İzmirden bir kübümdü Vahap meselesi, ortaya bir de “Renk,, meselesi çıkariyor... asılsız bir iş değildir. Ve hatta münakaşa edilebilecek tarafları da 'var. Bu Omesele ilk defa Izmirde “Sporcu,, isminde yeni bir mecmua çıkmıya başladı. Bu mecmüuanın dün gelen ilk sayı- sında dikkat ve alâkaya değer | “Prağ,, seyahati (© esnasında bir bahis gördük. Bu yazı Vehap | ve takımımız köy köy dolaş- dolayısile federasyona şiddetli | turıldığı iddiasının O ortaya bir höcumdur ve“Vehabın Fran- | atıldığı zamanlarda çıkmıştir.Riva saya gitmesinden kabahatlı olan federasyondur,, demektedir. Ya- zının en alâkayı calip tarafı or- taya bir "renk,, meselesini atmış olmasıdır. Bu yazıdan bir kaç fıkra alı- yoruz: “İzmirin bu kıymetli ve sem- patik Vehabını spor işlerinde be- ceriksizlik, idaresizlik, vukufsuz- luk, cehil ve hasede kurban ver- diğimizi unutmamak lâzımdır.,, yete göre o vakıt Söleymaniyede Hüsnü Beyle, İzmirli vehap Bey nazarı dikkatiğ © celbetmek için olomobilin ön tarafına oturtul- muşlar ve sporcularımız bu su- retle dolaştırılmışlar.. Renk me- selesinin de çıkması ve bir de- di kodu halini alması bu tarihler de başlamış... Bundan sonra rengi (Obeyaz olmıyan sporcuların (bilhassa Olimpiyatlar gibi temsili müsa- “on beş miliyon nüfus içinden | bakalara götürülmemesi mevzuu- kaç oyuncu çıkmıştır, böyle ol- | bahs edilmiş.. Ayni şekilde bir duğu halde niçin bu sporcularle | hadise Denizcilik heyeti arasında alâkadar olmıyoruz, çünkü fede- geçmiş. rasyon İstanbuldadı, Çünkü fut- bol O federasyonunda ( bulunan bey efendiler Istanbulludurlar ve çünkü futbul nedir bilmiyorlar !,, “ Bekiri Almunyaya kaçıran fe- izmirli refikimizin ileriye sür- düğü renk meselesinin yukarde işaret ettiğimiz bu dedikodularla alâkadar olmasına ihtimal ve- derasyon âzaları bu seferde renler” çektir. Kros şampiyonası için > Vehabı kaçırdılar, cuları yele Bi “ Geçen sene bir mubhtlelit takım İstanbul mubtelitiyle bir maç yapacaktı. Bu maçın mukavelename şartla» ından birisi şuydu takımada"'Siya- hiler oynıyamazlar İzmir futbol ve merkez heyetleri bu gülünç tek- lifi reddettiler. Vehap bu maçta oynadı ve burenk meselesi “Ve habın izzeti nefsini rencide etti. “Vehabın Milli takımda oyna- tılmamasına karar verildi.,, Istanbul, 7 (A.A) — İstanbul mın. takası atletizm heyetinden : İstanbul Kros şampiyonası 25 mart 932 tarihine müsadif cuma günü saat 105 ta era edileceğinden şampiyonaya işörâk edecek kulüpler atletlerin sicil numara veya babalarının esamisini müş'ir biz listenin 19 mart 992 cumartesi günü saat 18 ze kadar atletizm heyetine gön dermeleri exşi takdirde müsabaka bak larını kaybedecekleri tebliğ olunur. Müsabaka yeri Beşiktaş « Zıldız yo- luyla Balmumucuya gidip gelmektir. i İzmirli refikimizin bu yazısında Verilen istida aklı olduğ ktalar bulunabi- lr. Fakst bizce Federasyonun | aç kişiyi temsil İzmirli ve Ankaralı oyuncular ediyor? dan seçilerek bir milli takım yetiştirmeğe karar verdiği bu işi antrenöre (o bıraktığı ve antre- nörün İzmire giderek oyuncu seçdliği bir sırada eski heyet- lerin yapmadığı bu işleri işaret ederek şimdiki federasyona hü- cum etmek artık doğru olmama- Mıdır. Bununla beraber İzmirli refi- kımize serzeniş etmiyoruz. Çün- kü henüz burada bile, yapılan işler görüldüğü halde, federas- yona ayni şekilde hücum eden- ler çoktur. Sonra muhtelit takımlar me- selesinde de federasyonun alâ- kası olmamak gerektir. Bu iti barla ileriye sörülen “renk,, me- selesi hakkında evvelâ mıntaka reisi Orban beyle konuştuk. Orhan kendi zamanında böyle bir iş olmadığını, diğer mıntaka reisleri zamanında da olmasına ihtimal vermediğini söyledi. Sonra federasyon reisi Hamdi Beyle görüştük, Bazı mevzularda Bzumsuz yere federasyonla mınta- ka işlerinin karıştırıldığı işaret ederek: — Bilhassa kendi aramızda yapılan maçlarda bir “renk, 300 imzalı istidi tahkikatına devam edilmektedir. Bu istidada imzası olanlar üç bin kişiyi tem- sil ettiklerini iddia etmişlerdi. Bu üc bin kişinin 300 kişiye koşarak- mı vekâlet verdikleri ve bunla- rın kâmılen Istanbulda olup da işsizmi bulundukları hakkında tahkikat yapılmaktadır. Bu nok- talar tavazzuh ettikten sonra bu istida meselesi de halledilmiş ola- caktır. Dün görüştüğümüz vali mua- vini Fazlı bey şunları söyledi: “ — Müracaat eden üçyüz ame- le her nekadar üç bin kişiyi tem- sil ettiklerini iddia ediyorlarsa da bu idalarını tevsik edecek bir vesikaya sahip değildirler. An- hazırlayıp mahalle mahalla, kapı kapı dolaşarak üc bin imza top- lamasıma çalışmış, fakat ancak üçyüz imza bulabilmiştir. Tabki- kata devam edilmektedir. Hadi- seyle alâkadar hiç bir kimse tevkif edilmis değildir. Ikramiye simiyan şehit yelim- leri ve malâller Fatih Askerlik şubesi riyase- tinden : meselesinin mevzuu bahsolması 931 senesi tütün ikramiye def- gülünç olur, buna hiç ihtimal | terinde kayıtlı olupta el'an ikra- vermiyorum, dedi. miyesini almamış olan -malülin ile şebit yetimlerinin 31-3 - 932 tarihine kadar Fatih malmüdür- lüğüne müracaat etmeleri ilân olunur. Bazı dedikodular Bundan sonra yaptığımız umu- mi mahiyette bir tahkik bize öğ: yettiki “renk,, meselesi büsbütün İzmirde suistimali Maznunlar ve müd- delumumiliğin iste- diği ceza maddeleri Izmir, 6(A.A) — “ Geçikmiş- tir,, Rıhtım şirketi sui istima- linden mazmun bulunanlar hak- kında Müddei umumilik bu gün iddianamesini tanzim etmiştir. Bu meseleden maznun 7 kişi- dir. Bunlardan sabık komiser E- min bey, şirketten devamlı su- rette rüşvet almakta, Yordan ve Kifre ve Gatfranko, Emin be- ye devamlı surette rüşvet ver- mekte, gene bu maznunlardan Yordan, ve Kifre, Pere hasılat- tan bir kısmını ketim için çift defter tutmak usulile hususi ev- rakta sahtekârlık yapmakta, ke- zalik Yordan, Iv Kifre, Gatfran- ko, Pere, Galip ve Kasar Efen- diler bu evrak ve defatiri orta- dan kaldırmak ve bir kısmını imha etmek suçlarından maznun bulunuyorlardır. Müddei umumi- likçe tanzim edilen iddianamede, bu suçların sübut vasıtaları ve maznunlara kabili. isnat olduğu keyfiyeti müdellel ve mufassal surette gösterilmekte ve Yordan, Iv Kifre'nin hareketi ceza kanu- nunun 220 ve 345 ve 348 ve 80 ninci, Gatfranko'nun hareketi 220,80 ve 65 inci maddelerin de- lâletile 348 inci, Perenin hare- keti 80, 345, 348, inci Galip be- yin haraketi 65 inci madde de- lâletile 348 inci maddelere uy- gun olduğundan bu: mazmunlar hakkında son tahkikatın açılma- sına ve duruşmanın asliye ceza mahkemesinde, 5 maznunlardan Kasarin bu suçlarda iştirâki an- laşılmadığından o muhakemesinin menine, sabık komiser Emin bey ceza usulü muhakemeleri kanu- nuna göre kaybolduğundan hak- kında son tahkikatın mezkür ka- nunun 198 inci maddesi muci- bince muvakkaten tatiline karar verilmesi istenmektedir. Ceza maddeleri İddisnamede işaret edilen ceza mad- deleri şunlardır : Mâdde 65 — 1 Bir fsilin zihninde cürüm veya kabahat ikaı kararını uyan- dırarak veya filli irikâp kararım teyit ve yahut E' işlendikten sonra müzaheret ve muavenette bulunacağını vadederek, 9 — Cürüm veya kababatin ne su- tetle işleneceğine müteallik talimat ve tarifat ita veya filin işlenmesine yaraya- cak iş vasıtaları tedarik eyliyerek, 3 — Cütüm veya kabahat işlenme- den evvel veya işlendiği esnada müze- heret ve muavenetle icrasını kolaylaştı- Tarat, Cürüm veya kabahate iştrâk eden şahıs fili vakıa mahsus olan ceza İdam veya müebbet ağır hapisten ibaret oldü- Ru tattirde on seneden aşağı olmamak Üzere ağır hanis ve müebber sürgünse üç sene müddetle muvâkket sürgün ce- zasile cezalandırılır. Ve ahvali #sirede kanunen muayyen olan cezanın Yarısı indirilir. Bu madde de beyan olunan fi'llerden birini işliyen kimsenin iştirtki inzimam etmeksizin filin irtikâbı mümkün olmi- yacağı sabit olan abvalde © kimse yu- karda gösterilen tenzilâtta istifade ede- mez Madde 80 — Bir kasıt cürmünün efali icraiyesinden olarak kanunun bir waddesinin defeada ibldi edilmesi muh- telif zamanlarda vaki olmuşsa bile bir cürüm sayılır. #akat bundan dolayı te- rettüp edecek ceza aluda birden yanya kadar arturlır. Madde 220 — Yukarda sayılan kimselerden birine kanunen yapmıya me- mor olduğu şeyi yapmamak yahut yap- mamaya memur olduğu şeyi yapmak işin cüşvet vat ve “teklif ve ita eden Rıhtım Şirketi Merkezi Avrupa devletleri Iktısadi bir blok yapabilecekler mi? Umumi sonra merkezi ! Avrupa devletleri büyük bir ik- | tısadi buhran içerisine düşmüştür. Bu buhran Avusturyayı Alman « yanın kucağına atıyor. Macaris- Fransa hükümeti Avusturyada” ki Almanyayla birleşmek, Maca - ristanın İtalyayla teşriki mesai et- mek siyasetine karşı durmak içini merkezi Avrupada yeni bir (Bir- olursa Ahiren (Tan) gazetesi bu me- sele etrafında şayanı dikkat bir » Bu makaleyi tercüme ve neşrediyoruz: “M. Tardieu tarafından parlâ- mentoda, mali komisyona Çekos- lovakyaya yapılacak ikrazat pro- jesine müteallik verdiği izahatın bazı noktaları, Orta Avrupa dev- letleri için takip edilen siyaset| hakkında bir çok meselelerin ten- virini icap ettirmektedir. Meclis reisi ve hariciye nazırı, Cenevre- de Orta Avrupa devletleri mümes- silleri nezdinde, küçük itilâfla Avusturya Macaristanın bir güm-| rük anlaşması yapmak suretiyle Tuna devletlerinin iktisadi niza - mın teessüs ettirilmesini bu sü- retle de Fransanm ve umumiyet- le İngiltereyle İtalyanm müzaha- retlerini temin etmenin o yolunu bulmaları hususlarında yaptığı te- şebbüsü de zikretmiştir. Bu su- retle günün en mühim meselele - rinden biri olan Tuna havalisinde devamlı bir iktısadi teşkilât ya - pılmak meselesi hakiki çehresiyle ortava konmuş oluyor. Orta Avrupa devletlerinin bu günkü bulundukları iflâs vazıye- tini şüphe yok ki en kisa bir za - manda halletmek lâzımdır. Umu- mi buhran akisleri, orta Av- rupa devletlerinden bir o kaçının yayalar Seg denecek derece- e getirmiştir. z On beş ün kadar evvel Avus- turya başvekili M. Bureseh Fran- sız, İngiliz, Alman ve İtalyan sefirlerini kabul ederken, hükü- metinin, Cemiyeti akyamla yaptı- ğı müzakeratta, iktısadi sahası- nı genişletmek lüzumundan bah- setmişti. M. Buresch kendi pren- siplerine istinaden o ve Cemiyeti akvamın da tavsiyesi üzerine kom- şu bütün devletlerle müzakereye girişmek arzusunda bulunduğunu ve bu suretle iktisadi bir anlaşma tesis etmek istediğini söylemiş ve sözleri ilâve etmişti: sikmenin bu hareketi kanun ve nizama vukubulan o muhalefetin derecesine ve matlabın kısmen veya temamen husul bulup bulmamasma göre üç aydan bir seneye kadar bapis cezasını istlzam eder Madde 345 — Bir kimse temsmen veya kismen sahte olarak hususi evrak ve senedat tanzim eder yahut sahih O. larak tanzim olunmuş bir varake veya senedin Yazılarını tağyir eylerse bundan umum! veya husust bir mazarrat tevlit edebildiği ve böyle sahte veya muhbarref bir varaka veya senedi fall yahut bilerek başkası kullandığı takdirde bir seneden üç seneye kadar hapis cezasına mahküm olur. . Madde 348 — Bir kimse temamen veya kısmen bir varakanın aslını yahut asın ziyat takdirinde kanunen makamına kalm olan süretini ortadan kaldırır ve yahut bozar ve bundan umum! veya husus! bir zarar neşet ederse icabı hale göre 341, 344, 445 ve 347 inci madde- İer de bildirilen farklara göre mezkfr maddeler de yazılı cezalarla cezalandı- gılır, — Şimdiye kadar bu. sabadâ yaptığımız bütün teşebbüsler, 8 yasi sebeplerden dolayı akim kak mıştı. Fakat şimdi, bu müzake * ratın bir neticeye ermesi Avustur" ya için hayati bir mesele olmus” tur. M. Büreschin bu beyanatta bü* lunduğu zamandan bu güne ka * dar Avusturyada vazıyetin daha vahamet kespettiğini zannetmek için bir çok sebepler var. Bunuf için, bu derde devamlı | ve kat bir ilâç bulmak artık (o fevkalâde müstacel bir şekil almıştır. Ayn zamanda mesele sadece Avustur” yayı kurtarmak değil, sadec? şimdiye kadar yapıldığı gibi ort# <İ Avrupa devletlerine yardım değil rek menfaatleri olan devlet lerden kendilerine tabii ve devan Nr inkişaf temin edecek olan birer grup teşkil etmektir. Geçenlerde Budapeştede top” lanan bir konferansta, Polony& nın da ilâve edilebileceği beş Tu na devletinin birbirlerine en ziya" de mazharı müsaade olacak dev" let muamelesi görmek (şartiyle istihsalâtlarının rasyonel bir sw rette taksim edilebileceğini teyit eder iktısadi ve coğrafi şeraiti ha“ iz olduğu görülmüş ve sınat kar“ teller, milli ihracat kooperatif“ leri projeleri yapılmış hatta, orts Avrupa devletleri bankaları ara* sında bir kooperatif meselesi de İ görüşülmüştü. Bu, Tuna devlek leri arasmda bir iktrsadi anlaşms meselesinin şekil aldığmı, ve 2“ lâkadar milletlerin efkârı umumi* yelerinin buna hazırlanmış oldu" gunu gösterir, Bu fikir yeni değildir. Sene” lerden beri mevzuu bahsolan bü fikri biz de ısrarla ileri sürmüş * tük. “Bu-fikir, harbi wmumiden beri ileri sürülen fikirlerden, - ef ziyade kabili tatbik ve Tuna ha * valisinde sulhü takviye edecek 0* lan en münasibi olarak görülüyor: Ve şayet, şimdiye kadar bu vadi” de müspet bir netice alımmadıys&: bunu siyasi mani: aramak lâzımdır. Bir çok kimseler, ikti * sadi anlaşmanm, siyasi muahe * delere bağlı olduğunu, ve bu ta hakkuk ettiği (takdirde, siy muahedelerin mütessir olacağın! ileri sürüyorlardı. Bir kısım d& iktisadi birliğin nihayet siyasi bif birliğe tahavvül edeceğinden çe * kiniyorlardı. Ve nihayet bir ki” sım da, bu buhranı istismar ede* rek, Almanyanın, üzerinde he“ gemonyası olacak bir Milletenro* pa yapacağını ve bu suretle tek rar tahakküme başlıyacağını dü” şünüyorlardı. İşte, orta Avrup” nın iktısadiyatmı tanzim için bi” tün bu endişeleri, noktai nazari“ rı ve tereddütleri yenmek lâzımdi Umumi buhran, nihayet, eni şeleri bertaraf ettirerek heri salim bir şekilde düşünmesine, bif takım vakıa ve hakikatlerin ş4£ si teşebbüslerle kaldırılamıyacağ” fikrini telkine sebep oldu. Ve * kılla mantığın başladığı yerde kii ve adavetler yavaş yavaş ricat e tler. Ve herkes, daha feciine ği memek için, milletlerin, Si; istiklâllerine dokunmadan, ik den anlaşmaları lüzumuna y inandı. Avrupa birliği fikri & buradan doğmuştur. Ve bu vü yük fikir, ilk tatbikat sahasi, “Funa grubunun tahakkukunds lacaktır. Fakat bu fikrin tahakkuku, # | cak orta Avrupada sulhün ve *, tzamm teminiyle alâkadar di letlerin yardım ve tasvibivle , ağ bili tatbiktir. M.. Tardieiyi mali komisyona verdiği Av” bu noktadan çok akim rupann umumi iktısadiys”iye düzelmesine yardım edecekti ye bu iş için en birinci şart olar na devletlerinin iktısadi ve ları hususunda Fransa, İtalY8 gif İngiltere, tamamen an vazıyette olarak çalışmakta