| Bir senelik Hayatımızın Bilânçosu | Yaşasın Istanbul spor ! Yeni senenin futbol şampiyonu “stanbulspor,kendisinden mühim eserler beklediğimiz genç bir teşekküldür 932 şampiyonu Istanbul spor takımı -A fatbol şampiyonası maçla.| Fenerbahçe stadında bir sayı farklı ey, “ene emsali görülmemiş bir te-| yenildiğini görmedik mi? Ve bu neti- ÜS geçirirken, Galatasaray, Fener) ce hiç değilse, “İstanbul sporu, ur yağ ktaş takımları birer birer ve) Fener ve Galataşaray kulüpleriyle ;w yukarı hangisinin makul ve KANİKİ olduğunu bir türlü anlayama- Sinez sebeplerle liğten çekilirlerken, kodlar kulak asmıyarak çalış - De devam eden mütevazı ku- & ka arasmda “İstanbulspor, bu ça- en güzel mükâfatını bihak-| mış bulunmaktadır. haytanbulapor. 931—932 İstanbul LOM Şampiyonudur. Ve bu genç ku-|! iğ en takım bu şampiyonluğa bir)! İş,» bir kaç cihetten tam bir liyakat) , aş, Sok kimseler görüyoruz ki bu İ akiyeti yadırgıyorlar ve bu luğu âdeta tesadüfi addet -| kazanmışlardır. Bumu kimse #tmez. Fakat acaba bu üç ku- “Istanbul spor, bu gene kazanamaz miy - Magi mpiyonluğu kazanmasa bile bir Asncilik, hattâ biraz da - Merkez muavin Hasan Bey pacağı maçların (neticeleri hakkında maçtan evvel kat'i bir kanaatle hare- ct etmemize hak vermemiş olmaz mı? .,.. Istanbul spor kulübü 926 senesin - de, İstanbul lisesinden mezun ve Hi - seye mensup gençlerinin teşebbüsle - riyle kurulmuş bir teşekküldür, Ku - rulduğu günden İtibaren fasılâsız bir gayretle adım adım yükselmiş ve her sene memlekete sayılı ve münevver bir sporcu kitlesi yetiştirmiştir. Bu kulübün, Süleymaniye ku - lübünden ayrılmış bir sporcu kafilesi tarafından tesis edildiği iddiası doğ - ru değildir. İstanbul Jisesinin, H - seyle alâkadar (bir kulüp olmaması bu feyizli yurdun, spor heveslileri . ni müstakil bir yuva kuruluncıya ka - dar civar spor teşekküllerine yazıl - ve Samih Beyler pm b ünik bu Mrdyz daha az şerefli mi o - Ba A ay az yadırgıyanların e i te- EŞ m cevap vermelerini te Suallerin cevabı, saha - dak maç as defa vürllmiştir Daha de Zamanda Zekisiz bir Fener- bir inci takımın, > Salâhattin- Spor takımına hem de mıya mecbur etmişti. 926 da “Sarı — Siyah, ailesine mahsus kulüp kuru - Tunca, bu ailenin diğer teşekküllerde çalışan çocukları da bittabi kendi ku - Tüplerine döndüler ve çalışmıya baş -i ladılar. Üse mezunu ve mensuplarından, sporcuları fanl aza olarak kabul et - memesine rağmen “İstanbul spor,, bu gün iki bini geçen azaya maliktir. Nihayet altı senelik bir maziye ma- / Nik olan bu genç teşekkülün nasıl ça- Futbol Sönüyor mu? ingilizler profesyo- nellerin ücretlerini azaltıyorlar Londra gazeteleri haber veriyor: İngilterenin profesyönel futboleuluğu mühim bir buhran geçirmektedir. Hal- buki futbolcular bu sene gayet parlak ve muvaffakiyetli bir mevsim geçir- meyi ümit ediyorlardı. e Halbuki fut bol kulüpleri, şiddetli sıkıntılara uğ- ramışlardır. e Bunun sebebi sarahatle! anlaşılmamıştır. o Çünkü umumi buh- ranm halkı profesyönel takımları sey- retmekten al'koyması kadar pro fesyonellerin halktaki merak ve heye- canları da çok muhtemeldir. Belki bu iki sebep bir araya gelmiş ve profesyönel fatbolculuğu buhrans sevketmiştir. o Profesyönel, (#utbol teşkilâtı, hesaplarını yaptığı zaman mühim zaralara düştüklerini görecek, ve futbolculuğu meslek edinenler en- dişeye düşeceklerdir, Çünkü bunlara ücret vermiye imkân kalmıyacaktır, Hâlâ çalışmakta olan profesyönel futbolcular mühim ücretler alama - maktadır. Bunların en ileri gelenleri senede dört yüz Sterlin kazanabili - yor. Büyük kulüplerin bir çokları istihdam ettikleri futbolcuların sayı - smı 3 Temmuz ve ağustos aylarında işsiz. futbolcular (1) çoğalacak ve kulüpler ücretlerini tasarruf edeceklerdir. “Hali hazırda kulüplerin seçme ta - krmlârmda çalışanlar da haftalık o - Yarak sekiz Sterlin veriyor. * Oyun - cular seçme takımlardan ayrılınca ücretleri de düşüyor. Eskiden futbolcuların daha fazla seyirci bulmalarmın, daha başka se - bepleri de vardır. Eskiden herkes tâtil günlerinde futbol maçı seyrine gidiyordu. o Çünki yapacak başka işi yoktu. Halbuki şimdi sinemalarla daha başka eğlenceler halkı cezbet - miş olduğundan futbolculuk zevki eski hararetini kaybetmiştir. Halk ancak mühim ve meraklı maçlara gi - diyor, ve bu gibi maçları seyretmeyi başka suretle eğlenmiye tercih ediyor. Ru vaziyet karşısında İngiltere futbol- culuğu yeni bir takım tedbirler almak mecburiyetini hissediyor, Fakat buted- birler henüz takarriir etmemiştir. room üne saan emsan sase sAYAAMANAM Tıştığını, bu sene aldığı netice o kadar beliğ bir surette isbat ediyor ki, uzun tafsilâtı fazla buluyoruz. “İstanbul spor,, cem'i muvaffaki- yetlerinden başka yetiştirdiği Sali. hattin ve Veysi gibi yıldızlarla da çok iftihar edebilir, Bunlardan ikisi (O Milli takımdaki yerini bihakkın almış, ikincisi de vata- na gülle ve diks te sık sık yükselttiği iki rekor kazandırmıştır. “Istanbul spor, denilebilir ki, ya - rın, Milli takıma en çok eleman ve - ren ve hazırlıyan bahtiyar bir kulü - bümüz olacaktır. Tevfik, Samih, A - ziz, Hasanla takımın kalecisi Kemal| sonra henüz üçüncü takımda oymyan Orhan, Danyal ve Nuri Beyler yarının muhakkak en iyi yıldızı olacaklardır. İstanbul spor kulübü futbolde ol - duğu kadar sporün diğer sahalarmda de yükselmiye çalışmaktadır. Büyük muvaffakiyetler gösteren İ- dare ve teknik heyetlerinin bütün he-| defleri budur. Atletizm şubesini ya- kında futbol şubesiyle elele yürür bir seviyede bulacağız. Voleybol, hasket- bol şubelerine gelince, bunlar da ayni muvaffakiyetli yolun üzerindedirler. Bu kıymetli teşekkülün bütün spor- cularını ve idarecilerini büyük bir sa- mimiyetle selâmlıyor ve tebrik ediyo- rum, A. Sur | Galatasaray kazandı! Fenerbahçe ke rakibine 5— VAKIT 14 MAYIS 1Y37 —— N ndi sahasında yenildi Fener stadının açılma resmi ve atletizm müsabakaları yapıldı Kadıköy stadında atleti On dört aydır karşılaşmıyan Ga - Tatasaray — Fener takımları dün ge - ne karşılaştılar ve Fener sahasında yapılan maç her türlü tahminin hilâ - fına Galatasarayın kazandığı yerinde bir galibiyetle neticelendi. vr... Fenerbahçeliler, kendi himmetle - riyle ıslâh ve tâdil ettikleri Kadıkö - yündeki spor sahasının açılma resmi - ni 13 mayısta yapılmak üzere karar » laştırmışlardı. Fener aynı günde Enosis ismindeki | Yunan takımiyle karşılaşacaktı, Fa - kat Yunanlılar gelmeyince, açılma resminin heyecanını kaybetmemek i » çin hemen bu tarihten üç dört gün ev - vel Fener idarecileri (oGalatasaraya müracaatla maç teklif ettiler, Gala - tasaray da maçı kabul etti, Galatasaray — Fener maçı bu ara - Yık hiç beklenmediği için Galatasaray hâzırlıksızdı. Birinci takrmın yarısın -! dan fazlası idmansızdı. Bundan baş - ka Galatasaray çoktanberi takım ha - linde maç ta yapmamıştı. En can alacak moktaysa, Galatasarayın Fe - ner sahasmda maçı kabul edişiydi. Bunun içindir ki, maçı Fenerin ka - zanacağına, muhakkak değilse de, ol - dukça emniyetli bir tavurla hüküm ediliyordu. Halbuki netice bunun aksi çıktı ve bunetice gene isbat etti ki, nazari hükümlerde isabet yoktur, maçı, iyij' oynıyan, ağır basan kazanır! .» * * Fener sdadının caddeye gelen du- yarları betona çevrilmiş, yeni bir ka- pr, içeride de eskiden kalma kapalı tribünün karşı tarafmda üstü 9- çık yirmi otuz uzun ve kademeli sıra- dan mürekkep bir tribün yapılmıştı. Sahada dört bin kişi kadar seyirci vardı. Bununla beraber bu seyircile - rin maçı rahat rahat takip edemedik - leri aşikârdır. Elinde tribün bile - tiyle ayakta kalan ve sahayı ayakta görmek için bir aralık yer arıyanlara' sık sık rast geliniyordu. Her şeyi dü -| günmekle mâraf Fenerbahçe idareci -| leri gazeteciler için bile küçük bir yer tahsis etmeyi düşünmüş değillerdi. Neyse.» »*.. Sdadın açılma merasimine bir bu - çukta başlandı. Bunu geçit resmi ta - kip etti. Ondan sonra atletizm mü - sabakaları yapıldı. Saat beşte de fut - bel maçına başlandı. Günün en ehemmiyetli hareketi bu maç olduğu için evvelâ maça ait laf - silâtı yazalım: Takımlar sahada Sant beşe beş kala sahaya evvelâ Galatasaray takımı çıktı. Galatasaraym bütün mâruf ele - manları hazırdı. : J zm müsabakalarından »—. Bir kaç dakika sonra Fenerliler de, taraftarlarının hararetli alkışları 4 « rasında sahaya çıktılar. Hakem Mister Allendi. Takımlar sahada şöyle sırâlandılar: Fenerbahçe — Hüsamettin, Ziya, Hâdi, Cevat, Sadi, Reşat, Niyazi, Alâ ettin, Zeki Müzaffer Fikret. Galatasaray — Avni, Bürhan Vahi, Subhi, Nihat, Mitat, Celâl Şefik, Kemal Faruki, Mehmet Salim, Rebii, Kemal Şefik. Oyunun tam birinci devresinin dörtte üçü Fenerbahçelilerin hafif bir hâkimiyeti altmda geçti. Onuncu dakikada Fikretin bir şütünü evvelâ direk, sonra Avninin üç mühâcimin ayakları altına atılarak topu yakala »« mast kurtardı. Galatasaray kalesi ilk ağır tehli « keyi atlatmıştı. oŞuphi ve Vahinin kötü oynamaları Galatasarayı kendi nısıf sahasına çekilmiye mecbur edi « yordu. Hele Suphi, Fikret Reşat, Muzaffer müsellesi içinde bunalmanın gon haddini yaşıyordu. Buna ma« kabil Fikretin bermutat mübalağaya kaçan çalımları Fenerin mâruf mü. hacim hattı için faydalı olmuyordu. Fener takımındaki parlayış arasıra söner gibi oluyor; a, canla başla ça - Dün Gantasaraylıların içind: iyi oynıyanlardan: M. Salim EB. Irşanlar daha ziyade göze çarpıyordu. Vaziyetin bu şekline rağmen, Gala» tasaray ikinei akımını Leblebinin he « saplı ve oldukça uzaktan atılan biz şütüyle golle neticelendirdi. Otuz beşinci dakikada Fener ikin « ci ve bu sefer daha kat'i bir sayı fır « satını kaçırdı. Zeki, top ayağında ve Galatasaray kalecisiyle altı yedi adımlık bir vaziyetie karşı karşıya kalmıştı. oFakathafif O bir şüt kale kenarından sıyrıldı gitti, Kırkıncı dakikada güzel bir Fener, Lütfen sayfayı çeviriniz)