4 Ocak 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

4 Ocak 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1931 sa 6— VAKİT 4 Küvetdemi . m Asmalımesç it: lem 7a — Senin nafür mort bir 'forteni yapayım Beyoğlunda altı ayda bir bar açılır) — Küfe, “e kapanır. Bular ekseriyetle sokak a-| o — Hah köfe.. “ralarındadır. İstanbul vilâyeti bu gibi| o Mahmut: — yerlerin sokak aralarında olduğu için; aihayet saat bire kadar açık olmasına! Şimdi bir de yanına taksimetre tak- müsaade eder, Fakat muayyen zaman. “ cacağım ki seni taşıyacak hamalın © da kapıları kapanmasına rağmen bu hakkı geçmesin. yerlerin sahipleri, kendilerini kontrol| (Vanlı başta gülmeden kırılıyorduk: #decek olanlarla uyuşurlar ve sabaha| o— Mahmut, dedi Vanlı, haydi baka- — Vanlı, senin için getirdim. © kadar açık dururlar. Bu barları ucuzllrm içelim, benim de senin bir (matür! © zannetmeyiniz. Gardenbar, Türkuvaz.İmort) portreni yapmak borcum olsun. Maksimde ickiye ne para alırlarsa bu: « Bu (natlir mort) portre meselesini ralarda da ayni parâyı isterler. Bu se- anlryamamıştık, — beptendir ki ömürleri azdır, hemen ka-; (oFakat Vanlırın müteaddit (sürçü panıverirler. lisan) larına bir tane daha kaydede- © Bu tabii bir kapanıştır. jrek geçtik . © Bir de Beyoğlunda mahdut birkaç (OO gece ne kadar içtik bilmiyorum. “Kişinin — ki ekseriyeti rus mültecile-| Bize veresiye verdikleri için mütemadi ridir — teşkil ettikleri bir kumpanya yen ve hesaplamadan içiyorduk. Sn Ziraat kongresi Kongre yarın Ankarada iştimelarına başlıyor Yarın Ankarada açılacak olan büyük ziraat kongresine iştirak etmek üzere şehrimizdeki mu- rahhaslardan bir kısmı ile tica- ret borsası umumi kâtibi Niza- mettin B. dün akşam Ankaraya gitmişlerdir. Adapazarı, 3 (Vakıt) — kara ziraat kongresine belediye reisi Kerim ziraat müdürü Ek- rem beyler intihaplanarak gitti- ler. sergi güzel oluyor Ankara, 3 (Telefon) — Ziraat kongresi Pazartesi fırkası binasında açılacaktır. Murahhas- lar geliyorlar. İstasyon civarında beynelmilel ziraat sergisi için güzel pavyonlar yapıldı. Sergi de aynı günde açılacaktır. s0 sanan sanane an anaB0aN 281 190 van suana Ba Bom 1 — Ya. Dedi. Necip elinden tutup yatağa dam ellerine geçirdiler mi, ona çok) - Kârlı bir iş olduğunu söyledikleri bar-' vardır, Haricen biribirlerine rakip gö- rünen kumpanya efradı, paralı bir a at 4 kadar oldu. Hepimiz artık olmuş- Harici Haberler Türk-Yunan dostluğu Yunan hariciye nazın bir Fransız me& muasına yazdığı yazıda ne diyor? Atina, 3 (Apo) — Yunan Ha- riciye nazını M. Mihalakopulos Pariste münteşir Örop mecmu- asında yazdığı bir makalede Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan itilâfların ehemmiye- tini kaydederek diyor ki: Bu itilâflarla bir taraftan Bal- kan devletlerinin umum! uzlaş- masının temelleri atılmış taraftan da iki komşu arasındaki tarihi zıddiyet ve kabete nihayet verilmiştir. zan muahedesinin imzalanması” dan sonra Yunan n ii ebediyen bitmiştir. til. hiçbir devlet yle değildi nillet Hindistanda iğtişaş ve isyan Londra, 3(A. A) — Yuvarlak | duğunu söylemiştir. masa konferansının başlıca ko- misyonunun açılış celsesinde lort Sankey İngilterenin hukukundan vaz geçmemekle beraber bazı müsaadatta bulunmiya hazır ol- Rangon, 3 (A. A) — Hü kıtaatı Birmanya asilerinin mü* dafaa ettikleri kaleyi ele g mişlerdir. tuk. Vanlı, o aralık elinden paketini çı- kardı ve mâsanm üzerinde uyumuş kalmış olan Mahmudun resmini yapma &lik yapmayı teklif ederler. Adam, önce itiraz eder. Tesadüf, fakat hazır! lanmış bir tesadüf, önlerine kumpanya' efradından bir başkasını çıkarır. Bu “ikinci adam: — Bar mı, der, filvaki kârlı bir iştir. a ehline düşmeli! Nihayet adam se girer. Sermaye Kendisinden, çat ötekilerinden bir şirket yapar- . Para bitti mi bar kapanır. Tabii şirket fesholur ve adamcağız ekseri- B o yetle kumpanyaya aza kaydedilir. O akşam da bu tarz yani bir bar a- —çılmıştı. İsmi konuşan bir kuş ismi olan bu barın küşat resmine, kumpanya rü-! esasından biri tarafından duvet olun- Za başladı ve: — İşte, dedi, matür mort portre bu-| na derler. Şeyh Memduh, âdeti veçhile kimseye zi ile Server Bedi resimde asıl olan his Şa) girişmişlerdi. ni, EN Razi Delakruanm tekniğini i- leri sürerken ben de usulen srvıştım. E ve, tavan arasma döndüm. annesini teşyie gitmiyecektim,. Fakat lemişti. — Param yok, gelemem, dedim. Yi- Kaldırım. Homurdandı. — Necip, diye yalvardım, sen kalk ta benim yatağımda yat. — Niye? Meseleyi anlattım, — Şimdi, dedim, Edit gelecek, ben jsenin köşende yatarım, kıpırdanmam — Zarar yok, hele sen gel de paran Aduğu zaman verirsin, © — Dedi. Böyle tekliflerin sonu bir hay- Ji borçlanmak olduğunu bildiğim hal de ti unutabilmek ümidile o ak- Ü “Şam tam manasile kafayı tütsülime- ğe karar verdiğim için (gelirim) > dim, © Gittim. Meğer benim gibi (Şeyh Server Bedi, Elif Razi, Van- Sefa, da avlanmışlardı. Bar sanihi. nin ortağı, yani bizi davet eden bili- a yordu ki bizim gittiğimiz yerin müşteri-! “si çok olur. Onun için bizi davet et- dersin. dilmiş olduğunu sonradan anladım. Oh, hınzır Necip! bir türlü uyuyamıyordum. Acaba Edit! a Biraz sonra içeriye Mahmut Y. gir.|pacak? -di. Arkasından küfeli bir hamal çeli- Mahmut orta ayununa çıkan peşekâr/nız olacağımı tahmin ediyordu. Filha- » vaziyetinde şöyle bir durdu, İvi csenez yerleştirdi ve hamalı savdu.İdenbire yorganı açtı, Fakat benim ye- Vanlı: — Bü sepeti ne yapacaksın Muhmut?|eubiyetle geri çekildi. Diye sorunca, Mahmut kıs kıs gül! — Siz misiniz: Necib bey? Necib kalktı: — Görüyorsunuz ya. — Arkadaşınız zannetmiştim. — Sepet mi o ayol, dedi. Vanlı: © <— Ne bileyim ben, işte.. ne idi sahil ismi? Şey.. öf bulamadım, sepe- büyüğü canım? | söyledi ve evine gitti, Edit, asabileşti; “Vak,ıfını Tefrıkası ; # ERİ Yzan: Peter Bilo Şimdi daha eyi hatırlıyordu. Küçük iken bir kitap okumuştu. Bu kitapda: Bir lavanta şişesi hoşuna git- mişse onun cam olduğunu unut- ma. Unutmaki kırıldığı zaman müteessir olmayasın. Çocuğunu, karmı veya bir er- keğimi seversen onların insan olduklarında unutma... Unutma ki öldükleri zaman deli olmıya- sın,, deniyordu. Bu söz ona bir Zi az teselli verir gibi oldu. “Sev- — kopardı. Ayakları altında yerin ! dim, sevdiğim öldü,, diye düşün- hissediyordu. İşte | dü, Facia ne çabuk, ne yıldırım büsbütün mahvol- ; gibi olup bitmişti! r pa belini doğrultamaz- | O Kendini toplamaya çalıştı. Ka- ğ bu neticeyi tah- i Jabahğa doğru dönerek bağırdı: | pe © Öbir tarafta kırılan pencere- lerden birçok başlar içeri uzan- o dı. Evelin de bunlar arasında . idi. Bir dalga halinde içeri do- lan güneş kapının yanındaki — karyolayı o aydınlatıyordu. Bu “aryolada upuzun serilip yatan >ir adam' vardı. © Bir adam... Amerikalı... Yüzü psarı idi. Sol şakağından sicim gmda bir kan şeridi sızr j ordu. Evelin korkunç bir feryat saat 6 da Edit odama geleceğini söy- Necip kabul etti, Hayatında, ilk da-/ ettiniz mi, dedi, 'fa kabul ettiği ricam da bu idi. Fakat daha kuvvetliyim, daha (erkek) tipim bunun da bir kastı mahsusla kabul ©-İvar, — Canım ne diye haykırıyor- | doğru Editi çekiyordu. — Bir az otursanıza, konuşalım. Hem onun yerine ben varim. Köşemde hiddetimden çıldırıyor. jdum. Beni, ses çıkaramıyncak vaziyet- te bildiği için, gözlerimin önünde Ne cip benimle alay ediyordu. Maamafi bu suretle ben, Editin hakkındaki hisle- haber vermeden kaybolmuştu. Elif Ra-İrini öğrenmiş oluyordum. Edit: — Bana, dedi, söz vermişti de.. Bu mi, teknik mi diye bir münakaşaya sün gidiyoruz, bizi teşyile gelecekti. — 0, o hep öyledir, mütemadiyen Server Bedi (Coctean) nun krokilerilatlatır, siz birinci değilsiniz, fakat Şa. Şıyorum, niçin hâlâ onu arıyorsunuz. — Hayır, belki bir işi çıkmıştır. — Ben olsam sizin için işimi bırakır- Kat'i kararımı vermiştim. Edit Yelğım. — Sahi mi? — Tabii, — O halde siz onun yerine bizi teş- Necip Fazıl, köşesinde uyuyordu. yiş gelin, — Gelirim amma bir şartla. Bu şartın ne olduğunu söylemeden Editin sesi duyuldu: — Necip bey, rica ederim doğru durunuz. Unutuyorsunuz ki ben arka- daşmızı... Necip sinirlenmişti. Islık gibi se bile, © gelince, benim için yok, gelmedi! sinden onu anlıyordum : — Onunla beni hiç bir mukayese bir defa ben ondan Edit, müstehzi: — Belki, dedi, filvaki arkadaşınız! Kücük köşede, perdenin arkasında!size nazaran daha. (efermie) isede. Bu sefer ben luzıyordum. Edit cüm geleccek mi? Beni bulamaymca ne YA-İlesini bitirmeden : — Annem aşağıda valizleri toplu- ia Sant 6 oldu, ve Edit geldi. Kapıyı,lyor. Siz de giyinirsiniz, ben gidiyorum, yordu. Bu manzara gayet komikti.|vurmadan açmıştı. Benim, odada yal-Jama çabuk olunuz. Necip arkasından tutmak için ka- “üfeyilkika karyolaya doğru ilerledi. Ve birlpıya kadar koşarak: — Edit, gel bir şey söyliyeceğim, de Editin sesi: — Sonra söylersiniz, diye'cevap ver di. Necip kapıyı kapayıp dönünce w-i sulca perdeyi kaldırdı, bana baktı. Ben sızmış gibi yaparak hiç bir hare- rime Necibi görünce hayretle ve mah-idi. — Ha, o bu akşam gelmiyeceğinilket yapmadım. Duymadığıma emin, gitti, giyindi. (Bitmedi) AZ Ne a ee ae e ee ek sunuz ? Olup biteni görmiyor- musunuz ? Haydi kocama gi: din. Amerikalıyı bulamadığınızı söyleyin, ona. Öldüğünü haber vermemek lâzım, anlıyorsunuzya Parker hastadır. Böyle bir ke- dere tahammül edecek kuvveti yok. Evde beni beklesin. Ona kavuşmak için ne kadar müm- künse o kadar acele edeceğim ,, *” » * Güneş ölünün kireç gibi be- yazlaşan yüzünü aydınlatıyordu. Zavallı Amerikalı... Zavallı Eve- lin'in zavallı sevgilisi, — Amerikalı acaba niçin in- tihar etmişti? Evelin gözlerinden boşanan yaşları başkalarının görmemesi için evden çıktı. Sokakta bun- ların süratile koşmağa başladı. Fakat göz yaşları dinmiyordu ki.. —3 Bu hadiseden 5 hafta sonra Nasting gemisi mutad seferini | idi” ——-——— Hintli bir vatanperver jofr öldü hapse makhüm oldu Allahabat, 3 (A. A) — Ahaliyi vergi vermemiye teşvik ettığin- den dolayı bir kânunusanide tev- kif edilmiş olan M. Kamala Neh- ru Gay adi hapse mahküm ol muştur, Elindistanda çarpışmalar Rangoon, 3 (A. A) — Gaze- telere verilen resmi bir tebliğde: Sitkvinin şimali şarkisinde bulu- nan bir köy civarında 50 kadar asi ile Pancaplılardan mürek kep bir grup arasnda dün bir çarpışma olduğu ve asiler den 15 kişinin öldüğü bildiril. ! mektedir, Rangoon, 2 (A. A) Sitkvin yakınında yerli askerlere ateş açtığından, askerler muka- bele etmek mecburiyetinde kal- mış ve İS asi maktul düşmüştür. Mısırlı bir gazete hükü- met aleyhine dava açtı Kahire, 2 (A.A) — Ahiren tatil edilmiş olan Essiyase gaze- tesinin sahipleri hükümet aley- hine bir dava açmışlardır. Essiyase gazetesi 21 Kânunuevvel günü mul edilmiştir Dülüme tuilin sebebini izah eden ihfarinda Essiyaseoin “kükümet ocoritesile isdhfaf ve halkı hükümetten nefrete ve umumi asayişi ihlâle teşebbüs ettiğini, söylemiş. Ca. zete Larafından nçılan dava, onün seddi kararının kabine tarafından verilmiyerek yalrız dahiliye nazir ve başvekil olan zar tarafından kararlaştırılmasına mebni- dir. Halbuki Misir kanununa göre bir gazete kabine kararile tari! edilebilir. — Asiler, | Patis, : (A.A) — Maraşal! ! Jofre, bu sabah saat 8,23 te ölmüştür. Jofire 1852 de doğduğuna göre 78 i yaşında vefat etmiştir Umum! harp Fransız ordularının baş kurmandanlığı! ederek büyük ve bir tarihi mes'uliyeti yüklenmişti. Joffre butbin bidayetinde! itibaren Almanları ihbara için birkaç Ge şebbiiste bulunmuş, fakat muvaffak olams* mişti Jöle bir çok aleyhter kazanmış, nihayet 1916 senesinde baş kumandan” lık vazifesi ilga edilmiş, ve 1917 bahsz rında Amerikaya gitmişti, 1918 de Jofi Fransız akademisine intihap olunmuştu. Geçenlerde Atina ajansı, k Jofterin ölümünü vaktinden evvel habef” vermiş ve bu haber gezelemize geçmişti Halbuki Maraşsl Jolire ancak dün öK müştür. Londra muahedesi tastik edildi. Vashington, 2 (A.A) — M. Hoover, Londra babri itilafın meriyet mevkiine koyan beyan nameyi imza etmiştir. Sulh muahedeleri ve Venizelos Varşova, 2 (A.A) — Matbuat mümessilleri kabul eden M, va nizelos muahedelerin o ye tetkikine kalkışmanın güyet vas him bir harp tehlikesi teşkil edeceğini beyan etmiştir. Çinde Kızıllar ve İn- gilizler çatpışıyorlar Şanghay, 3 (A.A) — “Mantis, ismindeki Ingiliz gambotu Yang” Tse nehri sahilinde bulunan 800 kadar Kızıl askerin şiddetli. bir” ateşine maruz kalmıştır. Gambot, mukabelede bulunmuş ve Kızık ları ağır zayiala uğratışbır. ............... yaparken Garbi Avustralyaya uğramıştı. Gemide baş tayfa Smit de vardı. Gemideki işini terk eden Smit yanında iki tane kadın yolcu geziyordu. Bunlardan biri kendi karısı idi. Diğerini de Aston için yetiri- yordu. Yolcular rıhtımda Aslonu gö- remediklerine pek şaştılar acaba hastamı idi? bilhassa genç kız, Astonn müstakbel karısı çok müteessir oldu, Ne yapacaklardı. Perte gitmekten başka çare yok- tu. Yola çıktılar. “.. Smit yolculuk esnasında Par- | kerin yeni bir maden bulduğu | haberini aldı ve tam böyle bir zamanda Avusturalyaya geldiği için kendi kendini tebrik etti, Pertte trenden indiler. Bir araba tutarak Astonun evine gittiler. Ev kapalı idi. Smit kom- sulardan tahkikat yaplı ve biça- re arkadaşımı acıklı akıbetini öğrendi. Inanmadı, teminat ver” diler, Hatta Astonun annesi artık Avusturalyada kalmamağa karaf verdi. Evini sattı ve Freemantle | gitti! dediler. Çaresiz geri döndüler. Madam Aston hakikaten Garbi Avuntu” ralyayı terk etmek arzusunda ise mutlak Astink ile gidecekti. Gemi daha 2-3 gün Freemantide idi. Smit arkadaşının annesi. görüşmek istiyordu, Ne d acele ederlerse bu mülâkat o ki dar imkân altına girecekti, »$ » V Freemantla avdet çok hüzünlü. oldu. Bilhassa genç kız birtürlü teselli kabul etmiyordu. . Müte“ madiyen ağlıyor, çarınıp çirpin yordu. Smit onu bulmak içis haftalarca uğraşmıştı. Tam Sa ton istediği gibi sarışın, yeli tenli, temiz ahlâklı “e kızd

Bu sayıdan diğer sayfalar: