Genç Evli ve ördek yavrusu Muhsine Hanımla yirmi iki senelik karı koca akşam yelta, bir kafada değildi. Düğünün ertesi meğini erkenden yeyip odalarına çelgünü eve gelince, orada daima kendi- Hilmi Bey, bujfark bulunduğunu anlıyacak bir yaş kildikten sonra birkaç gündenberi fır-jsinin olacak körpe bir kadın. bulmuş, sat bulup açamadıkları bir bahse girİş'on dokuz yaşında bir erkeğin harareti Muhsine Hanım: — Yahu, dedi, sana ne zamandan beri söyliyeceğim, unutuyorum, serası) ile bütün iliklerine işliyen bir sevinç ELLER Şuurunun altında müphem ve duyulmaz bir ses ona: — Sami, diyordu öteki kızlara, kas Dx gekiçemiyyenai “Bizim - oğlan yere bir tane daha ilâve olundu, geçtikçe haylâz, hoyrat ve hovarda bir say oluyor. Her gün hir taraftan habe! rini alıyorum. Zamanenin kızları da| malâm ya. Oğlum! yakısıklı ve tov gö- rüp etrafmda fing atıyorlar. Bu böy- le olmıyacak. Daha yaşı ne, başı ne? di yeceksin amma, bu böyle devam ede mez. Ya günün birinde elin milıkların! dân birine gönül verir ve bizim önümü ## dikilerek: — Me ben bü kızla evleneceğim! der. Yahut bir gün bir tanesinin kar mmı şişirir: — Al Hilmi Bey sina bir piç te run! Kendine bunu yakıştırabilir misin? Daha fenası var beyciğim, va fena il- Tetlerden birisini kaparsa, o zaman bü tün istikbali, bütnü gençliği, Allah göstermesin Mebaen mensura gider, Gel, biz bu oğlanı evlendirelim. — Güzel hanımcığım amma kimi a Tacağız, bu zamanda?. — Yoo.. Yahucuğum öyle söyleme! Köşede, bucakta ne eteği belinde, ha muslur evini çekip çevirecek gül gibi tazecikler var. Ben çarşafımı giydiğim gibi şöyle bir konuyu, komşuyu dolaşı vereyim de bak iş nasil olur, biter.. Hilmi Bey boylu, baslu, parası, pu Ta yerinde bir adamdı. Dışardan bakan Tar: — Maşalinh, tosun gibi adam, der- Terdi. Herkes onun evde bir dediği iki olmaz zannederdi. Halbuki hiç te böy? le değildi, Boyuna, bosuna, kellesine, kulağına rağmen İstanbulun sayılı kı- Yıbıklarından birisi idi, Onun için karı! sının bu teklifine itiraz edemedi. İçin| den: — Yahu, çocuğun başını bu yaşta aişe yakmanın manası var mı? Er ken evlendim de ne oldu? Hâlâ gözüm dışarda! Dediği halde Muhsine Han ma: — Sen annesisin, böyle işlere daha iyi aklın erer, çocukla konus, görücülü! Ze git, ne yaparsan yap! Sahi ben de , çocuğun gidişatını iyi görmüyorum. © Dedi. ” eelzatmıyalım, Muhsine o Hanim allem etti, kallem etti. Çarşıya indi, görücülüğe çıktı. Bir gün oğlu Samiyi eteği belinde, hanım hanımcık bir taze ile nişanladı. Nikâhımı kuydırdı, düğü nünü yaptırdı. Düğününde yavallı oğ- " Tana: — Hısımı akraba görmedi, eş, doşt ta nerelerden kalkıp geldiler, evlâdım mürüvvetini görsünler! diye tanı dört defa (koltuk) yaptırdı, para serplirdi.. Eğer anlattığım bir kadinne mi salı, yahut bir Amerika filmi olsaydı, burada bir (Happy end) ile biter ve (onlar ermiş muradına, biz çıkalım ke , and denilirdi. Fakat öyle değil Hami, evisame ile e arasında Tefrika numarası : 42. Yazan : “Garp cephesinde... müellifi Erik Maria Remargue | ötekileri bugün, yarm başkalarının ka İpması mümkün, fakat bu senin! .».. Sami, simdi bir buçuk senedir evli- dir. Genç karı, kocü hesapsız da dav- randikları için İzdivaçlarının ilk on yeyin Muhsine Hanımın tabirile (nur İtopu) gibi bir yavruları da dünyaya geldi. Büyük baba ile büyük anne ilk torunlarına fena halde düşkünler. Fa- kat Saminin uçarılığı eskisine nispet- le birkaç kat arttı, Eve gelmediği ak şamlar, işinde alancıktan nöbette kal malar, vapura binemiyecek derecede sis ve lodos efsaneleri. Gırla gidiyor. Hem evliliğini, hem huvardalığını ida re ediyor, Hilmi Bey: — Ah karı gördün mü yaptığın işi- zavalk tazeyi nara yaktık! diyecek olu yor, fakat malüm olan kılıbıklığı dola yısile buna cesaret edemiyordu. Muh- sine Hanım da, zahiren daima oğlunu haklı göstermekle beraber bir kurt yiyordu. Hulâsa, Sami, hiç istifini bozmuyor, hem bekârlığını; elden O bırakmıyor. hem evlilik yapıyordu.. içini Bir akşam karı koca yine yemek- ten sonra oturuyorlardı. Lâkırdı oraya intikal etmesin diye (havadan, sudan konoşurlarken, küçük oğulları Hami, yanlarına geldi. — Ne var yavrum? — Bey babacığım, dedi, türkçe mu- allimimiz bir tahrir vağifesi verdi, O kadar güzel ki... bak yazdım, okuyü- yım da dinle! (Çoluk, çocuk yazısı edebi sahifele re geçmiyor değil. Fakat müsade edi- nizde ben Haminin kitabet vazifesini buraya aynen nakletmiyeyim) Mevzu şu idi: Bir bahçede bir ördek yavrusu besi liyorlar; bu ördek sevimlidir, zekidir. fakat yaramazdır. Gittikçe gelişiyor, kuvveti artıyor. Bahçe sahibi bir gün diyor ki: — Şu hayvandan bir parça istifade edelim, bu suretle belki yarımazlığın dan da kurtulmuş oluruz! Bu maksatla yavruyu bahçede” yeni ekilmiş olan salata fidelerine üşüşen sâlyangozlarr temizlemek için saliveri yorlar. Ördek yavrusu bu vazifeyi memnu niyetle yapıyor: Fakat hem salyangoz ları, hem salata fidelerini yemek süre tile! 9.4 O gece de evli Saminin eve gelme- diği ve kendisini telefonla çağıran bir kadına koştuğu | bir Geceye Kosole bağırdı: : ha! Bu sırada tam üzerimizde bir kuv- boğuk ve keskin sesleri beynimize vah si kuşların gaga darbeleri gibi tesir et ti, Kanatların şakırtısı rürgürm İnil bir şiddetle uyandırırdı. Bir tüfek patladı. Kosole tüfeğini! indirdi ve asabiyetle semaya Tjaden hazırlanmıştı. Kuşlardan birisi düşse hemen av köpeği gibi atılacaktı. ke dedi ki: İmetlisi bu atış olacaktı!., Fakat kuşların hiçbiri düşmedi. Bet-İmerlerin tokaları çatırdadı; Gayrı menkul Saksi açık artırma ilânı 4 üncü İcra memı undan Açık artırma ile paraya çevri- lecek gayrı menkulun ne olduğu: | Maa bahçe hane üçte biri. Gayrı menkulun O bulunduğu | mevki mahallesi, sokağı, numa- rası: Tophane Ayaspaşa M. me- zarlık 5. a 5 M cedit 46 No. Takdir olunan kiymet: Tama: mına (10100) lira Artırmanın yapılacağı, yer, gün, saat: İst. 4 üncü icra 2-3-31 $. 13,5< 15,5 1 — İşbu gayrı menkulun ar- İstanbul tırma şartnamesi 10-2.931 tari- | hinden itibaren 930-137 No. ile İst. # üncü icra dairesinin mu- ayyen numarasında herkesin gö- rebilmesi için açıktır. liânda ya- zılı olanlardan fazla malümat al- mak isteyenler, işbu şartnameye ve 930-137 dosya mumarasile memuriyetimize müracsat etme- lidir. 2 — Artırmaya iştirak için ! yukarıda yazılı kıymetin yüzde yedi teminat gösterilecektir. 3 — Hakları tapu sicillile sa- bit olmayan ipotekli alacaklılarla diğer alâkadarların ve irtifak hakkı sahiplerinin bu haklarını ve hususile faiz ve masrafa dair olan iddialarını işbu ilân tarihin- den itibaren yirmi gün içinde evrakı müsbitelerile birlikte me- muriyetimize bildirmeleri icabe- der aksi halde hakları tapu si- cillile sabit olmıyanlar satış be- dona paylaşmasında hariç ka- 4 — Gösterilen günde artır- maya iştirak edenler artırma şartnamesini okumuş ve lüzumlu malömatı almış bunları tamamen kabul etmiş ad ve itibar olunur- lar. Üstünde bırakılan gayrı men- kulün bedeli “zamanında. veril- mezse gayrı menkul ikinci bir artırma ile satılır ve bedel farki ve mahrum kalınan yüzde beş faiz ve diğer zararlar ayrıca hükme hacet kalmaksızın memu- riyetimizce alıcıdan tahsil olunur. Beş numaralı fıkradaki şart ta- bakkuk etmek kaydile üç defa bağrıldıktan sonra gayrı menkul en çok artıranım üstünde birakı- br. Şart tahakkuk etmezse artır- ma geri bırakılıp alıcı taahhüt- lerinden kurtulur ve teminat ta kalkar. 5 -- Artırmanın birinci veya ikinci olmasına ve gayrı menkule taâluk eden kanuni hakka ve satışın tarzma göre diğer şart- lar. Artırma birincidir. Bilcümle müterakim vergi, belediye ve evkaf borçları 'müşterinindir. Yazılan bane maa bahçe yu- karda gösterilen 2-3-931 tari- hinde İst. 4 üncü icra memurlu- ğu odasında işbu ilân ve göste- rilen artıma şartnamesi daire- sinde satılacağı ilân olunur. diye mırıldandı. Eğer av kurşunu ol.,dar harp seneleri tevali etmişti. Nicel ret rer delik tadili eli Nisbi bir — Vay canma. Şurada havada onlsaydı neler kazanılabileceğini düşü-İyeisli seneler evvelkilere half olmuş-İvardı. Ziya bombaları, mit: N beş yirmi ebaplık kuş uçuyor gidiyor)mür bir vaziyette kaldı. Jüp sırıtarak|tu. Zamanın hsabı yapıldığı zaman bujreler.. Villi yerinde bir tekme | dedi ki: ai nihini bir veğiliİ İşeyh EF, nin cebinde ul hadi âktabı olarak tarmdığına li seyhineme hic te kendisinin * Saidin oğlunun İstanbula geldiği 2a:/bili teli/ olmyan pek şerefi iz İman maksibendi kongresi de süphesiz'dadır. Bundan doluyıdır M lonun riyaseti ullunda inikat etmiş olma'nin şahsiyeti hakkında si si lâzım geliyor. Şeyh Saidin oğlunun yeye düşmekle kendimizde © İstanbuldan avdetinden üç ay sonra 7gz. Zemenni (oedelim Kİ 4, jşark isyanı patladığına nazaran şark altında kirli ve mülecves © Jisyanının İstanbuldaki nakşi okon- çilmasın. Şimdiye kadar İgresinde kararlasmış olması hatırla bölün tarihi felâketlerimiz€ ra geliyor . kaddes kisve âlet olmuştar. İ Valia Menemen hâdisesine ait olan #ddisei isyon bu kisveye "divanı harp muhakemesi neticelenmiş für. Cahil midir? ölim itir. Ihtimal ki bu satırlar gazetede edilmez. Yalnız bu kispeyi ld jintişar ettiği zaman divanı harp karaı- kâfidir. Bu kispeyi lâbis © n infaz edilmiş bulunacaktır, her sözü Allah sözü, pe $ Ancak şeyh Esat ile nakşibendi olarak telâkki olunur. Alle, işeyhlerinin Anadolu teşkilâtlarına ta- gümber namına hilap edem © 'allük eden bü meselenin yine tetkiki'seriya hezeyan ederek z faydadan hali değildir. Bu tetkikat Jâmiyeyi dalâletlere ve felâk jmeseleyi hâlâ basit zannedenlere; kederler. Ve işte ümmeti ilkaz edecek yeni yeni delâil vereceği| İdalâtet ve felâkete Allah emi anlaşılmaktadır. br emri diyerek gider: » Fake” #11 senesinde Balıkesirde intişar(gider? Kendisi gazayi /6 eden (Zaferi milli) refikimizin yukarı.) Heyeti içtimaiyesini de mü da bahsettiğimiz yazılarını şimdi Ba. nini de o barı felâkete İikesir meb'usu bulunan Hayrettin B./ritimiz du hususta acı yazmıştır. Hayrettin B. o vakit Balı /üdur. Muhteris emeller kesirde belediye reisi idi. Bu münase:|&cddes getilerle. dememeli m m VAN il e çil ibendi in 1kesi, i İm “ eN geli calibi dikkat — görmüş veldir? $ hükümeti ikaz etmiştir. Bunun üzeri, | $ Gelelim şeyh Rüştü Ef ine yapılan tetkikat neticesinde şeyh /den cıkan cefbnameye bu Rüştünün tevkifini icap eden esbap; türkün malını bir rum namini görülmüş ve tevkif edilmiştir. tirmek için sahle bir mahalle (Zaferi milli) refikimizde intişar te.|007i tanziminden dolayı kemi tğinden bahsettiğimiz Hayrettin Be 1/4 muhakemeye depet eden © yin makalesinin bazı kısımlarını asa eettir. Eyvah! Eyvak! i ğıya aynen naklediyoruz: kanıyan cerihalarımız dü gi j “İki senedir remezanı şerifte meme erin ni ei ei daf! leketimize gelerek camiikebirde valelik | e ilin helis Törün Vİ AE VE ye ü'deröltik teş; dan zail olmadan cennet gibi © kilâtına ehemmiyet vererek az zaman)». niran eden canavarların ri rp e ge asi DİLİ kanı kalplerimizde feveran © suretle inlisap eyliyen meriadni saye- İM ka ” sinde şehrimizde birkaç yerde leke. li ği Ter tesisine muvaffak olan tarikati nak denli selen “olar sahtekdriii şiye şeyhlerinden hoca Rüştü BH. kur.) yön emiş ise hayf ona! , ban bayramından birkaç gün mukad. idam mutlaka türk vatanının © dem yine şehrimize gelmişti. Bayram, ös medlmile oil i gecösi tevkif edilip bilâhare mevku va ği i in lah böyle fen İstanbula sevkedilen mumailenhin gelir. kain iğ kü bu onun şahsına değil, besyası taharri olunarak calihi dikkat) iğne sürülmüş bir leke olac" bazı evrak zuhür eylemiş ise de tahkir! naza embiyayı kirama bile İ kati işkâl eylememek maksadile şim-| miştir. Bunların hepsi raridi #* dilik zuhür eden evrakın neden ibaret” makta beraber müzekki ve olduğunu yazmağı muvafık bulma: yeni kernalât ve fazilet ie € dık. Bilâhare bertafsil yazacağız. An- met bil şahsa sahtekârlek ii cak şu kadar şöyliyebiliriz ki Şeyh! i mezmümün atıf ve isnadı Ef. nin Avrupada malüm olan bir pir mesele olmadığını da şahis ile beyinlerinde teni o eylediği mekteyiz. Çünkü her mahalle mektuplar siyasi ve esrarengiz bir ma- sahtekârlikla tecrim edilmiyo” | hiyette görülmektedir. Bundan başka lim ki şeyh Ef. yanılmıştır. dünkü gün Urfada hiyaneti vatnaiye insan halidir. Ya bu kadar WE; cürmünden dolayı idam olunan. hoca)nalığı fark ve temyizden âciz Ibrahim Etem ile de hali mhuaebre'hin hakikat yolunu nasil A de olduğuna dair üzeridnen meklup- ve müritlerine nasıl göst. 4 lar suhür etmiştir. Şeyh Ef. Kumka- hayret etmemek elden gelir mi? pıda bir mahallenin imamıdır. Kendi-'ların ygâne maksadı halkı ke” si de Anadoluda vasi mikyasta tarikat! iraptettikten sonra dilediği gibi teşkilâtı meydana getiren o meşhur'ruf etmek, arkalarından sürü kürt şeyh Esat ET. ye mensuptur. İştir. Ru baptaki uzun ve birdi bu şeyh Esat Ef. yi hadi pek yakından mltaleatımızı neticei tahkikal€ © tanıyanların bize verdikleri malümatı' tehir edeceğiz. badehu neşredeceğiz. - Hâdiseyi tev|Ummidi vefa eyleme her şarsi kifte bizi ehemmiyetle alâkadar etti.lÇok acıların çıkktı haçı ziri Yen pek çirkin, çirkin olduğu kadari (Burada bahsedilen şeyh Ri da calibi dikkat bir mesele varsa o da)bir hafta evel İstanbulda tevkif şeyh Ef. nin ceplerinin taharrisinde nemen divanı harbine sevkolü" zehür eden garip bir maznun celpna- Bu adamin sabık ahvali nazar mesidir. Mukadderet ve sut (tesadüf te alnırsa hakikat — bir de neticesi herkes maznun olur. Pakat' aydınlanmış olar. z < İ | | U& tarafı birmci sa | müddetin bu kadar uzun (gözüktüğü) (areyi havaya fırlattı ve küre Üy — Tayyareci olmalı idin. Bunları|)halde o kadar kısa olması hayget verilvada ikiye böldü. Birkaç ti vetli kanat hışırtısı duyuldu. Kuşlarınlağla tutardın.. Kosole homurdandı : ii —8Bi. p Ve uyumak için kaputuna sarındıJat bir sene kadar siklet veriyordu. tisine karıştı. Birdenbire içimizde hür| Yağmur yağıyordu. Arka arkaya vere) Ateş altında geçirilen her dakika şim) mit edelim. riyet ve hayat hissini tarif olunamaz/rek oturduk, Üzerimize ceketlerimizildiye kadar geçen bütün zaman örttük. yordu. Sağ tarafta uzakta bombalar Fakat şimdi sulh ihtimali olduğu|du. fikri yerleşmişti. Binaenaleyh her sa.| (o Vesling dedi ki: — Burada bir şey olmığai Villi kafasını salladı: — Evet. Şu sırada öteyi VW u- zun ve sikletli geliyordu. Rüzgür siper Siperlerimizde hepimiz çömelmiş lerin arasından miyavlıyarak geçiyor|hos şey olmıyacak. , baktı.İtik, Hulâsa toprak... üniformalar... velbulutlar semada yüzüyordu. Ziya İle Kuşların tam ortasına nişan almıştı.larada bir parça hayatı beşer... »*. Valanten homurdandı: zulmet durmadan tevali ediyorlardı. — Talih bozuk oldaktan Biribirimizin peşine yâpışmış bir hal.|burnunu karıştırırken bile O vakit ilerlemek emri geldi. Ke-İde yürüyorduk. Bölüğümüz halıhazırda |kırar.. bıraktı. (Ah! av kurşunumuz olsaydı!)!bize bir kuvvet vermişti. Şimdiye kasi > nk ime tüfekler/ancak bir müfreze kadar kalmıştı. Fa- şıkırdadı. Zeminden yine ölümün kuku)kat kalanlar en yamanlar idi. İçimizde|mıştı. İstese geride kalabili — Vah vah! Şu harp esnasında olsu yükseldi. Bunun nihayet bulduğunu! 1914 ten kalma Üç kurt vardı! "kadar tüfek attık. Bunların en kıy- sannetmiştik. Sulh fikri bir alev gibi i| Yesling, Kosole. Bunlar harbin ilk aylistemiyordu. İçimizde uyanmıştı. Hakikatte buna ina/larından, eski Cermenlerden bahseder|komprime verdi. Kosole yeis ile tüfeğini bir tarafanamamıştık. Fakat sulhün ümidi bile/gibi bahsediyorlardı. Lüdvig çadırdan yatağı Betke,İdizanterisi vardı. Fakat yalni# Vel kendisine Valanten de kı içmeğe onu teşvik etti. Herkes yeni vaziyete birer köşe bi-| (Bitmedi) üds innsknkkn lk elk ehil Say EZ AŞ TY