2 VAKIT 29 Temmuz 1931 ydarpaşa garma gelinmiştir. Haydarpaşada İsmet Paşa Hazretlerini Haydarpaşa istasyonunda Meclis Reisi Kâzım, kol. ordu kumandanı Şükrü Nallt Paşalar. ls polis müdürü Ali Rıza Bey, şehri. mizde bulunan birçok meb'uslar ve di. ğer zevat istikbal etmiş, Paşa Hazret. leri burâda kendilerini karşılamıya ge- Jetilere ayrı âyrı iltifat ettikten s0 ra hazır bulufan kesif bir halk t kası arasından geçerek iskeleye İni lerdir. Paşa Hazretleri iskelede saraya dö. nen Meclis Reisi Kâzım Paşayı teşyi etmişler, sonra kendilerine hazırlanan otomobile ve motöre binmiyerek ve a- çik bir faytona binerek Kadıköyündeki hemşirelerinin evine gitmişlerdir. Adliye ve Hariciye vekilleri Başvekilimizden ayrildiktan son. ra Adliye vekili Yusuf Kemal Bey ©- tomobille Çamlıcadaki evine (o gitmiş, Hariciye vekili Tevfik Rüştü (Beyle Recep Bey de Heybeli ada ovapuruna binerek köprüye gelmişlerdir. Tevfik Rüştü Bey buradan Yeniköye ailesinin yanma gitmiştir, Küçük bir kaza Heybeli ada vapuru (Haydarpaşa iskelesinden kalktıktan sonra küçük bir kaza geçirmiş dalga kıranın biraz ilerisinde sulara kapılarak sahile doğ- ra sürüklenmiştir. Bereket versin va- pur kaptanı hemen tornistan etmiş ve vapuru geri çevirerek Haydarpaşaya yanaştırmıştır. Vapura buradan ye. ni istikamet verilerek hareket ettiril. miştir, Hariciye vekilinin beyanatı Dün bir muharririmiz Haydarpaşa» da Hariciye ve Adliye vekilleri ile muh telif meseleler üzerinde ayrı ayrı gö- rüşmüştür. Hariciye vekili Tevfik Rüştü Bey muharririmizin muhtelif. (suallerine cevaben şu sözleri söylemiş “— İstanbula ailemi ve © çoc görmiye geldim. Perşembe günü Ya. Iwaya giderek Gazi Hazretlerine arzı tazimat edeceğim. Cumartesi günü de Yalovadan tekrar Ankaraya düönece- Hariciyede mühim tebeddü oldu-! ğu, “yeniden tayinler yapıldığı hakkın da gazetelerde görülen o haberler ve isimler hakkında henüz bir şey sö; mem. Evet Hariciye kadrosunda bir takım değişiklikler yapılmış ve tayin listesi dün Ali tasdike gönderilmiştir. Liste tasdikinden sonra neşredilecek isimler o vakit belli olacaktır. Zaten dört senede bir dahilden hari- ce ve hariçten dahile tebeddül yapıl. #rası kanunun İcabatındandır. Cönevre konferansına gideceğiz Bugünlerde sayahate çıkıp çıkmıya cağımı soruyorsunuz. Ağustos nihaye tire kadar gidilecek bir yer (o yoktur. Yalnız Cenevrede toplanacak (olan “Avrupa ittihadı tetkik,, komisyonunda hazır bulunmak üzere 28 ağustosta Ce nevreye hareket edeceğim. Bildiğiniz veçhile bu komisyon İlk defa mayısta toplanmış ve bir takım tâM komisyonlara ayırdıktan sonra da- gılmıştır. Şimdi komisyon tekrar bütün Av. rupa devletleri hariciye (o nazırları- nm iştirakile üç eylülde yine Cenev- rede toplanacak ve tâli oencümen- Terin mesaisini ahenkleştirecektir. Atina seyahati Cerevreden avdetten sonra eylül niHayetinde başvekil | İsmet Paşa VAKTın Tefrikası : 45 Dalları YAZAN REŞAT NURİ Konağa çok misafir geldiği i- ÇİN orta hizmetçisi hepsine yetişe- mez, bir kısmına da Gülsüm kah- ve pişirir ve taşır. Ancak onun bu laşık suyuna benziyen kahvelerini içenlere | Allha imdat eylesin. A- teş bulunmadığı zaman kâğıt ya- karak cezveleri kaynatır. Bu es- nada varak varak havaya uçan kâ ört külleri yüzüne, fincanlara, tepsi örtülerine, bakkal önlüğü- ne benziyen yağlı entarisine ya- pişir ve tepsiyi öyle bir halde misa- fir odasına getirir ki direkler arası oyunlarında kah ve getiren aptal u- hazretlerile birlikte Atinaya gidece Kiz. Seyahatin günü henüz tekarrür eti memiştir. Yalnız 28 belki 29, 30 eylülde yapı- lacaktır. Bu seyahatin maksadı sa- dece geçenlerde memleketimizi teşrif etmiş olan Yunan bâşvekili M. Vene zilosa iadei ziyarettir. Dost Yunan hükümetile aramızda halledilecek “ne bir ihtilâf ne de pü rüzlü bir iş vardır. | iBlâkis dostluk son ifilâftan sonrâ| İmütemadiyen inkişaf © etmektedir. Ve bu iki devletin mehfaati icabatından| dır. İ Tabii bu ziyaret esnasında iki dev) jeti alâkadar eden dünya işleri ü.| zerinde de görüşecek, fikir karşılağ- İtiracağız. Tasdik edilen mukavelele i de bü mümüâsebetle teati o edece) Kiz, Adliye vekilinin beyanatı Adliye vekili Yusuf Kemal Bey şeh rimizde bir hafta kaldıktan sonra Ankaraya döneceğini söylemiş ve de miştir kiz “— Istanbulda bulunduğum müd- detçe Adliyede de meşgul olacağım. Ankaraya avdetimden biraz sonra tekrar İstanbula gelerek on beş gün! daha kalacağım. İ Ankarada meclisin teşrinisani iç- timsmda müzakere edilerek kanun pro jelerini hazırlıyoruz. Bunların en mühimmi icra ve iflâs kanunudur. | era ve iflâs kanununun (projesi adliye encümeninde müzakere edil. miş, bastırılmağa verilmiştir. Tabettirilen proje meb'uslara, avu katlara alâkadarlara dağıtılacak ve kanunun mükemmeliyetini temin için bir anket yapılarak herkesin müta- leasi sorulacaktır. Mütalenlar alındıktan sonra ka» nun Adliye encümeninde tekrar müza kere edilerek ve meclise verilecek- tir, | Bimdan başka, “Cümhuriyeti koru-| ma, kununile de meğgulüz. Teşkili mahakim, Adliye vekâleti merkez teşkilât kanunu, mübaşirlerin mahkeme bilhassa sak muamelâtı tetkikatı da bü tatili devresinde ikmal edilecek ve teşrini| sanide toplanacak meclise verilecek- tir, | Bundan maada bu (devrede bazı! müstacel maddeleri değiştirilen usu- lü muhakematı cezaiye kanununun| heyeti umunifyesi tekrar gözden ge! çirilecek ve ceza kanunile beraber | önümüzdeki içtimada tadil edilecek- tir, Hukuk mözunlarının stajı Hukuk fakültelerinden mezun olan efendilerin mahkemelerde © altı ay ücretle staj görmeleri (o hakkındaki kanun meclisçe kabul edilmiştir. Bu maksatla bütçeye senede 110 mezun hesap edilerek Obeheri için ayda elli Jira üzerinden tahsisat ko- nulmuştur. Eğer mezun adedi 110 nu geçerse tabil başka tedbir almacaktır., Dün gelen mebuslar Dünkü Ankara treni çok kalabalık tı, Kompartımanlar daha Ankara ve Eskişehirde tamamen (dolduğundan İzmitte iki vagon ilâve etmek mecbu- riyeti hasıl olmuştur. Dünkü trenle vaz tatilim geçirmek üzere ( birçok şak yanında haltetsin. Büyük ha- nım yabancıların yarında yerin dibine girer; kaşını, gözünü oyna Itarak: “Kız o ne kıyafe*. Daha de- min üstün başın tertemizdi,, der. / Gülsümde ona cevap hazırdır: “De İmin kileri temizlettiler.,, Ah bu ki- zın yalanı... kiler daha yarım saat evvel temizlenmiştir. Onun enta- risi ise üç gündenberi o haldedir. Gerçi bundan hanım efendinin “da ha demin tertemizdi. demesinin de yalan olduğu meydana çıkar amma yabancıların yanında rezil olmamak için öyle söyleyivermek lâzım gelmiştir. Gülsüm akşamdan akşama, sözüm ona, lâmbaları doldurur; lâmba şişelerini temizler, fakat bes belli | şişeleri kuru bezle silmeğe üşenip suile yıkadığı için ikide birde şişe çatlar. Lâmbaları dol- dururken . döküp saçtığı gazları da ancak allah bilir. işleri kalemleri | | taraftan köylü | Baş makalemizden mabast Bir kerre buğday mahsulünün bu kadar ucuza satılması doğ- rumudur, değil midir? Bu cihet halledilecek bir meseledir. Doğ- rü olsa bile bu kadar ucuza buğday ihracatı yapmazdan evel dahilde muayyen ibtiyaçlar için bir iki senelik buğday: stoku vücuda getirmek lâzimgelir. Bugün memlekette parasızlık vardır. Fakat hamdolsun - açlık yoktur, Her Türkün sırtı istedi- İğimiz gibi pek'değilse de karmı | | toktur. Fakat bizim için büyük nimet “olan bu toklük unutma- mak icap eder ki ancak memle- i ketteki buğday mahsulünün bol- luğu sayesindedir. Gelecek sene buğday Oo mahsulü olmıyabilir, Eğer bugün elimizde olan buğ- dayları iyi muhafaza edemezsek parâşizlık buhranına birde açlık buhranı inzimam edebilir. Böyle bir buhran ise memleket için tasavvur edilebilecek felâketlerin en büyüğüdür. işte böyle bir felâket ihtimaline / karşı bu günden eldeki buğday- lar için muhafaza tetbirleri almak en mühim bir vazifedir. Bolluk İ zamanmda ibtiyatlı hareket et- miyenler kıtlık zamanı gelöp çatınca son pişmanlığın faide vermeyeceğini iyi bilmelidir. O halde istediğimiz şekilde buğday stokları: nasıl vucude getirilebilir. Bunun en basit yolu Zıraat bankasının borç mukabi- linde o topliyacağı (o buğdayları icab eden yerlerde ordu ibtiyacı için Müdafai Milliyeye devr etme- sidir. Bu suretle ordunun bir kaç senelik ihtiyacı müayyen mer- kezlerde depo edilmiş olur, Bir bankaya karşı borçtan kurtulur, diğer taraftan bankanın alacağı Müdafaa Milliye uhdesine geçmiş olur, işiltiğimize göre geçen sene asazdalimineedzensinceny sökmez İkimiz idesllmee meb'uslar İstanbula gelmişlerdir. Bu meyanda meclis ikinci relsi Hasan (Trabzon), Saffet (Erzin can), Necip Ali (Denizli), Beyler de şehrimize gelmişlerdir. Fırka bürosu da geldi Cümhuriyet Halk fırkası kâtibi w mırmilik bürosu da dün şehrimize nakledilmiş, vilâyet firka merkezine yerleşerek * faaliyetine (başlamıştır. Öğleden sonra Recep Bey fırka mer- kezine gelerek görüşmüştür. Kâzım Pş. Hz.nin meşguliyeti Millet Meclisi reisi Kâzım Paşa hazretleri dün İsmet Paşa hazretleri nin istikbalinde bulunduktan &onra saraya avdetle akşam üstü dişçilerine gitmişler ve şehir dahilinde küçük bir tenezzüh yapmışlardır. Kâzım Paşa hazretleri (cumartesi günü aileleri ile beraber Yalovaya gi derek yirmi gün kadar orada kala caklardır. Akşamlara gelince, sofra kalk Çiftçiyi nasıl himaye etmeli? ziraat bankasi borç mukabilinde köylülerden buğday almış Eski- şehir havalisisinde iki yüz. vagon kadar buğday toplanmış. Fakat banka bu buğdayları satacak yer bulamadığı için bilâbara ye- ne borçlu olan köylüleri çağırıp kendilerine: “Buğdaylarınızı geri alınız. Borçlarınızı tecil edeyim.,, demiye mecbur kalmş! Eğer bu sene ziraat bankası tarafından alınacak buğdayların akıbeti geçen sene Eskişehir ha- valisinde yapılan tecrübeden ile- riye geçmezse bütün ümitler ha- vaya gitmiş olacaktır. Bazı arka- daşlarımızın teklif ettiği gibi ek- meğin okkasına üç küruş kadar zammederek bundan elde edile- cek basılatı buğdayın himayesine sarfetmek esas itibarile iyi bir fikirdir. Fakat yukarıda dediğimiz gibi bu parayı ihracatçılara prim ola- rak vermek maksadı temin et- miyecektir. Bize kalırsa ekme- ğin okkasına zammedilecek pa- ranın bhasılâtı faizin karşılığı addedilerek zürraı himaye ede- cek bir istikraz yapmak ve bu | istikraz hasılâtı ile hem zürraı ! himaye edecek tedbirler almak, bem de icabeden yerlerde ih İ yaç zamanları için buğday stok- | ları vücuda getirmek daha doğ- rudur. Hülâsa bolluk “buhranı içinde kıık buhranım düşünelim ve ona göre tecdiden iktıza eden tedbirleri almıya çalışalım. Mehmet Asım Menemende Aziz şehit Kubilâyın mezarı başında Menemen, 28. (Vakıt) — İzmire maç için gelen İstanbulspor takımı Nuret- tin Beyin riyasetinde büraya geldi. Hükümet ve belediye dairelerini ve Kubilâyin mezarını ziyaret ederek bir çelenk vazettiler. Kubilâyin mezarı başında kâfile re- isi. Nurettin Bey bir hitabe irat ede- rek bu topraklar içinde mütevazı ya- tun, inkilâp için okanını seve seve döken aziz şehidin genç İnkılâpçı türk gençelirin kalbinde İlelebet yaşıyaca. ğımı ve inkılâp için kalkan her zehirli elin derhal yıkılacağını söyledi. Maarifte Feyziye lisesindeki idare heyeti Feyziye lisesinede yeni idare bey'eti intihap edilmiştir. Müdü- riyetine eski mülkiye mektebi müdür muavini Eşref bey geti- rilmiştir Dün geceki yangın Dün gece Fincancılarda bir yangın zuhur etmiştir. Birkaç dükkân yandıktan sonra söndü- salıncağa yahut yata: aldılar mr H.M. S. Haşmetpenahın casusları t tarafı T inci sayılada) zim bir halde çıkan Türkiyeyi, 1919 senelerinde, artık Şefilt top ve mü- himmat tüccarları alâkadar etmiyor du. o Buna mukabil, Yunanistan, iyi bir müşteri . vaziyetinde idi. Binaena fleyh, makul bir çelik politikası, Türkiyenin elinde kalan araziyi Yu İnanistana vermekte tereddüt etmemeli idi. © İşte bunun için meşhur (Basil Zaharof cebinden yarım milyar sar- federek, biçare yunan olduklarını A- nadoluya saldırttı. Basil Zaharof (Oo sadece (Vickers Maxim's silâh fabrikasının sahibi de- &ildi. Onun için, İntellicensin yakın şarktaki memürlârının reisi olan esra İrengiz Cornelias Herzin halefi olduğu Ida söyleniyordu. İ ©Bir misal daha: | İngiltere ile Fransa dostturlar. (Diplomat denilen oyuncaklar her fır satta bunu söylüyorlar. fakat müs. Jtemleke mandalarından dolayı bu i- ki devlet Afrika ve şarkta rakiptirler. İşte o Dürzülerin ve Riflilerin İs yanları bir tesadüf eseri imiş gibi, İn- giliz Smart Dürzülerin reisi Sultânel- Atraş ile münâsehettedir. Yine garip bir tesadüf eseri, İngiliz İntellicens Servisinden R. G, Canningi, Abdülke- İrime müşavirlik yapmıştır. Sonra 1930 Kürt harekâtinda, meşhur Lavrensi yine meydanda gör- dük. Eğer Çin, Koşinşin, cenubi Ameri- ka, Meksika ahvalinden de bahsedecek olursak bu başlangıç, başlı başına bir kitap olmak tehlikesini (gösterecek- tir. VÜ Yalnız şunu da söyliyelim. 1917 denberi İntellicens Servis, Sovyet Ruslarla amansız bir mücadeleye tu- #uşmuştur. Bu mücadeleyi iki cepheden görebi Tiriz. Bolşevik aleyhtarları, bunu, şark jile garbin mücadelesi olarak'alıyorlar, İKomünist tarriihekina muvafık gören İler ise ayni miicadeleyi kapitalizmin, proletarizm ile mücadelesi olarak alr- yorlar. Ne olursa olsun, mücadele mevcut tur. Mesele şudur: 1917 ihtilâli Rusyada başlayınca, Ingiltere bunu ârızl olarak ogörüyor ve ehemmiyet vermiyor. Biraz sonra rejim kökleşince gözlerini (o açıyor ve komünizmi yıkmak istiyor. Nasıl? Mtilâf sefaretleri dehâlet etmişlerdir. (Gayri malüm ke miyet) Londradaki (o yazıhanesinden, Petrogradın göbeğinde bir şebeke kur- mak istiyordu. Önce Sir Paul Dükas İakla yeldi. Bu adam hakikaten bir ro- İman kahramanı gibi idi, Çar zamanın da bir tiyatro idare ederdi. Sönra Kerenskinin müşaviri, daha (sonra Times muhabiri oldu. Nihayet bu iş lerden vazgeçerek Vanderbildin dama- dı ve İyi bir muharrir oldu. Sonra sırasile Lockhardt, Milis, Ally ve daha birçokları çalıştılar. Fa- kat bunların içinde en mühimmi. şe- bekenin — yıldızı olarak Sidney Reliy jvardı. Bizi de asıl alâkadar edecek olan odur. Murmansk'a İbazan öyle geceler de olur ki has- tıktan sonra çocuklarla bir nöbet | gece yarısı evin içi ayağ kalkıyor. talık sababa kadar sürer, Hasta sa- idaha oyun oynanır.. Onlar ekse- !Her gece evvelâ yarım Doğru dürst saat onun yorganmı, sonra salınca ğa, horos sesi gibi taze seslerle ço- araya gesiğmı sallamak da Gülsüme aittir.cuklar, o tat) fir işe yaramıyor bari buna yara- uyanmağa, kapılar pa) riya masal isterler. lâkırdıyı (o bir tiremiyen Gülsümün sız Oo masallarını (o insan ra ile dinliyemez, dinlemez ama ne dersin... Çocuk bu.. fakat o ço- cukları üzmek için nazlanır yahut da inadına hep onların bildiği ma- salları söyler. Bunun sebebi me: dandadır. Tek büyüklerden masal söylemeğe mecbur (olsun, o da karşısma yayılıp şaşı gözle- rini belirterek afal aafl dinlesin... Sen masaldaki âşık maşuku düşül'Gülsümü uyandırmak lâzımdır. Uy)pi: , dikmeyi| kusu ağır olduğu için aşâğıdan bir|hepsinde kemal mertebesine Vvar- neceğine yırtık çorübimı düşünsen daha iyi etmez (misin?liki çağırmakla uyanmaz. Tavan a-İmıştır. Bak Bülendin süt saati geldi, cm zik halâ pisliğile duruyor. Bülent geceleri güççe uyur. O nu yorgan © içinde uyutmağa alış tırmışlardır. İyice dalmadan evvel! saat, bir sın, Gülsüme bazan yattıktan son- ra da işler çıkar amma bu (o öyle her gece değil arasıradır. Ev hali bu... Gece yarısından sonra bazan hanımlardan birinin sancısı tutar, iyahut çocuklardan biri ansızm | hastalanır. Ateş yakıp tuğla ısıtmak, hut ihtikan suyu hazırlamak ya- için rasına çıkıp uyandırmak lâzrmdir. Surat bir karış, gözler kapalı, sal Tana sallana aşağı iner... Bazan işini bitirdikten © sonra tekrar yatmağa gönderirler. Fakat İkinleşip dalarken ortalık ağarma- öksüre öksüre ihtiyarlar gıcırdamağa başlar. Tekrar uyumak için ar- tk çok geçtir. Neredeyse sokak- tan salepçiler geçecektir. Gülsüm gittikçe soluklaşan ge ce kandilini üfler ve yine bir © işe yaramadan avarelikle, ( serserilik- le geçecek bir it güne başlar. Gülsümün büyük bir kusuru da pisliğiydi. Her çocuk (doğuştan Pislik icat etmek (dehası Hiçbiri pis bir tarafı ol- mıyan bir oyun veya oyuncakla eğ lenmekten zevk almaz; hiçbiri bir yolunu bulup pisleştirmediği bir şe- yi yemekten tam tat duymaz (Bitmedi)