28 Şubat 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

28 Şubat 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

sv e REY EE RL? LAZ “ Rüstemiye vapuru , dün izmire gitti Facianın sebebini edli tp N tesbit edecek — Rüstemiye vapurundaki zebir- löinme | hadisesinin tahkikatına m edilmektedir. Diğer taraftan vapur sahipleri “en kaptanlarile çarhçıbaşı ye- rme yeniden adam almışlar ve akşam tekrar Istanbul-Mer- sin seferine devama karar ver- mişlerdir. Bu karar üzerine Rüs- temiye akşam limanımızdan hare- ket ederek izmire gitmiştir: enmenin sebebi henüz İayıkile anlaşılamadığından dok” torlarımız arasındaki münakaşa am etmekte, etıbba Odasi reisi Tevfik Salim Pş. muayene ettiği vapur mürettebatının dar | ga mübtela olduğunda israrla durmaktadır. Buna mukabil ope ratör Cemil Pş. da ayn! israrla | vakanın gidai zehirlenme oldu- ğunu, fethi meyit e | bunu göstereceğini ölen zayallı- larla ailelerinin vapur, sahiple- rinden hak talebinde buluna bi- leceklerini söylemektedir. y izmir doktorları da ikiye ayrıldılar Mi; Dünkü posta ile gelen izmir gâzetelerinde okuduğumuza göre izmir doktorlarıda bu meselede ikiye ayrılmışlardır: izmir sıhhiye müdürü Lutfü B. deniz gripi na- mile bir hastalık olmadığını, | vak'anın alelâde bir tesemmüm- den ileri geldiğini söylemekte sahil sıhhiye idaresi de hastalar- da grip veya bir entani hastalık asari görüldüğünü iddia etmek- tedir. bankı taraftan yaptır müretie n üçünün içinde vefat | ettiği izmir memleket bhastunesi doktorları da bunların zehirlene- rek vefat etmiş olduklarına dair bir rapor tanzim etmişlerdir. Raporda zehir nev'inin istan- bulda yapılacak tahlille tesbit olunabileceği zikir ve doktorluk tarihinde deniz gripi namile bir bastalık mevcut olmadığı ilâve edilmektedir. Fare zehirile mi öldüler izmir müddeiumumiliği ceset- lerin ahşasını şehrimize gönder- miştir. Kurbanlardan çarkçıbaşı Hidayet Ef. de ölmeden evvel müddeiumumiye verdiği Mev in itlafı için gemide Çimen Ka alime ve bu ilâçları yemiş olan farelerin zahire çuvallarile, ai ie 5 i usma Olan yağ çömleklerine m ik muhtemel bulunduğunu mal ki bundan zehirlen #öylemiştir. Ticaret Oodasınua Av derilerimiz rağbe'i9 Şimali Avrupa ticaret mümes” | sillimizin odaya gönderdiği bir Tâpora göre son zamanlarda Avrupa piyasalarında av derile" rimize rağbet artmış fiyatlar çok yükselmiştir. Ticaret odasına kayt olunmak | | diklerin' Ticaret odasına kayt ücretleri İçin müracaat edenlerden fazla Para istendiği ve maktuan alınan resminin çok olduğu ,iddia edilmektedir. Aynca odanın milli bankaları da kayt için aldığı 30 liradan 100 liraya kadar ücretin 15 aya indirilmesi arzu edi mektedir. 5 mmm mma a | Gelenler, gidenler | | İş bankası umum müdürü Ce- İâl B. Ankaradan şehrimize gel- miştir. Yarın dönecektir, İ nizamnamesinden bihaber bulu- İ nuyor. Deme) — t bir konser Dün Cn eril di Konseri veren hey'et Beylerbeyi musiki heye'ti tara- fından dün Türk ocağında alatur- ka bir konser verilmiştir. Kon- serin haylı zengin olan bir pro- gramı vardı. Bu program mu- yaffakıyetle tatbik edilmiştir. Mühendismektebindeki| hadise hakkında Dün mühendis mektebi tale- besi imzasile şu mektubu aldık: “Bir sabah gazetesi mektebi: miz ve talebesi aleyhinde neşri- yatına gittikçe germi veriyor. Kullandığı lisanla kendi seviye- sini gösterdiği için o tarafa te- mas etmiyeceğiz. Şu noktalar hakkında efkâri emumiyeyi ten- İ vir etmek isteriz. I — Gazete baskından bah- sediyor. Halbuki yine gazetenin ifadesinden anlaşılıyor ki ne bir mubarrire tecavüz edilmiştir. Ne de matbaanın bir tarafına doku- nulmuştur. Vak'anın nihayetine kadar orada bulunan polislerin ve kömiserin işe müdahale et- memesi “yalnız em vaziyetin- de kalması bunu ispat eder. NI — Tahrir heyeti talebenin gönderdiği beş murahhas komi- ser huzurunda alenen tarziye vermiş ve yazılan tekzibi ertesi günü çıkaracağına namus ve şerefi üzerine söz vermiştir. Ertesi gün tekzip yerine hak- kımızda gene küfür, ağır keli- melerle dolu yazı intişar edince böyle adamlarla uğraşmaya se- viyemimizin müsait olmadığını anladık. Talebe izzeli nefsine ya- pılan bu tecavüzün hesabını iste- mek için talebe cemiyeti mahke- meye müracaat edecektir. Teca» vüzün müesseseye ait olan kıs- mile Nafıa vekâleti meşguldür. — Gazete mektepteki anar- şiye misal olarak saat altıya doğru matbaaya gelen telebenin mektepten kaçtığını zikrediyor. ! Halbuki talebenin hergün beşten vediye kadar serbest olduğunu bilmiyor. Yani disiplinini idare- sini tenkit ettiği bir mektebin vi — Mektepte ( sökünetle derslerine çalışan talebeyi, yap- tığı hakaretle bizzat bu gazete anarşiye sevketmek İstiyor fa- kat emeline muvaffak olamaya- caktır.» İ et bosasında zarfında ne kadar geldi ve satıldı? a zarfında zahire bor- telif yerlerden 24 ton Ticer: Bir hafta mel Bu haft sasına mub arpa, 393 dar, a sandık İÇ ceviz, gelmiştir. ton kepek, 5 İ 3) balya yapağı, ında şehrimiz- 3 ton fa- sulya, 7-9" Bu işe siz de şaşın ! İ İ Allah aşkına misafir | gidinde çocuklar ©- | | — veye yuncakla oynasmlar Cibalide bir tütün fabrika- sı vardır, Tütün idaresi aç miş tütün işçilerinin çocukla- rını eğlendirmek akşama ka dor muhafaza etmek, için bir bakım evi açmış, güzel, âlâ bir tedbir, rTeket. İnhisar idaresinin insani hareketi bu kadarla kalmıyor. Çocuklara patik, oyuncak fi- Pek insani bir ha- lân da aliyor. Burayı bircok defalar ziyaret etmiş olan bir dostumuz bu insani hareket- ten bahsetti, deği ki: “— Asıl hayret ettiğim şey kaç defa gittimse kların ayaklarındaki patiklerin altı hiç bozulmamış, oyuncaklar pırıl, pınl parlıyor Yep yeni gördüm. se Niçin bu elbiseler yeni, ne- den bu patikler taze, neden oyuncaklar hiç o kulllanılma- mış gibi.. Hayret etmeyiniz, bunun sebebi pek basit. Çocuk bakım yurduna bir misafir gelirse derhal çocuklar eici patiklerini ayaklarına geçir- meğe, oyuncaklarını ellerine almıya mecbur (ediliyorlar. Müdür bey çocukları misafir. lerin karşısına çiçek gibi Gi karıyor. Çocuklar dört gözle ah bir misafir gelse de cici patikleri- mizi giysek, biraz oyuncakis oynasak diyorlar. ve İşçi çocuklarımı bir göster melik gibi toplayıp misafir geldikçe süsliyen, misafirler gittikten sonra soyup sovana çeviren bu insani harekete si? de şaşim.... Biz de şaşalım! | Ertuğrul Muhsin Bey Belçikadân geldi lan darülbedayi © rejisöru Ertağrul Muhsin Beyin şehrimize dönmiyerek Rusya veya Berline gitmesi ihtimali ol: duğunu yazıyordu. Halbuki Ertuğrul Muhsin bey iki gün evel şehrimize dön. muştur, RAŞIT RIZA VE ARKADAŞLARI YUNANİSTANA GİDİYORLAR Ramazan içinde Ankarada temsiller vermiş olan Raşit Rıza B. trupu şeh rimize dönmüştür. Raşit Rıza B. ve arkadaşları yakkın- da davet edilmiş oldukları Yunan a Dünkü akşam refiklerimizden biri, Belçikada toplanan tiyatro kongresine) iştirak etmek üzere Brliksele gitmis ©| Prof. Kalmet Fridman aşısı hakkındaki mütale- alara Dr. Fuat Sabit Beyin verdiği ce İhsan Cami Bey de enstitü de Pastör de toplanan kongrede Fridman aşısının mevzuu bahis edilmediğini lar. Fridman aleyhindeki neşriyatın merkezlerinden biri Kalmettir. 1928 de neşrettiği “L'mfection bacil- laire et Ta tuberculose” kitahmda Frid mandan ve aşısından bahsederken iş. hat ettiği zafların müşahedelerini tah rif ettiğini Fridman mumaileyhe hita- ben yazdığı bir açık mektupta söylemiş ve muharref beyanatın > asıllarını me haz göstermek suretile dercetmistir. Kalmet buna bir seneden beri (cevap verememiştir. Yakında mezkür açık mek tabu ve muharref beyanalın asılları- nı tercüme ve neşredeceğim. Binaena- teyh Kalmet aşısının merkezinde davet edilen kendine taraftar hekimler tara fından ona rakip bir diğer aşıdan bah- sedilememesi hükli değilse de tabitdir. Fridman uşısına maarız olanların hemen hepsinde görülen tenakuz Ali) Sükrü Beyde de göze çarpıyor. Evvelâ Fridman aşısında görülen faidenin diğer verem ilâçlarındaki ka- dar mahdut olduğunu kaydetmekle fa- idesini kısmen olsun kabal ediyorlar de mektir, Sonra daha aşağıda bir tek ko runma (aşısı ile elde edilen müafiye- tin dokuz sene sonra tekrar mauye nede menfi çıktığını iddia eden bir mü şahede zikrediyorlar, Fakat bu iddia” zannettikleri gibi aşmın kıymetini kü- gültecek bir şey değildir. Muhterem , bilirler ki fail muaviyet vücutte Verem aşısında cevap : 4 söylüyor» 3 — VAKIT 28 ŞUBAT 193) — * Fakat muarızlarım yalnız bir taraflı tetkikat yaptıkları için bu vak'anın akıbetinden haberdar olmamışlar .. , Yukarki vak'ayı hikâye ettikten son ra diyor ki: 1920 martında çocuğun üç defa ara- dığımız halde bulamadığımız o annesi müracaat etti ve dedi ki çocuk on dört gün ağır hasta yattı ben de bunun için © gelemedim. Çocuk tekrar sıhhatini ne şe ve taravetini kazanmıştı. Akelğerler serbest idi, Çocuk ağrısız yürüyebili yor vakıa yürürken sağ harkafa mafsa )r kuruyor ve sağ dizini biraz bükük tutuyor. Sağ fahızdaki Fistüller gifa- yap olmuş.,, Şimdi de profesör P. Selter, Solin. gen: (Berliner, Klini. Woch. 1920 No. 51) dinliyelim. Fridman aşısından © sonra tıbbi ve gündelik matbuattaki mücadelenin gidi şi benim de şimdiye kadar olan tecrübe leri neşretmeme vesile oldu. Müesseselerimde (85) şehirde teda- yi ettiğim hastalar (127) dir. Bunların arasında muhtelif âza veremi vardır. Hastalarım muhtelif yaşlardadır. Bun- larm içinde bilhassa on beş tânesi gö- İğüs veremidir. Müşahedem iki senelik tir. Bunlarda tuberkülin müspet've va- si ve müteaddit matiteler mevcuttur, Biz çocuk hekimleri ilk aylardaki çocuklarında o meydana çıkan hemen kati olarak ölümeli süt veremi ! smın hafif derecesile aşıladım. Bir kis mı aşılanalı iki sene oluyor. Çocukla- rm hepsi yaşıyor ve hepsi sıhhattedir. Fevkalâde sıhhattedir denebilir. Son aşılananlar henüz müessesededirler ve neşvünemaları oyalundadır. Evvelâ aşının zararsızlığını ve ( specifegue sirine kani olduktan sonra yeni doğan çocuklarda koruma aşısı yapmağa te gebbüs ettim. Yedi nevzadı hayatları. nm ilk günlerinde aşıladım bu çocuk- lar verem ana ve babalarının yanında yaşıyorlar bunların aralarında bir ve belki birkaç tane açık veremliler var, Bir kısmının bir veya müteaddit Mar- ;İdeşi veremden ölmüş, Bunlardan. bas- ka koruma aşısile aşıladım. Bunların hepsi vereme yakalanmamışlar ve $0- pa sağlam yaşıyorlar. Kim böyle neti. veleri işitse Fridman aşısının tesirsiz olduğunu iddiaya cesaret edebilir? Profesör Kraus, Berlin: “Her bitaraf adam şuna kanidir ki Fridman aşısının şayanı hayret bir te siri vardır. Ben bunu açıktan açığa söy lemek cesaretini kendimde buluyorum. Hiç olmazsa tüberkülin de böyle bir te sir görmedim... Kraus bu beyanatından beş sene son ra diyor ki: Beş sene evvel aşıladığım hastaları i ükmeden ok hayati aksülâ-|tekrar muayene ettiğim zaman hakika- Mk era Bu meyanda yeten hayretbahş derecede ve seriri şifai ni intanlar ilk hatıra gelen şeylerden tam denilecek müsait tesirleri tesbit et tim. Bütün hastalar çalısma kabiliyeti Umumi menfaatlerin bunu icap ettirdi-İkadar olan sağ fahzında bir apse İğini ve bu takdirde boşalacak fakülte|ije hastanemize çelen küvvetli (Wak İna gideteklerdir. Trup Yunanistanda| dir, Fridmanın talimatını esaslı tetkik Atina, Pire ye Selânikte temsiller ver-|etmeğe vakit bulsalardı görürlerdi ki dikten sonra garbi Trakyaya geçecek,| profesör leri orada da hazı şehirlerde birkaç piyes| Mas “ mi Tâzımgeldi temsil edecektir. Bu turne bir ay Kadar) yı kaydetmiştir. Zarar verdiği iddin devam edecektir. edilen O, Bossertin vak'asına gelince: Ali Şükrü Bey vak'ayı hikâye etmiyor KÜÇÜK HABERLER Jar. Fakat müsaadelerile ia geti * NİKAHATHANE — Celâl Muh- Deutsch med. Wocheuchrıfs 1920 —No2) tar B. tıp fakültesinin düyunu umur)” “916 könunusanisinde sağ harkafa miye binasma pek âlâ taşınabileceğini| yarsalında bir iltihap ve bununla alâ- binasının da iyi bir nikahathane olabi-|ters Wolf) (adında bir gence Frid- leceğini söylemektedir. man aşısının kuvvetli dozunda bir şi- * AĞAÇLAR VE BUDAMA — Baslrmgâ yaptık. Çocuk dört ay bizde yat- n ağaçların gayri fenni budandığı veltr. Ayni yılım temmuzunda çök zaifle. bunlarm kurumağa mahküm olduğu)miş olarak geldi. Seriri manzara ile, yazılmıştı. Belediye badema bir mlite-|bir tüberkülos evsafında idi, Maalesef hassıs ağaçları görmeden budamamağa| çocuğun akibeti hakkında bir şey öğre karar vermiştir. nemedik, öldüğüne kaniiz.,, Vak'a işte * ÜÇ AYLIKLAR — Üç aylık ma-|budür. Fakat muhterem muarızlarım aşlarm yoklaması bitmiştir. e Maaşla-/yalnız bir taraflı tetkikat yaptıkları; Yın tevziine mart başında başlanacak:|için bu vak'anm akibetinden haberdar ter, olmamışlar. Çünkü “Deustehe med. “ AİLE İSİMLERİ — Bir zamanlar) Woeheusehrift. Fridmana lehtar olan herkesin bir aHe İsmi taşıması mevzuu | neşriyata sahifelerini kapamışlır. bahsoluyordu. Bü hususta bir kanun Şimdi bir de doktor Otto Bossertin lâyibası hazırlandığı haber alınmıştır. yanında çılıştığı profesör (o Stolte'nin “VAKIT, e abo- tişarından birkaç ay sonra Dresaende ne olunuz verem aşısını tetkik için teşekkül eden iresmi komisyondaki obeyanatını göre. lim. “(Walter Welf) beş yaşında 1 kânu nusani 1919... ve 170 balya tifti miştir. ül ni kazanmışlardı. Böyle tecrübelere is talimatında bu noktalara te.İtinaden aşının daha büyük mikyasta ta istimalini tavsiyeyi vazife addede- rim. Bizim vak'alarımızın içinde verem Ni ailelerin çocuklarından yalnız aşıla- hanlar sağlam ve vereme duçar olma- dan yaşadılar, Diğer asılanmıyan bü tün kardeşler veremden öldüler . Italyan doktor Nikolossinin şayan dikkat vak'ası : Bir aile. Ana ve baba her ikisi de ilerlemiş veremden muztarip. Fridman aşısile aşılanmıyan ilk üc cocukları be yin zarı vereminden ölüyorlar, Frid. man aşısile aşılanan son iki çocuğu bi- ri üç biri beş yasında ve berhayat, Hiçbir arıza göstermiyor. Asıva naza. rı iMifatla bakmanız icin banlar kâfi değil mi Ali Şükrü Rev? Maarifte; Sanayi mektepleri Gelen haberlere göre maarif vekâleti sanayi mektepleri bak» kında tetkikata başlamıştır. Bu mekteplerin vilâyetlerde o müte- şekkil mıntaka mekteplerine kal: bedilmesi mümkündür. Mektep- ler idari noktadan maarif vekâ- letine merbut olacak ve mektep bütçesinin üçte biride mektebe iştiraki olan diğer vilâyetler te- rafından temin edilecektir. kabul etmeğe alışmışızdır. Fridman aşı v “ 1 i , j N Ğ

Bu sayıdan diğer sayfalar: