ğ ; i * i € © yuç mecidiye atan bu herifti, © gil, binlikle içen şu bizim Fahri idi. 3 mez, Kahveye bir oturdu mu nargile, © nargile üstüne tokurdatırdı. “çok açıktı. Boyuna âleme ismarlardın, © Bunda bir iş var. Şimdi yine sen bizden © fazla maaş alıyorsun, bizimkiler otuz! © beş lira. Seninki kırk, v olmuyor işte. Maaşr şöyle bir elli beş, f altmış yapsam, ben, ne yapacağımı bi-İ gece yalnız başma yatmak çekilir mi? “lirim, her gün börek bal yerim. Ah şu! Li evlilik yok mu? — 6 — VAKTT 8 Kânunsani 1931 gi ça Karımı her ay onliraya satın alıyorum Maaş aldıklarının daha ertesi günü! idi, Fahri Efendi arnavut piyazcıdın arkadaş'arile beraber çıktı. — Allaha ısmarladık dedi ben dai reye gidiyorum. Ahmet Efendi, “— Yahu dedi, daha saat bir, iş bir buçukta başlar gel şurada birer kahve içelim... “— Yok, yok hen, gideyim. Ahmet Efendi deva metit, “— Bu ne cimrilik yahu dedi!... Kah veyi ben ısmarlıyacağım.. Haydi.. Beraber kahveden içeri girdiler, kahve fincanlarını höpürdete höpürde- te içerken üçü de konuşuyorlardı. Ah. met Efendi ile Remzi Efendi Fahri E- fendiye takıldıkça takılıyorlardı Biri si: “— Ehhh Fahriciğim artık kocadm bittin mahvoldun, Bu ölümlü dünyada nedir bu cimri Tik. Çocuğun yok. Bir karın, bir kayna- nan bir sen geçen ay maaşın beş lira da arttı. Bize ziyafet vereceğin yer Erkeğin çapkın kadına delikanlı gö- rünür., Remzi ve Ahmet hayretle sordular: “ Eh böyle de, sen paraları ne ya pryorsun.. On lira ev kirası.. Yirmi Ii ra da ev masrafı etsen gül gibi yaşar- sin. On Tira da senin cebine kalır. “. Siz hilmezsiniz... Aile esrarı. “— Fuhriciğim ne desen nafile... Sen kocaman bir kılıbıksın, kılıbık, kılıbık nafile kendini yorma, kılıbığın boymü- zu olmaz yal, Sen kılıbıksın, iki yakanı vermişsin köroğlunün eline,. Senin papelcikler gi diyor boyuna. Fahri Efendi hiddetlendi. Yerinden sıçrar gibi oldu, ellerini dizlerine vur- du: “— Vallahi de, billâhi de kılıbık de- ilim! — Sen istediğin kadar yemin et. Onlara kulak misafiri olan bir ar- kadaş: “— Fahri Efendi biraderimiz, refika larını pek seviyorlar, bundan dolayı de kahve bile içmiyorsun. Er almak için para mı biriktiriyorsun nedir? Öteki: — Fahrinin dedi gençliğini sen bilmez sin birader. Ne acar şeydi. Idadiden a- Taya çıktığı zaman alimallah kabadayı “lar bile önünde susta dururlardı, Ne haddine biri ona olmaz desin! Fahri Efendi, ağzı kulaklarında, sağ © dizini, sol dizinin üstüne attı: “— Eh onlar da bir zamanmış! Şim «di de böyle, Kader ne yüpalrm?, Ahmet Efendi, verdikleri on liranın mahalline masruf olmadığını takdir edemiyorlar. Gönül başka şeydir birader. Fahri Efendi başını salladı, dişlerini gıcırdattı: “— Gönül mönül değil, hepsinin se- bebi o cadaloz, o cadı kaynanam! Birakin Allahın aşkma beni söylet- meyim... Fahri Efendinin hiddetlendiğini gö ren arkadaşları dalma bastıkça bast lar. “— Sen kaynanadan, maynanadan “— Kader mader değil, dedi, sen cimri oldun. Para biriktireceğim diye nefsine zulmediyorsun, günah be... Kahve içmezsin, rakı içmezsin, nar Zile içmezsin, tütün içmezsin... Gören böyle görüp te aslindan böyle cimri bir adamdı sanma! Kantocu kızlara bir gecede avuç a! Rakıyı kadehle, karafayla, şişe ile de Günde üç paket kalıp cigarası yetiş Fahriye döndü: “— Fahri be, o zaman senin elin de' Fahri Efendi: “— Iyi, Allah versin, Kırk ira ama korkacak adam değilsin, hem karınla birlik olduktan sonra ona söz düşer mi? Düşmez, sebep senin kılıbıklığın.. “— Allah size benimdi gibi bir köy nana versin de gör, alimallah ipten ku de seni;bir melek sanır. Halbuki seni | şıktır olur, fülüsu “ahmere muhtaç Li bana sormalr. Ne kurtsun.. ne kurt.. © Arkadaşına döndü. Birader, bunu sen kalırsınız. Kaynana, kaynana değil, bi rader, Allahın bir alâmeti... Bir ejder. ha! Fahri Efendinin burnu kızardı, Yü İcudu sapır sapır titriyordu “— Söylemeğe utanıyorum. Ayıp bi rader, — Al, hir okka da bundan? (Kah, kah, kih, kih... gülüşmeler, Fah ri Efendinin hiddeti arttıkça artar) —Sizin anlıyacağınızı biz eve on lira yı vermedik mi, kaynana bizim odadan dışarı çıkmıyor. Postu bizim yatak oda sma seriyor. Dışarı çıkmıyor. Hem de nezaketle, “— E çocuklar der, ben hastalan- dim, Böbreklerim sancıyor, belim tut- muyor. Sizin oda sıcacık şurada bir kenarda yatayım... Tabii yatar. Biz de birer köşeye büzülürüz. “— Yani sen de kılıbık oldun. Aldı Fahri Efendi, silkinir gibi iskemle- e doğruldu. © “Haşa, haşa,, hiçbir vakit kılıbıklığı bul etmem, “— TÂf.. anam bunlar lâf, bu ağız biz çoktan alıştık. Sen kılıbığın dik âlâsısın. ç Kılıbık olmasan, ayın ikinci günü yle tırıl kalır mıydın. “— 'Tırılım amma, kabul etmem, kılıbık değilim! Karım benden çok rkar. Zaten uslu, edepli birhatun- r. Öyle © zaamne kızlarmdan ? Onun için, onun o güzel huyun- dolayı kaşık düşmanını severim. © Yirmi beş yaşında hâzâ ev. kadını. Bir gün benden: “— Efendi, ben çorap isterim, iskar İsterim, manto isterim demedi. Bay seyran, kandil mandil tanımaz, ba Şina vur lokmasını ağzından al, boynuz “suz koyun hulâsa bizim köroğlunu se- © da heni sever, Onu alalı beş 16 var. Bir gin ne ben ona, ne de o kötü bir lâf söyledik. Onu deniz armda ilk gördüğüm zaman içime! il ateş düştü ise hâlâ öyle. O da be yor. Eh, İlk göz ağrısı birader. Bir gece, iki gece, üç geee.. Dört * Nihayet bulup buluştururuz. Büznil Tâh bizim valide hanımm ağrıları sizi Tarı diner, Yahut kalkar gece yatısına ğın paraları götürüp köroğluna mı veri) gider, bir hafta on gün bizim semte uğ un? ramaz.. Anladm mı? azizim, kaynanamdan ayda on liraya karımı satın alıyorum. Anladınız mi niçin tırılım? Sadri Etem Adliyede: “Son Posta, nın davası “Son Posta,, aleyhine Izmirde bir gazetede intişar eden bir makalenin iktibasından dolayı açılan ve Temyizce İzmirde de- gil, Istanbulda rü'yeti icap ede- ceğine karar verilen hükümetin manevi şahsiyetini tahkir davası bu sabah İstanbul ağırceza mah- kemesinde rü'yet edilecektir. Halit Fahri B.in davası Şair Halit Fahri B. tarafından “Darülbedayi,, mecmuası aley- hine açılan hakareti tazammun eder mahiyette neşriyat davası- nın rü'yetine bugün on dörtte İs- tanbul ikinci ceza mahkemesin- de devam olunacaktır. Bugünkü celsede Ertuğrul Sadettin B. şahit sıfatile dinlenilecektir. | .—— Üst tarafı (inci sayıfamızda men divanı harbi yarın (bugün) irtica maznunlarının muhakeme sine başlıyacaktır. Divanı harbin faaliyeti Menemen 7 — Menemen Kubi lay mektebi talebesi Türkocağı- na nakletmiş ve Kubilay mekte- binde divan harp için tadilâta başlanmıştır. Heyeti hâkime kür- süleri ve maznun mevkileri inşa edilmektedir. Divanı harbin we zaman mu- hakemeye başlıyacağı hakkında alâkadar bir zat şu sözleri söy- lemiştir: «— İstanbuldan gelenlerle di- ğer bazı mevakiden yeni gelen mevkuflara ait evrak üzerinde tetkikatla iştigal etmekteyiz. Bu tetkikatımız azami 3-4 güne ka dar hitama erecektir. Menemene ait evrak kâmilen tekemmül et- miştir. Örfi idare tatbikatı Orfi idare hakkında beklenen talimat henüz gelmemişse de bunun da 3:4 güne kadar gel mesine intizar edilmektedir. Şim- dilik mevki kumandanı Ali Mu- zafer paşa Menemende üzüm hissettiği tedbirleri almakta, iç- tima, düğün vesaire gibi toplan- malara mani olarak devriyelerin faaliyetini fazlalaştırmak gibi ip- tedbirler tatbik edilmektedir. Itti- haz edilecek daha bazı mühim tedbirlerde vardır. Fakat bunlar da tedrici surette nazarı dikka- te alınacak ve lüzumu kat'i bis- sedildiği anda ittihaz olunacaktır. Menemen zabıtası esaslı su- relte takviye edilmiştir. Gece gündüz devriyeler geziyor. 2 ka- pılı olan meyhanelerin kapıla- rınm birisi kapatılmış ve mej- hanelerin azami saat on dokuza kadar açık bulunabileceği m Ya bildiri a > Elyevm Ankarada bulunmakta olan örfi idare amiri Fahrettin Paşa 4 güne kadar Menemende bulunacaktır, Bazı gazeteler mevkuf adedini yalan yanlış rakamlarla göster- | mektedir. Mevkuf adedi 125 tir, Bunlardan başka belki hariçten gelecekler de olabilir. Son tâhkikat Izmir, 7 — Divanı barp aza- larından bazıları geldikleri gibi zabıt kâtipliklerine tayin edilen yedi efendi de © Menemene hareket için Divanı harp müd- dei umumisi Hidayet Beyin em- rini beklemektedir, Menemendeki tahkikatın son safhasında şeyh Esat Efendinin tabrikâtı idare ettiği ve mek- tuplarla talimat verdiği anla- şılmıştır. Şeyh Esat Ef, nin istiçvabı Izmir, 6 — Şeyh Esat Ef.nin istiçvabı pek mühim olmuştur. Bu zatın tekkeler kapandık- tan sonra tarikat mensuplarile mubabere ettiği ve bunlara tali- mat verdiği anlaşılmıştır. Esat Efendi mütekait tabur imamı Ibrahim Efendiyi Manisa havali- sine halife tayin etmiş, o hava- lideki şeyhleri idareye bu adamı memur etmiştir. Kubilây Beyi şehit eden derviş Mehmet işte bu teşkilâta mensuplu. Manisa ile Istanbul atağında hususi adamlar © vasıtasile muhabere edildiği anlaşılmıştır. Mühim biriz Manisa, 7 — Adliye mühim bir iz üzerinde yürüyor. Bu iz tahkik safhasına mühim bir veç- he vermek üzeredir. Bazı valiler değişecek Ankara, — Menemen hadisesi dolayisile bazı valilerin değişe- ceği katiyet kesbetmiştir. Menemende keçekülâhlı 20 kişi tutuldu Menemen, 6 — Burada yeni- Menemende son vaziyet den bazı tevkifat yapılmışlır. Tevkif edilenler şapka kanununa muhalif hareket edenlerdir. Me- nemen halkından bir çoğunun şapkasızı, başlarında derme çat- ma keçekülâhlarla gezdikleri za- bıtanın nazarı dikkatini celbet- miş ve bu kabil 20 kişi yakalana- rak adliyeye teslim edilmiştir. Izmir, 6 (Hususi) — 4 gün evvel tevkif edilerek Manisaya sevkedilen Şeyh Lütfullah istic- vadından sonra serbest bırakıl- mış İzmire avdet etmiştir. Arap gazeteleri Menemen hadisesi münase- betile ne diyorlar? Bağdatta çıkan El-lrak gaze- tesi Menemen hadisesini mevzuu bahseden bir başmakalesinde, Türkiye Cümbhuriyetinin bu gibi gaileleri son derece azmü şid- detle bertaraf edeceğini söyle- dikten sonra şu mütaleada bu- lanuyor: “Bütün uyamk şark memle- ketleri Türkiye için en şerefli ve en muvaffak hayatı temenni ederler. Kahraman Ankara, yeni uyanık Şark merkezlerinin en hayırlı o muktedasıdır. Türkiye kendi kuvvetile nekadâr metin, Türk istiklâline derece muhkem, Türk siyaseti ne derece muzaf- fer olursa, fedakârlık, mücahede ve teceddüt yolunda onun izin- den giden Şark milletleri o ka- dar mes'ut olurlar, Biz bu kardeşçe ruh ile Tür- kiyenin bütün müşküllerini ber- taraf etmesini bekliyoruz. Bunu yalmz beklemiyoruz, buna emin bulunuyoruz. , Bir hafta evvel tevkif edilen Aydın şimendifer kumpanyası memurlarından Hasan Ef. Balıke- sire sevkedilmişti. Hasan Ef. de serbest bırakıldığından İzmire dönmüştür. Geliboluda yakalanan Fileri- nalı Naşit Manisada isticvap edilmiş ve sahte Mehdi Mehmet ile münasebeti olduğunu inkâr etmiştir. Menemende tevkif edilen Ce- lâl B. isticyap edildikten sonra tahliye edilmiştir. Dün ameleden Mustafa oğlu Ismail irtica hadisesi münasebe- tile hükümetin: icraalı ve divanı harbin faaliyeti aleyhinde bazı sözler söylemiştir. İsmail tah- i dişi ezhanı mucip sözler söyle- mesi ve erkânı hükümete karşı tefevvühatta bulunması üzerine İ tevkif olunmuş ve Mencmene sevkedilmiştir. Vedide hanım Kubilây B. den ayrılmış mı? İzmir, 6 — Şehit Kubilây Be- yin haremi olduğu beyanile ih- tifellere iştirak eden ve bu yüz- den kendisine maâş lahsisi mev- zubahis olan Vedide Hanımın hukuki vaziyeti kendi iddia et- tiği şekilde olmadığından köcası- nın mirasından istifade edemiye- ceği söylenmektedir. Vedide Hanımın, 22 mart 930 tarihinde Aydın hukuk mahke- mesi kararile (Kubilây) Beyden ayrıldığı iddia olunmaktadır. Akhisarda tevkif olunanlar kimlerdir ? Akhisar mubabirimiz yazıyor: Burada Lâz Mustafa, Ahmet Raşit, Hacı Hüseyin ve Hafız Hasan efendiler Nakşibendi tari. kaline mensup olduklarından ta- rikati ihya ve asayişi memle- kete tesir ederek, o halkı iğ- fal ve ızlâl ettiklerinden hakla- EEE, | KRDALiNİMLİk “ Küçük hakikatler öyle pen” ki buradan namütenahiye © Kâinatta cereyan eden nevi kuvvetin tezahürildür. * düşer çünkü arzın cezp K& çeker. Buhar makinesini" buharın aldstikiyet kupvetidi İlim adamları kavvet İ ret — enerji) tabirini kull Bu iki tabir arasında ilim yük fark vardır. İlim hâdiseyi bir kudrete atf. reket kudreti, hararet kudi kudreti, Ziya kudreti, ek ti, kimyesi kudret.. Gibi kudretler vardır. İlmin en © bulmak ve bu kudretin cisi tesir ettiklerini anlamaktkır. Meselâ, ocakta kömür ihtiraktan mütevellit #ü kazandaki suyu ısıtmak üzert kudrete tahavoiül eder, Bul » Buharın mihaniki kadı dinamo lâmbaları yakar. tine inkilâp ederler. Eleki ” telefon ve radyoda savt kdit » Kazan patlar, s8 İşte hep - kudretin tahavpilir in bütün ilimlerde mühim © kat varsa o da bir kudret sa) kua gelmiştir. Bu hâdisele diğerlerine inlilâlidir.. Me TÜFEK NİYE GERİ SERİ Parütun inilâkmdan gaz mermiyi ileriye ve tüfeği iter. Mermiye tatbik edilen feğe tatbik edilen kuvvetin İngiliz âlimlerinden Newtonun him kanunu vardır. Bunların sü şöyle ifade ediyor: — “Hef” müsavi ve mukabil bir aksitı dır... Yedi kelimeden ibaret pek bas itgfrünen bu kanun di sene meşgul edebilir. İşte t& » Merminin sürati nı diye sorarsanız size vereceğim “çünkü tüfek mermiden çok olacaktır. 3 Salih Mur rında tevkif müzekkeresi miştir. Hafız Hasan Ef. Abdülhakim efendi ismind Kürt şeyhin halifesidir. EB sekiz ay evvel Akhisar ciyaf bulunan Yayaköy ve Pa nahiyelerine tarikati Nakşi! ait kitap ve risale dağ mezkür şeyhe para ve b toplamak cürmünden mah verilmiş, men'i muhakeme alınmıştı. Maamafih bu tamiki tahkikata lal Ayılan oğlu Mehmet Ali, Hasan Eseceli Mustafa, çi Mustafa Ali, Kocabaş Süley” Bekir oğlu Mustafa, P Ahmet, Camiikebir : Osman, Kocabaş Musti mürcüden Seyfi, Selçiklid mil, bunlarda Uşaki şeybi i mürcülü Sadık efendinin leridir. Dini ve tarikati ' baz ederek asayişe tesir kı izlâl ve ifsada tasaddi leri cürmünden tahtı isti alındılar. © defa Teessir telgraflar Ankara, 7 (telefon) — * men hadisesi münasebet tön Mülhakat belediyeler allim birlikleri, Halk fırles* beleri, Türk ocakları, ihtiy£ yetleri ve diğer & ve beleri tarafından Gazi * teessür telgrafları gelme” Bu telgraflarda irtica v€ kuvvet tel'in olunmakta, €* riyet ve inkılâp uğrunda kârlık peymanları izhar tedir