12 Mayıs 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

12 Mayıs 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 6 —VAKII 17 MAYIS 1932 ————— ——— — :--—— BIR FACIA öldürdüğüm adam Silvia Sidney ile Filip Holmes Amerikanm.en büyük romancısı| bir delikanlıdır. Günün birinde “Teodor Drayzer, Amerika faciası isimli bir şaheser yazmıştı. Bu kitap, dünyanın bütün lisanlarına — tabil türkçe müstesna — tercüme edilmiş ve büyük bir muvaffakıyet kazanmış tr. Meşhur romancının bu eseri, Ame- rikanın içtimai bir yarasını hassas bir neşterle deşiyor, fecaati, tedavisi kolay olsun diye, ortaya çıkarıyordu. Pek tabii bu kadar meşhur bir e - ger, sinema şirketlerinin gözünden kaçamazdı, Bunun için, (Amerika fa- ciası) nm filme alınması kararlaştı - rıldı. Drayzer razı oldu. Filmi yapmıya karar veren şirket, bu muazzam iş için, şaheserle müte- nasip bir rejisör aradı ve bu gün si. nema dünyasının en büyüğü sayılan Rus rejisörü Ayzenştayn Amerikaya | davet edildi. Ayzenştayn eseri okudu, tetkik et-| ti, kararını verdi. Eserin en göze çar-| pan tarafı, bizzat müellifinin de söy- lediği gibi, içtimal faciaydı, binaena- leyh film, bu cepheden yapılmak lâ- yımdı. Fakat, sinema şirketi bu noktai na- zara İştirak etmedi. Şirketin “ticari müdürü,, bu mevzula, bu ana hatla yapılacak bir filmin piyasada tutmı- yacağmı ileri sürerek itiraz etti, ve, filmin vak'a tarafınm bir polis dra- mı şeklinde yapılmasında şiddetle ıs rar etti. O zaman Ayzenştayn bu şir- ketle mukavelesini feshederek başımı alınca gitti, Bir müddet sonra, bu filmi, Stern- berg bir polis dramı olarak yapıyor ve Amerikada gösteriyordu. Drayzer, eserinin mevzuunun değiştirildiğini görünce mahkemelere müracaat otti, dava etti ve hak kazandı. İşte üzerinde bu kadar dedikodu yapılan film dün aksamdan itibaren gösterilmektedir. Yalnız, Amerika fa- clası İsmiyle meşhur olan bu filmin ismi (Öldürdüğüm kadın) şekline ko- mulmuştur, o suretle gösteriliyor. Otellerden birinde garson yamak- Lığı eden Klayt Gritit, genç ve güzel kabahati olmadan vuku bulan bi tomobil kazasında tevkif edilmekten korkarak ailesini bırakarak kaçıyor. Bir çok macera geçirdiklen sonra Nevyorka vâsıl olarak büyük bir ça- maşırhane sihibi olan dayısmı bulu yor. Dayısı kendisini fabrikaya mii fettiş tayin ediyor. Klayt bir müddet sonra fabrikaya alınan Roberta Al den İsminde bir genç kızla tanışıyor. Bu genç kız Klayd'm cazibesinden kurtulamıyor ve delik-snlının kendisi. le evlenmek hususvnaa vermiş olduğu söze İtimat ederek metresi olmakta tereddüt etmiyor. Fakat bir müddet sonra hamile kal- dığını hisseden Roberta İzdivaç için delikanlıyı şıkıştırmıya başlıyor. De- Tikanlı genç kızı aldatmıya vesile ol- ması için karnmdaki cenini düşürmi- ye sevketmek istiyor, ve buna da sebep olarak evlenmiye kâfi paraları olmadı- ğını ileri sürüyor. Delikanlıya karşı e- min bir aşkla merbut olan genç kiz kendisine vaki olan teklifi kabul ve kalbi ileride evlenecekleri ümidiyle dolu olduğu halde işini terkederek ailesinin yanına avdet ediyor. Hakikatte 1se delikanlı Finşley is- minde bir zengin kızla sevişmiye baş- Tamiştır. Fakat Roberta çocuğunu dü şürmekten korkuyor ve tekrar deli - kanlıyı tazyike başlayınca bu sefer zengin kızla evlenebilmek gayesiyle Klayt lekelediği biçare kızı ortadan kaldırmıya karar veriyor, Klayt, genç kızı öldürmek maksa- dıyle, gölde bir gezintiye davet edi- ediyor, sandala binip açılıyorlar. Fa- kat delikanlı, yapacağı cinayetin fe- İ caati karşısmda tirküyor, ve, fikrin- den vazgeçiyor. Lâkin tesadüf onun tasavvur ettiği cinayeti yerine getiri. yor ve sandal devrilerek kız boğulu- yor. Şimdi, delikanlı tevkif edilmiştir. Düşündüğünü tatbika karar verdiği, fakat vazgeçtikten sonra tesadüfen yaptığı bir elnayetin hesabını vere -| <ektir, Sovyet Rusyada Sinema / Moskovada “Altm dağları, İs - minde bir film gösterildi. Bu film, Sovyet sinemacılığınım büyük bir z2- feri olarak telâkki edilmektedir. Fil min kıymetini yayan, içtimat bir mevzuun fevkalâde (o muvaffakıyetle oynanmış olmasıdır. Filmin başlıca rolünü bir köylü oynamaktadır. Bu köylü, köyünden kalkıp bir fabrikaya girmek üzre şehre geliyor. Maksadı| para kazanıp bir at satın alabilmek- tir. (Vak'a 1914) senesinde geçiyor. Fabrikada çalışan köylü, orada te mas ettiği kimselerin ve fabrika ha-| yatınm tesiriyle tamamen değişiyor ve şuurlu bir ihtilâlci amele oluyor. Filmin musiki kısmı çok güzeldir. Halk şarkıları müvaffakıyetle tatbik | edilmiştir. ... Sesli olarak “Ufuk, isimli bir film! yapılmıştır. Almanca ve Rusça söz- Tüdür. “Şarlo,, Sorbunda Sorbon darülfünununda Şarlodan bahsedilmiştir. Mesele sadece film hakkında bir konferans değildi. Fe - Niks Gef isminde bir profesör “Gül - mek ve Fransız sahnesi, isimli bir eserde topladığı derslerinde sinema- yı da unutmamış, Şârlonun muhtelif filmlerinden bahsetmiştir. “Gükmek,, bir çok muharrirlere eser Ver “nam etmiştir. Bunların başında meşhur Bodler gelir. En son olarak! Bergsonla Fabr bahsetmiştir. Sorbe” profesörü, Bergsondan şu cümleyi : yor: — Komik, halis zekâya hitap eder nâh. Sonra, gülmenin, ağlıyacak bir va- riyete gelene kadar gülme demek ol- madığını, bir teessür'duyarak eğlen- rek demek olduğunu söylüyor, İşte bu neticeye, filmleriyle ancak Şarlo erişebilmiştir. Meselâ, en son filmi olan Şehir Işıklarında, Şarlonun mil- yoneri kendini öldürmekten kurtarr- g hem güldürücü hem de heyecan ve- rici değil midir? Profesör diyor ki: — Şarlonün filmleri şimdiye kadar bize gösterilen komik filmlerden çok yüksektir. Çünkü bu artistin yarattı- Sönaryo: SARHOŞ —Geçen baftadan ve şon— — Evet dostum, abidenin yanın - dan dönerek gene buraya geleceğiz.. Başım açık leş gibi otomobilin bir köşesine yıkıldım. Evet, eskisi kadar içkiye tahammü lüm yok. Ah bu eter, serin eter.. Bu tenha eaddelerden würatle geç mek, gecenin serin havasını doya do- ya içmek ne kadar İyi. Üç sene evvel bir kış gecesi otomo- bille gene böyle süratle giderken yı - kık bir duvara çarpmıştık... Bize bir şey olmadı. Yalnız otomobil sakat - landı, Ve biz yağmurun altmda ten- ha sokaklardan kol kola mvdet ettik. Evde ocak yanıyordu. Büyük bir e - cak.. O yorgun bana sokuluyordu. Ah bu nüvazişler., Hallbuki demin on dan ne kadar nefretle kaçtım. Neyse bu da geçti. Galiba bir gün de bindiğimiz araba tramvaya çarp - tı.. Yok, o gün yalnızdım ve ona gidi- yordum. Bu akşam cebimde parta var. İste İ diğimi satm alabilirim. Ve sonra bir | tek kadın için geceleri uykularını kay beden zavallı gençleri düşünüyorum. Bu manasırlıkların hayatta büyük mevkileri var ha. Hayat nedir? Buzlu içkiler ve dekolte kadınlar; değil mi? Yalnız şu var ki o sevdiğim şarkı- ları biliyor.. Sonra ne bileyim vücut- larımız biribirine alışkın, beraber çok iyi dansediyoruz. Belki eski ahbap- lardan bahsederir. Onlardan gördük- leri vardır. Bu akşam onun hayali Greta Nisse denilen $t tip, bir vahdet ve hayat hissi ver-) mektedir. Bu suretle tam entellektü-! el bir memnuniyet duyuyoruz. Kısa haberler. $ Moris Şövalye Nevyorktan Holi vuda dönmüştür. Şimdi “Yeni bir ge- <e sev) İsimli bir film çevirecektir. Bu filmi sahneye koyan Rober Mamu - layndır. “Mamulayn,, Moris Şövalye ile oynamak üzere Janet Mak Donal- dı intihap etmiştir. Öteki artistler de Mina Loyla Şarli Ruggers'tir. $ King Vilor, “Karamazof kardeş- ler,, isimli filmi yapacaktır. Baş rol. artist işte budur leri Ronald Kolmanla Anna Ster * namaktadırlar, $ Pola Negri ikinci filmini yaf”? ya başlamıslır. İsmi O “Itiraflı dır. $.Üç sili zorlar filminin sesi nüshasının çevrilmesine karar miştir. Dortanyan rolünü Rolan ten oynıyacaktır. / $ “Cengizin evlâtları,, isimli file” hayran olduğumuz Rus artisti 5 jinof, meşhur polis romanları nit lifi Simenon'un “Bir adamın LA isimli eserini oynıyacaktır. $ Liyan Hayt bir tiyatro varr ne çıkmış ve bilhassa Viyanads yük bir muvaffakryet kazanmıştı” yi # görümün önündeyken başka bir ka-; dınla konuşmak, onun noksanlarını o yabancıda bulmak. Hayır. Gene oraya gitmeli, (Onu bulmalı ve demeli ki: — Fanni, sen... Ne kadar çok içtim. Neler düşü - nüyorum? Muhnkemeden de mi âcizim? — Azizim, sen sarhoşsun, kadm ve işki istiyorsun. Hakkın var. Ya - bancı bir kadın yerine tanıdığın gü- zel bir kadınla bulunacaksın. Ve ya- rm sabah odada bir tarafa, meselâ masanm üstüne birkaç kâğıt bırakn - rak gideceksin.. İşte bu. ... Bardayım. O da burada. Fakat yanımda biri adam var. Ne çirkin bir herif, Şunun kafasına bir iskemle indirmek fena olmıyacak.. Fakat mesele uzar. Bir garsonla haber göndereyim. — Garson, rakı, viski, şampanya. Bir sey getir. Bux da getir. Maes - troyu çağır. Al maestro,, “Siyah gözler, i çal, Söz dinle. Yanımda.. Nasıl, kızım? Çiçek mi7. Evet, iste. rim.. Bütün sepeti ver.. Al şu parayı. Hayır, buz derim... Senin olsun. Çi- çeklerden hangisini (o beğeniyorsan göğsüne tak.. İçki istersen otur, İç. Ah senin de saçlarm siyah ve gürel fakat onunkiler gibi değil. Fanni kalktı. Geliyor.. Bana işa - ret ediyor. Buna hacet yok. Ortada gizli bir şey yok ki.. Fenni sen bir fa-! hişesin. İstediğin para değil mi? İs. tediğin kadar vereceğim, benimle gel. O.. Çantanı rahat bırak. İçinde tabanca mı arıyorsun? Bulamassın. Fena günlerde onu © satmışsındır. Hem bir kadın ancak (sevdiğini »ü- Tur. ge Sabah saat dört. Bir otmobil süratle eve, onun evine götürüyö” Serirlik.. Temiz bir hava. Kut niyle mavi arasmda bir gök. pi bir sis.. Uzakta bir tren sesi.. v — Biliyorsun ya bir xamanla' 4 yanaya gidiyorduk. Of! eter kokuyorsun. Çok yoruldum lanu çek de yaslanayım. — Gel Fanni.. Gi Şimdi her şey bitti, Bu can | ömrünü geçirdiği yere gidip de 0”, kokusunu koklayıp, onun nüvaz” . rini tattıktan sonra sigarasmm | manlarmı savurarak lâkayt gi y mümkün değil. Üç sene (evvel » hastalıktan kaçar gibi servetimi" kiyesini alarak kaçmıştım. Şimdi çamıyacağım, Şimdi cesaretsiz ve yorgunu” i Şimdi, oh.. Kolumun asabi bi" Teketi üzerine gözlerini, güzel #Ö rini açtı Sonra gene kapadı. Se çözülüyordu. Zannedersem bu tim üzerine hafifçe gülümsedi- daklarında hâlâ o tebessüm v3” Geliyoruz!.. İşte eski tahta Kö? Şimdi şoför arabanın süratini tacak ve eski köprüyü geçecelik Eski köprü, eski. Eski kadın kalp. Ah, şoför eğilecek. N ça” Birden nasıl oldu — bilmiy” g köprüye üç dört metre kala dak för bir harekette bulunmadan k”” şiddetle dürttüm. Eski köprü yiz ki tahtaları titredi. Ve ben derim bir elle direksiyonu sağa gevi”tyy Bir şeyler çatırdadı., Boşluk” ninin sesini işitir gibi oldum. Fanni| p

Bu sayıdan diğer sayfalar: