gi Rusyada Aşk! Yazan: Lul Şarl Ruaye | Arkadaşımı takip ederken, Nataşanın bana | melâl melül bakışını hatırlıyorum ! Asırlardır, mujik kızları, erkek- | ler € karşı gelmemiye alışmışlar- * Âksi taktirde, eskiden, da- Yak yerlerdi. Thtilâl olduğu gün- beri, kadın, Rusyada erkekle psavidir ve kendisine hakimdir. akat “atavik,, bir hiz öldürüle- Mez, hiç bir kanun insiyak hali- *€ gelmiş bir hissi bozamaz. e bu itibarla, cinsi lâtif, Rusyada, gene zayıf kalırıştı. , Bununla beraber Nataşa bana Bene karşı geliyordu. Herhalde ttiği şiddetle “Ya Haçu,,de- « Memiş olsam gerek. Binaenaleyh : tle bileklerini tularak ev- | “elkinden daha kuvvetlice: — Ya Haçu! 5 , Dedim, O zaman, munis bir i tavurla, gülümsedi. ... Mişel bizden evvel kalkmıştı. Biz de kalktık. Mişel birer siya eğin. sonra, beni de sürük- ek kızlardan müsaade alıp , Yürüdü, Hızlı hizli yürüyen arkadaşımı takip, ederken Nataşanın bana Melâl melâl bakışım hatırlıyo- Adeta, o dakikada ken- dmden utandım. Bu kadar fena V kaba bir surette ayrılışımı iyordum. Mişele sordum: — Seninkinin adresini aldın tı? > Hayır. Niçin? — Bir daha miyecekmi- - görüş; > Yoook.. Ne münasebet. >— Fakat ben maalmemnuniye Nataşayı gene görmek isterdim. > Ne yapacaksın, camm.. nı buluruz. bayiye kadınlara karşı neza- izlikle itham edenlere, işte, | İş eneryen, “ Soyguncu ,, kitabından bir aşk sah- Besi p aşi Ola ir olelde telefoncu ve garson de Mişka, Kiyef civarındaki Dernit gi“ gelmişti. Hava sıcak diy #tkantılıydı. Orada, Oo güzelce Miz, rasgeldi, Kocası asker - © yp İzbenin içinde, patates kabıkla- Srasında sırayla dizilmiş süt gü - ayri vardı, Sıcaktan bozulmuş 0- » Mişkanın midesi bulandı. : bu genç aşığın heyecanını hg kçe memnun oluyordu. Kendisi nz müleheyyiç değildi. o Soğuk Kan muhafaza ediyordu. Az a eniyecekti bile, Fakat zorla Maya, tuttu. Eğer Mişka kızma - Yatı, her şey yolunda gidecekti. Bir diy kam ellerini uzatmış ve ka - > Canın, süt mü İstiyor yavrum? bu sözleri, tıpkı çocuğuna Bize mi istiyorsun, der gibi söyle My, Hişka bu sakin kadına karşı bir hiddet duydu. Saçlarından 7 , gibi yere vurdu, ve çizme- © tekmelemiye başladı. Kadın ar ge Öl kendini müdafaa etmiyordu. Bu tarz mükâlemeyi (yani dayağı) daha ziya- de anlıyordu. Hatta memnuniyelin - den kıpkırmızı bile oldu ve mırıldan- dı — Aferin küçük... Daha pek yavru- sün ama, bir mujik kadar dövmesi. nl biliyorsun... ... Ne yapayım? İşte bende bu satırları (o hatırıyarak (o teselli buldum. MÜCADELEKADINI Lena, bir mücadele grubuna mensuptur. Yani mensup olduğu grup, beş senelik planı her ne bahasına olursa olsun muvaffa- kıyetle bitirmek için mücadele- ye karar vermiştir. Lena İngilizce, biraz da Fran- sızca biliyor. İstese, bir yazıba- nede iş bula bilir. Fakat bu çeşit işlerden hoşlanmıyor: — Bize lâzım olan şey, diyor, istilisal etmektir. Makine, kumaş bn gl Kırtasyacilikle alâkamız yel dır. Gölgesi duvara vurunca tam bir mustalil teressüm ediyor. Omuzları, geniştir. işde olduğu kadar aşkdada aynı cesareti gösteriyor. Fakat, aşka, ancak beş günde bir gü- nünü, tatil gününü hasrediyor. Kendisiyle beraber hiçbir ge- ce buluşamadım. Gece, uyku içindir, sabahleyin, iş için sağ- lam kalkmak lâzımdır. Lena, yüzme oşampiyonudur da, fakat kapitalist memleketle- rin şampiyonlarını istihkar eder, Onları “profesyonel,, telâkki eder, Lenaya nazaran, onların spor yapmıya hakkı yoktur. Zira, kendisi, sporu, fabrikada daha iyi çalışabilmek için ve sadece vücudunu kuvvetli bir şekilde muhafaza gayesile yapar. Aşkı da sıhhi bir ihtiyaç olarak yap- tığı gibi, — Eğer, diyor, böyle yapmaz- sam, zihnim bulanıyor, rahat edemiyorum. Lenanın arkadaşı ve kocası yoktur. Sade, “Kreş,, te iki ço- cuğu vardır. Lena gayet temizdir. Lüks o- larak yegâne merakı banyoyla sabundur. Esasen kendisiyle, sa- bunlarımdan birçoğunu vermek suretiyle abpap olmuştum, Sadece ahpap. Üst tarafı sonradan ken- di kendine oldu. Daha doğrusu, Lena, bunu, beni kendi fikirleri- ne inandırmak için yaptı. lik defa ona: — Lena, sen benim ol! Dediğim zaman, bana ne dedi, biliyormusunuz! Abtal,... Ben, senin ol mam..... Sen benim olursun | (Devam edecek) Lena iri, sert bakışlı bir kız: / yeni tedbirler Belediye, tramvaylar hakkında evvelce konulmuş: olan tekayyü- datın son zamanlarda gevşetil- miş olduğunu görerek yeniden şubelere tamim göndermiş ve tramvaylar bakkında bir takım emirler vermiştir. Bu meyanda vatmanlar, pasolularla askeri ve resmi elbiseyi labis olanlardan başka hiç kimseyi ön sahanlı- ğa almıyacaklardır. Bundan baş- | ka ön sahanlıklar daims vatma- nın serbesiçe işliye bilmesine imkân verecek bir halde olacak, eğer kalabalık varsa ön sahan- lıkta durması icabedenler de o arabaya alınmıyacaklardır. on ve arka kapılar daima ka- palı bulunacaktır ön kapıların kapatılmasından vatmanlar arka kapılarınkin den (o kondoktörler mes'ul tutulacaklardır. Bundan başka tramvaylardan atlıyanlar- dan ceza alınacaktır, bu ciheti- de zabıtai belediye memurları temin edeceklerdir. Belediyenin bu emirlerini tat- bik etmiyenler şiddetle cezalan- dırılacaklardır. Diğer taraftan zabıtai beledi- ye memurları, diğer nskil vası- talarını da çok sıkı surette kon- trol ve bunlar hakkında evvelce mevcut talimatın tamamiyle tat- bikini temin edeceklerdir. Kadıköyünde Ermeni mezar lığı için açılan dava Belediye tarafından Kadıköy Ermeni mezarlığına vaz'ıyet edil- mesi üzerine mezarlığın mütevelli heyeti belediye aleyhine bir da- va açmıştı, Geçenlerde Us'tüdar bukuk mabkemesi bu davayı neticelendirmiş, mezarlık üzerine yapılan o dükkânları mütevelli heyete, arka taraftaki mezarlığı ise © belediyeye bıtakmıştı, Bele- diye bu kararı temyiz etmiştir. Belediye dükkânları kendisi yaptırmadığı cihetle bunlara kar- şı bir hak iddia edemiyeceğini kabul etmekle beraber dükkân- lar mezarlık üzerine inşa edil- miş olunmaktan arsalarının be- lediyeye (intikali (o icabedeceği mütalaasındadır. Belediyenin noktai nazarı ka- bul edilirse dükkânların arsaları için mütevelli heyetinin belediye» ye muayyen bir para vermesi lâzım gelecektir. Köprülerin tamiri Belediye Kâğıthane ve Selah- tar ağadaki köprüleri tamir et- miye karar vererek bunları mü- nakasaya koymuştur. Beşinci milli Tıp Kongresine hazırlık Türkiye Tıp encömeni beşinci milli Türk Tıp kongresi hazır- lıklarına başlamıştır. 1933 senesi Eylülünde Ankarada toplanacak olan kongrede müzakere edile- cek olan Türkiyede ema tufey- latı için müderris muavini S. Dr. Osman Şerafettin, Sıhhat vekâ- leti mutahassıslarından Dr. Ziya Beyler ve maden suları kaplıca- lar ve devai tatbikatı mevzula- rna müderris Akil Muhtar ve Sıhhat vekâleti hıfzıssıhha umum müdürü Dr. Asım Ismail Beyler raportör seçilmişlerdir. ürkiye Tıp encümeni 1932 senesi idare heyeti reisliğine müderris Dr. Ziya Paşa ikinci reisliğe müderris Dr, Kadri Ra- şit Paşa umumi kâtipliğe müder- ris muavini Fahrettin Kerim B. veznedarlığa, muallim Niyazi Is- met, kâtipliğe Dr. Hasan Vasıf azalığa, muallim Salahattin Meh- met Beyler seçilmiştir. Geçen kongreye ait zabıtların tab'ıda bitirilmiştir. 5 — VAKIT 10 MAYIS 1932 — çi via enn Ayasofya mozayiklerini meydana çıkarılması Bütün medeniyeti Türkiyeye karşı .ninnet hisleriyle mütehassis etmistir (Taymls) gazetesi Ayasofyadaki mozayiklerin açılmasına başlanması dolayısıyle şayanı dikkat bir makale yazmışlır. Bu makaleyi naklediyo - ruz: 14 asırlık bir devir ve tecriibeden sonra Avrupa, hâlâ renkler ve te- nasübünün ihtişamı itibariyle, 537 de İmparator Jüstinyen tarafından vak- folunan mabet derecesinde (bir eser| vücude getiremedi. i Zelzeleler bu eseri sarstı, yangın- lar kubbelerinin kurşunlurını eritti, | minareler onun hürici manzarasını| değiştirdi, fakat onun içindeki sü -; tunlar ormanı, onun mermer duvar- ları, onun kemerleri, bu gün de ilk açıldığı gün gibi yepyenidir. Taşı sevenler, taşın renkleri ve gü zellikleri içinde kendilerini kaybe - denler için Ayasofyanm içi, başka hiçhir abidede görülmiyecek bir hazi-! nedir, Sayısız küçük pencerelerden sızan -gölgesiz aydınlık mabedin. içi- ni gümüşten bir ışığı (o garkediyor. Tepede kubbeler ve yarı kubbeler kur şunf bir sema gibidir. Roma ve Asya- nm ifadesi burada toplanır. Fakat in sanda hâsıl olan tesir alelâde bir es- rarengizlikten ibaret değildir. Eski Yunan zevki selimi ve muvüzenesi de bu eseri işlemiş ve neticede beşeri ze. kânm canlı bir zaferi vücut bulmuş- tur. i Türklerin 1453 te İstanbulu Bi. zanstan almaları üzerine Fatih sul - tan Mehmedin ilk miüseccel harekti, yeni payitahtın simasmı değiştirmek yüzünden bir askeri tevbihti, Kuru - nuvusta seyyahlarmın hayretle tema- şa ettikleri eser, Osmanlı İmparator- luğunun resmi mescidi olacaktı. Ayn sefyayı müslümanlığa çevirmek için bazı tadilâta ihtiyaç vardı. Bunların başltcası hıristiyanlık zümurunu ve hikâyelerini ifade eden mozayikleri ört! mekti, Bunlar örtüldüler. Avrupalı - Jar beş asır merak içinde kaldıktan sonra Türk hükümeti bu mozayikle- rin yeniden teşhirine karar verdi. Nu karar fevkalâde mühimdi. Bütün me- deni insanlar bu karara karşı minnet hissedeceklerdir. e Gelecek nesil için Bizans san'atmın nadir şaheserleri vâsi bir mikyasta artacak ve Bizans imparatorluğunun bütün tarihini kap lyan yeni sırlar ortaya çıkacaktır. Asel en mühim nokta en büyük değil se de, en büyük mimari eserlerden bi- rinin Bizans san'atkârları tarafından bırakıldığı gibi ortaya çıkmasıdır, , Türkiye hükümetinin huristiyan an tikalarma karşı takip ettiği yeni si- yasetin eserlerinden biri İstanbulun Kariye eamiinde tecelli etmiştir. Bu- rada “Meryemin uykusu,, unvanlı mo- zayik meydana çıktı. Ru mozayik müslümanların ibadet ettikleri yer - lerin birini tezyin ediyor, o Bunun örtülmesine lüzum görülmemişti. A- yasofyadaki omozayikler de aynı şe kilde açılacak olursa bütün dünya Türklerin Tüstinyen mahedini mu- hafaza etmesine karşı derin bir şük - ran duyacaktır, Bu gün Türk hükü-! metinin gösterdiği hürriyetperverlik| bu senenin ramazanında görülen dini| canlılık moktai nazarından daha bü- yük bir ehemmiyeti haizdir, Ayasofya mozayiklerini açmak işi Amerikanın (Bizans Oo müessessiyle Türk memurlarımn yardımı sayesin de mümkün olmaktadır. Müessese « nin azası arasında Puneton darülfü- nunundun profesör Morey, Harvard darülfünunundan profesör Blake, Şi“ kago darülfünunundan (profesör Gabriel Millet Sapley ve Ainlev gibi âlimler bulunuyor. Heyetin müdürü profesör Vhittemore de, evvelâ sütun ların, tavanların bugünkü fotoğraf « ları aldırmıştır. Bundan sonra moza yiklerin örtüleri kaldırılıyor. Bunun için çelikten bir iskele kurulmuştur. Muazzam tavana el dokunduğu 7a- man daha mükemmel bir iskele kuru Iacaktır. Profesör Vhitmore mevcut eseri her hangi suretle tamir ve ikma le muarızdır, Mermerlerin temizlenip temizlenmemesi de henüz takarrür et memiştir. Sekizinci asrm putlar ve , suretler düşmanı imparatorlar devrinde ump- miyetle kiliseler tezyinatıyle mukad- des resimler bozulmuştu. Ayasofya» nm da bu fahribattan kurtulmadığı 184 de görülen bir kitabeden anlaş hıyor. Yalnız kompozisyonlardan biri nin imparator Jüstinyen devrinden beri olduğu gibi kaldığı zannolun « maktadır, Bu kompozisyon Meryemle oğlunu temsil etmekte ve bir tarafta Kostantin, bir tarafta Jüstinyen mâ“ betle şehri onlara (vermektedirler; Kubbenin ndaki altı kanatlı mo « zayiklerden yalnız ikisi kalmıştır. Put ve suret düşmanlarmdan son ra imparatorluğun refah ve san'at devri hulâl etti. Bu devirde yapılan mozayiklerden hiri Isayı taht üzerin- de gösterir, Tahtın iki tarafmda Mer yemle Ferişte Mikâilin bilstleri bulu nur ve tahtm ayak ucunda bir impa- ratorun secde ettiği görülür. Bunu ilk defa (1200) senesinde Antony Nov groot tavsif etmiştir ve Sen Greogo ry mozayiğini kaydetmiştir. Diğer bir mozayikte Mesihle vali- desi taht üzerindedir. Bunlar 1650 ile 1848 urasmda görülmüştür. Sen Polle Sen Petro da mozayikler üzerin de bulunuyor, Lâtin istilismdan sonraki Bizansa ail san'at eserleri 1346 da tezyin olu» nan sağ kemerde görülür. Burada bir taht, kitap ve haç bulunur, bünlarm cenubunda Sen Jonla diğer bir aziz ve karşısında kolları semaya kalkmış bir halde Meryemle imparator Jon Pa leolog görülür. Bunlarm hepsi 154 de görülmüştü. Mevkileri malüm olan eserler bun lardır, Fakat bunlardan başka bir çok şeyler bulunması muhtemeldir. | TEŞEKKÜRLER | Hilâliahmer Cemiyeti Üsküdar şubesinden : ,, Kazamıza tabi yenimahalle nahiyesi hilalishiner dispanserine maddi ve ma- nevi hizmet ve musvenstsrile cemiyeti- mize karşı gösterdikleri kaldi alaka ve Mmerbutiyetten dolayı mezkör nahive re. is) Mostafa berle #za ve teşkilar azala- rımızdan Hayriye hanim ve İiyamandi, Mümtaz, İsresil, Şevki, Galip, Behçet, Hasan, Ali, Rıza, Beylere cemiyetimiz mii alenen arzı teşekkür ederiz elen. m,