Ahcı hiy, yn gidip bu <likanlıyı | bu- rai ve kendi- DE esasen aş- Ş Simi sevdiğin ie w aşçının endisiyle evlen- esi icin ka Sn çin karı uk etmiş olması dolay, sile intikam yn lüzum madığını, b tanmak > blderi ç daki Şeraitin “piti için de Aynı akşam evi- (* gelmesini Ok- Va rica ediyor. e Dümo- Sin evlenmek Yiyetinde bulun- Rv aşçı güzeli, 8s izmihlalinin wp saç- olduğu ve Vektile indir çalakların ifade t sözde aris- tatlardan bir Adında. Halbu ki “8 hafiyesi e- isen işin bidayetinden yanlış bir İaerinde yürümektedir, zira d,, “âtte Oktavın metresi ma- daki Dümorel olmayıp aynı bina tura mde fakat üçüncü katta ©- k,, avukat mösyö Barneronun | he» İrmadır. Zaten ne birini aki * diğerini tanımıyan Oktav olan davete icabel ediyor. Ümorelin evine gidecekken Bay oda kalan yanlış kata yani Sronun katına gidiyor, Ara- hat da Ye aki olan bu yanlışlık bida- | e er iki tarafın takip ede- kı cepheleri esasen ayır- badi, ve bunun neticesi artık Ye ka tamamen tebellür edinci dar bir çok gülünç hadise- sebebiyet veriyor ve nihayet h “ya vaziyeti anladıkları za- | ve | istinat ettikleri © esbabın | at adar düşük olduğuna kena Morg *riyorlar ve madam Dü- LİN yp rar kocasına, Irma da tak tavdan yakasını kurtlara a edi kocasına avdet ediyor, arada kârlı çıkan Oktav izo her nekadar elinden açıtıyorsa da diğer ta- lg şbakikaten bir ir güzeli Dayı a edilebilecek olan Regi- almıya muvaffak o- Bük nin mevzuu, Parisin en | Berman muharrirlerinden Tristan biş Pr, "dır, İrma rolünde güzel Ming a yıldızı olan Jan Hel- | akış, Söreceğiz. Çok komik bir İ Bane an Baron Fiz de Mösyö e “dur, Fakat Margrit Mo- Yu Mi? Börüpte katılmamak ka en Mülâzim hafi kıy e Elhamra ve tn, tu” #erilen eni em me elek bir kaç gün daha yda çi çam edecektir Mele tan ir. Kaçakçılar... filmini kald, filmin gesli ekte ayn Şövalyenin “Şen Mü ve Türkçe Güzeli Karısının Oktav Ormon namında bir delikanlıyla kendisine amet ettiğini polis hafiyesi Asilden haber alan mösyö Dümorel | kendileriyle si bd A Jân Helbing Aşk Hulyalarım Silvanya dükalığı, büyük mali bir buhran geçirmektedir, ve bir istikra za ihtiyacı vardır. Bu istikrazı Amerikalı Mr, Tom - son yapacaktır. Fakat veliaht pren - sin evlenmesi şarttır, Zira bekâr bir prensin saltanatı emin değildir. Prens babasının kendisini evlendir mek için tekliflerini reddediyor. Bu-| na mukabil Amerikalı Tomson bir an! | Bir müddet sonra, kardeşi kaptan ol evvel işi bitirip gitmek İstiyor. Bunun için Tomson, prensi Parise götürmeyi teklif ediyor. Belki orada! bir kadm prensin aşk hislerini tahrik edebilir. 'Tomson, büyük Dükala Parise ge» İ Hiyor. Tesadüf onları (Ölüm Barı) na! götürüyor ve orada, aradıkları kadr- nı buluyorlar. Bu, âşıkını öldüren bir artisttir. Ona vazıyeti anlatıyorlar ve| Silvanyaya gelmesini teklif ediyorlar. Genç kadın kabul ediyor birden hareket ediyorlar, lık olayor. Fakat nihayet veliaht ro Tomson, veliahtı gösterirken onun, yerine yeğeni geçiyor ve bir yanlış Tünü oynıyan Mojika, Parisli kız ro- lündeki Konşita Montenegroyla bir o tomobil içinde ve bir kır dekorunda buluşacaklardır, Film bildiğiniz tarz operetlerdendir. ve üçü Facia Limanı Bu Yunan filmin- de iki Türk artist oynamaktadır Yunanistan bir köşesinde, sün - ger avcularma melce teşkil eden bir li man vardır ki, buraya (Facia limanı) derler. iZra, bir çok sünger avcuları burada ölmüşlerdir. Limanm ucundaki fenerde bir ai- le yaşar. Dört kişi, Baba, ana, oğul ve kız. Kız bir ressamla sevişiyor. Ü- lesiye. Aynı yerde birde şato vardır. Şatoda bir kadın, meş'um ve esraren giz bir kadm var. Ressamı görüyor, hoşuna gidiyor, sevdiği kızdan ayırı- yor. Bu kadın bir kaçakçı çetesinin rej- sidir. Kaçakçı çetesinin başında Ali Yusuf isminde Türk olduğu bildirilen bir artist var. Ali Yusuf fenercinin kızı alıyor, evleniyor. Fakat bir ar kadaşı, kendisine hiyanet ediyor, çe- teyi ele veriyor. Bu arkadaş Barumas isminde birisidir ve bu rolü, Arif Di no oynuyor. Artistler ve film hakkında söz söy lemeden evvel mevzuu bitirelim. Kaçakçılar yakalanıp hapse atılım en, genç kız fenere dönüyor. Fakat babası onu reddediyor. Esasen karde şi de bir gemiye binip gitmiştir. Yapa yalnız kalıyor ve bir bara düşüyor. muştur, Kocası da hapisten çıkmıştır. Üçü de buluşuyorlar fakat kocayla! kardeş birbirlerini tannmadıkları için birisi karısınm, öleki kız kardeşinin namusu için döğüşüyorlar, Sonra me sele anlaşılıyor, mes'ut oluyorlar. Bu film Yunanistanda (yapılmış bir Yunan fil r. Çok güzel fotoğ- raflar var, Hiç bir iddiası yok. Vak'a itibariyle romahtik olthası insâna ga- rip bir sükünet veriyor. Artistlerin yaptıkları kompozisyon güzel, fakat oyunları mütereddit ve henüz olma - mıştır, tabii değildir. Bu filmde yukarda söylediğimiz gibi iki Türk oynamaktadır. Ali Yur, sufun kim olduğunu (bilmiyoruz vel —— 5-- VAKIT 27Kânunusani 1932 —— Arif Dino'nun fevkalâde bir duruşu Arif Dinoyu pek iyi tanıyoruz ve oku yucularımız da onu tanırlar, zanmedi yoruz. Eğer tanımıyorsanız bir res- mine bakınız, bir de benj dinleyiniz: Eğer sokakta, gayet iri, büyük bir! palto giymiş, elinde şemsiye ve üstün de şüphesiz iki köşe yastığını doldu - rabilecek kadar saç olan kocaman a- çık başlı birisini görürseniz, bu, Arif Dinodur. Ne yazık ki Arif Dino, filmde pekl âz görünüyor ve kendisine uygun bir rolde değil. Bununla beraber, filmin en fotojenik artisti 0. Filmin resimleri arasında o kadar güzelleri var ki eşlerini bir çok Avru pa filmlerinde bulmak güç. Bununla beraber, filmi çeken operatör, artist leri hangi zaviyeden çekeceğini tespit edememiş. Haddi zatında güzel olan kadın artistler, bir çok kereler çirkin görünüyorlar. Spekülâsyon: Çanakkale - Tell England Bundan evvel bir kaç defa yazmış tık. Çanakkale ismi altında gösterile cek olan ve milli bir şehamet şan ve şeref v. s. v. 5. Kelimeleri ve sadece| halkı aldatmıya matuf bir vatanper- verlik edebiyatiyle şişirilen film, had di zatonda meşhur Lord Askitin oğlu tarafından yapılmış, iki İngiliz zabi- tinin hayalını anlatan ve İngilizlerin Çanakkalede boş yere zayiat verdik- lerini ispat için yapılmış olan bir film) dir. Bunun için, bu filmde yukardan aşağı İngilizce görüşüldüğünü duyu yor, hatta, bir de İngiliz milli marşı işitiyoruz. Bu İngilizce sözlü filme, İstanbul. da vaktiyle almmış bir çok (flu) yani bulanık film parçaları eklenmiş, ve! İngilizce filmde oynıyan İki gence mu kabil, İngilizce filmdelsi senaryodan kopye edilen Ziya Şakir bey ve Ferdi| bey isminde iki zat oynatılmıştır. Fer| 4 di beyin oyunu, Ziya Şakir beyin oyu- Marinetti. Mustafa Filminde Kr Italyan fürürt dır bahsettiğimiz yecın ve İnceliklerin ivor. iri Marinetti, dün akşam giti. Gitmeden evvel afa,, isimli Rus filmini de Glorya sitemss ansta gördü. Diyar ki: —Bu film pek güzeldir, Ros.sın'ıtının birçok zaman a husüst bir se- bürün güzellik, he Solda çocukların ovnamssı. filmin büyük bir eser olmasına çok yardım etmiştir. Bütün İütürisder bu lilmi görmeliğir. nuna çok faiktir. sıkıstırılmış parçalarda görüyoruz. Türkçe kısımda, Türk askerlerinin trene binişleri, ve Kilyos sırtlarında manevraları vardır. Bu kısımlar, İn« giliz filminin harp parçalarma eklen mek suretiyle ustaca fakat sathi bir (montüj) yapılmış ve filmde bir (Ça nakkale) havası yaratılmıştır. İngilizlerin Çanakkaleye çıktıkla - rı esnada bir Türk mitrayözünün ate şine maruz kalışmı gösteren sahne de bizzat İngiliz filminde mevcuttur. Si-| nemada hallın en çok alkışladığı bu parçayı da İngilizler yapmışlardır. Bir el yla bu kısmı da bura göstermek ve halkım! anmı speküle etmek ne dere| | mili i ceye kadar doğrudur? yucularımla beraber, Öpera ve y aları tarafmdan dağı - tlan şu el ilânı okuyalım: Çanakkale 1914 - 1916 Bu ismin harbi umu - ni acaba bil 1s, Türkler, bütün dün - n nd- muazzam dirit - tufa » rna n bü“ ve aleş acarak, fopral ve müttefik devletle riyle Türk şeha - met ve celâdet; önünde âciz biraka - an vatanm toprakları terket. miye mecbur elmek suretiyle, şanlı, | ve mefahirle dolu Türk tarihine, ml», Ve bu zevatı, za -! man zâman, İngilizce filmin arasına silsiz, ve ahfadın hörmetle okuyacak ları bir yaprak daha ilâve etmişler - dir, Çanakkale... Türk şehamet ve celâ detinin destanı, Türkün bugünkü is - tiklâlini ihzar eden ve tarihin o zama na kadar kaydetmediği bir kahraman lık menkibesidir. Ahfada, vatan topraklarını haksız bir tecavuza karşı müdafaa eden selef lerinin yapmış oldukları fedakârlık « ları yadettiren ve mukaddes toprakla rumizın ne vesalile ve ne pahasına mi dafaa olunduğunu gösteren bu filmi, Opera Film Müdüriyeti, büyük bir fedakârlık ihtiyariyle elde etmiş ve aylarca uğraşarak bazı kısımlar ilâve siyle bunları seslendirmiştir. Bir kere büyük fedakârlıkla elde edilen bu film nlelâde öteki filmler gibi satın alınmış bir filmdir. İlâve eğilen kısımlarıysa, askeri makamat kendilerine lütfen vermişlerdir. Ses dirilmiye gelince bir tren düdüğü r borazanı sade biçimine getir« mek büyük bir deha alimetiyse, gra - mofon plâklarımı ayar edebilmek, ve ya bir movijlon parçasını ayarlamak Hem sonra baştan ni kadar İngilizce konuşulan bu fil irkçe bir tek söz niçin du - yulmuyor? Büyük fe speküle et ilânı oku da o demektir. svam edelim; Düşmanlarımızın yanlış bir siyaset uğruna bu cehennemi cephede vermiş oldukları büyük zayintı ve nihayet he zimetlerini gösteren bu filmin yapıl masına, 1915 te Çanakkale ihraç kuve vetleri kumandanı Jeneral Sir 1. Ha milton, bizzat erkânı harbiyesiyle bir ( Büştarafı I inci sayfada )