Makina insanı yutuyor! Yeni bi. Avrupa yaratmalı, yoksa barbarlık devri başlar Paris ecnebi muhabirleri cemi- yeti M. Joseph Caillaux'yi dünya iktisadi buhranından bahselmiye davet etmişti, M. Caillaux şu söz- leri söylemiştir: — Şimdiki ikthsadi buhran . şiddet ive devam itibarile daha , Sanayile istihsalâtı evvelkilerden çok farklıdır. Bir taraftan 20 milyon işsiz, diğer taraftan fazla istibsalât var. Bu, harbı umuminın neticesidir. Ev- velce Avrupa, dünyanm öteki kıtalarını da besliyen fabrikaydı. Umumi harp esnasında, dünya» nın ötekeki kıt'aları ve devletleri kendi kendilerine iş görmeyi öğ- rendiler, ve kendilerine lâzım o- İan san'atları tatbik ettiler. Bubran, aynı zamanda sulh muahedelerinin neticesidir. Sulh muahedeleri, milletleri birbirle- rine tazminat vermiye mecbur etti, Bu, büyük karışıklıklara sebep oldu, para olmadığı için, millet- ler borçlarını emtiayla ödediler, Bunun neticesi de gümrük budut ve manialarının artmasını, ve bü- Yük iktisadi birliklerin küçük lüzumundan fazla arttırmak usulüne müracaat etmesini intaç etti. Milletler, borçların faizlerini bile borç almak suretiyle öde- mek vazıyetine düştüler. Bütün borçları süngerle silmek © meseleyi haletmiye kâfi gelmi- yordu, bir takım uzlaşmalar lâ- “madı. Esasen bu, meselenin bir , Sisınını teşkil ediyordu. e. en (6) ıncı asra kadar birbiri peşinde dört kısına ayrılır: © —ş........... e... ——zz İZ mumun TARİH ET. KİTARI Girit medeniyeti : Şimdi, eskisi gibi serbes mü- badele usulüne avdet edilmesi isteniliyor. Bunun buhrana büyük bir yardımı dokunacaktır. Dünya buhranının sebedlerin- den biri olarakda para eksikliği | gösteriliyor. Bu da dogrudur. Fakat Obu, sebeplerden biri- sidir. Gümüşü para esası olarak kaldırdıkları fena oldu. Maden- lerden kâfi miktarda altın çıka- nlmıyor. Fakat buhranın başlıca sebebi ilmve fendir. Makina insanı yutu- yor. oTasavvur (o edilsinki bir memlekete mal yetiştirmek için bir makina yapılıyor, Ve o maki- nayi işletmiyede, © memleketin halkından ancak bir kaç kişi lâ- zım, o halde çalışmıyan amele hangi parayla o makinanın istih- salatını satın alacaklardır. Sonra, 1810 senesinde 180 milyon olan avrupa nüfusu 1913 be 450 milyon olmuştu, ve, av- rupa, bu nüfus fazlalığını, diğer kıt'alara mal ibraç edebildiği için besleyebiliyordu. Fakat şimdi, sadece kendi kendine çalışmak mecburiyetinde olan avrupa ne yapacak? Buna bir çare var: Zenci âle- minin de giydirmek ve beslemek. Bu, muvakkat bir çaredir, vean- cak bir nesil için kâfidir. Sonra? Yapılacak şey fenne tahakküm edip istihsalâtı disiplin altına al- maktır. Bugünün iktısadiyatı ih- tiyacata tekabül etmiyor. Sanayi Portakal Suyu Çok Faydalıdır Portakal suyu tazedir ve sıh- hat verir. Portakal çocuklara, hastalara verilir. Fakat, basta olmayıp ta şişmanlamıva başlıyan kimseler da portakal yemelidir- ler. Portakal suyu, mideyi yorma- dan, uzviyeti'yağlandırmadan ve onu ağırlaştırmadan besler. Por- takalsuyunun insanı şişmanlatma- dan beslediğinde bir çok kim- seler müttefiktir. Açmısınız? Bir portakal değil, bir çok portakal yiyiniz. Porta- kal suyunda, çok vitamin vardır. Nibayet portakal suyu, bağır- saklara, ciğerlere, böbreklere o- lan tesiriyle ölü maddelerin ihra- cına yardım eder, ve şişmanlığın başlıca sebebi olarak tanılan ar- tirizme mani olur. yeniden teşkil etmek lâzımdır. Bunu da huşusi bir şekilde de- gil Kallektif bir şekilde yapmak icap eder. Buna, ancak beynelmilel an- laşmalarla muvaffak olunur, Ev- velâ yeni bir Avrupa kurmak lâzımdır. Aksi takdirde barbar- lık devri başlar. Fakat bu, fikri bir ibtilâl ve inkılâp olmadan kabil midir? Şimdiye kadar teknik denilen hadise, beşeri telâkkiyi alçalt- mıştır, Meselenin eb başlıcası, yeni bir Avrupa fikriyatı yap- maktır, zira, bugünkü buhran, nihayet beşeri zekâ ve fikrin bir ademi müraffaViyetidir. rey v ——— 5 — VAKIT 2 MART 1932 — Japon - Çin harbi Japonya 1914 hatasını tekrar ediyor! sun, Çinin 19 uncu ordusu tarafın. Japonyanın Çine karşı hazır - ladığı büyük taarruz akamete uğ- ramış ve bu suretle Japonlar evde| ki pazarlıkların çarşıya uymadığı-| İ-nı bir kere daha öğrenmişlerdir. Japonlar, Çin kuvvetl:rine karşı İ hazırladıkları taarruzun bir netice elde edememesi üzerine Şangbay-! daki kuvvetlerini iki misline çı -| karmıya karar vermiş bulunuyor- lar. Çünkü Japon jenerali Üyeda, Çinlilerin müthiş mukavemet gös termelerini hayretle karşılıyarak başlanılan işi başarmak icin kâfi kuvvetler kullanılmadığını ve Çin; mukavemetinin lâyıkıyla hesap e- dilmediğini görmüştür. İ Hakikarte son günler zarfında Çinliler mühim zayiata uğramak- la beraber büyük şerefler kazan- mışlardır. Onların gösterdikleri mukave- met ve kahramanlıklar hem Ja - ponarı, hem de bütün dünyayı, hayrete düşürmüş bulunuyor. Çin, son on sene zarfında hep dahili harpler içinde yaşamış ve yıpranmış olduğu için onun Japon hamlesine karşı bu kadar muka -) vemet göstereceği zannolunmu -| yor, Japonların Mançuriyi zaptet-! meleri esnasında Çinlilerin pek za yıf mukavemet göstermeleri, bu - nun kat'i delili sayılıyordu. Halbuki Şanghay muharebeleri bütün bu telâkkileri altüst ederek Çin hakkında beslenilen yanlış fi- kirleri tashih etmiştir. Çin bu şerefli muharebeyle ken dini, harici bir taarruza karşı mü- dafaaya muktedir bir devlet : la - rak göstermiye muvaffak oldu. Japonların, kuvvetlerini iki mis Jine çıkararak yeni bir taarruza geçtikleri zaman ne netice alacak ları henüz meçhuldür. Fakat bu nelice . ne mahiyejte olursa ol - mama a TARİH Fİ, KİTABI mamanın Ğİ sems 1 — Grit, Minos devri. 11 — Kiklat adalarının adalar medeniyeti, dan göşterilen kahramanlık ve ce- sareti, kat'iyen unutturmıyacak « Ur. Japonler, ağır toplar, tanklar i ve tayyarelerle Çinlilerin mukave metini kırmıya muvaffak olama - 'mışlardır. Bir taraftan bu muvaf - fakıyetsizliğin tesirleri, diğer ta- raftan Japon kumandanlığının e- lindeki vesaitle elde etmek istedi- ği neticeyi ihraz edemiyeceğini hesap etmeden faaliyete geçmek- le düştüğü hata Japonların pren « siplerini hayli sarsmış bulunuyor. Bir çok Avrupalı askeri muhar rirler, Japonların bu hatasını, Al» manların 1914 teki hatalarına mü şabih görmektedirler. O zaman Almanlar da ellerindeki kuvvet ve vesaitle istedikleri neticeye varıp varamıyacaklarını ohesaplıyama- mışlardı. Onun için askeri mukar- rirler, Japonyanın bu tarihi hata“ yı tekrar ettiğine kanidirler. Fakat bu tarihi hata yalnız as- keri mahiyette kalmıyor. Bunun bir de siyasi bir cephesi vardır. Almanlar 1914 te İngilterenin y harbe iştirak etmiyeceği esasına is Unat ederek vazıyeti hesaplamış « lar, daha sonra bu hatayı tekrarlı « yarak Amerikanın harbe iştirak edeceğine vermemişlerdi. Japonya da aynı siyasi hatayı tekrar ediyor. Japonya, bütündün yayı mustarip eden iktisadi buh « ranın devletleri kâfi derecede me$ | gul ettiğine, onun için hiç bir dev- letin (Çin — Japon) işlerine mü- dahale etmiyeceğine, Japonyanın Çinden istediklerini rahat rahat koparabileceğine kani bulünüyor. Fakat her lâhza bu hesabın (Lütfen sayfayı çeviriniz)" -.......52555525555 5555552... aleyhlerinde ihtimal z ; * i iğ (Dolikaskallar) yerine (Brakiskallar) ım yerleşmesinden Girit medeni- yeti vücuda geldi. Ve Milâltan (3000) sene evvel Anadoludan gelen küçük kabileler de (Ege) mıntakasının diğer adaalrmı işgal ettiler. Anadoludan gelen kabilelerin reislerine (Ege) denirdi. Bu sebepten bu denize (Ege) denizi havzaya da (Ege) havzası denilmiştir. Yunüân yarım adası : Yunanistanın ilk ahalisine (Pelasg) denirdi. Bunlar Anadolu kavimle- riyle İtalyadaki (Etrüskler) le akrabadıtlar. Orta AÂsyaadn şimal yolu ve Tuna tarikiyle Balkanlara inmişlerdir. Bun lar çiftçiydiler. İnşaatta (Etiler) gibi taş kullanmışlar ve sitelerin etrafı »r taştan arsın çevirmişlerdir. Kitle kitle gelen ve Yunanistanda yerle- $en bu istilâcılarm reislerine (Aka) denirdi. Bunun için hepsine birden (Akalar) denir. 5 (Korent) körfezinin şimal ce: mıntakasi (Akaiya — Akaeli) dir. Milâttan evvel (1200) senesinde (İllirya) dan gelen (Torlar) üç (El) o- larak Yunanistanı istilâ ettiler. Eski Yunanistan nesli: (Egeler), (Akalar ve Torlarım) karışmasından husule gelmiştir. Bun - lar Orta Asyadan gelmiş ve Türk ırkına mensup olan kavimlerdir. Bugünkü (Grek) denilen kavmin hududu ve ismi (Elenler) in, Torlar ve Akalarla) karışmasmdan sonra meydana bir isimdir. ( Makedonyadan — Korent) körfezine kadar olan sahaya (Elen -— Hel lade) denir. (Grek) ismiyse Yunanistana göç eden (Krak) ismindeki bir kabileden alınmıştı. (Çagatay) lehçesinde bu isim yağmacı ve hırsız de - Bugünkü( Grek) ler muhtelif kavimlerden ve ırklardan müteşekkildir. Lisan ve yazı: ft, Ege ahalisinin dili Anadolu ve Tuna havzaları ile Trakyada kulllanılan akat Orta Asya Türkçesinden farklı bir Türkçedir. Bu günkü Yunancanın Hindi Avrupa lisanmdan ne vakit ve ne zaman ayrıldığı malâm değildir. Bu havalide kullanılan yazıda bu günkü Yunan ldir. Asarı atika köşfiyatı: Yakın zamana kadar Ege medeniyeti hakkında malâmatımız o yoktu. malümatımız ancak rivayetlere istinat ediyordu. Hakikatler ancak (19 uncu ve 2 Oinci) asırdaki âsarı atika keşfiyatiyle meydana çıkmıştır. iie Sok yerlede meselâ (Turova, Grit te yapılan hafriyat hakiki malüma- inkişafına sebep oldu. Ege medeniyeti : medeniyeti şarktan gelmiştir. Bu medeniyet milâttan 300 sene ev- İM « 20 II — Miken medeniyeti, IV — Garbi Anadoluda (İyon) raedeniyeti. Milâttan evvel: (6000 ve 3090) seneleri arasmda Ege mıntakasının-en ğ eski medeniyeti Giritte temerküz eder. Girit adası diğer adalar gibi das & ha evvelden iskân edilmiş değildi, - Ege havzasının kara parcaları; Orta Asyadan (Anadolu yolu); ve ya - hut Karadeniz gimalindeki Bozkırlara geçip Balkan ve (Makedonya) yo - luyla gelen muhacırlar tarafından işgal olunmuştur. Bu muhacırlardan bir » kısmı Girit adasına gitmiştir. Bu sebepten Girit adası yeni bir medeniye te merkez oldu. Buradaki krallara (Minos) denirdi. Bu medeniyete (Mi « nos medeniyeti) denir. Minos medeniyeti ; Minos medeniyeti üç büyük kısma ayrılmıştır: 1 — Eski. 2 — Orta.3 — Son. Girit medeniyetinin merkezi (Knas) şehridir. Ege medeniyeti : Girit medeniyeti gibi Adalardenizi medeniyeti yani Ege medeniyetinin de bir takım kısımlara ayrılmıztır. Milâttan evvel (6000) senesini nnihaye tine doğru bütün Adalardenizinin havzasında büyük ve mühim tebeddül- ler oldu. Milâttan evvel (3500) senesinde (Tuna) havzasında ve cenubi Rusya» da kurulmuş olan müşterek Türk medeniyeti, (Trakya, Makedonya, ve Tisalyaya) çoktan girmiştir. Milâttan (3000) sene evvel (Korent) körfezine kadar bütün Yunan ya- meyil yayılmıştır. Bu medeniyetle Girit medeniyeti arasında rabıta yoktur. Arada çöl halinde bir (Pelopnez)ve insan yaşamıyan adalar vardı. © Milâttan üç bin sene evvel Adalar havzasında (büyük bir muhaceret vuku buldu. Adalar ve (Pelopnez) yeni gelen muhacırlarla iskân olundu, Bu muhacereti yapanlar (Erakisesaller) Orta Asyalılardı. Bunlar (Te- salya) yoluyla Avrupadan gelmiyorlardı. Çanakkale boğazı yakınında Hisarlık sırtında bu devirde ilk defa iskân etmişlerdir. Bu vesileyle birin: | Maca ci (Trova) şehri inşa olundu. Kıbrısta taş devri başlamamıştır. devri insanlariyle iskân edilmiştir. Maden san'atı bu devirde meydana çıktı. Bakırdan belli başlı silâhlar sivri veya keskin silâhlar ve âlteleryapıldı. Altm ve gümüş © tezyinata hasrolundu. Bu medeniyet devrinde taş devri bitiyor. Fakat tunç devri de henüz başlamıyor. Ancak bakır devri imtidat ediyor. Giritte bakır devriyl etunç devri arasında beş, altı asır ği Miş yitte maden san'atlarınm inkişafı harriçten gelen (Brakisfal) ların tesiriy- le olmuştur. ii G Li Ze , A v ei