Cehennemin Sekizinci Katı Yorgun argın, yatağa uzanmış, © günün nasıl gecmiş olduğunu düşün! yordum. Büyük bir kalabalık karşısın» da bir nutuk söylemiştim, sözlerim ateş li idi. Kendimi bu içtimam kahramanı olarak telâkki ediyordum, çünkü (iyi ve güzel) i müdafaa ediyordum. Hür. riyet ve fikri yükseliş lehinde mücade le ediyor, riyakârlığın ve yalanm pe çelerini kaldırıyordum. Fakat birdenbire durmuştum. Ate- gim sönüvermiş, ve dilim, bir kurşun parçası gibi ağırlaşarak, ağzımda, sari kıp kalmıştı. Bana ne olmuştu? Nutka devam ederken gözlerim bir aynaya ilişti. Ay na en küçük teferrüatına kadar yüzü. mü aksettiriyordu, derhal kendimi, bil hassa gözlerimi tanıdım.. Doğrusu, göz lerim, garip bir parlaklıkla parliyor.! du.. Hakikaten benim gözlerim miydi? * Fakat onlar bana yabancı değildi; on- ları bir yerde görmüş gibiydim. Şimdi Ancak hatı biliyorum. Kışlada idi; bir askeri iyorlardı. Onu döğen ar kadaşlarda ayni bakış ve sanki; “Al, bugün biz seni döğüyoruz amma, yarın da sıra senin olacak, iyisi mj biz peşis| nen seni Iki misli döğelim de!..,, diyen br manaları vardı. Müstakbel bir şampiyon halim yok! tu amma, intikamını lezzetle tadan bir masum halim vardı... Beni dinliyenlere gelince, onlar rahat nefes alıyorlardı. Kalpleri hafifliyordu. Fırtınadan son- ra sürüler, yahut uzun bir zaman ka ranlıklara kalrp da aydınlığa kavuşun çocuklar gibi memnandular, Maamafih susmakta devam ediyor- dum, salondakiler işlerine güçlerine dz ğıldılar. Bu kadar lâkaydi karşısında dayanamadım, ben de çıktım, gittim, ..» Bu hatıralar aklıma gelirken, açık! pencereden, ay, bana, düşüncelerimi ta| kip ediyormuş gibi, dikkatle bakıyor. du. Mehtap tahayyüle ve vicdanla başi başa kalmağa müsaittir, derler.. Ben, aya karşı kızgındım. Fakat yüzüne| tüküremiyeceğim için hırsımı tavandan aldım. EY! odane? işte duvardan Iki gör bana dikkat ve inatla bakıyor. Bu 4, muhakkak ki bir sihirbaz! ve gözleri bana kihsiz ve muhabbetsiz bakiyor- lar. Sonra uçuk bir yüz beliriyor. Bu| srarengiz yüzü beyaz bir sakal tezyin! ediyordu ve başında sivri bir takke vardı, — Sen kimsin, ahbap? Hayal beni işitmemişe benziyor. — Sen kimsin, ihtiyar? Şimdi ağrı hafif açılıp mırıldanr-| ver: — Ben (Şebet Mussor) um. Bu cevap canımı sıkmıyor ve: — Selâmün aleyküm Şebet Mussor! Diyorum. O da selâmıma cevap ve-) riyor. Birdenbire duvar yarılır gibioluyor ve bü garip hayal vakur bir yürüyüşle bâna doğru İlerliyor. Ona soruyorum: — Cehennemi tarif eden eserin mü ellifi hakikaten siz misiniz? — Evet, benim. — Orası tamamen mi tarif etti- niz? Mademki şimdi artık onu gözleri- nizle gördünüz hiç mübaliğa veya ek- sik bir şey yapmamış mısınız? Bu sözlerim ona hiç de dokunmadı ; | gayet sakin cevap verdi: — Yoo! Orasını hayatta iken de görmüştüm. — O halde, rüyada olacak demek... Eh, sahi söyleyiniz, cehennem anlatti ğmız gibi mi? tamamen hümmalı rüy larmızda gördüğünüz gibi mi? — Yalnız şimdi biraz daha geni yeniden bir sekizinci daire ilâve etti Ter. İ — Ya!.. peki niçin? | idi. Fikir galip çıkarsa, ne âlâl. Fakat ücut kazanmca, cezasını çekerdi. Mu dem ki günahı « işliyor! Gel gelelim şimdi vücudü nasıl ce-| zalandırmalı?.. Kaynar yağlarla, ates. Te, su İle, yılanlar ve akreplerle, kızgın kızgın güneş altında çölde Tidematı şakka ile ve saire. Bu suretle, bügüne kadar cehennemin yedi katı kâfi gel- di. Zamanla, orada, herkes Cezasını gördü., Fakat şimdi dünya değiştiği i- çin günahlar da değişti. Günahlar, Al laha, yedi kat göğe ve tabiate harp ilâ ettiler. Allah bunları bir an evvel dür dursa bari! Günah ve masiyetlerinin kuvveti ile| onlar her şeyi yeniden yapmağa kalkı şıyorlar. Ruhlar bile o tarafa iltihak ettiler. Bugünkü acelenizle, Allahı bi le dünyanın sonunu bir an getirip Me. sihi tekrar dirilterek kurtuluşa kavuş- mak hususunda aceleye sevkediyorsu nuz. Dünyayı, sanki size aitmiş gibi ida reye kalkışıyorsunuz ve sanki beşeriyet emrinize amade bir ordu imiş gibi em rediyotsünuz. Sizin için cehennemin ye, di katı kâfi gelmezdi. — Sekizinci katta kaynar var mı — Hayır! — Ateş su”, — Hayır! — Falaka? — Sopa namına bir şey yok... — Orada yemek, içmek ve uyku var mı? — Hatta okuyup Yazar ve neşir bi le edersiniz? — O halde nasıl ceza var? — Aya doğru kayan şu büyük bu luta bak... O ayı kapatınca ben kaybola cağım.. Fakat bakıyorum ki yavaş ya- vaş İlerliyor, her halde sana daha bir çok şeyler söyliyebilirim. Meselâ se- nin gibi birisini yakalarlar, karanik- ta, çırıl çıplak bir kar parçasının kar- şısına Koyarlar, orada bir müddet du yağlar rur, sonra, aklına, bu karı eritip su yap) mak fikri gelir. Bu fikir şiddetli bir arzuya tahavvül eder. O zaman, kat'i! adamlarla ilerler, kar parçasına sari larak vücüdünün harareti ile önu erit» meğe çalışır. Nefesi sıklaşır, müthiş, bir gayretle hararet ve şiddetini art- tırmağa çalışır. (Karın erimesi ve su olması lâzımdır) der. Zira su akar, su| harekettir ve hayattır! — Bu işte bazı fikirler onu tahrik eder mi? — Madem ki onun kat'i iradesi sa- dece bu gayeye matuftur, ne lüzum var? Yavaş yavaş, geniş buz parçasın da kendisine bir yol açar, eriyen kısım dan ilerledikçe arkasnda açılan yer tekrar kupanır ve donar. — Sonra ne olur? — .Kar bir buz parçasma tahav- vül eder. — Müthiş!, -— Sonra, bir başaksını alırlar, bir alçı sahrasma atarlar, Gökyüzü hari kulâde berraktır, bir tek bulut yok, fa- kat güneş de yok. Mai bir kubbe gibi bir şey.. Çünkü sahiden bir gökyüzü var mı ki? Bu esnada günahkâr bu pis yerde saplanarak yürür. . Sonsu? yerde yalnızdır. Müthiş bir yelse düser. Etrafında hayat görmemekten mütoes- sirdir, Bir karar alır, Madem ki orada hayat yok, kendisi yaratacak. Dünya- da, hayatta iken binlerce kişiye kenil ni vakfetmişti. Ruhu, binlerce ruhu ku- caklamiştı. O, kitlelerin fikirlerini be-/ nimsemişti, O halde, bir nevi halik il mi? Bu telkinden cesaretlenerek ip bir avuç alçı alır ve yoğurur. iŞimdiki halde sade serçeler imal eder. Sonra kartallar da yapacaktır. Onlara kendi hayatını telkih eder ve kuşlar harekete gelirler. Sevinci payansızdır. mahlâüklarına bağırır: “Uçunuz, kuş- | lerini kapadı ve ededi istirahatine Fen âleminde Zıyanın sürati 40 senelik bir ömre mal olan ! bir eser Meşhür (o Amerikalı mütahassısı Albert OMichelson ölmüştür. Ziyanın intişar sür'atini tesbit için 40 seneden- beri (Oyaptığı (o tetkikat ve besabatı son zamanlarda ib- tiyar ve hasta olmasına rağmen bir kitap halinde neşretmek için ölüm yatağında kâtiplerine dikte ediyordu. Nihayet âlim eserini tamamlamağa muvaaffak oldu ve bundan bir kaç dakika sonra da hususi bir şey söylemeğe vakıt bulmadan göz- hikmet işlerine ait daldı, Aynştayn meşhur nazariyesini bu yaşlı alimin tetkikatına isti- nat ederek ortaya atmıştı. Defterdarlıkta: Tebeddülât mı yapılacak Defterdarlık memurları arasın- | da bazı becayişler ve tebeddül- ler yapılacağı ve bunların bir lis- tesinin tanzim edilmekte bulun- duğu söylenilmektedir. sında yalnız başına kalır. Zavallı! Ne kadar betbaht olur akat günahkârı bazan köpek çukuruna attıkları da olur. — Onu diri diri mi yerler? — Hayır, kat'iyyen!.. (oKöpek- lerin hepsi açtır. Fakat onu yemezler, O bir köpek peygamberidir. Ortaların- da durur, mütemadiyen güzlerini onla- ra diker, onları teshir eder, onun, köl pek ruhlarını ipnotizme etmek kabili-| yeti vardır! Dünyanın tekâmülü esna sında, cinsler de değişirler! Bu köpek ler insan olmuşlardır... Birdenbite bir öpek arka ayakları üstüne kalkar;| isı havlar, havlar amma, havlamasında Meki ayaklarile yeri eşeler. Bir başka bir insan sesi hissedilir... Ve günahkâr nutkunda devam eder, Sözü ile olduğu kadar gözlerile de köpeklerin üstünde müessirdir. Hepsi insanlar gibi ayakla rinin üstlerine dikilirler. İçlerinden bi risi ön ayağını havaya kaldırır, ve bü sokak köpeğinin bakışmda bir irade kuvveti, bir benlik şimşeği çakar.. Dir az sonra bütün köpeklerin gözlerinde Aynı pırıltı yanar, aynı irade vardır; açlığı tamamen unuturlar ; aç köpekler olduklarını hatırlamazlar bile.. Beyin. lerinde İnsan düşüncesi uyanır. — Ey sonra? — Sonrası bu tahavvül olmıyacak- tır. Fena niyetli bir melek çukura bir kemik ataetkrır. Ve aç hayvanlar dört ayaklarma düşerek hep birden bu kemik parçasına atılacaklardır... Pey gamber, ancak kemik parçası ortadan kalktıktan sonra tesirini ve kuvvetini tekrar iktisap edecek ve bu mütemadi yen böylece devam edip gidecek... — Ah!. Bu pek müthiş bir şeyl, — Evet, hakikaten müthiş!.. Evet, daha âz feci cezalar da var. Meselâ, şu, öyle bir ceza ki. Hiç demek.. Mese lâ. bazı peygamber ve havariler genis kanatlı kartallarâa tahavvül edecek- ler, sert bir derileri olacak; Halbuki bu! kartallar yükseklerde uçup semayı ve! hakimiyet tahtını zaptetmek istiyor- lar.. Fakat mesafenin harareti ve ku raklığı derilerini çatlatıp, yaracak, ve Şevketlünun adamları tarafından yars lanınca çamurlu bataklıklara düşecek- ler, Çamur yaralarını kapatıp iyileşti. recek,. ve. ... Birdenbire ay bulut arkasında kay — Öğrenmek mi istiyorsun? Peki arm, Yüksekler, daima yükseklere uçu boldu, Ve Şebat Mussor da beraber. sekizinci daire senin ve senin gibilere nuz, fakat yeis ile görür ki yiksekle Uyandığım zaman masamın üzerin mahsustur; bütün yeni günahkârlara,. uemıyorlar. Yerde, :bir böcek, hir |de bir davetiye gördüm ve sonunda şu| sizin (modern) dediklerinize.. | — Bu tefrik neden? solucan arıyarak sıçrarlar. o Yazı Bu mahlükların karnını doyuracak hi satırları okudum: “Yarınki içtimarmızda bilhassa «ize — Eğer dinlersen, söyliyeyim: Mad hasere yok, ve zavallı kuşlar açlıktan(istinat ediyoruz... de ile fikir arasında daima ötedenberi! bir rekabet vardır. z Fikir (Ebedinin bu hissesi) daima| ölürler. Bazı bir an için birkaç kuş yük selirler amma, bunlar çiftlerdir. Ve oy narlar. Hâlik #ö'anun olur “daha, da Kızarak, kâğidi yırttım. © Peretz'den : fa. Peretz'in asıl işmi (tzhoc Leibus gökyüzüne, yükseklere çıkmak ister... ha yükseklere, diye ba ir, Fakat serleh) dur. 7551 de Polonyada doğdu re Fakat madde, bu pis vücut, bu teraha*| çeler aldırmaz, oynamakta ievam eder|orada 1915 te öldü. Ti damla, aşağılara müthiş bir iptilâ ler. O da, yerden avuç avuç alcı alır. Eserleri almanca, ispanyol rus gösterir. Ezeldenberi vücut pislik çu:| havaya atar, onları öldürür. Sonrö da çayd lereüme edil *stir. kuruna bir cazibe duyardı. Bunun içip) vücutla ruh arasında mücüdi kuşlar yupar, onlar da öslür ire vü ır ha başka ler. B bir şair, ramar* a) ! koposluk dair 9 — VAKIT 14 MAYIS 19 Harici Yakılan yakılana ği Haberler ispanyanın bir çok şehirle müthiş bir panik içindedi Madrit, 12 (A.A) — Alikanta | kantuda harp'hali ilân e dim tetbiş taraftarları gece jezvitle- rin ikametgâhile 7 manastırı iki gazete idarehanesini ve başpis- i ve müteaddit dini mektebi yağma etmişler ve yakmışlardır. Harp halinin ilâ- nımdan sopra sükün iade ve te- sis edilmiştir. Kadikste müfritler | 4 manastırı yakmışlardır. Asker ateş açmağa mecbur olmuştur. Şehirde mütbiş bir panik hüküm sürmektedir. Malagada dün gece nümayişçiler piskoposluk dâire- sile iki manastırı yakmışlardır. Grönad birçok eşbas karmelit manastırın bir kısmını dinamit- le havaya atmışlar ve Marist manastırile gazet dü süt idare- hanesini yakmaga teşebbüs et- mişlerdir. Sükünete davet Madrit, 12 (A.A) — Gazete- ler ahaliyi sükün ve huzuru mu- bafaza hususunda hükümete yar- dım etmeğe davet ve teşvik et. mektedir. M. Alkala Zamora halka hita- ben söylediği bir nutukta hükü- metin vaziyete ve idareye hâkim | bulurduğunu, sükün ve itidali muhafaza ettiğini ve ispanyayı kurtarmak için nizam ve intiza- mı ber türlü vasıtalarla temin ve ıdame edeceğini beyan eylemiş- tir. Bu nutuk telsizle her tarafa neşir ve tamim edilmiştir. Krallık idaresinin aleyhinde bulunan nümayişçiler tarafından yakılan omanastırların Omiktar şimdiye .kadar. onu . bulmuştur. Sükün ve asayiş avdet eder gi- bi görünmektedir. Harp hali Madrit, 12 (12) — Dün akşam ve gece eyaletlerde de Madritte zübur eden vak'alara benziyen hadiseler olmuştur. Sevil, Malaga, Kadiks ve Ali. Fransada Alikantada manastırlar tır. Madritte tabii ge mi yat yeniden başlıyor gibi i mektedir. Burada Man etrafı ve civarı asker kordon altına: alınmıştır. Maliye nazırı, son gü vak'alar (Oözerine ban mevduatın. geri alındığın olan şayiayı tekzip Madrit, Barselon ve Bil salarının pazartesi günü te açılacağı söyleniyor. Sevilde Seville, 12 (A.A) — bir takım nümayişçiler j ait kiliseyi yakmışlar, efradını ve kendilerini gi kilmeğe icbar etmek istiyen vil muhafaza kıtaatını aslı! karşılamışlardır. Bundan # nümayişçiler Triano mahalli deki iki manastırı, on ki asra ait mimari esi muhteşemi olan Sen- lisesini ve Buen Suceso n bırını da yakmışlardır. İspanyada galeyan ediyor 4 Madrit, 13 (A.A. )— Orf re ilân edilmiş olan şehrindeki muhtelif mana: da hâlâ bir takım hadiseler maktadır, vg Andalousie'de papazlar bine başgösteren düşmanlık u ve hareketlerinden ordu'da bir galeyan k mek maksadile geniş mik istifadeye çalışılmaktadir. du'da kıyam erbabı vetlerile kendi araları; arbede çıkmasına sebe; lardır. Bu arbede esna kisi ölmüş ve bazıları 4 rette olmak üzere 12 ki lanmıştır. £ intihabat gi p Reisicüümhurluğa kim seçildi. | - Briyan mr Paris, 12 ( A.A ) — Marin, Franklin - Bowillon ve Magino grupları M. Dumere teveccüh- lerini teyit etmişlerdir. Ayân mec- lisinin 22 âzadan mürekkep olan sol cenah cümhuriyetçileri M. Dumere rey vereceklerdir. Mez- kür meclisin 72 âzadan mürekkep olan cümhuriyetçiler birliği grupu yarınki intihapta âzasını tama- men serbest birakmağa karar vermiştir. Maamafih, i. ran, daha ilk intihaplan itiba ren M. Dumerin ismi etrafında bir blok yapmanın bu grup için haiz olacağı ehemmiyete işaret etmiştir. Ayân meclisinin cümhuriyetçi- ler birliği grupunun heyeti mec muasının M Dumerin mamzetli- ğine pek ziyade taraftar olduğu ehemmiyetle okaydedilmektedir. Meb'usan meclisi, sol cenah cüm- huriyetçileri grupu da tomamile serbest brakmıştır. Ayân meclisi radikal demokrat birliği de âzasını serbest brak- mıştır. Punlardan M. M. Bryan lehinde rey verecekleri zannedi- yarısının ! diyor. » Paristen son gelen haberler intihabat için dün saat Verssilles de toplanıldığım bil dirmeltedir. ilk inti neticesi Mille- | âzasını | yansının M. Dümer * Mite | Dumer mi? dele münhasıran Briyan mer arasında olacağı hakkında kat'i bir tahmin İ mıyorlardı. i Maten gazetesinin “Hiçbir zaman riyaseti habâtı meselesi bu ka bir surette şahsi sah | kadar az vazih bir şekili sahada mev>uu bah dir,, şeklinde idi. yi felemengi şeker birliği, dürü bulunan ve Cum; nündenberi — ortadan | milyoner o Eşavçirn in mağazada cesedi bulu Müumaileyhin katili olduğu Zan dilen bir şahıs tevkif ediln Hava faciaları Roma, 12 (A.A) — Çam; tayyare karargâhma ait b r ta tayvaresi Monte - Rot rnda kapaklarım; müştür, Roma, 12 (A.A) B i Littoriodaki hava li c ! da yanlış bir manevra yi Tibre nehrine düşmü ölmüştür.