wi ram Tayyarenin kenarında biri vokadımasit olmak üzere iki yüzük, — 2-— VAKM 28 Temmuz! köylüler (osis ve bulutlarara- sından bir tayyare çıktığını gayet alçaktan, tahminen 200 metre yükseklikte uçan bu tayyarenin birdenbire sağa döğru dönerek sür'atle yere doğru düşdügünü | görmüşlerdir. | Bunun Üzerine köylüler tayya- renin düşdüği istikamete doğru koşmağa başlamışlardır. Bu sırada) tayyare yere çarpmış ve çok şiddetli bir infilâk sesi duyul- ” muştur, Kazayı yakından gören bir köylü şöyle anlatmaktadır: — Kaza yerine gittiğimiz za- man tayyare alevler içinde yanı yordu. Kazazedeleri kurtarmak | için bazı arkadaşlarım tayyare | ye yaklaşmak istediler. Fakat alevler buna imkân bırakmadı. Bir müddet sonra ateş dindi. Beyaz bir duman çıkmağa baş- ladı.,, Kaza mahalline giden Yanbo lu hükümet doktoru Peter Mom- çilof Sofyaya geldi. Kendisile de görüştüm. O da şöyle anla- tıyor: — Tayyare tamamen bir en- kaz halinde bulunuyordu. Made- ni aksam bile erimiş, külçe ha- line gelmişti. Civarda 200 metre murabbamdaki erazi dahilindeki ağaçlar yanmıştı. Ankazın solunda iki erkek ce- sedi sağ tarafında biri erkek, biri kadın olmak üzere iki ceset bulunmuştur. Diğer iki ceset ta- mamen kömür haline gelmişler- di. Kadın cesedinin de “yalnız belden aşağı kısmı mevcut bu- Junüyordu. Kadın ve erkeğin tayyareden birbirine sarılmış bir vaziyette yere düştükleri ve öy- lece yandıklarını tahmin ediyo- ankazın on beş metre uzağında tamamen sağlam bir balde bir bavul bulunuyordü. Bu bavulun tayyareden dışarıya atılmış veya düşmüş olduğunu zabnediyorum. Bavnlun içinden elbiseler, mek- tuplar, şahsi kıymetli, evrak ve Norveç (hükümetinin £ istanbul konsolosu M. Bettene ait bir pasaportla M. Bettenin bir res- mi çıktı, Bundan başka enkaz civarında iki şapka ve yolcular- dan birisine hitaben zevcesi ta- rafından yazılmış bir mektup çıktı. Mektupta: “Seni çok gö- receğim geldi, biran evel gel... Denilmektedir. Yapılan tahki- 931 —— lunduğu' burada büyük bir tesir uyandırmıştır. Sitna şirketinin müdürü gelmedi Diğer taraftan - tahkikat yap- mak üzere Bulgaristana giden Sitna şirketinin İstanbul şubesi müdürü M. Dü Pontiye henüz buraya gelmemiştir. İhya B.in refikası ne diyor? Kaza kurbanlarından merhum pilot İhya B.in zevcesi Refika hanım demiştir ki: — Tya B, ile 14 senedenberi evli Bulüüuyoruz. Biri altı yaşın- da, diğeri 15 aylık. Orhan ve Fikret isimli iki çocuğumuz var. Ihya cuma günü sabah saat üçte her zamanki gibi bisikletle tayyare karargâhma gitti. Ken- İ disine havanın fena olduğunu söyledim. O, bebi temin etti, korkacak bir şey olmadığımı, git- mesi lâzım geldiğini söyledi. Be- nim anladığıma göre tayyare Fili- be ile Romanya arasında düş- müştür. Ve ihya'da hastanededir. Tayyare kazasında ölenlerden Fransız makinist Bontebin hasta bulunan zevcesi kaza baberi üze- rine fenalaşmış ve yarı çılgın bir hale gelmiştir. Ölümden kurtulan Rum taciri Kazanın çok şayanı dikkat bazı safbaları vardır. Meselâ faciada ölen Norveç konsolosu M. Bel- ten 67 yaşındadır. Veilk defa ola- rak facia günü tayyareye bin- miştir. Diğer taraftan tayyarenin hareketinden bir gün evvel Şşir- kete “bir Rum tacir müracaat ederek Bükreşe bir bilet istemiş tayyarede yer olmadığı cevabını aldığı balde “israr etmiş, “işinin acele olduğunu söylemiş, hatta: “— Bilet alan'yolculardan bi- ri sırasını bana terkederse ken- disine 500 lira hediye ederim,, demiştir. Fakat hiç kimse sıra- sıni yolcuya vermek istememiş- tir. Açeleci yolcu bununla da kalmamış, belki yolculardan bi- ri hastalanır da gelmez ümidile kaza sabahı erkenden Yeşilkö- ye gelmiş, fakat her yolcu vak- tinde gelmiştir. Ertesi günü kaza haberini alan bu yolcu fevkalâde sevin- miş ve: — 500 liraya ölümü satın ala- caktım. Demiştir. Tayyare kazası Ankarada bü- yük bir teessür uyandırdı Ankara, 26 (A.A.)— Istanbul- Bükreş yolunda vukua gelen ve 6 kişinin ölümile neticelenen tayyare kazası, Ankarada büyük bir teessürle karşılanmıştır. Da- Yeni matbuat Kanunu ( Başmakalemizden mmabaat ) beraber bu teşebbüs derecesi de kanun ile cezalandırılmıştır, Halbuki şimdi- ye kadar matbuat vasıtasile rejim ve memleket aleyhinde vuku (o bulan cü- rümlerin teşebbüs derecesi matbuat kanunları; kâfi derecede - vuzuh ile gösterilmemiş idi, Yeni matbuat ka- nunu bilhassa bu noktai nazardan mü. himdir. Her hangi bir adam kafasının için- de cümhüriyet aleyhtarı fikirler bes- Hyebilir. Memleket #leyhinde olabile- cek şeyler düşünebilir. Bu düşünceler ve fikirler kanun İle muayyen bir cü» İrüm teşkil edecek surette ( tezahürat göstermedikçe müddelumumiler taki» bat yapmıyabilir; Fakat bunlar hari- dinde bir de fikirlerin matbuat saha- sında munyyen hedeflere teveccüh eder surette (o görünmesi vardır. . Eğer bu hedefler memleket ve rejim aley-i hinde ise hiç bir cümhuriyet hüküme- tH artık buna lâkayt kalamıyacaktır.; Müddeiumumilerin ve (o mahkemelerin haricinde olarak hükümete (verilmiş olan takdir salâhiyeti ile bu neşriyatın derhal önüne geçilecektir. Bu vaziyet Şu suretle temsil edile- bilir: Evelce bir adamın kanı tahlil edil- diği zaman rejim ve memleket aleyh-i tarlığı mikrobu görülüyordu. o Fakat hastalığın ârazı tamamile (meydana çıkmazdan ve memleket dahilinde teh- likeli neticeler vermezden evel tedbir! lunmuyordu. Yeni kanundan sonra artık hastalı- gın bütün Araz ve hetiylel ile meydana çıkması lâzım değildir. Bir oadamın kanında hiyanet mikrobu keşfedildiği dakikada derhal tecrit ve ihtiyat ted- birlerini tatbik ederek vaziyetine hâ- kim olmak icap edecektir. Hulâsa yeni matbuat kanunu mat- buat serbestisinin sui istimalinden mü. tevellit fikir ve heyecan yangınlarını! Söndürmek için yapılmış bir itfaiye kuv vetidir fakat bu kuvvet yalnız yangın! söndürmekle iktifa (Oo edecek de gildir, Yangın çıktıktan son-j Tü onu söndürme ve ; sirayesi tini o tahdit etmek lüzumlu olmak. la beraber çapulculuk için yangın çı- karmağa teşebbüs eden kundakçıların İnaliyetlerini de daimi bir teftiş ve mu- — — ——ğ SON HABERLER . » . Terkosun bir iddiası Şirket şimdi de eski defterleri ka- rıştirmıya başladı Ankara, 27 (Telefon) — Terkos şirketi sakıt hükümetten külliyetli mik tarda bir alacak iddiasile Nafia vekâletine müracaat etmiştir. Şirketin bu yeni müracaatını tetkik için Nafia, Dahiliye ve Sıhhat vekâletlerinden birer zatın iştirakile bir heyet teşkil olunacaktır. Heyetin şu günlerde işe başla” ması muhtemeldir. Terkos suyunun içilip içilemiyeceği hakkındaki tetkikatın bu iddianın | neticesi alındıktan sonra mevzun bahsolacağı söylenilmektedir. Ismet Pş. Hz. reket citiler ——— Hariciye ve Adliye vekilleride ayni trenle geliyorlar Ankara, 27 (Telefon) — Başvekil Ismet Paşa Hazretleri ile Hariciye vel kili Tevfik Rüştü ve Adliye vekili Yu. suf Kemal Beyler (o $ trenile bula hareyet ettiler ve İstasyonda ve- killer, meb'uslar ve hükümet erkânı! tarafından teşyi olundular. H. Fırkası umumi kâtibi Recep ve sabık umumi kâtip Saffet Beyler del ayni trene bindiler. Bir inhidam şadı gecikecektir Ankara, 27 (Telefon) — Kütahya — Balıkesir hattının otuzuncu kilo- metrosundaki yarlardan biri hat üze rine yıkılmıştır. Bu yüzden hattm işletmeğe açılması bir müddet geci- kecektir, Küşat resminin ancak teşrinisani- de kabil olacağı anlaşılmaktadır. Eski müsteşar Emin B. hak- kında tahkikat yapılıyor Ankara, 27 — Vekâlet emri- me alınan Maarif müsteşarı Meh- met Emin B.. hakkında teftiş heyeti reisi Rıdvan Nafiz B. ta- rafından tahkikat yapılmaktadır. İm ini on birde Yeşilköye geldikleri takdirde 6 günkü programı tatbike vakit bulamı- rakabe altımda bulunduracaktır. Mehmet Asım yacakları nazarı itibara (alınmış ve Tayyare cemiyeti İstanbul şubesi reisi İstan.) Tınaztepe Dün Ankaradan ha- |Muhribimiz merasim- le denize indirildi Cenevre, 27 (A.A) — Tınaz- tepe torpito mubribi bugün de- nize indirilmiştir. Mermaimde max balli hükümet erkânı, kalabalık bir halk hazır bulunmuştur. Ge- minin kordelasını Türk babriye müsteşarının kızı: kesmiştir. 330 Genç i Avrupada muhtelif vekâletler hesabına tahsil ediyorlar Ankara, 27 -(A,A) - Bu gün ecnebi memleketlerinde 330. ta- lebemiz tahsilde bulunmaktadır. Bunlardan 213-ü maarif vekâle- almağa matbuat kanunu müsait buz Balıkesir hattının kü-)| t 89-i muhtelif vilâyetler - tara- fından gönderilmiştir. Yeni inşaat Mersin, Erâyli ve Samsun li“ manlarının plânları hazırlandı Ankara, 27 (Telefon) — Ereyli, Samsun, . Mersin limanları ile İne bolu dalga kıranma ait plânlar ve ke şifnameler Nafia vekâleti tarafından vekâlet inşaat dairesine (o yâplırılmmış- tar. İhale için birkaç grupla müza- kere ediliyor. Türkocakları ———— Tasfiye neticesinde mühim mik- tarda borç bulundu. Ankara, 27 (Telefon) — Mülga türkocaklarına ait hesapları tasfiye e- den heyet vazifesini bitirmiştir. Neti. cede mühim miktarda borç çıkmıştır. —————————— e vekilimiz Maliy. Ankara, 27 (Telefon) — Maliye Hasan Fehmi Beyle Fransız ateşemil.| vekili rahatsızlığına binean mezuniyet teri Kolonel Saro arasında ( yapılanlaldı. Kendisine Sıhhat vekili vekâlet Fransız tayy. are temastan sonra Kolonel Saro filo ku- filosu yarın geliyor mandanı ieneral Dö Gaysa telgrafla Avrupa üzerinde bir ceyelân yap-|müracaat ederek filonun sabah saat do mak üzere altı temmuzda Paristen ha-|kuz ile on arasında Yeşilköye gelme. reket eden ve yarın sabah ( şehrimize'sinin daha münasip olacağını bildirmiş. gelecek olan altı Fransız tayyaresin-tir. den mürekkep hava filosunun (Yeşil! (Eski programa mazaran (Fransız köyde karşılanmasına ve tayyarecile-tayyarecileri 31 temmuz cuma sabahı rin memleketimizde kaldıkları müddet!Eskişehire gidecekler ve geceyi Eski- zarfında yapılacak merasime ait prog-şehirde geçirdikten sonra ertesi sabah ramı yazmıştık. Atinaya hareket (o edeceklerdi. Yeni Tayyare cemiyeti bu programda U-İprogramda tayyareciler 31 temmuz sa- katta ölenlerin altı kişi olduğu | » Tayyareyi türk pi- | lotu ihya beyin idare ettiği ve | ihya beyin ölenler arasında bu- VAKTın Tefrikası : 44 Kızılcık hiliye vekili bizzat hâdise ile alâkadar olarak kazanın ne su- yetle cereyan ettiğine dair ms- lümat ve tafsilât istemiştir. kabahat. kürek saplarını kırar, körletir; ye, ların ağzımı taşa çarpıp havuzu doldurmak için kova kova're doğru gidip su çekerken tulumbayı bozar. öğretememiştir. O arada çamaşır “astırmağa, YAZAN göndermeğe, REŞAT NURİ | |karda başka bir işe çağırırlar. Ço- Evet Gülsümde adam olacak|cuklar - hep bir ağızdan “Gülsüm - yoktu. Konakta bizi oynatıyor, göndermeyiz,, diye iyi bir işe yarıyordu. bağrışmağa kalkarlar. o “yapma gelince var mı hayta gibi ge-|Yın. Bana dayak yedireceksiniz. Be çalıp çırpma, hizmetini öğretiyor sanıyorlar. diye $1- dalaşma, türlü dedi kodu/zıldanır. Sanki bacak kadar boyu — evi biribirine katma... (o Alâ..lile, peri gile per Riteiperi ez kaza iki paralık bir iş iste- nun.el altından çı ları diniz mi surat bir karış... * fışkırttığını . hansmefendi bilmiyor Onun konakta belli başlı hiçlmu? hem bu onun eski ahlâkıdır . bir vazifesi yoktu. Canı bir yemiş yemek, yahut bir Gündüzleri bütün işi oyundan.| >ğlenceye, bir oyuna gitmek isti eğlenceden ibaret gibiydi. Çocuk-!di mi el altından çocukları fışkır- lar at araba oyunu oynadığı zaman)lır. Hasılı konakta ne pislik çıkar o daima at olur, arabaları çeker,İsa onun başı altından çıkar. Na- yemiş istedikleri zman ağaçlara çı-|sıl ki uğursuz ayağını bastığı gün kar, entarisinin her eteğini bir da|den beri konakta aksilik ve felâket takıp yırtar, kumaş © parası-Jeksik olmamıştır. nı kendi vermedikten, o dikişini ileceklerdi. Fakat tayyarecilerin saat yahut yu-|ki o on beş dakikada geri dönmez. fak bazı değişiklikler yapmıştır. kl programa nazaran tayyareler yarm saat 10 ile ii arasında Yeşilköye © ge- Büyük hanım ona gideceği ye gelmesini bir türlü i Bakkal iki daki- /kalık bir yerdedir. Zaman “olur Büyük hanım “kız yine nerede kal dım,, diye üstüne yürüdüğü zaman bir ayak üstünde kırk yalan: “Val lahi hanımefendiciğim... o bakkal kalabalıktı, bekle işim var dedi.,, yahut “mal gelmişti de, tenekelri açıyordu da..,, Halbuki ya alık a lık etrafı seyretti, oya boydan bo ya çarşıyı gezerdi. Yahut da kim bilir bakkal oğlanlarile fingirdedi. Bu dışarlık çocukları bir acaip- tir. Şehir çocukları, ev çocukla rı on dört on beş yaşına kadar dünyadan habersiz & yaşadıkları halde onlar sekiz yaşında a- deta ka ı, erkeklikleri- ni duyarlar. Evet bir ayak üstünde kırk ya lanın belini büktüğü halde (para kırk elli defa üçüncü katlnm gerisi Çocuklara havuz kazıyorüm di|tan inerek kapıyı açar; yirmi otuz balta-|defa da bakkala, aktara gider. Es-bahr Eskişehire gidecekler ve öğleden sonra oradan hareket ederek Yeşilkö- ye dönecekler ve ertesi sabah Yeşilköy- den Atinaya hareket edeceklerdir. daima yirmi para, kırk para eksik gelir. Satın aldı- ğı şeyler de tabii öyle ama artık ellerinde terazi her aldırılan şeyi tartacak, sayacak değiller ya.. Gülsümün belli başlı bir vazi- fesi yoktur. Onun işi şöyle yarım yamalak öteki hizmetçilere yar- dımdan ibaret gibidir. Ahçıya zer zevat ve pirinç ayıklar, onun e- linde fazla iş olduğu vakit bula- şığa yardım eder. Orta hizmetçisi ona öle beri getirip götürtür, su ta şılır, süprüntü döktürürdü. Sütnine Bülentle meşgul bulundu- ğu için o da tabii süt ninenin hizme tine bakıverir. Her gün çamaşır- cı gelmesine imkân olmadığı için çocuğun bezlerini yıkar. Yine umu mi çamaşır günleri haricinde men- dil, çorap kabilinden bazı küçük şeyler çalkayıverir. Konağın eski bir an'anesi ol- mak üzere çocuklardan herbirinin bir oturağı vardır. Onların büyük adam nalmları ile ayakyolu mer- merleri üzerinde dolaşmaları teh « r Evet Gülsümün konakta bellihesabına bir türlü akıl erdiremez;|likeli olduğu için onlar on ikişer kendi dikmedikten sonra yırtmazsa| başlı bir işi yoktur. Yalnız günde|bakkala, aktara bozdurulan para-|yaşlarına gelinciye kadar bu otu- edecektir, Lâğvedilen memurluklar Ankara, 27 (Telefon) — Yeni kad ro mucibince Hakkâri, (o Muş, Van ve Artvin malmüdürlükleri lâğvedil miştir, . Bunların vazifelerini defter- darlar görecektir. Samsun Halk fırkasında Ankara, 27 (Telefon) — Kars sa- bık fırka reisi Eşref Bey Samsun fır- ka idare heyetine memur edildi. Ticaret mektepleri Ankara, 27 (Telefon) — Ticaret mektepleri müdür ve muallimlerinden mürekkep bir heyet ders programları- nı tetkik ve tadil ile meşguldür. rakları kullanırlar. Oturakların mu hafazasından ve temizliğinden Gül süm mes'uldür. ii Küçük hanımlar titiz ve temiz ev kadınlarıdır. Odalarını kendi ellerile temizlemeğe ve süslemeğe meraklıdırlar. Gülsüm iy me) onlara da bir parça yardım Er, Yardım da ne?. Karyolaları çekmek, yatakları alt üst etmek, yorganları pencereye asmak, oka çeleri, küçük halıları bahçeye indi rip silkmek, sobayı temizlemek, yaş odunları alev alıncaya kadar üfleyivermek... Bu işleri yaparken aklı fikri başka yerde olduğu için seksen türlü kaza yapar. Bir gün karyola somyesini masaya ; çarpa” rak cigara tablasını, bir gün örüm cek alırken tavan süpürgesinin u- cu ile merhum paşanın resmini dü: şürüp kırmıştır. Terkoslar kesildiği zaman - yukarı kattaki musluklara sü da onun vazifesidir. Gayet hoyrat ol duğu için bea meri yen > amaklarına ar: iplerini de- ler, sonra İD tabanları ile dö esimi sulara basarak ortalığı ça» maurlar, (Bitmedi)