3 Aralık 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

Müeihişi 1 Nizamettin Nazif Ressamı : Münif Fehim nn içinde sabaha kadar de- bele niyor,gözüne uyku girmiyordu! 00 r Murat aldığı kara haberlerle| İl ——— inmiş gibi bitkin bir Uyuyamıyordu. O gece sabaha kadar Bâki ile oğlunu karşısına almış, düşünmüş, düşünmüş, hat- Bliyle onu göğüsünden itti: tâ bir aralık başını önüne eğmiş, Altızın kara yazısı. — dis) hüngür hüngür ağlamıştı. Şair te- eder — Beliâra müsta-| selli vermek istemişti. Fakat zım- “VW Kahrını çek! dandaki kadından fışkıran kefen Yer © rp ümit edilmi-| kokulu kehanet, öyle gaddar bir süratle eşiği geçti. Ma-| yapışkanlıkla yerleşmişti padişa- kiler de zındandan henüz! hın beynine ki.. Sen gel de tesel- ki, Mumya suratlı ka-| li ver.. Gel de çıkar bu imanı su seytani bir kahkaha savur- mütereddit kafadan. . sonra avazı çıktığı kadar Hiç iki bir yok.. Sultan ölece- ğı duyuldu: ğine artık inanmıştı. Top sesle- İvi Murat! Daha yedi! rinden zelzeleye tutulan köşk, kı- ii. Üçüncü Muraaat| rılan camlar ve sonra bu kadının Reha'nın kanı tutacaak! Ses) sesi.. Evet evet, Üçüncü Murat, | $ocuklarını da benimkiler gi- artzle; Azrailin ziyaretini bekliyor- iy, Sellât doğruyacak! o Sonra da) du. Baska yapılacak hiç bir iş yok .Yezirin Hüseyine gelecek onu| tu. Ey) . lar.. Muraat., Seni p lilarm kanı tutacaak! adişah elleriyle (o bulâithiyar nr kapadı. Adeta koşar hi yürüyüşle ( dehlizlerden riler; avluya çıktılar.. Fakat şu Hüseyin paşaya ne Vray? Zndandan' gelen ses en fazla ar uştu.. Az kalsın, he- yere yıkılıverecek- pe Derviş Paşaya.. O ko-| in geçmişti de avluya kadar çi- lmişti, adişah, Bâki ile oğlunu karşı-! mi Paşalar gene atlarını ki n sürdüler. Yedikule ağasına bir kese uzatırken üçüncü t şu emri mırıldandı: © O kadma iyi bak! “alıyordu. Nerden akıl edip te i N İ « Örlün'bir müneccim. aradı a anlar biri bulunduğunu haber derhal Murada koşmuş, â- müjdelemişti. Eğer hayırlı netice elde edilmiş olsaydı, hakkak ; iyi bir aliyye kopara-, mes tahmin etmişti. Fakat şim-| Mesele berbat bir şekil almış» | Ho bu şom ağızlı kaltağı ya- ,sabah o parçalattırıverecekti li a ») padişah her halde kendisi | mi hiddet etmiş olmalıydı. Gel $u pirincin taşını ayıkla... dan saraya vardıkları za- İN vresesinin beyhudeliğini| aç Çünkü padişah arabadan Yedikule ağasıma verdiği “e Kada zındanda iyi bak-| 0 e Hafta içinde Gani görmek isterim. . “ Sonra ö üçüncü Muratla İk, VE şair Bâki saraya girmiş” li. iy, “İ paşa saray avlusunda bek- hi, adamlarını arkalarına taka- maklarma yollanımışlardı. caba Hüseyin Paşâvı o kadar Me şehza - sebep neydi? Kadın, “Re ii doğranan çocuklarından., işti... Bu Reha neydi?. ehir, bir kasaba mr.. Yoksa Ağ mı? emirin zındana te Nm Reha denilen bu başlamış veya bitmiş oldu- kei Fakat Hüseyin i adını, bu sergüzeştin kan e elleleri i arasmda hatırlatan > neydi? ÖLÜM! Ş vet ii Murat'ta el ayak l « Yatağının içinde sa- kadar debeleniyor, bir sâ- | Öyle gözlerini kırpmıyordu. Kale ncü Murat bunu gözleriy-! kulaklarıyle kadın, Mumya sura- o VE hüzünlü gülüşüyle! td beri hâlâ gözünün önün Hrm u. Hâlâ, kulakların- karçan kahkahaları oğul- hâlâ © kanlı kehaneti işitir işitiyor» bildiği i icin Yedikulede bu işe! &ynen ona da tekrar ediver- Kadın zifiri karanlık içinde günleri saymak için nasıl bir va- tıta yaratmışsa tıpkı onun gibi bir takvim de kendisi yapmıştı. Ya- tak odasinm bir köşesine büyü- cek bir çekitaşı koydurmuştu. İlk gün tecrübe etmişti. Taşın bulun- duğu yere güneş tam ikindi üzeri vuruyordu. Binaenaleyh her ikindi. güneşi taşm üstünden aşarken hançeri- ni çekip dıvara bir işaret koyu- yor; sonra korkudan büyümüş göz lerle sabaha kndar oraya, çeki ta- şının bulunduğu tarafa bakıyor- du | 2Milyon işsi Hastalık Fransaya da sirayet etti Resmi istatistiklerin yüz bine çıkaramadığı işsizlerin mik- tarı bugün iki milyondur! Fransa Avrupanın iktisadi buh randan nisbeten en az müteessir olan bir parçası sayılır. Hakikati öyledir. Bununla beraber bu ifa- de Fransanın güllük gülüstanlık olması demek değildir. Fransa da! kendine göre iktisadi buhrandan sıkıntı çekmektedir. Buna mikyasi olarak Fransada hergün adetleri artan işsizler gösterilebilir. Filhakika Fransa hükümetinin! resmi istatistikleri memleketlerin-! deki işsizlerin adedini (69,000) olarak kaydetmektedir. Rakkamın (52,000) i erkek, (13,000) i kas dın sınıfma ayrılır. Halbuki hakikat bundan çok başkadır. Çünkü Fransada işsiz- lerin adedi iki milyonu bulmak»! tadır. Ahiren (Oevre) gazetesi mu- harrirlerinden biri Fransız işçileri (Konfederasyon) u reisi (M. La-i pierre) ile bir mülâkat yaparak bu hususta malümat istemiştir. Bu zat gazete muharririnin ine şu cevabı vermiştir: — Hali hazırda Fransada iki milyon işsiz vardır. Bunların (500,000)i tam işsizdir. Bunlar haftanın hiç bir gününde iş bula- mamaktadır. Geriye kalan (bir milyon 500,000) amele ise yalnız haftada üç, nihayet dört gün çasi lışabiliyorlar. B--nun haricinde boş kalıyorlar. İ gümwevvel ücleşmişti. İ Sabah... Sarayda, tam bir rama İ zan sabahını sessizliği var. . Sa! hurda pilâyı bol, hoşafı bol atış-i p Hayvanlar saraya yaklaştıkça! iran müslümanların daniskaları| ak Paşada 'da yürek bes bu: sarayda bulunmaz da nerde bulu- nur? , saha bu kadının yanına getirit”** Hürimiğaherız böstarierlar, bas il tazalaşş ahçıyamakları hep uykuri da.. O derece derin bir sükün var ki dış kapının iki yanımdaki servi! lerde hışırdıy an rüzgâr, yıkılan bir minare gibi gürlüyor kulak- larda. . Kulaklarda diyoruz. . Hayır, ku laklarında deraeliyiz.. Onun ku- lağımda, . Çünkü, herkesi ve her- İ şeyile beraber uyuyan şu saray, u- yanık bir o var. Ve o, yani Darüsseddetiğşerife ağası hazretleri, kubbesinden tek | çanaklı bir kandil sarkan odasm- | da, üstüste yığılmış şiltelerden bir! yatağın içinde, gözlerini dıvarda bir saatin rakkasma dikmiş, dal- dırmış kendini düşünüyor. . (Bitmedi) (a er Memleketteki stok mal biterse?... (Samsun) karilerimizden (Şahin zade Osman) beyden bir mektup al - dık. Kariimiz hükümetin aldığı son iktisadi tedbirler dolayısile bazı mü- taleat yazıyor ve diyor ki: “Hükümet bütçe muvazenesj ve hin- netice heyeti umumiye ithalât ve ih- racai muvazenesini temin için bir tah didi ithalât kararı verdi. Bu kararla bittabi lüzumundan fazla eşya gelmis| yecek ve stoklar eriyecektir. Harbi umumi bidayetinde ve istiklâl harbin-i de çok iyi biliyoruz ki bu kabil stok. lar hükümete ve millete pek ( ziyade yaramıştır. Ben o sırada Samsunda! bulunuyordum. Yalnız Samsun de- polarında mevcut bulunmuş olan stok! lardan ordumuza senelerle mal sev - kettik, Ahali istihlâk etti ve bu yüz - den bir kaç sene yokluk ei Bittabi benim gördüğüm yalnız Samsundu. Diğer mühim yeke de bu kabil mevcutlar vardı. Ve şüp- hesiz orduya çok faydası dokundu. Sonra bu stok mallar memleket için bir kredidir, bir servettir. Biz şim-i di kendi elimizle bunu tahdit ediyo-i ruz. Tahdit edince gelecek olan kr - sım yalnız ihiizen nispetinde olacak Duvardaki hançer çizgileri, bir) — En ziyade hangi san'atlara mensup amele işsizdir? — Şimdiki halde en ziyade iş- sizlikten müteessir olan sanayi şunlardır: Mensucat, demir, ba- İkr, deri, kâğıt, kauçuk, mevaddı kimyeviye sanayti, — Bu işsizliğe .bir çare buluna» bilecek mi? — Hali hazırda hayır. İşsizli- ğin eksilmesi şöyle dursun, gün artmasını beklemek lâzım- dır. Bugünkü halde işsizlerin iz- trabı kismen tahfif edilebilir. Kendilerine bazı yardım Bİ emi İ tiilereyi sie. © ri düşünülebilir. Fakat hastalığın esasını tedavi etmek mümkün de- gildir.,, saaamaammınammammanna na laa ve binnetice stoklar eriyeceğinden ve fevkalâde bir hal zuhurunda elimiz» de bir şey bulunmiyacaktır. Bu nok- tayi bir vatandaş düşüncesi olarak ar- zediyorum. Düşüncem yanlış değil de tutar yeri varsa nazarı (dikkati celbetmenizi rica ederim.,, Muhterem karilmizin esas itibari le hakkı vardır, Bir memlekette bu- lunan stok eşya © memleket için fev. kalâde zamanlarda çok faydalı olur. Aynı zamanda bu servetler (o ecnebi memleketlerden alınmış kredi demek tir ki bu moktai nazardan kıymeti ha- izdir. Bununla beraber bir de madal- yanm ters tarafı vardır. Bu da ha- içten gelen bu nevi kredilerin mut. laka kısa bir zaman zarfmda (milli servetle ödenmesi mecburiyetidir. E- ğer memlekette mevcut o milli servet bunları ödemiye kâfi gelmezse millet ecnebilere borçlanıyor demektir. Bu borçların mütemadiyen artması bir memleketi iktısadi esarete kadar gö türecek bir tehlike halini (alabilir, Memlekette ecnebi emtiasından müte- rakim $toklar arttikça, diğer taraf. tan onları ödiyebilecek milli servet «i ler eksildikçe iktısadi muvazene bo- zulur. Bu muvazenesizlik milli pa - ramızın kıymetini sıfıra doğru götü- rür. Bu ise beynelmilel iktısadiyat ifadesinee bir memleketin iflâs uçu- rumlarma sürüklenmesinden (başka bir şey değildir. İşle bu cihet naza rı dikkate alınmış ve hükümet de z2- ruri olarak son tahdit tedbrlerini al mıştır. Demek İstiyoruz ki hükümet çe aknan bu tedbirlerin mahzurları vardır. Bu cihet kabili fakâr olma - makla beraber tedbirlerin almmama» smdan işemeli edebilecek tehlikelere 5--VAKTT 3 Kânunuevvel 1931 — Adanada 700 asinin muhakemesi Ağrı dağı asileri hükümete hesap verecekler Hususi Adana muhabirmizden — Bazı şakiler, iki (osene evvel o Ağ: ri dağında büyük bir hadisenin faili olmuşlar, ve bu âsi hareket vatanın bahadir, kahraman askerleri tarafın- dan cüz'i bir zaman zarfında bastı - rılmıştı. Şimdiye kadar insan ayağr. nın basmadığı 5.000 rakamlı tepeler, Türk askerinin akıllara hayret veren bir çalışmasma şahit oldu. Kayalar, kovuklar altında gizlenen haris emel- li mahlâklar birer birer yakalandı - Tar. İcra kılınan tahkikat bu asi hare- keti ihzar edenler arasında ermeniles rinde bulunduğunu göstermişti. Hadisenin muharrik ve müşevvikleri Van ağır ceza mahkemesinde muha- keme olunmaktaydılar. Muhakeme, ahiren temyiz mahkemesinin kararile Adana ağır ceza mahkemesine naklo- Tondu. Nasil geldiler Asiler, teşrininsaninin 12 inci per- şembe günü piyade yüzbaşılarından Ali Rıra beyin kumandasında bir müf rezenin muhafazası alunda Vandan hareket etmişlerdir. Gölü (vapurla geçerek Tatvana ve oradan da kâm “| yonlarla Bitlis, Garzan, Diyarbekir yolu ile Malatyaya gelmişlerdir. Ora- da şimendifere bindirilmişler, Fevzi paşa tarikile şehrimize getirilmişler- dir. 192 kişiden ibaret olan (omaznun ve mevkuflardan iki tanesi yolda has- talanmışlar ve berayı teda ivElâzizde! brakılmışlardır. Bunlar iyileştikten sonra şehrimize gönderileceklerdir. Mevkuflar memnun Şehrimize gelen bu 190 mevkuf ve maznun kendilerine çok iyi bakıldı « dığmı, dikkat ve ihtimam olunduğu- nu söylemektedirler, * Bunların kısmı âzamı Türkçe bilmemektedirler. Sevko Tunarlarken kurşuna ( dizileceklerini zannetmişler, faakt hakikatin bu se- kilde tecelli etmeyişi, kendilerine in- sani ve medeni muamele (yapılması düşüncelerinde ne kadar aldanmış ol- Bir Soygunculuk Bir eşkiya çetesi İspanya'da Bilbao civarmdaki bir kazanın tasarruf sandığını şayanı hayret bir cüretle soymuştur. Haydut- lar kapının önünde toplandıktan sonra bunlardan biri içeriye gir- miş ve veznedara büyük bir pa- ra göstererek eğ 4 reca ei- miştir. Veznedar ufak paraları saymakla (meşgulken dışarda bekliyen 9 şaki ansızın vezne dairesine hücum etmiş ve me- murları tabancalarının tehdidi altında yapamaz 4 ça beye? ile 20 bin Pezeta a ik savuşmuşlardır. Haydutlar yn o sırada bankaya giren bir memura ateş de isa- bet ettirememişlerdir. Fennin bir Muvaffakiyeti Londra, 30 — İngiliz mühen- disleri dün cenubi şimendifer hat- ti üzerinde 440 ton ağırlığında ve takriben 50 metre uzunluğun» da eski bir şimendifer köprüsü- nü yerinden kaldırarak yerine yepyeni bir köprü kurmuşlardır. Ameliye ancak birkaç saat sür- düğü için katarların mutat sey- rüseferine asla halel gelmemiştir. Yeni ki edildiği yerden kızak se in ii üze- rinde getirilmiş ve son derece kuvvetli vinçlerle kaldırılarak ri- yazi bir kat'iyetle yerine yerleş- tirilmiştir. Bu, son zamanlarda fen sa ihraz edilen hari- duklarını meydana çıkarmıştır. Daha gelecekler de var Erceyiş istintak hâkimliğinden bu- ra birinci istintak hâkimliğine nakle- dilmiş olan 91 mevkufun aym ün de Erceyişten hareket ettikleri mahal- li müddelumumiliğinden bildirilmiş - tir. Fakat bunlar dahu gelmediler, Yarın aksamki trenle gelmelerine in- tizar ölunmaktadır. (Bunların da geldiklerini muhabirimiz (telgrafla bildirmişti. Bunların içinde bazı kürt beylerinin ve reislerinin bulundukla- rı söylenmektedir. Bunlardan başka 240 gayri mer kuf da şehrimize gelmek üzeredir. Ayrıca Ereeyiş istintak hâkimliğin. den gelen bir tahriratta 62 mevkuf ve 40 gayri mevkufun gönderilmek üzere bulundukları bildirilmiştir. Gelenler temizlöndiler Şehrimize getirilen 190 mevkufun yanlarında getirmiş oldukları eşyalar etüvden geçirildi. Yatacakları koğuş” lar da dezenfekte edildi. Hapishane berberleri tarafından da saç ve sakal- ları tıraş olunarak hamama gönderil. diler. Her hngi bir hastalığın çıkma- sına meydan verilmemek için o azami derecede itina gösterilmektedir. Ha- pishane müdürü Hilmj bey bilhassa bu tathirat işiyle pek yakından alâ « kadar olmaktadır. 700 kişinin muhakemesi Mevkuf ve gayrı mevkuf olarak muhakemeleri icra edileceklerin yek. nu yedi yüzü tecavüz etmektedir, Bu kudar kalabalığı ağır cenz mahkeme. sinin almasına imkân yoktur. Runu nazarı dikkate alan a İ dairesi en münasip yer olarak sinemayı seçmiştir. Bu tarihi muhakemenin megün başlıyacağını o katiyetle kestirmek mümkün değildir. Ziza henüz Van- dan evrakları gelmiş değildir. Maa « mafi muhâkemelere bu hafta içinde başlanması ihtimali mevcuttur. Bu tarihi muhakemenin bütün sa- fahatmı bildireceğim. ÖMER CEZMİ Br o T İngiltereyi sis | sis Bastı Londra, 30 — Dün geceden beri İngilterenin cenubu şarki kısmı derin bir sis tabakasile kaplı bulunuyor. Tayyare servis- leri denedi VE Times nehri üze“ rinde seyrisefer tatil edilmiştir. Istikametlerini tayin edemiyen bir çok otomobilci ve motosikletçi makinelerini yollar kenarında bi- rakmıya mecbur kalmışlardır. Aslanla Şaka Boulogne, 30 — Nisbeten muti ve halim tanınan bir arslan lesini okşamak için birinin kafesin içine lu kaparak parçalamıştır. hastaneye kaldırı'mışsa da li sonra ölmştür. Hayvanı itaat dairesine almak için & giren mürebbi de hayvan tarafından o kadar tehlikeli surette ısırık mıştır ki heman kolunun kesil- mesine mecburiyet hasıl olmuştur. Hayatı tehlikededir. Tosun Cemil Prenslikten Çıkarıldı Kahire, 30 — Birçok otellere olan borçlarını 15 bin İngiliz li- rası kıymetinde karşılıksız çek- lerle ödemiye kalkıştığı için ol- dukça ağır bir hapis ve para cezasına mahküm edilen kral Fuadın yeğeni Prens Tosun Ce- mil namusuna sürdüğü bu leke- den dolayı Prers ünvanından mahrum edilmiştir. ei v