— 4 — VAKIT 26 ŞUBAT 1931 VAKIT Mesleki töplanışlar Devlet o teşkilâtinın bilhassa meşgul öldüğu füaliyetler hari- tinde, demiyetii birçok İşleri dâba vardir ki bunlarin bir kıs mımı da vatandaşların toplanişile teşekkül eden cemiyetler yapar» lar. Siyasi toplanışları kasdetmi- yoruz. Bunlar hükümet teşkilâ- tini biğgün ele alarak memleket idaresinde düşündüklerini tatbik ötmeyi istihdaf ederler. Fakat, | bu siyasi teşekküller haricindeki ! diğer teşekküller, cemiyet faali- yetine taallük eden ve Devlet “inin uğramadığı ve yabut kâfi | miktarda uğraşamadiği işleri ih- tisâk ve küdretleri dairesirde bölüşerek deruhte ederler. Bu teşekküller, cemiyetin inki- şafı derecesinde çok ve müte- nevvidirler. Bir kıstm mesleki- dir. Yani bir kısım meslek er- babının O meslekleri içinde şu veya bu cihetten inkişafını gaye | edinmiştir. Bir kismi muayyen | Sazı ihtiyaçları tatmini, meselâ işsizlere (o iş bulmayı, hastâlâra yardimı, alilleri himaye etmeyi düşünürler. Bir kısım memleke- tn şu veya bu servetini temine çalışırlar. udretini omilletin Oo müsbet faaliyetinin otevessüünde bulan Moderti devletler, vatandağlarin köhdi istek ve iradelörile kutü- lan Bu nevi cemiyetlere âzâmi müzaheret eder ve teshilât gös- | terirler. Mutlak ve müstebit idarelerde bu türlü faaliyetlere zemin olamı- yacağı meydandadır. Çünkü bu türlü idareler milletin kendi ar- züsünun, kendi irade ve ze- Kâsının tecellisine elbette mani- dir. Her teşekkülde mutlaka | köndi aleyhinde bir faaliyet te | vehbüm eden mutlak ve müste- bit zihniyet böyle toplanışların amansız düşmanıdır. » Yeni Türkiye rejimi, halkın zekâ ve istidadına yol açan rej- mi içinde yer yer teşekkül ederi birçok cemiyetlere şabit oluyo- rüz. Halkın hayırlı bir maksat etrafında faaliyetinin bir kısmı nı teksif ederek bir &ser yarat- mak isteyen bu teşekküller el- bette hayır besleyen bir gözle takip edilmeye lâyıktırlar. Hele, mesleklerin taazzuvuna, inkişafına yarıyan cemiyetler , birlikler büsbütün ayrı bir ehem- miyetle takip ve teşvik olun: ya değerlet. Bu ehemmiyet bı - hassa bugünün millet bühyesinin icâbırdan gelmektedir. Müasır millötler, her istidada ve her is- tidadın içinde yuğrulup serpildi- ği mesleklerin kudret ve ahen- gine istinat ederler. Devletin kudreti, fertletin kud- retlerinin basılası idi. Muâtır devletlerde başka içtimai bir höcre dahâ teşekkül etti. Bu da | iş bölümünün vös'ati dolayısile | beliren çeşit çeşit meslekler ve | bu mesleklere mensup vatandaş- | İârin afasında tesânütten vücü- | da gelen sösleki teşekküllerdir. Fört, devlet içinde elbette bir kiymet ölmakla betaber ö, bir | mesleğin bir uzvu ölmak itiba- rile de âyri bir kiymettir. Fert âncak mesleki teşekkülü içinde tam hüviyetini alır. Ve devlet üzviyeti içinde içtimat ve iktisa- di kiymetini daha iyi tebarüz ettirir. Mesleki teşekküller, yalnız ik- Usadi ehemmiyeti dolayısile tet- kik ölünmamalıdı. Birde her meâleğin o ieslek icâbı bazı | çok nazik | kuvvettir. İ asta hasta yatağımda ge- çirdiğim dört, beş gün içerisinde «kendi gönlümün der- dinden» daha ziyade bana doku- | nan bir hadise oldu: Türk darül- fünunluşuna konferansında da- vetnâme - haydi. onu bırakın - veyahut bedava beş, on sandal- ya göstermiyen bir Fransız edi- bine serzenişte bulunan bir ya- zi yüzünden âziz ve faziletkâr kardeşim Refik Ahmet. öpülme- ğe değen gözünün Üzerine bir yumruk yedi. Daha bundâh ön beş gün evvel yataktan kalkan bu çelebi ve arkadâğa bu yolda bir yumruğu revâ gören ve al nından kan getiren delikanlı; — Bunu Klot Farere müjde liyeceğim! diye bağırmış. Bu kadar barplere cidallere sahne olan, işgallere uğrayan bu Vatan üzerinde ilk heyecanı- nı bir Fransız hesabına duyan bü gence: mütecaviz rağ i1 deye lüzum yok yâvrüm! | Memleketteki kapitülasyon leke- demek lâzım, M. Klot Farer bir Türk geninin. alnından akan | celp tezkeresine: Bir islik sesi! ener başpapaslığı, kehdi F | cümlesini yazarak iade etmiş. Dünkü gazetelerde bunu oku- İğiddetli tenkitler savurmuş ve Halya| yunca, zihnimde bir takvim sar- sıntısı, bir tarih yanlışlığı oldu. ! Kendimi Osmanlı hükümeti, ka- | | | kandan müjde kabül etmiyecek | ve yumruğunu böyle işlerde kul- lanan bir delikanlı ona “Türk gibi kuvvetli, sözünü hatırlat- mıyacaktir. Klot Fârere dâha kolaydı. yüranmak çok Hilâfet #ena ve Çanakkale harbinde Fransız zirh-| lılar metedilebilirdi... Topin İ ahlâk kaldeleri vardır ki feri bu ahlâkâ ancak bir teşekküle gir- | mekle “sahip olabilir. Döktör, | avukat; Tacir; çiçi, göni. aralarında sırf mesleki bir te- | şekkül yapmakla cemiyet içinde- ki içtimai ve iktisadi mevcudi- yetlerini daha iyi hissettirmekle, mesleklerinin icap ettirdiği te- rakkiyati daha iyi takip etmekle kalmazlar. Bunun kadar mühim olarak, doktorluğun, avukatlığın, ahlâki prensipleri vardır ki bun- İarı muhafaza ve neşrederler. Ahlâk müeyyideleri (o arasında meslektaşların tazyik ve kontro- lü elbette ihmal olunamaz bir Bir şahıs ahlâki bir sahada bulunabilir (o ve yâlnız başına kaldıkça bu hatada de- vam edebilir. Fakat bü ahlâk- sızlık bir mesleğe nisbet olunun- ca o mesleğe mensup olanların harekete geçmemesine imkân yoktur. Milletimizin muhtaç ol- duğu medeni ahlâkın teessüsün- de mesleki teşekküllerin de bü- yük vazifeleri olduklarını daima | hatırlamamız icap eder. Nâzım Ali b İ ij 22 İİ tarihe geçmiştir. Bunları biliyo | rihlerindeki pitülasyon saltanatı devrinde san- dım. Sakatya, Dümlupıhat, Mu- danya tepelerinden vardığımız Lozah şâhikası ottadan kalkınış, bütün dünyayı bayrete veten büyük zafer sönmüş, hülâsa ma- ilerin bu en harikalısı yok olmuş, diyen küstah bir ses işitir gibi oldum. Evet, Fenerde tislıyân bü 1s- lık, bütün bu şanlı geçmişin tis- töne simsiyah eüppesini atmış, zehirli bir inkârın sesidir. Şimdi öna yeniden mi anlata- cağız ki biz 6 tepelete, o şahi- kaya şehit cetazelerinin müba- rek basamaklarından çıktık, sini kanla teinizledik. Hayır bunlara lüzum yök. Çünkü onlar, Türk zaferinin ma- nasını yalnız kafalariyle değil, tutuşmuş kalplerile de bilirler, Fener, asırlarca bir fesat ota- ğı gibi tüttü, Memleketi boğan bu kirli, bu kan buğusu gibi kızıl, duman, onun siyasi bir ma- hiyet sahibi varlığından fışkın- yordu. İşte bunun içinditki za- ferimizin ganimetlerihi toplarken ilk evel hâtıra gelen şey, Zara- |#99n! ise gülünçtür. rm yüzlerce yıl çektiğimiz bu | muzur ifritin pençelerini sökmek | olmuştu . Kilise siyaseti, siyasetlerin en manasizi olduğu kadar, en teh- likelisidir de. İspanya, Italya, Fransa hulâsa bütün dünya ta- karanlık ve kanl devirler, onların hüküm ve fer- mân sahibi olduğu zamanlarda ruz. Bilmesek te ibret için kendi çektiklerimiz bize yeter. Fener başpapazlığının son ha- | reketinde eski zihniyetin bütün | kastı yaşıyor. Bu yaşayış, ancak ği tekrar can vermek için teneffüs edebildiğini onlâra anlatmalıyir. | Lozan akıtnamesi meydanda | değil mi? Memleketimizde dini adresine gönderilen bir İgünlerde İtalya ve bahüsus Mösyö Mu.) “Burada baş- /olini aleyhinde bulunmaları calibi papaslık yok, Rün patrikliği vâr!,, (dikkat bir keyfiyettir. Daha bundan ibedöler olmükta birçok kimseler kâ Içakçılık uğrunr telef olmaktadır. jile muhaliflerini bir müessesehin cisman! mahiyeti | bedir? Buna lâyık Türkiyede yer | ve imkân kalmışmıdır? Bizi ta rubumuzdan yaralıyan bu küstah tecavüzlere daha be kadar ta- hammül edeceğiz? Kâr yağıyor, Maruf B., göcüklü, Markopaşa kokoletalı yanyana, uzak» tan da sarinmiş bir halde Bican Ef. geliyor: | — Bu gelen kim? — Bizim Bican Ef. Demek ki iyi- | | leşmişi Yazan ; Salih Murat BİR ATOM MİKROSKOPLA GÖRÜLEBİLİR Mİ? Hajtt; çünkü pek küçüktürler, İ röjen âtomühün sekiz milyonu yaf nn dizilirse bir #milimetre uzunluk ? par. Diğer atomlar bunlardan bire$! ha büyükçedir. Bir töplü iğnenin İ şında elli milyon kere milyon atöfi türâbilir, Eğer bü atomlar bir Amerika nutukları Amerika siyast redüllerinin bu son| on beş gün mukaddem Jensral Bütler isminde biri Mösyö Musolini hakkında! hükümeti Amerika hükümetinden tar- ziye talep etmek mecbüriyetinde kal pale Se bd küpenskda ve J4-|0* Mişer tane olmak üzere att kri neralin mahkemesi görülmeden Ame, bora DA yn rika başmüddelamumlsi Mister 0 Jri./noktadan yedi bin senede gerekli, yan yine İtalya aleyhinde bir mutuk/nazarından ne gibi bir istifade tef söylemiştir. Bu ikinci nutkun da Yal sdebileceği ise tahmin edilemiyecek' ya tarafından bir tarziye talebini icap seydir. Amerikada İtalyan siyasti ettireceğine şimdiden “ihtimal verililtenkit ile Italya aleyhinde bir cereği YEN husulüne sarfı gayret edenler tta Mösyö Musoliniye karşı oAmerika nın Amerikaya rekabet küydinde © ricâlinin gösterdiği âsabiyetin sebebi! mıyacağı cihetle boş yere bir gâ araştırılmağa değer. Müddehimumi mu/sarfetmiş olurlar. Bahusus | fis avini nutkunda Amerika hükümetinin Pransadan çok evvel Amerikaya İtalya hükümetine o benzemediğini ve olan düyun meselesini halletmiş Amerikada diktatör olmadığını söyle vaktinde tediyatta bulumür bir mey miş. Acâbu bündan mâksadr nedir? olduğunu ispat etmiştir. Böyle hutüklarm iradı Amerika si © Su halde Amerika nalikaperds yaseti dahiliyesine hizmet için olabilir. rinin maksadı ne olabilir? Bize Ki Amerikada hali hazırda umumi bir hosİsa ancak #fkârı umumiyeyi Jehle nutsuzluk vardır. Cümhuüriyetperverimale ederek yakın İntihabatta el lerin idaresi hakiki bir diktatörlüğü) yeti elde edehilmek için sümmetteğ andırmaktadır. Bir taraftan içki yasa-İyik bir propaganda yapmak istiyor” ğı diğer cihetten gümrüklerin Avrupâ|ve buna İtalyayı vesile tütüyörlar. malma doğru kapatılması bütün A-|halde böyle bir siyaset pek avamifti merikalıları memnun edecek bir keyfine ve pek yet değildir. Ayni zamanda kaçakçilik| kanantind. Gayur Amerikâyt için için yiyen bir çıbandır. e EE Gİ Nevyorkta, Şikâgoda ve Amerikanın bütün huüdutlarında er gün kanlı ar- Sineihasina gidip DOLLY HAAS tara fından pek f * şen ve güzel muzikalı (UFA) £ nm opereti icesi boş bir siyase' Gayri meranunlara karşı: “Ame | rikâ böyledir. Fakat diktatörlük yok tur.,, kaydi ile mukabelede bulunmak ağızlarına bif parmak bal çalmak ka-| bilinden bir şey ölür. Amerika siyaset! adamlarının bu kadar iptidai bir usul) susturabiletekleri! temsil edilen Kuyruklu Yıldız # filmini görünüz <ŞgEğ#' ax Artistik Sinemasında 2x8) VERA FLORY ile JAMESON THOMAS GÜL Sesli ve şarkılı filminde büyük muvaffakıyet kazaniyorlar. İlâveten: Her akşam saat 21,30 da ve Cuma, Pazar günleri saat 16,30 matinelerinde büyük varyete (ALMA ESPANOLAJ İspanyol orkestrası zirdeki tangolari öynuyor: 9 da Jülyo (Tango) Farruca (Duode Gitâres) Los ojos de una mina ( Valse Espagnole ) El Pescador de Perlas ( Solo de Gittarra ) Cadiz ( Serenata Espanola) Pericon Nasional vi vesaire... Yarınki Cuma günü sâat 10,30 matinesinin umumi dühu'iyesi 35 kuruştur. Telefon B. O, 2851 m 909909 Bu akşın LI99LO9LİIİ MAJiK SiNEMASINDA Şöhret ve güzelliği ile parlıyan DOLORES KASTELLO CEHENNEMLER HÂKiMi filminde görünecektir. Bu film görüş Ve dinleyiş itibarile bir harikadır. Aşk ve &'| tüfan, Sâh Fransiskönün müthiş zelzelesi.. Kahkaha mütebas- | Nutuklarm siyaseti hariciye noktai i İİ . l (© 0 (G (d (G g YIDIOAAAS sisları Stan Lautel ve Oliver Hardy temsil edecekleri Y GECE KU ŞLARI Fransızca sözlü yedi büyük kısımlık komedi ile dramdan hissedilen teessüratı izaleye çalışacaklardır. 600CG6066066606G006 ei Bican Ef. — Ne yapayım, şehir Nal su İlerile uğraştığı için Kör cüler fiatı arttırırlar diye Karktu! Evde de kömür yok, biraü evel te! rik edeyim dedim... Markopaşa — Aman Bican Ef, iyi etmediniz, hasta hasta bu havada sokağa çıkmaamlı idiniz.