— a — VAKIT 2 Eylül Lİ -———— HABERLER Gümrük ittihadı —— Lâhey divanı salâhiyetsizlik kararı verdi Paris, 3 1(A.A.) — Echode Paris gazetesinin Londra muhabiri mahsusu yaziyor: Lahayden gelen haberler beynelmilel divanın Avusturya — Ak manya gümrük ittihadı hakkındaki ka rarını 2 eylülde vereceğini bildiriyor Bu karar sal ;hiyetsizlikle ifade olurn- caktır. Mezkür güzele (hali hazırda vaziyetine nazaran Almanya ve Avus- turyanm şimdilik bu ittihattan vazgeç melerinin ihtimali olduğunu kaydedi- yor. Berlin, 31 (A.A.) — Avusturyanın Almanya ile bir gümrük birliği vücuda getirmek tasavvurundan Lahayde ada. let divanınm bu hususta vereceği kura rı beklemeden vazgeçmesinin başlıe gayelerinden birinin Fransadân ödünç rılmasından ibaret olduğu söylenmek. tedik. İngiliz bankasının Kredit Ans. ialt müessesesi lehine Avusturya hü- kümetinin emrine tahsis ettiği kredi; pek yakında geri çekmek mecburi de kalacağını Avusturyaya (o bildirmiş olması bu hükümetin Fransadan yap- mak istediği istikraza şiddetli bir hü- cuh hissettiğini açıktan açığa göster: mektedir. ingiliz kabinesi çalışıyor Londra, 31 (A.A.) — Kabine vant 16'dan 1930 a kadar Dovning Statta toplanmıştır. Müzakerat (o hakkında şimdilik hiç bir malümat yoktur. Yal nız denildiğine göre | hükümet bu içtimaımda tasarruf (tali komites.nin ve amele hükümeti tarafından meclise tevdi edilmiş olan kanun (projelerini tetkike memur edilen tâll komisyonun! raporlarını tetkik edecekti. o Tekmil nazırların itilâfını temin eylemek Jâ- zım geldiğinden bu raporların münaka| şası biraz uzun (sürecektir. Bundan başka hükümet kabine haricinde ka-! lan nezaret müsteşarlarını tayin ede- cek ve belki de Cenevreye gidecek mur rahihâs heyetiMi intihap edecektir. Şu itibarla yakında birkoç kabine içtima- ları yapılacağı derpiş (edilebilir. İyi malümat âlan mahafil Avam şamara- sının 8 eylüde topanmağa davet olu- namıyacağını da söylemektedir. Zira iktısadi bir program tanzimi gibi bir vazife deruhte etmiş olan (o hükü| met programını tamamen tanzim eİme- den meclis huzuruna çıkacak olursu 1- zim bir hata işlemiş olacaktır . Nim Tesmi ajansa nazaran bilhassa M. Mak Donald 15 eylülden evel ol mamak üzere bu daveti tehir etmeği arzu eylemektedir. Çindeki feyezanlar Ankeou, 31 (A.A.) — Yang Tes va| disindeki fezeyanlar neticesinde 16 bin ev harap olmuş, 780 bin kişi meskensiz| kalmıştır. Blücistanda 30 şehir harap! Karaşi, 31 (A.A) — Geçen per. gembe günü zelzele neticesinde (o Blu-| cistanda otuz kadar şehir ve kasala-| nm harap olduğu söyleniyor. Pamir, Mücha ve Bigum şehirlerinin tamamen enkaz haline geldikleri ve diğerlerinin de hasara uğradığı o anlaşılıyor. Bu üç şehirde otuz ölü ve elli kadar da ya| ralı vardır. Zira evelki zelzelelerden ürkmüş 6- lan halk korkudan şehri (terkederek oraya ( çekilmişlerdi. Tayyareerden hasara uğrıyan mmtakalara erzak ve mahalece taşınmaktadır. İranda Tahran, 31 (A.A.) — İran hükümeti işlenmemiş yün eşya üzerine mevzu ithalât memnuiyetini kaldırmıştır M. Musolini Börline gidecek Roma, 31 (A.A.) — Deveran eden haberlere nazaran M. Musolini jene- ral Bâlbonun kullanacağı bir tayya- re ile Berline bir ziyaret (yapacaktır. Diğer taraftan mevkii heniz tayin edil miyen bir su (kaplıca) şehrinde M. Mu- solinininAlman hükümeti ricalile mü- sadif olacağı da zannediliyor. Bir güzelin yüzü Madrit, 31 (A.A.) — Geçenlerde! Mis Aviation intihap edilmiş olan mat-| mazel Eliza Prieco dün sabah dört rüzgâr tayyare maydanında bir gezin. ti uçuşu yapmakta iken bir çavuş tay-| yareci tarafından idare edilmekte olan) 1 :) miştir. | ustası e — a EA 931 Darülfünun emini Muammer Raşit beyin Ankaradan geldiğini yazmışlık. Darülfünun diva; n hazırladığı bâ- rem cetvelini Maarif vekâleti tıp ede.) biyat fakülteleri eczacı ve dişçi mektebi müstesna olmak üzere kabul etmiş bu| üçü tekrar tetkik edilmek için geri gün! derilmişti. Bunun sebebi, bu fakülteler müder-| rİS ve muallimlerinden bazıların tes-| bit edilen maaş miktarma itiraz etmiş olmaları idi. Dün bu suretle isimleri işaret e len müderrislerle görüşerek itiraz! nı mucip cihetleri tesbit etmek istedik. Edebiyat fakültesinden Naim, Fazıl azmi, tıp fakültesinden Kenan Tev-| fik beyler vekölete ve yahut darül nun en.awetine müvacaatlar: hakkında Şımdilik bir şey söylememektedirler . Ahmet Refik Bey kendi müracaatı nın ehemmiyeti haiz olmadığını söyle Etem Akif bey ise kendi hak- kında yazılanların aslı olmadığını söy- lemekle iktifn etmiştir. Paris dişçi mektebi ile Türk fakil tesinden mezun olan eczacı dişçi mek- tebi müderrislerinden Kâzım Esat bey bir sene evel İsyiçreden gelerek höca- lığa başlamıştı. Divanca beşinci dereceden yani 165 lira alması tesbit edilen Kâzım (Esat bey gerek darülfünuna ve gerekse ve- kâlete bir istida göndererek itiraz et- miştir. ri -İ söylemiştir: Darulfünunda Barem Tesbit edilen derecelere itiraz eden müderrislerin düşünceleri hazarı itibare alıyor. Kıdem, tahsil, lâboratuvar mesaisi ve dersinin deresci vasatisi, Benim tahsilim tamdır. oLâboratu.i var mesaisine gelince geçen ders scene sinde haftada 14 saate yakın dersim vardı. Fakat bu sene hocalığa başindı ğım için © vaziyetimi Omazarı | itiba re almamak doğru değildir. Eğer tah. sil ve lâboratuvar mesaisi (İle dersin vüs'at derecesi meseleleri göz önünde tutulsaydı benim hiç olmazsa bir dere. ce daha fazla almaklığım icap ederdi... Demektedir. Obündan başka divakm kararımat itiraz edenler arasında ismi geçen eczacı ve dişçi mektebi müder- rislerinden Ziya Cemal bey © şunları “Benim vekâlete veya divana mü caatım mevzuu (o bahsolamaz. Çünk deretem hakkile tesbit edilmiştir. Fakat bü haber müavinlerin mılira- caatından galat olsa gerektir. Pilhakika eczacı ve dişçi (o mekteb! avinleri bütçeden nakillerini istemiş Bu da harem (derecelerinin itile kat'iyen alâkadar değildir. Muavinler yarın, öbür gün, stajls- rmı bitirerek muallim (olacaklardır. Faraza 93 liralık bir muavin muallim) olduğu zaman müallimliğin asgari mâ aşı olan 165 Tirayı alabilmek için üç derece farkı olan 9 sene beklemek lâ- zim gelecektir. Bu da ileride mevzuu bahsolücak Kendisi “divan bu meselede üç şeyi| m — Kanadada buğday Bu yüzden Avrupa buğdaylarının sürümü | temin edilecektir | BU SENENİN BUĞDAY MAHSU-; Lü: Dünyanın her tarafında fazla buğ day ve zahire istihsalinden endişe © dilmektedir. Fakat oRomadaki beynel! milel ziraat müessesesinin verdiği son malğmat (bir dereceye kadar Oümit bahştır. Bu malâmata göre O19l a0 1982 temmuz mahsulü, pek fazla olmıyacaktır. Tenmuz istatstik lerine göre, Rusya hariç olmak üzere Avrupanm zahire mahsulleri < (290) milyon kenial kadardır. Yani geçen seneki mahsule (göre bu senenin mah sulü on milyon kental fazladır, Buna mukabil bu sene Kanadanın mahsulü çok zaiftir. Rusyanın ne kadar mah- sul yetiştirdiği o meçhul olmakla bera ber Rusların buğday ihraç edebilecek- leri muhakkaktır. O halde Kanada mahsulünün düğmesi, diğer mahsulle rin sürülmesine imkün bırakacaktır. BALKANLARDA ZİRA! VAZI. YET: Avrupanm cenübu şarki o devletle ri geçen sene ve bu sene konferanslar aktederek © zirui vâziyetlerinin ıslahı için çare aramışlardı, Geçen mayısta küçük itilâf devletlerinin hariciye na- zırları toplandıktan — Sonra zirai mah- sulit için ayrı tarifeler © tatbikmi kabul © ettikleri Ohaber verilmişti. Bununla beraber (o bu tedbirin ameli bir netice verip vermediği heniz unla şılmamıştır, İngilterenin Bükreşteki ticaret kâ- tibi “tarafından < yazılan bir raporda Romanya hükümetinin zürraa yardım| için bir takım tedbirler aldığı haber ve riliyor, Romanya hükümeti zürraa ucuz ve uzun vadeli krediler temin etmektedir.! Yalnız bunun için zirai merkezler ve! hudutta ihraç istasyonları vücüde ge tirilecektir, İRANIN MALİ SİYASETİ: İran hükümeti > yeni bir mali siya! set takip etmektedir. İhracat ile itha| lât arasında o müvazenenin temini için İranı vâsi bir mikyasta sanayileştir- mek lüzumunu hisseden Iran hüküme| tayyaresi demir bir sütüne çarpmış ve Eliza Prietonun yüzünü tehlikeli su rette yaralamıştır. Tayyareci bu ka- zadan arızasız kurtulmuştur. 4 4 © bir meseledir... az! ti, bil ithalât ile ihracatı kontrol altında bulundurmakta, âyni zamanda kambiyoyu sahit bir esas üzere muha- faza-ederek dahHi “sanayii himaye ve teşvik etmektedir. İngiltere hükümeti bu siyasetin, İ| ran İle kendisi arsında aktolunan tica ret muahedelerine (uygun olmadığın müdafaâ etmekle beraber Iran hüküme! ti bu siyaseti üzerinde sebat ediyor. Bu yüzden iki taraf arasında baş- Uyan münakaşa deam etmektedir. Tam bu sırada İngiltere Tahranda ki sefirini değiştirerek oraya Mister (Rezinald Hore) ru göndermiş, İranda Londraya Ali Kuli Han Avsariyi ssfir olarak göndermiş bulunmaktadır. PAMUK FİATLARI: Pamuk fiatları düşmetke devam ediyor. o Bilhassa Amerikanın bu se- neki mehsulüne © ait istatistikler, bu sukutun devam edeceğini göstermekte dir. İngilterenin © mensucat merkezi ©- lan o Lankşayerde alman Oopamuklar, alım fiatina nispetle sekizde üç düş- müş bulünuyor. Son zamanlarda enj çok pamuk (alan memleketlerden biri Lankşayerin en mühim rakibi olan Ja ponya olduğundan Japonların da cok büyük zararlara giriftar oldukları an- laşılıyor. İngiltere ve Japonya bu yüz den mühim zararlara uğramakla o be raber, bu zararların bir haddi vardır. Asıl bu yüzden felâket ağır bir süret- te muztarip olacak olan muhitler, Mı sır, ve Sudan gibi pamuk ihraç eden memleketlerdir. AMERİKADA PETROL KUYULA- RININ SEDDİ; Amerikanın | €n yeni ve en geni petrol sahası oolan Teksas havalisi de örfi idare ilân olunmuş ve (petrol kuyuları seddolunmustur. . İki hafta evvel Oklahoma petrol kuyuları sedde dilmişti. Sebep, bütün Amerika efkârt u- mumiyesinin (tasfiye edilmemiş pet- rol varilikin bir dolara çıkarılmasını stemesidir. Çünkü ancak bu sayede| küçük müstahsıl — çalışabilecektir ve| büyük müstahsıllara rekabet edecektir. Kansasta da petrol kuyularının seddi bekleniyor. Bütün bu hadiselerin sebebi, faz- la istihsaldir. Fakat idari ve zecri ted birler buna karşı bir faide veremez. Jmın da katil olarak İkos, bu adamın muhakkak iham oğlu, (Vakit) ın Tefrikası No.:33 Nakleden: ömer Rıza Barabbas, suçlu bir adam değildi inciller bu adamı, katil, eşkiya göster- mekle yanılıyorlar Markos, Barabbasdan bahsederken onun “ihtilâl esnasında katil filinde bulunan âsilerle birlikte bağlı ve mah- pus olduğunu söyler. Bu sözler Barab basın doğrudan doğruya ellerinin kan- W olduğunu ifade etmez. Belki bu ada) yakalananlarla; birlikte yakalandığını ifade eder. Mar- z asilerden ve katillerden olduğunu söylemiyor. Fal kat Antakyalı o Susyen (Barahbas da| rkadaşları olan asilerle birlikte yaka:| landı) demekle bu adamı du ihtilâlet katillere bir araya (getirmektedir. Lüka incilinde yalnb Barabbas! w ihtilâl ve katil maddesinden hâpso- lunduğu ve onun hiç bir arkadaşı) bulunmadığı kaydolunuyor. Yuhanna! ise bu adamm © eşkiya olduğunu söy. ler. Amali Rüsul de bu adamın (Ka- til) olduğu söyleniyor. Fukat kâhinler ile haJk bu adamın lehinde şehadet etmiş olduklarından © nun yahudi ricali ruhaniyesi nezdinde maruf bir şahsiyet ve onun bir “a musevi şerfafine vâkıf bir adam olduğu, onun asilerle değil, on-' iların hasımlarile alâkadar olmakla »e- raber patırdı arasında (yakalandığı ve asilerle beraber ceza görmek üzere olduğu anlaşılıyor. Barabbası yakalamak, Romalı â5-! kerlerin bir yanlışı idi, Bu gibi hadi seler, her palırdı esnasında vukubu- labilir Yahudilerin müracaatı ve vsrari üzerine ( Pilet bu adamı tahliye etmiş; ve onun .yahudi bayrama iştirak “eb mesi için bayramdan evvel sal Bu suretle (bu masum adam da bay. rama iştirak edecekti, Barabbas, katil, eşkiya bir adam olsaydı Pilet onu affedemezdi, Roma mümessillerinin böyle adamları affa sa lâhiyeti yoktu. Pilet böyle bir şey yap- mış olsaydı, İmperatora has olan $â- lâhiyetlere tecavüz elmiş olurdu. İmpe| rator Tiberyüs ise son derece vehimli bir adam olduğundan böyle bir hareke te tahammül edemezdi, Şimdi incillerin ne dediğini tetkik edersek hakikati keşfe doğru. müsim bir adım atmış oluruz: Markos şu sözleri söylüyor: “İler bayramda yahudilerin talep ettikleri bir mahpus tahliye edilirdi. İhtilâl o esnasında katil filinde bulu. nup fitne çıkaran arkadaşları ile mah- pus olan Barabbas namında bir kimse vardı. Halk, âdet olduğu üzere Bi- rabbasın tahliyesini istediler. (6 - 15) Mettada şu sözlere tesadüf etmek teyiz: “Bayramda halkın istediği bir mah pusu salıvermek valinin âdeti olmakla 0 zaman Rarabbas namında meşlvur bir mahpuslar vardı. Onlar da onu dile. diler,, (15 - 27) Lüka şu sözleri söylüyor: “Her bayramda onlara bir kimse salrvermesi lâzımdı.,, Yuhanna ise bunu şu şekilde kay- dediyor: “Bayramda (o sizin için bir kimse salıvermek âdettir,,, Yahudiler (Rarabbas) ın tahliyesi-! ni istedikleri zaman Piletin verdiği ce rap bir sual şeklinde idi. Pilet yahu-| dilere bakarak sormuştu: İ — Siz benden yahudilerin kıralı o lan İsanın o tahliyesini mi İstiyorsu-! nuz? Bu sualin mana ve mahiyetini an) lamak için mesihin de adı İsa, Barab- basın adı, İsa olduğunu bilmek Tâzım-i dır. Origen, Barabbastan bahseder- ken onun da adının İsa olduğunu sarı- haten ifade eder. Yahudiler, bu Isanm yani Barab- basın tahliyesini istiyor ve bunun için bağırıp çağırıyorlardı.. Roma valisi Pilet, bunların İsa diye bağırıp ça- Eırdığını duyunca hayrete (o duçar ol muş ve yahudilerin mesihlik iddiasin-| İ da olan Isanın tahliyesini istedikleri zahip olmuştu. Pilet onun için bu suali (sor ve Romaya sadık olan ve sadık göl nen yahudilerin maksadını anlami istemişti. Neticede yahudilerin mesihi kü tarmayı hiç düşünmediklerini, ve oni rın (İsa Barabbâs) £ istediklerini anl mıştı. Pilet, (Barabbas) 1 tanımıyor İ /onun hakkında bir şey de “ bilmiyord Onun bütün bildiği, bu adamın fite cilerle birlikte yakalanmasından ibi retti. O halde bu yahudi tahliyesi de bir mahzur yoktu. Bilâkis, Pik bu adamı tahliye etmekle sadık fır nın sadakatini temin ve temadi ettir cekti. Bununla beraber, bu adimi âsilerden olduğu muhakkak — olsayd Roma valisi, onu katiyyen (o tahlij etmezdi. Böyle bir hareket, yukard söylediğimiz gibi, imperatorun. huki kuna tecavüz olurdu. o Onun İçin p let vaziyeti tahkik etmiş, Barabbasi #leyhinde o mühim bir ittiham buluf madığını görmüş ve Roma lehinde # lan hahamları ve yahudileri memnul etmek için onların istedikleri o adaff tahliye etmişti, Yahudi ohahamlarmdan birini oğlu olan bu adamın yanlışlıkla yak$ lanmış ve hapse atılmış pls nun tahliyesi için ayrı bir sebep teş ediyordu. i kat incilleri yazanlar, © İsam katli mes'uliyetini (Romalılardan Tarak yahudilere yüklemek istedikle! çi BAYANDEST KAY, müge Vİ suçlu göstermek istemişlerdir. Yahudi ler, mesihin kurtarılmasını istiyecekl€ rine öteki caninin tahliyesini iste bulunuyor ve bu suretle İsânm sali) mes'uliyetini yüklenmiş oluyorlardı. Halbuki Barabbasın bir haham ol lu, ve bir şeriatçi olduğu onun adi”) dan bellidir. Bar oğul, abba, üste") hoca demektir. Bu suretle bu adamif) adı, hoca oğlu İsadır. Kâhinlerin hahamların onu himaye etmeleri de. © nun kendilerinden olduğunu ispat yor. İsanın Kudüste istikbali Milâdın dördüncü asrında uydu lan ve Pilet tarafından İsa hakkı#!) da yazılan rapor olduğu iddia olun! vesikada dikkate değer bir bahi vardır. Bu bahis Oİsanm Kudüsü halk tarafından nasıl istikbal olund gunu ve bu istikbal esnasında söylene! (Hosanna) kelimesinin manası ne di mek olduğunu izah eder. Güyn Pilej tin adamlarından, yahut mütebahbij lerinden biri (Hosanna) (kelimesini! yahudiler tarafından söylendiğini du muş ve bunun ne demek olduğunu âi lamak için onlarla kitabı mukaddes Timleri arasında vukubulan münaka, lara benziyen bir münakaşaya giri: miştir. Vali Pilet tarafından yazıldı! iddia olünan vesikanın en mühim kis: budur. Gerisi ehemmiyetsiz ve mari sız şeylerden müteşekkildir. Mütebahhir, Pilete diyor: — Vali efendimiz! Siz beni Kudü te İskendere gönderdiğiniz zaman yı bir merkep üzerinde gördüm. Ib nilerin çocukları ellerinden (tuta: bağırıyor, başkaları elbiselerini ye! sererek “kurtar bizi! sen en yüksekle! de takdis olunasın, sen rap namına ge” yorsun,, diyorlardı. Mütebahhir yahudiler bu muhbi şu sözleri söylemişlerdi: — İbranilerin çocukları (o İbrani bağırıyorlar. Sen bunu yunancaya ni sıl çevirdin. Muhbir cevap verdi: — Yahudilere sordum ve ne diy€ sunuz? dedim. Onlar da bana dedikli rini tercüme ettiler. Pilet yahudilerin ne diye bağırd larını sordu ve: l , (Bitmedi) *