29 Nisan 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

29 Nisan 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

RAE MEN si NE A ve >. le, Ticaret Iktısat Habeş günlük hrhcatımız m Şehrimizde bol bol , Şeker vardır | Gümrükler Istatistik müdüriyeti, —- Aymın.ilk on beş günü zarfın - 4, sühim ihracat | Jimanlarımızdan ihracat maddelerimizin ihraç siyetlerini tesbit etmiştir. o Yapılan üm e göre on beş gün zarfındaki he Sirmiz (2,954,042) liralık bir kıy- beş Köstermektedir. — Martm ilk on ido zarfındakl ihracat (3,212,885) k tutmakta olmasına göre nisanda" a Aracatımız. (558,843) lira noksan Nisan 1 inden 15 ine kadar iıraç edilen sözüm nevi ve kıymetleri şunlardır: Mealik koyun ve keçi, 618/028 liralık rte, 11,880 irmik kan deri, Ural, 8 derisi, 7,500 liralık yün, 12202 Hr Uflik, özer trnirk hita, O 319,810 Bala, «pa, 201,316 liralık Üzüm, O 4,151 Mere, ecir, o 6,676 liralık kabuklu fik! mağ 5 ral Menbükeüz fındek, | OLUN Mag in yağı, 704,288 liralik tütün, Tlik Hraltk palâscıt hullmasr, 174,483 N- İran, Yen, 27,380 irak kerane, AXDEET Pamuk, 143,253 liralık maden kömürü, mn İlk on beş günlüne göre ihracatı toraytit ettiği kalemler şunlürdır: Gaza, martın an baş günü Sçinda 1700) liralık olarak ikraç edildiği balde yinda (818,026) Mirad: ihracat vuku bul Müştar, Mp Tİ Av derilerinde (20,000) Hen kadar t görülmektedir. . Arpa diraeatı (5, 000), yamuk ihracatı da (224000) Tiran ai Böstermektedir. Buna mukabil © (105000), fındık ihraca- İdam (82000). tütün © ihracatından xy 2000), Palâmuttan (55,00), maden kömü- Ni tmdan da (175,000) Wralık noksan Seker kıtlığı yo.. ün bir gazete şehrimizde şeker) atağı baş gösterdiğini yazmıştı. " bu hususta oashkikat yaptik her tarafin ser “eker bulunduğunu | Tiatlar da normaldir. Toz Mker bakkallarda 48 — 50 kuruş ara- ya perakende olarak satılmakta-| itere halı resmini indirdi tere hükümeti, şimdiye kadar KM edilen halılardan almakta oldu. Pik üzerinden yüzde 5 gilm - iN Tesmini yüzde 20 ye indirmiş ve Vail nisanın 26 sından itibaren başlamıştır. Sigorta etinde aş ikorta tetkikae heyeti dün öğle - Sonra Ticaret ve Senayi odasında #Merris Zübtü beyin Tiyasetinde inş rak büyük binaların sabit prim tetkik etmiştir. Yanlış bir haber tea bir ata gene mühim mik - Kot, kaçak limon yakalandığını yaz- Yaptığımız tahkikata göre bu- ilerde, tesbit edilmiş böyle bir ka - Silik yakası olmamıştır. Ankarada milli sanayi ser- gisine esya gönderildi Müyg Sene Ankarada açılacak olan tri Sanayi sergisine şehrimizden iş- tey ©den sanayi erbabının adedi 2e- Be Seneye nisbetle daha fazladır. açılması yakınlaşmış olması dün de bir çok milesseselor, teşhir edecekleri mallarla An- çağa Osman, kibar meclisle- Yaa, Zengin sofralarımı payla- diğı bir simadır.. Onun hi- y teklitleri, nükteleri, pi- a meddahlarınn bayat e na” kaba cinaslarına benze- Mev Şeker Osman, tiplerini, Mala hayattan ahır. Sizi, İyi m görür, Sizi, sizden Li * Bir el 'yıkışıyla, bir bp züşüyle, bir çatal tutuşuy- te çizer,, terme köylü nezaketini gös- için size Konyalıların & Oyna — ii masını anlatır: ld Pumin aynen müşahede yi da LR iki yüz yirmi “âveten di 4 Ma a Ne 123,806) * Günün Haberleri Misafirlerimiz şerefine dünkü çay “ Bulgarlar Türk milletine, menşe, uzun bir tarih ve müşterek âdat ve ahlâk bağlariyla merbutturlar,, Misafirlerimiz Bulgar muallimleri dün Darültünunu ziyaretleri esnasında Şehrimizde bulunan - Bulgar muallimleri heyeti dün sabah Darülfünunu ziyaret etmişlerdir. surette bağlıdırlar.,, demiştir. Bu nutka belediye reis muavini Hâ- mit bey cevap vererek vali ve Misafir muallimler darülfünu- | belediye reisinin mâzereti dola- nda Emin Musmmer Râşit beyle | yısiyle fakülte reis ve müderrisleri, ta- lebeler tarafından karşılanmış- lar, bütün fakülteleri, lâboratu- var ve dershaneleri gezmişlerdir. Ziyaret esnasında heyet aza- sına edebiyat fakültesi reisi Mu- zafer bey darülfünunun teşki- lâtı ve çalışma usulleri bakkında uzun uzadıya çizahat vermiştir. Müültimler tarih hocası olduk- ları için bilhassa edebiyat fakül- tesinin tarih derslerinde bulun- muşler, müderris ve talebelerle temas ederek not almışlardır. Heyet o Darülfücunun bütün şubelerini gezdikten sonra Eczacı ve Dişçi mekteplerini de ziyaret etmişler, bu mekteplerde tahsil gören Bulgat talebelerile görüş- müşlerdir. Misafirler öğleden sonra köp- rüden kalkan hususi bir vapurla Beylerbeyine gitmişler, Beyler- beyi sarayında belediye tarafın- dan şereflerine verilen çay ziya- fetinde bulunmuşlardır. Ziyafe- te Bulgar muallimlerinden başka Bolu meb'usu Hasan Cemil, ma- arif müsteşarı Salih Zeki beyler, şehrimizde bulunan maarif umu” mi müfettişleri, Darülfünun mü- derrisleri de bulunmuşlardır. Ziyafette Bu gar heyetine riya- set eden Maarif müfettişlerin- den M. Vladmir Nikolof bir nu- tuk söyliyerek şehrimizde gör- dükleri misafirperverliğe teşek- kür etmiş ve ezcümle : “— Bulgarlar Türk milletine menşe, uzun bir tarih müşterek âdat ve ahlâk bağlariyle sıkı | Yazan : Yusuf Ziya — te Teirika : No. 2 OSMAN Yahut, yıldız kumarhanesine ait bir hatırasını nakleder: — Henüz ( merdivendeydim. Birden kapı açıldı, karşıma ren- gi sararmış, gözleri kızatmış, tanımadığım bir adam çıktı. Fakat o, ahbapla yabancıyı ayır- dedecek halde değildi. Etrafı bir buzlu cam arkasından sey- reder gibi bütün insanları birbi- rine benzer müphem hayaletler halinde görüyordu.. Belli ki ru- lelte, nesi var nesi yok, hepsini vermişti. Elini omzuma koyarak, tatlı bir Acem şivesiyle dert yandı: — Rüje goydum, gâip ettim.. Nuvvâre goydum, gâip ettim.. Metemetihman o uynâdım, gaip ettim.. Men böyle uyun görme- mişem gardâşıml,. bizzat bulunamadığını söylemiş ve misafirlere davete icabet ettikleri için teşekkür et- miştir. Poliste : (32 yerinden bıçak- lanan adam Dün Maslakta bir ceset bulun- duğunu yazmıştık. Tahkikat de- vam etmektedir. Cesedin huvi- yeti henüz anlaşılamamıştır. Ad- liye dokturu maktulün üzerinde tam 32 bıçak yarası saymıştır, jandarma, cinayet failini aramak- la meşguldür, Komünist prupağandası yapan- lar hakkında tahkikat yapılıyor. Komünist propağandası' yapan lar hakkınd “polis “tahkikata des vam etmektedir, veriien malü- mata göre tevkif edildiğini yaz- dığımız on beş yaşındaki genç mâznup, dagıtmak istediği ve dagıttığı komünist beyannamele- rinin tanımadığı bazı kimseler tarafından o dagıttıtılmak üzere kendisine verildiğini söylemek- tedir. Silivriden iki maznun getirildi Silivride Osman ağayı öldür- mekle suçlu Hüseyin ve Aptu- rahman İstanbula getirilmişlerdir. Mazounların mubakemelerine ya- kında Ağırcezada başlanılacaktır. İki kurşun hırsızı yakalandı Polis, türbe ve cami kubbe- lerindeki kurşunları çalmayı iş edinen bir şebekenin iki uzvu olan Hakkı ve Ismaili, Eyüpsul- ten türbesi üzerindeki kurşunları çalarken meşhut cürüm halinde Ve cevabımı beklemeden yü- rüdü, gitti. ,».». Kadınlar, terzi, manifaturacı, perükâr gibi, Şeker Osmanı da erkekten saymazlar. O, bir nevi harem ağasıdır... Şeker Osma- nın yanında, aşk, kıskançlık gibi en gizli bislerinden, endişesiz bahsederler. O, hepsinin zaaf- larını, kinlerini, basetlerini, arzu- larını ayrı ayrı bilir.. Bir zamanlar, bu sıkı dostluk, bu sırdaşlık, onün pek hoşuna gidiyordu. Nemli bir bahar yaprağı gibi, bir kaç damlayla ıslanmış iki yeşil gözün içindeki dertleri okumak, on sekiz yaşında bir kızın ilk günahını dinlemek, geç- kin bir hanımefendinin son hır- çınlıklarını teselli etmek, ona, bir az acı, bir az buruk, fakat her halde başka bir zevk, başka bir lezzet veriyordu. Davetliler saat on dokuzda | köprüye dönmüşlerdir. Misafirler bu sabah müzeleri gezecekler, saat 14 de güzeli san'atlar (birliğinde ( verilecek müsamerede O bulunacaklardır. Akşama da Halkevinde bir çay ziyafeti verilecektir. onama emma, Bazı otobüslerin ceznları kâfi görüldü Otobüsler işliyelidenberi bele- diye ceza olmak üzere bir çok otobüs sahiplerinin (ellerinden ruhsatnamelerini geri almıştı. Esasen o otobüs işletmek için müracaat edenlerden, oto- büs talimatnamesine muhalif ha- rekette bulundukları takdirde, ruhsatiyslerinin oo geri alınacı- ğına dair birer taahhütname alınmaktayidi. & Belediye müddettenberi ruhsatiyelerini is- | tirdat etmiş olduğu kimselere, bu busustaki cezayı kâfi addede- rek rühsatiyelerini geri vermiştir. yakalamıştir. Bebekte bir ceset bulundu Dün sabah Bebek önlerinde denizde bir ceset bulunmuştur. Müddeiumumilik ve zabıta işe | vaz'ıyet etmiştir. Cesedin bhü- viyeti henüz anlaşılmamıştır. Esrar kahvesi Unkapanında Ahmedin kahve- sinde esrar içildiği haber alın- mış ve yapılan bir araştırmadan uzun | 3 — VAKIT 29 Nisan 1937 —— kahvede birçok estar paketleri | çıkmıştır. Ahmet hakkında taki- | bata başlanmıştır. Süpheli yangın etrafında 22 bin liraya sigortalı bulunan Gülizar mağazası üçüncü yangın melicesi yanmıştı. Yangının bir kast ve tamah yüzünden mi çık- tığı hakkında yapılan tahkikat ilerlemektedir. Mühendisler yan- gın yerinde tetkikat o yapmakta- dırlar, | “Şeker Osman, bu kâh teselli eden dost, kâh nasihat veren baba, kâh macera dinliyen pa- pas rolünü senelerce yaptı. Ama, artık bu sırdaşlık, bu arkadaş- lık, bu erkekliğini unutturan ha- dım destlek, bu harem ağası mahremiyeti ona acı bir baka ret gibi geliyor, kimsenin der- dini, kimsenin şikâyetini, kimse- nin ıztırabını dinlememek isti- yordü.. Şeker Osman, uzun yıllardan sonra, içinde yeni bir duygunun doğduğunu, şimdiye kadar hiç tanımadığı acaip bir hissin göz- lerini açtığını anlıyordu. Kaç kere bu süslü salonlar- dan, bu kibar meclislerden, bu kalabalık sofralardan, göz yaş- | larını kimseye göstermemek için kaçmış kendi kimsesiz odasında İ aynanın, karışısına geçmiş, deli | gözlerle göz bebeklerinin içine bakarak, uzun uzun, hıçkıra İ bıçkıra ağlamıştı .. ! müdürü M. Bellet zevcesiyle bir- i likte şehrimize gelmiştir. i Ikinci taksit bono tevziatı emlâk | Gelenler, gidenler | Günün ana Meseleleri Gayrımübadiller Ankaradan döndüler Gamma Yakında umumi heyet toplanmıya çağırılacak Gayri mübadiller namına hü- kümet nezdinde bazı teşebbüs- lerde bulunmak üzere Ankaraya giden heyet dün şehrimize dön- müştür. Heyet Ankarada, bil- hassa bonolar meselesi etrafın- da meşgul olmuştur. Heyet aza“ sındar bir zat bu hususta dün şu izahatı vermiştir : “. Gayri mübadillere istihkak» lerina mukabil verilen bonoların kıymeti son zamanlarda çok düşmüştür. Buna mâni olmak için bulduğumuz bal çaresi faizli bonolar çıkarılması idi. Bu tek- hifimiz henüz kabul edilmemiştir. Bunun için yakında tekrar Ankaraya giderek teşebbüsleri- mize devam edeceğiz. Teklifimiz çok mâkul ve kabili tatbik olduğu gibi bütçede tab- sisat ayrılmasına ibtiyaç göster- mediğineen kabul edileceğini ümit ediyoraz. Yeni takarrür eden esaslara göre bundan sonra müzayedeye çıkarılacak Yunan mallarına kiy- met biçmek üzere gayri müba- dillerden bir zatın riyaseti altın- da iki gayri mübadil memür çalışacaktır. Bundan başka, bo- no kıymetlerinin düşmesinde İz- mirdeki emlâke ziraat bankası- nın çok yüksek kıymet tahmin etmesinin sebep olduğu anlaşıl- mıştır. Bundan sonra “kıymet tahini ninde kira bedellerinin €sas tu- tulması karar altına alınmıştır. tesbit edildikten sonra başlıya- caktır. Gayri mübadiller cemiyeti u- mumi heyetinin yakında içtimaa çağınlması takarrür etmiştir. İç- timada heyet son teşebbüsler etrafında izahat verecektir. Osmanlı Bankası Paris şubesi Tanınmış Arkeoloji alimlerin- den M.CorlBlegen'le M. Villian Semple şehrimize gelmişlerdir. Her iki mütehassıs Çanakkaleye giderek meşbur Truva harabele- rinde tarihi araştırmalar yapa- caklardı Cu baş dönmeleri, bu kalp ağrıları, son günlerde büsbütün sıklaşmıştı.. Gâh içinde renk ve ışık kırıntıları kaynaşan gözler, gâh nemli bir bahar sabahında açmış kini bir karanfili andıran dudaklar karşısında, göğüsü baş döndürücü bir uçurum gibi de- rinleşiyor ve kalbi bu uçurumda yuvarlanıyordu.. Çirkin değildi.. Geçkin değil di.. Salon kadınlarının affetme- diği bu iki kusur onda yoktu. Hatta, onda üçüncü büyük ku- sur da yoktu: fakir de değildil. Fakat bu meziyetlerine rağmen mübim bir kusuru vardı; Mukal- littil.. komikti! maskaraydı!.. her kesin eğlencesiydil.. Halbuki, sevilen adam, güldü- ren adam değil, düşündüren a- damdır.. Aşk, dudaklarda kah- kaha değil, gözlerde yaştır! (Bitmedi)

Bu sayıdan diğer sayfalar: