16 Mart 16 Mart biten ve başlıyan bir tarihtir, On aitı Mart biten bir tarih- tir. Çünkü 16 Mart 920 den son- ra artık Osmanlı imparatorluğu yoktur. 16 Marttan saltanatm il gasina kadar gerçi İstanbul sur- larının içinde bir kocaman İeş, bir imparatorluğun pıhtılaşmış, ufunetli bedeni vardı. Fakat o, bir devlet hakimiyetini temsil et- miyordu, 16 Mart Osmanlı im- Paratorluğunun taribini kapıyan gündür. 16 Mart başlıyan bir tarihtir. 16 Martta Türk karakolunda, Törk neferlerinin kalbine sapla- Dân kasaturalar esirliğe bel bağ- hyanları, galiplerin önünde diz göken korku sarhoşlarım bile ayılttı. 16 Mart galip devletlerle mağ- lüp devlet arasında bir dövüş- menin son faslı değildi.Insanlığın bir parçasını koparmak istiyen fabrika karınlı, dritnavt ayaklı, kasatura tırnaklı, batarya dudaklı zehir nefesli (Emperyalist) akını nın Türkleri, teker, teker yutma» sı, yakalıklı yamyamın şehirleri çıtır, çıtır yemiye başlaması de- mekti, Şehzade karakolundaki facia bu kanlı ziyafete hazırlananların ağız şapırtısıydı. ... 16 Mart ruhların üstünden ka- yan bir alev ve ölüm silindiriydi. Türk kafa tasları östünden bir raydan geçen lokomotif gibi sar- sıla, sarsıla geçti. Imanını kaybedenler senelerdir hasret çektikleri medeni (1) dost- aris kavuşanlar da bü bengi. | gir me karşısında taş kesildiler. 16 Mart “— Ingiliz himayesi Kahve ve Limon ihtikârı etrafında Ihtikâr komisyonu, ikinci gu- rup kahvecilere aii tahkikatın bir ârâ kararile birkaç gün için tehir etmiştir. Ticaret müdürlüğü tarafından verilen Jistede isim- leri olanların kahve taciri olma- yıp kahve komisyoncusu olduk- ları anlaşılmıştır. Komisyon ti- caret müdürlüğünün yeniden esaslı tetkikat yaparak kahve tacirleri (o isimlerinin o tesbitile | komisyona bildirilmesine karar ! vermiştir. “— Hayır Amerikan mandası | diye birbirlerinin U gırtlaklarına Yapışarak memleketi haraç me- zat gönül verdikleri (tank me- deniyetine! bir cariye gibi sat- mak istiyenleri ve onların arka: sından; “— Avrupa, ah Avrupa, Gel bizi adam et!,, diyenlerin boğul- duğu bir gündür. Onlar 16 Mart- ta iflâs ettiler, 16 Mart bir fa- cia, bir tarihin bitişi, bir tarihin doğuşudur. 16 Martı görenler, vüz Darül- fünunun, yüz bin insaniyet hoca- sının anlatacağını bir günde öğ- rendiler, Sadri Etem AML GG EV RAE BL BANA Mahmut Nedim Bey (Son Yemen waiisi ) 30 Senelik Siyasi Esrarı ifşa Ediyor! LARA 3 az an Tefrika:63 | | Kibsi, Mısır eşrafından Mubar- rem Pş. Şabin ve Abdülbamit Püşayla pek sıkı münasebetle nuyor, ve munlazaman on larla mektuplaşıyordu. Son zamanlarda bayli korku Ye tehlike geçirmiş olmasına Tağmen bü meb'us efendi bir türlü hırsın pençesinden kendini ramamıştı, Meclisin en ya" kin arkadaşları bittabi gene Ye- , Men meb'usları olmak lâzımdi. *u meb'uslardan Seyit Hüseyin Aptülkadir, Seyit Aptüllah bin brahim, Seyit Ahmet ve Şeyh Ticaret müdürlüğü üç gün zarfında bunu yapacak, komis- yona bildirecek komisyon tekrar Hamamlarda temizlik; faaliyete geçecektir. Henüz limon meseleside ko- i misyona gelmemiştir. Poliste altıncı şube müdürlüğü Bundanevvele.a Polis müdürlüğü altıncı şabemüdürlüğünün bir hazi- randan itibaren lâğvi kararlaştırı|- dığıcihetle münhal olan müdürlüğe kimse tayin edilmemişti. Beledi- ye işlerine bakan altıncı şubenin lâğvedilmemesi fakat faaliyetine yeni bir şekil verilmesi karar- laştırılmıştır, Gıncı şube müdür- lüğüne yakında birisi tayin edi- lecektir. 16 Mart faciası ram a (Üst taralı 1 inci #aytafad) talar, mettepler ve halk öğle | üzeri Eyüpte bulunacaklar ve meragim Hakkı EF. tarafından şehitlerin rubuna fatiha ithafiyle başlıyacaktır. Cümburiyet Halk meclisinden, mim temsilen de Darülfünundan bir zat tara- fından birer hitabe söylenecektir. Hitabelerden sonra mızika ma- tem havası çalacaktır. Bunu mü- teakip Hahcıoğlu askeri lisesi talebesinden bir manga manevra fişeğile üç defa havaya ateş e der-ktir. Bunu müteakip duruş sırasiyle geçit resmi yapılacak ve geçit resminden sonra ihtifal bi- tecektir, Şehitliğe Kolordu kumandan- lığı, Belediye, C. H. fırkası ve Halkevi (o tarafından Oo çelenk- ler konacak, öğle vakti de şehitler için Eyüp camiinde mev- lât okunacaktır. Thtifale iştirâk edecek davet lelir, köprünün Haliç iskelesin- den saat 13,4O0ta bususi bir va- * purla Eyübe gideceklerdir. Tercüme ve iktibas hakkı mahfuz Mebmet Makbafi beylerse onu tel'in etmekte ilk safta bulunu- yorlardı, Bir gün bu meb'ular- dan Şeyh Mehmet efendi Kib- siyi meclisin ortasında yakalamış bir hayli sövüp saydıktan hainli- ğini, cesusluğunu, hafiyeliğini herkes «rtasında yüzüne vur- duktan sonra gene o hirsini yenememiş (Kiksinin © üzerine saldırarak onu tokatlamıya baş- lamıştı, Onu Şeyh Mehmet Ef. - nin elinden kurtardığımız zaman yüzü gözü kan içindeydi. O ha- lile elimizden kurtuldu ve bir : falkevinde Güzel Sanatlar şubesi Idare Heyeti Toplanıyor Yarın saat 4te Halkevinde, Gözel San'atlar şubesi idare he- yeti toplanarak reislerini ve W- mumi idare heyetine iştirak ede- rek müfessili seçeceklerdir. Diğer taraftan içtimai yardım şubesile kütüphane ve neşriyat | : şubesinin teşkili için lâzımgelen | hazırlıklar bitirilmek üzredir. Şerimizde evvelce 190 hamâm varken ahiren vuku bulan yan- gınlar neticesi bu miktar 75 e inmiştir. Bu yüzden hamamlarda fazla kalabalık olduğu cihetle te- mizlige lâyıkı veçhile itina edil medigi hakkında belediye ye şi- kâyetler yapılmıştır. Belediye bu mesele hakkında kaymakamların nazarı dikkatlerini celp etmişler- dir. ——— Adliyede ; Bir kaçakçı mahküm edildi Siğara kaçakçı'ığından dolayı ihtisas mubakemesinde muhake- me edilmekte olan sandıkçı Ali dün 6 ay hapse mahküm edil j miştir. m Muammer Raşit B, Viyanaya gitti Darülfünun emini Muammer Raşit bey tedavi edilmek üzere viyanaya gitmiştir. Muammer.beye bir müddet evvel burada ameliyat yapılınış- tı. Muhtelit mubadelede dört memur kadro harici edildi Muhtelit mubadele komisyo- memur kadro haricine çıkarı! mıştır. Çıkarılanlar şehrimizdeki birinci tali mubadele komisyonu memurlarındandır. Bu komisyon- da şimdi yalnız sekiz memur kalmıştır. Komisyonun muhtelif kısımlarında son altı ay içinde açığa çıkarılanların adedi elliyi bulmustur. İ Dairelerde yeni iş saatleri Nisan birden itibaren İstanbul vilâyeti dahilindeki resmi daire- lerde çalışma saati akşam 18 de bitecektir. Kış do'ayısile daire- j ler saat 17de tatil ediliyordu. mektep çocuğu gibi bir nefeste reisin odasına koşta. Bende gayri ihtiyari arkasından gittim. Ahmet Riza beyin odasında Sadri azam Hakkı Pş. vardı. Kibsi âdeta ağlıyarak kanlı yö- zünü ve ellerini göstererek şikâ- yet ediyordu. Ahmet Riza B.de Hakkı Pş. kendilerini tutamadı- lar gülmiye başladılar. O ise muttasil söyleniyordu: — Sülâlei tahirei Nebeviyeye mebsup olan abdi âciziye bakı- nız ne bale koydular... Dahiliye mazırına mı şikâyet edeyim, ka- rakola mı gideyim.. Ne yapayım ben şimdi.. Hem de meclis orla- sında, güpe gündüz bu ne iştir.. emrediniz Ef, siz re.simiz değilmi- siniz emrediniz ben şimdi ne yapayım kime şekva edeyim? Ahmet Rıza bey bâlâ müte- bessim obu olurttu, bir kahve ısmarladı, meğrr zaten onu gör- nunda yeniden işleri azalan dört | Otobüs imtiyazı Be- lediyeye verildi mi? Belediye ye Istanbul şehir bu- i dutları dahilinde otobüs işletmek i imtiyazının verildigi ve yakın sa- , billere vapur işletme imtiyazının | verilmesi hakkındaki cereyanın- da kuvvetlendigine dair dün be- lediye ye bazı malümat gelmiş- tir. Maamafih bütün bu haber- ! lerin henüz ihtiyat telâkkı edil mesi lâzımdır. Abbas Hilmi Paşanın davası Sabık Hidiv Abbas Hilmi pa- şa Londrada Makmilan şirketi tarafından “Mısır meseleği,, un- vanile neşrolunan bir eserden dolayı bu şirket aleyhinde zem mü kadih davası açmıştı. Eser Sir Valentin yazılmıştı. vayı deruhte eden Avukat Mop- kin sabık (o Hidivin 1892 den | 1914 senesine kadar Hidivlik / ettiğini, müellifin Hidiv aleyhin- de haksız yere çok şiddetli ten- i kidatta bulundufunu izah ve müellifin Hidiv 1914 te memle- ketinden firarla itham ettiğini ilâve ederek bunun asıl ve esası olmadığinı, çünkü Hidivin her sene yaz racvsimini İstanbulda geçirdiğini, ancax harp koptuğu zaman fevkalâde bir takım şe- rait yözünden memleketine dön- mediğini söylemiştir. İngiliz müellifi sabık Hidivi din bususunda (o mübalâtsızlıkla da itham “etmiş olduğu için avukat Hidivin dindarlığın izah etmiştir, Makmilan neşriyat şirketinin Avukat, Hidiv tarafından itiraz- la karşılanan bütün © noktaları kaldırmıya hazır olduklarını, düş- tökleri hatalardan dolayı son derece müteessir bulunduklarını izah etmiştir. Bunun üzerine Hidivin avukatı bu tarziye mukabilinde davadan feragat ettiklerini söylemiş, ha- kim Lort Hevart da buna mu- vafakat etmiştir Gte konulacak narh Şehir meclisi ete szami fiat konulmasına karar vermiş ve daimi encümende bu bususta tetkikata başlamıştı. Bu mesele Muhittin beyin dönüşünde hal- ledilecektir, den konuşup teskin ettikten ve sonra; | — Kibsi efendi, dedi, şimdi o mesele hallo'undu demektir, fa- kat bir başka iş var, siz geçen- lerde Talât beyin kefaletiyle bir sarraftan yüz altun istikraz et- mişsini?, bu parayı vakit ve za- raf kefili yani Talât beyi taciz adiyormuş, Talât beyde bana söyledi, maaşınızın hacr'ni ısti- yor.. Ne dersiniz? Kibsi, dayağı, yarasını biran da unutur gibi oldu. — Efendimiz bu nasıl olur, dedi, o parayı Talât beğimizin bendenize ihsan etmiş oldukları- nı zabnetmiştim, bâlâ o zan dayım. lütuf ve ihsan buyurmuş- lardı., — Hanım sarraf vasıtasile ve borç senedile lütuf ve ihsan v- mek öslermiş;: Biraz ötedenberi- | lur mu, hem sizde onun gibi bir | | tirilecektir. Çirol tarafından | Abbas Hilmi paşa namına da- | i miştir. İ kabul edildiği takdirde tasfiye 3 — VAKIT 16 MAR 1932» Anadolu hattının tasfiyesi etrafında da içtimaa çağrılıyor Anadoluhattı hükümet tarafından satm alındığı cibetle hatta ait hisselerinin 24 milyon liraya ba- liğ olan mühim bir kısmı hükö- mete geçmiştir. Hükümet şirke- tin bu suretle en büyük hisse- dan: olması basebile şirketin umumi vaziyeti hakkında yaptığı tetkikat neticesinde (tasfiyeye karar vermiş ve bunun içinde bu ayın 29 unda umum bhisse- darlar içtimaa davet edilmiştir. Hu çtimaa Hardarpaşada şirketin | i Hissedarlaraysonun | j çalıştığı binada olacaktır. Hükü- mete ait bisse senetleri devlet bankasında tulunduğundan bü içtima devlet bankası da iştirâk j edecektir. Içtimada tasfiye talebi memurları tayin olunarak kanuni müddet zarfında muamelesi bi- Alman bankası müdürü Ankaraya gidiyor Doyçe Bank'ın umumi met kezi direktörlerinden Dr. Vek gelt dürkü ekspresle şehrimize gelmiştir. Dr. Veigelt bugün, Doyçe ' Bankın İstanbul şubesi direktö- rü M. Goldenberg'le birlikte i Ankaraya giderek tasfiye me- selesi pi Maliye vekâle- tiyle temaslarda bulunacaklar» dır. Doçye Bank direktörü M. Goldenberg, hükümetin tasfiye talebinde bulunmakta tamamen haklı olduğunu fâkat bazı se- beplerden dolayı feshin bir müddet için tebirini bankanın rica ettiğini söylemiştir. ; Hariciye vekili. . Ankarada Evvelki gün Sofyadan şehri- mize gelen Hariciye vekili Tev- fik Rüştü B. dün akşamki trem- le Ankaraya gitmiştir. Vekil bey dün Tokatlıyan otelinde Bükreş sefirimiz Ham- dullah Suphi, Muhtelit mübadele komisyonu Türk murahbası he- yeti reisi Şevki Beylerle müba- dele komisyonunda Yunan fev- kâlade murahhası M. Sakelaro- pulos'un ve Türk-Yunan muhte- lit hakem mabkemesi resi M. Boeg'in ziyaretlerini kabul et- üü Tevfik Rüştü B. akşam östü 5,5 poslasiyle ( Haydarpaşaya geçmiş, istasyonda Vali mua- J vini Fazlı, Polis müdürü Ali Riza, Şevki Beyler ve diğer bir çok zevat tarafından teşyi edilmiştir. meb'ussunuz, Telât B.de milyo « * ner değil yal.. — Sülâlei tahireye mensubi- yetim basebile.. Ahmet Riza B. birdenbire kızdı: — Rica ederim, diye bağırdı, ; süldlei tahireye mensup bir zat manında götürüp vermişsiniz, sa- | dilenmez, dilenmeyi bir zül ad- deder, sizse... Sonra bana dönerek: — Bu, dayağı çoktan hakke- miş... Aferin Şeyh Mehmede, dedi. ... Sonradan baber aldımki o va- kit meb'us olan Şerif Aptullah B. (1) Kibsinin bu sözlerini işi- tince fena halde kızmış ve ken- disini bu meseleden dolayı oda bir haylı haşlamış... (Bitmedi), (1) Simdiki Sarki Erden emiri, Faysal Hz. ni biraderi,