—6 — VAKIT 5 Ağustos 1931 Francis de Crojsset'den tim, Stefen Bombayda oturur, geniş, ve arazisi hafif bir meyille körfe zim sahilinde nihayet bulan kokulu bir bahçenin içindedir. fa. Dostum Stefen Kurtise yemeğe git-Jmüş. Başka gelen kuş da yok, fakat Evildostumuz daima işitiyor. Dehşetle sordum: — Aman, sakın?!. — Stefen üç senedir buradadır, an- Ailesinin en küçük evlâdı olan dos-İlıyorsunuz ya? tum, Londrada eski Vestminster ma- hallesinde bir tavan arasında oturur. du. İhtiyar bir hizmetçi ona hem yelancak bir seyyah sıfatile — Hayır. Nevyorktan Istanbula bir uçuşta gelen Amerikalı tayyareciler (Üst taralı 1 ci sayfada) lar arasında diğer bir tayyarenin ye 21 galon yağ koyduk. Gıdamız, kızar-|re inmekte olduğunu gördük. mış iki piliçti, birkaç dilim ekmek ve Gatezelerimizi attıktan sonra yolu- hir miktar töreyağından ibaretti. Bun|muza devam ettik. Bu gazetelerin 2- lârım hepsini mumlu kâğıda (sarmış-|tıldığını bilâhara duyduk. Karşılaşa- tık. Bunlardan başka kahve ile dolu|cağımız dağları gece yarısından sonra Jki Otermos gişesi Ole iki (o gâlonlgeçmekten pek memnun değildik. Çün — Evet bilemezsiniz. Siz buradan'su bir miktar çikolata ve sakız aldık. 'kü faelalarla karşılaşmak ve ortalığı geçiyorsu- mek yapar, hem de hizmet ederdi. Busİnuz; fakat emin olunuz Bombayda üç rada, beyaz keten elbiseli ve pembejsene geçirmek müthiş bir şeydir. Eğer sarıklı dört Hintli hizmetçi sofrasmın|Stefen yaşamak istiyorsa gitmelidir. etrafında pervane gibi dönerler, emri- ne amade fki şoförü vardır, ve uzan- dığı zaman elinden piposu yere düşer- — Gitmeli mi? — Evet İngiltereye dönmelidir. Fakat orada yaşamak için ne yâpâ! se, »ile basar, gelen hizmetçiden pilbilir. Eskisi gibi yarım sefalete bir da posunu getirmesini ister, Stefeni on beş senedir tanırım. Oks forttan çıkmea birçok işlere teşebbüs ha avdet edemez. — Ölmekten sel, . Bu aralık gözleri dişarı UĞTAMIŞ mızı muhafaza ediyorduk, Sahili ta- etti. Muvaffak olmak için bütün me-/nefes nefese Stefen girdi: ziyetlere sâhip görünüyordu ama, İn- duğu belli olmıyan şeye malik değildi. Zeki ve gayet iyi tahsil görmüştü. Gü zel dans eder yarışlarda (arkadaşla. rmm atlarma biner, bazan ha yatmı biriçte kazanırdı. Bir ge rajda müdürlük de etmişti. (Bütün Mörning Post ve Times gazeteleri; anı dikkat makaleler yazdığı İçi bayda büyük bir gazetenin müdür niyorum. Karım burada şart koştu, ölene kadar süren bir bal ayı geçireceğiz. Oturdu, bir viski içti ve: — Yukarı çikalrm mı? Dedi, oda- mızı görürsünüz çok güzeldir. — Odanız mı? — Evet, ha.. Söylememiştim, evle- yaşamamızı Doktora baktım, gözlerini çevirdi. lüğü kendisine teklif edilmiş o da, Mar Stefen devam etti: silyadan vapura, bavulları, polo ve golf takımları, tenis raketi, gramofonu ile binmeğe razi olmuştu. Kendisini üç sene evel parlak göz İidolgun yankir ve sıhhatli © terket. miştim. Şimdi onu ihtiyarlamış bulu- — Ha, doktor bana bir şey söyliye- iki köpeği velceğinizi söylemiştiniz? Doktor boğuk bir sesle cevap verdi: — Birazdan. misafirleriniz gitsin de, —————— — Zaro Ağa Kardifte kek çen yerli erimi DİE Doktor, dedi, yine o vuramadım gık, Köyler ve kasabalar üzerindenletmek çok milşküldi. Salı ggünü sâbahleyin saat dörtte seçememek muhtemeldi. İloyd sahasında idik. Saat böşle hare| oy, kğ meka aa yü başı Vayithadın bize takip — ettİĞİNİ) mına bizi son derece devindirdi görmekten çök memnun olmuştuk. Mu ui 4 maileyh yirmi mil kadar uçarak bize) (Fakat ay, bizimle çok kısa bir za- refakat etmiş, sonra bizden aytılmış-|An kaldı, Ve gece esnasında fasıla- larla bize göründü. tı, Biz tayyaremizin iki misli sikletin.| (Bundan &onra geçirdiğimiz altı sa- at, bütün seyahatin en müşkül snla- de ölan yük taşımakla beraber irtifa- | rındândı. Çünkü ortalığı iyice seçemi- kip ederek Providene doğru İlerliyor|yorduk. Dağları bulutlardan tefrik geçiyorken uyanan ahali bizi neş'e ile uıkzakla, a selâmlıyorlard. o Bostonun garbinden ii cl Şivesi geçerek sahili takip etmekte devam et meli kata; tik ve Portland, Penobekot kürfezi- sigi, MEDİ im en EE ni tuttuk. Buradan Mora ve İskoçyaya doğru gittik ve sisle karşılaştık. Fa.| Buradan Salzburge kâdar, günün kat biz sis tabakasının üzerinden (uç.|Yaklaşmasına mebni ortalığı daha iyi tuk. görebiliyörduk. En yüksek şahikalar- etmedi.|!â karşılaşmamak için döne döne gidi- Sis, uzun müddet devam Onun için çok geçmeden Sedneyi solü-| yorduk. Onun için Belgrada (yakın bir yerde Tunayı geçtik. Ceretinya ük. ve (Nİ; dland)a a eee e dağları yanından şehri takip (ettik. d ilerledik. Wörm ber Dağlar kenarlarmdaki bulutlar yüzün. Bu 177 mil esnasında, ilk defa ola- ir'bir Bayii miüşkülüta uğradık Vasi rak ius Üzerinde uçmak işile te.|den dir uğradık. Vazi- A M er n yet çok fena idi. O kadar ki seyahati duk. Gözümüze yalnız bir Yük ii iişarşt, Onun para al|mize nihayet vermeyi düşündük. Fa Yiyecek Toptan fiatlar Et - Sebze * Meyva Et — (Kilosu) Dağlıçı 5460 S070K Kıvırcık: 4680-5470 K. Karaman: 46,80- 56,16 K. Mezbaha kuzusu 4680-5460 K. Ökür23440-84,33 K. Dane3l,20K.İnek 27,30 -32,64 kuruş. Manda: 19,50. 81,20 kuruş. Peynir — Beyaz yağlı 625 den 750 kuruşa kadar. Yarım yağlı 17-14 okkalık teneke 400.550 K. yağsız 11:19 okkahk teneke 150-200 kuruş. Büber: ( Dolmalık | 8-10-12 kuruş. (Sivri 4. 5 K. Tazefasulye Yeşil barbunya 8-9 K. Kırmızı barbunya 18 90 K. Ayşe kadın 9-10.12 K. Sırık 12-14-16 K. Asma kabak (Adedi) 13 15-20 K. Kabak: 6 7 8 kuruş Domales i Okkası 34.5 6 kuruş Bamyes: 7 - 8: 9 kuruş Patlıcan: 1-2:-3K. Meyva Elma: Osmirpazar (0K Armub tAkçaj 43-35-40 kutuş Erlik: 20 25-30 kuruş, Fındık * 13 17 kuruş, Vişmet 80 K. Kızılcık: 15-18-20 K. Şeftallı 26-30.40 kuruğ türeceklerdir. Kahraman misafirlerimizi bahçede İstanbuldaki bütün spor ( klüplerinin reislerile idare heyetleri (azaları id- mancı usullerine göre samimi tezahü- ratla karşılıyracaklardır. Misafirler bahçede bir müddet kal- dıktan sonra Amerika sefiresi ve ke- rimesile birlikte hanım sporcularımı- zın İdaresindeki futalara (geçecekler yordum. Gözleri parlaklıklarını kay: Betmişler, hareketinde gizli bir rahat. stzlık vardı. Akrabalarından ihtiyar bir ingiliz kırı, bir doktorla karısı yemekte idi- ler, ve arasıra ona, korkulu bir endişe ile bakıyorlardı. — Eviniz, dedim, gayet güzel, Lond radaki vâziyetle mukayese bile edile Meşhur Asırdide Zaro Ağa, son günlerde zevcesine ingilte- rede Kardif ayaletinden 3ister- in daha ve mektu- bunda rahatının çok iyi oldüğu- nu söylemiştir. Mukavele mucibince Zâro Ağa teşrinievvele kadar ingilterede bulunacaktır. onu görüp et|kat hedef çok yaklaştığı için bundan) ye koyda bir gezinti yapacaklardır. Bu ti, vazgeçtik ve sebat etd.k. Nehrin üzel esnada büttin futalar kafileye refakat (Niyokavundland) sahili boyunda rinden alçaktan uçarak dağlar arasın) ederek muazzam bir deniz resmi geçi sahil fenerlerini muhafaza eden aile- dan gidiyorduk. Bu aralık dar i yapacaklardır. Geçit resmine klüp ler bizi selâmliyorlardı. Atlas Okya.|£U isin Tahat değildik. Seyahatimizin| futalarından başka birçok o amalör nusuna giriyorken Koh burnundaki)en müşkül kısmı bu idi. Rüzgâr öraleporcular da hususi sandallarile İşti- fenerin 1000 kadem irtifamdan geçiyor sıra tayyareyi sallıyor ve onu adeta rak edeceklerdir. uk. Hedefimiz. İstanbu dağların kenarına atıyordu. Bu şenliğin ve eğlencelerin pek gü- Burada bir yağmur sağnağına uğ) (o Yavaş yavaş bulutlar kalkmış, ne-|zel ve kalabalık olacağı muhakkaktır. mez. — Değil mi? diye neş'e ile cevap ver di, insan burada kendini küçük bir hü; kümdar'zannediyor. Bilseniz, sabah: leyin halkınca, güneşin karşıki (yer den çıkışını görmek ne güzel!.. Yalnız, maalesef geceler var... — Sıcak mı? Prenses Emel Vahit H. Mısırlı prens Vahit Beyle Lon- dra sefirimiz Ferit Beyin kın Emel Hanımın düğün merâsimi Pariste Prensin konağında ya- pılmıştır. Merasim tarzı atik Gze- re ve pek muhteşem “olmuştur. —Hayır, sıcaktan değil... Odamda dört büyük pencere var; İkisi güneşe kârğı, ikisi de gögede.. Denize bakiyor. Yalnız her gece deli kuş geliyor. — B udeli kuş da ne? Damat, gelinin başından gümüş paralar serptikten sonra duvağını açmıştır. altın — Bir nevi karga, tutulmaz ve mütl© BU 1 MACA o hiş sıkıcı bir hayvan. İlk o zamanlari aldırış bile etmiyordum. Hem, bura»; da oturan herkes onu tanır. 1 Doktor tasdik etti: 2 — Evet, dedi, bizde de bir tane var-| 3 dı ama, ehemmiyet vermemeli! 4 Stefen Kurtis: 5 — Ben dayanamıyorum, dedi, her gepe gelip uykumu o aci bağırışile san. ki deliyor. Bazı saatler ötse ne iyi?) 7 Fik$t ya on dakikada veya iki saatte, 8 gâyri muntazam fasılalarla Sol pencereme konuyor, ne geçerse, kitap. Yastık, atıyorum, kaçıyor, biraz sonra sağ penceremden sesi geliyor. Bu akşam da hiliyorum ki orada , uykumu yine ok gibi sesile delecek... — Dikkat ediniz, dedim, kahvenizi dökeceksiniz. © Adeta bağırdı: — Bundan soğuk kanlılıkla bahse dettiyorum. Bir gece tüfekle bekledim, nişan aldım ve öldürdüğüme emindim.| Fakat İki gece sonra yine geldi. Birdenbire titredi: — İşte, yarabbi, orada .. mi? g Ne ben ne de yemektekiler bir $ey 1 işitmemiştik. İşittiniz| g “İyi dinleyiniz, vallahi o... mi.) VİNE nim. Ama bu sefer, İ Dışarı fırladı ve bir silâh sesi işit. koğuyorum,| 10 fakat bir deliğe sıkışıp kalıyor. Elime); şi Evvelki bulmacamlasını hal- R LİLİ ledilmış şekl 123456 7491011 Bugünkü bulmacamız 1 — Çingene (16) radık, sağnak birkaç dakika devam et-İhir şimali şarkiye doğru bir istikamet, ti. Fakat ilk yüz mil esnasında dağı-|takip ettiğinden, biz daha fazla yük- nık bulutlar ve sislere rağmen deniziselmiş, tepeleri aşmış ve asıl yolumu- görebiliyorduk. Koh » geçtikten 4m bir sant sonrâ Kesif sislerle KAYSI?) Önümüzde Balkan dağları kalmış tık, Onun için denizi ancak ara sira'şı, Onları da geçmek lâzımdı. Fakat görüyorduk. “Biz sislerin — üzerinden haya çok iyi idi. Onun için hit bu dağ uçmakta idik. Onun için Koh Rastan'lara yaklaştığımız zaman hakiki müş Irlanda sahiline kadar hiç bir gemi Sö-İ küllerin bertaraf olduğunu anladık. remedik. Ve dağları müşkülâlsız geçtik. Çarşamba günü saat L57.de güne| Seyahatin gerisi hadisesizdi.. Ka şin sisler arasında olduğunu gördük. radenizi solumuzda, Marmarayı sağı- Yolumuzda şarkâ doğru devam ederek, mızda ve Istanbulu muhteşem minare- bulutlarla sisler yüzünden gittikçe 4T-İlerile önümüzde gördüğümüz (zaman tan bir irtifada uçmakta idik. büyük maksadı tahakkuk ettirmek ü- Saat dokuzda, bulutlar arasmda)zere olduğumuzu anladık. açılan bir delikten yeşillik gördüğü; yeşilköy tayyare İstasyonü üzerin- müz zaman son derecede sevinmiştik.|de döndükten sonra mükemmel bir Çünkü Irlandanın üzerinde olduğumu-| surette indik ve gölgeliğe doğru gittik. zu anladık, Amerikan sefiri Mr. Gow, İstanbul Bu suretle ilk hedefimiz tahakkuk | valisi, Türkiye tayyare cemiyeti me- etmişti. Fakat buna rağmen asıl müş- murları bizi istikbal için bekliyorlardı.! İkülâtımız başlıyordu. Bulutlar ve sis Motörümüz durduktan sonrâ ve bit ler bizi 14.500 kadem yüksekten uçmar| dışarı atladığımız zaman aşağı yukarı i Iduğumuzu (anladık, Bundan ğa mecbur ediyordu. Bu irtifada s0 sağır ol idi, Elbiselerimiz çok/”€ bacaklarımızın biraz sertleşmesin- etekle LU den başka bir arızaya uğramadık.,. az olduğundan soğuğu bütün şiddetile hissediyorduk. Buna rağmen yolümuz| Bugün Bebekte büyük spor da devam ettik, Fakat tayyarenin ka- tezahürü yapılacak natları ve rüzgâr muhafazaları üzerin) Kıymetli misafirlerimiz şerefine bu de buz tutmağa başladığı zaman al-jakşam Bebek bahçesinde İstanbuldaki çalmağa mecbur olduk. Hesabımıza|bütün #por klüplerinin iştirakile muaz; göre İngiltere üzerinde bulunuyorduk.İzam tezahürat yapılacak, ayrıca e Tam bu sırada sisler atasından açıla spor federasyonu ve tayyare ce bir noktaya tesadüf etmek bizi son de- recede sevindirdi. Buradan süzüldük/$â” verilecektir. ve puslamızın gösterdiği (istikamette) oTayyare cemiyeti ve idman cemiyet- ilerledik, Yolumuzun bizi Londra ileri ittifakı bu akşamki eğlence " zerine götüreceğine kani idik, (o Nite- tezahürlerin son derece mükemmel ol- kim öyle de oldu. Saat bir o buçukta/ması için her türlü tedabiri almıştır. | Londranın Üzerinden geçtik. Bahçe ir ie İş yi bay bir parçacık kara |larile donatılacak, mükemmel bir caz İnt hile biri «abant ve muallim İhsah beyin idaresin- ve yağmurlu bulutlar içinde kör gibi deki bahriye orkestrası muhtelif hava- aktır. uçuyor ve yalnız önümüzdeki aletlere He - te | Çay ziyafetine Amerika sefiri Mr. güveniyorduk. Bunlar bütün uçuş €$-| (. ,w, Amerika sefareti erkni, o Ame nasında son derece mükemel (bir su- rika könsolosu, kolordu o kumandanı kanma gerekn, Bilenceldre iştirak etmek ve cdsur tayyarecileri yakından gömek istiyen birçok zevat yer bulabilmek için civar rl dünden müracaat etişler- ir, Hediyeler bu snbah verilecek | Spor şenliklerinden evel tayyareci lere bu sabah saat onda İstanbul şeh- rinin hediyeleri verilecektir. Hediye- Teri vali Muhittin Bey Amerikan sefa- retinde Tayrarecilere bizzat verecek- tir. " Kıymetli gençlere şehir namına ve- rileeek hediyeler, üzerinde tayyare- cilerin Nevyorktan hareketleri ve İs- tanbula varış tarihleri ve isimleri ya- zılı iki gümüş plâkla kıymetli iki ha- udır. Dünkü meşguliyetleri Tayyareciler dün tayyare cemiye- ti tarafından tahsis edilen © otomebil- lerle şehri gezeceklerdi. Fakat misa- firlerimiz dün de tayyarelerile meşgul olmağı arzu ettiklerinden bu geğimtiyi tehir etmişlerdir. Misafirlerimiz dün öğleye ka dar Pera Palas otelinde istirahat et mişler, öğle üzeri otomobille Yenikö- İye giderek öğle yemeğini hususi suret- te Amerika sefirinin nezdinde yedikten sonra Yeşilköye gitmişler, akşam üs“ tü dönmüşlerdir. Bütün dilnya, Boardman ve Polando'nun hava selerin- den bahsediyor İstanbul, 3 (A.A.) — Ecnebi memle ketlerden almakta olduğumuz telsir- ler bütün beynelmilel mâtbüalın genç Amerikan tayyarecileri Boardman ile Polandonun harikülâde o Nevyork — İstanbul seferi hakkında uzun uzadıys mütalea beyân etmekte olduğunu bik dirmektedir. Her iki dünyanın bütün gareteleri, bu cüretkârane sefer hak- kındaki hayret ve takdirlerini izhar etmekte, Bonrdman ile Polandonun tik. Doktora: — Allahtan öldürebilseydi... Dedim, Fakat doktor ağır bir tavır la cevap verdi: — Hayır öldüremez. — Niçin? — Hademelere sordum. Stefenin de- min bahsettiği (tüfek hadisesini (o bi- Kyorsunuz. — Evet. . İşte o akşam kuşu sahiden öldür 2— Uzun (4) 3 — Bir peygamber (3), kadın elbise- sinin pantolonu (7) Toz buğday (31, na (8) Duziko (4) Jilet (6), leben (3) Damada galebe (3) 8 — Kadın değil (5). nasiye (4) 9 — Üzüntü (7; 10 — Müsaade (4), bidder: bağınış (4) ML — Şarkı (5), temiz (3) NavA rette işlemiş ve bize kiymeti takdir ©-| Soy ri Naili, merkez kumandanı Emin Yalovada reisicümhur Gazi o Mustafa lunmaz hizmetlerde bulunmuşlardır. | Daşalar, tayyare eemiyeti, Halk fır Kemal Haztetleri ile vuku bulan mü- İkinci “hedefimiz Paristi, © OTaYa|kası erkânı, vali Muhittin Bey, tayyâ- Tikatlarını etrafile ve bütün teferr&” Nevyork Taymis nüshalarını atacak- İçe zabitlerimiz, ve İstanbulun tanm- atı ile nakleylemektedirler. Bu gaze tık. Ortalığı nisbeten daha İyi GÖTÜ mış birçok şahsiyetleri dâvetlidirler. |teler, bu iki kahramanın bütün tayı” yorduk. Paristen yirmi mil mesafede| (Misafirler saat on yedide Karaköy- ve hareketlerine karşı alâkadarlık gö Le Borcetnin duvar projektörü ( ilelden hareket edecek hususi © motörlel germektedirler. Meemualarda, Cap Eyfel kulesinin projektörünü gördük. Bebeğe gidecekler, (İstanbul deniz... Codeun ve piletlarmın Çarşamba günü öğleden sonra (saat|sporcuları deniz sporları klüplerinin| ziyaretlerini tesbit eden fotoğrafilerif dörtte tayyare İstasyonu üzerinde da-|bütün futalarile kendilerini Bebek ön- telgrafla gönderilmesini istemektedir” ireler diziyorken ortalığı kaplıyan iştk/lerinde karşılıyarak bahçeye kadar sö; ler.