Dünyada Pompei harabelerinde bulunan ev Mizah şairi Merianderin resimleri ve dudağının boyası henüz dökülmiyen heykel Milâdın 78 inci senesinde Ve- pi dağının feveranı üze- İni, Pompei şehri küller ve aşi, £ altında kalmış ve mahvol- tig : italyalı profesör Amadeo i Yeri ahiren bu şehir harabe- ik alinde fevkalâde bir ke- 5 bulunmuştur. Profesör bun- he bir sene mukaddem şimdi- kadar ihmal edilmiş olan bir Mapgakazını temizletmeğe karar d işti. Bu ev mezarlar yolu eri yolun cıvarında idi ve elibi dikkat bir noktası olma- Zannediliyordu. Profesör ev Manda ilk yaptığı hafriyatta | raftalıyetle karşılaştı. Yunan e an olduğu tahmin edilen güzel bir “Apollon, hey- du, Napoli müzesinin mü- Min müdürü olan profesörün Sn heykel Diyonis mabe- | çıkarılmıştır. Diyonis ma- SE bu heykelin keşfi, bu- zarlara ait olduğunu ifa- Şi ma Bu taştan heykel Dudakları henüz kır- i, gözler siyahlığını, saç- va kaşlar kestane rengini na faza ediyor. Heykelin başı inn olunmuş ve vücudu mıştır. Bu heykel ya bir — yahut bir rahibeyi temsil ye Heykel temizlenmiş ver ammeye teşhir olun- Temizleti emizletilen ev de ge- ai is nakış- Magt iy en ziyade alâka w #acak nümunelerden ma- Ev vasi bir ikametgâh- thali “Korent,, sisteminde la müzeyyendir. Bir deb- “Toskan,, tarzrında bir Bu şekil bir ve gerekse SE | iin Yözi ma geçilir. MİN evine delâlet eder. İlaç vela Atriyom'dan sonra ge- Magi linyom kısmı geçilince et- > e solda ovalar gö- mm meydana ( varılıyor. Sak un karşısında yani Medhalde salonluk vazifesi- iin büyük bir oda vardır. büyük salonlara Pompei | Merinde tesadüf a ez Pompei'nin evi de- ye bi ile Fon'un evi denilen | piter dane mevtuttur. Bu Ml folunan salonun divarla- he garip kıymetli resim- iy der. km yapılmış olan Nart © ki resimler asla bo- iş Mir. Orta hücrede meş- Şairi Menandros'un fa yazılmış ve resmi olduğu halde tasvir B bepten dol nadiren şk numarası; Ütü, Sarp cephesinde .. müelifii Maria Remargue > gibi geriye kaçtı. in gi uzaklaştı. Adolf Olan kokusunu, narin derisinin temasını hatırladı. İsil birbirlerini teselli ettikleri ve nasıl ayrılmak istemedikleri hatırına geldi. kapladı. harbe, net etti. bir miktar içti. O vakit içini parçalar gibi oldu. re bi ... İnn geçtiğini hissetmişti. T adım sedası duyullendi. Hayvan inildemeğe başladı. Biten "ompel harsbelerinde bulunan heyke bu eve Menandrtin evi ismi ve- rilmiştir. Harabede bulunan şey- lerin (oOarasında en kiymetli şey zarif bir gümüş takımıdır. Bu takım mahzene giden deh- lizde bir sandığın kırılmış par- çaları arasında bulunmuştur. Ta- kımı teşkil eden parçalar yüz on beştir. Her biri ayrı ayrı bez | İ parçalarına sarılmış ve dikkatle tanzim edilmiştir, Şimdiye kadar | Pompei de keşfolunan eşya ara- sında bu kadar dikkat ve ihti- mamla birleştirilmiş olanına na- dir tesadif edilmiştir. Hükmolunduğuna göre felâketin vukuunda hadise sahipleri başka yerde imişler. Eşyaları mukad- dema tanzim edip bırakmışlar. Her halde bunların istimaline lüzum görmeksizin eşyaları yer- letirilmiş olmaları sayesinde iyi muhafaza edilmiş bir define elde edilmiş bulunuyor, Menandrın evinde bulunan ta» kım içinde yemek yenen takım ile içki içilen takım mevcuttur. Bundan başka altından işlemeli ve kıymettar taşlarla bezenmiş bazı takımlar mevcuttur. Menan- drn evinde zuhur eden define içinde iki bir tabak her kulpu kulplu gayet güzel vardır. Bu tabağın uzün boyunlu su kuşuna dayanmış birer “ Sa- tir,, başından mürekkeptir. Ayni “Motiff,, üzerine daha küçük iki tabaka vardır. Başka bir tam ikişer takım bir büyük ve küçük sa- | hanladan mürekkeptir. Hepsinin | kulpları gene iki kuşa istinat eden birer vahşi hayvan başıdır. Tabakların işlemesi gayet ince- dir. Ve Bosko Realede 1895 te bulunmuş olan nefis mamulâtı | hatırlatacak zarafettedir. içki takımlarına gelince bun- larda da ayrıca ustalık sarfedil- miş oldugu görülüyor. Ku eve doğru süründü. Diğer kepenkten ya tak odasına baktı oda karanlıktı. Mut faktan gelen bir ziya aralık kapıdan giriyor. Mari ile geçirdiği son geceyi düşündü. Ve yatağa çarpıyordu. Adolf, Kadınm göz Yı rnin orütubetli boynuna sarılan kollarının Na Birdenbire içini büyük bir hiddet Dişleri gıcırdıdıyordu. Köye cihana her şeye oinsanlarali Cebinden şişesini çıkararak bir şey Aklıma (öteki) gel- Sessizce uzaklaştı. Köpek ©- Yavaşça ses o Fa|vakit Adolf büyük adımlarla uzaklaş- sebze) ti. fidanları arasında bir) a, Prükları eli ile okşadı. İmana uzun müddet bekledi. Bun-'tına bir yumruk salladı. Yumruk bur olmuşlargı. Sonra tekrar) lar üç kişi idi. İçlerinden biri aradığı!nu ile gözleri arasına gelmişti. Fakat Meyhanede son kalan müşterilerin Meraklı 5 Şeyler ANNA & bazısı çok ince ve pek zariftir. Büyük küpünün sapı sade tezyin edilmiştir. Vazonun ağız tarafı daire ha- linde incilerle müzeyyendir. Me- nandr'ın definesi bulunduktan | sonra Ponpei'nin fazla alâka uyandıracağından defineyi gören- ler müttefiktirler. Ponpeideki yeni keşfiyat dola- yısile, Ponpei'nin mahvını tasvir eden meşhur Plin şu satırlarını kaydediyoruz; Plin'in amcası ih- tiyar Plin hareket arzda mahvo- lanlar meyanında idi. Plin derki: «Sık sarsıntılarla sarsılan evler İ temellerinden köpuyormuş gibi | sağa sola eğiliyorlar ve sonra eski vaziyetlerine avdet ediyor- | lardı; havada, yanmış sünğer taşla” rının yağmuruna tutulması tehlikesi olduğundan dişarıda da durulmı- yordu. Amcam iki tehlikeden ikincisini göze aldı. Pomponyanos ile başlarına yastıklar bağladılar, i böylece yağan taşlardan kendi- lerini saklıyorlardı, Başka yer- lerde gündüz olduğu halde bu- rada karanlık bir gece hüküm sürüyordu. Yalnız hatsız meş'a- lelerin ziyası görülüyordu. Denize açılmak mümkün olup olmadığını anlamak için sahile inildi. Dal- galar uzaklaşılmasını imkânsız kılıyorlardı. Plin mektubunun s0- nunu şu Süretle bitiriyordu: “Üç gün sonra güneş tekrar gözükünce amcâmın vücudü ya- rasız ve beresiz olarak bulundu. Ölmüş bir adamdan ziyade uyu- yan bir kimseyi andırıyordu. 20 yaşında bir kız İspanyol komünistlerini idare ediyor Barcelonada 1 mayısta yapılan gü-|yar Seelandda bir rültülü nümayişlere fili bir surette işlederek kendisini muayene ettirmiştir. tirak eden kadınların bu seferki gunluğu 1909 da vukua gelen şiddetlilr karışıklıkları hatırlatmakta idi. İğ-'ciğerinizin solda olduğundan hiç habe tişışların en fazla göze çarpan tarafı'riniz var mı?) diye sormuştur. hükümet dairesi önünde tezahüratta| © İsviçrede bu yaşa varan birinin da bulunan binlerce komünist ve anarşist|hili azasının ve bilhassa arasmda yüzlerce kadın olmasıdır, Za) mühimlerinin vaziyetini bilmemesi bıta nümayişçilere ateş açtığı zaman)dilmiş değildir. Halbuki bu ihtiyar şi elinde kırmızı bir bayrak tutan yirmi diyekadar hiç hastalanmamış ve bu yi yaşında genç bir kız bir okamyondan)şa kadar doktora müracaate atlıyarak komünist ve anarşistleri po-| görmemiştir. İhtiya işlemeleri bir şarap | motiflerle ARTiSTikK Sinemaları Bu akşamdan itibaren YAZ FIATLARINI DUHULİYE 95 kuruş tatbik ediyorlar En mükemmel sesli, sözlü ve şarkılı filimleri takdim edeceklerdir. Doktor nasihati: Ayak terlemesinden muztarip olanlara “LYSOL, (Alâmeti Farikası) Müstahzarının yüzde 2 mikda- rında olarak haftada bir veya iki dafa kullanmaları tavsiye olunur. Neticesi müsmirdir. Taklitlerinden sakınınız Fabrikatörleri: Shülke ve Ma- yer A. G. Hamburg Türkiye için yegâne acentası: S. Jacoel mahtumları istanbul “ âdüm ların basına geçmiştir. sımdadır, nin bütçe açığı | Vaşingtonda yapılan o hesabat velhükümeti dahilinde en aşağı tahminata göre git gide kabarmakta © lan bütçe açığı 1930 — 31 senesinin ma li ayında $78 milyon doları bulacaktır. Bu açığın mali senenin bittiği 30 ha- kıyetle devam edilmektedir. ziranda 1 milyara çıkması ihtimali de evlilik bağlarını kırıp koparmak arzu- vardır Bu, halinsönüne geçmek İçin hükümetin kısa vadeli devlet eshamı mecbur ka zânmolu- gelmesine sebep olmaktadır. Yeni nunun rihe Adolf de sendelemi (Ves). bunu farkedince Adolfun ensesine adam &- kıllı indirdi, Adolf y erildi. Sonra tekrar doğrularak ötekinin üzerine &- tıldı, Kafasile karnını bir tos vurup yere düşürdü. Üzerine atıldı. İkis de birbirine sarıldılar. Ellerini kurtu Karlves idi, Üç adam meyhaneden çıkınca meşe çiniti takip ettiler, O, arkalarından gidiyordu. Bir lâhze du rarak konuştular ve gül Adolf bir ağacın arkasına Elleri titriyordu, Cebindeki şişeyi çıkararak dibine kadar boşalttı. Nihayet üç arkadaş biraz daha şa- kalaşlıktan sonra ayrıldılar. Adolf (Ves) i takibe başladı. Küçük orma- nm yanında evine erişti. (Ves) arka- sından gelenin sık adımlarını ve ne- fesini duyunca döndü. Adolf (yavaş yavaş ona doğru < ilerliyordu. Beriki Adolfu tanıyınca ellerini ceplerine sok tu. Göğsündeki iri saat Okösteği ile yapılı ve mücadeleye hazır bir vazi- yette duruyordu. Adolf kamerin soğuk ışığında heri»; fin geniş ve gamsız yüzünü, yakışıklı bıyıklarmı, gözlerinin parlaklığını far ketti, Üzerine atılarak menfur sura yağa kalktıkları zaman Adolf bir çarparak düştü, Sağ elinde bir sız duydu. Bileği o İneinmişli. kadar incinmiye rağmen dafan etmek istedi ise de acı mıldatmasına mani oluyordu. nına bir tekme indirerek yere (o serdi dizleri arasında sıktırdı yumruklamağa başladı. hem de nefes nefese geliyordu... mam mı? Al bir daha.. Al bir daha. ZARA KO UD YAŞ DEERE Kalbi sağda olan 81 yaşında güçlü kuvvetli bir ihti- doktora müracaat) co$- Doktor uzun uzadıya muayeneden son| ihtiyara (kalbinizin sağda ve kara| bunların en lüzum! n gafleti yalnız e teşvik etmiş ve on-İkalbinin çarpıntısını duymamış olma- | Amerika hükümeti- (Kolay boşanılan şehir Reno (Nevada), 5 (A.A) — Novada 6 hafta ikamet etmiş olanların talik davasına hak kazanmış olacaklarına dair bulu- nan yeni kanunun tatbikine muvaffa- Bu kanun|şanma taleplerini tetkike memur ma» sunda bulunan birçok ailelerin buraya rabildikçe yek diğerini yumruklıyarak yoncalar içinde yuvarlanıyorlardı. | aJğırtıncıya kadar burmağa devam etti. Her ne kendini mü elini kı- (Ves) bunu anlayınca Adolfun kar Sonra göğsü üstüne çökerek kollarını ve suratını Hem vuruyor — Al. Hergele. Nasıl hesabım ta- Durmadan yumrukları indiriyordu. — VAKIT 6 MAYIS 1931 u Bugün MAJIK Sinemasında HRISTLIE filiminde fevkalâde Almanca konuşan ilâhi artist GRETA GARBO'NUN 7 inci muvaffakiyet günü Bütün şehir abalisi bu şaheseri temaşaya müsâraat ediyor. 4 kardeşlerin Hayvanatı Vahşiye Sirki Taksim' Meydanı 4 Direk- 3 Yarış Mahalli- Bir Olimpik Güreş Meydanı - 12 Bin Kişilik Yer - 400 Artist- 500 Hayvan - 2 nakliye va- puru - 120 Araba Hayvanat ve Levazımatının mecmuu 6000.000 Franklık sermayeyi mütecavizdir 14 Mayıs Akşamı Tam 9 da muhteşem resmi küşadı yapıacaktır Dev asa filler - Şahin kaplanlar Beyaz ayılar - Canbaz arslan - Vahşi arslanlar-Hecin develeri Mahir köpekler - Maymunlar - Benekli beygirler- Küçük tay- lar- Soytarılar- Cambazlar- ip cambazları- Ölüm merdiveni - Çinlilerin hileleri - Faslılar- Hintliler - Far-West oyunların- da Kovboylar milletlerin büyük resmi geçidi Olimpik güreş meydanında 120 kişiden fazla dünyanın beş kıt'ası temsil ediliyor Ben Amar 4 Kardeşlerin Vah- şi Hayvanları — Beyselmilel: Hayvan Mürebbilerinin”Resmit” Şampiyonları. Britanya adalarını müda! edecek hava kuvvetleri İngiliz hava nezareti teşkilât daire- si relsi M. Frederik Bowhill on bir gün evel bir tayyare omüsademesinde ölen Yesey Holt yerine Britanya ada İlarını müdafaaya memur hava kuvyet- ilerinin ikinci kumandanlığına tayin « “İdilmiştir. Kendisi umumi harpte bah- ri hava hidematında çalışmış ve harp Mısır ve İrak hava kuvvetlerinde vazife almıştır. A'ten sonra Somalı, mü 57 karı koca boşanma kararı almiş lardır. Bu suretle boşanma kararı âk mış olan 8 çift karı koca biraz .sonrü tekrar evlenmişlerdir. Ayni suretle boşanan ailelerden biz çoğu da bir iki güne kadar başkalarile evleneceklerdir. Hâkimler, oboşanmâ . davalarından her birile ancak 10 daki- İka kadar meşgul olmaktadırlar. Be halli mahkemede iki heyeti hâkime mö- betle çalışmakta Snkiezıniza hemen kan o akıyordu. Fakat öteki dur. i/ Adolfun burnundan Dudakları şişmişti. a madan indiriyordu. — Al avdetin şerefine... Al bu da inin şerefine... Ona benden Al bir tane daha. İstedi- Al bir daha p İkazı M Jim götür. »İği vakitte yine buyursun. İyolumdi a gözükme... İ Adolfun sakat elini yakalıyarak ba- Adolfun gözlerini kan Obürümüştü. ywini ateş bir çember içinde sıkışı yordu. Birdenbire başmı doğrulttu jve rakibinin küçük parmağımı ısırmağa muvaffak oldu. Herif acısından ölü- yordu. Adolf ısırmağa devam ediyor du. Fakat müthiş bir acı onun par- ağını bırakmağa mecbur etti. (Ves) parmaklarını gözlerine sokuyordu. Bir uğultu, müthiş bir gürültü. Darbe- iler, obüsler, (| torpiller, zülmet ge İcesi... (Bitmedi)