24 Şubat 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

24 Şubat 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İşaretler Eg Efkârı umumiye â Zaman, Zaman konuşulur. Konuşul- uktan sonra ham bir ayva ısırmış gi) — buruk, dudaklar büzülür. Ağızlar “Katil âşık dan bir Kelime fırlar; —— . “Efkârı umumiye! Beş sene hapis ile yakeyı E Bizde efkârı umumiyeden bahseden- kurterdi T gözlerini ufukların nihayetine di Bünüeni iie müddet (mukaddem kerler, m, ld i Zühal il ln hş m Zade ek km ormuş gibi konuşurlar. Derler ki: mi yanl Katil Helin isminde bir '— Teceddüt için efkârı umumiyejnu - bir defa yaralıya pa İı maşukasını bir defa yaralıy: iş onam. Yavaş, yavaş ileri Mela teşebbüs etmiş ve güz Bu sktiriker onlar için yazıyorumu|den a vr O ağ Seni m altı yedi ay içinde üstü örtülmesi) ise arr â ık mahkemede! Be, üstüne bulanık kli perdeler tar saklamamıştı. m e : Di ne a yle hi kuvvetli cinayeti sırf sevgilisinin m. na canlı V için il tiğini bir “Bekarı ER nin hamlelerine, yine getirmek için icra eti tekrar) i il i tekrar söylemiştir. Müddeiumuminin it Ge lerine gah elle. Ml İS“ ihamnamesi nispeten mutedil olmakla uz. Size dör! — — beraber adül esbabı muhaffefeyi ka: De <i Düriye hık ae a bul ile beraber diğer şuallere müspet “ dağıldı. eyer cevap vermediğinden kör ve katil âşık , ve Milelermirim. bir isyan çıktı bir/beş sene hapse mahküm olmuştur. çi ve bir genç irticaa karşı #ilâh Bir aile faciası i Geçen gün Berlin civarında (Kils- dorf) nahiye merkezinde acıklı bir ai- le faciası vukua gelmiştir. Bir duvarcı amelesi bundan bir müddet mukaddem küçük bir çiftlik satın almıştı. Çiftli- İğin satın alındığı günden itibaren &- melenin kaimvalidesi bu işe çok para verildiğini ileri sürerek söylenmeğe bas 3 — Bir idam mahkümu mürteci İp- ten kaçtı, köylü on uyakaladı. 4 — Türkiyede inkılâp temposunu Zayıflatmak istiyen bir gazete © Düf diye söndü bir kadavra halini ak “Ör ancak bazı günler intişar edebili- yor, Bu dört hâdise Türkiyede yeniyi an- i 1 açan, büyük la emekli. Hatta olsi nihayet amelenin sabrının tükenme- umu > irim ki, devlet kuvvetleri-İsini mucip olmuş bir akşam sofrada ys verde bn esiri kuv- içki içerken kaimvalide tekrar söylen vet kı ede, kara taş üstünde kara yanaEEER EREN AREEAENEEEEEENENENENN ara gecede, karü | karıncayı görür gibi nüfuzunu göster. di, Şaşmıyan iradesi bir (silâhtan, vel Z Japon lamış. Kadının sabah akşam söylenme| - Macar çocuğu! ! çalışan kızlar arasında Bütün dünyada spor dev adım- | larile ileriliyor, Avrupada bil | hassa kadınlar ve kızlar arasın- da çok taammüm etmiş bir hal dedir. O kadar bütün müessese- ler çalışan memurlarını spor sporla ter- işi bindeki tabancayı çekmiş ve zevcesini, iki çocuğunu, kaimvalidesini, baldızını SASEEEEERANAENEANA KENYA mera 850 bin franklık bir anafor Marsilya zabıtası (şimdiye kadar muhtelif bankalardan yüz binlerce bir mahkeme hükmünden daha kuvveti li oldu. Çünkü: Türkiye inkılâbının hızını durdur mak için çalışan fırka devlet muhale- fetine maruz kalmadan kendi kendine parçalandı. İnkılâbı durdurmak isti- Yeni efkârı umumiye eritti, Menemende irlicaa karşı silâh çeken Kübilây ve Bekçi Hasan inlalâpçı ef kârı umumiyenin ifadesi idi, Sehpadan kaçan mürtecii teslim e- den köylü İnkılâp efkârı umumiyesi- nin mümessili idi, Türkiyede inkılâp temposunu zayıf. latmak istiyen gazete de ayni akibete uğradı, efkârı umumiye onu hem bir kanunun, hem.bir memurun müdahale: sine maruz kalmadan neşriyat sahasım- da kuşa benzetti. Türkiyede inkılâpçı bir efkârı umu miye vardır. Bu berrak cereanı bulan dırmak istiyenler onun kuvvetinden korkmalıdır. Türkiyede ta uzak köy- lere kadar tesirini gösteren efkârı w mumiye bize tek bir vazife yükletiyor: “— İnkılâp yollarından daha hayır h ved emniyetli ilerliyebiliriz. aha emniyet p bil Bu akşam Pangaltı sine ında | : engive o yakalanmamak için i Bev temsilleri san'atkör ve | “e kk Bey Re Türk dram sah kullanınız. Her eczahanede hes artiştlerinin iştirakil€ resi Şişli güzeli Mediha V facia 4 perde, e, komedi, yeni Müderris Refik Beyin Yeni eserleri; Sehzadebaşı Ferah Sınai elektirik 1, Tabi 3 alnemadi çi akşamı Rams” | Termodinamik “ği 4 Söoyclerinin Eski Reji Han 94 İstaubul leri, Fiarlarda te 4 e r bili tedi Tefrika numarası : 6 Yazan “Garp cephesinde v» müellifi Erik Maria Remargu€ Harp içinde esir olan bir Ma- car askeri uzun müddet Japon- yada kalmış ve günün birinde bir Japon dilberile evlenmiştir. Resmimiz bu izdivacın 'mabsulü olan çocukla babasını gösteriyor. ve hanımın aryete dans — önü ” LU ie veda güssmere Bu hastalıl hastalıklardandır. Hastalığın ismini söylüyor... Üç met re bir yılan gibi ıslık çalan müstekreh isim. r sordu: m b mi yakalandınız? Ladvi& başı İle evet işareti yaptı, Niçin kendinizi hemen tedavi et- firme duğunu bilmiyordum. Böy. , ii hakkında bize hiç bir şey an- le şey lardı. Zaten Araz pek geç atmamış! m de ehemmiyetliye ben- di kendine kay» örüktü. emiyordu. Sonra ken Poe salladı. Hoppa bir, i Doktur başın! tavırla yün bir dikeni Dı â ii Sakıp pay. heri- a & iyor. tin kafasın» indirecek Ki e Obüs deliklerinin € e İn â ük bir ki çok şey yapmağa lüzum kalmaz.Jdan ÜS günl frank dolandırmağa muvaffak olan bir yankesici çetesini yakalamağa mü-| vaffak olmuştur. Bu vak'a hakkında fransız gazeteleri şa malümatı veri- yor. Geçen teşrinisanide Parisin bü- yük tüccarlarından biri dostların bi- , delâleti ile Grüe-isminde bir,ko- İmisyoncu ile ülfet peyda etmiş. Komisi yohcü tacire 44 ton kahve ve 78 sandık vanilya satmak teklifinde bulunmuş. Tacir hemen malların bulunduğu Mâr; silyaya giderek kahvenin sahibi ile mü- zakereye girişmiş. Kahveyi satacak ©- lan adam gayet ciddi bir iş adamına benzediğinden tacir asla şüphelenme- miş. Tam satış müamelesi yapılacağı sırada kahve hayli fiyatın azlığını ve- sile tutarak satıştan vüzgeçmiş ve tacir; Parise dönmüş. On beş gün sonra ta- cir bir telgrafla Marsilyaya davet edil miş. Bu sefer alışverişte uyuşmuşlar. Tacir malların bedelini alınca tesviye Yİ kararlaştırarak tekrar Parise dön- B iso müs Az sonra beyanname kendisine RE gukluğu libraz olunmuş ve malların bedeli olan üç yüz elli bin frangı beyânnameyi ge- tirene tesviye etmiş. Fakat bir müddet geçtiği halde malların gelmemesi taci- gala ür A bulunur. ri sinirlendirerek Simendifer kumpan. —— | yasına müracaat etmiş. Zabıtanın tah kikatı neticesinde gerek kahvenin sali 2 “Lira İbi olarak gösterilen kimsenin, gerek te fecinin yaman bir yankesici çetesine penizsizlik icin yezine deva kanl ihya eden mensup kimseler oldukları meydana En muntahip etibba tarafından tertip edilmiştir. ğı zaman, akşam treni ile şehre varan bir adamın ne halde olduğunu o anlr- yabilir mi? Evet. Sokakları, fenerle. İri, ışıkları, mağazaları ve karıları ile hamam kurnaları ile bir şehir. İnsanın temizlenebileceği Üzerindeki pisliği ka- zıyabileceği bir şehir.. Tatlı musikisi, daraçaları, taze ve baş döndürücü ş&- rabı ile bir şehir- İki dehşet safhası arasında kısıcı tevakkuf eden bir adam üzerinde, grü- pun mavi buharının nasıl Cesir etti. ğini anlıyabilir mi? Bu o tevakkuf sanki iki bulut arasında bir şevk ö&- lâm devrelerinin haddi faslında haya- ten vahşi bir bağrışıdır. O dakikada hatırada olan şey şü dur: Birçok gün sonra dikenli tellere takılarak, kopa kopa ölmiyeceğim, su- suzluktan azap çeke çeke ölmiyeceğim! ne belli? Şu şaraptan bir kadeh daha | i dan gülerek bakan Mis Deyzinin İhakikt bir şehir. Otel odaları, beyaz'ye dönüyor. Çamur, hiddet biyeye mecbur tutmaktadırlar. Resmini koyduğumuz resim bir | bankada çalışan Omatmâzelleri müessesenin açtığı spor salonun- da, işe başlamazdan evel, yap- | tıkları spor harekâtın göster- | mektedir. dürdükten sonra kaibiraderini de yaralamış ve son kalan kurşunu kendi! beynine sıkmıştır. Klara Bovun kâtibi | Film yıldızlarından Klara Bov- un âşk mektuplarını çalarak if- | şa eden ve film müesseselerinde yıldızın haysiyetini ihlâl eden kâtibesi Deyzi San Fra mahkemelerinde mahküm edil- mişti, Hapisane parmaklıkların- mahkemedeki ifşaatı Klara Bovu cidden çok müşkil mevkie sok- 5— VAKIT 24 ŞUBATI931 — ——— ——a.... Amerikada bankacı kızlar | rikada bankalarda yn sabah snorları kahvaltı ginidir VAKIT 24 Şubat Salı 937 | Dahilde Hariçte || | Ol aykğı Kuruş 15. | Diği lk a0 800 © , . 750 1450 İĞ Şavval 1349 Bu geceki Ay İl Ganeşen ooğuşu 6 ,57 — bata: 1741 Namaz vakitleri İ iabub Öğün İkindi Akşam Yatsı İma 543 1228 1SI4 İZ? 1905 75 | Radyo # | i Bu akşam Istanbulda Sant Sekizden ona kadar alaturka fasıl SATIE de Beyoğlu: Metro Hani Beyazıt: Elektrik Evi, Kadıköy : Muvak- kıthane Caddesi 83, Üsküdar: Şirketi Hayriye iskelesi 10 Darülbedayi Temsilleri, Bu akşam saat 21,30da yalnız muailim ve talebeye mahsus İSTANBUL BELEDİYESİ vi TM Kişe hergün sast 13 ten itibaren açıkar Alt yaşına dskadar olan çocuklar tiyatroya kabul olunmaz 9 kişi Vodvil 3 perde Nakleden ; Nabi Zeki B. a isebkleri olduğu anlaşılmış ve içlerin- den şimendifer kumpanyasının memü- ru süsünü veren yakalanmıştır. Diğer muştur. emr Bunların daha bir çok ma- ANSIZLI s gıcıklıyan fısılt dan, kelimelerden mürekekp bu g hakiki gihanı biraz daha tetkik etsin. Bu âlemin tesirile kan bir siyah çeşme- ve yeis seneleri eriyerek ümit © ve hatıradan mürekkep ahenktar ve lâtif hir kasır- ga halini alır. | By stoklara, bu tantanalara kim| tahammül edebilir? Yarım ölüm tek- rar bomba, lâğım, yangın fışkı, sin gü kafilesi ile çullanacak. Halbusi| bugün şu yumşak deri yanımızda; o| hayat gibi çezhediyor. Esrarengiz su- bir surette mestediyor.. Ensenin tehyiç| edici gölgeleri, kolların zerafeti. her şey çıtırdıyor, kıvılcım saçıyor, atılı yor, dere gibi ukıyo ma altın için. de... Böyle bir anda Şu kısık işlerin, iğfallerin, şu kokunun, gu eild şu n İçin- içeyim, şu hava ile ciğerlerimi biraz da- iha doldurayım. Gözlerim, hayalden, de (öteki) nin belki de izlenmiş oldu Zunu sürünerek #v beklediğini. O Pis| şerikleri ise henüz elde edilememiştir. Nörasteni, zaliyet ve Chlorose SIROP DESCHIENS, PARıs sizi gözlediğini kim düşüne. Kim düşünür? Kim düşünmek si- Zaten şu saatten sonra seni kim hesaba katar? Yarın ölmek ihtimali yok mu? Ah menhus harp... Bize yal 4 yaşadığımız ânı görmek ve doymak itiyadını verdi... , Ludvig soruyor; — Ya şimdi?,. — Kabil olduğu kadar eobuk tedavk ye başlamalı... , Ludvig sükünetle diyor kiz — Öyle ise heme O tedaviye başl, en ben İntizar salonuna dönüyorum, Ye hiddetimden Vohenin birkaç numarasını yırtıyorum. Bunlar da harbin ilhamma mazhar ol- muş bir takım (vikilullah filâlim) ler müdebdep kelimelerle zaferden, hal nümayisten bahsedip gi- Ludvig avdet ediyor. Kendisine ya. vaşca diyorum ki: (Git şu doktoru “öte (Bilmedi)

Bu sayıdan diğer sayfalar: