——4 — VAKIT 29 Temmüz 1931 — İŞARETLERİ Sembolik gazetecilik Yeni matbuat kanunu nasıl bir muhteva verecek? Gazetelerin adliye, iktısat, siyaset meselelerinde nasıl mühim, mühim te- sirleri varsa, meselâ bir Dreyfüs me selesinde gazete nasıl bir rol oyna- mışsa, son zamanlarda iktısat harsketlolan prozrüm mucibince M. Mak Do-le devam etmektedir. lerinde gazete nasıl mühim bir mevjmald, saat 17/17 de Friderichtstrasse'rinin takviyesi için Berlinde hususi bir hazırla-Jistasyonuna vâsıl olmuştur. İstasyon- komite ihdas edilecektir. ki işgal Oediyorsa, sulhleri makta, harpleri körüklemekte, başlı başına bir âmil olan gazetenin kanun. üs, M. Henderson, İngilterenin Berlin'tere ve Amerikada ihdas edilmesi te- dan, iktısattan, siyasetten aldığı tesir|$€firi Rumbold, bütün sefaret erkânı|menniye şayandır. İhraç belediye| leri derhal gazetenin sütunlarında gör| mek mümkündür. | Şeyh Sait isyanına | kadar | Şeyh Sait isyanına kadar, Gazeteİraretli bir surette karşılamıştır. Ek-İmanyaya kredi açmış bulunan ecnebi lerde eski matbuat kanununun Jibe. ral kükümleri cari idi. Serbest ticare) torluk bayrağı teşkilâtına mensup bin-|melâtı normal bir hal alır almaz her tin gazetecilik cephesi şu şekilde hulâ|den fazla aza bulunuyordu. Halk, da-İne pahasma olursa olsun paralarını sa edilebilirdi: Halkın tecessüsünlü celbetmek! Ve bol, bol siyaset yapmak! Tam liberalizmin istediği politika Erlik! Takriri sükün Takriri sökün gazetelerde politi- kacılığa paydos dedi. Gazeteler kendilerine yeni bir mu! teva buldular, Roman, hikâye! esrarengiz cina- yet vak'aları, intiharlar ve Ohulâsa Amerikanın kârlı gezeteciliği aldı yü- rüdü. oOÇünkü gündelik politika oyun Tarımdan uzaklaşan güzeteler mecmüsi lar halkın tecessüsünü toplamak için güçlük çekmediler... Takriri süküna rağmen tiraj düş-| medi. Takriri sükün devrinde, birinci plânda muharrir artık siyasi mu harrir değildir. İçtimai muharrir değildir. Tarihi tefrika yazana muharrir derler hatta kârlı gazetecilikle edebiyatın evlenme sinden (bir palavra edebiyatı) o bile doğdu. Serbest fırka Serbest fırkanın doğuşu yeniden gazetelerde slitunların yerini değiştir- di, Edebiyat, roman, hikâye birdenbi re yayvanlaştı, siyasi fıkralar, siya si döğüşçüler sütunlarda güreşmeğe başladılar, Tarihi roman birden, bir saman â- levi o gibi ortadan silindi. Edebiyat meseleleri derhal bir kenara fırlatıl. du. Politikacılık, kârlı gazetecilik el- ele, kol kola ilerledi. Yeni kanun Gazetelerde edebiyat hissil inci plâ- na geçecek, bilmiyorum, diyorlar ki, artık kocasına hiyanet eden bir kadın tipi ne romanda, ne hikâyede mevzuu bahis edemiyeceksiniz. (Al leye methiye yazacaksınız... Böyle olursa bu edebiyat yavan bir nasihatname olacak. Edebiyat nasihat değildir. Ne yazana, ne okuyana hay rr olur. Cinayetlerden bahsedilmiyecek, intiharlar yok. Okuyucu tecessüsünü ne ile dindirecek? Tarihi roman artık yürümez gibi geliyor. Zâten tarihi roman mazi İnsreti- nin kuvvetle yaşadığı zamanlarda alcı bulabilir. Halbuki biz maziye hasret düymuyoruz. Esasen kanunun 49 me maddesi hangi babayiğide (maziden bahsetme imkânını verir, Zannediyorum ki maddelerinde #tiham dolu olan yeni kanun bize sem-| bolik bir devre açacak... Zannediyorum ki edebiyatta, si yasette, içtimai meselelerin tetkikin- de iki ay sonra biz girift, çok omüp hem bir sembolizmle karşılaşacağız. Ben kendi hesabrma böyle düşün- mek istemiyorum. Çünkü inkılâp Türkiyesine vuzuh-! la söylenecek çok söz olduğuna kani- im, Fakat etrafta hissettiğim havada "dbolizmi karşılıyan, onu bekliyen| “iyak var. İmarktan yukarı harice tediyatta bu- ingiliz başve şiztelere| Mazırlar müzakerelere devâm ederken Rayhşbankda ecnebi bankalarla temaslarda bulunuyor Berlin, 27 (A.A.) — Tesbit edilmiş da kendisini M. Brüning, M. Ki ve memurini, Berlin reisi, teşrifat müdürü, erkânı bekliyordu. Rıhtımlar üzerine ve istasyon ya- kinine toplanmış olan kalabalık © bir halk kütlesi, M. Mak Donaldi ha nci birçok Alman serisi üniformalı olmak üzere İmpara- kikalarca (Yaşasın Mak Donald! Ya. şasın Henderson! Yaşasm İngiliz — Alman mukareneti) diye bağırmış dır. M. Brüning, bu akşam İngiliz na) zırlarımı kabul edecek ve şereflerine, başvekâlet dairesinde büyük bir ziya! fet verecektir. Nazrlar, yarın reisicümhur mare- h şal Hinderburg tarafından kabal edi-'olan mesai, birkaç saat içinde he- leceklerdir, Öğle vakti, M. Kürtiüse hariciye nezaretinde bir ziyafet veres| cektir. İngiliz sefiri de bir gala ziyafeti ve- recektir, M. Henderson, yarım akşam saat 00.05 te Berlinden müfarakat edecek tir, Çarşamba programı henüz tesbit e- dilmemiştir. Hava müsait olduğu takdirde M. Mak Donald, tayyare ile avdet ede cektir. İngiliz başvekilini götürmek © üzere üç İngiliz askeri tayyaresinin o yarın Tempelhof tayyare karargâhma gel- mesine İntizar olunmaktadır. İngiliz nazırlatinm Prusyâ meclisi) reisi doktor Bron ile de görüşmeleri muhtemeldir. Berlin, 27 (A.A.) — M. Henderson saat 8,37 de gelmiştir. M. Kürtlüs kendisini istasyonda beklemekte idi . M. Henderson, mikrofon önünde, kendi memleketi İle Almanya arasın- da mevcut olan ve İngiliz başvekilinin Berlin seyahati sayesinde daha ziyade iyileştirilmesi mümkün bulunan güzel münasebetlerden bahsetmiştir. Berlin, 27 (A.A.) — Amerika Hari- ciye nazırı M. Stimsonun jJeneral Gre ur İle yaptığı mülâkatta Almanyanın) bilhassa tahdidi teslihat meselesinde bazı fedakârlıklara katlanması husu- sunda ısrar ettiği söylenmektedir. Berlinde arbedeler | Berlin, 27 (A.A.) — M. Mak Donak dı alkışladıktan sonra Friedrihşsras-| seden avdet eden imparatorluk bayrü- ğı teşkilâtma mensup 30 kişi, nasyo- nal — Sosyalistlerden mürekkep (bir grupun tecavüzüne uğramıştır. Neticede bir arbede zuhur etmiştir. Her iki taraftan da yaralı vardır. Po- lis kavga svkif etmiştir. Alman Reisicümhuru tara- fından neşrolunan emirname Berlin, 27 (A.A.) — Reisicümhur Hindenburg tarafından neşrolunan bir emirname, melâtmın yeniden teessüsü zımnında müşterek teşebbüslere iştirake ve dev- let namına teminat vermeğe hükümeti mezun kılmaktadır. Berlin, 27 (A.A.) — Bugün neşredil miş olan ikinci bir emirnamede 50 bin lunmak taahhüdüne girişmiş olan bil cümle eşhas, müessesat ve Alman hü-; kümetleri bu tediyatın vadesi ne olur- sa olsun resmi bir beyanname ile bunu hükümete bildirmeğe mecbur tutulmak tadır. Rayişbank ecnebi bankalarile temasta Berlin, 27 (A. A.) — Rayhşbank; Londra konferansınm Almanyaya â- çılmış olan ecnebi kredileri hakkındaki vesayasının tatbikine müteallik olarak ecnebi bankaları ve bilhassa İngiltere ayırmış ve birçoklarını! muntazam para mua-| Harici Haberler kili Berlinde Igirişmiş olduğu müzakerelere hararet- Ecnebi kredile- Bu nevi komitelerin başlıca İngil bankasınm büyük hususi ecnebi bankalar üzerin-! ide müfuzunun bu bankaları Almanya ya açmış oldukları kredileri çekmeme iğe iknna kifayet etmesi de O temenni-! iye şayandır; fakat daha ufak mik) iyasta muameleleri olan ve keza Ali bankalarının Almanyada banka mus- geri çekmek istemelerinden korkulmak tadır. Son günlerde İngilterenin muz arip bulunduğu altın seylânının ar- usu hilâfma, — İngiltere bankasını Almanyada bulunan mühim mikturda paralarını geri çekmeğe mecbur etmesi sinden de korkulmaktadır. Bu iki ih- İtimalden (herhangi biri Alman ahv li maliyesinin o ıslahı için sarfedilmiş! der olup gidecektir. Bu sebepten de- layı, Berlin hükümetinin ecnebi kredi lerinin ıtfası için yapılan müzakereler müspet bir neticeye iktiran ettiği 7za- man banka moratoryomunu tamamen ortadan kaldırmağı tercih edeceği zan nedilmektedir. Başka türlü olsaydı Almanya mahzurlarına rağmen, ecnebi memle- ketlere yapılacak tediyat için o kısmi ve mahalli bir moratoryom ilânma karar verecek idi. Berlin, ecnebi maliye mütehassıs larınm gelmesini büyük bir sabırsız! ukla (o beklemektedir. Bunlar İsveç (o bankerlerinden M. Vallenberg, bit Amerikan ve İngiliz tekhik' müşaviri olup salâbiyettar ak man-şahsiyetlerile kredi meselelerini PIN di yi N Diş macunları nasıl olmalıdır? Dişleri fırçalamak için kullanılan bazı müstahzarların dişlerin oOminesi üzerindeki < tesirlerine dair mühte- Wf milletlerin lisanlarında birçok neş riyata tesadüf olunur. Çünkü bu mevzu çok ehemmiyetli ve çok şayanı dikkattir. İşte bunun i- çindir ki bir bir taraftan bu ilâçların te mİZ ve münasip olmıyanları ile dişle re gelen ziyanları, (diğer taraftan da bn müstahzarların iyi olanları i- le yevmi olarak dişlerini ( temizliyen lerin dişlerinde görülen sıhhat ve sa lâhi izaha çalışmak istiyorum. Burada nazarı dikkati celbedece- ğimiz bir nokta şudur: (Dişlerin te mizliğine ihtimam etmekle diş çürüğü nün kat'i surette önüne geçilebilece ği hakkındaki kanaatler yanlıştır. Bilâkis diş çürümesine kökünden ve esaslı > bir surette mâni olmak yalnız böyle dişleri fırçalamakla asla milim kün olamaz. Maamafih, temiz tutu. lan diş ve ağızlarda yani hıfzıssıh ha kaidelerine riayet edenlerde gö- rülen diş çürüklerinin miktarı ile ağ- zint ve dişlerini (o temizlemiyenlerde görülen çürükler Oarasında dağlar Kadar fark vardır. Ve bu ihtimamın faydaları pek büyüktür. Dişleri temiz! lemek meselesi bu zaviyeden görülün ce inkâr edilemez ki (gündelik fırça. lama) medeni insanlar için umum vü. cut hıfzıssıhhasının bir cüz'üdür. Ancak bu temizleme keyfiyetinin dişlerin zararına hiçbir tesiri oOolma- mak ve yalnız beklenilen iyi tesiri yap mak şartile... Diştabibi: Süat İsmail buz kıranı, Hoker adası yakınında de mir atmış ve Jeofizik istasyonu ile te masa girmiştir. Gemi, Graf zepline mülâki olmağa hazırlanmaktadır. Bir telsiz haberinenazaran zeplin muntazaman yoluna devam etmekte. dir. Sabahleyin balonun (Fransua Josef arazisinin müntehasına yâşıl ve Malifuine buz kırana mülâki olacağı tetkik edeceklerdir. Diğer bir mesele daha vardır ki o da normal vaziyetin avdetini tehir e debilir, O da tasarruf sandıkları mese lesidir. - Zira teminat ve kabul banka-; sı, bankaların tasfiyesine yardım e-| decektir. Tasarruf sandıkları hakkın-| da henüz bir karar ( ittihaz edilmemiş! tir. o Şimdi bunlar için moratoryomun ipkası düşünülüyor. Fakat böyle bir; kararım neticeleri meş'üm (olacaktır. Bugün Rayhşbank ile diğer büyük bankalar ve tasarruf sandıkları arasın da hararetli müzakereler olmuştur. Tasarruf sandıklarının bankalar için ihdas edilmiş olan teminat ve mü kerrer iskonto rejimine ithali kat'i ol mamakla beraber, üümt edilmemektedir. Bu akşam ve yarın bir karar itti- İhazı muhtemeldir. Almanyada intihar edenler diğine göre Almanyada 1929 senesinde intihar edenlerin miktarı 16.673 kişiye baliğ olmuştur. 1928 de müntehirlerin miktarı 16.036 ve 1927 de 15952 İdi. e hastalandı Lenira KOLA) — NM. Layd Ge orge kan işeme hastalığına tutulmuş ve yatağa düşmüştür. Graf zeplin kutup yolunda Leningrat, 277 (A.A.) — Graf zeplin balonu şimal kutpu istikametinde ha- valanmıştır. Berlin, 27 (A.A.) — Zeplinden alı. nan bir telsize nazaran balonun (bu. lunduğu mevki şudur: 65 derece 43 dakika arzı şimali ve 43 derece 20 dakika tulü gârbi. Takri-| ben Kanin burnu yakınlarında. Zeplin de her şey yolundadır. Moskova, 23 (A.A.) — Zeplin bale- İnundan gelen bir telsizde, o seyahati- nin muvaffakıyetle devam ettiği bildi- rilmektedir. Balon (OFranson (o Jasef| topraklarınm cenubuna bu sabah vâsü| olacağını ve Maliguin buz kırana tesadüf edeceğini ümit eyliyordu. Berlin, 27 (A.A.) — Resmen bildiril.| tahmin edilmekte idi. İspanyada vaziyet Madrit, 27 (A. A.) — Radikal sos yalist fırkası dün yaptığı bir içtima- da şimdiki radika! sosyalist nazırla rın mevkilerinde kalmaları lâzımgel- diğine ve fırkanın takip ettiği siyase- tin halis radikalimize teveccüh etmesi icap e e karar vermiştir. Sevil, 27 (A. A.) — Dün her ta- rafta sükün hüküm sürmüştür. Mü. 'nakalât tabif bir şekilde devam etmiş- tir. O Kahveler kalabalık idi. Zabıta yalnız resmi binaları muhafaza edi- yordu. Sokaklarda milis efradı dola- şıyordu. Grevcilerin bugün tekrar İşe başlıyacakları zannolunmaktadır. Esperanto kongresi Padu, 27(A. A.) — 16 mer Espe- ranto kongresi hükümet erkânı hazır olduğu halde açılmıştır. Kongrede Fransa, Çeköslorakya, (o Felemenk, Almanya ve İtalya mümessilleri de hazır bulunmaktadır. Koredeki komünist teşebbüsleri akim kaldı Tokyo, 27 (A. A.) — Matbunt san sörü, kaldırılmıştır. Koranın istiklâlini ilân etmeği ve Sovyetler gibi bir proletarya hüküme, ti tesis eylemeği istihdaf eden komü. nist hareketlerinin akim kalmış oldur! gu bildiriliyor. 3000 kişi tevkif olunmuş! tur, o Bunları Seoul hususi mahkeme si muhakeme edecektir. Madrit, 27 (A. A.) — Bilâmum be- yannameler ilga (edilmiştir. Yalnız Isabelle beyannamesine dokunulmamış! tır. Kortes meclislerinin bugünkü iç timamda muvakkat hükümet istifasını! verecektir. Reisicümhur intihabı me- selesi de bu içtimada mevzuu bahis ola caktır. Sevil mıntakasında sükün av-| det etmiştir. Bernar Şov 75 yaşında Moskova, 27 (A.A.) — Bernar Şazın 75 inci yıl dönümü münasebetile sendikalar yurdunda bir müsamere ve! rilmiştir. İngiliz muharriri, o binler-! Malyguine Zeplini bekliyor ce kişiden mürekkep olan (o hazırun SADRİ ETEM |bankası ve Federal Reserve Bank ile) Moskova, 27 (A.A) — Maliguine|tarafından giddetle alkışlanmıştır. Seyahat notları: 2 Balıkesir ve Menemenden geçerken Bandırmadan İzmire gidiyoruz. Bu mevsimde bu seyahat, Hicaz de- miryollarını görmüş, Sina ve Mısır çöllerini şimendiferle geçmiş olanla rım (gözünü bile yıldıracak kadar steak oluyor. Kompartımanda bw nabp sağ taraftaki açık pencereye yak laşsanız, yüzünüze göze ogörünmiyen bir alev rüzgârı harlıyor, sol tarafa yanaşsanız rüzgârım önüne katılmış tozların hücumuna uğrıyorsunuz. Onun için bu yol üzerinde kayda değer manzaralar görmek, hususiyet. ler seçmek istiyenlere bü mevsimde se yahat tavsiye edemem. A. Bu hat üzerinde sefere çıkan bir yolcu en çok Balıkesri merak ediyor. Hakikaten uzaktan görünen yeni ve temiz binaları, istasyona yakın stad- yomu ile meclis relsimizin intihap da- iresi güzel ve şirin bir yerdir. Zaten şirin bir yer olmasaydı, buraya Balik kesir derler miydi? a Şehre yakmlaşırken kenarını top ağaçların çevirdiği bir otlakta uzun boyunlarını mütevekkil sallıyan ve ot- lyan beş altı deve gördüm. Balıkesir yakınlarında görülen develer oinsâna, her nedense serbest (| fırkayı ve eski meb'us Vehbi Beyi hatırlatıyor. İntihabat sıralarında, ihtimal ki, sırtlarma cicili bicili seccadeler örtü- lerek (o garip bir sürre alayı teşkil & dilen mahlüklar bunlardı. Şimdi sırt ları ve hörgüçleri çırıl çıplak dolaşı- yorlar. Serbest fırkacılar gibi, Muhabiri mahsus dediğiniz de bi- zim Akhisar muhabiri Asım Bey gibi olmalı. Trenin dört, beş dakikalık İduruşu esnasında bütün işine, gücü ne rağmen mumaileyhi istasyonda ki kalabalık arasında bulmak mümkün oldu. Akhisarm binaları, İnsanm yüzü- ne gülüyor; yolları da bozuk değile benziyor. Bu itibarla Asımm çoktan beri neden bize mektup göndermediği hemen bir bakışta anlaşıltoyr. #4“ İnkılâp rüzgârile uyuşmuş duran irtica yılanına meş'um bir güneş yüzü gösteren Menemen de bu hat üzerinde dir, fakat, büyük şehadet faclasmn geçtiği yer ve bütün kasaba ile is tasyon arasında bir dağ var.. Bu istasyona yaklaşan her tren düdüğü, sanki, bu dağın ardmdaki ka sabaya: — Örtün, evet, ey haile, örtün, evet, ey şehr! der. Her tarafta lokomotife, bu mede- niyet ve sürat timsaline emniyetli na zarlarla (Obakıp o yadırgamıyan bey- girler, burada ilk ıslığı duyar duymaz huylandılar... Acaba kasabanın havasından sü yundan mıdır? Tepin Iğne ——— ——— —— Lounateharski, Şavun dehası hakkım da bir konferans vermiştir. M. Şav, nutkunda ezcümle şu söz leri söylemiştir: Rusyada olup biten şeyleri kendi gözümle gördüğümden bu memlekete karşı olan muhabbetim daha ziyade arttı. Sovyet Rusyanın tesbit etmiş ol duğu hedefe vasıl olacağma kanaatim vardır. Hasta olan Gorki, Şava göndermiş olduğu omektupta diyor ki: “Yetmiş beşinci yıl dönümünüzde sizi pek iyi takdir eden bir memlekette ve sizin kaleminizle gülünç bir mevkie düşmüş olan cihana karşı muazzam bir cidale atılmış bulunan bu cidalde muzafferiyetle deyam eden ve her hal de galebe çalacak olan insanlar ara- sında bulunduğunuzu öğrenmekten mü tevellit meserret ve bahtiyarlığımı an zederim.,, Merasimden sonra bir konser veril miştir.