5 Ağustos 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

5 Ağustos 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——4— VAKIT 5 Ağüstes 1931 İİİ Yİ . Program Her geçen gün bize bir program söylü yor; bü program artık gündelik güze- telerin haberleri içinde yüzüyor: Birinci madde: © Birkaç sene evvel Amerikada Con isminde biri, (o koyunlarından © Kurptığı yünü altı saat yirmi sekiz da. © Kika içinde büktürmüş, boyatmış. do- Kutmuş, ve bu kumaştan diktirdiği el biseyi giymişti. Geçen hafta İngilterede Bathsy ku- maş fabrikası bu rökoru kırmağa ka rar vermişti Ön tane koyun kırpılmış, yünleri yıkanmış, kurutulmuş, boyan mış, büktürülmüş ve bundân kumaş muştur. Bütün bu ameliyatlar bir saat kırk üç dakika içinde olup Kumaş derhal terziye götürülmüş, olur terzi ve çırak kumaşı biçip dik- mişler, onlar da bir saat otuz . yedi dakiknda elbiseyi hazır etmişlerdir. Koyunun «rtmdan yünün alına- © rak müşteriye elbise halinde takdim edilmesi arasmda üç saat yirmi daki- Ka geçmiştir. 4kinci madde: 7944 kilometre mesafeyi Bordman © ye Polonda 49 saat beş dakikada uştr. ” gi vi b © şişmanların zayıflaması Ee ". Üç saatte Koyunun Yününü elbise yapacak, 49 saatte türk tayyaresini İstanbuldan Nevyorka götürecek bir türk cemiyeti istiyoruz. O halde: | Üçüncü madde: * En ikısa yoldan Türkiye teknik ve; medeniyet koşusuna girecektir. Dev- Jet reisinden, -13 milyon 366 bininci va tandaşa kadar herkesin kalbinde bu İman mtüesavvıfın Allah sevgisi gibi yer tutacaktır. SADRI ETEM Zayıfların yıldı. zı yükseliyor Üsr tarafı 4 inci sayıfada reci Boardman ona bu tarzda teklifte bulunmıyacaktı, bu tak- dirde Polando ne kadar mahir bir tayyareci olursa olsun yene bu şetefli seyahate iştirak ede- mijecekti. Tayyareci Eoardman'ın kendi- sine zayıf cüsseli arkadaş ara- © masının hikmeti meydandadır. On, yahut yirmi kilo fazla cüsse- de bir arkadaş alacak yerde tayyaresine on, yahut yirmi ki- lo fazla benzin koyması onun için bir hayat ve memat mese- “lesidir. Bundan başka küçük — bir tayyarenin dar hücresi için- © de hüçük ve zayıf bir vücudun © göstereceği çeviklik ile büyük — ve hantal bir vücudun ağırlığı aramnda seyahatin omuvaffaki- 'yetli neticesi noktasından ne ka- © dar mühim bir fark vardır! Görülüyor ki fenni terekkiyat insanlar arasında refahı arttırı- yor, refah arttıkçada zayıflara nispetle şişmanların mıktarı ço- galıyor, fakat buna mukabil tay- yare ile seyahat gibi fenni te- rekkiyattan istifade etmek için lâzım geliyor! Demek ki Istanbulun şişman- lar cemiyeti reisi Akif Bey tay- yareci olmak isterse yapamıya- cak. Vali muavini Fazlı Bey havadan Amerikaya gitmek is- terse tayyareye kabul edilmiye- cek. Fakat Zonguldağın Aziz - « meb'usu Şair Celâl Sahir Bey ile meşhur çocuk doktoru Kad- ri Raşit paşa bu yolda büyük © bir muvaffakiyete mazhar ola- - cak. Nihayet bu gidişle havadan © tayyare seyahatleri yavaş yavaş zayıflara mahsus bir imtiyaz halime gelecek, Bu vaziyeti gö- . rünce de bütün şişmanlar za- dell aa liğini eğin ği Buğdaylarını Berlin, 3 (â.4.) — M. Brüning ile M. Kürtiyüs, refakatlerinde başve- kâlet müsteşarı M. Plauk ile hariciye müşaviri M. Tomson olduğu halde Jewma akşamı Romaya gideceklerdir. Berlin, 3 (A.A.) — Yarın mikrofon Brüning ihtimal Almanyanın © geçir. mekte olduğu itimat buhranından bah- sedecektir. Mumâileyhin, halkı Alman banka- larına itimat göstermeğe davet etmesi, çünkü artık bu cihetten bir korku kal. madığın! söylemesi muhtemeldir. Alman Sosyal demokrat fır- kasının nümayişi Berlin, 3 (A.A.) — Sosyal demokrat fırkası, $ ağustos tarihinde yapılacak bir plebisist ile feshine teşebbüs edile- cek olan Prusya diyetinin feshini pro- testo etmek üzere dün Rerlinin şark varaşlarından Neukoln o stadyomun- da bir içtima akletmişlir. Bu içtima da 30.000 ilâ 45.000 kişi hazır o bulun- muş ve hatipleri sürekli alkışlarla s6 lâmlamıştır. Prusya plebisisti, Fransız- Alman mukarenetini imkân- sız mı kılacak ? Paris, 3 (A.A.) — Maten gazetesi, bu ayın dokuzunda Prusyada yapıla- cak olan plebisist ile uzun meşgul olmiktadır. Merkür ( göğete diyor ki: Şayet bu plebisist, neticelenecek ©- larsa bu hal biz Fransızları iki milie- tin mukareneti lehindeki mucadelemi- ze muvaffakıyetle devam etmek imkân sızlığıni İlka (edecektir. Zira bizim Almanyadan talep ettiğimiz - ye güne şey “uzun vadeli sız — Alman mukareneline silmiş ve sulhün Hitler haçı üzerinde gerilmiş olduğu görülecektir. .. risi ziyaretlerinin 60 senedenberi | ilk defa görülen bu nevi resmi bir tezahür olduğunu hatırlattıktan sonra, netice olarak, Fransız nazırlarımın yakmda icra edecekleri Berlin (o seyahatinden Müspet neticeler çıkacağını temin ey- ir. emektedi Berlin, i (44) — pk 21 temmuz tarihindeki bilançosu, teda geçen haftaya nazaran (268 ii yer Kredilerin tahdidine rağmen, poliça ve senetler o miktar: mahsus derecede artmış olup 30600 marka baliğ olmaktadır. Ecnebi matlübatı 833.000.000 mark olup 248.800.000 mark tezayüt vardır, bu devir tarikile yeniden muamelâta girişilmiş olduğunu göstermektedir. Altın döviz istokları 297300 frank artark 1.609.000.000 franka (baliğ ol muştur. dat ve masarif hesabı haziran oayma İait 12.100.000 marklık bir açık göster mekte ve bü (suretle umumi (açığı 1470.000.000 çıkarmaktadır. Dalgalı borçlar, geçen aya nazi ran 4.100.000 mark aratarak 10906.000 000 a çıkmıştır. Rusya ile Amerika, Alman piyasasını paylaşamıyorlar Paris, 3 (A.A.) — İntransizeant ga zetesi, Amerikanın Almanyaya fazla lif etmiş olduğunu yazmaktadır. A“ merikanın en büyük rakibi Rusyadır. Bu güzele, OAlmanyanın,bu iki fakipten hangisini (intihap oedece si Rusyanm (pek müsavatsız (zirai mahsulâta malik bir memleket olduğu ve mahsulâtı kâfi miktarın o dununda olduğu takdirde sına bir memleket olan Almanyadan bir şey satın almıya cağını yazmaktadır. Esasen Rusya nın İş senelikplânı, Rusyayı — sanayi sahasında bir rakip haline getirmeyi istihdaf etmektedirler. (Almanyanın, Rusyanın bu mesaisini teshil —— bir menfaati yoktur. Bu gazete, İlâve ediyor: Amerika- mn şimdiye kadar Alman o sanayilne önünde bir nutuk söyliyecek olan M. uzadıya! 'manevi|fen ve terakki sayesinde kardeşçe bir bir kredi, dir. O zaman Fran.Janlaşma ve yaklaşma vücuda getiril ait|mesi Tüzumundan 'srarla (o bahsetmiş. bütün ümitlerin Sovyet tırpanı ile ke-|tir. Bu gayrete, Alman nazırlarının Pa "galanması” rl Almanya maliye nezaretinin vari. buğdayının bir kısmını ucuz fintla tek; ğini sormaktadır. İntransigent gazete; Harici IlHlaberler satmak için Amerika ile Rusya Alman piyasasını paylaşamıyorlar müracaat etmemiş olduğu muhakkak- tr. Çünkü Amerikanın kendi sanayii! vardır. Hali hazırda Amerikan tekli- ifinin muvaffakıyeti daha kuvvetlidir. Almanya için en İyi hal sureti, Dam- pingin kendisine arzetmekte ( olduğu muvakkat menfaatleri tevkif etmeksi-! zin, satmak istediği yerlerden (satın almak olacaktır. Fakat taksitleri tes bit edecek mi? Sabır, ihtiyat o ve iki taraflı itilâfnamelere riayet hissi bu- gün onun esaslı meziyetlerinden de gildir. er hava filosu talyaya gitti Atina, 3 (A.âA.) — Govsun ku- Imandası altında bulunan Fransız ha- va filosu saat 8 de Romaya mütevteci- hen hareket etmiştir. Edison iyileşti Nevyork, 3 (A.A.) o— Edisonun sıhhi vaziyeti iyileşmistir. İ Napoleona alt hatıralar Roşefot, 3 (A.A.) — Hükümet miks adasında Napoleona ait bulunan hatı- raların tasnifine karar vermiştir. Lloyd George iyileşiyor Londra, 3 (A.A) — M. . Loyit Geor- genin sıhhi vaziyeti salâh - bulmakta berdevamdır. Kuvveti yerindedir Lindbergin seferi | Şurşil, 3 (A.A) — Lindberg ile zevcesi Moose — Fiktoryadan bura ya gelmişler ve karaya inmişlerdir. | Beynelmilel dişçiler kongresi | Paris, 3 (A.A) — Beynelmilel diş- çiler kongresi sıhhiye nazırımın riy&se- tinde açılmıştır. Nazır, kongreye İş- tirak eden murahhâslara hoş geldiniz dedikten sonra milletler arasında ilim “bir kısmını tevdi etmeseydi Yu- ———— <——< ii Yumurtaların dam- Göğüs 15 te ihracat ofisinde t lar, Romada ( Yumurta dam; lanma ) konferansı tarafını hazırlanmış olan projeyi tetkik Mein alani oplantıda yumurta ihracatçıları, projenin her med- desi hakkında fikir ve mütalea- larını söylemişlerdir. Neticede ofisin hazırladığı rapor okunarak kabul edilmiştir. Bu rapor Brük- selde toplanacak olan (Yumurta damgalanma) konferansına iştirak edecek murahhasımıza Yerilecek- tir. Dün kubul edilen bu rapor- da damga usulünün konmaması ve konduğu takdirde müşterek bir damganın tesbit edilmesi ve bunun da yalnız sandıklar üze- rine vurulması esasları müdafaa edilmektedir. Rusya, Lehistan, Macaristan ve Bulgaristanda ayni esaslar etrafında top'anm ıs'ardır. —— Türk Farmakoloğlur birliğinin İ kongresi Türk Farmakoloğ Birliği Ri- ! yasetinden : 4 - Eylül - 931 tarihine müsadif cüma günü saat “on beşte eski Türkocağı salonunda (senelik kongre yapılacağından umum meslekdaşların gelmeleri rica olu- Bur. Konuşulacak maddeler : idare beyeti raporunun kıraati, intiha- bat, Nizamnamenin tadili, ser- ! best mevzular. Yumurta ihracatçıları dün saat oplanmış- Otomatik cigara makineleri Tütün inhisarile anlaşan bir şirketin olomatik surette cıgara satan makineler celp edeceğini © yazmıştık. Bu makinelerden ikisi ! ahiren şehrimize gelmiştir. Di- ! erleri de peyderpey gelecektir. Bu makineler, şebrin muhte- lif mahallerine yerleştirilecektir. inhisar idaresi, makinelerin va- zndan sonra cigara satışının daha ziyade artacağını tahmin etmektedir. İ Tarakki yolunda fert ve Gemiyei (Raşmakalemizden mabdat! Burada şayarı dikkat olan bir noktada şudur: Kanseri kan tah- lili suretile teşhiş eden doktor Bendien kendi köşesinde kendi namına çalışan bir fert idi. Fa- kat Felemenkte ondan başka sırf kansere karşı mücadele et- mek için tessüs etmiş hususi bir cemiyet ve bu cemiyetin elinde birçok vesait vardı. Bununla be- raber birçok mühim doktorlar- dan mürekkep olan bu cemiyet bir fert olan doktor Bendienin yaptığı işi yapamamıştı; Hatta onun muvaffakıyetini, yanı başın- da olduğu halde takdir bile ede- memiştir. Bu takdir için ingiliz etibba cemiyetinin bu iş ile alâ- kadar olması lâzım gelmiştir. Demekki bir tek ferdin bazan yaptığı işi büyük bir ihtisas ce- miyeti. hatta bütün bir millet yapamıyor! Fakat böyle bir ce- miyet,sonra bir millet müzaheret göstermedikçe de o fert ya- hiç biriş yapamıyor. yahut yap- tığı işten insanlık müstefit ola- miyor; Dikkat edilirse gerek milli mücadele devrinde elde ettiğimiz siyasi ve askeri muvaffakıyetler ile Lozan sulhünden sonra tahak- kuk ettirdiğimiz içtimai inkılâp- larda bep bu suretle olmuştur. Eğer Türk milleti Gazinin yük- sek kabiliyetini takdir etmeseydi, ve onu milli mücadele devrinde yegâne selâhiyettar reis olarak tanımâsaydı Büyük Millet Meclisi Sakarya harbi esnasında kendisine Başkumandanlık ileberaber kendi vazife ve salâhiyetlerden mühim nanlılara - karşu.. elde, ...edilen büyük: zaferin tahakkuku müm- kün miydi? , Kezalik Türk milleti büyük reisinin © kararlarındaki isabete itimat etmeseydi sulbtan sonra vukubulan inkılâp hareketlerinin tahakkuku ibtimal dahilindemi idi? Zannediyoruz ki bu izahatımız son zamanlarda bazı gazeteciler tarafından yegâne terakki yolu olarak gösterilen. (Demokrasi ) nin yanlış tefsirlerine aldanmak: taki tehlikeyi göstermeğe kâfi- dir. Hakiki (Demokrasi ) dema- goji demek değildir. Bilâkis her işte ihtisas ve salâhiyet sahibi olanların reylerine kıymet ver- mektir. Hakiki ehliyetlerin inki- şafına milletin mözaheretini te- min etmektir. Ayni hal bir mem. lekette hakiki iktidar ve salâhi- yetlerin inkâr edilmesine, ceha- letin ve ayak takımının baş kal- dırmasına, Kabakçi Mustafa ha- reketinin (Demokrasi) namını al- masına giderki bunun neticesi terakki değil, sadece bir felâ- kettir Asım Mefime Posta işleri Dün saat 16 da merkez pos- tanesinde şehrimizde bulunan posta ve telgraf umum müdür muavini Suphi beyin riyasetinde bir içtima yapılmıştır. Posta iş- leri müdürü Yusuf bey ile baş müdür Hüsnü beyinde hazır bu- lunduğu bu içtimada tasarruf münasebetile hazırlanan © yeni kadro tetkik edilmiştir. Selim Sırrı beyin konferansı Dün akşam radyoda Selim Sırrı bey 29 uncu konferansını ( vermiştir. Konferansın mevzuu “Halk edebiyatından bir masal, idi, izmirde edebiyat cemiyeti İzmire geldiğimin hemen üçüncü dördüncü günü otelin kahvesinde bir dostuma râsgeldim: Doktor Şakir, Doktor, beni yanındaki gençlerle ta- nıştırdı. Ekseriyeti muallim olan bu İ gençler, İzmirde yeni teşekkül etmiş Edebiyat cemiyetinin mensupları idi- ler. Benide o akşam eski ocak bina sında” yapacakları içtimaa çağırdılar. Kendi kendime: — Istanbulda edebiyat varmı, yok mu? diye kapı kapı dolaşıldığı bir st tada (burada edebiyat şöyle dürsun, cemiyeti bile var gıpta etmeli! dedim. Verdiğim randevuya on dakika geç kaldığımdan biraz müteessir olarak ocak binasına girdiğim zaman, yalnız doktoru bulabildim. Öteki edebiyatçı lar nerede ise geleceklerdi! Bir müddet: — Bu pencereden İzmirin emsalsiz grubunu seyretmek güzel olur! teselli- sile biraz vakit geçirdikten sonra bir kaç edip sökün etti, — Ne konuşacağız? Birisi; — Hâmltle Fikreti mukayese ede lim, dedi. Azadan birisi Hâmidi ye. rin dibine batırdı. Onda ne şiir ne şairlik, ve deha bıraktı, Ondan inbhi- lâl eden dahiliğe Tevfik Fikreti ta- yin etti. Bu zatın en mülim cümlesi sözlerinin en sonunda geldi: — Maamafih, dedi, ben Hâmidin eserlerini okumuş değilim! Bu cümle üzerine her hangi bir a- kar suyun değil Niyagara çağlıyanı. nım bile durması lâzım gelirdi, fakat öyle olmadı; mevzu üzerinde bir saat kâdar konuştuk. Oradan genç bir şair, son zaman- larda sorulması pek mutat olan bir su alle hemen edebi zevkimi denemek İs. tedi: — Nazım Hikmeti nasıl buluyorsu- nuz? mek istiyerek birkaç manzume Yâzmış olduğunu bir hafta sonra öğrendiğim bu gence: — Tabii, dedim, siyasi ve içti mai akidesi nâsıl olursa olsun, sev. gesini, nefretini İsyanımı o kadr kud- retle ifade etmek sırrına eren bir şair sevilmez mi hiç? Genç şair, isticvaba devam etti! — Eskilerden hoşlanır mısınız? — Evet, onlardan da sevdiklerim vardır. Sualler makineli tüfek süratile de vam ediyordü: — Hiç gazel yazdınız mı? — Evet ama neşretmedim, böyle şeyleri neşretmekten de hoşlanmam. — Okür musunuz? Nedim tarzında yazılmış bir gaze Timi okudum. Genç beğendi. — Derterime yazar -usmız? Yazdım. r İki gün © sonra garip bir müjde ile karşılaştım : — Hizmet gazetesinin edebi sayıfa» sında bir gazelin çıktı! dediler.. wi” Üstat o Ahmet Rasimin güzel bir fıkrası vardır. Hani o Unkapanından geçerken orada davul ve zurna İle 0 İyun oynıyan bir hamal grubuna Tas İgelmis. Bunlar hem tepinirler, hem de bir ağızdan şu cümleyi tekralarlar. İmiş? Bir ayağında çizme var! Bu cümleyi oo kadar tekrar et mişler ki nihayet oüstadın sabrı tü- kenmiş, aralarına doğru İlerlemiş ve sormuş: — Öteki ayağında ne var? Bu sözü duyan hamallar bu se fer de teraneyi değiştirip: Öteki ayağında ne var? Diye oynamağa başlamışlar. Rasim Bey (bu hikâyeyi anlatır da der ki: Meğer o adamcağızlar güf- te fikarası imişler, bizim sual kendile- rine güfte oldu... İzmir edebiyat cemiyetindeki genç şair de galiba güfte fıkarası imiş ki böyle davrandı. Muhalefet Nuh zamanından kalma bir gezelimi iğtinam etti. sNazımı, hülvesi, hüvesine taklit ef. --

Bu sayıdan diğer sayfalar: