TE YAN Münekkit İki taraf arasında uzuli bir adamdır in sene evvel kuvvete karşı İcirin bir silâbı vardı: Büyü! yü yapan adam, ortadan kaldırmak istedigi adamın res- Bibi bir tahta parçası yahut ça- Üstüne yapar, bazan bir Sabun kalıbına bir adam suratı- Mn şekl ve şemaili çizilir. Ve bü m resminin kalbine bir iğne Mplanır. Yahut gözüne bir çöp ırılırdı. Kalbine iğne saplanan idam tahmin edilirdiki derhal kalbinden vurulacak, Gözüne çöp batırılan adamın Bözlerinin © derhal akıvereceği thnolunurdu! Bu bir teselli idi. iz, kuvretlinin karşısında: *— Onu mabveltim. Bitirdim. Derdi. Ve bu gölünç teselli ile Yaşardı. » 932 senesinde: Onu mahvettim, bitirdim di- Yen bir tek adam tanıyorum, Bu amın adı münekkittir. Bu adam elindeki küğıdi bü- . Sunu, elindeki kalemi büyücünün “Ehesi sanır, Ve onun gibi müs- rih, onun gibi düşmanları mah- ttiğine kanidir. Sözün hayattan evvel geldiği- de kani olanlar vefatında bu sö- su götürür yeri vardı. Hal- buki ildir. Hayat — iştir. Hayat — rdir, Dudaklarında garip bir kıs- çlık dolaşan adam hakkında ia zamanımıza kadar bir hayli.) Üzler söylendi. önun san'at ha- ' e yerini tayin etmek isti- er oldu. Hatta lehinde sö Üyenler de vardır. b Münekkidi müdafaa edebilecek “a kuvvetli söz, onun edebi ce- teyanları temsil etmesi iddiasıdır. Hakikatta münekkit bu cere- dan bir parça mıdır? Eğer Bünekkit bu cereyanın içinde ie mezbebini biliyorsa, bu mez içtimai bir kıymeti haizse Rünekkidi Ak karşısında ta bir menfi temsil eden bir Stetik parlamentosu telekki et- icabeder. Fakat bu münekkidin bağlan- Ün zümreye tabidir. Kendi ken. Üne söyliyen, kendi aklına eseni ilminin ucundan savuran adam bir insandır. Fakat kendinin “eğ, zümresinin ola bir. Bu ... h,'Da vursak alacağımız netice üz Münekkit diye çala < şuna buna çatan insanlar » Fakat bunlar banki zümreye ıpdurlar neyi temsil ederler? Bunlar biliyorum buna şöyle .-P verecekler: >— Biz hiçbir zümreye men- ib 1? değiliz biz san'at eserlerini © tanıtıyoruz, hem biz, Kak eserlerin aleyhinde de Mayız, Bu Çünkü san'atkârla kitle ara- Üçüncü adama ne lüzum ti İZ Katolik kilisesinin Allahla kul soktuğu papas yarı in- Yarı ilâhi bir komisyoncu ini karile muharrir ara- sokan münekkitte kendinde İ, Kari, yarı muharrir büviye- k uf Börüyor. rakınız muharrirle kari baş j alsınl., i Âllıyan anlasın! Anlamıyan i evvelce yazılmıştı. Yücünün çamuru, büyücünün sa- | i ve diğer malzemenin bir kısmı günümüzde hayat — söz | ölçüyü bizim tenkit edebi- | söz fuzuli adamın sözüdür. | —3 — VAKIT 5 Haziran 1937 — Vapurcular emri vaki mi yapıyorlar ? Bir habere göre bütün vapurcular birleşerek bir şirket kurmuşlardır Posta vapurculuğuna ait inhi- sar lâyihası tetkik edilirken ha- nr bulunmak üzre vapurcular tarafından seçilen heyet Anka- raya gitmiştir. Vapurcular içti- malarında üç kişilik bir heyetin kendi fikirlerini müdafaa etmiye kâfi geldiğine karar vermişler ve birlik müdürü Muzaffer beyle Yelkenci zade LaWö ve Sadık zade Ruşen beyleri seçmişlerdi. Fakat bu murahhasların azlığı- nI bazarı dikkate alarak Cuma | günü Ankaraya gidecek olan heyetin hareketini dün akşama tehi, işler ve Alemdar zadı Tesisata başlıyor Terkos şirketinin, şelbre gelen $u miktarını çoğaltmak maksa- | dile bazı tesisat yapılması için Nafia vekâletile mutabık kaldığı Bu tesisat, terkos gölü ile Kâ- tanedeki süzme havuzlarını bağ- lıyan boruların adedini çoğalt- mak ve eskilerinin yerine kutur- İ ları daha geniş borular koymak |! suretile yapılacaktır. o Şirketin Avrupadan sipariş ettiği borular şehrimize getirilmiş, gümrükten çıkarılmıştır. Şirket boruların birleştirilmesi için Kâtanenin ilerisindeki Uzunca ovada top- rağı düzeltmiye (başlamıştır. Doksan santimetre “ genişliğinde olan yeni borular tamamile'yer leştirildikten sonra şehre gelen suyun miktari çoğalacağı için bazı semtlere günün muayyen Saatlerinde müvavebe ile su ve- rilmesi usulü kaldırılacıktır. Te- sisatın nihayet Eylüle kadar ta- mamisnacağı temin edilmektedir. Mecidiye köyünde Et satışı Mecidiye köyü belediye hududu dahiline alınmıştır. Orada ucuza et satan kasaplara da şimdi mez- bahadan et gelmektedir. Buna rağmen Mecidiye köyünde et, Is- tanbulun diğer taraflarından da- ha ucuza sahlabilmektedir. Polis müdürlüğü Polis müdürlüğüne tayin edilen Bakırköy kaymakamı Fehmi Bey bugün işe başlıyacaktır. münekkidin lütuf ve delâletirden müstağni kalsın! Münekkitlerin bugün için bir manası vardır. Bu mana açiktir: Iktısadi meta haline giren ede- | biyat stoklarını bir seyyar tica- | rethane memuru gibi salışa çı- karmaktır. Bugünkü münekkit büyük aer- mayeli kütüphanelerin, ve laazzuy etnişzümrelerin elinde bir alettir. Bizde büyük sermayeli kütüp- haneler tecssüs edemediği ve züm- reler birbirinden ayrılmadığı için münekkit kendini bulamıyor. Ha- kiki hüviyetini açiğa vuramıyor. Maamafi beyenmediği eser le- hinde yazı yazan, şifaben eserin aleyhinde bulunan, bu tezadın sebebi sorulunce “ne yapalım makaleye boş lira veriyorlar, o- nun için lehinde bulundum,, di- yen münekkit işin iktisadi cep- | görülen besini adamakıllı anlamış görü- nüyor, Sadri Etem Mehmet bevle Tavil zade Hafız İ beyi de murahhaslar heyetine ilâve etmişlerdir. Aldığımız malümata göre va- purcular birliği bir emriyaki yap- mak için piyasada işliyen hususi vapurculara ait 85 vapur sahibi- nin iştirakile büyük bir şirket kurmuşlardır. Şirket bilhassa tarife esasları- na çok dikkat edecektir. Bunun için hükümetin kabul ettiği Sey- risefain idaresinin tarifesini ay- nen kabul edecek ve kat'iyen rekabet yapmıyarak bir firma lışacaktır. aamssen, Vapurcular kurdukları bu ye- ni şirket Üzerine inhisardan vaz i geçileceğini zanetmektedirler. Dün vapurculardan bir zat muhârririmize demiştir ki: — Yeni vaziyet Üzerine hükümetimi- zin arzularımızı işaf edeceğine eminiz Vapurcular şimdiye kadat büyük bir fe- dakârlıkla Türk getsiciliğinin yükselmesi için uğraşmaktadırlar. Bugünkü vaziyete gemilerimiz çok muntazamdır. Bu inti- zamımızı ispat için size müskirat İnhisar idaresinin bütün nakliyannı Seyriselain ile değil tücesr gemilerle yapuklarım söyliyebiliriz. Husest gemiler için bu en güzel bir müdafaa vesikası değilmidir? Hâkim zade Mehmet Bey dün ebedi .medfenine tevdi edildi Werhumun cenazesi hastaneden çıkarılırken Bilhassa mütareke zamanında «slanbulda büyük (fedakârlığı Hâkimzade Mehmet Beyin tedavide bulunduğu Cer- rahpaşa hastanesinde vefat elti- ğini dünkü nüshamızda teessürle yazmıştık. Dün Mehmet Beyin cenazesi Cerrahpaşa hastanesinden büyük merasimle kaldırılarak kendisini sevenlerin ve arkadaşlarının göz yaşları arasında ebedi metfeni- ne götürülmüştür. Mehmet Bey çok iyi kalpli bir zat olduğu için kendisinin ölümü bütün tanıdıklarını bilhas- sa Topkapı halkını çok mütees- sir etmiştir. Kendisini sevenler merhuma son vazifeyi ifa için cenazeyi Cerrahpaşa hastanesin- den Topkapıdaki ebedi medfe- nike kadar el üstünde taşımış- lardır. Cenazeyi vali, şehir meclisi azaları, balk fırkası reisi Cevdet Kerim Beyle fırka erkânı arka- daşları ve merhumu seven bin- lerce halk takip ediyordu. Defin esnasında merhumu se- venlerden bir çok zevat ve bu meyanda şehir meclisi azasın- dan Avni Bey birer nutuk irat ederek merhumun meziyetlerin. den bahsetmiştir. Bilhassa Avni Bey büyük bir teessür içinde başladığı natkun- da bir kaç kelime söyliyemeden büngür hüngür ağlamıya başla- mış ve bütün halkı da ağlamış- tır. Bundan sonra (hıçlorıklarla devam ettiği nutkunu şu sözler- le bitirmiştir — Vatan için, yanan kardeş. Kendin yandın ve arkanda ken- din için yanan bir halk kütlesi bıraktın,. Avni beyden. sonra Topkapı halkı namına söz alan Necati Bey merhumun mubitine karşı olan alâkasından, vatan, ve mil- let için yaptığı işlerden bahset- miş ve Topkapı halkınm büyük bir hâmi kaybettiğini söyle- miştir. ... Merhum Mehmet Bey müta- reke zamanlarında Istanbulda M. M. gtupunun reisiydi. Fevkalâde faaliyetinden dola» yı biri beyaz diğeri kırmızı kur- delâtı iki İstiklâl madalyası ile taltif edilmişti. Halkı bilhassa ameleyi çok severdi, Son zamanlarda (Hâkimzade Mehmet ve şürekâsı) firması ile ticaret yapıyordu. Ayni zamanda Şehir meclisinde aza idi, üç aylıklar cumar- tesiye başlıyacak Dün kadrosu gelen dairelerin umumi Haziran maaşları dağıtıl. | mıştır. Dahiliye, Maliye, ve Zıraat, Milli müdafan vekâletlerile jan- darma kumandanlığının kadrola- rı gelmiştir ve maaşları verilmiş- tir. Adliye ve diğer devairin yeni kadrolarının bugün gelmesi bek- lenmektedir. öç aylık maaşlar Cumartesi dağıtılmıya başlana- caktır. Muvakkat bütçe dolayı- | sile üç aylıkların bu ay yanlız ! üçte birinin verileceği haberleri doğru değildir. Bu maaşların üç aylığı birden verilecektir. — m Mektep müsamereleri için ev- velce mlsâade alınacak Maarif müdüriyeti mektep mü- teplere bir tamim göndermiştir. Bütün mektepler yapacakları müsâmereletdeki temsilleri, mo- noloğları vesaireyi evvelâ maarif müdüriyetindeki müfeltişlere gös- terecekler ve resmen mfsaade aldıktan sonra müsamere yapa- bileckleerdir, | samereleri hakkında bütün mek- | l Polis ua Haberleri Bir facia Bir mektepli otobü-' sün altında can verdi Düuw Eyüpsultanda feci bir ka-, za olmuş, küçük bir mektep ta- lebesi bir otobüsün tekerlekleri altında parçalanarak tüyler ürper-, tecek bir şekilde ölmüştür. Hadi- se çulur: Saat 12 de Eyüpsultan defter- dar caddesi civarında bulunan 37inci ilk mektep talebeleri! öğle paydosuna çıkmışlardır. Ta lebenin caddeye dağıldığı «- rada, Eyüp - Unkapanı arasında” işleyen 3336 numaralı ve şoför, Adil oğlu Hüseyinin kullandığı; otobüs gelmektedir, şoför söyle nişe göre vesaiti nakliye sürücü-| lerini ikaz için mektep bulunan! caddelere asılan tabelelere rag.! men arabasının hızını kesmemiğ-| tir, tam bu anda birdenbire önü; ne askeri mütekaitlerinden Ce- mil beyin oğlu dokuz yaşlarmda, Kâzım çıkmıştır. Otobüsü dur” durmak kabil olmamış ve zavallı çocuk tekerlekler altında kalarak; sürüklenmiştir. Ağır yaralı bir bak de otobüsün altından çıkarılan küçük (hastaneye gütürülürken yolda ölmüştür. Muddeiumumi muavinlerinden Ismail Hakkı bey tahkikata baş- lamıştır. Yapılan muayenede oto büsün elfireninin bozuk olduğu görülmüş ve şoför Hüseyin tev- kif edilmiştir. - Kasımpâşada kanlı Bir hadise Evvelki gün Kasımpaşada pa- zar yerinde kanlı bir hadise ok muştur, Pazarcı Hasanla biraderi Salâhettin ve Mehmet arasında ufak bir şaka neticesinde büyük bir kavga olmuş ve Mehmet Sa- lâhettini dövmüştür. Mehmedin biraderi Hasanda, kardeşinin da» yak yediği görünce işe karışmış Mehmedin yakasına yaj yi bir az ibula Şükrü er 'ahsin isminde iki kişi kavgacıları ayıf mak istemiştir, mücadeleyi yatış- tırmak kabil olamamış ve Hasan- la Mehmet bıçaklarını çekerek birbirlerine saldırmışlardır, tam bu sırada iki saldırma arasında kalan Şükrü efendi nahak yere ağır surette yaralanmıştır. Yaralı aastaneye kaldırılmıştır. Kavğas cılar yakalanmıştır. Haliçle bir kadın cesedi bulundu Evvelki gün saat 10,30 da Un- kapanı köprüsü altından Halice doğru geçmekte olan ve ismi he- nüz anlaşılamıyan moturun kap- tanı, köprü altında denizde bir ceset görmüş ve o cıvarda bulü- nan sandalcı Tahir oğlu Mehme- de göstermiştir. Mehmet bu cese- di sandalımın arkasına bağlamış ve Karaköy köprüsüne sürükliye- rek polise malümat vermiştir. Za- bıta tahkikata başlamıştır. Yapı» lan muayenede cessdin tahminen 35 yaşlarında bir kadın olduğu ve bir aydan beri denizde bulun- duğu anlaşılmıştır, kadınm hüvi- yeti malüm olmadığı gibi bir cinayet veya bir kaza neticesinde ölüp ö.mediğide anlaşılamamıştır. Heybeli cinsyali esrarı Meybeli ada cinayeti; esrarın elan muhafaza ediyor, maktülün hüviyeti henuz anlaşılamamıştı, öğrendiğimize göre, tışıdığı elbi- se ile bu adamın Kastamoni civa» rı halkından oldutu anlaşımıştır. Tahkikata etsmmiyetle devam olunmaktadır.