<we 8 — VARTI $ z : i vam ediyor. ği MACARİSTANDAKI VEREM MÜ. | CADELESİ MESELESİ İ Karilerimizin doğru bir hüküm ve-| rebilmeleri için meseleyi biraz anlat mama müsaadelerini rica ederim: b Macaristanın Budapeşleye yakın bir kasaba olan (Peterzsebet) — sehrinde Doktor (Sza'ai) bdlunuyor. Ahr- lisinden yüzde seksenini fakir işçi teş kin eden bü kasabada veremin fazla tahribat yaptığını ve klâsik usullerin büyük bir faide temin etmediğini, ha- husus fakir bütçeler için kabili tatbik olmadığını gören bu zat Fridman aşı- sile alâkadar oluyor ve 1921 senesinden itibaren hususi hastalarında bu usulü tatbika başlıyor ve bir müessese açı yor 2100 hastayı tedari ediyor. Bu te-i davi «sayesinde 192 ve 1924 senelerin- de verem vefiyatı Macaristanm diğer! bütün şehir ve kasabaarında artması. na röğmen Pesterzsebet sehrinde mun- tazaman szalıyor. Bunu gören şehir İ- daresi mesele ile yakından alâkadar 0- İuyor ve dökter Szalai,i verem müca-! delesi teşkilâtının memur ediyor. Dört dektor ve iki hemşire ile işe başlıyan MY AŞ MMA VE, Se be, Vr dare ediyor: 1 Nüfus idaresinden veremden ölenlerin listesini çıkartıyor, bunların © hayatta kalan aileleri efradını tayin diyor ve bunlardan hatla en ufak bir! verem şüphesi olanlarını bile Fridman kuruma aşısile aşılıyor. -2 — Şehir dahilinde haber aldığı yeni başlamış ve ilerlemiş her verem vak'asmda hasta ile birlikte yaşıyan bütün aile efradını koruma aşisına tir bi tutuyor. 3 — Bu iki noktanın dah muntazam vlabilmesi için yalnız o şehre mahsus) sıhht bir talimat yapıyor. Buna nâza- van Seriri tezahürat itibarile verem teş hisi konulan her hastayı mücadele mer Kezine ihbara bütün doktorları mecbur kalıyor. Bu suretle mücadele teşkilâtı yavâş yavâş her veremli aileden haber taam 0000 eren fndeyi mucip olur. Bütün teferrüatile pek mükemmel bir jimnastikhane ait katta Rus mu- allim (Ranyayanu) nun odasına girdik. Sonra refakatimizde bir mektep talebe-! siverdi mektebin diğer aksamını bu fa Tebe ile gezdik. Müteakiben müsamere| nin verileceği asıl jimnastik salonuna) girdik. Biraz sonru muallimler, ve talebe muntazam hatveler ve yek nasak elbiseleri ile (içeri (o gir) diler bir posta barfiks ve diğer posta bar paralel önünde ahzı mevki öttiler. Muallim Ratyanonun kumandasile ha- rekât başladı ve harekâtı dikkatle in- kip ettik. Mektebin kapısından girdiği. miz zaman gördüğümüz bahçe yollar! binalar harici görünüş intizamı aynen jimnastik salonu dahilinde ve talebe nin harekâtında görülüyordu. pi , MART 1931 Si Verem aşısında cevaplar : 7 | “ Hastalara, sanatoryomlara girdiklerinin birinci günü aşı yapilsa sahatoryomlarda şfa bulanlar daha çoğalır. , Dr. Fuat Sabit B. cevaplarına de'Jdar ediliyor. Ve Fridman üs tatbiki ,Jleri imumisi doktor Prassin'dir. KUÇÜK HABERLER * MUSİKİŞİNASLAR ESNAF DE- GİLDİR — Musikişinasların © esnaf! adedilip edilmiyeceği noktasından be: Vediye ile türk musiki teavün cemiyeti arasında çıkan ihtilâf, Dahiliye vekâlei tince cemiyet İehine halledilmiştir. Bu! karara göre cemiyetin vesikasını hamil olanlar ayrıca esnaf vesikası oalmıya- eaklardır. * TASARRUF KUMBARALARI — İş bankası kumbara ikramiyeleri bir ni. sanda noter hüzurunda keşide edile- cektir. * MUAMELE VERGİSİ — Maliye vekületi harice Ihraç edilecek un ve 7a- hire çuvallarından muamele vergisi a- lınmamasını alâkadarlara bildirmiştir. vara re EY TEPE VEEE YEP eee ese ENER yalnız dört iane gayri müsait | netice) kaydedilmişti. ! Bu vakıanın manasını hakkile idrak! etmek için.Pesterzsebet şehrinin sefil bir işçi kasabası olduğuna ve 250 «o kağından yalnız dördünün kaldirımir bulunduğunu söylemek kâfidir. Hatta beni tenkit eden Prassin iki sene evvel Zeitsehrift für Tub, Band 49 No 3 te; bu kasaba hakkında diyor ki veremden. vefiyat noktai nazarmdan Pesterzsc- bet şehrinin vaziyeti bütün memleketin en fenasıdır. Bu da kolay anlaşılır bir. şeydir, İçtimai hıfzıssıhha ve İkamet. güh nokta nazarından bütün memleket. dahilinde en fena vaziyette bulunan, işçi ime) imkân dairesine giriyor (letlemiş vak'a larda ise buna zamimeten diğer vasa- ya yapılıyor. İhtiyati tedbirlere ve has talığım ilk arazlarıma dair umumi kon feranslar veriliyor. Şehrin bütün mek: teplerinde senede iki gün (Verem gü nü) olarak kabul ediliyor. Sçalai 1927 senesinde 8 haziranda Bad Salzbrunnda (Verem tedavi mti- esseseleri hekimlerinin) O içtimâmda mücadelesinin esas hatlarmı bu suret le anlattıktan sonra hulâsaten diyor kiz “Muayenelerimiz gösterdi ki ağır ve remlilerle veremden ölenlerin aileleri efradmın yüzde doksan (beşinde ol dukça ları, yüzde kırk beşinde hafif hararet tesbit edildi. Bu suretle daha baş langıçta bülünan bütün vak'alar zamâ nında Fridman aşısile aşılandı ve der. hal muvaffakiyet kendini gösterdi. Netice şu oldu: Son on sene (1905 - 1914) zarfında Pesterrbet şehrinde veremden vefiyat! 47/10,000, 1920 - 192y senelerinde ise &- gır hastalar art esnasında öldük için Almanyada olduğu gibi Ma-| ve bir hastanesi dahi olmıyan bir caristanda da vefiyat azalmış ve 29r10/gehrinde başka türlü olmasma da bine düşmüştür. kün yoktur. 1922 senesinden itibaren vefiyat Görülüyor ki Prassin bile iki sene zalmağa başlıyor ve 1923, 1904 si evvel bu şerait dahilinde verem vefiya- rinde Macaristanm bütün ta Budapeşte derecesinde ( olduğunu. verem vefiyatı çoğalmasına rağmen|imkÂnsiz telâkki ederken sistematik ri Pesterzsebet şehrinde devamlı bir su surette Fridman aşısı tatbikı sayesin rette azalıyordu. Ve bu azalma sonra- de vefiyat bügün her türlü sıhhi şart” ki yıllarda da devam ediyordu. 1926 da ie haizolan Badapeşteden daha a2 , - 19/1 | dire Mİ Me Bu muvaffakiyetin ne kadar ucuza 'Görül ki Tevtik| mal oduğunu anlatmak için (Verem anali Deği yazdıkları gibi yüzde e. meselesini halli) unvanlı, risalesinde tuz üçten yüzde yedi, değil 10,000 de kendi mücadele usulünü bütün mede- 39 dan 10,000 de 18 e düşüyor. Şüphe ni memleketlerde verem mücadelesi i- siz muhterem muhalifim burada xühul|sin takip edilen usullerle mukayese e etmişlerdir. Fakat Freuda göre bunuâ| diyo": da manası olduğu unutulmamalıdır.) Beş doktor, iki hemşire, röntgen ei- “ Şimdi Tevfik İsmail Beyin itirazla.|hazı, liboratuvar, teshin ve tenvir mas tina gelelim: Tevfik Bey diyorlar ki|rafı, aşı bedeli ve saire olarak'dört se- “Memleketinde yapılan neşriyat ile anla/nede (17,000) dolar — (34,000) lira sar- sılmıştır ki istatistiğe esas olan nik fettik. Yani 66 kişinin altı aylık sana fas eksik hesap edilmiş - 2 — Peşteye) toryum tedavi masriir mücavir olan bu kasabanın hastalarn) Şimdi kim iddin e #eilir ki (60000) dan birçok veremliler şehir hastanele- nüfuslu bir şehirde dört senede 66 ki: rine girerek orada ölmüş ve bunlarıa|$! bir sanatoryum en mbeğiğei istatistiğe ilâvesi âzımgeleceği düşü|makla verem vefiyatı hissolanur dere ee ront semaya fazla oldu Bu neşriyat ve tenkidatı yapan Ma- vu iddia ettiğir zanmedilmesin. Fa: car verem mücadele cemiyeti kAtlbi bar emek istiyorum ki Fridman teda! . visi takip edilirse yerden sanatoryum Bu neşriyata Sçalai, Zeitsehrift fÖYİ çe verem hastanesi (o Yapmağa İlizum Tuberkulose Band 50 Nö 2 1920 de ce) yoktur. Fridman tedovisi İle birlikte vap veriyor: Halâsaten arzediyorum: İtohdilhava ve sanatoryum tedavisine | — Doktor Prassin iddin ediyor kilihtiyaer olan ağır hastaların hepsi mev Pesterzsebet kasabası benim yazdığım|cut sanatoryumlarda vücutleri muka- kadar nüfussu havi değlidir. (Dikkat: yemet kabiliyeti mükemmelen temin o Tevfik İsmail Beyin Anlattığı gibi ek-(lununcaya kadar kalabilirler , | sik hesap edilmemiş, bilâkis fazla h&| © Demek istiyorum ki Fridman aşı Haricen ve dahilen şahidi olduğu- sap edildiğini söylüyor) verdiğim ra yapılan hastalardan $ıhhi ve içtimai! kamlurı ben resmen belediyeden, vefi.|fena şernit veya başka sebeplerden do-| muz şu mükemmeliyet acaba niçin bi yat istatistiğini de nüfus dairesinden #âm mekteplerimizde görülmez. Haydi) aldım. Evet bu rakamlar gelirin son diyelim binalar bahçeler paraya müte-| aldığı vüs'at nazarı itibara almarak vakkıf fakat o güzel tendürlst Adali gahminen verilmiştir fakat bu tahmin layı ilk dört hafta zarfında bariz ve &- saslı salâh (hararetin tamamile düş mesi, kilonun artması &ibi) göstermi.! yen pek nadir hastalar ve yalnız bu) vücutler niçin görülmez? karada açılacağı haber verilen Jimnas- tk mektebidir. Yalnız yukarda söyle. etrafımıza bakalım ve bizden evvel ça- ona göre hareket edelim. €evapsız bırakmamış olacağız. Türkiye jimnastik şampiyonu Muzher ek İşte bize bu büyük eksiğimizi telâfi ittir. Asıl hakiki istatistik 1920 senesin- ettirecek olan en lüzumlu müessese An|de yapılacaktır. diğim gibi bu hayırlı temeli atarken! tir.) ışanların eserlerini yakmdan görüp, O vakit yukarda sordağumuz suali! hastalardır ki sanatoryum tedavisine tâbi tutulmak mecburiyeti vardır. —— | Birçok muvaifakiyetsizliklerine rağ- men yine vereme karşı şimdiye kadar (ilâve edelim ki 1930 da yapılan w- mum tahrir nü ali teyit etmiş elimizde bulunan vasıtaları en iyisi, PE ri — sanatoryum tedivisidir. Fridman teda- İ 2 — Eğer Budapeşte hüstaneerinde|visi bundan daha m m SİNİ . ölen Pesterzsebetli hastaları vefiyat davisile birlikte yapın wi itistiğ 'davisi en iyi ve en emin tedavi yoludur. istaitistiğine ithal etmek doğru ise Peş yapıldıktan tenin vefiyat istatistiklerinden bütüm) | Fridman tedavisi ver ta sanatoryuma giren hastalatda te yabancıları (Ottafremde) çikarmak ta| isçi müddeti yarı yarıya yahut üçte öylece doğrudur. Şu hâlde ayni netice - ile karşılaşıyoruz yani Pesterzsebet bir azaltılabilir, ve tedavi muvaffakiye bana ait değildir. Resmi dairelere &- Istanbul futbol heyetinden: şehrinin veremden vefiyat miktarı Ma 6 mart 931 cuma günü era edilecek/ caristan ve Budapeşteden daha devam lik ve şilt maçları: hı ve dahâ çabuk bir surette azalmış İkinci küme Kadıköyünde olduğu meydana çıkıyor. (lik maçları) Ve ilâve ediyor: Topkapı — Kumkapı saat 11 hakem! o “Bir buçuk söne evvel Mücaristan- Nüzhet B. Altınordu — Pera saat 13,da Fridmün aşısı tatbik eden takriben 45 hakem Nüzhet B. Kasımpaşa — Kurl100 doktora tedavi ettikleri Yeni başi tuluş saat 14/45 hakem Nüzhet B. yan akeiğer verömile, ilerlemiş akciğet Taksimde (şilt mağları) ve cerrahi veremlerde diğer tedavi w- Süleymaniye — Hilâl saat 1 hakem |sullerine nazaran daha iyi neticeler * Sedat Rıza B. Vefa — Eyüp saat 1245) ıp almadıklarına dair yapılan (anket) hakem Niyazi B, Fererhahçe — Beylere gelen 99 cevapta 95 müsait (Bunların beyi saat 1445 hakem Salâhattin B. İçinde 70 parlak netice olmak özere)| ti tahkim edilmiş olur. Eğer hastalar Sanatoryuma çirdiklerinin birinci gü- nü Fridman aşısı yapılmış olsa sana- toryumların şifa istatistikleri daha i- yi olur ve asıl mühimmi, sanatoryum tedavilerinden birkaç hafta veya ay sonra ekseriya görülen nüksler dahâ ve bügünkü gibi sanatoryuma terkeden hastalar kısa vey& üzün bir, #amâh Sonra yine müracaat mecburiye; tirden kurtulmuş olurlar. işte Tevfik Ismali Beyin rivayete müsteniden ileri sürdükleri İtirazlar! karşısında on yıldır Fridman aşısile sefi) ve bakımsız halk kütleleri üzerin Patron dediki: — Evet, hakkın var, biliyorum, bu para sana kâfi değil. Fakat ne yapayım fazlasmı . veremem, Sen, bak, maşallah zekisin, lisan biliyorsun, böyle kâtiplikle ge- çineceğine iş adamı ol, oÇıktı evine gitti, Bir ay okudu, ista- fistikleri tetkik etti, vaziyeti tet- kik etti, malümat topladı, düşün- dü, nihayet bir plân yaptı. Bu, çok basit bir işti. idarehane- nin hergün tahmil ve tahliye işlerini ücret mukabilinde yaptır- dığını biliyordu. Buldağu formül le bu ücreti kilo başında 48 pa- ra indiriyor, idareye senevi 9bin lira kazandırı4or, kendiside bir o kadar para kazanıyordu. Fakat bunu yalniz başına ya pamazdı. Bu iş için hiç olmazsa $ bin lira sermaye lâzımdı. Patronunun yanına döndü ve : — Efendim, 'dedi, bir formül buldum. oOEğer bana yardım ederseniz, yahut iştirak ederse- niz senede on bin lira kazana- cağız ben çalışırım, siz serma- yeri koyunuz. e anlattı. Patronu en ehem- miyetsiz noktasına kadar düşü- nülmüş bu pilâna itiraz edecek bir yer bulamadı, fakat: —Doğrusun amma oğlum, dedi ben babamdan ne gördümse on- dan ayrılamadım. Zaten işler fena bu vejetalin ktı çi- kalı iie bizim 7 Meb oldu. Orhan tanıdığı üçdör yağ yağ tüccarma daha müracaat etti. Hepisi ona hak verdi. Fa- kat hiç birisi sermaye vermedi. , Orhan düşündü. Doğrudan doğruya idareye müracaat et- mek istedi. Müdür münakasa iş- lerile- meşguldu. Bir hafta sonra kabul etti. Fakat daha ilk keli- melerde: — Tahmil ve tahliye işleri kapalı zarf usulile her sene mü- nakasaya konur.. Tarzında soğuk bir lisanla onu karşıladı. — Efendim size hersene 9 bin lira kazandıracağım. Müdür; -- Usül haricine (çıkamam, bekleyiniz, siz de münakasaya iş- tirak ediniz. “10 ak; olarak... İL SLAM Daha fazla dinlemedi. » Orhan tam bir buçuk sene bir mağazada ayda 45 liraya hizmet ederek yeni yeni formül- lar aradı. Hakikaten zeki idi, ve kafası işliyordu. Bütün bal- duğu işler muhakkak, küçük de olsa, bir sermayeye ihtiyaç gös- teriyor, fakat kimse bunu ver- mek istemiyordu. Orhan; — Ah, diyordu, ne zaman bu memlekette zekâ denilen şeyin kıymeti olacak? * Hakim sordu: — isminiz? — Orhan: — Babanızın ismi? — Hamdi. — “m yaşındasınız. — Siz evvelce mahküm oldu- nuz mu? : — Hayır. ği .. . Müdürünü (o katlile de mücadele yapan ve muvaffakiyet kazanan (Szaları) İn yaratıcı fikirleri, Hüküm vermeyi karilere birakiyo- rum, Sonu Var Yazan : Tikcer” Adil maznunsunuz. Nasıl oldu, önlale niz — Efendim, gazetelerde bir ilân gördüm.... müdüriyetine bir memur aranıyordu. Gittim, şeraitini sordum. Yüksek mektep mezunu olmak, bir ecnebi lisa- nına vakıf bulunmak, hikmet kimyasından tutunuz da, lügarit- masına kadar bir imtihan geçir- dikten sonra, aşı şehadetnamesi, sıhhat ve büsnü'hal raporları gö- töürmek lâzım mış. , Muvaffak olduğum takdirde 80 lira aylık vereceklerdi. Bu şeraiti haizdim doldurdum. Mu- vaffak oldum. Bir hafta sonra bir mektupla davet edildim. Mö- dür: — Oğlum, dedi, sen kazandın, yalnız idareyi merkeziyeden emir beklemek lâzımdır. Bir buçuk sene 45 liraya ça- lıştıktan sonra 80 lira aylık beni sevindirmişti. Mağazaya gelince hemen bu haberi arkadaşlara i söyledim, patronun kulağına gitti, i beni yanına çağırdı: : — Memnun oldum, dedi, sen buna İâyıktın. Seni gaybedece- ğime müteessirim, sonra, yerime bir adam bulmaklığımı rica etti. Arkadaşlarımdan birisini tavsiye eltim ve işime imtizaren, mağa- zadan ayrıldım. 18 gün bekle- dikten sonra, bir sabah... müdüriyetinden bir mektup geldi. Sevinçle açtım fakat içinde “Şimdilik omemure ihtiyacımız olmadığı için iş'arı ahire değin, beni âlamıyacaklarını söyliyor- lardı. Teessürümün derecesini tasavvur ediniz. Fakat ne yapa- bilirdim? Hiç. işsiz, dolaşıyordum. Bir gün Sirkecide bir kahvede oturuyor- dum. Yanımda iki kişi konuşu- yorlardı: — Haberin varmı bizim mü- dür nihayet Belkısı daktilo diye yanıma almağa muvaffak oldu. — imtihanı kazanan çocuğu nasıl atlattı? — Şimdilik Tüzümu yok diye bir mektup yazmış, 15 günde beklemiş. Çocuk da mürneaat elmeyince.. Daba fazla dinlemedim. Doğ- ru... Müdüriyetine giderek mese- leyi tahkik ettim, Doğru imiş. Müdür, beni atlattıktan sonra, ibtiyarlığına bakmadan, benim yerime Belkıs İsminde bir kın almiş ve daktilo yapmış. Kan beynime sıçradı. çıktım, hakkımı aradım. Belkide biraz şiddetli davrandım. Fakat açlım, aç... Müdür, önce beni teskin et- mek ve sonra atlatmak istedi. Ben ısrar edince hademeleri ça- garip dışarı attırmağa kalkıştı. O zaman, masasının üstünde du- ran kağıt bıçağını alıp bütün ki- nimle onu vurdum. — Demek itiraf ediyorsunuz? — Evet. A eva Birkaç gün sonra gazeteler şu havadisi yazıyorlardı: “Bundan dört ay evvel .,. müdürünü yazıhanesinde bıçakla öldüren katil Orhan dün sabah Sultanahmet meydanında salben idam edilmiştir. Katil Orhanın son sözleri : i — Eğer oadamı bir daha öl- dürmek kabil olen idi, gene ök dürürdüm, olmuştur.,, ,