— 6 VAKII 19 MAYIS 1931 —— ——-——— ——— — ———— - Ti Dava dava üstüne!| : vi - Son Istanbul konserleri | Suzan H. meselesi m ei <3 ipi 4 1 1 a aklar Geçen ay sonlarmdan bugüne ka harar: etleniyor niçin ve nasıl feragat etti? r İstanbulda verilen birkaç k izmi: âldirildiği irimizin msi istikbXli mümine; çok Halime Me e > ji Siyasi intirikalardan müteşekkil mühim bir hikâyeden bahsediliyor “dg Ümit verici geçti. p Konservatuvarın altı konserinde bi- yeni bir safha daha (© açılmış Suzan H. bütün işlerde gizli “rinci kuvvette piyanist hanrmlar gö “rüldü. İktidarlarmı, konservatuvara in ellerinde rol oynadığını söyle- tisaplarından haylj evvele çıkan kıdem mağı anlayışla çalmağa tercih ettiler; maamafih kusurlu bir şey olan bu hare Ketin küçük hir himmetle tashihi imkân sız da değildir. Sabahat Reşit, Anjel Danailof hanımlar hep istikbali açık artist gençlerdir. Âli Sezai Bey, çoktan beri bekledi. ğimiz eserlerini ilk defn gösterdi. Ya- lebesine temiz bir teknik vererek cümr lesini kendi ince ve derin çalışmasmın tesiri altında bırakmasını bilmiştir: Pa, kize ve diğer hanımlar hocalarının kıymetini bilirlerse ve çalışırlarsa ha- kiki artistlik seviyesine çıkabilecekler-! dir. Tecrübeli muallim M. Braun da bir iki temiz çalma meraklısı yeni talebe dinletti. Madam Rozental çiçekli ve üslüp- lu parçalarda talebesine buket kazan. dırdı. M. Talariko ise sesleri dramn- fik san'at için büyültmesini biliyor: ta- lebeleri, solfej, hafıza, kadans,v. 5. talimlerinde kâfi derecede sabırla çalı. şıyorlarsa, Necdet, Arşalüs hanımlarla! diğerlerinin sahne istikballeri de iyi ©- Yacaktır; salon artisiliği seviyesini - şacıklardır.. Gerek Atina ve gerek Sofya konser- vatuvarlarından her birinin 400 ü mi Profesör. A, i Unglwart | çelilik operalardan ciddi solo ve korn konserleri vermekle ve piyano refakati- le çalışmakla iktifa edecektir ki, ken- di gibi amatörce bir teşekkül (olan (Kadıköy Musiki Cemiyeti) örkestra- sından da muayyen akşamlar için yar- dım vaitleri aldı; bu arkadaşca teklife teşekkür etmiştir. Cemiyet, önümüzde. ki mevsime mütevazıane hazırlanıyor... Şehrimizin yerli veya ecnebi bütün ses amatörlerini azaları arasında görmek- le bahtiyar olacaktır. TÜRK BESTEKARLARI Viyanada besttkârlik tahsil eden Ferit ve Necil Beylerin orada bazı eid. di bestelerini bastırıp çidırmakta olduk larını haber aldık, Viyana gazetelerin- de haklarında takdirkğr bir iki yazı neşredildiğini gördük. İzmirli Adnan miştir. iddiaya göre bu gizli geçmiş, kadının aleyhinde mev- cut delileri toplıyarak böyle bir çocuk meselesi tertip etmiştir. Suzan H. âyni zamanda bu konsolosun haraketine bir dok- torun yardımda bulunduğunu söylemiştir. Diğer taraftan bu meseleyi ilk defa ortaya atan Nazmiye H.da Suzan hanımın Istanbul gazetecilerine kendisi hakkında Nazmiye benim ekmegimle bü- yüdü. Hizmetçiliğimi yaptı deme- sine müteessir olmuş ve bir hakaret davası açmağa karar vermiştir. Sirkte ne oluyor? Taksimdeki sirk etrafında do- laşan kumpanya efradından bi- rinin atla bir neferimize çarpmak istediği şeklinde vilâyete bir ib- par vaki olmuştur. Vilâyet bu ihpar üzerine tahkikata başla- mıştır. Bundan başka vilâyet sirkte parsa toplamayı dünden itibaren menetmiştir. ymm Birkaç gün evelki telgraflar Hıdivj Mehmet Ali.de bulunmuştu. Hidvine Hıdiv Paşa, te idi. Son posta ile gelen Londra gazete leri bu feragate dair bazı malümat vermektedirler. : Deyli Telgraf gazetesinin diplomat muhabiri o bu meseleden bahsederken şu mütaleaları dermiyen ediyor: “Hıdivin haklarından feragati İCİN halle karar vermiş ve hem de de siyasi enirikalardan şu mütaleaları dermeyan ediyor: Hıdiv, senelerden beri o zayı etti gi tahtının istirdat ayni zamanda İngil.Jolmiyor ve bu mesainin netice ve dereden tazminat olarak istediği üç mil| ceğini anlıyordu. Kral Fuat Ha il İ yon İngiliz lirasından “ferâğat etmek.|leri ile Mısır Başvekili Sıtkı Pas divin inkisarı hayele (uğradığını Hıdivden korkulacak bir şey v0) Fakat onun hakları üzerinde 1srâf mesi, Misirdaki siyasiler tarafın! il icabında ileri sürülebilir. | Ve H€© asıl meşru hükümdar sayılabilirdi. Onun için Sıtkı Paşa bu m mu müteşekkil) adamlarından birini İsyiçreye gönd mişti, i Sıtkı Paşanın adamı Hıdiv ile £ için çalışıyordu. zakerata girişmiş, müzakerat 1930 senesinin temmuzundan Hıdiv ve|sinde Hıdiv her hakkından fe Veft Fırkasile uyuşmak için müzake|kabul etmiştir. ye kapılarını kapamıştı. Ayni zaman da Londradaki adamları diğer dostla-| kasına intihap ettiklerini rı tarafmdan memleketin fedakür bir)sında Başvekil Sıtkı Paşa sabık idi hizİyin metten mahrum edilmiş gibi gösterili-| miştir, Sabık Hıdiv bu hadimi olmakla o beraber ona yordu. Mısırda bazı prenslerin (Veft) © ilânı matbunata — DİĞ feragatna” kral tarafından imzalanan £ ferngatini sinde, Bundan başka geçenlerde (Veft) fır.)ni Mısır kanunu esasisini de kası şimdiki hükümet rekete karar verdiği zaman gayri mem aleyhinde hasjnı bildiriyordu. Fakat Deyli Telgraf tarafından * nun bir takım prensler Veft tarafına/rilen bu malümat Misir Hıdivinin * iltihak etmişler, bu prensler urasın-/mukabilinde her şeyden feragat da İngilizdestluğile maruf olan prensiğini, haber vermemektedir. Hal tecaviz talebeleri bulunduğundan, biri Şark demiryollar cemiybti (Tosun, Hıdvi kardeşi o prensjasıl merak edilecek tad. gis etüt ve diğeri konser için olmak üzre; Bey arkadaşımızın da Paris'in (Skolı| o Şark demiryollar memureyui a e rapi a - her biri ikişer orkestra ayırabilmişler.| Kantorüm) hocaları nezdinde (üz) aralarındaki tesanüdü temin ve Belediyede Defterdarlıkta dir. 200 talebeli konservatuvarımızda buna imkân bulunabilecek midir? kon- sere de çok zayıf ve kuvvetlice bütün elemanlardan mürekkep: yerâne etüt, orlüsitemdt He'dikrimağa mecbur bulun- dağumup müddetçe (o konservatuvarın senfonik konserlerinden ciddi bir icra seviyesi bekliyemiyeceğiz.. Fakat, koro için bu gibi müşküller mevzuu bahis olmadığı halde neden bu sefer hiçbir koro ahengi dinliyemedik? 1790 sene- sinde Karl Fasch tarafından muhtelif! koro halindeki san'atkârane tegann! kültürünü tamim maksadile kurulan Berlin'in maruf (Singakademie) sinia bidayette yalnız (Li) azası vardı! Bana kalırsa, Cemal Reşit Bey, öyle salıne dolusu gelişigüzel seslerle, görüldüğü üzre neticesi akim kalacak korolar ü: zerinde ter dökeceğine, M. Talariko i- Je Mm Rozental'ın talebelerinden mü- rekkep ve her partiye beşer ses ayıra- rak meselâ 20 kişilik kuvvetli bir kon-; ser takımı hazırlamağa başlasa az zn- manda çok iyi neticeler elde eder: Skola Kantorum'un konser korosuna bazı muallimlerin, (Ğ. de Lioncourt), (d'Argocuves) gibi bestekârların bile iştirakini hayran hayran seyredişleri- mi hiç unutamıyacağım.. Şehir bandosu, ağır sazları için hay Ji terakki gösterdi. Kat'i kanaatlerimi- yi iki sene kadar sonra yazacağız. Konservatuvarda iyi işler yanmda beyhude saatler de geçirildiğini konser) de bazı iddialı sahnelerden herkes an-) ad. Ankarada çıkan (Masiki) mecmua sında, Bulgaristan, Yunanistan ve di- ğer küçük komşu memleketlerde resmi makamların san'at müesseselerine kar- şı ne kadar açık elli davrandıklarını bir tefrika halinde (o anlatmaktayım. Ümit ederim ki resmi makamlardaki bütün alâkadar müdiranımız bu yazi Jarı okur ve san'at muhipliği dulayısi- le maarif mahafilimizce çok sevilen va. limiz Muhittin Beyfendinin arzuları. ng hak verirler de san'at ocaklarımız wadedilen fazla yardımlara bir an ev- vel kavuşur; bir kaç senemiz daha kır tasiye muamelesi ortasında kaybolmaz. OPERA CEMİYETİ Teşekkül istidasını gecen sene vi- lâyete veren bu cemiyet, henüz geçen ay milsaadesini aldı. Bugün için iddi. alı görülen ismi onun son o gayesidir. (orkestrasiyon), (formlar), (Şifreli ba-| so) büyük partisiyondan piyano çalma ve diğer mütemmim tahsilini bitirip bir de türk temleri üzerine oorkesira ariım möktevi DEsTEKirim — NOCATEMEİ tayin olunduğunu haber'âldık. Bü ç lışkan gençlerin vatana yüksek bir bes tekârlık istikbali kazandırmalarını bek liyoruz, ve bu neticeden eminiz. KADIKÖY SENFONİK KONSERİ Kadıköyün bu genç teşekkülü, on beş nisan cuma günü Süreyyapaşa tiyat rosuhun üst zarif salonunda yedinci konserini' vermiştir. Eserlerin ekseriye ti dramatik idi ki, Opera Cemiyeti'ne karşı iltizami ve cok nazikâne bir el u- zatış manasını ifade ediyordu. (Pe- eheurs de perles), (Wo die Lerche singt) ve (Trovatore) nin çok zarif icralarile » bu itibarla - ayrı bir mem nuniyetle alâkadar olduk. (Bizet), (Le har) ve (Verdi) nin bu opera aranjö manları haricinde Suppe'nin (Leichte Cavallerie) uvertürünü de zevkle din-| ledik. Klâsik olarak dinletilen Mozart an (Symphonie in G moll, No 40) 1, dik» kate şayan bir anlayış ve istidat sevi» yesile çalındı; bestekârm nezih ve gü- ler yüzlü nağmeleri karşısında anli- yanlar hem ezildi hem de inşirah bul- dular, Brahms'ın (Ungariseher Tönze.! No 5 ve 6) sr bu ruhi haletlere biraz da hareket ve cesurluk verdi. Programın İntihabındaki tevazuda sef Eşref Beyin iddiasız ve tedbirli #eciyelerini gördük. En güzel orkestra şefliği tahsili, bizzat bu işin ameliyatı daha kazanmaktadır. Senelerce keman çalmış ve musiki nazariyatı ile uğraş mış, okuyan, aletleri anlıyan, kıdemli ve çalışkan bir musikicidir, Sade tavır ları, yumuşak idaresile icra renklerini yerli yerinde tevzi etmektedir. Orkes- tra karşısında bir koro heyeti ve ses solistleri bulunsa gene ayni serbestiyi muhafaza edebilecektir. o Orkestranın İbüyük opera parlilerini getirterek şan İve koro refakatlerine de hazırlanması İzamanı gelmiştir. Muhtelif fenni selo! ler dolayısile bu yolda ilk ele almacak İeser (Rigoletto) oalbilir. Orkestrada amatör gençleri birkaç kuvvetli artist en lüzumlu iskemleler- eseri yazdığını, ve Ankara Musiki era yekdiğerine muavenetini tesbil için bir memurin teavün cemiveti teşkil etmişler ve nizamnameleri ahiren merkezi metce Lasdi lat. bük Sie NR ik aesbisidrs tu. Orkestraya senelerce silrecek uzun ve sebafkâr bir tarih temenni ederim. Şehrimizde son günlerde bir iki mrü- him konser daha verildişse de üst üs- te geldikleri için hepsini takip imkâ. nını bulamadık. Ezcümle hassas san'at- kâr Muhittin Sadık Bey güzel bir viyo- Tonsel resitali verdi ki emsali nadir gö- rülmekle bir hadisedir. PROF, A, UNGLWARİ'NİN PİYANO RESİTALİ 16 Mayıs günü Güzel San'atlar bir liğinde Macar piyanist M. Ungiwari fevkalâde bir piyano resitali verdi. Küçük dinliyenler zümresini ekse- riyetle nanınmış musiki ve piyano me raklılarımız teşkil ediyordu. Olgun bir teknik İle çok hassas bir tarzı ifa- de, üstadâne çalışının, iki kutbünü teş bil etmektedir. Dinamizm kemal halin dedir. i X Becthoven'in (Les Adicux) sonatı ile Şopenin polonezlerinde iki farklı romantik üslübün farklı azap ve elem lerini, Liztin (12 inci Rapsodi) sinde! ise, cesur, ihtiraslı ve neşeli nefhala- rı bütün muteber renklerile gösterdi. Bestekârlık âleminde yeni bir cereyan var: Mademki eski klâsik formler es- ki dans süitlerinden çıkmıştı, şu halde neden yeni danslardan da yepyeni şe teselsül olup, Profesörün parmakları altında bütün oynaklığı ile canlandı. Şehrimizde yerleşen en yüksek pi- yano üstadı şüphesiz ki artık kendisi. dir. Peşte musiki Akademisini bitirdik ten sonra Moskovada meşhur piyanist Levin nezdinde de çalıştı. Bir müddet Peşte Akademisinde müteakiben Sof- ya musiki Akademisinde profesörlükte muallimi henüz pek az tanıyoruz. Ka- tiyetle şehrimizde yerleşmiş bulunma: sına nazaran, gençliğimizin ve konser vatuvarımızın yüksek İktidarından is- tifade etmelerini bekleriz. Konserleri: nin çoğalmasını da isteriz. güzel oldu. Geçen büyük ve tabii bir terakki görüldü. | — Salon güzide bir zümre ile dolmuş- de takviye ettikleri için icra cidden! icralara nazaran tebriklere lâyık geçti. Muvaffakıyetli resitali o her türlü Kösemihalzade Mahmut Ragıp minin ve bük sb rss se sesidane | bulundu. İki senedir aramızda yaşıyan! Otomobillerin döşemesi mu- |Bazı sinemalar hakkında z şamba değil, maruken olacak Belediye fen heyeti yaptığı tutuldu j Defterdarlığın sinemalara teftişler, neticeslede. bazı otomo- | niden bazı emirler verdiğini : siir ve Sihhi olmıyan muşambalarla örtülmüş olduğunu görmüştür. Bu tetkikat üzerine otomobiller- de müşterinin oturacağı yerin | maruken veya pandezüt denilen deriden olmasına karar verilmiş ve bu karar tatbik ettirilmek ÇE ir NE K e en NN ya “ “Dün defterdarlık müfettişle sinemâları dolaşmışlar, met olduğu halde içeride sineif gösterilirken müşteri alındığ” ve seans nihayetlerinde rın tahliye edilmediğini görel sinemalar hakkında zabıt vaf* özere belediye şubelerine bildi- | kası yapmışlardır. Bu emre * rilmiştir. Haziran pihayetine ka- dar içi muşamba olan otomobil- ler bu kararı tatbik etmiş bülu- men bütün sinemalar riayet * mediğinden hepsi hakkında 4 ayrı zabıt tutulmuştur. nacaklardır. > Aksi halde otomo- Tarlabaşı şubesinde ihtilâs biller işlemekten menedilecek- lerdir, 500 lâmba nihayet asılabildi Belediye ile elektrik şirketi arasında yapılan mukavele üze- rine şirket şehrin muhtelif yer- lerine 500 lâmba koyacaktı. Bir svdanberi devam eden bu lâm- | k. koyma işi bitmiştir. Şebrin bir çok karanlık yerleri geceleri aydınlanmış bulunmaktadır. Belediyeye * yeniden, kendi semtlerindeki karanlık yerlere lâmba konmasını istiyenlerin mü- racaatları çoğalmaktadır. Şirket- le yeniden yapılacak mukavele Teftişler devam ediyor Mülkiye müfettişleri Belediye- de teftişlerine devam ediyorlar. işleri muamelâtı tetkik edilmek- tedir. Dün heyeti teftişiye reisi Hacı Hüsnü Bey de bizzat bele- diyede meşgul olmuş bir mu- harririmize demiştir ki: “Bu teftişlerimizde bir fevka- lâdelik yoktur. Memurlar gibi biz de vazifemizi yapıyoruz.,, İtfaiye mütehassızlığı için iki Alman talip oldu Belediyenin ilfaiye mütehassıs- liğına yeniden iki talip çıkmış» tır. Bunların ikiside Almandır. Evvelce başka bir Zat üzerinde Şimdi Darülaceze, oktrova, su | Bir gazete Tarlabaşı maf, tahsil şubesinde 40000. Jir#” bir ihtilâs yapıldığını yazmi Dün vilâyette, defterdar” yaptığımız tahkikata böyle ” ibtilâs yapılmadığı ve bu b rin doğru olmadığı yı Zehirli süt z izmire tabi Alaçatı nabiy&t. de 60 çocukla birkaç kişi iŞ leri sütten zehirlenmişler, d0*”. tarafından güçlükle kurtar” lardır. Hâdisenin sebebi * mile anlaşılamamış, nahiyey * getiren Hamdi Kâhya ile, i al di Vi i İlyada al gusle fırsatını ele geçirmekle mümkün oldu-|killer doğmasın? Diyorlar. İşte Nie hazırlanırken bu müracaatlardan | hallebici bakkında tahkikat3” eyi yazdığımız dde zik, | duma göre, Eşref Bey, şeflik vazifesin-|mann'ın bu gaye arkasında yazdığı, ihti isbeti e vs lanmıştır. gi mamak için bu seferlik de madde zik)” ie birlikte yükselmekte, (Modern danslar Sülti) de, bu veçhile,| ihtiyacın nisbeti meydana çıkar |. emet relmiyeceğiz. memleket yeni bir genç orkestra şefiltango ve Çarlestondan mürekkep bir nlacaktır. belediye ita” Berlin elçiliği ri arasında muhabere cerya” yordu. Bu muhabere henüz * celenmemiştir. Belediye Y” lipler hakkında Berlin 5€ den malumat » istemişti” taliplerle uyuşulduğu © şe belediye keyfiyeti alâkadar * kâlete yazacak, kambiyo "9 ey desi alacak, ve bu MÜ alırsa mütehassısı g yi Maaş nihayet veri bö Günlerdenberi yazdığı lediyenin o memurlara peşin Mayıs maaşı nihay' verilmiştir. Maaşın ver lediye inemürlarını dün ” vindirmiştir. bi fl liyorlardı. Bir şahıs olmak itibarile f l 100 K Abbas Hilmi Paşanın amcası o Mısırltekrar tahtına iadesi için vuku wi e ai ila ellerden biri bir ecnebi konsolo- kralı Ahmet Fuat Hazretleri hamina|lan teşebbüslerin prens “Mehmet Alİ | e e kn silretieden sunun elidir. Bu zat M. Linin Suzan| bütün hukukundan feragat ettiğini ve|ve Veft fırkası tarafından idare olu” leb ğii Mi; bazıları şacharetle Şe) hanımı terketmesi için harekete |bu feragati ifade eder bir vesikn imz3-|duğu tahmin olunmakta idi. ladığını haber veriyordu. Buna rağmen sabık ( FHıdiy, emis