1 Sipahi ocağı tarafından zabit- ve sivillere mabsus olmak Üzere tertip edilen muhtelif ma- i Malı müsabakaların ikincisi, dün zl ta örtde sipahi ocağı meyda- i da yapılmıştır. , Su haftaki müsabakaların hep- y Vi mabaret müsabakası olduğu İçin . at meraklısı olan binlerce dd , erkek büyük meydanı durmuştu. y, Pevetlilere tahsis edilen sipa- “cağı binasının balkonunda in şehrimize gelen Maarif veki- at bey ve ordu müfettişi g Fahrettin ğa bulunuyordu. ğ İrinci müsabaka, evvelki se- Deler Sipahi ocağının müsaba- arma iştirak etmemiş hanım- lara mahsustu. e Bu müsabakaya Fazilet hanım zl Aşik), Hilmeyes hanım (Güneş) Atiye hanım (Güzel) isminde atlarla iştirak ettiler. a azilet hanım birincilik kazan- a v ici müsabaka evvelki sene- Sipahi ocağının müsabakala- iştirak Bahsustu, Sabahattin B. (Horoz), Refet dı (Hacıbaba), Nuri B. (Demir), ç west B, (Güzel), Hicri B. (Aİ- ye, Alüş B. (Lani), Orhan B. İ Ateş), Fethi B. (Muzikacı), Tur- İ R B. (Horoz), Ragıp B. (Safa) m B. (Cüce), Mitat B. (A- | Ye) ismindeki atlarla iştirak et- etmemiş sivillere Sabahattin B, birinci, Turgut 4 a ikinci ve Hicri B, üçüncü gel- —Dişlerdir. üncü müsabaka evvelki se- Ç t müsabakalara iştirak etmi | vlan hanımlara zalekil ii , ye Melâhat H. (Silva) ve Nedret ti (Aheste) ismindeki atlarla iş- ii ettiler. Melâhat H. birinci- , Nedret H. ikinciliği kazandı. ördüncü müsabaka evvelki in müsabakalarına iştirak et- | erkeklere mahsuslu. l Osman, Adil, Naci, Sermet, at, Feridon, Lütfi, Faruk, Mü- Yet, Salâhattin, Muhsin, Seyfi, ln Adil, Tihami, Refik bey- Melâhat ve Nedret hanım- Tefrika No, ; 2 Ağam odasına girmişti, Na- Yann, yemek odasında kanapeye May 9 okuyordu. Uyemaç he- balığı sofrayı kurdu. Tuzlanmış Ür kesti bir tabağa taze so- tal, ke ikleri ayıklanmış, par- Yağ, halinde kesilmiş piliç, tere i toz şeker koydu. Bunlarla Sonra elendisine yemek acaktı. Pirinç yirmi dakikada “li, Yemek saat onda hazır di, y yemaç efendisine ses'en- kin, âğami San arkasında bir di, Pa olduğu halde salona gir hapı, Staşanın sofrada salamura e yediğini gördü. o Kızdı, endine içinden: © terbiyesiz mahlük! Beni meden yemeğe başlıyor!» , Sonra ciddi bir tavırla Yak Bi, bii Roz Nuvar < Sipahi ocağındaki atlı müsabakalar Muntazam oldu, iyi neticeler alındı iştirak ettiler. Neticede Muh- sin Bey (Alp) ismindeki Hayvanıyla birinci, Nedret Ha- nım ( Aheste )yle ikinci ve lli- hami Bey ( Cingöz ) le üçüncü geldiler. Beşinci müsabaka O zabitana mahsustu ve iki zabit iştirak et- mişti, Birinciliği mülâzim Eyüp Bey (Ceylân) atıyla kazandı. Yüzbaşı Mustafa Bey de ( Şeylâ ) siyle ikinci geldi. Altıncı müsabaka geçen seneki müsabakalarda ka» zanmış olan Binicilik mektebi atlarına mabsustu. Yüzbaşı Vehbi, mülâzim Sa- lâhattin, mülâzim Saim, birinci müzâzim Cevat, mülâzim Eyüp, yüzbaşı Mustafa Beyler iştirak ettiler, Neticede mülâzim Eyüp Bey (Ceylân) la birinci mülâzim Cevat Bey ( Duroküvir ) atıyla ikinci ve mülâzim Salâhattiu B. de (Babir) le üçüncü geldiler. Son müsabaka en heyecanlı kısmı teşkil ediyordu. Çünkü yüzbaşı Cevat, mülâzım Saim, ve Salahaddin beyler arasında idi. Bu zevattan bazıları Nis mü- sabakalarına iştirak etmişti. Ya- rış yapıldı. Neticede Nis müsaba- kalarında muvaffakiyet gösteren mülâzım Saim bey (Kısmet) ile birinci,birinci mülâzım Cevat bey (Danyel) le ikinci ve Salâhaddin bey üçüncü geldiler, Gelecek haftaki nihai müsa- bakada manialar daha yüksek ve sür'at daha fazla olacaktır. Bu itibarla gelecek haftaki müsabakaya çok ehemmiyet ve- rilmektedir. ... Dünkü müsabakalar esnasında bazır bulunan maarif vekili Esat Bey, müsabakalara iştirak eden- leri tebrik etmiştir. Bu müsabakaya iştirak eden ve muvaffakiyet gösterenlerden Nedret hanıma Türk kızlarının gösterdikleri cesaret ve kabili- yetten çok mütehassis olduğu- nu söylemiş ve devam etmiştir: Her sahada büyük muvaffa- kiyyetler gösteren Türk kızlarını temsil ediyorsunuz. Sizi Yazan : im. Rube- janski — Ellerinizi yıkadınız mı? — Hayır! sofraya oturmadan ne burnumu temizledim, ne de ayaklarımı yıkadım!... Bu cevabı verirken gözleri sevinçten parlıyordu. Anlaşılıyor- du ki kavga çıkarmak istiyordu. ve devam etti; — El yıkamadan ne çıkarmış? Odayı bugün süpürürsün, yarın gine pislenir. Şimdi yıkasam bir saat sonra gine yıkamak lâzım gelecek, değil mi? Maksadı Japonyalıyı delirtmek- ti. Fakat zahmeti boşa gitti. Ta- gami kendisini tuttu, sakin bir tavurla yemeğe başladı. Bu Japorun alacağı o'sun! Elbet ondan intikamını alacaktı. Bütün gün onun dırdırına sab- Şilt dömi finalini Is- tanbulspor kazandı Süleymaniyeyle İstanbulspor arasındaki şt dömifinnli dün Kadıköy Fenerbahçe sa » hasımda yapılmış ve İstanbulapor $ — 0 ga -| Up gelmiştir. Atletizm müsabakaları Rober Kollej'in talebesi arasında her sene tertip eMiği O uiletizm (müsabakası dün büyük bir kalahalık huzurunda yapılmış ve çok küzel neticeler elde edilmiştir. 160 metre: 1 İnel Neyçef 11 8 — 10, 200 metre: 1 inci Neyvef 283 — 5, 400 metre: 1 inci Karaşanpulos 58 2 — 6, 800 metro: 1 imei Gorcoyadis 3 113 —&, 110 metre manlalı; 1 ini Petkef 16, OYüksek atama: 1 inci Fulyos 181, Gülle: 1 indi Petkof 11,57, Uzun atlama; 1 inci Gergenof 6,18, Üç adım: Lisel Pulyos 13,31, Diski! 1 inci Sabef 28467, o Öirit: 1 inci Mahmut Nedim 43,4, o Sırıkla irtifa: 1 inci Sabef 2,90, 1500 metre: 1 inei Karançopulan 5 21 s—& Ankara at yarışları ANKARA, 27 (A. A.) — Ankara ikba - har at koşulurınm üçüncüsü bugün yapıl - mıştar. Birinci koşuya üç tay girdi, Zeyne E »İ fendinin Nasibi birinci geldi. Kızılırmak koşusunu halis kan fd İngi -| Viz hayvanı girdi. Bu koşuyu Ahmet ve #ik - ret Beylerin Fiziği kanzandı, Sülek koyusu handikaptı. Bu yarışa 9 Beyin Lâlası birinei geldi, Gayret koşusuna 4 hayvan iştirâk eti. Ahmet Efendinin birinci, Hasan Be- yin Ceylâm ikindi, Akif Beyin Sakini üçüncü geldi. Bundan sonra müsabakalarda muvaffakıyet gösteren gençlerle ayrı ayrı görüşmüş ve şöyle de- miştir: — İlim ve fen sahasında oldu- ğu kadar bedeni kabiliyette de göstermiş olduğunuz muvaffakı- yetlere çok teşekkür ederim, He- pinizi tebrik ederim. Esat beye Nis müsabakaların: da muvaffakıyet gösteren mülâ- zim Saim ve yüzbaşı Cevdet beyler de takdim edilmiştir. Ma- arif vekili, Saim ve Cevdet bey- lerede şöyle demiştir: — Ecnebi meroleketlerde Türk zekâ ve kabiliyetini göstererek elde ditiğiniz muvaffakıyetleri memleketin bir maarif vekili sı- fatiyle çok takdir ederim, Bu, Türk gençliğinin takdirlere şa- yan en büyük bhadiselerinden birisidir. Bilhassa olu reisimiz Gazi Hz. nin iltifatlarına ve takdirlerine mazhar olduğunuzdan dolayı ay- rıca tebrik ederim.,, retmişti. Japonyada filân şeyi söylemezler... Japonyada bunu yapmazlar... Cart!.. Burası Ja- ponya değil, Işte bu akşam Rus- yada vasıl yaşanır, onu Tagami'- ye mükemmelen öğretecekti... Gezintide, dostların yanında kavga etmek istememişti. Fakat şimdi baş başa kalmışlardı. Ellerini yıkamalıymış öyle mi? Hele o kendi ellerini bakalım mıydı? Bu Japon gibi bal kabağı renk- li, çirkin, hodbin bir mahlük gelsin de Nataşa'nın önünde diz çüksün, Onunla sokağa çıkmıya razı olduğu için eteklerini öpsün. Dikkat ediyordu. Onlar sokakta birlikte giderken herkes kendi- lerine bakıyordu. Nataşa bu sarı adamla beraber gezdiği için ade- ta utanıyordu. Bu kâfi gelmiyormuş gibi bir de vahşi herif utanmadan ken- yıkasın renkleri beyazlaşacak yerli ve bir arap at iştirik etti Halim Beyin Raçhanı birinci, Zeki Beyin Gümüşü Ikindi ve Tevfik Beyin Sadası & - güncü geldi. Polatlı koşusuna, memleketimizde yetişen üç yaşımda öç halis İngiliz atı girdi ve Akif Zevksiz bir didişmeden sonra Bu seferde Maçı AD — (Galatasaray, Fener kaptanları maçtan evv rılacağından endişe etmeseydim dünkü maç hakkında şu dört satırlık kısa baberle iktifa et- meyi tercih edecektim, Çün'ü, hiç değilse beş bin kişiyi bir paratüner gibi kendine çeken bu maçın meticesinden başka yazılmıya değer tarafı, ne yazık kısa satırın avcak bir eksiği ka- lırdı : Maçın, dekoruna tam bir liya- kat kesbeden bir maç olduğu- nun zikredilmeyişi.. Fakat gene ne yazık ki, bu sabah gazeteyi eline alacak oku- yucuların bekledikleri ve bek'e- mekte haklı oldukları uzun sa- tırlara, zevkle okumıya hazırlan- dıkları tafsilâta ihtiyaç vardır, yazalım : ... Saat dört buçuk olmuştur. In- sana baktıkça ferahlık (1) veren ve bu defa birde yangın iske- letile süslenen, harap, delik de- şik duvarların dibi, kalın ve kı- mıldıyan bir ipsan zincirile çev- rilmiştir. Stadyum tamamile do'- muş addedilebilirdi. Halkın bir kısmı saatlerce beklemekten daha maç başla- madae yorulmuş ve asabileşmiş görünüyor. Çeneler mütemadiyen işliyor. Boyuna mün. yıkamaktan bahsediyordu. Halbuki ilk görüştükleri zaman bu adam daha bir kıravat bağ- lamasını, askısını doğru takması- nı bile bilmiyordu. “Hele dur senl.. Sen beni Japon yapmaz- dan evvel ben seni medenileşti- reyim de gör.. Gene sen kârlı çıkarsın .,,, Rus kadını için- den bu kararı verince yerinde fıkırdamıya başladı. Şimdi artık çatmak için bir vesile arıyordu. Tagami lâkayıt bir tavur takındı, Tabakları değiştiren U- yemaç'la Japonca konuşuyordu. İspirto lambasında pişen skiyaki salçası güzel bir koku meşredi- yordu. Tagami salçadan tabağına al- dı. Üzerine pirinç doldurdu. Fa- kat tam keyifle yiyeceği sırada Nataşa'nın yiyişine baktı, kadın iki küçük sopayı mahsus gelişi güzel tuluyor. Sofra bezinin eğ disine sofraya oturmadan ellerini. F enerbahr ki, pek azdır ve yukarıki dört | e kazandı! öüküm ve boyuna mabut spor edebiyatı... Bu arada Fenerli Reşadın aya ğını bir tenekeye vurnp yırltığı, evinde sırtüstü yattığı ve maçta bulunmıyacağı kulaktan kulağa dilden dile dolaşmaktadır. Saat beşe yaklaşıyor. Sıkıntı dan, beklemekten doğan ilk şi- kâyet ve temenni saybası duhu- liveciler tarafından sık sık tek- rar edilmiye başlandı ve saat beşi beş geçe evvelâ Fener son- ra Galatasaray takımları sahaya çıktılar. On bin göz merakını hir an evvel yenmek için çaba- İhror, oyuncuları ve yerlerini gör- .miye uğraşıyordu. Gene bu da- 'kikada anlaşılıyorduki Fenerbah- çe takımında esaslı yer değiş- meleri yapmaktan ve bir bakıma tehlikeli bir maceraya hazırlan- maktan ferağat etmemiştir, Sa- hada yer alma şekli şöyle: Hüsamettin Ziya Yaşar Fikret Muzaffer Cevat Niyazi Al Zeki Lui o Hedi Reşadın gelmemesi Feneri bir müdafaa oyuncusu olan Hadiyi açık muhacim oyoatmıya mec bur etmiş ve bu #üretle Fenir' takımı daha acayıp bir şekil al» mıştı, Fener bu takımla ne yapmak istiyordu bunu anlamak için çok beklemek lâzım gelmedi. Galatasaraya gelince, o da ge- çen maçta sakatlanan Bürbanın yerine, İstanbulspordan Galata- saraya geçen Tevfiki almıştı. Bundan başka değişiklik yoktu. Avniden başlıyan takım, Tevfik, Vahi, Suphi, Nibat, Mitat, Celâl, Faruki, Mehmet, Rabii ve Ke- malle tamamlanıyordu. Meç başlıyor Düdügün çalınmasını takip eden on dakika içinde evvel maça hâkim olacak havanın mabiyeti derhal anlaşılmıştı: Asabiyet ve sinir.. Sonra Fenerin tabiyesi anlaşıls (Lütfen sayfayı çeviriniz) üzerine salçalı soğanları düşü” rüyor. Piliç parçalarını parmak: larıyla alıyordu. Buna tahammül edilemezdi. Sofranın üstündeki küçük temiz tabaklardan birini alarak kenarını genç kadının kafasına vurdu ve emretti; — Haydi sofradan gidiniz) Nataşa kıp kırmızı kesildi. Birdenbire ayağa kalkarak sofra örtüsünü çekti. Porslen tabaklar, salça, pirinç, salça şişeleri bü- yük bir şangırtıyla yere düşerek keçenin üzerinde bin parça ol- du Sonra şaşırmış kalmış olan Tagami'nin kimonosuna iki eliyle asıldı. Yukarıdan aşağı yırttı, hırsı henüz teskin olunamamıştı, Büfenin üzerinde mürekkep hok- kasını görerek kaptı ve ona el kaldırmış olan Japonyalının ka- fasından aşağı döktü. Artık intikamını almıştı. Men- puniyetle dilini şaklelir. (Bitmedi) !