18 Haziran 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

18 Haziran 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 72 -— VAKIT 18 Haziran 1931 te imüliye mahzenindekilerdir, onların bir kısmı malüm olduğu üzre lüzumsuz addedilerek, satıl- mıştır, tathir edilen ve salılmı- yan kısımlar da hiç tetkik olun- madan torbalara konulup çürü- meğe mahküm bir halde bıra- kılmıştır. Bilhassa bu işe âşık olanlar- dan bir heyet teşkil edilip de bu evrak tasnif edilmiyecek ©- lursa tabiatile çürüyecektir. —Bu evrakın mahiyeti nedir? “— Evvelâ kubbe altında ce- reyân eden bütün siyasi, idari, askeri, mali hatta içtimai mesail hakkındaki müzakerata âit hi- | Bu | kümleri havi defterlerdir. defterlerin tasnif edilmiş olan kısmı başvekâlet hazinei evrakın- dadır. Fakat bu defterler 961 senesinden itibaren başlar. Şu balde hicri onuncu asra ait def. terlerden kırk senelik defter nok- sandır, hicri on birinci asıra ait defterlerden elli senelik vukaa- tı ibtiva eden defterler nok- sandır. Fakat bu noksan olan defterler yok değildir, zayi de- ğildir, bunlar ya Sultanahmet | mahzenindeki, yahut evkaf mah- | zenindeki evrak arasına karışmış olmalıdır; Çünki bunlar şuradan buradan toplamldı. Bir kısmı Cevat Pş. kütüphanesinde tathir edilen evrak arasında zuhur et- miştir. Maamafiyh en eski za- manlara ait olupta formaları ta- ida bulunmuştur. M. Franklin Ro. uillon alelâde ruznameye geçirilmesi. ni talep etmiş, M. Laval bunu redde| rek Bareti (o takririni ileri (sürerek itimat meselesini mevzuu (bahsetmiş tir, Bu sırada M. Herriot (omüdahele ederek M. Briyanın şimdiki kabinede istenilen nüfuza malik olmayışına teessüf etmiştir. M.'“Laval, ithamları izale etmek hususundaki arzusunu (Yeni baştan izhar ve hükümetin tek bir siyaseti olduğunu tekrar etmiştir. Meclis, birkaç müdaheleden sonra M. Franklin Bouillonun takririni re ye koyarak reddetmiştir. | Bundan sonra, hükümetin teklif et tiği rüznamenin, harici siyasetin) tasvibini mutazammın olan (o kısmını bilâhara 261 reye karşı 312 reyle he- yeti umumiyesini kabul etmiştir. Müzakerattan sonra merasim avlu sunda kısa ve sade bir hadise cereyan etmiştir. Muhtelif nezaretlere ait oto- mohilletin şoförleri aralarında para toplıyarak bir gül buketi ile bir kır. muza leylâk buketi satın almışlar ve bunu mavi, beyaz, kırmızı renkli bir! kordelâ ile bağlıyarak M. Briyana takdim etmişlerdir. Buketin üzerine) râptedilmiş olan kâğıtta şu sözler ya-| yilt idi: “Bütün kalbimizi, mevcudiyetimiz- de ittihaz eden ne varsa onu size veri! ! iştir, ihi ğıtılmış daba birçok defterler vardırki bunlarında toplanıp tec- lit edilmeleri lâzımdır. i Bu defterler tetkik edilir, baş- vekâlet hazine evrakındaki def- terler arasına konulur, yeniden sıra numarası vurulursa oardaki i büküm defterleri ikmal edilmiş ait mesele ve onun hakkındaki karar kolaylıkla bulunabilecektir. i Meselâ Kalenderoğlu isyan edin- İ ce yakalamp Niğde hapisanesine kapatılmış.. Fakat ondan sonra ne muamele cereyan ettiğini ögrenmek kabil değildir! Çünkü o zamana ait defterler noksan- dır. Bu defterlerden maada olan vesaik de ayrıca tasnif edilmeli- dir. Bunlar orijinal vesikalardır. Meselâ her hangi bir meseleye dair Padişahlar tarafından yazıl- mış olan müsvedde üzerine hattı humayunlar, nameler, telhisler, hesabata ve masarife ait defter- lerdir. — Bu tasnif neye mal olur, nasıl yapılır? — Çok bir masraf lâzım ola- cağını zannetmem; esasen hü- kümet evvelce bü iş için tahsi- satda vermişti. Yine verebilir, hükümet bu işten kaçmaz. Adam İ lâzımdır. Bu işe aşık, bu işin ehli adam ister... Böyle bir hey- et yapılabilir, bu mühim bir I edilmemelidir! yoruz, Sİ: ve size o teşekkür ediyoruz. M. Briyan, kendiliğinden yapılan bu tezahürden pek mütehassıs olarak şoförlere teşekkür etmiştir. — m reyi Trabzonda m agam Hem faydalı ve hem zararlı yağmurlar ğ Trabzon, 17 (A.A.) — Üç gündenbe- ti yağmakta olan feyizli (yağmurlar dinmiştir. Tütün ve diğer (omahsulât yağmurlardan çok istifade (etmiştir. Şimdi kuraklıktan o ekilemiyen yerler ekilmektedir. Yağmur bazı yerlerde çok şiddetli yağmış, meyilli oOarazide seller husule getirmiştir. Taşan de relerden bazı yollar geçilmez bir hale gelmiştir. Zarar ve hasar yok gibidir. Yağmur elektrik tesisatında cereyanın kesilmesine sebebiyet vermiş, bu yüz- lıkta kalmıştır. Cereranın verilmesine çalışılıyor. Raşit Rıza trupu Edirne, 17 (A.A.) — Yunanistandar. muvaffakıyetle dönen Raşit Rıza ve arkadaşları dün şehrimize gelerek cümhuiryet sineması bahçesinde tem- sillerine başlamıştır. Bey burada beş tems.| ra İstanbula dönecektir. | olacak ve herhangi bir zamana | den dün Trabzon ve Polathane karan»! Mısırlı tayyareci Kemal Ulvi, ve Mehmet Şevki beylerin mem- lektlerine dönmek üzere Bükreş- ten şehrimize geldiklerini yaz- mıştık. Bükreşte beynelmilel tay- yare federasyonunun teşebbüsü ile toplanan tayyare kongresinde Mısırı temsil eden Kemal Ulvi bey Kahire tayyare cemiyeti umumi kâtibidir. Kemal Ulvi bey dün kendisile görüşen bir muharririmize tay- yare kongresi hakkında şu iza- hatı vermiştir : — Bükreşte toplanan tayyare kongresine 32 memleket mürah- has göndermişti. Bütün Avrupa memleketlerinin, şimali Amerika, Japonya, Brezilya, Arjantin hü kümetlerinin kongrede mümes- silleri bulunuyordu. Kongreye iştirak eden mürah- hasların adedi 70i bulmuştu. Türkiye de tayyare cemiyeti reis- lerinden Muhiddin Namı bey ta- rafından temsil ediliyordu. Kongre evvelâ, son tayyare rekorlarını tetkik ve tasdik etti, Ve bu hususta bazı kararlar verildi. Bundan sonra tayyarecilere verilmek üzere hüviyet varaka- ları tanzim edilmesi mes'elesi müzakere edildi. Bu hüviyet va- rakaları şimdiki müsaade vesika- larmın yerine kaim olacak, ve bunları gösteren tayyareciler beynelmilel tayyare federasyo- nuna dahil memleketlerden ser- bestçe geçebileceklerdir. Bu su- retle bir çok “müşkülâta sebep olan müsaade almak usulü orta- dan kalkmış olacaktır. Bu usul kongrece kabul edil- miştir. Yalnız bunun tatbik edile- bilmesi için hükümetlerce kabulü lâzım geldiğinden kongrece her millet murabhaslarının bu usulün kabulünü temin maksadile men- sup oldukları hükümetler nezdin- de teşebbüslerde bulunmalarına karar verilmiştir, Kongrede iki senede bir ya- pılmakta olan beynelmilel tayya- re turizm müsabakaları nizamna- mesi de müzakere edildi. Kongrede bundan bakşa mo- törsüz ve yelkenli tayyarelerde mevzuu (o babsoldu. ingiltere, Fransa ve bilhassa Almanyada son zamanlarda çoğalan motör- süz spor tayyareleri hakkında Hava âleminde yeni kararlar Bükreşte toplanan beynelmilel tayyare kongresine otuz iki memleket murahhas gönderdi münakaşalar yapıldı. Almanyada motörsüz spor tay- yareleri son zamanlarda pek ço- ğalmış ve bu spora mahsus yüz- lerce klüp açılmıştır. Almanya- da bu sporla ve bu yeni sistem tayyare imalile öğraşan müta- hassıslar o kadar çok o kadar iktidarlıdırlar ki bu sporun inki- şafını istiyen her hangi bir mütahassisı celbetmek lüzumunu duyar. Almanyada on dört ya- şında çocuklar bile yelkenli tay- yare sporile uğraşırlar, Çünkü bu spor o kadar tehlikesizdir. Kahirede motörsüz tayyare sporu henüz mevcut değildir. Fakat teşrinievelden itibaren Mısırdada bir eğlenceli, sıhhi ve ucuz spora başlanabilecektir. Bu spora mahsus motörsüz tay- yareler çok ucuzdur. Acemi he- veskârlarm bu sporu öğrenme- sine mahsus tayyareler 15 ingiliz lirasına bir daha zarif ve hafif tayyareler 50-60 ingiliz lirasına, lüks tayyareler ise 800-100 in- giliz lirasına satılmaktadır. Kongrede plot şehadetnamesi verilmesindeki esaslara ait bazı değişiklikler (yapıldı. Şimdiye kadar bir plotun federasyondan şehadetname alabılmesi için tay- yare ile 2000 metre irtifan yök- selmiş olması lâzımdı. Kongre bunu 600 metreye indirdi. Bükreşte müzakere edilen en mühim meselelerden biri de, tu- rizm tayyarelerinden telsiz tele- fon, silâh ve Fotuğraf bulundu- rulması memnulyelinin kaldırı» ması, Bütün mürahbaslar bu hu- susta hükümetleri nezdinde te- şebbüsatta bulunarak bu mem- nuiyetin kaldırılmasına çalışa- caklardır. Hakikaten bir tayya- recinin telsiz telefon makinesi bulunmadığı için ber hangi bir kaza halinde açlıktan veya diğer sebepten ölüme mahküm bıra- i kılması doğru olamaz. Fotoğrafın tayyarelerde bu- lundurulması memnuiyeti eğer askeri mıntakalarn fotoğrafları alınması endişesinden ileri ge- liyorsa, bunu yapmak istiyenlerin başka birçok üsülleri olduğunu batırlamak lâzımdır. Halbuki tu- rizm tayyarecileri fotograflarını şehirlerde resim almak için taşırlar, v Geçenlerde buraya da gelen memleket muhakkak bir Alman | EE Balya - Kara ayd” madenlerde bu sy on istihsalâta tekrar başli” 4 Ankara, 17 (Telefon) < ği için faaliyetini tatil eder p Karaaydın madenlerinde 47 m itibaren istihsalâta tekrar ba$l vi gibi tır. Amele kadrosu eskisi tır, # Yeni bir ihracat it Trabzon, 16 (A.A.) — Şark ye İleri hayvanatı ile yumurta “yl ların nefaset ve tazeliğini pi isuretile ihraç edecek tesisat ii getirmek üzere bir milyon lir&” £ yeli bir şirket teşkiline ti # lunmuştur. Bu şirkete hüm bin lira İle iştirak edeceği Ti” 200 bin, Erzurumun 390 bin p 4 olacakları ve diğer kasabaları" * #1 man 900 bin lira temin ede€ / dolunmuştur. Bu teşebbüsün meydana J sine çalışılmaktadır. : İ Trabzonda balık yağı fi Trabzon, 16 (A.A) — Trabif” lık yağı fabrikası külliyetli pr yapmaktadır. Fabrika balık tihsaline de çalışmaktadır. ii Malatyada yağmur ve yi Malatya, 16 (A.A.) — Bir MA beri her gün yağmur o yağıyo” mur, afyon mahsulüne yarı vi rar vermiştir. Dün yağan dolü yanın şimali garbisindeki köyleri ve bahçeleri ile mezritatımı fens “5 zedelemiştir. Dolular (iri bir © büyüklüğünde düşmüştür, Amerikalı tayyareci Mis NN her şebirde fotağraf alab w için basit bir üsul bulmuştur “4 şehirde bir fotoğraf satın alıyor ve resimler iald ri sonra o şehri tayyaresile derken makineyi atiyor, fr bir şehirde yenisini akyorii kat bu usulü tatbik edebi y için kendisi gibi milyarder olmak lâzımdır. Kongre < dağılmadan beynelmilel tayyare federasf? nunun 1930 altın madal Amerikaya filosile yaptığı “ hat için Ceneral Baboya mesine karar vermiştir. Beynelmilel tayyare tederfi yonu reisine ziyafet Şehrimize geldiğini y rr Oeymelmilel tayyareğfeder, yu . ikinci reisi Mister Her Hüpner şerefine dün akşam 4 rapalasta tayyare cemiyeti fından bir ziyafet verilmiştir. Her Hüpner bu sabah çil i ta tayyaresile Berline dönecek e” deki hizmetçilere, halayıklara tak- sim etmeden evden çıkmazdı. Öyle ki kalp sektesinden bir- denbire vefatı bir mart ayının i- VAKİT ın Tefrikası : 6 YAZAN REŞAT NURİ Vakit (epeyce geçti. Fa- kat (üzüldüğü ve korktu- ğu zamanlarda olduğu gibi çok s6- vindiği zamanlarda da gözü uyku tutmıyan büyük H. o başta olduğu halde kimsede daha uyku alâmeti yoktu. Yalnız bahçede lalanm hor- İadığı işitiyor, bir de dizlerinde yatan kardeşinin yüzüne biraz ev- vel kondurduğu öpücüğün son ol- duğunu bilmiyen gafil Gülsüm uyu- yordü. yıklara para serpip kapıştırırken ih)|konaktan çıkıp bir konağa gitmiş, tiyar dayı: “Sen bu gidişle kurulelini sıcak sudan soğuk suya sok- hasır üzerinde can vereceksin,, di-|mamıştı. Vaktile eve gidip gelen ye bağırmış ve bir daha evlerine a-|hocalardan dünya ve ahrete ait kinci gününe tesadüf etmeyip delyak almamıştı. birçok şeyler öğrenmişti. Fakat i- maazallah üç gün evvel ölmüş ol Dayı ölüm haberini alınca ki-İdare ve hayat bilgisi namına gö- saydı cenazesi sokakta kalacaktı.'nini unutarak konağa geldi, yeğe-İrüp göreceği yegâne ders inmeli Nadide Hanım çok nazik bir za-İnine “başın sağ olsun,, bile deme-İdayının bu tokmak gibi sözlerin- manda iş başına gelmişti. Saraçha-! ğe lüzum görmeden: den ibaret kalmıştı, ne başındaki konak bir imaretha-| — Nasıl dediğim çıkmadı mı? Hanımefendi bu sözlere kulak neye benziyordu. Bir sürü halayık! Kalk bakalım... Öyle şaşkın şaşkın asmıyabilirdi. Hatta paşasının sev- ve hizmetçiden başka takım takım yatmak olmaz.. Aklını başma al..lmediği bir insanm ağzından çıktı- fakir akrabalar, paşayı yeyim ye-|Sen artık ailenin reisi oldun.. Al-Iğı için, ölümün lirik heyecanları ri etmiş hacıdan hocadan bir alay|lah bu çoluk çocuğu senden sorar. içinde, bunlara bilâkis kızması da tufeyli... Eğer gözünü açmaz, bu kör döğü- mümkündü. Nadide Hanımın konakta can- şüne bir nihayet vermezsen mur| Fakat öyle olmadı. En alık 76! dan bir kimsesi yoktu. Büyük oğ-| hakkak okkanın altına gidersin... gafil insanların bile, büyük tebli- lu Hikmet sarhoş ve çapkındı. Kar| Elinde birkaç parça malm var.. keler karşısında harikulâde uyanık!muşak yüzlülüğü mânidi. A deşi Vasfi kocasımdan beş beterdi.| Onlar da giderse çocuklarınla Ye-|lık dakikaları olur. Bu nasihat öy-|onda bir hususiyet vardı. Babasından kalan büyükçe serve: nicami avlusunda dilenirsin... Bulle bir zamana mı tesadüf etmişti?lmemnun zamanlarında ne V7 tin, iki sene içinde, altından givip! sırtınızdan geçinen serseri alayı ol Yoksa ihtiyarın kuvvetli iradesi bu|nazikse sıkıldığı kızdığı vakit üstünden çıkmıştı. ivakit çanağınıza on para atmaz...)hasta ve zaif ve perişan kadıncağı-o kadar celâlli ve kaba olur Bereket versin Kurüçeşmede| Yarından tezi yok bu kalabalığılzın üstünde bir telkin tesiri mi|Bilhassa para sıkıntısı çektiği oturan bir inmeli ihtiyar dayıya... başmdan defetmelisin.. Adama-|yapmıştı? Hasılı Nadide Hanımllerden birinde bu insanlarda Bu seksenlik ihtiyar işini bilir bir kıllı iki hizmetçi sana yeter.. Son|dayısını can kulağı ile dinledi, bulrile ezkaza küçük bir mesele “il adamdı. Açık ve tok sözlü olduğu ra öyle borç morç da istemem.. £ |kadarcık bir yardımla yangındanltı mı misafir kendini sokakta için (Nobran, aksi, hasis) diye adı Nadide Hanım zengin bir paşa|hayli mal kurtardı. Hanımın idarelyor ve konağın sayısız oda! K çıkmıştı. Sekiz on sene evvel birinin kızı idi. Gelin olduşu zaman|programındaki en ehemmiyetlildan birinin kapısı ebediyye" gün pencereden bahçedeki hala- cariyeler, halayıklar arasında birlmadde tensikat yani konağın kad-| panıyordu. ) rosunu küçültmek olmuştu. Hala:| (Bitmedi. yıklarla uşaklar için bu o güç olmadı. / Onlar küçük insanlardı. dersin gelirler; git dersin gidi bel di. Ellerinden gelecek tek ş€7, çalarını bağlarken bir az ağ! sızlamaktan ibaretti, Hanımeli kadınlardan yalnız emektar ( g nihal) kalfayı, erkeklerden il cukların lalası Tahir ağayı alı* rak ötekileri kapı dışarı etmi e Konakta yerleşmiş bazı ba ile gedikli misafirlere ei bu mes'ele ancak zaman ile de dilebilirdi. Nitekim de öyle vi Dürdane Hanımın umumi bir dos borusu çalmağa iradesi v£ —ıul— Nadide Hanımın paşası çok €- Ni açık bir adamdır. Konağa toptan erzak geleceği zaman kilerde ne kalmışsa mahalledeki fıkaraya da- Fıttırır, aylık alacağı gün kesesinde ezkaza üç beş mecidiye artmışsa ev

Bu sayıdan diğer sayfalar: