19 Ocak 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

19 Ocak 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

7 e RE ZİK Tİ m RR m ee ” yazıyı okumayın! © ların çok zengin olduğ © mek bu işleri bitirmek tir. t U “— Bu, dedi, yeni şehrin Mantar gibi doğan şehir — Şiir dolandırıcılığı ! Amerikan hikâye « Hikâyenin başlığına bakıp ta, $ alelâde bir dolandırıcı i anlata cağımı zannediyorsanız, rica ederim bu “— Mühendisleri tekrar memur ct ar varmış eğer İşe oradan b: | kâr daha fazla olurmuş! Yeri tetkikata Mültendisler gelmedi... deniyor. Sekizinci gün... Müthiş bir haber. “.— On verst garpte çok zengin bir damar keşfedilmiş! Bura maden işe yaramazmış!.. Kilisenin avlusunda bir ilân On dolar daha verirseniz s takasına kadar nakle: ittim, 10 dolar daha verdim elime bir numara verdiler: 433 Yine kamyona bindik.. Yine ze'dik.. Bizim 'amyon kalktığ man bizim şehrin yeride y-ller esiyor du. Geceden bütün bna” *; pılıyı pe fıyı toplamışlar, mantar #'bi meydana İçıkan şehir birden kaybo'muştu. İsi. maden mmtakosına gittik. Or: ayni hal! Ayni netice... Yine bir ilân:. - "Teşrinisaninin 27 inci günü (Nev york Herald) gazetesinin birinci sahi İesinin altımcı sütununun nihayetinde ince punto ile şu ilân : “Şikagonun 100 verst sinde yeni bir demir madeni bulunmuştar. Damar akkuk — İ miştir. İş arıyanlar, Sitide 79 num dir. kadar nakliyeleri temin edilmi Şirket veznesine on dolar tedi kâfidir.) gö, Kamyonlar, otomobiller temin edilmiş. Ne zamandan beri nım gevriyordu. F kapanıyor. Tieareth « füme iflâs ediyor. Ciddi bir iş tutmama bir türlü imkân hasıl olmıyardu. Mü etnamem olmasına rağ a # a i imkânsudı | On dolar daha verirseniz yirmi verst e dü şimalde keşfedilen altın madeninin Vu m ame e : Su, bu |!unduğu yere sizi müreffcüen gönderi riz. men bir is İçin pa Ümit ve teselli verdi. ilânı görmeseydim belki de intihar e iğim Geriye dönmek istersem cebimdeki para yetmiyecek naçar yine on dolar verdim. Ve yine kamyona bindim... Bereket versin, burası büyük göller. den birinin hemen kenarında idi. Akşarıdan sabaha kadar yine şehir , kuruldu. Yine iş başladı. Bu defa ben, maden müdürünün bulunduğu apartımanm bitişiğindeki cir nakliye Şir on dolar uz bir de nume 6 idi.. Elimde ngi kamyona binece ğim, ve kamyonun n deceği yazılıyordu. Ertesi sabah ben lamyonda yer buldum, ve yola düzüldük. Yolda bi (daireye düştüm. im “ii maden mıntakasına dğru iler) | Bir akşam bitişikte bir patırtı oldu. Jiyn iki yüzde fesls kamyon vardı, JBazli, hızlı konuşuyorlardı: k Önlerine beş altı at koşulmuş araba-| o “— Vesikalarınız elimizdedir. Bu se lar boşkal.. & ime rus buğdaylarının piyasaya çok faz e Jla sürülmeşinden dolayı fiatler düşün Efen. ce buğday tröstü harice sevkedemediği buğdayları burada satmayı düşündü. Bunu hir fikir olarak, nakliyat şirketi — hikmişti. ne (500) bin dolar mukabilinde sattı, Kamyondan indiğim zaman biribiri. Nakliyat şirkoti, bu işi (300) bin dolar Be karşı kazıkları bağlanmış ipler na. mukabilinde bakkallar tröstüne sattı.. © zarı dikkatimi celbetti, Birine sordum: |Ve buğday tröstü sizi bir milyon dola: caddeleri ta satm aldı. Burada maden filân cek. yoktur. © « Yat.. Pilhakika öyle oldu. Oğ) £Fenim rengim mengim atı Teye kadar bu iplerin boyunca, seyyar Mader. müdürü söyleniyordu: © binalar kurulmağa başladı. | “— Ru vesikaları bara © şa verebi © Sağda bir kilise, Solda bir tiyatro|lirsin. © Binası, tiyatronun yanında #atıcı bara- “— Bir milyon dolar... kaları, : çı dükkürları. Hatta kundu.| — İsterseniz, ba aksam vesikalar Nev- “ra bçyacıları, berberler meydana çık-İ yorkta aynen neşredilecektir. © mağa basladı. . İkindi olduğu zaman : o Ukta mü kemmel bir şehir vardı. Otelleri, banyo © ları, gazinoları, kaçak meyhanelerile!. © Şehrin en cesim binasına demir maden » “leri şirketi müdürlüğü yerleşmişti. © gün mühendisler işl » tirdiler, doktorlar kabinslerini açtılar, eczaneler ilâç fitiz satm Taşladı. Jar. Kiliselerin çanları öttü, papaslar “vâz ve nasihat için adamlı bölüşme- © ğe başladılar... Birçs. adamlar burda kendilerine göre iş tuttul”r, fakat asıl hareket e Maden muntakasına geldik. dim görseniz ne mahşer... Ne mahser?.. Otuz bin kişi maden mıntakasında bi Ben usulencık sıvıştım. Kan filân çıkar da üstelik bir de şahit yazarlar diye. IM. Zelzelede ölenler Meksiki, 17 (A.A.) — Son zelzele es- İnasında 65 kişinin öldüğü anlaşılmıştır ILÂN Emnişet sandığı müdürlüğün- den: Kadıköy büyük sakız ağacı öğütlü çeşme $. 81 No. Fitnat hanım tarafından İO T. sani 928 tarihinde sandığımıza bırakılan para için verilen 56780 numa- ralı cüzda nıkaybettiğini söylemiş- , Türlü, türlü oyun © Jar tertip ediyor © Dördtneti gin amele maden mü nün yolunu bekliyor, işe büşle emre amade bulunuyordu. Beşinci gün siztltı başladı: — Yahu iş ne Yığınlar müdiriyet bi de toplanıyor, ğını öğrenmek için sa Kâh, müdüriyet binn © memurun etrafı çepçerre amele ile do Yuyor. “— Meclisi idarede ihtilâf varmış Onun için, fakat ihtilâf hallolunmak © Üzere imiş! Bir gün geçiyor! Yine bir iş yok!| tir. Yenisi o verileceğinden eski zaman baslıyaenk? | cüzdanın bükmü olmuyacğı ilân zaman başl Pİ Sula urlanıyordu. akk hk Mahkeme e terekesine (o vaz'ıyet edilerek tasfi; e karar verilen mü- ,İteveffa Hamdi B. terekesinden Hasköy İde Haskö yenddesinde2)0 ve 212 numa- ralı sinema binasile hane 7600 lira kıy- meti muhammenesile açık arttırmıya n çıkan bir çıkarılmıştır. Tellâliye ve ihale pulu Bakkal'-r işliyor, ahçılar kazanıyor.| bedeli müşterisine ait olmak üzere 9| berberler para kırıyor.. Kiliseler do- şubat 931 pazartesi bünü saat on dört- | up, dolup boşalıyor. Fırınlar boyuna te satılacağından istiyenlerin © yevmi “ekmek çıkarıyor. jmezkârda mahkemede bulunmaları lü-, Altmcı gün bir rivayet çıkıyor. İzumu ilân olunur. ie 5 k ği Adliyede Ağır ceza soruyor Sıhhiya men wi seri dektor gibi ölünün gömülmesine ruhsat verebilir mi? Istanbul ağır ceza mahkeme- | sinde dün Gebzede Orhaniye köyünde kömürcü Mustafa karısı Hasna Hanımın muhake- mesine başlanmıştır. Maznunların döt aylık çocuk- larının ölümüne sebep oldukları iddiası, davanın mevzuunu teşkil ediyor. Kendileri, çocuğun hastas lanarak öldüğünü söylüyor, inkâr ediyorlar, Dün mahkemede bazı şahitler dinlenilmiş, bunlardan sıhhiye memuru Abmet Ef,, ölü çocuğu kendisinin muayene ettiğini, de- fnine ruhsat verdiğini, üzerinde ölümünü şüpheli güsterecek bir emare görmediğini anlatmıştır. Bunun üzerine, re's Hasan Lütfü B., bir sıhhiye memurunun dok- tor gibi defne ruhsat vermeğe salâbiyettar olup olmadığımı is- tihzah etmiştir. Şahit, “efendim, bir ilmühaber geliyor. 3:4 günden beri hasta olan bir çocuk ölmüş falan, diye. Muayene ettim, şüp- heli görmedim. Bu şekilde gö- mülmeğe ruhsat verdiğimiz olur. — Bazan doktor bile tereddüt eder, ölümün sebebini tayin cesedin morga kaldırılmasına, otopsi yapılmasma lüzum göste- rir. Sen nasıl olduda karar ve- rebildin? küçüktül — Küçük çocuğun ölümü baş- kamıdır. Seni muayeneye kim gönderdi? — Hükümet tabibi Cemil B, gönderdi. Avdette sordu, “Mü- him birşey göremedim, dedim. — Ve mesele kalmadı, öyle- mi? Sen nereden mszunsun? — Üç sene sıhhiye mektebin- de okudum. — Peki, bu çocuğun neden öldüğünü biliyor musun? — Bilmiyorum. — “Bilmiyorum,, diyor, yazın! Mahkeme, müddeiumumi Bur- hanettin B.in talebi veçhile, Gebze hükümet doktoru Cemil B.in ve jandarma karakol ku- mandanı Mehmet çavuşun mah- kemeye celplerine, sıhhiye me- murlarımu ölülerin defnine ruh- sat vermek salâhiyetini kanunen haiz olup olmadıklarının sıhhiye müdürlüğünden istilimıma karar verdi. Muhakeme, şubata bıra- kıldı. Zorla mahkemeye getirilecek Eyip sulh mabkemesinde kâ- tip iken ihmal ve trahi, vazifesi- ni sui istimalden maznun Behram Vehbi B. in bir müddet evvel birinci hukukta heyeti umumiye- ce muhakemesine bakılmış' ken- disi bu arada İbsan Hanımın terekesini tasfiye sırasında eyi- ni birisine kiralamak ve hâkimin imzasını taklit etmekle maznun bulunduğundan, mesele sahte- kârlık mahiyetinde görülmüş, da- va evrakı, İstanbul ağır ceza mahkemesine gönderilmişti Dünkü muhakemede maznun yoktu. Taşrada bir yerde memur olduğu anlaşılan maznunun zorla getirilmesi kararil* mahkeme ta- lik edilmiştir. Derp neticesinde çocuk dü- şürmesine sebsbiyetlie meznun polis Kasımpaşa merkezinde polis Ibrahim Ef. nin dün bir kadını vazife ifası esnasında tahkir ve darplan maznunen İstanbul ağır ile | Benin gördüğüm çocuk | i | İyordu. İdişçi Hans ile Beyza hanım ve terzi İdikkatli davranır, her gelen mü teriy yi —— Asmalımesçiti PRomanımsı hakikat, n ç hakikatimsiroman: 42 4 di Demek ben yirmi saatlik yolculuğ bir tavanarasından çıkıp ötekisin€e Nuşi bizi görür görmez sıçramıya) OKür önce ben oturmuştu hoplamıya başladı. Şeyhin üzerine atı! Beyza ile meşgul oluyordu. Son larak: lerimizi değiştirdik. — Valiz, valiz nerede? Şeyh küreklere yapıştı, ve Diye kahkahalarla gülmiye onu tar-|çekmeğe başladı. Bir on dakik N taklamıya koyuldu. Memduh: — Aman, dedi, belâya çattık. Kız, Beyzayı gördün mü? Nuşinin verdiği izahata göre Beyza hanım, dişçi bir doktor olun o alman) Hans ile beraber Kepeşin artist kahve sine gilmişler. Hemen oraya gittik. Burası, okuyu cularımız hatırlarlar, Asmalımescitte Rubin isimli otelin birinci (katında idi. Yukarı çıktık. İçeri girince bir ha-/ıslatıp le bir hareketti kildine gelir gibi oldu. manasını anlamamak kabil değildi. £İlâkayt duruyordu. O esasen içerde muhakkak gizli şeyler yapılı bir zaman ondan medet uri izim gelişimizden kuşkullanı-| bi Mecburen küreklere geçtim İköyüne geldik. Saat 3,5 olmuş, 2 lar yarı sızmıştılar. Beyzayi gör J hepsi birden dirildiler ve sıra İC sarıldılar, sevdiler, kokladılar. — Korktum, dedi, sen misin? Fakat ben bitmiştim. Usulea — Evet, ne yapıyordunuz? rerek, boş bir odada bulduğum Şüphe'i şüpheli Şeyh Memduha bak-| yatağa uzandım. tr. ». — Yübancı değil, dedim. Hayatımın bir kısmı ile tan Erniyet kespetti. Kepeşin oçıktığılsan'at ve matbuat âlemine mensuPğ parayananın arkâsma gittim. Orada,İdaşlarımm eğlenceli ve karakie” taraflarını hakikate çok sadık anlattım, Bunlardan ke a macera ; İdim mi? Çok; yalnız, ben hü yani — Kalbim, diye fısıldadı, (G8 alı devirmemeğe dikkat yanma gittim, Şeyhin şakakidi soğuk terler akıyordu. Beyza... m. Mendilimi de Seslendim: — Kepeş, nerdesin? Bir varovana arasınd"n çıkan Ke peş: al Grete oturuyordu. Bu Grete, artistle- rin kostümlerini diken genç, güzel fa kat Beyzaya iptilâsından dolayı bir az| kaçık bir kadımdı, Masada, çay bardak-|zarken kendi e vin madalyetif * İarı içinde şarap vardı. İde bir tarafını göstermeği (o vade Kepeşin korkusunun sebebini anla:İtim. Öyle yaptım. dım. Bu basılmak korkusu idi. Çünkü| (Günler ve geceler, hep bü ârtist kahvesinde (içki satmak içiniZım tarzda geçti, ve bir sabah k müsaade almak ve muayyen bir vergi'mi, Yeşilköy tayyare istasyonü vermek Jüztmdı, Halbuki, geçenlerde Parise havalanırken buldum. n de bahsettiğimiz barlar gibi, artist kahİçuk saatlik bir uçuştan © sonr” vesi gizli işliyen bir bardı. yarısı Pariste idim. Kepeş, eski bir artist olduğu için Boksör arkadaşlarımdan Felil ötede beride çalışan hafif meşrep ar-İminde bir tanıdığın tavsiye tistler, sabaha doğru onun dükkânma! fondra sokağında © (Liberti) müşteriler getirirler, orada, onlara, gittim. kaçak olduğu için bir kat daha leszet:| li görünen içkiler içirerek sarhoş eder lerdi. Burası bir tek kelime ile “biti- rim,, yeri idi. Bunun için Kepeş, pek| Gene bir fransız kapıyı açtı, i — Beni, İstanbulda nFeliks gö) dedim, ucuz bir oda istiyoru! — 0, diye cevap verdi gülerek liksin arkadaşı olduğunuzu sö İsizin bir milyoner olmadığınızı mak için kâfi, Geliniz, bakalım | o Merdivenleri çıkmıya başladık K Dişçi Hanstan Beyzayı alıp otomo-|kat, iki kat, üç, dört, beş nihayi bile binlik, Bebeğe döndük. Sandaln.bağ dinci katta durduk, çünkü ondafğ ladığımız gazinonun önünden (binip ka Kat kalmamıştı. yavaş yavaş ilerlemiye başladık: | Otelei bir kapı açarak: yenerse aura sanenas street nsan Ne tesadüf, dedi, bu oda ceza mahkemesinde muhakeme- | : b sin odasıydı. Size sekiz frankâ sine bakılacaktır. k rım. Dava evrakına ve raporlara Buram; Me yen Kli göre, Hacer ismindeki bu Hanı (ben 19 buçuk santlik bir hava mın darp neticesinde çocuğu da luğunu bir tavan arasından çık!Z. düşmüş. Mahkeme, memurin mu” İki tavan arasına girmek için Y hakemat kanununa göre, evvelâ |trm. Ne tali? Doğrusu canım mülkiyece tahkikat yapılarak, ev- |tr. rak mahkemeye (gönderilmek üzere, dosyeyı müddelumumiliğe | iade etmiştir. Vakıt — Her hangi bir memur için vazifesini yapmamak ne ka- dar mes'uliyeti mucip ise salâhi- yetini tetavüz etmekte öyle'lir. ayni zamanda kanun muvacehe- | sinde 40 yaşında bir adamın ha- yatı ve hukuku nekadar muhte- rem ise 4 aylık, hatta 4 günlük | çocuğun hayatı ve hukukuda öyledir. Onun için bu vaziyette kanaatimizce (OGebze bükümet tabibi Cemil B. ile sıhhiye me- muru Ahmet Ef. nin kanunen tahtı mes'uliyete alınmaları lâzım gelir. Tabii alâkadar makamlar tahkikat yapacaklardır. Bunun içindir ki pek haklı olarak mah- keme hükümet tabibini celbe ve | kendisinden izahat almağa çocu- ğun defnine rubsat vermekte me- murlarının salahiyeti olup olma- dığının sıhhiye o müdürlüğünden sorulmasına karar vermiştir. di, hususi bir itina ile tetkik ederdi. içeri giren bir memur filân ise onun hatırını, hoş etmenin çaresine bakar- dı, (Bitmedi) Kazanmak için 4 ilk şartilândırİ ü Nânsız kazancı arürı # savaşmak, havada f8 saresiz uçmıva çalış" mak gibidir Ticaretinizde, san'at muvaffak olmak istiyo: gazete ilânma ehemmiyet riniz : Gazete ilâm ilânl en ko'ayı, en ucuzu, ei sirlisidir. İşte ilân tarifemiz: Sonuncu sayıfada Sina 4. . Satırı Kuruş j p “ 100 | Resmi ilânlar, sonuncu sayıfada 10 İlân memurumuz size fa” dalı bir ilânın şekil ve “2 j reti için hizmet etmeğe zırdır. Ki RASAKRAKAKAAASANI KASA AM10 051538 1300EESİ BS SANERaMMeAEi2 sv: sacazazd2z ti kamaElA Ez 228

Bu sayıdan diğer sayfalar: