— 4— VAKTI 4 Teşrinsani 1931 Yeniçerilik niçin ve nasıl kaldırıldı ? ai T Birinci makale 2 Teştinsani tarihli savımızda çıkmıştır. | Avrupada büyük sanayiin doğu- mundan pek az sonra, menfaatlerini ticaretin serbestisinde bulan ticaret teşekkülleri çoğalmıştı. Pek ucuza maledilen ve üz zaman- da çok istihsal edilen mamul eşya, milli pazarları o kadar çabuk do yurmuştu ki, sanayi memleketleri — Yaşamak için — müşteri avına çık- maklan başka çare bulamamuşlardı. Dünya iktısadiyatımın yen; yaşa- ma şartları yarattığı bu devirde İse, Akdenizin Afrika ve Asya kıyılarını, ve Avrupanın, Adriyatikle Exe ara- sina gömülü kocaman bir (parçasını elinde tutan Osmanlı imparatorluğu olup bitenden bihaber, rehavetij bir lâkaydi içinde yaşıyordu. Her gün, depolarma yeni stoklar dolduran büyük istihsal muıntukaları, burunları dibinde duran ve iclermde milyonlarca müstehlik (yaşıyan bu geniş ülkenin karşısında bir müddet yutkundular. İşte Osmanlı impara. torluğunun (hasta adam) lığı, bu yat kunma devresinde, Avrupa diploma. sisinin yeni makinelerle (o Goğumuya başladığı o müşterek fesatla başlar; ki bu ilk defa ve benim tarafımdan söylendiğini iddia edeceğim bir haki kat değildir. Amma diyeceksiniz ki; | “. A efendi! Sen bize on doku- Zuncu asrın siyasi (tarihini mi yazı. yorsun; yoksa masonluktan mr bahse. diyorsun? Bırak şunu da asil merzua gel. İşte masonluğu basit bir İnsani te- şekkül addeden safdillerin yazdığım satırları okuduktan sonra, mantık: larma göre varacakları netice bu- dur. Çünkü masonluğu bir tekke ih- vanlığı suretinde telâkki etmiye alı. şanlar, bilhassa emperyalizm devre sinde onun Avrupa devletlerin; hare kete getiren ve bu hareketleri tanzim eden beynelmilel siyasete mihrak ol. duğunu bir türlü anlamak istemezler. Halbuki masonluk beynelmilel dip-! Jomasiy;i varwimaz neticelerle uğraş tıran ve vardığı neticeleri her zaman işaret ve dikte eden görünmez görün- mez kuvvetin ismidir. (Yahut on do- küzuncu asırda böyleydi). 324 te Türk camiasını meşrutiyete! kadar götüren ve daha ileriye git- mek istiyen elemanları © merhnlede tevkif edip, içtima! hareketin başm- dan uzaklaştıran, esrarengiz tesadüf. ler gene aynı mihraka dayanırlar . ... Fakat, tanzimata bir göz atmadan, damdan düşer gibi 321 hareketi ko nuşulabilir mi? Tanzimat da elbet- te mevzuumuzu alâkadar eden taraf- Tarı vardır. Fransa, büyük Mustafa Reşit paşanm mason olması keyfiye- ti.. Ya Ali paşalar, Keçeci zade Pu. at paşalar?. Onlar damasen değil ler miydi? Ve iddia edilemez mi ki, kellesini koltuğu altına © Kıstırarak tanzimat fermanını okuyan adam İle Tİ bir hareket yapmıştı ve hatta bu ileri hareket, biraz da © yapılması güç olan bir devirde yapılmıştı? Hiç şüphesiz, bu iddia kadar, anm. da kabul ve tasdik edilecek bir ha. kikat yoktur. Osmanlı saraymda! derebeylik, ilk kalesini o gün kay. betmişti. Fakat Osmanlı imparator. Tuğunun İstiklâl; de gene ayni daki. kada hapı yutmuştu. Çünkü hakiki (kapitülâsiyon), £ iddia edildiği gibi kanunt devrinde değil, ancak tanzi. matn ilânmı takip eden (Parislileş- mek san'atı) esnasında imparatorlu- ğun başına musallat olmuştu. ... Üçüncü Selimin devrinde yapılmı- yan şeylerin bir kısmını, İkinci Mah. mut saltanata çıktıktan sonra tatbik etmek mümkün © olabilmişti, Niçin? Çünkü, o zamana kadar islâm dininin şeriat vetosunu kullananlara boyun €ğen Osmanlı sarayı, ancak bu devre. dedir ki, bir başka şeriatın bayrağı gururla kafa tutan bir kudret gibi saraymın damında dalgalandırmıştı. Bu yeni şeriat, Osmanlı impara- torluğunun esas bünyesine islâm şe. rlatinden daha fazla uygun bir dü. günceyi de temsil ediyordu. Morada, Tunada, oMakedonyada muhtelif milli zümrelerin ihtilâl bay-! rakları dalgâlanıyor, ve saray bu kanlı kavgaların karşısında islâm şe riatile cephe tuttukça, merkezi kuv- vetle iftirakçıların arasındaki müca- dele, an'anevi bir (Gâvur — Müslü. man) kavgası şeklini alıyordu. Üçüncü Selim devrinde başlıyan devamlı diplomatik temaslar, garp devletlerinin böyle bir tezahur karşı smda hastl bir taassupla birleştikle- rini, sarayın kafasma dankettirmişti. Fakat saray ne yapabilirdi? İm. paratorluğu bir kül halinde muhafa- za etmek için elinde bir tek silâh var- dı: Şeriat... Mr Halife bayrak çıkartıp: “ Câhedu! —Demeden — tahrik| edecek kuvvet bulamıyordu. Yeniçe- riler payıtahtı ve imtiyazlı Gimarer lar vilâyetleri öyle serkeş bir zorba- hkla kendilerine (omal etmişlerdi ki, sarayda sultan, lâtfen itaat edilen bir kukla haline girmişti. İstedikleri zaman onu değiştirebi- Tiyorlardı; diledikleri zaman tehdit ediyorlar; bir az da kızdılar mi, han- cer üşürüp parçalıyorlardı. Bu şerait içinde imparatorluk iki ıktan birin; ihtiyara mecburdu: 1 — Ya iftirak hareketlerine karşı, seriat manivelâsına basarak müslü- man taassubunu tahrik edecekti. 2— Yahut, yeni bir kuvvet kura cak, ve fetvaya lüzum kalmadan kısa ve dünyevi bir emirle bu kuvveti tah- rik ederek iftirak hareketlerine kar- şı duracaktı. Bu takdirde, saray otoritesi ve İm- parâtorluk hudutlarında aranılan emniyeti kazanmış olacaktı. Fakat Üçüncü Selimin tecrübesi bu işin kolay kolay başarılamıyacağı» nı gösterdiği için başını derde sok- mak istemiyen saray, İkinci Mahma-| dun ilk devrinde de imparatorluğun selâmetini, gene eski ve kötü vasıta ile temin etmek istemişti. Rittabi garbın taassubu da bir kat daha alevlenmişti. Şimalde Rusya ve Prusya hezimetile kaybettiği pres- tiji kazanacak gürültü sebepleri arr- yan Fransa ve fırsatı iyi istismar © derek yağlı müşterilerle dolu Yakın şark pazarlarını tutmak istiyen bilü- mum iktisadi o teşekküller dünyanm dört bir tarafında Piyer Lermite rah- met okutturacak bir (Ehli; salip) pro pagandasma girişmişlerdi. O derece de ki, hani az kalsın Reva! mülâka- tından çok evvel, Revalde yapılmak istenen aş pişmiş ve kotarılmış ola- eaktı. Fakat olamadı, Çünkü men; faatleri birbirine uyanlar, bir türlü müşterek bir harekete girişemediler. Gizli bir kuvvet, esrarengiz teşekkül- ler ve sebepler yarattı. Saldırmak is- tiyenler üzerlerine ölü toprağı serpil- miş gibi uyuştular, (o Parçalanması, mahvolması için hiçbir sebep olmıyan Osmanlı imparatorluğu ayak üstün- de durabildi. Ve hatta bir gün geldi, cihanı hayrete garkeden bir mücize oldu: Saray Yeniçerilere ilânı harbetti, kırk sekiz saat iinde ne zorba kaldı, ne ocak!, Yanan şehirlerin ortasında kazan kaynamaz oldu. Müverrih Şâni zade diyor ki; “— Saltanatı Allah kurtardı. Yalan! Bugüne kadar eline kalem alıp ta- Tih yazan her münevverimiz Iddla « diyor ki: | — Üçüncü Selimin yapamadığı şe- yi, İlinei Mahmut yaptı. Çünkü C.) çüncü Selim, hayalperest, hassas ve iradesizdi... Yalan! İkinci Mahmutta ferdi kudret, irade ve zekâdan eser mi var- dı? Yeniçer; ocağına incir diken o de- gildir. Osmanlı çarşılarını yarı müs. temlikelikte tutan, daha feci bir de-| rekeye düşmemesine — sebp olan bu jest; bir eserdir ki, Bizans devresin- den beri Yakımşark pazarlarını ha) İ m kim olan Yahudi bazirginın menfaa- Greta Garbonun Hususi Hayatı Garboya veda!.. Artık filim çevirmiyecek | Onun kollarında bayılan adam ! Romance'ın başlıyacağı gün, oto- mobilini son süratle sürüyordu. Tali- in bu güzel tecellisi karşısında şev- kinden dumanlanan gözlerile bir yere çarpacağı bile aklından geçmiyordu. Bu sırada (o radyatör hızla bir yere vurdu. Ye Gordon kendini yerde bul du. Nasılsa İncinmemişti! Öyle zam- nediyordu. studyoya geldi. Odası- na girdi. Makiyajmı yaparken boyu. öyleniyordu. Bu mükemmel te sadüf, bu aksi kaza ve her şeye rağ- men hâlâ hayatın bu kadar güzel ve yolunda oluşundan pek menınundu. Yalnız, arada bir, kolunda hafif bir, sancı duyuyordu. Fakat hiç bir sey, onu durduracak gibi değildi. O sabah. mutlaka işe başlıyacaktı. Lâkin, insan tahammülünün bir hu- dudu vardır. Kolundaki sancıya bir saat kadar dayanabildikten sonra Garbonun (kollarına düştü, ba yıldı. Gözlerini açtığı zaman kendi. sini bir hastanede Obuldu. Tekrar studyoya dönmek istedi. Doktor; teskin etti. Direktör, erkek rolünün! muhakkak Gordon tarafından yapıl| : Dünya buhranının sebebi İngiliz devlet bankası müdürü diyor ki : Fransa hükümetinden nefret ediyo- rum, Fransız bankasını seviyorum! Vaşingtondan yazılıyor: Muhafazakirların o İngilteredeki galebesi, şekli ne olursa olsun s08| yalizmin hoş görülmediği Amerikada saklanılmıyan bir (o memnuniyet do- ğurmuştur. Bütün Tesmi, mali, hu- susi mahafil, bu O Muvaffakıyetie, her şeyden evvel aradıkları sükünet; unsurunun (o teessüsüne bir emare görmektedirler, ve sadece İngiliz li rasının istikrarını istiyen Federal Reserve Bank bu istikrarm pek yakım olduğunu © söylemektedir. e Yezine mesele olarak, Montagu Normanın İngiltere bankası nazını olarak ka lp kalmıyacağıdır. Artık Montagu Normanm burada fevkalâde bir şahsiyet olarak hiç nü- fuzu kalmamıştır. O, Şimdi, sade İn-| gilterenin değil, eski ve yani dünya. nm felâketlerine sebep olmuş bir şahsiyet olarak görülüyor. Filhakika, Amerika mali buhra- nında Moniagu Normanm oynadığı rol, pek az kimseler tarafımdan bili- nen bir şeydir, 49/7 senes'nde, Ame- rTikanm mali en böyük refah içinde bulunup da meşhur (Boom) un baş Tadığı sıra ki bu, Amerikayı uçuru- mun kenarma sürüklemişti. Dünya ihracat bankası mümessilleri arasm- da, Loug İsland da, o zaman Fede ral Reserve Bosrdm nazırı olan M. Strongun evinde bir toplantı olmuş” ti, Avrupalı tacir tarafından tetidit| edildiği gün, (Beni İsrail) in kollek- tif ve modern peygamberi tarafından! yapılmıştır, (Bitmedi) Nizamettin Nazif mi MELEK sinemasında Gala edile Yerlerinizi tedarik ediniz. Tel. B.O. 868 YARESİ) Mâveter: Canli komik DE ve Roma'da büyük bir kraliçesinin yegüne Lady May Cambridge'in izdivaç merasimi - “Dox.. ansız iktisat nazın ile Türkiye sefiri Epinay'da nam yeni cesim tayyare - Fr “İstanbul Sokaklarında, Türkçe sözlü filmini seyrederken. Yazan : Rilla P. Palmborg masını istiyormuş: Bunu söylediler. Hastanın kolu iyi oluncıya kadar filmin sair kısımlarını çekeceklerdi.. Romance filmi (bittikten sonra, gene eserini Garboya ( beğendirmek mümkün olmadı. "s3 Yeni haberlere göre, Gartbonun konturatı gelecek seneye bitmek üze redir. Garbo, dostlarına, hundan sonra yeni bir mükavele imzalamıya-| cağını söylüyor. Hic bir yerde belli başlı bir iş görmek niyetinde de de. ğildir. Kelimenin bütün manasile serbest bir insan olacak. İstediği fi limleri çevirmeten (Oartık bıkmıştır. Zengin bir kadındır. Beklediği bütün şöhret ve ihtişamı da kazanrıştır. Yalnız: — Gene (arkadaşlarının söylediğine göre — iyi bir filim, ya- hut güzel bir tiyatro temsili icin vaki olacak teklifi reddetmeiyecektir. Bu teklif; Berlinden, Londradan, Paristen, Holivuttan, nereden olur- sa olsun; birdir onun için. Elverir ki kalbe hitap etsin, Hikmet Münir — Bitti — tu. Bu içtimad: Fransa bankasını M. Rirt temsil ediyordu. Amerika Wedernli bankası müdür. leri, Amerika piyasasındaki buhranı görerek klâsik bir usul olan parayı yükseltip iskonto bedellerini de yük- seltmeyi teklif ediyorlardı. O zaman Montagu Norman bütün kuvvetini is- kontoyu yükseltmek şöyle o dursun, Amerika iskontosunu tenzil ettirmek için kullandı. Çünkü on seneden be- ri Montagu Norman bütün gayretini, daha iyidir. l , İngiliz lirası, yani İngiltere lehine vatanperverdir, iskontoları indirip crkarmıya sarle diyordu. M. Strong namuslu fakat zayıf hir adamdı. Kendisini ingiliz li- rasmın mübalâga edilmiş bir iskon- to ile istikrar ettirilmiş olmasmdan kismen mes'ul addediyor ve buna bir mukabele yapmak mecburiyetinde ol- > Fenaa diyorum, faka viyorum, kaya olan halıya mol oldu ise, de pahalıya mal olabilir. Mont Norman gibi bir'adamın sevme! 1 Tablo Yazan: A. Bisson Tercüme eden: M. Alâettin Darülbedayi Temsil Bugün akşam saat 21,30 da Kalbin Sesi Piyes 3 perde ti ELE | bl Zabitan Gecesi Yakında: DOKTOR IHSAP duğunu zannediyordu. diğer Amerika barkaları müdü nezdindeki nüfuzunu kullanarak * giltere bankası lehine karar ve Bunu yapmakla aldanmiş olduğ” bilmiyordu ve M. Rirt'e diyordu © Binneni rm il — Bu suretle bizim piyasaş& az viski içirmiş olacağız tahammül edebiliriz. Biraz sonr# şey düzelecektir, Heyhat, hiç biraz viski, Amerika düyununun © sarhoş etti ki az kalsam Binaenaleyh, nım mühim bir kısmını da M. tagu Normana hoş görünmek yapmıştır denilebilir. ama hir şey düzelmedi. yıkaef Amerika, mali buz Aynı şey Hindistanda da old Montagu Norman oraya Blaekett'i göndermiş sistemini kaldırarak gümüş yerine” tın iksmesine çalışması için talif vermişti. Sir P (bimetal Maneviyatları biten Hintliler tm toplamıya başladılar. Fakat ları bankalara yatıracaklarına rTağa gömdüler. Bu hususta M. Pr egüi diyor ki: İ — Eğer Hindistan topraklı st İngiltere için olduğu kadar, Fransa hükümetinden nefret * mesi vız gelir, fakat Fransa bal na olan aşkı, İngiltereye ve Af aşkı nasıl onlara Şüphesiz dürüst Fakat üç kesi vardır ki bunlardan yalnız birisi, rihin seyrinde de görüleceği gibi $ hıslarm olduğu kadar devletlerin felâketine sebep olabilir ve üç ki da şudur: Gurur, aptallık ve hodbinlik, “SON NiNNI,, filmini beğöndiniz... KATE von NÂGY ve FRANZ LEDERER'in temsili AŞK HAZRETLERİ Filmini daha fazla beğeneceksiniz... ASRi ALİCE DAY ve ZEREN Bütün dünya matbuatı terafından fevkalâde takdir şaheseri Milyon Peşinde . | Tali, Kısmet ve Servet Filmidir. Şimdiye kadar emsali görülmemiş büyük kahkaha muvaffakiyetidir. RENE CLAİR'in Heyei (o temsiliyesi başında" Annabella - Rene Lefebvre - Louis Allibert MiCKEY MOUSE MER'H SEY- Fovkalâde Gala Ola KANLI P Birinci derecede olan bu film hoşa gidecek her şeyi muhtevi| tl olduğundan, müdüriyet muvaffakiyetini temin ediyor. Bunu gö" © renler tekrar görmek istiyeceklerdir. Heyeti temsiliyesi başmds MiTCHELL LEWİS Perde aralarında: PAGUITA PAGAN ve gitaristlerini! | son suvareleri resimler: PARAMOUNT JURNAL Mösyö polis rTesmigeçidine riyaset ediyor - Yârın Akşam sinemada rak i USU| Mussolini İngiltere Bu akşam Elhamra sinemasında Gala li ki altınlar çıkarılabilse, bu mik rın, Transa bankasındaki daha-İâzla olduğu görülür. ya mali itsikrarı için de M. Momtâf Norman tehlikeli bir adümdıv, D geçenlerde diyordu ki: Mükümetinden nef *t Vransa bankası hu müesses *