ARTER — 4 — VAKIT 27 Eylül 1931 İtfaiye müzesi açıld Tesisin dakuznncu senesi merasimle tes'it edildi, tecrübeler yapıldı Beş asırdan beri yanan evlerin adedi (560) bindir Dün saat dörtte Fatihte © itfaiye binasında İstanbul itfaiyesinin asril bir şekilde tesisinin dokuzuncu senesi| tes'it edilmiş, ilfuiye müzesi de mera- simle açılmıştır. Belediye reis muavini Hâmit, Nu- ri beyler başta olduğu halde bütün be- lediye erkânı, şehir meclisi azaları, eski itfaiyeciler, gazeteciler hazır bu lunmuşlardır. Davetliler kapıda itfaiye (müdürü Ihsan ve muavini Ziya beyler tarafın- dan karşılanmışlar, o bayraklarınızla siülslenmiş olan salona © alınmşlardır. Saat dört buçukta o şehir bandosunun çaldığı istiklâl marşı ile merasime baş- lanmış, belediye reis muavini Hâmit bey belediye reisi Muhttin beyın mezu- niyetine ve Yalovada bulunmasına bi- hâen merasime iştirak edemediğini söy Iemiş ve demiştir ki: “Bugün itfaiyemizin mükemmel bir halde olduğu (iddia edilemez. Fakat cidden çalışmakta ve yangınlar bazı! noksanlara rağmen (( muvaffâkıyetle! söndürülmektedir. o Yakmda itfaiye daha mükemmel (bir hale gelecektir. Bunun için Jâzım olan vesait sipariş €- 'dilmiştir. Gösterdikleri mesaiden do Yayı itfalye kumandanile zabitan © ve efradını belediye namına (tebrik ede rim... Hâmit beyden sonra itfaiye kuman- danı İhsan bey şu tarihçeyi okumuş. tar: . “İstanbul şehri altı asırdanberi de- fatla © yanmaktadır. Dokuz de fa Cibali, 8 defa Hocapaşa, hüyük yangınları mecellei umur belediyede kaydedilmektedir. İstanbulun (diğer semtleri de dört, beş asırdan beri a- şağı, yukarı dört, beş defa yanmış tar. Asri belediye itfaiyesi bugün doku- xuncu devresine giriyor. Fukara İstan- bulun itfaiye teşkilât tarihi bu ka- dar yeni değildir. Bu arabi tarih he- sabile 1130 senesine ve buna göre he sapla 220 sene eveline tesadüf eder. Bu tarihe gelinciye kadar İstanbulda ve bittabi Türkiyede itfaiye vesaiti an- cak her evde ve evin İrtifama göre bir merdiven ve su ile dolu fıçı bu- Tundurmak ve yangın zuhurunda evle- rin damma çıkıp kıvılcmları o sönei dürmek gibi iptidai tedbirlerden iba- rettir. 1128 tarihinde Gerçek Davut isimli bir fransız ilk defa tulumba Oyap-! mış ve 1190 senesinden itibaren yan- gınlarda bu tulumba kullanrImıya baş- lanmıştır. e Gerçek Davudun bu meha reti hükümetçe takdir edilmiş, Yeni- çerilerden bir kısım efrat (seçilerek malyetine verilmiştir. İlk itfaiye ne- ferleri başlarına kalaylı tas giyerler. di. İlk itfaiye kışlası Şehzadebaşında idi, Gerçek Davadun ilk 'yaplığı tu- lumbaya çardaklı namı verilmiş, o ve sonraları gitgide tekemmül etmiştir. 1190 senesinden 1241 senesine (o kadar Geçen 110 sene zarfında itfaiye işle rinde bir yenilik, bir terakki görül müştür. Hatta 1241 senesinde Yeni- çeri teşkilâtı dağıtılırken bu tulumba- erlar teşkilâtı da lâğvedilmiştir. Fa. kat 48 gün sonra Hocapaşsda çıkan bir büyük yangmın Babıfili, Divanyolu ve civarmı Kumkapıya kadar yaktığı gö- rülünee itfaiye teşkilâtının yeniden ihdasma lüzum hasıl olmuştur. o Fa- kat bu seferki teşkilât yine askeri bir idare altma alınmıştır. Ayni zaman- da belediye merkezlerinde ve mahalle- lerde delikanlılar tarafından idare & dilmek üzere birer mahalle tnlumbası bulundurulması hükümetçe (tasvip © dilmiştir. İtfaiyenin ikinci terakki merhalesi 1290 senesine tesadü feder. O zamana kadar insan sırtında taşınan tulumba» lar arabalara konmuş ve Avrupadan mütahassıslar getirilmiştir. 1298 har. binden sonra itfaiye iki tabur haline getirilmiş, 1309 senesinde de Üsküdar cihetinde de bir tabur ihdas olunmuş) #ur. Üçüncü ve son terakki merhalesi 1339 senesindedir. O zamanki şehre minj Haydar bey 55 bin lira 'ile ise) başlamıştır. 8 sene İçinde 4563 yangın olmuş ve bu yangınlarda 1786 ev © ve dükkân tamamen 1230 bina kısmen yan mıştır. Bugünkü itfaiye teşkilâtının o mev- cut bulunmadığı sıralardaki yangınla ra gelince, 1924 senesinde yalnız Çır- çır yangınında 1500, 1927 sevesinde Aksaray yangınında 2400, 1334 sene. sinde Cibali, Fatih yangınında 7500 ev ki ceman üç yangında 11400 ev yanmış| ise yanan ev) | muhakkak, tır. Beş asırdan beri miktarı 160.000 kadardır. Bundan sonra davetliler £ yeniden teşkil kılman itfaiye müzesinin bulun-| duğu yere götürülmüş, burada en es- ki belediyeci sıffatile daimi encümen reisi Tevfik bey kadaki kurdelâyi kes miştir. Müzede 220 senelik itfaiye teş kilâtında çalışanların (elbiseleri, ilk makineler, yangınlara gösterilmektedir. £& Müze gezildikten sonra muhtelif (Oyangın söndürme yangına çıkış, talim nümuveleri ya. pılmıştır. Davetliler çay ve pasta ile izaz edilmiş, merasim bitmiştir. Merasimin sonunu bildiren boru ça larken birdenbire nöbetçi (memurun sesi işidilmiş, Topkapıda yanım oldu. Zu haber verilmiştir. Bunun üzerine davetliler önünde muhtelif tecrübeler yapan efrat derhal arabalarma bin- mişler ve bu sefer hakiki yangına git- mişlerdir. Fakat itfaiye biraz sonra dönmüş, hadise anlaşılmıştır: Topkapıda Şehislâm mahallesin de 14 numaralı evde oturan (o İbrahim efendi çakmağına benzin koyarken ka zara elbisesi tutuşmuş feryada başla- mıştır. Dumanları gören ev halkı derhal yangın var diye bağırmca İş polise, oradan itfaiyeye haber veril- miş, Wakat itfaiye gidinciye (Okadar Ibrahim: efendini vücudu kısmen yan-| ait resimler) Denizin dibi Hayatının 25 senesini Istanbul dedizinin dibine inip çıkmakla geçiren dalgıç başından geçen- leri ballandıra ballandıra anlat- tıktan sonra bir aralık demişki: «Bir defa, icap etti, Galata- dan Sirkeciye kadar denizin di- binde yayan yürüdüm. Bana ina- nırmısınız, bu yol kara yolundan çok iyi, çok rahat, Zira ne tramvay var, ne otomobil, insan çiğnenmekten, ezilmekten filân korkmiyor.,, Ne denize daldım, binde tek adım yürüdüm ama, dalgıcın sözüne inanirım. Hele Istanbulun © yangın tehlikesi ve borularda su bu- lunmamak endişesi olmıyan ye- gâne yeri orasıdır. Kadınsız şiirler " Eserinizde kadından bahset- mediğiniz için kadının en müthiç silâbı olan Toplu iğneye baç.,, ithafile Ziya ilhan ve idris Ah- met Beyler, müştereken yazıp bastırdıkları bir şiir kitabını banâ gördermişler: Bir ses iki name... Her halde gençtirler. Bu yaş- ta pervasızca, kadından babset- meğiklerini, onlardan ilham al madıklarmı söyliyen bu genç şairlerin bir toplu iğneden ne korkuları olur, bilmem. Lâkin, bu babayiğitlik, bakalım ne ka- dar sürece o ye Atletlerimiz Atina- da çalışmıya başladılar mış bir halde kurtarılmıştır. Ankara — Sofya Telefonu uza- tılacak Bulgar telgraf umum müdürü- nün muavini şehrimize geldi Ankara-Istanbul-Sofya telefon hattının Avrupa merkezlerine uzatılmasi meselesini müzakere için Bulgaristan telgraf umum müclir muavini M. Krisrof şeh- rimize gelmiştir. Kendisi telgraf işletme müdürü ihsan Cemal beyle birlikte tarifeler mesele- sini ve diğer teknik meseleleri tetkik ve ballederek bir itilâf- name imzalıyacaktır. iade edilicek Yunan emlâki Muhtelit mübadele komisyonu umumi heyeti dün toplavarak bürolardan gelen iş raporlarına ve iade edilecek Yunan elâki hakkında alâkadar bürodan ge- len raporu tetkik etmiştir. Yunan mürahhası heyeti, uh- den sahiplerinin Yunan tabiiyye- tinde olmaları dolayısile iade edilmemeleri lâzımgeldiği tara- fımızdan bildirilen emlâkin Yu- nan malı olduğunu iddir etmiş tir. Bu meselenin yeniden tetki- ki kararlaştırılmaktadır, —mi Balkan birliği iktisat komisyonunda Ticaret odası raportörlerinden ve Âli ticaret mektebi müderris- lerinden Hakkı Nezibi B. Balkan birliği cemiyeti iktisadi komisyo- nunun mütahassıs : ve müşavir- liğine intihap edilmiştir. Atina, 25 (Hususi) — Akropol Palas otelinde birleşen Türk atletleri bugünden itibaren Atina stadyomunda çalışmıya başladı lar. Diğer taraftan Yunan atlet- leri de faaliyetle hazırlanmakta- dırlar. Bir Yunan takımı İzmirde Pire ikincisi Etnikos futbol takımı iki maç Yapmak üzere izmire gelecektir. Birinci maçın Karşıyaka, ikinci maçın Altay ile yapılması mubtemeldir. Fenerbahçe klübünde Jimnastik dersleri Fenerbahçe spor klübü umumi kâ- ipliğinden: : Kadıköyündeki klüp jimnastik ne de di- (leketlerinin İhirbaz İsa) denilmektedir. Vakıt) ın Tefrikası Romalılar mabedi çünkü bu mabet ka Nihayet bazılarına göre bu kehametten omuratolan zat Vespus- yen idi. Fakat insanlar (o skibetleri- mi gördükleri © halde bu ( akibetten sakınamazlar. o Yahudiler de, ne ola-| caklarımı — bildikleri o halde her şeyi jkendi arzu ve heveslerine göre | tevil ettiler ve neticede O kendilerine mem- harap olmasına saik ol dular. Bu iki parçaya bir nazar atfetti. ğimiz takdirde kilisecilerin yaptık- ları tahrifat derhal meydana çrkar, Evvelâ (o yahudiler, Antonya kale sinin (otahribinden sonra omurabhba yapmamak (emrine muhalefet etmiş.| ler ve murabba yapmışlar. Mürabba-! dan maksat haçtır ve haç şeklidir. Onun için bunların hakkındaki ihbar tahakkuk etmiş ve helâk olmuşlardı. Bundan maksat İsanm salbini en bü- yük cürüm (göstermek ve yahudilerin! bu yüzden helâke uğradıklarına işa- ret etmektir. Çünkü (hiristiyanlar,! İsanım © salbini Romalılara değil, fa- kat yahudilere (o yüklüyorlardı. Yahu- diler Isayı o salbetmekle, bir bid'at i- cat, baba ve dedelerinin am'anelerine muhalefet etmiş oluyorlardı. Onun bu cümle (o kiliseciler (tarafmdan tevil olunduğu muhakkaktır. Bilhassa (o beklenilen (o cihangirin maslup İsa olduğunu söyliyen sözle- rin kiliseciler tarafından ilâve edildi- ğinde hiç şüphe yoktur. (Jozefüs) ün eserinde (o (harikalar yapan maslup İsa) kelimeleri kulla- nıldığı halde (o Lucianm eserinde (Si- (Jozefüs) ün islovence tercümesin- de İsadan hiç bahis yoktur. Çünkü | (Jozefüs) ün Isayı, beklenen cihangir diye tanrmasına imkân görülemez. Sonra (Jozefüs) ün İsayı beklenen cihangir (olarak tanımasına imkân; bulunmadığı gibi onun (Herod) bu| şekilde telâkki etmesine ihtimal veri. lemez. Herod, yahudilerin nazarımda yabancı bir araptı. Onun için (Jore- fün) ün imperator Vespasiyeni bekle nen mesih (olarak göstermesi daha çok muhtemeldir. Jozefilsün yunan- ca tercümesinde de (İsa veya Hsrod- dan hiç bâhsolunmamaktadır. o Ge othals o bu moktai nazardan (bahse derken der ki: “İmperator Vespasyene takdim olu- nan bir eserde onun omesihlik şere- fini ihraz etmek (hususunda rakibi bulunduğu ve bu rakiplerden birinin maslup (İsa olduğunu söylemek af- fedilmez bir kabahat olurdu.,, Fakat (o İsayı, Vespasyene rakip olarak göstermek ne kabalık olurdiy»; salonunda, memlekete binlerce sporcu yetiştirmiş olan muallim Mazhar ve Faik beyler idaresinde bir dersane açılmıştır. Gerek klüpler mensubu ve ge- rek hiç bir klüöbe mensup olmı- yan genç kız ve erkekler muay- yen şeraitle talebe olabilirler, Bu şeraiti öğrenmek istiyenler Cuma, Pazar ve Sah günleri saat 13ten 15e kadar klüpte Faik beye müracaat edebilirler. Gürbüzler yurdu riyasetinden: 2-10-931 cuma günü saat 15 te fevkalâde içtima © yapılarak idare hey'eti intihap edileceğin- den Yurda mensup arkadaşların gelmeleri rica olunur. Seyrisefain spor birliğinden: Önümüzdeki salı günü saat 13,30 da birlik umumi kongresi yapılacaktır. Azanın birliğe gel- meleri, — i Recep B.in konferansı, C. H.F, umumi kâtibi Kütah- ye meb'usu Recep B. in vereceği konferans tarihi epiyce yakınlaş- mıştır. Konferansın Darülfünun konferans salonunda verileceği tahmin ediliyor. se oHerodu da ona rakip göstermek o kadar kabalık ; olurdu. Bahusus Herodlar yahudileri, Romallaa e ü ve bu suretle eni a ve cihangirlik derecesi- ne yükselmeleri için hizmet etmele- rine saik olmamışlardı. i O halde Jozefüsün cihangirliğini ve mesihliğini tanıyabileceği yegine a- dam, imperator Vespasyen idi. Hakikatte yapılan tahriflerin her tarafı o hoşmut etmesi düşünülmüş. Naktedi i ömer Rıza tahrip edeceklerdi Idıkça hiristiyanlar | da isyanlardan vaz geçemiyeceklerdi | ağır bir surette İttiham etmiş olur, sel zefüs, o İsanın mesihliğini (osahte bir mesihlik o göstermekle ve onun hiristi. yanlar tarafından tasavvur © olun. duğunu ve inanıldığı gibi melek or. duları ile geri (döneceğine dair besle nen < itikatların manasız olmakla beraber bunların o hâlkr bu gibi | iti. katlarla tahrik (ihtilâle teşvik ettik. lerini ilâve etmekte ve bu suretle (66 senesinde vukubulan ihtilâlin bütün | mes'uliyetini hiristiyanlara yüklemek- tedir, Jozefüsün verdiği malümattan an- laşılıyor Oki yahudiler omesihlik iti. kadı iki şekilde tevil ediyorlardı. Ya hudlerin bir fırkası, beklenen ocihan- girin Filistinden (çıkmakla beraber yahudi olmıyacağını, bir (O imperater olacağmı © ve onun yahudilere kendi- lerinden bir hükümdar naspelmek- le beraber (o bütün istiklâllerini gas pedeceğini iddia ediyorlardı. Bu nok- tai nazar mütevekkil (ve teslimiyet- kâr, sulhü (müsalemete hahişger ya- hudilerin ( fikri idi. Yahudilerin di- Zer fırkası, ocihangirliğin bir yahudi. ye nasip olacağıma kani idiler. İsaya İnananlar veonun semavi ordular. la geri geleceğine (kani olanlar bun- larm fikirlerine iştirak (ediyorlardı. Roma aleyhinde ohusumetkârane dar- rananlar da bunlardı. Onun için Jozefls, İsanın mesihli- ğine inananları, yahudileri felâket a- miz harbe teşvik ile ittiham ediyor. Bundan dolayıdır ki Jozefüs, 21 se nesinde, (o yani İsanın hayatı esnasın- da vukubulan İsyana, ona mümasil isyanların (o hepsinden fazla ehemmi- yet vermekte ve onu daha kuvvetli bir o sarette tasvir ederek hiristiyan- ık düşmanı olduğunu açık bir surette shar etmektedir. j Kari, Jozefüsün (o hiristiyamlar'”a- leyhinde vukubulan ittihamlarınm ne derece (omuhik © olduğunu soracak olursa o buna verilecek cevap iki vak'adan istihraç edilebilir. Bunların birincisi şudur: Müverrih Sulpius Severusün, Takitüsün tarihle- rinden kaybolan ( bir fasıldan iktibas olunduğu anlaşılan (bir faslı vardır. Bu faslm (o Takitüsten kaybolan fa- sıl olduğuna dâir müdekkik O Jakop Bernays — ile profesör Veberin mühim tahkikatı vardır. Burada Roma harp meclisinde geçen bir müzakere esnasm da Titüsün o söylediği sözler kaydo- Tunuyor. Bu sözlere göre Titüs Kudüste mabedin (tahribi lüzumuna izah ederken (mabet tahrip olunduğu takdirde İsanın © geri döneceğine dair nasraniler tarafmdan beslenen ika dm da ortadan kalkacağını söylemiş tir. Yine bu fasla yöre, hiristiyanla. rin menşe itibarile yahudi olduklarına kani olan Titüs, bunların, yani İsanın mesih olduğuna (inananların her iğ tişaşta elebaşı olduklarını söylüyordu. Bu fasıl, asri münekkitleri ve mü fessirleri | çok büyük müşküllere uğ ratmıştır. (Bitmedi) Matbaamıza gelen eserler: Mülkiye mecmuası tür. Bir hiristiyan — bu bahsi okuyor. ken mesihliği ancak İsada görecek, yahudi ise bütün bunları bertaraf © derek müstakbel mesihi bekliyecektir. rinden aldığımız. satırlarda en tuhaf nokta, bunların hiristiyanlar aleyhin- de ihtiva (ettiği ağır İttihamı, gerek İ Eusebiusun, daha diğer hiristiyan mu- harrirlerin anlamamalarıdır. Bu noktada, vesikanm tarihi mev- sukiyetini, yahut doğru olup olmadı - Zını şimdilik bir tarafa bırakabiliriz. Tozefüs, Herod hanedanının büyük Herodu mesih tanıdıklarmı (ve onun bir cihangir O olmak üzere avdet © deceğine (inandıklarını söylemekle, orların da Romaya karşı vukubulan ih lâle iştirak (ettiklerini ima etmiş oluyor. o Herodlara karşı bu şekilde ima eden muharrir (o hiristiyanların Romaya karşı (o vukubulan hareketle- rinden bahsetmekle Oonlarıda çok (Jozefüs) ün Halosis unvanlı ese- Mülkiye mecmuasnın altmer sayısı intişar etmiştir. Mündericatı arasın İda doktor (Nemli zade (Etem beyin ( Devletin mes'uliyeti ), müderris Mi İtat Beyin ( Kazai mürakabe ) si dok- İtor Kilisli Rifat Beyin (Evlenme sı). hat raporu) (Joseph Barthelemy) nin İyeni çıkan (Demokrasi buhranı) ismin İdeki kitabından bir terelime *ile mem- leket tetkiklerinden Türkiye ticaret o duları, Türkiyede harçlar makaleleri İve (İngilterenin iktisadi siyaseti) Mtal- İya ve Balkanlar yazıları vardır. Mem İleketimizin ciddi fikir o mecmun'arın idan olan bu kıymetli eseri karilerimk İze tavsiye ederiz. AMELİYATSIZ BASURA ÇARE Iİ HEDENSA İ MEMELERİ KURUTUR KANI KESER EVCA! TESKİN EDER