14 Mart 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

Üç kadın mektubu Buğünün kadını. Eskilere nazaran bugünün” kadını iki haleti ruhiye kar $isindadır. Birincisi, eski kadından te lâkki, duygu, aşk cihetlerinden tama: MN ayrilir, onun aksinedir. İkincisi bunu tecrübe ettikten sonra süzgeçten Zeçmiş bir nevi asri romantizme Av- dettir, Eski kadın sevdiğini saklardı, bu- cünkü söyler. Eski in gayelerini bitvasıta bil- dirirdi, bugünkü doğrudan doğruya öyler, taki kadın sevdiği için severdi. Bu- zünkü sevmiş olmak için sever Eski kadm visali uzattıkça uzatır, »mün vereceği bir lâhzelik zevki, mele- ki bir mertebeye çıkarır, bundan duy- duğu ruhani azabı takdis ederdi. Bu günkü kadın mümkün olduğu kadar çok visali arar, eski kadının (a2) la ye tişmek istödiği zevk sarhoşluğuna, İle erişmek ister. li ireymnle kaplumbağa hikâye 1931 Kadını Toplayan ve yazan Tihcer Âdil ikisi evli (idiler. Birincisi, kadını evli bir erkekle sövişi- yordu. z ikincisi, 1922 kadını bekâr bir erkekle sevişiyordu. Ücüncüsü, 1931 kadını evli değildi, fakat nişanlı idi. Onun- da mektup yazdığı erkek be- kârdı. Maamafih her çü kadın içinde evli diyebiliriz. Bu, şunu göste- riyor ki, evli bile olsalar, kadın- larda erkeklerin bir kadınla ik- tifa edemedikleri gibi, bir er- kekle kendilerini tatmin edemi- yorlar. Bu havva anamızdan kalma bir hakikat ise de tekrarında mahzur yoktur. Yalnız neşretti- ğim bu üç münevver kadın mektubundan kat'iyete yakın bir bakikat anlaşılıyorki, oda okuyan si gibi, ekseriyetle, vaktini maddi işti yakını tatmine sarfedip, kalp rabrtası| nı, (nasıl olsa.) diye ihmal Oederek asıl aşkı anlıyamaz, ona kavuşamaz, Yeni kadın. büzünün < kadını için (aşk) nedir? Mükine devrinde aşk bir an içinde! bir motörün en büyük sürate erişmesi. dir, Bu söylediklerim, bugünkü kadının eski kadına nazaran ayrılığının birinci devresidir. İkinci devrede, asri romantizm dev resinde, bugünün kadınında, aradığı seyi bulamamaktan mütevellit müthiş bir aksülâmel oluyor, ve eski (ask) 1 ıramağa başlıyor. Yalnız bunu bizzat «endi elile yıktığı için, mecburen sah siyetini ikiye ayırı vücudünü bir “Yarma, kal ise yalnız bir kişiye iz Asiyor, . - Bugünkü kadını eskisinden ayıran! en açık fark, annelik mes'elesindedir.! S1 kadını en az anne olmak istiyen kadındır. Bugünün kadını mümkün olduğu kadar çok ve çabuk hayatı yaşamak, tatmak ve muayyen bir yaşa geldikten sonra da tekrar başlamak üzre geriye dönmek İstiyen kadındır. Geriye dön. mek kabil değildir. O zaman, buğünün *adını bulunduğu yaşı bir aşk ihtinakı valinde yaşamak için en küçük çareler den tutunuz da hatta zevki satın ala. ek bir dereceye kadar İleri gidebili. yor. Bir kelime ile 1931 kadını sevmek çin vakti olmıyan kadındır. Onun için; »n'büyük aşk, en çabuk geçendir. Işte! 98 kadınının mektubu: | Beni artık hiç aramadığınıza göre. demektir. Öyle mi? Bu ak! ŞAM ade yemeğe gidiyoruz. Yanımda) pe de var, Muhakkak gel, istiyo .. İç mektubu da yazdım. Üç tup sahibide devirlerinin gvver kadınlarından idi mek “Gar; Erik Ma cephesinde ... müellifi ris Remarguc l ve yazan kadının muhakkak su- rette bir erkekten fazlasına ih- | tiyacı olduğudur. Kadın fikren yükseldikçe eski. telâkkilerden kurtuluyor. Fakat “aşk,, husu- sunda, müşterek bir noktada bir- dirler. Bunu üç devir kadınının mektuplarından anlıyoruz. Üç devir diyorum, çünkü 1919, 1922, 1931 seneleri birbirlerine we kadar yakın olurlarsa olsunlar, bence üç muayyen devri gösterir. 1909 harptan, evvel 1922 saltanattan cümburiyete ve harptan evvel devrinin barptan sonra devrine ımtikali 1931 de-bugünü gösterir. Bu 22 €nelik #emer; birim için üç muayyen devirdir. Neticede: Muhakkak (suretile aşkta kadın iehine bir telakki inkı'âbı yapmak lâzımdır. Hoş bunu, 1931 kadım yapmıştır bile, Bizde hiç olmazsa zımni bir su- rette razı olduğumuz bu vaziyeli açıkca kabul etmek gösterelim * cesaretini — Darülbedayi Temsilleri Bu akşam saat 71,37 da ' Maska- iSTMH3UL BELEDİYESİ gi E. Mabtin bej n B » akşam umuma biletlerde tenzilge vardır Kişe hergün şaat 3 ten itibaren açıktır Alt. yaşından aşağı olan «0 ği a kak Yuzan; Şaint Geor- ge de Boüheller İ olunma beygir gibi kişmemeğe başlıyo ruz. Keyfimizce bağırdıktan Sonra Vi li mes'eleyi anlatabiliyor, Tiadenden gayet müsait şeraitle beygir sucuğu almağa muvaffak olmuş. Mahzuziyet, le gülerek ilâve ediyor; — Küçüğü elde ettim... İşimiz ayne, ". fevkalâde müsamaha edilmesi için Jâ. #mgelen talimat verilmiştir. İhtisas 1909 Eski muhariplerin İmtihanlarında! Dünyada vücuda Amerikada Kalifornıyalı Par- ker Siyus isminde bir zat ga- rip bir kolleksiyon yapmıştır. Bu adam Kalifornıyada ilk altın aramağa giden maceraperestle- rin eşiyalarını toplamış ve orij nal bir müze tertip etmiştir. Müzede geniş kazanlar, içlerin- de altın tozları yıkanmış demir kaplar, kazmâ, kürekler. balta- lar, büyük sâatler, mangal yak- mak için borular, hasır sandal yalar, kürkler falan vardır. Bun- ların en cazip olanları eski kap- sullu tabancalarla, balta ve bı- çaklardır. Bu tabancalar o kadar | ağırdır ki bugünkü insanlar iki ellerile kaldıramamaktadırlar. Müzede, deriden ve sahtiyan- ili | Edison n | kaydettiriyor. Yili istediği sualleri bir türlü inti- İhap edemiyor. Kitaplarını bir müddet karıştırıyor ve birçok tereddütten son r& umum! tarihte sw #ki suali seçiyor: “Zama muharebesi ne tarihinde vuku:| a geldi?,, “Tembel Oton ne vakit salta nat sürdü?, Tahriri imtihan için din derslerinden (Ülühiyetin üç tecellisi) almanca kitabetten ise (Almanyanın Dünyanin en gârip müzesi! Bir Amerikalı aklına ne gelirse top- layıp garip bir koleksiyon Yazılmış herbirimiz beğendiği suali ona | 5 Meraklı Olan o Biten getirdi VAKIT 14 MART 1931 — Şeyler Kış sporları Kar üzerinde kaymak ve dans etmek kış eğlenceleriuin en gü- zellerindendir. Bu eğlenceler esnasında Hint dansları yapıl- dığıda görülür. Resimde bu gü- zel fakat çok müşkül dansların biri tespit olunmaktadır. Bu danslar, matmazel Joli ile M. Brüne tarafından Şamyada ya- pılmıştır. Ruslarınçanları dan yapılmış kostümlerle, av hayvanatı postları, kırmızı deri- lilerin elbiseleri de vardır. Bundan başka Mister Parker o zamana ait posta pullarınıda toplamıştır. O zamanlar bir altın arıyıcı- sına bir mektup göndermek, onu Ohayli masrafa sokmak demekti, Zira, birgün bir yerde durmıyan bu adamlar bulup İ mektuplarım verebilmek için pos- tacı atına biner, günlerce onları arar bulduğu zamanda muayyen ücret olarak 10 dolar alırdı. İ Mister Parker işte bu mektup- ların pullarını kolleksiyon yap- mıştır. Bu koleksiyonun kıymeti İ bugün 20,000 dolardan fazladır. on neler yapıyor ? .Büyükmuhteriin yeni düşüncesi Ame-! rikada lâstik istihsal edebilmektir Bugünün insanların en çok fay- dâsı dokunan adam diye tanr- lan ve bütün ibtiralarile dünya nm her tarafında yaşıyan, haya- ını aydınlatan ve kolaylaştıran | M. Edisonun son zamanlarda en | çok meşgul olduğu iş, Amerika içinde lâstik istihsal etmek ve bu suretle Amerikanın ber hangi bir zaman hariçten lâstik idhaline lü- zum görmemesini lemin etınektir. | Edison,bunun için Amerikada bir | takım nebatatı yetiştirmeğe çalış- mış buiştebüyük bir muvaffakıyet kazanmıştır. Resimde, Mister E- dison, lâstik istihsal için yetiş- tetkik O ederken tirdiği nebatı edildiler. götüryorlar. Müdür bunları deruni bir endişe ile karşıladı. Bizden bir hayır beklediği yok ki. Bizzat kendi imtihan edeceği din ve coğrafya derslerinin sual liste. sini tetkik ediyor ve kâğıdı nefretini gösterir bir hareketle yanına bıraktı yor diyor ki: — Canım efendiler, Nazırın talimatı mücibince başlıca alâkadar olduğunuz! mevzuları irae edecek yani her şübei Soviyet Ruslar kiliselerden çı- | karıp attıkları çanları memleket- leri haricinde satmaktadırlar, Bu çanlar içinde tarihi kıymeti haiz olanlar da vardır. Bu çanlarn en kıymetlilerinden biri, Ame- rikanın Harvart darülfünunu ta- rafından satın alınmış ve darül- fünunun çan kulesine asılmıştır. ASRi Sinemada Bugün ve yarın Saat 16 buçuk matinelerinde ve gece suarelerde ZENGİN Gi VARYETE NUMARALARI Asso Ve Jana Meşhur halk çingeneleri ile Mahir Maymunlar Şehzadebaşı Ferah Sinemada Bu gece (Kuvveti Hükümdar) 10 filim binden ayrıca tiyat- la koltuk 25 kuruş, G.1 K————— lap Yi Müracaat evi müessisi Ferit B, — Türk maarif cemiyeti eşya piyankosu- na alt liste tabı için hazırlanıyor. Mec- en her yerde tevzi edile, girer. Vesterholt gayet şen bir tavırla di- yor ki: — Ne şekilde olursa olsun bundan başka bir şey mı? Alber lâkayıt bir tavırla cetvelleri alıyor: — Siz bilirsiniz müdür bey... Size maalesef şünu arzederim ki bu takdir de din dersleri imtihanına girmekten vazgeçeceğiz. ifende oldukça vüs'atli bir mephas gös- Müdür bağırıyor: a at bir Mefes alarak, ni 8 ile uzaklaşıyor. Yili diyor ki: e Yürın bir hayvan kesiyorlar ya- Tiâden rah nl Fakat kimse onu dinlemiyor. Uzun det susmuştuk. Şimdi aç kalmışika kâğıt var; isimlerimiz bu kâğıtlara; zuları muallimlere gölürmeğe memur gile si İpeyda ettikleri mevaddı bizzat tayin İederek nelerden sual sorulmasını iste diklerini söyliyeceklerdir. Maalesef, hususi bir alâka göstermiş olduğumuz mevat bir mektep İmtihanı na müsait şeyler değildir. : Bunun İçin mes'eleyi kendi keyfimiz! ce sadeleşi UZ. Herbirimiz herbir! mes'ele hakkında iki sual tertip edecek ve bunlara doğru cevap vermeyi taah çektir. Vesterholt muallim kür) iş önünde birçok taba. hüt ede süsüne kurulmu: tekrar inşası ymevzülarını kabul ediyo- ruz, Hollerman bize başka mevzular tek- tif etmişti, Fakat bu mevzu daha pra- tik. Kafamızı yormağa lüzum görmi yeceğiz. Rayştağdaki bazı hatiplein ge- vezeliklerini tekrar ederiz olur biter. Maamafih her hatip kendi fırkasının) arzusuna göre söz söylediğinden Lüd vig dördümüz için bir mevzu hazırla yıverdi... Vesterholt ve Alber suallerle, mev- tereceksiniz. Halbuki bana verdiğiniz! cetvelde yalnız sualler var. Alber cevap veriyor: — Alâkadar olduğumuz mevaddın pek mahdut olduğuna göre.. Vesterholt ikmal ediyor: — Buna mukabil bu suallerin cevap ları ükemmel biliyoruz. Müdür bunlara cetvelleri iade edi. İyor: — Hayır.. Bunu kabul edemem. İm. tihan adeta bir çocuk oyuncağı haline — Neden? — Buna hakkımız olduğunu biliyor sunuz ya! Nazırın yeni tamimini unut- tunuz mu? Din dersleri imtihanları artık mecburi değildir. Sizin insafsız. ca hareketiniz bizi böyle bir karar al mağa mecbur edecek ve böylece birkaç gün sonra din tedrisatı ile hiç alâkası olmıyan ilk muallim kafilesi memleke- te dağılacaktır. Eğer bu mesuliyeti Li bul ediyorsanız çok Alâ... (Bitmedi)