——6 —VAKIT 14 ŞUBAT 1932 —— Halk evleri teşkilâtının K gark Ge a ©, takip edilmelidir. umumi esasları Halk evleri için gösterilen faaliyete dün bahsetmiş ve bu evlerin teşkilâr, n İdare ve mesai talimsinam. aynen Deşre başlamıştık. Bugün devam ediyo- röz: 1) Gügel san'atlar şubesi (omusiki, resim, heykeltraşlık, mimarlık gib! #ahalarla tezyini san'atlar ve saire ve san'atkâr veya amatör unsurları bir araya toplar. Genç istidatları hima- yeyle İnkişaflarına çalışır. 2) Şube Halk evlerini umumi mü samere prozramlarmın musiki kasmre! nr ihzar ve tatbik eder; balk için w mum! musiki akşamları tertip eyler. 3) Halk evleri musiki mesai ve mü-| samerelerinde beynelmilel modern mu| sikiyle milli türkülerimiz esas tatulas. cak ve beynelmilel musiki teknik vel aletleri kullanılacaktır. Yani masiki- de gayemiz, modern O ve beynemilel musikiyi (ve taganni) tarzım esas tutmak ve bunu tatbik O ve temin et- mektir. Halkın musiki zerkini arttır. mak ve yükseltmek için radyo gram fon gibi vasrtalardan da istifade edil! melidir, 4) Şube, milmkün olan yerlerde açacağı kurslarla güzel sanatlar mün #esiplerini çoğaltmıya ve muhitte ta- bif duyuş ve anlayış seviyesini yük «| selimiye çalışır. 6) B.zün halim milli marşları ve şarkıları öğrenmesine yardım etmek ve bunların millf tezahür günleriyle Halk erleri umumi müsamerelerinde milletçe, bir ağızdan söylenmelerini temine çalışmak, güzel sam'atlar şu- besi musiki kısmının en başta gelen va zifelerindendir. halk arasında, bilhassa #xiretlerde söylenen millt zin notaları ve sözleriyle milli Oyunlar tarz ve ahenginj tesbit eder, 1) Halk evleri temsil şubeleri, tem-| sil sar'aima heves ve istidadı Oolan kadın ve erkek szadan mürekkep bir temsil grubu teş'il ederler. 2) Halk evleri o müsemerelerinde umum! idare heye..nce mevcutlar smdan tercih edilecek veya yeniden telif ettirilecek piyesleri; Walk evi v-' mumi müsamerelerinde temsil ettiri Yir. Bunlardan ayrı olarak temsil e- dilecek piyeslerin merkezce ve görülüp tensip edimiş olması lâzımdır. 1) Spor ve bütün beden hareketleri gençlik terbiyesinin ve milli terbiye nin vaz geçilmiyecek olan asli ve mü- him bir rüknüdür. Bu sebeple Türk gençliğinde ve Türk halkında spora ve beden hareketlerine sevgi ve alâka uyandırmalı, bunları bir kitle hare- keti, milli bir faaliyet haline getirme- Midir, 2) Bu milli idealin tahakkuku için #porun ve bütüm beden hareketlerinin fenni usuller ve kaideler (dahilinde, sistem ve plan dairesinde tatbik ve İc-| yası lâzım geldiği dalma göz önünde tutulmalı ve bunun için, Türkiye id-| man cemiyetleri ittifakma dahil bulu»! nan ve bulunmıyan spor (o tesekkülle.| rinin inkişaf, tarakki ve tekâmülleri- ne yardım (ederek, memleketimizde teknik spor faaliyetlerinin İrtişarını terviç etmelidir. Bunun gibi, Htifaka dahil bulunmıyan kulüplerin federas- Yon nizamnamesinin talep ettiği Hyas kate çıkarak fttifaka girmelerini ve heniz hiç kulüp bulunmıyan yerlerde kulüp tesisini teşvik, ıhzar ve temin etmelidir. Gene bunun gibi Ohariçte| kalan gençleri spor kulüplerine gir - miye ve kulünler dahilinde fenni me totla yetiştirilmiş birer hakiki #porcu olmya tesvik etmelidir. Pu ginün spor mefhumu (bedeni güzeliestirecek, tekâmül ettirecek ve İrade, nefse itimat gibi ruhi vasıf. lor yükseltecek bir faaliyettir. Her yerin husnst imkân vazıyefine göre 8) şağıda sıralanan fenni spor tasnifine uyan Bareketlerin inkişafı teşvik ve A — Daha ziyade sıhhi maksatla- Ta hizmet eden, kuvvet sarfiyle yap! Jan ve beden! kuvveti, bümveyi, imki gaf ettiren spor nerileri (Bunda Jfemel nastiklerin bir çoğu dahildir.) Kürek çekme, yürüme, atletizm; B — Kuvvet ve meharet talep eden *e bunları inklerf ettiren #por nevi- Teri: Futbol, yüksek jimnastik harek: dafaasız hayvanlar avı, iç sularda ol- - ve ağ balık avları, silâhla atıcı k, C — Kuvvet ve meharet talep eden veaz çok bir tehlikeyle bağlı olan spor nevileri: Müdafaalı hayvanlar avt, sürgün avı ve at koşuları, milli ciritoyunu, dağ ve kış sporu, yelkenli sürat ha- reketi, açık denizde balıkçılık, açık denizde yelken sporu. 4) Jimnastik ve diğer beden mil ketleri de ferdin ve milletin — bedeni, ruhi ve ahlâki terbiyesinde ve sıhhatinde büyük bir ehemmiyeti h» -' Jimnastik ve beden Bremin | milli , izdir. şunlardır: Serbest beden hareketleri; ritmik Jimnastik, san'atlı danslar, toplu yas ya gezintileri, gülle, trapez, sandov ve saire gibi vasıtalarla yapılan aletli" jimnastik. Bu jimnastik ve beden hareketle- riyle bütün muhit gençliği (spor ku- lüplerine dahil olan ve olmıyan) ve hak tabakaları İştigale Halk evlerinde İmkânm müsaadesi dereces'nde ve tedricen jimnastik sa-' İonları ve açrk jimnastik sahaları bu. lunur. Hslk evlerinin spor ve gençlik şsbelerj bu salon ve sahalarda mün- ferit ve toplu hareketleri öğrenirler. Beden terbiyesi ve jimnastik öğ - retmek işi dalma bilgili ve tecrübeli muallimlerin eline ve nezaretine bira- kilır, Vatandaşlara modern sıhhat te» lâkkisinin esası olan ev ve oda jim - nastikleri öğretmek ve bunun günlük yasayışm en İlzumlu bir vas'tası oldu ğuna herkesi inandırmak şubenin mü him vazifesidir. Spor ve gençlik şubesi jimnastik salonunda veya sahada talim ve tat » bik edeceği hareketleri yüzlerce ve yer rine göre binlerce vatandaşlara müse- it fırsat ve zamanlarda kitle halinde) tatbik ettirmeyi bu husustaki iştigalin yüksek hedefi ve gayesi olarak telâk- ki etmelidir. Beden terbiyesi ve jimnastik çalış- maları zamanlı ve programlı olmalı » dır. Halk evleri, yerine ve imkânma gö re bir veya İki yılda bir mahallf jim. nastik günleri tertip ederler. Ayrıca üç veya dört yılda bir bütün vatana şa mil büyük jimnastik bayramları ter- tip olunur, Bu bayramları umumi idare heyeti tanzim ve tebliğ eder. Tatb'katr Halk evleri spor şubeleri (o tanzim ederler. Jimnastik bayramları büyük millt bir liğin asaletli ve muhabbetli bir tezas hürü olduğu gibi hu vesileyle Halk evs; teri spor ve gençlik şubeleri çalışma »| larınm hesabını vermiş olurlar. iDerarm yarın! Şark musiki Kongresi Mısır gazetelerinin verdiği i malâmata göre Mısır kıralı Ka- hirede toplanacak Şark musi- kisi kongresine ait oemirnameyi neşretmiştir. Emirnamede kon- grenin 932 senesi nisanda top lanacağı beyan olunduktan son ra Konşreyi tertip edecek he- yelin şu zevattan teşekkül et- tiği haber verilmektedir. Misir maarif nazırı beyet riyasstine, Aptölfettah Hayri. Paşa reisi ve- kiliiğine, Ahmet Necip Hilâl, Mustafa Rıza, Yakup Aptü've- hap, doktor Mehmet Almet Hakkı kâtipliğe, Baron Derlen ger ve Mısır operası müdürü M. Kantni aza tayin olenmeşlardır. Musiki kongresi, Mısır mu- siki yurdunda b zzat Mısır kırah tarafından küşat edilecek, ve resmen bir hafta devam ede cektir. Türkiye, Irak, Kuyt, Yemen, Turus, Cezayir, ve Fastan murahhas'ar davet olnn- duktan sonra Şark musikisine vakıf İagiliz, Alman, Fransız be çarpanları. serkolumur.| Takvim — bizar 14 Şubat 2 inci ay 1932 7 Şevval 1351 Senenin geçen günleri 44 kalan günler 417 Güneş — lotuşu. 7 Vans 176 Namaz vakitleri — Sabah 720 Öğle. 1298: ikindi (5. 9 Akşam 1789 Yam 1909 imsık 530 Hava — ün sıcaklık en fazla nı- kış 2, en az nalus 4 dereceydi. Bugün bava kapalı olacak, kar devam edecestir. e. ilen fake irk ane lll BORSA And 13 Şubat 932 alm Kambiyo Frensiz Frangı 1 Bgiliz Tiran Kr. “TA. mukabili Mo'ar a Üret Belgs Prshml İs Frank Lev Fiorin Kron Silinz Pezeta Mark Zor Tençs Lev Türk rası Dinar cervonec Kuruş 19b6 12475 4 .. .. .. .. ( ç Nukut 90 Frank (Fransız Hsterlin eingiliz © 1belar girin *0Liret !kalya oo | mn LE BORSA HARICI Alan i 9m, 937) Mecidiye , 4 Bankönot İ s3 Beyoğlunda Taksimde Sıra Servilerde; Kdin dairel mahsusasında ifayı vuzife| eden stanbul İkinci İera memurluğun. dan: 'Tamamma (6792) Altı bin yedi yüz doksan iki lira kıymet takdir edilen Boğaziçinde Tarabyada Tarabya cad. desinde atik 172 cedit 166 numara ile mürakkam maa bahçe bir bap yarım kârgir hanenin birinci açık arttırma #1 neticesinde (500)beş yüz lira bedelle talibi uhdesinde kalmış ise de bedeli mezkör kıymeti muhammineye naza» ran haddi lâyıkında görülmemiş ol- makla 9 — 3 — 992 tarihine müsadif çarşamba günü saat 14 ten 16 ya ka.! dar ikinel açk arttırması dairede ic. ra kılınacaktır. Arttırmıya İştirak için kıymeti muhamminenin yüzde © nu nispetinde teminat akçesi verilmek İ geçebilir. ! ayak, bakır parçasma basmak istemiş, lâzımdır. Hakları tapu cisilliğile sa- bit olmayan ipotekli alacaklılarla di- ğer alâkadarların irtifak hakkı sahip- lerinin ba haklarını ve hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddiaların: ilân tarihinden itibaren yirmi gün içinde evraiz müsbitelerile birlikte daireye bildirmeleri lâzımdır. Aksi halde hakları tapa sicilliğile sabit omıyan- Tar satış bedelinin paylaşmasından ha riç kalırlar, Müterakint vergi ile be- lediye rüsumları ve valuf iearesi mü teriye aittir. Dahn fazla malümat a'- mak istiyenler 991 — 5ÖÖ numarada mukayyet dosyasını (omüracanila ve mahalli mezkürun evsaf ve mesahas» nı havi takdiri kıymet raporile 5 — 2 — 992 tarihinden itibaren daire di- vanhanesinde asılı bu'unan artirma şartnamesini görebilecekleri ilân olu- nur, Tutet etliye mahkemesinden: Tokatta mukim mübadi) muhac'r- lerden Petan o”ln Mustafa a”a İle Samsunun Seyit bey (O mahalleeinde tüccardan hacı M:hmet bey zade Ru. za bey meyanelerinde mütcheddis a- lacak davasından dolayı icra kilan muhakemesinde: Müddsaaleyh narv- na gönderilen davetiye mumslleylt ikametgâhi mectal olduTundan teb. gat yapılamadığı mübaşirin moşrul! İmdan anlasılmakla flânen o teblisat İfazma karar verilerek mahkemisaj 14 —2— 932 tarih'ne talik kılındığmdan tarihi ilândan MHibaren 20 gün zarfm. da mumalleyhin esas dıvaya karsı cevap vermesi ve yermi (o meskörda mahkemeye gelmesi veya muteber ve kil göndermesi aksi takdirde giyaben muhakeme yapılacağı ve istida İle d?- vetiye suretlerinin mahkeme divanhr., nesine talik olunduğu tebliğ makamı. “a üzere İlân olunur, Kalpte — Evet ama. Koridorda bir çok hizmetçiler var. Bu takdirde ancak| şato hizmetçilerinden birisi bunü ya- pabilir. Bunun için de geceyi bekles melerine lüzum yok, gündüz de gires bilir. Lartig etrafı tetkik etmekte de -| vam ediyor. — Bundan başka kapı yok, pence- reler de kapalı. İ — Hepsi değil. Şu pencerenin üs! tündekj ortadan açılan küçük cam a» çık, — Öyle ama, buradan en hafif bir| kismenin bile geçmesine imkân yok. Pranoy tasdi keiti: — Evet. Küçik bir çocuk ancak O halde, siz, şttora ya" bancı birisinin kapıdan kaçmış oldu» Zuna hükmediyorsunuz demek? — Bence en basit yol bü, — Olabilir, Zira bu gibi mesele - lerde, bazan en basit şeyleri o kabul etmek, hayallere kapılmamak liz dır. — Oh... Bu taktirde bu meslekten heman vaz geçerim, Mühendis armakta inat ediyordu. Bu pençirenin üstündeli küçük cam hiç te hosuna gitmiyordu. Gitti, yata- fi tetkik etti bir şey bulamadı. Yaz» haneye baktı, Bütün eekmeler kapaliy| dı Her halde bu pencere.. Dönüp tek» rar onu munyene etti, Davarlar dür, düz yükseliyordu. Yalnız, omuz hiza! smda duvara m:hh bakir çıkmtılari vardı ki, açıldığı zaman pencireleri tutmak için yapılmıştı! Birdenbire mühendis sıçradı: — Bakınız, dedi, bu bana pek taze bir iz gibi geliyor. Franoy etrafına balunmıya devam ederek yanma geldi, baktı ve tasvip ettiş — Zannedersem hakkınız var, Bu iş kapıdan âranacak bir şey deği, Bu takdirde buraya girmek için bir ço- cuk kullanmışlar demektir. Nihayet, bü da gayrı kabil (bir hadise değil, Bir çok hırsızlar, bu gibi işlerde ço - cukları kullanırlar. Filhakika duvarda bir iz vardı. Kü çük pencereye yetişebilmek için, bir kayıp duvar: hafifçe çizmişti, Lartig ayakta, pencerenin cilâlı kenarlarını muayene ediyordu. — İşte, diye haykırdı, bir İz. — Sahi mi? — Bakmız burada. Hem de ayan beyan. Ne yazık ki bu izin kopyesini almak için vesaltimiz yok. — Hele bir bakalım değer mi? Yirmi senedenberi yaşıyan kalp! Bundan tam yirmi sene evvel Amerikanm Roxfeller müesses; er.ânmdan doktor Alex Kareli ölü bir pilicin kalbinden bir par- ça almış ve onu beslemekte ve yaşatmakta devam etmiştir, Do- tor Karell bu kalp parçasına bin bir itinayla bakiyor, onu besli- yor, yıkıyor, onun faza barare- te veya fazla bürudete matuz kalmamasına dikat ediyor, onun ber hanyi anzaya uğramaması için elinden geleni yapıyordu. Bunun neticesi, ölü pil'cin ka'p parçası daraban elmekte devam ediyor ka'p hücreleti, mütema diyen yenileniyor ve tu mini mi- ni kalp parçası yaşıyor. Bu kalp parçasının yirmi sene i yaşadığına bakılırsa onun 20127 senesinde yüzüncü yıldönümünü de idrak edeceği anlaşılmakla” dır. Do tor Karellin anlatışına göre pilicin kalbi yaşıyacaktır. Doktor Karellin bü piliç ka'- bini yaşatmasından mühim neti- celer ede edilmiştir. Oda irsa- mp kalbinden fazla beyniyle ya- şadığıdır. Sinir hücrelerini vü- cut haricinde yaşatmak için uğ-. raşı'mış fakat bunlar bir bafia- -dan lazia yaşamamışlır. 4 Nakledem: fa. Franoy bunları süyliyerek mühen disin yanına çıkmıştı. — Fakat, dedi, bu parmak izi Hem de bir çocuğun baş parmağının izi. Yahut da bir kadının. Buradan ancak bir çocuğun geçebileceğini sö” lememiş miydim. Franoy ceketinin cebinden dümdüğ bir gümüş tabaka çıkardı. Ve: — Ben de, dedi, arasıra böyle şe” lere merak ederim de, yanımda ötebö ri taşırım, — Bu izi alabilir misiniz? — Bir dakika sürmez bile, Işte sf ze ilk vesika. Franoy maharetle izi aldı. Şimdi küçük parmak izi, bütün vuzuhiyle gö rünüyordu: — Hadi, dedi, şimdi gidip keşfimP zi söyliyelim. Franoy elini mühendisin omuzu * na koydu: — Bilâkis, dedi, hiç bir şey söyle" miyelim, İlk bakışta burada kaybol * muş, çalmmış bir şey yok. Esasen ©“ min olunur, kont, biz gittikten sonr” gelip eksik bir şey olup olmadığını tekik edecektir. Eğer bulduğumuzu anlatırsak, #* min olunuz, bu izi birakanm da der" hal haberi olur. Ve şayet bir daha b raya gelmek niyetindeyseler, kend ri daha ziyâde tedbirli olurlar ve 78“ kalıyamayız. Buna mukabil, susa kendilerin; emniyette zannederek terih olurlar ve yakalanmaları kola” Taşır. — Hakkımız var. Susalım, Hoş Bi” , srzlar uzaklaşalı da bir haylı olmu$” tur ya. Kapıyı kapatarak yemek odasi geldiler. Kont onları görünce sordu! — Ey, ne var bakalım? — Hiç, — Ben de öyle tahmin diyer — Sizden eşyanızdan gayrı bir şef çalabilecek birisinden şüpheniz yö” mu? — Hayır. — © halde Ogüstün aldandığını $* bul etmek Hiztm, Ve artık bu meselefi kapatalım. Bu güzel toplantımızâ vam edelim. Kont bunlart söylemekle berabf” aklı hep bu meselede kalmıştı. Bir * ralık: — Haydutlar pek küstahtırlar, 8“ di, Ve hayat esrarla doludur. Elena sordu: — Ne demek istiyorsunuz? — Hiç, yalnız dün akşam, amcam” başma da garip bir şey gelmiş Amcamı tanıyorsunz zannederim. radan on iki fersah ilerde, bir ortasında bir şatoda oturur. — Evet, biliyoruz. — Dün gece, uyanmış. Bira Si dis Temiş,.. Odasında birisinin bulundai görü nü kanaat getirmiş. Bu ihtiyarın görmemesine rağmen, (pek, eri Hemen yataktan atlamış. Kim beğenirsiniz? Bir kadm, Hem de e Ek, Rus şivesi taklit eden bir ke" “gi Amcam, kendisinin Rus olmadığı wi fakat mahsus şivesin; böyle yap! farketmiş ve buna emin. Kadın ri mış, ve kaçmıya muvaffak olmus. Bi ri bir körün elinden kurtulmak güş "- değil ya. gl Elcna sordu: | — Bir iz bulamamışlar mı? — Hayır, sadece bir otomobilin * kıyıdan gittiğini görebilmişler. Ag cam, sabah olunca jandarmalar8 yel eimiş — Bir şey, çalmışlar mi? — Mayır. Herhalde daha Pİ e çalmadan yakalanmış 2 Malöm ya, Ihtiyarlarım ve kör uykusu pek hafif olur. Dondurmalar gelmisti, şer Tar içildi ve İspanyol mug kılar söyledi. Misafirler evlerine dönmek “ği . otomobillerine bindikleri a 3 olmustu. Elena, madam Franersi kularak: — Bizim evin önünden geç © niz, değil mi? Diye sorda, i İni EN