Mardinde maarif Mirdiâ muhabirimiz yazıyor Mardinin kaza, köylerinde 17 ilk mekteple kız ve erkek 1535 talebe vardır. Bu mekteplerde 41 erkek ve 9 ka- dın 'muşllim vazife görüyor. Nü İfusa nazaran talebe miktarı az görünüyor. Mecburi tahsil kanu- nu'tamâmen tatbik edildiği tak- dirde bu miktarın üç veya dört misline çıkacağında katiyen şüp e yoktur. Bu Mardinde . açılmış millet mekteplerinden 20 erkek 3 kadın! Cezre ve Meyyat ders haneleride dahil olduğu halde 365 kişi şahadetname almıştır. Bunun 350$i erkek 15 kadındır. Mardinde Gazi ilk mektebinde ibrahim B. isminde bir muallim vardır. Bu zat seneden- merkez, ve sene on üç beri resim ve el işi muallimidir. | Lise tahsili görmüştür. 336 se- nesinde de imtihanla Sanayi ne- fise ehliyetnamesi almıştır. Bu zat iki sene evvel mektep- ler için Avrupadan getirilen alâtı dersiye meyanındaki (vücut beşer) ve" azayı sairesi nümünesinden birer-“dane yapmış”“ve Maarif vekâletine göndermiştir. Hunları mektebinde tetkik settim vücudu böşer büstleri hakikaten #an'at- kârane yapılmıştır. Tam bir vü- cut heykelinin ber kısmı ayrı ayrı bütün azası renk renk alçıdan yapılarak yerlerine konulmuştur. Çocuklara, teşrih dersinde iyi bir fikir verebilmek için bu azalar yerlerinden çıkarılarak tarifatta bulunü'maktadır. Bunun birde daba küçük mikyasta kartuk pi | yer üsülünü tecrübe etmiş ve Muvaffakolarak”yaptığı bu nü- Maarif o vekâletine gönderiiştir. Her sene binlerce lira gönderilerek mektepler için Avrupadan delbetmektense bu Türk san'atkârinin yaptığt büst- muneleride leri kabul etmek ve mekteplere | göndermek daha muvafık olur zannederim. Gümrükten şikâyet Mardin gümrük idaresi öte- denberi 'dahilden getirilen eşya- yı şehre on kildmetre mesafede »ulunân şimendifer istasyonunda muayene ettirmekte iken neden- :e bir aydanberi bu müüyeneyi istasyonda yapmayarak Mardin- | deki dairede yapmağa başlamış- tir. Dahilden dahile sevkolunan bü eşyayı istasyonda muayene ettirmeyip şehre kadar getiril- mesi veiki gün anbarda bekledil- mesi tüccara zahmet ve pek çok masrafı mvcip olmaktadır. Her dairece bilhassa tüccarlara ko- alaylık östermek lâzım olduğun- dan &skisi gibi bu eşyanın istas- | yonda muayene ettirilmesi için gümrük umum müdürlüğünün nazari dikkatini celbederiz. Telğraflar ve mektuplar Halk burada telgraf idaresin- den çok memnundur. Ciddiyet ve çalışkanlığile tanınmış telgraf müdürü Sabit B. telgraf ve pos- ta işlerine ehemmiyet vererek telgraf ve mektuplar günü gü- nü gününe bir intizamı tam da- bilinde gidip gelmekte olduğunu | bir senede iki defa telgraf umum müdürüyeti Sabit beyi takdirname ile taltif etmiştir. bri H bır ırtınal Mülga cemiyeti umumiyei be- diye arasından Şirketi Hayriye sukuk müşaviri avukat Necati Beyin kızı Handan Hanım vefat inn Lim bindi vak karşı ekseriyetle kabul edildi İst taralı 2 inci sayıfada | lâyihaya ilâvesini teklif ediyorum, dedi. Halil Beyin bu teklifi kabul editerek 41 inci müstakil madde olarak kanuna ilâve olundu. | Gazeteler nasıl tatil edilecek? 49 uncu madde gazete ve risalelerin muvakkaten tatil edi- lebilmesi için hükümete verilen salâhiyete dairdir. Başvekil ismet Paşa bu münasebetle söz aldı. İ Veciz ve kıymetli bir nutuk irat etti, ismet Pş. dan sonra Hakkı Tarık Bey söz alarak takip ve muhakeme usullerine dair bazı | Ezcümle | metalibatta bulundu. dedi ki: — Matbuat suçları üzerinde İ kanunun gösterdiği bir engeli İ arzetmek istiyorum. Bugün ka- bül edeceğimiz kanunla matbuat suçlarının kısa bir zaman zarlın- da bir hükme bağlanmasını istih daf ediyorum. Halbuki mes'uller davacının bulunduğu mahkemesine gidecek olursa, bu kanunla mes'uller çoğalmıştır, davalar kısa bir zaman içeri- sinde görülmesi adeta imkânsız olur. Binaenaleyh teklif ediyo- Hâkimler böyle bir mat- buanın neşredildiği yer haricin- de açılmış bir dava karşısında maznunlara, tabii eğer maznun- lar isterse, istinabe suretile bu- lunduğu yerden ifade vermeğe i muvafakat etsin. Kabul edilmedi Adliye vekili cevap verdi. Bu teklif ceza mahkemeleri usu- lü kanununun 226 ıncı maddesi» ni tadil manasını tazammun eder. Mütgakibeü Hakkı Tarık B.in teklifi reye kondu ve kabul e- dilmedi. İ rum, Mesuliyet 65 inci madde müzakere edi- lirken Hakkı Tarık Bey matba- cılara ait mes'uliyetin mubtelit encümen tarafından tayyedilmiş | olmasını hükümet iltizam ediyor | mu diye sordu. Vasfi Raşit Bey cevap verdi. İ Encümen bu noktayı unutmadı, fakat mesuliyeti müvezzilere kadar indirmekten korktu. Gaze- teler için kabul edilen bu esası | encümen reddetti, Mutlaka kur- İ ban aramak için mesuliyeti mü- vezzilere kadar indirmekten çe- kindi. Bundan sonra muvakkat mad- delerin omüzakeresine geçildi, muvakkat maddelerin B. fıkra- sında Ahmet ihsan bey sözaldı. Bu madde kanunun neşri tari- hinde gazele ve risalelerde ça- lışmakta olan sahip, başmuhar- rirler ve umumi neşriyatı ida- re edenlerin kanunun tahsil de- İ recesi noktasından koyduğu ka- İ yıtlardan kanunun neşri esnasın- da filen bulundukları vazıyetlere maruz kalmak şartile müstesna tutulacaklarına da rdir. z Ahmet ibsan bey dedi ki — | Hayırlısı ile bitirdiğimiz kanu- nun son muvakkat maddesine i- tiraz ediyorum. Bunda teşkilâtı esasiye kanununa mugayir bir şey. vardır. Ahmet ibsan B. devamla: — Bugün çıkmakta olan ga- zetelerde çalışan tahsil görme- tı Maçkada teşrikiye camii karşı- sındaki Modern apartmanından kaldırılarak cenaze namazı Teş- vikiye caminde eda edildik- ten sonra metfeni mahsusuna defnedilecektir. Allah rabmet eylesin maznunlar | mahallin | miş Ef.lerin kâffesine imtiyaz veriliyor. Bunlara ya mühlet ve- relim, yahut yukarıdan kaydını kaldıralım. ( Bravo ses- leri) isterseniz üç beş sene müddet verelim, Bunu encümen- de de teklif ettim. Fakat kabul edilmedi. Ya ilmin, irfanın kıymeti var- dır. Veya yoktur. ” Onun için teklif ediyorum. Üç sene sonra bugünkü gazetelerin kâffesi bu akhâma uygun olsun. Besim Atalay B. diyor ki: Besim Atalay B. (Aksaray) — Bir işi yaparken bir gaye güdü- lür ve ona doğru yürüyoruz. O zaman Oraya veya buraya sap- | mak bizi bir zaman için yolu- muzdan . alıkoyar. Bir ihtiyaç karşısında yeni matbuat kanu- nuau çıkarmakta muztar kldık: Hepiniz biliyorsunun, Kanun ya- parken bir takım sebepler kabul ediyorsunuz. Tabsil O kaydını koydurmağa sevkeden sebepler kıdemle kal- kiyor mu? Şu halde bir inkılâp meclisi olan meclisimiz bir kıde- mi, ber hangi şuursuz bir kıde- mi tanıyamaz. İstisnalar kabul ediyorsunuz. Bir hedefe doğru İ yürürken sağa veya sola selâm vermek ihtiyacını nerden gördü- nüz? Buna eskiden (idarei mas- lahat) denirdi. Ben bu meclisten | böyle bir şeyin çıktığını görmek | istemem.Ve göremem. Bu meclis bunu yapamaz. Eğer bunun için sebep kıdem ise şim- diye kadar her hangi bir gaze- tede çalışmış olan tahsilsiz bir çocuğun kıdemi yüzünden orada çalışmağa mavaffak olması doğru değildir. ilimsiz, meziyetsiz, bilg kıdemin bu memlekette açtığı yaralar hâlâ kanamaktadır. (bı ravo sesleri) arkadaşlar, bu ya- raları sarmağa uğraşıyorsunuz. Evvelâ meclisiniz her hangi bir kıdemi, şuursuz, meziyetsiz kı- demi tanıyamaz. O ancak bilgiye hürmet eder. Meclisimiz, gaye- sine varmak için yürür bir meclistir, 1 En çok münakaşa edilen madde Ve Vasfi Raşit bey : — Bu mesele encümende en çok münakaşa edilen bir madde olmuştur. Binaenaleyh meclisi âli | mukayyet olarak kabul ederse İ bunu encümen de kabul edecek- tir. Yalmz maddenin kabulünde | ısrar ediyoruz. Bir müddet tayin etmek suretile takip edilmiş ola- | rak kabul edilir. (Kaç sene ses leri) o şimdi tayin edilir. iki ve- ya üç olabilir Ahmet ihsan B. (Ordu) - Bir | sene olsun. Maddenin tadili Vasfi Raşit bey devamla: — Tahsili aliyi nazarı dikka- te alarak üç sene teklif ediyo- | i rum. al Reis — Encümen üç sene mü le takyidi teklif ediyor. Ka- nubun muvakkat B maddesi ga- zete ve mecmualarda çalışmak- ta olan sahip veya başmuharrir- | lerle umumi neşriyatı idare eden lerden yüksek tabsili olmıyanla- rın öç sene müddetle kanundan istisna edilecekleri şeklinde ta- dil ve kabul edilmiştir. Hakkı Tarık Bey (Gireson)— 16ıncı maddedeki (sahibi) ke- limesi sahipleri olacaktır. Teklif kabul edilmiştir. Kanunun heyeli umumiyesi Reis — Kanunun heyeti umu- tahsil | 9 — VAKIT 26 Temmuz 1931 — Yay VE İTE İEskilerle yenilerin Muallim Naciye bir hücum — müebbet meselesi Puf 1. makaleleri — Onun hoş bir mukabelesi — Istanbul gençleri — Eskilerle yeniler — “ Hizmet ,, in — 58. Bu sıralarda mıydı? daha evvel miydi? her halde gençliğin çocuk'uğa yakışan bi k Ma İpek yakın bir hengâmına tarihte Muallim Nacinin Abdülh mide, oRecnizadeye, ve onların tişkürr olan bütün gençliğe kar symetkârane vaziyetine, isyan (eder bir hisle bende bir hücum hevesi * öyle bir şiddetle ki zaptı mümkün madı, Esasen bu sıralarda mütehammir bir şampanya (Okadar köpürerek ka bından fırlamağa müsteit bir galeyan halinde idim ki O bu bende hiçbi İvüze tahammül edemiyen, daima te İyakkuz halinde dur rizkâr imaya bile en büyük bir hamle file mukabele eden, hatta o kamçılay lâtifelerle, zehirleyici istihze halif hislerini sezdiklerime mu olan bir meylân vardı, Seneler dersi rini getirerek teakup ettikçe, İnsanın hayatında muzır olmaktan başka bir k küçük bir ta yeni bir sıfatı Yazan : Halit Ziya serbest sahifelerini açacak bir refik o- larak telâkki edildim, Her © postada bana tebrik mektupları geliyordu, yalnız bir yerden ses gelmiyordu: Mu allim Naciden... Bu süküt izharı lâkaydi yoksa bir ifadei istihfaf mıydı? Nihayet... Nihayet unca manzumesi intişar etti: Bana ce miydi? bir gün muallimin bir w vap İ Derhal itiraf ettim ki o maks. en güzel, en hoş cevap an k böyle olabilirdi. Muallimin mu adı olan ağır terzilleri, İzinde © yara rakan kelimeleri bunda yoktu; gayet ve zarit bir lisanla, sanki elin. de bir tüyle şamarlıyarak, yaşını ba- ını almış bir adamın hirçn o küçük «ocuzu incilmiyerek tedip ecerce- me, krak bir mukabelesi ki İbundan ev evvel ben lezzetyap oldum. İliatta kaydetmeliyim ki o zamana ka- lelere ince öyle neticesi olmıyan bu meylânı ben de Ya'dur hakkında kin taşıdığım bu adama vaş yavaş sabra ve intizara, itidale tebdil ettim. O tarihte kendime mahsus bir felsefei icat etmemiştim; Muallim Naeinin e İdebiyatta tapındıklarıma tecavüzleri İne, hususile kalem ye fikir kişverinde tasallâtuna karşı mukabele et İmüstebidane makalât ile” jsilsilei tim, | Bu her halde yaşımla İmevkiinin arasında mevcut mesafenin| genişliğine nazaran memduh bir cesa- İret olmaktan ziyade gülünç bir cür'et- Her ne olsa Muallim Naci bir üs İti. İtat, ona hücuma yeltenen bir çocuk tu; fakat bu hücumun mazereti de İş bul bir cihe- hakka mu gayir gördüğüne karşı isyan etmek fı retinde mündemiçti, | te asıl çocüklukta, Ye © İsi varsa o da bu çocuğun Bu makalelerin omuhteveyatı lidi, bunu tahattur mümkün değil İfakat mevzuu aşikâr idi: İcinin edebiyat © saltanatgâhında ev önünde yanan şule Beş karış boyum i ihtişamının ikbalini söndürmek. İla oraya kadar sıçrayıp (püf!..) diyor dum. Makalelerin şurasında burasin da bu püflerden vardı. Bununla onun İşaşani iftiharma sanki gençliğimin tez | istihza nefesini” üfürmüş olu yif ve yordum. İ Bu makaleler İstanbul de ari İbi lehime... Ve ben orğda iazyikin altında teneffüs edemiyerek İbu Jan gençliğe (Hizmet) in binnispe e KAİ | miyesini reye koyuyorum. Kabu! edenler etmiyenler. Hakkı Tarık bey siz kabul etmiyor musunuz? © Tarık beyin reyi Hakkı Tarık bey (Giresun)— Kabul etmiyorum. Efendim. — O halde kanun bir karşı ekseriyetle kabri edilmiş» tir. Efendim bir takrir var. oku- nacaktır.,, Necip Ali, Fazl Ahmet ve Hayrettin (Bilecik) Beylerin tak- riri okundu. Bu takrirde şahsi davalar devam etmek üzere hü- her türlü reye kümetin matbuat aleyhine açtığı davaların durması teklif edili- yordu. Takrir (olmaz, olmaz) sesleri arasında reye kondu, ve redde | İ dildi. Saat bire gelmişti. Celse üçte tekrar toplanılmak tatil edildi. Meclisin tatili 2 inci celsenin küşadında bazı kanunlar müzakere dilmi üzre ve intaç devresine nihayet vermiştir. ameliye F bir am Muallim Na. gençlerin- m bir heyecan uyandırdı, bitta-| Badehu meclis Ali Beyin | | takriri üzerine fevkalâde ictima sükün ve'derhal vukna gelen bir tahavvülle isim. henüz!mış oldum. er hiç aldırmamış olsaydı, İşte “asıl o zaman kinimde bir izdiyat hadi sesi vukua gelecekti e| © Muallim bu mukabelesinde ezeiim- le bana tarizde devam edilecek olursa .İbaşka cevap alınacağını daima ede- rek bir tenbihi tehditkârane de sö vuruyordu; Dehşetlicedir benim stizim İ o Kordon boyu dar gelir azizim Olsan sarı zeybeğin hefidi Yoktur sana kurtuluş ümidi onun diyordu. Ve bu tehdidi tahfif edecek lâtife İlerden sonra: “o Püfr. lerle ne iftihar ed , Bir püfte leker meker giderâla t İhtarile netice veriyordu. Muahlimin bu itharı hiç de yanlış O vakte kadar yazdıklarımı söyle bir elinden geçirseydi, belki bir şair değil, fakat her halde kari bir -İlisan üstadı olan muallimin elinde & peyce hırpalanacağıma hiç şüphe yok- tu, Bu suretle muallim Naciye, hi- meselesi bir lâtife tebessümünün Fakat olmadı cum içinde hoğulup bitmiş oldu. zeyilleri de İbunun arasıra değil. İ © Muallim Naci Kureyşin müsaare meydanını tanziren (Tercüman Ha- kikat) sütunlarında bir Ukâzi Osmani Bunu tehzil makamında İs rhal (Hlizeadt) rverliğine mü nde isimleri tanıl- mış bütün gençler vardı: Ezcümle Ab İdülhalim Memduh ile Ali Kemal. Bun İlara Tan ettik ve hep 2 çok muallime ve peyrevanına erin altına muallim açmıştı tanbulun İsahifeleri racaat « rden bizler de iltihak tarizkâr manzume (filân diye imza koydek. (Tereümanı hakikat) te bermutat muallim Naci ve Şeyh Vasfi imzaları- na da mukabele etmiş olmak için hep İbirer muallim kesil, galiba Abdül halim Memduh da şeyh lâkabını aldı. Mu müşanreye (Ukâzi şubban) na» vermiştik. Bir lâtifeden ibâret şüphe edilemiyen bu man. min olduğuna zumeler silsilesi ciddi telâkki edilemez, binaenaleyh mukabele göremezdi. Mu- İallim Naci süküt etmeğe daha muva- fıkı vakar nazarile baktı, o da bu su- iretle bitt artık (Hizmet liğine bir vası- tai neşir olmak imtiyazını kazandı. Halü Ziya; Uşşalitade fakat bu vesile ile Istanbül £ —————————— Türk-Yunan mahkemesi Türk - Yunan mahkemesinin reisi temmuz başında memleke- tine gitmişti. Mahkeme 16 tem- tozda resmen tadil devresine gi- recektir, 28 Temmuz Salı günü T. Maarif C. ROZET Günüdür