” 5 — VAKIT 20 Ağustos 1931 — ra ir 7 | Denizlerdeki kuvvet Jorj (OKlod isminde bir fran- $ız âliminin denizdeki kuvvei mu-. harrikeyi (o toplıyarak bundağ) İlimde, istifade için yaptığı teşebbüsler azINA birçok defalar © gazetelerde. ya- ye il mer Bundan birkaç ay mu- Bi ” ” dem Jorj Klod, Küba ada m sında o Matanzaz körfezinde mu- yaffakıyetli (o bir tecrübe yapabil- di. Âlim bu tecrübesi hakkında di- yor ki: — Denizlerin muharrik kuv- vetlerini elde © etmek için meddü cezirden (istifade (münasip de- ğildir. — Bunun yerine suyun sat- 'Anlamadığımız Hoca bir allâme hmdaki O hararetle derin taba- kalardaki (O hararet © arasındaki farktan istifade efdaldir. Bu fark (Küba adası civarmda satıh» ta 25 ve dipte (4) derece olmak üzere 21 derece ek e taraftan şunu © unutmamalıdır nlar; yüksel ö boşluk One kadar tam olursa su hiçbir çan sösülmei, Silk © kadar dun bir derecede galeyan Nevyorkta — kilise yok & değildir. £der, Meselâ bir sicak su kabı |Fakat diğer binaların & yüksek ile içersi tahliye edilmiş birbuz liği “arasında “çanlar gözükmez bının o yekdiğerine (birleştiril olduğundan bunlar günden gü-|peten az tiyatro olduğunu Moskova &3- yı vermeden savuşup gitti galıba bugün diğini farzedelim. . İki kabı bir ve kaldırılmakta ve kilise yerine e 23 seed Si vüsi binalar iaşe eilmekizdii. en a Ge idi İ“İ yüksek çanı, Almanyada Ülim maş yerine bir türbin koyacak O-İym ucundaki pe m er Li metre irtifadadır. ve muharrik kuvvet verdi- »... ği müşahede edilmiş olur. Mekik içi” Büleyö JöH'Klâd Telsizde rekor 1828'de (Matanzaz) da mühim bir : i yapabilrek “için câdim|Yer Danimarkadır. Danimarkada ve un lamıştı. Bü tüp saç- yüzde 10 kişinin telsiz aleti iitörülardün riürekkepi. Tul dir. Bu nispet gittikçe © çoğalı- SİRİ Eillmetre ve © kut 2 mete 79 Çünkü 'bir seneden beri te- idi. 1929 Fakat dalgaların (tesirile deni. ze düşerek dibe battı. ahizesi satmakla meş-- guldür. Şirket bu âletleri ücuz! 1 : tında yapılan (diğer bir tüp e verebilmek için hükümetin mü-|cil yanlış bir manevra (neticesi olâ- minenin lat ; rak batmıştır. e Âlim bu vak'alar- a vi izleri — pa 5 dan meyus olmadı. OÜçüncübir in Le Bir iki elinden'in » ii deli it 0 seneye kadar tüp inşa ettirdi. Nihayet tür- büt Dani z > i tün animarkalıların O evinde binler harekete geldi. Bu suretle birer telsiz bulunacağı © muhak- tecrübe (o muvaffakıyetle bitebildi.|kak görülmektedir. Jorj Klod diyor ki: YILDIZ YAPARLAR — Hoca, sen okumuş, bilmiş insansın, görgüde hayli yamansın; Bizim bilgimiz . yok, cahil adamız, bakma,:görgümüz eksik, merak oldu, soralım dedik; Ay kaş gibi olur, yeni ay deriz, Gitgide değirmi olur şüphesiz; Sonra . kesilerek eski ay denir, O da bitip gider. Öyle değil mi? Yeni ay gelince eskisi nolur? mesele budur! tavrı takındı, Bilmez görünmekten pekte sakmdı: — Ayol, dedi, bunda bilinmez ne yar? Kırparlar, ( kırparlar yıldız yaparlar, şeh-|! ri o büyük kilisesinin çanıdır. Ça-i N yada 25 bin Amatör grubu vardır. Bun-| lar bazan fevkalâdı Ahalisinin en çok telsizi olan'oynarlar. Bu yerme > çoğalmaktadır. Ayni zamanda son 70-) var-|manlarda sinemaların adedi de son de-| lacaktır.) las, ekil eder bir şirket bütün hal“ Sinir Doktoru lozan: H. Bedrettii | Geçen savımızdan mabaat) | Yusuf — İştiham da yok o da ke Kâmil — Söyledim ya efendim si-'sildi. | Şimdi bir oturuşta ancak iki nir hastalığ. Siz kendinizi çok yoru- kazan fasulye ile (sekiz okka ekmek yursuruz. Hiç yoktan hasta ediyorsu:| yiyebiliyorum, Eski iştiham yok. (Ağ nuz. Çok karışık ilâçlar kullanıyorsu-(lar gibi) ah. o gitti nuz bu sizi hem yoruyor hem de has Mahmut — (Lâfa karışır) Aferin talığınızı arttırıyor. Eğer çok ilâçlar) sana koca tilki. karışlırmazsanız hastalığınız geçer. Yusuf — (Mahmuda hücum ede Vecdi — Nasl olur efendim. o İlâç|rek) Ne dedin, ne dedin? kullanmamak demek O hımmmm anla. Kâmil — Mahmut sen sus. Karış- dim siz beni öldürmek istiyorsunuz ha!İma hiydi git. Şimdi anladım. Muhakkak bana kastı-| Yusuf — Heyyy çok dışarıml. nız var. Hakkınızda ikamei dava ceed Kâmil — Siz ona bakmayınız efen- ceğim. dim aldırmayınız. Siz buraya muaye Kâmil — (Hayretle) ne buyurduİneye mi geldiniz? nuz? Yusuf — Ha evet onun için gel mizi, yorC7??7 eyduknniknam 3İdim. Vecdi — Evet sizin hakkınızda ika Kâmil — Pek âlâ soyununuz. (Has mel dava edeceğim. Beni öldürmek İS| ta soyunmağa başlar Kâmil bey muaye tiyorsunuz. İmdat yetişin bu doktorne eder.) Siz de vücudünüz çok sağ beni öldürmek istiyor imdat! Can kur)jam, sizde hastalık namma bir şey gör taran yok mu? müyorum. (Bağırmağa başlar ve şapkasmı &-| O Yusuf — Hiddetle hir gey görmü- larak olanca süratile dışarıya kaşar). yor musunuz? Vah cahil doktor. Yah bomboş kafamız, Dünyada neler oluyor? Kâmil — (Yalnız) Bugün ne oluyo-İya iştihasızlığımın sebebi nedir onu ruz allah aşkına ne antikalara çatıyo- da mı anlıyamadın? Yazık tu, tu, tu. Rus ruz. Bunu da ben öldürmek istiyormu| Senin gibi doktora (Şapkasmı #lır de Rusyada tiyatro — Rusyada, nis -'şum. Hayırdır inşallah, o Vizite parasr! şarıya gitmeğe hazırlanır). Yusuf — Yazıklar olsun kapat bura- smı benim hastalığımı» anlıyamadın. Tuuuuuuuu.. (Çıkar). zeteleri Yazıyor -)beş para almak nasip olmıyacak bari lar. o Moskovada| ireni kaçırm'yalım. (Saate bakar) 32, Lenin -| oDaha yarım saat ver trene| © (Bu esnada saat sekizi çalar.) 17 ve Rus sökizi on geçe. Yavaş yavaş gitmeli) © Kami). Eyvahlar olsun treni kaçt yanın diğer aksa - (içeriye Yususf girer doktor hayretle)| racağım: Mahmut (Mahmut gelir) bu mında cem'an 500 Bu da kim?!.. yurun efendim, tiyatro varmış. Bu DÖRDÜNCÜ MECLİS Kâmil — Çabuk benim şapkamı bas na mukabi Rus| Eâmil « Yusuf - Mahmut tonumu getir. Bugün bunlar hep senin Yusuf — (İçeriye girer Kâmil be-|kabahatin. Sabahtan beri on para al. piyesler! yi görmez dalgındır. Mahmuda hita.|madım. Nerede bir takım (serseriler gittikçe) ben) (Parlevu fransevi) rin maskarası oldum. Eğer bir de tre- (Bu taklit Anadolu şivesile yapı.İni kaçıracak olursam vay haline, (Diyerek süratle dışarıya fırlar bu VE rece artmıştır. Mahmut — Hat. esnada perde kapanır). ... Yusuf — Tuuuut!.. cahil (SON yü üs sö “Kümil-— Bu kim? ? Fransa Yusuf — (Doktora dönerek) Bana| İceçen haftaki bilmecemi Fransada hisikletçilik — Otomobil-| yay, doktor bey şu adama bir şey söy. iğin mühim bir (Mevki tutmasina)jeyin yoksa iki gözünü çıkarırım. Geçen haftaki bilmecemizin S rağmen bisikletçi) © Kâmil — Size birşey misöyledi.. | sureti halli şu idi: Ez lik Fransada gün Yusuf — Daha ne söylesin. Başka Vr. (e den güne inkişaf bir şey söyliyemez ya haddi mi var. ği KSTEEYA bulmaktadır. Ha“) Alimallah kafasını kırarım. k . İ 4 li hazırda Fran) Oo Kâmil — Peki ne söyledi. Sİ 4 ti (MY sada milyon 47) O Yusuf — Sen cahilsin, dedi. (Mah. i bin 17 bisikletİmuda dönerek) Parlevu fransevi tu ca mevcuttur. Bu #-(hil) Doktor bey sen söyle o mu cahil, ben mi? ... — Böylece elde edilen mu- Kuşların uyanması |et her sene artıyor. Yalnız Pari harrik kuvvetin muhalliyetülha- yarım milyondan fazla bisiklet vardır. Paye ” zi Kuşlar arasında e nevvel u-'e, OR 1 -- (Mahmuda) Nasıl gördün va ile rr oan kuy- yanan fluryadır. Yaz günleri dali bisiklet olan old ye eralptinde Bip Mi ben âlimim. (Mahmat «lys linen olacağı-! at bir buçuğa doğru tarla Okuşulıyı,, habe; si istntle- emek İster fakat söyliyemez susar). na eminim. Yakında Amerika- | bülbülünkünü andıran fakat onun ir veriyor. Kâmil — Hastalığınız nedir? ya giderek oKübanm cenubunda|kadar uzun sürmiyen nağmelerle|da layla mir z zim Yusuf — Efendim hastalığım zaif- on bin kilovatlık (bir fabrika in- havayı doldurur. » İki buçukla üç|yükselir. Dört buçuk ile beş ara-lik görüyorsunuz ya ne kadar zaifim. ge elireceğini; arasında: bıldırcın o ötmeğe baş-isımda ötliyen kuşu ve saat Kimil — O enhildir siz bakmayın. ... v beşten lar. Üçle (o üç buçuk arasında kı-lsonra serçe Maamafih bun-İleri gibi idim. Alimallah — İstanbulun Çansız şehir zılbaşlı tarlakı i a beni sığamazdı. ' uşunun (o nağmelerijların en gevezesi &€ç uyanan ser-| Kaplar! Avrupa | şehirlerinde birçok'duvulur. o Üç otuz ile dört arasın-'çedir. Kâmil — İştihanız nasıl? — Hiçbir yey gösmedim kaptan. dedim. Kaptan yanındaki meçhul şah. sa sokuldu, yavaşça konuşuyorlardı. Ancak şu kelimeleri işitebildim: — Lodz kasabasmda ailesi ile çocukları elimizde bulunuyor. Bey- hude yere ailemden ne istediklerini birkaç defa sordum. Kaptan bana: — Dinle, sen bugün çok sırrımıza vâkıf oldun. Senin herhang; bir yaramazlık o yapmamaklığın için kendimi tahir temine almak mecbu- riyetindeyim. Ben rus (istihbaratı için çalışan bir adamım, senin de bana muavenetin lâzım. Sen zeki ol makla beraber birkaç (lisana vâkıf bulunuyorsun. o Şimdi sana bir tek- lifte bulunacağım: Ya benim emrim. de çalışır külliyetli miktarda para kazanırsın yahut da avdetimizde seni Rusyada ihbar ederim, ailenle birlik. e sürgün gidersin, Sibiryanm ne de- mek olduğunu her halde biliyorsun... (Bitmedi) tinde bulundum. Bilâhare O muhtelif gemilerde çalıştım bilhassa Hamburg! — Amerika hattında, dünyanın muh- telif limanlarını dolaştım, Müteaddit lisanlar öğrendim. 1909 de bir kaptan tamdım ki tan beni İngiltereye birlikte Bree de kaldığımız ozaman Mmezunen şeh-i " — Mazur! sen bu sükütiliğin ceza- smı allenin hayatı ile ödiyeceksin, onların hayatı senin elinde. Askerle-| rime dönerek: — Kadın ve çocukları divanıharbe gönderiniz, dedim. Ma- zur aci acı itizara başladı: — Miralay bey söyliyeceğim söyli- yeceğim.. Allahım allahım. dinleyi- hiz bir kere. İşaretim üzerine Mazuru yakalı. yarak dışarı sürüklediler. Ayni za- manda ben, kadınla çocukların bu- Tundukları eve gittim. (Onları tes- kin ettim. Mazur her şeyi itiraf ettiği takdirde onu kendi o hizme- İlme alacağını vaadettim. Kadinm ve çocuklarım vaziyeti hakikaten fe ci idi, Ağlamaktan gözleri şişmiş ko- Duşmağa halleri kalmamıştı. verilen kararın infaz olunup olun- madığını sordu. — Hentiz karar icra olunmudı. De-| dim. Biraz ümitlenir gibi oldu. — İşi kısa fakat müfit görüşe - lim Mazur. Yazıcıya döndüm. Yazı- NIZ. Ben dikine indirmeğe başladım. Mazurun ailesi için verilen karar gibi Mazur da hiyaneti vatan,. — Hayır, hayır bunu yazmayı; nız, Yazmız Mazur hepsini itiraf et-| ti. Marurun ailesi ise, karımı ço- cukları serbest bırakınız. Allah bilir ki onlar bigünahtır onların hiç bir) şeyden haberleri yoktur. Ben cezayı kaptana bil Üzere kaptanın kamarası” na gittim, Okamaranm kapısından baktığım zaman bir takım plân ve fotoğraflarla meşguldu, taciz etme mek için içeri girmedim, bir müddet dışarda bekledim. Bilâhare içeri gir- diğim zaman kaptan ortada yoktu. Mütecessisane fotoğraflara bukmak istedim, o Azıcık başımı iğdiğim z4- man kafama müthiş bir darbe indi. Tekrar kendime geldiğim zaman kol- larım bağlı o bir karanlık mahalde üzerime alıyorum, Yazmız. Yazınız.| olduğumu anladım. Biraz sonra Mazurun hayatının son faslı olmak| kaptan meçhul bir şahısla içeri gir- Mazur her halde fena bir gece) üzere. Mazur dikte ettiriyor, yazıcı) di, — Köpek. casusluk yapmak is geçirmiş olmalı idi. Bir gün evvelki) yazıyor. gülümsiyen yüzden eser kalmamıştı. Üstet bir casusun tercilmel hali| tedin galiba, Sesini daha yükselte- rek: Rengi” solmuş, yüzündeki o buruşuk.) — Evet dosyanızdaki resim pek : lar derinleşmiş gibi idi. Ailesi için) doğrudur. Ben Rus bahriyesi hizme ( — Neler gördün bakalım? Halledenlerin takdir varaka- larını matbaamızdan aldırmaları, Yeni bilmecemiz Yeni bilmecemiz şudur: Öyle bir şehir ismi bulunuz ki birinci, ikinci üçüncü barfleri bir emir, beşinci, altıncı, yedinci harfleri bir sıfat, beşinci, ikinci üçüncü harfleri azayı bedenden biri, beşinci, dördüncü, üçüncü, ikinci harfleri (Bile) olsun. Bilenlere birer takdir varaka- sı verilecektir. Beş takdir vara. kası topliyana bunlara mukabil bir hediye verilir, VAKTT Çocuk Sayıfası Müsabaka kuponu (20 Eylul 1931) Ismi Adres ——-—.... m — Bilmece halli ———