© celbeden sey © Küt düşmandan son derecede — —2 VAKIT 30 Ağustos 1931 de tıpkı Gazi Ankarada imiş gibi ha reket edeceklerdi. Hatta Gazinin Ak.| şehirde bulunduğu sırada Çankayada! bir ziyafet verilmiş olduğunu ilân ede ceklerdi. Netekim o suretle de yapıldı. Pazla olarak Gazi Ankaradan hareket ederken trene de binmemişti. Bir gece otomobil ile tuz çölü üzerinden Kon- yaya gitmişti. Sonra Konyaya hare ketini orada kimseye telgrafla bildir. mediği gibi Konyaya varır varmaz tel- grafhaneyi kontrol altına © aldırarak Koriyada bulunduğunun da hiç bir ta- rafa bildirilmemesini temin etmişti. Gazi M ağustos 335 günü öğleden! sonra saat dörtte garp cephesi karar-| gâhında, yani Akşehirde bulunuyordu. Kısa bir müzakereyi müteakip 26 ağus-| tos sabahı düşmana taarruz için cep) he kumandanma &mir verdi. 20 ağus-) tos 33 gecesi birinci ve ikinci ordu ku:| mandanlarını da cephe karargâhına| dâvet etti, Erkânı harbiyei umumiye) reisi ve cephe kumandanının huzuru! ile sureti taarruz hakkındaki o noktai! mazatmı, harita üzerinde kısa bir harp oyunu tarzında izah ettikten son- ra tephe kumandanma o gün vermiş olduğu emri tekrar etti. (Kumandan. lar faaliyete geçtiler. Taarruzumuz, sevkülceyş ve ayni zamanda bir ta- biye baskını halinde icra Bunun mümkün olabilmesi için tahşi- dat ve tertibatın gizli kalmasına ehem- miyet vermek lâzımdı. Bu sebeple bil- cümle harekât gece icra edilecek, kıta-'hiç bir hassasiyet olmadığını, at göndürleri köylerde, ağnaçlıklarda istirahat edeceklerdi. Taarruz mınta. kasında yolların ıslahı ve saire gibi faaliyetler yapılacaktı.Düşmanın naza- Tr dikkatini Telbetmemek ( icin diğer bazi manatıkta da ayni suretle sahte faaliyetlerde bulunulacaktı. Nihayet 24 ağustos 398 de karargâh Akşehirden taarruz cephesi gerisinde di (Şühut) kasabasına nakledildi. ağustos 28 sabahı da (Şühut) tan mu harebenin idare edildiği (o (Kocatepe) nin genubu garbisinde (Çadırlı) ordu- hna naklolundu. “ağustos sabahı Kocatepede hazır yordu. Sabah saat beş buçukta ü âteşimizle taarruz başladı. Taarruz plânınm tertibinden itiba- ren İiüirfüz harekâtınin filen başladığı “ zamana” kadar devam eden bütün bu faaliyetlerde en ziyade nazarı dikkati taarruz kararını ve hare gizli tutmaktır. Bu sayede Yunan ordusu taartüz harekâtrmız filen başlayınecıya kadar kat'iyen ordumuzun hazırlıkla. rından ve hazırlık hareketlerinden ha: berdar olamamıştır. Düşmanın her gün, tayyare keşif kol- arı bizim taraftaki vaziyeti tetkik edi. l orlardı. Ordumuzun harekâtında fev- kalâdeolarak en küçük bir şey göremi- K yorlardı. Bir iki hafta içinde ordumu- zun kuvai külliyesi düşmanın Afyon karahisar civarında (o bulunan cenah grupu cenupta ve Akarçay ile Dumlu. pınar hizasına kadar olan sahada top- lanmıştı, o (26) ağustos sabahı bu min» takadan en kahir bir darbeyi vuracak bir vaziyet almıştı. Halbuki Yunan or; dülarmın keşif kolları © gün verdik- leri son raporda Türk ordusunun vazi- yetinde şayanı dikkat hiç bir şey olma- dığını kaydediyordu! Başkumandanımız tabii olarak Yil Kızılcık Dalları YAZAN RESAT NURİ | Nadide hanım Karamusallı sütnineye (fena halde (o kızgındı. Bu iş onun başının altından çık- mıştı. Fakat nedense ona açıktan açığa (çıkışmağa cesaret edemi- yor, . hıncını çıkarmak O için baş- ka vesileler arıyordu. İbtiyar kadın şimdi (başka şeyler de farketmeğe © başlamıştı. Seniye, ablaları, hatta damatla rı Muradın tasavvurunu, kendi sinin — bu işe (hayır) demediğini biliyorlardı. e Ortada geçen sözler, yine sık sık köşke o geldikçe Murada edilen muamele bunu gayet iyi gösteriyordu. oOOna daha sendiden damat, enişte gözü ile bakılmağa başlanmıştı. İlk zamanlarda karılarını Mu- ! sonuya kadar bu surâtle devam | olukücakte| | YAKITI TELGRAF Darülfünun takibi Hlayküfi 2-0 mağlup oldu Bu mağlubiyâtin sebebi havan ve sahanın oyuncularımızın müsait bulunmamasındandır Istanbul, 29 (A.A) — Bugün | Harkofta Amele spor takımı ile Türk darülfünun takımı arasında yapılan maçın neticesi Harkof ve Moskova tels'zlerinden beşir ve tamim edilmiştir. Hava çok yağmurlu ve çamur- lu idi. Eu vaziyet oynun başından etti, Ukranyanın merkezi hükümeti büyük bir galabalık maçı seyre- diyordu. Bütün biletler birkaç gün evvelinden satılmıştı. Maç görmek üzere Ukranyanın diğer şehirlerinden grup grup merak- ahval ve harekâtmı tetkik (o ediyordu. (26) ağustosa takâddüm eden günde! düşman ordusunda diğer günler gibi alınan cephe raporlarında görlince Yunüh baş | kumandanının taarruz harekâtımızdan ve hazırlıklarımızdan hiç bir (o $ey hâ- jber alamamış bulunduğuna kanaat ge- İtirmiş ve artık taarfuz hârekâtimizin muvaffakıyetle inkişafı hakkında © en İküçük bir şüphesi kalmamıştır. O va-i kit yanındaki silâh arkadaşlarına en kat'i bir lisan ile; — Düşmanı altı günde mahvedece. gim, İzmire on iki günde gireceğim!,. Demiştir, Filhakika taarruz başlamazdan & vel büyük Mustafa Kemalin yaptığı bu İtahminden ufak bir yanlışlık vardı; yeğin düşmanı 6 günde değil, 5 giinde mahvetti! İzmire 12 günde değil, dokuz günde girdi! İ Acaba tarih sahasında bir düzli da- ha bülunmiyan, Ye hemen bir mücize- iye benziyen bu parlak hatanın sebebi nedir? Zannediyorüz ki bu hatanın! sebebi başkumandanımızın emri ultın- da büyük taarruzu yapan mukaddes Türk ordusunun, Türk O zabitlerinin. Türk kumandanlarının, Türk asker) lerinin gösterdiği gayret, cestret ve fedakârlığın her türlü tahmin ve tak- dir hudutlarını geçmiş olmasıdır?.. . Onun içindir ki Gazi Hazretleri bü- yük nutuklarındaki şu güzel (sözleri çok yerinde söylemiştir; “ Her osafhasile düşünülmüş, ihzar, idare ve zaferle İntaç edilmiş olan bu harekât Türk ordusunun, Tül zabitan ve kumanda heyetinin yüksek| kudret ve kahramanlığını tarihte bir daha tesbit eden muazzam bir eserdir. Bu ever, Türk milletinin hürriyet ve istiklâl fikrinin lâyemut (o abidesidir. Bu eser, Türk milletinin hürriyet ve; lâdı, bir ordunun başkumandant oldu- ğumdan ilelebet mes'ut (o ve bahlıya.! TM, ik (Bitmedi) rada çıkarmağa taraftar olmıyan| damatlar şimdi politikayı değiştir- mişlerdi. e Dürdane ile Naciye bazan baş örtüsü (ile mutasarrıfın! yanına geliyorlar, ona (ağabey) idiye hitap oediyorlardı. Kız oğ- lan kız olduğuiçin evvelce Mu rada çıkmasında (bir mahzur gö rülmiyen o Sehiye ise bilâkis şim ondan kaçıyor, bazan pek sıkı! bir mecburiyet oüzerine yanma ye-! lecek olursa renkten renge giri- yordu. Doğrusu O aranırsa Murat yüz süzlükte o Karamusallı osütnineyi de geçmişti. Büyük hanım bu nda mm hiçbir şey olmamış (gibi eve gelip gittiğini, (teyzeciğim) diye İyaltaklandığın — gördükçe tarif edilmez (o bir soğukluk (duyuyor fakat onu terslemeğe. kovmağa bir türlü dili varmıyordu. Maamafih o büyük hanım şu- nu inkâr edemezdi ki ev halkınm, bilhassa damatlarının bu işten ! | du. » “ b Penaltı . Harkofiular. bu. izel sayıya iii ederek devreyi İ sistemi memnun görünmesi onun azap vejşeyi sıkıntısını yarı yarıya hafifletiyor-|vil götürmez lanmış bir suçlu (gibi yaptığını yajbir donukluk vardı. ın gayet yağmurlu olmasından tekniklerini göstermesine lerdi. Çok kuvvetli yağmurlara rağmen sakaya toplanan seyirci- lerin adedi 20,000 i tecavüz edi- yordu. Yer olmadığından dolayı bir kısım halkta sahanın haricin- de kalmıştı. Ukranya Sovyet icra komitesi kâtbi umumisi, birçok müessese ve teşkilât erkânı maçta hazır bulunuyorlardı, Oyun böyle bi fena havada bei olduğundan (takımlar hakiki kıymetlârini ve kombine- zonlarını göstermeğe muvaffak olamamışlardır. Oyun başladı. Bidayette bir tevazün görünüyordu. Bu şekil 15 dakika kadar devam ettik- ten sonra Harkoflular ağır bas- mağa başladılar. Binnelice oyun Türk yarım sahasına intikal etti, Bu tazyik bir müddet devam ettikten sonra Rus iç orta mü- haciminin güzel bir kombinezo- nu, merkez mühacimin gayretile gola tahavvül etti. Türk takımı bu sayıyı müele- akip kendini toplıyarak karşı taraf kalesini #ıkıştırmıya baş- ladı, Türk sporcularının çok gü- zel bir surette tevali eden hbü- cumları Harkofluların fevkalâde mesaisile ve bilhassa müdafaası- wu gayreti neticesi olarak se- weresiz kaliyordu. İ Bu aralık Harkofluların bir tücumu esnasında Türk müdafi» lerinden biri topu elile m 20 galibiyetle bitirdiler. ikinci haftayımda her iki ta- lamda iyi bir oyun gösterdiler, Bilhassa Türkler mükemmel kom- hinezonlarla Harkofluları tazyik ediyorlardı. Fakat bu çok güzel oyun esnasında gel çıkarmıya muvaffak olamadılar. ikinci devrenin otuzuncu daki- kasına doğrü oyun gevşedi, Taz- yik hafifledi. Ve maç bu netice ile yani 2-0 Harkofluların lehine neticelendi. Türk takımının yüksek teknik ve konmbinezon kabiliyetini tak- dir etmek icap eder, Orta mu- hacim ve sol açık iyi idiler, Bik bassa müdafaa calibi dikkat idi. Türk takımının gösterdiği bu mükemmel oyuna rağmen Hatk- kofluların yekvücut bir oyun takip etmesi neticeyi kendilerine kazandırmıştır. IV Nadide hanım şimdi hastanın etrafında pervane gibi - dönüyor, onun bir dediğini iki (o etmiyordu. Ona öyle geliyordu ki (o bu biçarelsütnineye kat'i Hasta sağ olduğu müddetçe “ bir) daha bu meseleden bahsedilmiye-'diği gün gördüğü cekti, dikkat ve gayretine rağmen dillerin|Onun kendisini durmadığmı her tarafa hissediyordu. çocukların Yumurcaklar o Seniyeye türlü türlü soğuk şakalar yapıyorlar, o Murat Beyi uzaktan “Enişte bey geliyor, diye bağrısı- yorlardı. kadın için ne kadar çalışıp çaba- larsa, onu ne kadar mes'ut ederie| uyduğu vicdan azabı o kadar ek- lecek. Hasta garip (bir hayret için- Bazan muhabbetle onun öpüyor, bazan şefkati. nin bu (derecesini aklına sığdıra- mıyormuş gibi derin bir dikkatle ona gözlerini (o dikiyordu. Nadide Hanım fedaki o derece i- leri götürmüştü ki o hastanın mik roplu dudakları ile (öptüğü eli- ni bile (oyıkamıyordu. OKullarne derse desin, Allah onun bu biçare- ye nasıl analık ettiğini görüyor ya! Maamafih (Nadide Hanım için hastanın rin dikkat (o dudaklarındaki zehir- den çok daha korkunçtu. İhtiyar kadın bu dakikalarda onun her anladığını o zannediyor, te- bir vaziyette yaka- de idi. ellerini dg wlTIZI HABERLERİ | ——— Vecihi B. Eylülde bir propagan- pacağını şaşırıyordu. Karamusallı sütnine! hanim hafif bir soğuk algınlığı yü) zünden iki gün hastayı yoklıyama- mıştı, gözlerindeki o de-|medi, men yataktan kalktı ve bir getirterek Muradın dı. vinçle karşılryan kızda bugün garip) yüzünde Türkiye - Polonya Ankara, 29 (A.A) — Türkiye Polonya ticaret, ikamet ve sey- risefain mukavelenamesi bugün imzalanmıştır. Hariciye vekili Tevfik Rüştü B. Sofya, 29 (A.A) — Türkiye Hariciye Vekili Tevfik Rüştü B. dün Sofyadan geçerken Hariciye nezareti kâtibi umumisi M. Ra- dof tarafından selâmlanmıştır. Bulgaristanın Cemiyeti Akvam murahhası sabık maliye nazırı Mollof'da ayni trenle hareket etmiştir. da uçuşuna çıkacak Ankara, 29 (A.A; — Vecihi B. eylülde tayyare cemiyeti na- mına Karadeniz havâlisinde bir ziyaret ve propaganda üçüuşuna çıkacaktır. Vecihi B. tayyaresile Gerede, Bolu, Zonguldak, Cide, inebölu, Sinop, Fatsa, Ordu, Unye, Giresun, Böyük liman, Sürmene, Of, Rize, Gümüşane, Bayburt, Kilkit, Erzincan, Zara, Koçhisar, Yıldızlı, Sivas, Akdağ | madeni, Songurlu şehir ve kasa- balarıma uğriyacak ve bnnun bi- tammda ayni maksatla Eğe min- takasına ikinci bir uçuş yapa” caktır. e Ad konma merasimi için Kastamoniye 3 tayyarö gitti Kastamoni, 29 (A.A) -—- Araç : 30 Ağustos Bugünkü geçit res- mi ve eğlenceler ( Öse tarafı (inci sayılada | Sarayburnu gazinosunda eglenceler Saat ondan itibaren Saraybur- nu gazinosunda da Tayyare ce- miyeti tarafından hazırlanan bü- yük eğlence programı tatbik edilecektir. Buradaki eğlenceler saat on- dan sabaha kadar devam ede- cektir. “ Bundan başka, Kadıköy ve Sua- diyede, Kızkulesi, Üsküdar, Be- şiktaş parklarında, Taksim bab- çesinde, Bebekte, Bakırköyde ve diğer umumi eğlence yerle- rinde şenlikler tertip edilmiştir. Gice buralarda fişek oyunları, mehtap yıldız alemleri fener a- layları yapılacaktır. Ayrıca gice Beşiktaş Halk F. önünde, Beyazıtta, Harbiyede muzıka çalacaktır. Bugün Tayyare cemiyeti men- faatine rozet dağıtılacaktır. Bir çok esnaf bugünkü kazançlarını Tayyare cemiyetine bediye ede- ceklerini bildirmişler kendilerine “Buzünkü hasılat Tayyare ce- miyetine aittir, İevbaları veril- miştir. Tayyarelere isim koyma merasimi Saat 16 da Yeşilköyde yeni alınan dört tayyareye isim kon- wa merasimi yapılacak burada Safranbolu ve Kastamoni için ordu namına alınan üç tayyare bu sabah. şehrimize gelmiş ve Bayyrermrimem iyemmrigtöre arm md, konma ; merasimi, yapılacaktır... Merasime kazalardan heyetler gelmiştir. ağn ÜzüM, incir, afyon, hububat satışı | izmir, 29 (A.A) — Bügün 39 | kuruştan 64 kuruşa kadar 3514 | çuval üzüm ve 20 kuruştan 28 kuruşa kadar 156 çuval incir ve | 1000 kuruştan 1200 K. kadar | 703 okka afyon, 6 kuruş 10 pa- radan 7 kuruş 30 paraya kada | 614 çuval buğday, 4 kuruş 15 paradan 5 kuruşa. kadar 156 çuval arpasatılmıştır. | Ameriksh vayya, Şehrimize geldiklerini yazdığı" ğımız Amerikan tayyarecileri M. Rişar Halliburton ve M. :t 'ens | “UçanHalı,, ismindeki tayyarele rile Yeşilköyden hareket etmiş- Ah bu hain; Nadide hanım Karamusallı! emirler vermişti.| Fakat ihtiyar kadın bütün! havadisin alttan alta yayılmakta olduğunu! Daha fenası mesele da kulağına gitmişti. gördükleri zaman Eylül sonlarma doğru Nadide; Üçüncü gün içi rahat ot- kızlarının ısrarma rağ- araba evine gitti. Onu kapıda Gülsüm © karşıla- Her zaman hanımefendiyi 8e- Ağır bir ta- nutuklar söylenecektir. Dumlupınar heyeti gitti Dumlupınarda Şehit Mehmet- çig mezara yapılacak “re” rasime iştirak edecek 30 kişilik Istanbul hey'eti dün sabah saat onda şehrimizden hareket et- miştir. Hey'ete Şehir meclisi reisi | vekili Saadettin Ferit bey riyaset i etmektedir. istiklâl harbinde şehit düşen zabitlerimizden mülâzım Sami efendinin ihtiyar validesi Vesile hanım da Dumlupınara gitmeyi arzu ettiğinden oda hey'ete alım- mıştır, Daireler tatil Resmi daireler, bankalar bus gün Zafer bayramı münasebeti- > (le tatildir. lerdir Tayyareciler evvelâ Halebe, oradan Kudüse gidecekler ve seyahâtlerine devam ederek A» merikaya döneceklerdir. vırla (o büyük hanımın eteğini öp tü, sonra bir paçavraileonuna rabadan iç kapıya gelinceye ka dar çamura batmış potinlerini te mizled N e hanım hastayı ilk ge yerde, ayni si iskemlede uyuyor buldu görünce sevine ceği o muhakkak olduğu için uya dırmakta bir zarar yoktu. (o Derii bir şefkatle © üzerine iğildi ve bi leğini tuttu. Hasta gözlerini açtı Fakat bu bir tabii uyanış değildi Sanki (onu görmemek için gözle rini kapamış da şimdi mecbure açıvermiş gibi bir şey.. Hanımefendi o yüzüne bir çe cuk saflığı veren o güzel tebessü mü ile: — Nasılsın O çocuğum? ded Hastaydım, seni yoklamağa gele medim. Mâkin hep seni düşür düm. o Çehreni daha iyi buldüt maşallah.. nasılsın? Hasta cevap vermiyor, gülm büsbütün © erimiş, çekilm korkunc bir surette bi yük görünen gözlerile (omisafi bakıyordu. — “Bitmediğ lıncaklır yor,