. Çünkü de ya - zacağım yazılar da bundan bahsedip etmemek hususunda henüz bir karar vermedim. Maamafih yazarsanız bel. ki daha iyi olur. Banada bu hadi- eyi yazmak için cesaret vermeniz ih - timali var, Japon sergisi musmelâtı hakkında tahkikat yapılıyor Haber verildiğine göre Kara köydeki Japon sergisi hakkında gümrük müfettişleri tarafından tabkikat yapılmaktadır. Tahkika- tın mevzuu şudur; Japon sergisi müdürlğü sergiyi antrepo (halınde inilen bildirmiş olduğundan Japonyadan elen mallar güürük memurlarının bül altında sergiye alın- makta ve ihraç edilmektedir. Müfettişler serginin işlerile alâkası olan bir memutun mak- buzlarinda bir takım silintiler ve tahrifler yapılmış olmasından söpkeemiserr. here bu şi in doğru olup olmadığını meydana çıkaracaktır, —— - — Üç aylık maaşlar veriliyor Tevziat listesini yazıvoruz Mütekait, eytam ve eramil üç aylık maaşlarını tevzline cumartesi günü başlamılacaktır. Defterdarlık,- maaş günlerini tesbit eğen listeyi hazırla - mıştır. Bu Visteye göre; Eminönü Mal müdürlüğü “Peyazıt tediye şübesinin! birinci gişesinde 11 ilâ 21 Haziran ta - rihlerinde askeri yetimler, Haziranda Kinci gişede mülkiye ye - timleri, 21 Haziranda ilmiye teka - ütleri maaş mlacaklardır. Sultan - ahmet tediye şubesinin ikinci gişesin - de 11 ilâ 20 Haziran tarihinde mülki - ye yetimlerine, 21 Haziranda hizmeti vataniye ve avans, birinci gişede 11 i- Mâ 21 Haziran tarihinde askeri yetim - lerine, Kadi&öy Mal müdürlüğünün ikinci gişesinde, 1i ilâ 21 Haziranda mülkiye dul: ve yetimlerine, aynı tarihlerde birinci gişesinde askeri dul ve yetimlerine; Üsküdar Malmi - dürlüğünün ikinci gişesinde gene ll ilâ 21 Haziranda mülkiye dul ve yetimlerine, birinci gişesinde askeri dul ve yetimlerine maaş verilecek - tir. Eminönü Malmüdürlüğünün Beya - nt tediye şubesi ikinci gişesinde 22, 2, 25, 26, 21, 28 Haziranda mül- kiye tekaütlerine ve 29, 30 dail- miye (tekaütlerine, birinci (gişede >, 2, 25, 28, 27, 28 2, 30 ta- rihlerinde asktri teknütlerine; Sultan- ahmet tediye şubesinin kinci gişesin - de 22, 23, 25, 26, 27, 28, 29 da mülkiye, aynı tarihlerle beraber 20 Haziranda birinci gişede askeri teka - ütlere, Kadıköy Malmüdürlüğünün birinel gişesinde 22, 23, 25, 26,27de mülkiye tekaütlerine, 28 de ilmiye tekaütlerine, 29 da ilmiye yetimle » rine, 30 da hidematı vataniyeye, birin - di gişede, 22, 23, 25, 28) 21, 28.20, 30 tarihlerinde askeri tekaütlerine, Üsküdar Malmüdürlüğünün birinci gişesinde 24 Haziran müstesna olmak üzere 22 ilâ 30 Haziran tarihlerinde mülkiye tekaütlerine, ikinci gişede 22, 23, 25, 26, 21, 28, 29 tarihle- rinde askeri tekaütlere, 30da ilmi - yeye maaş tevziatı yapılacaktır. Fatih Malmüdürlüğü Eyüp tediye şübesi birinci gişesinde 11, 12, 13, M4, 15, 16, 18, 19, 20, Haziranda askeri yetimlerine, 21, 22, 23, 25, 26 da mülkiye yetimlerine, 27, 28, 29, 30da askeri fekaütleri maaş alacaklardır. Samatya tediye şübesi ikinei gişe - sinde 11, 12, 13, 14, 15, 16 tarih- lerinde mülkiye yetimlerine, 18, 19, Mw 21, 2, 24 25. 26, 27, dens- kerf mütekaitlerine, birinci gişede 11, 12, 13, 14, 15, 16. 18, 19, 20, 21, 22, 23, 25, 26 Haziranda aske- ri yetimlerine, 27, 28, 29, 30dada mülkiye mütekaitlerine tevziat yapı - lacaktır, Fatih tediye şubesinin ikinci gişe - sinde mülkiye yetimlerine 11, 12, 13, 14, merkez mülkiye yetimlerine, 15, 16, askeri mütekaitlerine, 18, 10, 20, 2, 22 23, 24, 21, 26, ilmiye te- kaüt, mütekait ve yetimlerine, 27, 28 tarihlerinde; birine gişede askeri ye - timlerine 11, 12, 13, 14, 15, 16, 18, 19, 20, 21, 22, mülkiye tekatitlerine, 23, 25, 26, 27, merkez mülkiye tekaütlerine, 25 tarihlerinde maaş verilecektir. Beşiktaş tediye şübesinin birinci gişesinde 11, 12, 13, 14, 15, 16, 18, Haziranda askeri dul ve yetimlerine, 19, 20, 2Zide mülkiye yetimlerine, 22, 2), Di, 25, 26, 27 deaskerite- kaütlerine, 25, 29 da mülkiye teka - ütlerine, 30 da ilmiyeye tevziat yepı - lacaktır. Beyoğlu Malmüdürlüğünün ikinci gişesinde 11, 12, 13, 14, 15, 16, 18, 19, 0, 21 Haziranda miilkiye dul ve yetimleri, 22, 25 25, 26da mülkiye ve ilmiye tekaütleri, 27, 28, 29, 30 da askeri tekaütler; birinci gişede, 14, 12, 13, 14, 15, 16 Ha- ziranda, askeri ve dul yetimleri, 1$, 19, 20, 21, 22, 2, 25, 26, 27de mülkiye ve ilmiye tekaütleri, 28, 29, 30 da da askeri tekaütleri maaş ala - —ö ala 20; Fransız parlâmentosunda hararetli bir celse Heriyoya 384 reyle itimat itimat etmiyenler: 115, müstenkifler :140 Mecliste komünistler gürültü çıkardılar! Paris. 8 (A.A) — 15 inci teş- rii devrenin birinci büyük celse- si, dün aktedilmiştir. Birçok gün- lerdenberi bu taribi gün için meb'üsan meclisine girebilmek müsaadesini veren bir duhuliye kartı almak imkânsızdı. Bunun için birçok kişi Bourbon sarayı- nın önünde sıra beklemekte idi. Saat 15 te reis M. Eonisson yerini işgal etti, Tribüne çıkar- ken, her taraftan şiddetli alkışiar koptu. Bütün mükâlemeler saat 15,10 da reis tarafından çalınan zil ile birdenbire durdu. M. Bowisson nutkunu irat ve tatil esnasında vefat eden meb" uslardan M, Loucheur, Maginot, Briand ve M. Albert Thomas'ın hatıralarını yad ve tezkâr ettikten sonra mütevaffa reis Dumer'in bir ahlâk dersi teşkili eden haya- tanı hatırlattı. Mevcut dünya bubraninın ve- hameti karşısında bu devrenin ehemmiyetini, fevkalâdeliğini 1s- rarla kaydederek © parlâmento rejiminin bülün incelikleri ve ana'nevi olduğu kadar yeni ve cessurane olan bal suretlerine müsait olduğunu beyan etti. Komünistler hariç olmak üzre bütün meclis M. Dumer'in ha- tırasına hürmet edildiği sırada bu sözleri ayakta dinlemişlerdir. Bundan sonra M. Bowisson, tekmil meclisin hürmetkâr bir dikkatle dinlemiş olduğu riyaseti cümbur” beyannamesinin kıraati için başvekile söz vermiştir. Hükümetin beyannamesi M. Herriot, komünistler tara- fından yapılan müthiş gürültüye rağmen hükümetin beyanname- sini sükünetle okumuştur. Beynelmilel bir mesai teşriki- nin zarureline ait sözleri bütün meclis tarfından hararetle alkış- lanmıştır, Sol cenah, merkez ve sağ ce- nah, M. Tardieu nun işareti üze“ rine tamirata ait beyanatı ve bundan başka bütün medeni milletlerin barbi kanundan hariç bıraktıkları hakkındaki kısmı da ayni şiddetle alkışlamışlardır. Meclisin itimat etmesi talebini muhtevi olan müracaat, $osya- listlerin (o radikal - sosyalistlerin ve merkezin alkışlarını celbet- miştir . Maclis, bunu müteakip, mahpus bulunan komünist meb'us Rumet- te'in tahliyesi talebinide kabul etmiştir. Reis M. Bouisson,. hükümetin umumi siçaseti hakkındaki isti- zah taleplerini okumuştur. Baş vekil M. Herriot, hükümetin bu istizahlara acilen cevap vermeyi kabul ettiğini beyan etmiştir. Istizâhlar başlıyo İlk istizahı yapan cümhuriyetçi demokrat ittihadı meb'uslarından M. Bessondur. Iktısadi siyasetin kifayetsizliğinden dolayı, bükü- mete serzenişte bulunmuş ve hükümetin “Fransanın bir gün dünya sulhünü ilân edeceği,, hakkındaki. kehaneti tahakkuk ettireceğini ümit ettiğini söyle- inmiştir. Komünist Doriot hükümetten içtimai siyaseti hakkında istiza- hatta bulunmuştur. 40 saatlik haftanın ve 7 saatlik mesai gü- nünün kabulünü talep ve sosya- listleri radikal bir hükümetle me- sai teşriki için programları terk» le ittiham etmiştir. we edildi “ Sosyalistlerle komünistler P beyanatı mütcakip, bir kavgt! lutuşmuş'ar ve M, Deriotta be yanatını müthiş bir gürültü © nasında bitirmiştir. / Bundan sonra aşağı Rhin ge usu M. Valther, Hitlerizm mi cehesinde bir teyakkuz ve yat siyaseti tatbikini iltizam * büümetin işsizlikle şiddetle m) cadelede bulunmasını isti Bunun üzerine bir komünist meb'us hükümetin harici si: tini ve bilhassa Uzak Şarkta t* kip ettiği siyaseti tenkit etmi M. Blum, sosyalistlerin babi mete itimat reyi verecekleri” söylemiş ve solların (o muzaffef” yetlerine işaretle bundan bütü? nelayici istihraç etmek istedik” lerini ifade etmiştir. y ö ia ei ” unları müteakip, M. sağ cenahın hararetli alkışla arasında kürsüye çıkmıştır. Ke münistler tarafından vukua len bir aksülâmel, reis M. seon'u meclisi süküte : davet mecbur etmiştir. ş Sosyalistler, M. Blum'un sil” fettiği gayretlere rağmen hatibi suslurmağa ogayret ediyorla” Reis, bunları süküte davet ediyo” M. Tardiyö, iktıdar mevkini ellerinde tuttukları zaman ken askeri programlarını inkâr ettik” lerini ve iflâsa sebebiyet vere? mali akidelerini tatbik ettiklerifi süyleyerek sosyalistleri ittihamd? devam ediyor. — M. Tardiyö, nihayet yeni hü" kümetin terki teslihat konferan") sında Fransız tezini müdafs* etmek niyetinde olup olma soruyr ve dostlarının büki itimat beyan etmelerini istiyor. Heriyoya itimat M. Heriyo, kürsüye çıkıyof. Başvekil, yeni hükümetin rici siyasetine temas eden ti birlerin ayni zamanda M. Ta" diyönün sorduklarını bir çevsf teşkil eden hükümet beyanı?” mesinde sarahaten tesbit edilmi bulunduğunu söylüyor. Bundan sonra komonistler bö" kümete, ademi itimat beyan ed©”| ceklerini bildiriyorlar. di Heriyo kabinesinin talep e ği itimat üzerine verilen" reyl#f şunlardır: 384 itimat reyi, 115 itimatsif” lık reyi, 110 müstenkif Poliste : Manasız Bir muamele “ Samatyada Sulu oturan 8 yaşında Daracan ismi” deki bir çocuk yalı boyunda 9” narken düşen topunu almak öz€ re Aziz Efendinin bakçesine £” miştir. Aziz Efendi çocuğun b çesine girmesine kızmış, ko iki tutarak metre yüksekli olan duvardan aşağıya at j Çocuğun kolu kırılmış, Aziz © fendi yakalanmıştır. > Sa ten Söndürülen yangın Beyoğlunda Anadolü sokağı” da Halit beyin evinden * çıkmış, sirayet etmeden rülmüştür. Evde kimse dıgı için yangın. kazaen bir sigaradan ileri geldiği yi” min edilmektedir. ila ai Kiralık hane — Fatih tramvay İstasyonuna Iki mesafede Marmaraya nazır On d &v kirslıktır. Talip olanların Sofulaf vesinde bekçi Hüseyin ve fekir # müracaa:ları. (6102) EU ————