ÜNÜN EE —E İyi Bombaların dili nl harpten evvel Avrupa da üç cümhuriyet var- mi ransa, İsviçre, Portekiz kı- ve imparatorluk Avrupa- e birer yabancı gibi / Şimdi Avrupada kırallıklar par- Sayılacak kadar azaldı. garba doğru gidiyorsu- tlarda şu etiketi görü- 3 Cümhuriyet... Cüm- pi? Cenuptan şimale giderseniz çit yollarında büyük bir çınar evrilmiş imparatorluklarm gövdelerini görürsünüz. yerinde irili ufaklı cüm- er doğdu... le 1918 zin farkını salta- halka, sağdan sola ge- iye bir atlama şeklinde ta- *tmek mümkündür. Fakat bu büyük harpten son- da bunun zıttına bir peydah oldu. imperatorluğu, Rus Mep, Avusturya imperotorluğu, imperatorluğunun çöktü- İN topraklarda, bir milletler ba- alm oldu. Bu milletler arasında me dil birliği, gana börliği, ne de fikir vardır. Merkezi Avrupa kültürü ile n kültürü arasındaki uçu- n üstünden ancak Yugos- imparatorluk (siyaseti çenber gibi geçti. Sırbistan büyük harptan toprağını genişletti, nufu- | Du çağalttı fakat ileri gitme- geriledi, millet halinden çıktı yü harp mütarekssinin. marşı Vilsonun milletlerin» kendi “ “deratını kendilerinin tayin e prensibini inkâr eden dip- ağır bastı. Ve Belgıradı, ita, Karadağı bomba Re man insanlar gölgesi ha- he Avrupada cümhuriyet- May iradesine rağmen te- eden bir devlet var. Bu vet tutmak için kıralın dikta- rğy kâfi gelmedi. Şimdi duyulan sesler sadece: Cümhuriyet isterizle sö- Kür, Fakat hakikatte Balkanın k i kımildanış bir cüm- kurmaktan ziyade büyük Sulhunun hatalarını anlıyan hareketleridir. Belgratta patlıyan bombaların Bası budur. Sadri Etem Tanassur hadisesi mabekteki Fransiz mektebinde fransız olan Hayriye is- aaçki bir Türk kızının tanas- iğ eerne mektebin kapatıl- Tay Yazmışkık. Bu badise üze- ta Yerilen kapanma cezası bu iş olduğunda! kt çin yörk "ilet; malümatagöre maarif i Hayriye iken Hanriyet a, emer ettirilen kızın ka sobra annesinin yanında ği muvafık bulmamış- Kiz Türk mekteplerinde ma- Uy kleti besabına okutula- ça in verdiği karar Üze- NN Yriye hanım dün Edirne yatı mektebine gönde- il; Diş ZE sf vi Fipi; Yan .—. il e | e Gelenler, gidenler | er Adliyede: Haliçteki kazanın muhakemesi Mart ayı içinde bir sabah Haliçte iki insanın boğulmasile biten korkunç bir deniz kazası olmuştu. Hâdise şu idi: Çubuklu iskelesinde yazılı bir sebze motörü, Çankırılı Ömer kaptanın ve tayfa Mubiddinin idaresinde, saat dört sıralarında mezbahadan gübre yüklemiye geliyordu. Halice girilmişti. Un- kapanı köprüsü yakınlarında idi- ler, saat beş vardı. Ortalık ay- dınlanıyordu.. sabahın alaca ka- ranlığı, birdenbire motörün önün- de bir karaltı peyda oluverdi ve sonra müthiş bir taraka ile bir sandal parçalanıyordu. Motör ayni hızla kaza mabal- linden uzaklaşarak OHalicin ka- ranlığında kaybolurken, geride param parça bir sandal denizin dibine çöküyor ve dört insan karanlık, soğuk suyun kucağında haykırarak, O çığrışarak ölümle pençeleşiyordu. Pekaz sonra ka- za yerine yetişenler sandalcı re- fiği, Seyyar sebzeci Abdurrah- manı kurtarıyorlardi, Isa isminde diğer bir sebzeciyi boğulmuş bir halde buluyorlardı. Bir üçün- tü sebzeci Karanfilin. cesedine bulmak dahi kabil olmayordu... Esrarenğiz görünen kaza ha- disesi zabıtanın ince tahkikatiie daha o gün aydınlanıyor ve Ömer kaptanle tayfa Muhittin iki insa- mn ölümü ne sebep olmaktan suçlu olarak mahkemeye verili- yordu. İşte dün ağır ceza mahkemesi bu davamn ruyetine başlamıştır. Her iki maznun da istiçvaplari sırasındâ “ilk tahkikattaki -ifa- delerine hiç uymayan sözler söy- lemişlerdir. Kaptan Ömer, kaza- bın vukua geldiği gün motörde olmadığı, motörün sevk ve idare- sini taife Muhittine bıraktığı şek- lindeki ifadelerine rağmen dün şöyle demiştir : “— Mezbahaya gidiyorduk. Gübre yükliyecektik, Halice gir- dik. Unkapanı köprüsüne yak- laşıyorduk. Birdenbire makinenin sesinde bir gayrı tabiilik gördüm. Şüpbelendim. Tayfa Mubittini dümende bıraktım, makine kıs- ar indim. Kazadan haberim yok.n Ilik ifadelerinde, Kaptan Öme- rin o gün motörde bulunmadığı- nı, motörü kendisinin idare etti- ğini, Haliçte karşısına bir san- dal çıktığını müsademeden kaçı- namadığını anlatan ikinci suçlu Muhittinin de dün söylediği söz- ler şunlardır: “— Kaptan makineye inmişti. Dümeni bana birakmıştı, amma sandala vurduk mu vurmadık mı bilmem |., Isticvaplar bitince, raporlar okunmuştur. Bu raporlarda, ka- zada dikkatsizlğin, tedbirsizliğin, nizamata ademi riayetin amil olduğu zikredilmiştir. daha sonra şahitler dinlenilmiştir. Bazı şa- hitlerin daha celplerine lüzum görüldüğü için muhakeme başka güne bırakılmıştır. Yunan ressamı Mel. Thalia Bir ay kadar evvel memleke- timize gelerek Galatasaray lise- sinde ve Ankarada Halkevinde eserlerinden mürekkep (sergiyi açan Yunan ressamı matmezel Tbalia Diplaraku bugün Yuna- nistana dönecektir. Yunan sar'atkârı Ankarada İsmet Pş. Hz nin bir krokisini yapmış ve Ankara manzaralarına dair bazı notlar almıştır, Perakende Iâç satan depolar Cezalandırılacak Bazı. ecza depolarının halka perakende olarak ilâç satmaları ve reçetesiz ilâç tertip etmeleri ecza depoları ile eczacıların ara- sını açmıştır. Dün eczacılar cemiyeti ecza depolarının bu vaziyetieri karşı- sında tedbir almak için fevkal âde bir toplantı yapmışlardır. Içtimada o eczacılar. cemiyeti idare heyeti ile bir çok eczacılar ve davet edilen ecza depoları sahipleri hazır bulunmuştur. Uzun süren heyecanlı sözler- den sonra eczacılarla ecra de- poları sahipleri şu kararı vermiş- lerdir: *Umümi sıhhati vikaye iğin eczacı olmıyan ve fenni mesuliyeti hsiz bulun- mıyan ecza depolarının halka perakende ilâç satmaları kanunen memnudur. Fakat bu memnuiyet hilâfında hareket edenler görülmektedir. İsimleri tesbit.edilen bu depolarda perakende Satışına nihayet ve- rilmesi için sıhhat ve içtimat muavenet vekile nezdinde teşebbüşlerde bulunu- lacaktır. Bu Karara muhalefet edenler bakkında da Kanunun 11 “we 21 inei maddeleri 50 ve 200 lira nakti ceza İle, tekerrürü takdirinde de üç aydan fazla olmamak üzere muvakkat set işaret etmektedir. Teologos B. Halk evinde Ismet Paşa Hazretlerinin son seyabatlerindev dönüşlerinde Hu- kuk fakültesi doktora sınıfından mezun Teologos B. tarafından Türk ortodoksları namına karşı- landığını yazmıştık. Bu haberde bir sehvolduğunu ve Başvekil Hazretlerini Rom cezalarını “ortodoksları namına karşıladığını söyliyen Teologos Bey son günler- de Halkevi İstanbul şubesine aza kaydedilmiş ve tarih, coğ- rafya şubesine ayrılmıştır. Abdülhak Hâmit Beyin tak- dirkârlarından olduğunu ve “mak- ber,i birçok defa okuduğu için kendisine “Hafızı makber,, deni- lebileceğini söyliyen Teologos B. şairi azama da takdim edilmiş ve kendisine karşı duyduğu hay- ranlık hislerini anlatmıştır. Ambalaj mütehassısı geliyor Ambalaj mütehasssı olarak Almanyadan M. Kühi isminde bir zatın Iktisat vekâletince da- vet edildiğini yazmıştık, Gelen malümata nazaran M. Kühl Hamburgtan memleketimi- ze müteveccihen hareket etmiş- tir. Birkaç güne kadar deniz ta- rikile şehrimize gelmesi beklen- mektedir, Gayrı mubadillerdün toplanamadılar Belediyede: Sokaklarda Açılan bacalar Belediye, cadde ve sokaklarda halk ve müessesat “tarafindan açılan baca mahallerinin tamiri Ii hakkında yeni bir talimatname hazırlamıştır. Tramvay caddelerinde muka- velesi mucibince tramvay şirketi tarafından yapılacaktır. Bir baca asğari bir (o metre mürebbaı olarak kabul edilmiş- tir; Halk veya herkangi bir mü- essese tarafından her hangi bir maksatla bir baca açılmak isten- diği zaman belediye dairesine müracaatle nekadar sahayı aç- mak istendiği, ve nekadar za- manda işini ikmal (edeceğini söyleyerek açmak istediği saba- nn tamiri için iki misli ücretini depozito olarak Belediyeye yatı- rarak rubsatiye alacaklardır. Ruhsatiye verildikten onra ba caları açmak ve kapamak işi bele- diye ameleleri tarfından yapıla- cak, bunun içini muayyen b rücret alınacaktır. Başka hiç bir amele bu işleri yapamıyacaktır. Baca sahipleri masraf olarak adi kal- dırım üzerindeki baca için metre murabbaıma 75 kuruş, parke için bir buçuk, Katranlı parke için iki buçuk, adi şose için 255 kuruş, asfalt yol için 555 kuruş vereceklerdir. Memurlar borçlarını ödemeden borç alamıyacaklar Belediye memurlarından bazı- larının borçlarını ödemeden Esnaf bankasından yenideh borç para aldıkları anlaşılmıştır. Belediye riyaseti, bütün şubelere gönder- diği bir tamimde, bundan sonra memurların borçlarını ödedikten sonra bankadan para almalarını bildirmiştir. ilk mekteplerde heyecanlı birgün Ders senesi bitmiştir. Bütün ilk mektep talebelerine bugün bir senelik sây ve gayret cür- danları verilerek sınıfı geçi geçmedikleri bildirilecektir. Talebeler bugünden itibaren Teşrinievvel başına kadar tatil yapacaklardır. Beşinci sınıf imtihanlarına da Cumartesi gününden (itibaren başlanacaktır. Orta mekteplerle liselerden imtihana tâbi olmıyan sınıflardan bir kısmı bugün tatil olunacaktır. Ilik mekteplerden bazılarıda bu hafta içinde elişi sergisi açacaklardır. Gayrı mubadiller cemiyeti senelik kongresi dün yapılacaktı, Fakat 670 azası olan cemiyetin dünkü toplanmasında ekseriyet olmadığından kongrenin gelecek Çarşamba günü saat ikide Darül- fünun konferans salonunda yapılmasına karar verilmiştir. Resmimiz dün toplanmak üzere gelenleri gösteriyor. “| 132,000, pamuk -3 — VAKIT 9 Haziran 1932 —— Günün Haberleri Ticaret Ve iktisat Buğday fiatları Gittikçe yükseliyor Dönktü nüshamızda yazdığımız gibi buğday fiatleri günden gü- ne yükselmektedir. Cumartesi günü yedi kuruş on parada kapanan buğday piyasası dün akşam dokuz kuruş on pa“ raya kadar çıkmıştır. Dün bu yükselme hakkında malümatları- na müracaat ettiğimiz birçok buğday tacirlerinin noktai nazar- ları şu esaslarda toplanmaktadır: 1 — Yeni mahsuldtn idraki zamanı olduğu için çiftçi elinde buğday kalma- mıştır. 2 — Son haftalar zarfında devam eden kuraklık yeni mahsul üzerinde fena tesir yapmıştır. 3 — Cenup vilâyetleri ile Trakyada- ki kuraklık üzerine o mıntakalara mal göndermek için buğday toplıyanlar ço Kalmıştır. 4 — Mal sahipleri bu vaziyetleri bildikleri için fazla para İstemektedirler. Bu vaziyet karşısında piyasada az mal bulunduğundan buğday fiatı çıkmıştır. Diğer taraftan bir çok tacirler buğday fiatmın se- bepsiz olarak yükselmesini ihti- kâra atfetmektedirler. Ticaret odası, ticaret müdürs dürlüğü ile belediye iktisat mü- düriyeti bu hususta tetkikata başlamışlardır. Buğday fiatları böyle tereffü ederse ekmek fiatlarının yüksel- mesi ihtimali vardır. On beş günlük ihracatımız Gümrük istaistik müdüriyeti, Mayısın ilk on beş gününe ait ihraç maddelerimizin bir listesini hazırlamıştır. Buna nazaren Mayısın ilk-on beş gününde (1,563,507 ) liralık ihracat yapılmıştır. On beş günlük ihracat arasın- da 2,092 liralık” koyun, 537 bin liralık yumurta, 37 bin liralık deri, 25 bin liralık post, 1200 liralık yün, 53 bin liralık halı, 57 bin liralık arpa, 125 bin lira- lık üzüm ve incir, 70 bin liralık fındık, 77 bin liralık zeytinyağı, 204 bin liralık tütün, 19 bin lira- lık palamut, 27 bin liralık palamut hulâsası, 136 bin liralık afyon, 3 bin liralık kereste, 27 binlira- kk pamuk, 150 bin liralık maden kömürü vardır. Nisanın son on beş gününe nazaran mayıstaki ibracatımızın çoğalan maddeleri şunlardır; yu- murta nisanın son on beş günü içinde 427,845 liralık olarak ih- raç edildiği halde mayısta 537,00! liralık ihraç edilmiştir. Ham de- rilerde 31,000 lira kadar bir te- zayüt görülmektedir. Halı ihracatı 32,000 zeytin yağı ihracatı 44,000 maden kö- İ mürü ihracatı da 13,600 lira bir fazlalık (o göstermektedir. Buna mukabil üzüm ibracatı 146,000, kabuksuz fındık 131,000, tütün ihracatında ye liralık bir noksanlık var- Konyada bir yerli mal sergisi açılacak Milli iktisat ve tasarruf cemi- yeti tarafından bir Temmuzdan itibaren on beş gün devam et- mek üzre Konyada yerli mallar sergisi açılacaktır. Sergiye iştirak eden fabrika- törler ayni zamanda satış da yapacaklardır. Istanbuldan ve diğer vilâyet- lerden sergiye iştirak etmek is- tiyenlere de, devlet demiryolları tarafından tenzilât ( yapılacağı haber alınmıştır.