4 Ocak 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

4 Ocak 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a4 —? — VAKIT4 Kânunsani F « Dizden bacağın belde nihayet-|dile cektir. lenen kemiğe kadar. Resim çektirecek müsa- bıkların bacak resimlerini hesabımıza 1931 3 — Etekleri asgari dört beş par-Jalmıya Beyoğlunda Tünel başında Sü-! mak yukarda olmak üzere çoraplı velteyya fotoğraf hanesi | ya çorapsız bacaklarınm İki fotoğrafı mr sarf içine koyup daha büyük bir zarf içinde gazetemize (İstanbal, Ankara enaddesi Vakıt gazetesi. “müsabaka..) adresine gönderilecektir. 4 — Resim (Foto Süreyya) da çeke göndermek kifaye eder. Çünkü foto Süreyya bize çektiği ve İle nümaralıyarak gönderecektir. BACAK RESİMLERİNİ ALDIRACAKSINIZ di fotoğrafçınızda aldırabilirsiniz. Yal iz resimlerin arkasında fotoğrafhane- nin mührü bulunması lâzımdır. Bacakların nasıl ölçüldüğünü gösteren şekil tirilmişse resim yerine fotağrafhame! mıza gönderilecek resimler her gün ga nin vereceği numarayı zarf içine koyüp| zetemizde neşredileöektir. simleri sahiplerine verildiği mumara|man okuyucularımızm reylerine müra NEREDE |tak resimleri ilân edileğek ve bunlar 1 — Bacaklarınızm resimlerini ken gazetemiz tarafından bir ikinci tashi- rdır. Müsabaka niha: olarak ilin edi İlecek günden sonra gönderilecek Ye simler kabul edilmiyeceği için güzel bacaklı hanımlarımızın şimdiden isti cal etmelerini rica ederiz. INTİHAP NASIL YAPILACAK? Müsabakamıza iştirak için mataba- BİRİNCİ SAFHA Resimlerin meşri tamamlandığı 2a- cnat edilerek en fazla rey alacak ba- da elimizdeki Avrupa müsabakalarm da esas alınan ölçüye nisbet edilerek (fe tâbi tutulacaktır. Bundan sonra iyi itey toplryan ve ölçüye uygun olan ba- caklar müsabakanın birinci safhası kazanmış sayılacaklardır. Bu tasniften sonra, birine safha- da kazananlar içinden, birinci ve Ikin- el intihap edilecektir. İKİNCİ VE NİHAT SAFHA Müsabakamızın birinci safhasında kazanan müsabıklar içinden ayrıca bir, birinci ve bir ikinci intihap etmek lâ- zım geliyor. Bu da şu suretle yapıla- caktır: Birinei safhada kazanan müsabık. İların bize gönderdiği bacak ölçülerinin İhakikate yakın olup olmadığını kont- rol edebilmek için davet edilecekleri hususi bir yerde, isimlerini müsa baka günü ilân edeceğimiz Hanımlar- dan mürekkep bir kontrol heyeti tara- İfmdan müsabıklarım bacak ölçüleri ye ni baştan almacak ve gönderdikleri öl çülerle mukayese edilecektir, | Kontrol heyetinin bize vereceği öl jsü raporları müsabakaya dahil olan- lat tarafından gönderilen ölçülere uy- mazsa bu gibileri müsabakadan hariç addedileceklerdir. Müsabakanın nihat kıymetini teşkil 2 — İsterseniz, Beyoğlunda Tünel! den bu kontrold. Gü slime haşmdıa Süreyya fotoğrafhanesinde 1 ann in hesabımıza da aldırabilirsiniz. Fo-| xi bir heyet tarafından birinci ve ikin- Güme Bacak resimlerini büyük mirl Fiyremşeeeiei, mahremiyetle > çekecektir. Resimleri- e leme | getirecek Ağ MOSABARAMIZIN MÜKÂFATLARI I — Müsabakaya iştirak eden ze gönderecekleri ölçüler ve onamı z müstear yamlı zari içine fotoğrafha- hazem gimilişrin ilk safhada en çok rey almış yirmi beşine, neden #lacakları numarayı koymayı . th Ğ 2 — Nihai birinci ve İkinciliği kaza- m ki 1“ nacak hanımlarla birinci ve ikinciliği olduğunu o kendileri de bilmelidir. çaip edecek yirmi beş hanım efendi. ler. MÜSABAKAMIZ NE KADAK Vereceğimiz kışmettar hediye ve ha DEVAM EDECEK tıraları yakında sütunlarımızda oku? Müsabaka nihayeti birkaç gün için yacaksımız. pe eee m MAP” Telgraf O baberlerimiz 9 uncü * haber verelim ki gazetemize gönderile sayıfamızdadır, cek ölçü ve resimler şimdiden kabul &-| “«VAKIT ım tefrilcası: S4 ir gi R — Efendim bizim hiçbir se) Filesof — Pencerelerden hariç- den haberimiz yoktu. Bir gün yine te birini araştırır gibi telâşlar gös-! böyle öğleye doğr ukapımızın ö- terdi mi? nünde homur homur bir tomobil | Ülfet Hanım — Pek farkında de! durdu. Çoluk çocuk hep pencerele Silim. Çünkü o esnada, olup biten re koşuştuk. Arabadan Sen: ver! lerden hiç haberim yoktu. Gelişle- Beyfendi ile zevcesi İclâl fianım rini alelâde bir misafiret sanıyor.) indiler. Ellerinde paketler vardı. dum. Onun için İclâl Hanımm ta- Heten kapıyı açtık. Misafirleri iç. | varlarına dikkat etmedim. Senaver ri aldık.. Senaver Bey annemi yal Bey gittikten sonra annem bana nız bir odaya çağırdı.. Gizli 'conuş her şeyi anlattı. O zaman İelâlin| Miliei üzerine ehemiyetle gözlerimizi aç- Filesi — Gİlüe odada Katar) larken İclâl alnım dışarda ne ya: pıyordu? Ülfet hanrm — Eİ çantasını ay- Çilisuf <2 siye Me geven ni malâm tenbihlerle bırakıp git- kemlelerin üzerine bıraktı. ŞEYHLIK VE MÜRITLIK ——— Hakiki Islâmlık ile telif edilebilir mi? ö.. | öm Dün tekke teşkilâtınm tarihi menşeini İzah ederken bunlarin islâmiyetin Züburundah beş asır sonra iweydena çıktığını, tekke- lerin dini siyasete alet yapan teşkilâtlardan başka bir şey ol- madığı twisaller İle Zikrettikten sonra bu teşkilâtların Hristiyan- lıktaki (Rehbatiyet) e muadil ol- duğunü da göstererek bu nok- ti nazardan tekke teşkilâtları- nın hakiki islâmiyet ile kabili telif olmadığımı ilâve etmiştik. Bugün bü mevzuu tekke ada- bi ve usulleri noktaşından tetkik edeceğiz ve Menemen hadisesi münasebetile vaziyetleri divanı harbe intikal eden Nakşibendi tarikatinin adap ve usüllerini misal olarak göstereceğiz. Her tarikat gibi Nakşibendi usul ve adabıda müritlerin Şeyh- lerine tamamen teslimiyeti esa- sına istinat eder. Bu tarikatte Şeyhin, kendisine müracaat eden müritten en evvel istediği şey bilâkaydü şart emirlerine itaat etmektir. Bu teslimiyeti temsil etmek için Nakşibandiler bir teş- bih yaparlar, “Mürit olan kimse ! Şeyhine teneşir üstündeki ölü- nün gassale teslim olduğu gibi teslimi nefs etmelidir. ,, derler. Demek ki bir kimsenin hakiki bir Nakşibendi müridi olması için bütün benliğini, bütün varlığım Şeybinin eline teşim “etmesi, bü- tün şahsi arzularından, iradesin- den tecerrüt etmesi lâzımdır. Şeyhi bir iş emrederse her tür- lü menfaat düşüncelerini, şahsi temayülleri bir tarafa bırakarak balta, memleketin kanunları ve nizamları düşünölmiyerek, yap lacak işte ölüm tehlikesi bile olsa onu göze alârak yapması lâzımdır. Nakşibendi şeyblerinin müritle- rinden istedikleri bu mutlak itaat ve inkiyat akıl ve mantık, ablâk kaidelerine taban tabana zıt olduktan başka hakiki islâmiyet Filesof — Ne gördünüz? Ülfet hanım — Aksi şeytan du ki. Kapıdan bakışlarımın yal- düm. Filesof ufak bir helecanla tek- rar etti: — Elinde bir kâğıtla deliğin ö- nünden geçtiğini gördünüz... Ülfet hanım — Evet. Filesof — Kâğıtta yazı gibi bir şeyler farkedebildiniz mi? Ülfet Hanrm — Hayır. Bu müm kün mü efendim.,.. la deliğin önünden geçtiğini gör- . Filesof kendi kendine mırıldan bize Senaver Beyli ma kabilinden şöyle söylendi: — Elindeki kâğrt âşıkmdan al usullerine o mugayirdir. Malüm- dür ki Hazreti Muhammet bile islâmiyeti neşreder iken herkesin sadece aklına hitap etmiştir. Peygamber, ümmetinden bu de- rece kör bir itaat istememiştir. “Evvelâ aklınız ila veuhakeme ediniz. Ondan sonra bana iman &diiz.,, demiştir. İlmiruh esasına müstenit olan terbiye fenninin başlıca hedefi ber ferdi, kendi kendine düşü- nen, kendi kendine gördüklerini ve işittiklerini muhakeme eden, kendi kendine karar vererek hareket edebilen mütekâmil bir insan haline getirmektir. Hal- buki Nakşibendi tarikati bilâkis herhangi bir şeyhin manevi ter- biyesine giren müritlerin akılla- nat imha eden, kuvvei teşeb- bösiyelerini hiçe indiren bir ter- biye usulü tatbik ediyor. Müte- rakki milletler arasına karışmak istiyen bir milletin efradı için bundan daha tehlikeli, daha za- rarlı bir terbiye usulü olamaz. Şimdi bir Nakşibendi şeyhi tasavvur ediniz. Kendisi etra- fına bir kaç bin mürit toplamış bulunsun. Bu müritlerin hepsi de bütün idarelerini, arzularını onun emrine tes'im etmiş olsun. Dini siyasete alet yaptığı takdirde böyle bir şeyhin bir memleket için ne kadar zararlı hareketler tevlit edebileceği kolayca anla- şılır. Onun içindir ki ber va kit dini siyasete alet edegeldik- leri tatihen sabit olan tekkelerin bir kanunu mahsus ile kapatıl- mış olması mahzı isabet olmuş- tar. Nakşibendi şeyhleri omürit- lerini kendilerine kör bir alet Tarikatin bağları bunu çok mahirane usöller ile temin etmiş- lerdir. Meselâ bir şeyh kendisi- ne mürit olan kimseye “günde şukadar (İsmi Celâl) zikrede- <eksin. , der. Bu zikri yapmak içinde hususi bir usul tarif eder; Bu usule göre mürit her nerede olursa olsun dalma şeyhinin si- wasını hatırında tutacaktır. O- nun gözünü, kaşını, sakalını, ah- val ve harekâtın düşünecektir, Bu tarzda hareket ederkende -İkildi. Kapısını kapadı. Ben merak| | — Ey kızım sonra ne oldu?. (Dedi. Bende i Jettim. Bir kaç defa yavaşça oda ka haline getirmek için ne yaparlar? bir taraftan dudaklarını kapata- rak yalnız dilini damağına Pıştırıp açmak suretile mütem diyen “Allah. Allah..,, diyeci tir. Mürit ayni zamandâ ( taam, killeti meham, killeti lâm) düsturuna riayet edecek! yani az yömek yiyecek, az W uyuyacak, az söz söyliyecekti Mürit hayatını bu usul d sinde geçire geçire bir gün mal makama vâsıl olacaktır, «Fens fişşeyh» mertebesine va ; O vakit artık müridin ov Wanen şeyhi ile birleşmiş olaca güya şeyhinin kalbine Allah W rafından varit olacak ilham doğ rudan doğruya müridin kalbi geçecektir! Dikkat edilirse görülür şeyhlerin müritlerine tarif. etti leri zikirler ve fikirler hep vasıtadan ibarettir. Asıl m mürit olan kimseyi şeyhinin körü körüne tabi olacak bir getirmektir. Mürit nazarında şef he bir nevi peygamber telâkki vermektir, Allah ile kulları arasınd. Yasıta peygamber demek old ğuna göre şeyhlerin kı müritler ile Allah ar ilham vasıtası olacağını ileri süf meleri peygamberlik davasınd başka bir şey midir? Bu takdif de hakiki bir islâmiyet ile b nevi şeyhliği telif etmek mü kün müdür? Cümhuriyet kanunları hürriyetini kabul etmiştir.Bu hü riyet mucibince herkes istedi şekilde bir Allah ve bir pej gamber tanıyabilir. Allahına tediği tarzda ibadet edeb Kendi kendine istediği gibi kir ve fikirde bulunabilir. Bu dan dolayı kimseyi muatap mak caiz değildir. Ancak adam ortaya çikarak, yahut li bir mahalde vaziyet alar etrafına mürit namile bir taki adamları toplayıp dini bir tef kilât yaparsa, devletin kı nna muhalif bir harekette lunmuş olur. Şayet bu teşi Menemen (hadisesinde olduğ! gibi cümhuriyeti yıkmıya mat faaliyetlere vasıta yapılırsa vatf na karşı en büyük bir cürmü irtikâp edilmiş olur. muakbeleten: (V — Sonra efendim Senaver Bey-'niz bana götüreyim). Dedi: (Ha İİ Jpısma kadar giderek anahtar deli-/fendi evden çıktıktan bir bir bu-|size veremem. Böyle vak” Hinden içersini gözetledim. çuk saat sonra bizim kapının önün| başıma çok şeyler geldi. — de yine bir otomobil durdu... neti hanımın kendi eline teslim Filesof yerinden kımıldanıp yi-'mek mecburiyetindeyim.) P İdelikten gözüken yerde durmuyor)ne oturarak: Şoförü çok zorladımsa da ikns — Lâkırdınızı kestim unutmayı) medim. İclâl hanımı çağırmak ” nız bir defasında elinde bir kâğrt-'nız kızım (Ali Senaver Beye hi- İrarında kaldım Kendisi geldi & tapla) Beyfendi siz İstanbula nejtâ8i8! adamın elinden kapar tarikle döndünüz? aldı. Odasına fırladı. Yine & Ali Senaver Bey — Emirgândan|"! kapadı. la... Filesof — Çantayı alırken #* vapur a ş Filesof — Peki kızım Ülfet ha, rün eline bir şey sıkıştırıp nım söyleyiniz, sizin kapının önün de bir otomobil durda, Ülfet alinrım — Evet efendim.. Şoför geldi. Bizim kapıyı çaldı. Aşağıya ben koştum. Kapıyı açtım. Şoförü derhal tanıdım. Deminden olan adamdı. ilesof — Otomobilin içinde tikten sonra kadın ne haller aldı? Em A re Me, nojiiinmee var mipdı7 Ülfet Hanım —Kendisine bahçe) vasıta ile aldır? Yök âşıkıma gönde nanm önüne koydu. Paketlerini is- özerinde bir oda verdik. Eşyasını(veceği bir mektüpsa bütü ne vası-araba boştu. için dolap gösterdik..'ta ile gönderdi. Ülfet Hanım — Hayır efendim madığınm farkına vardınız mii, Ülfet a'Tnım — Dikkat amma bir şey farkedemedim.. | Filesof — İclâl Hanım eve # dikten sonra el çantasmı ayns” önüne koymuş olduğunu sö: tiniz? â e İciâl Hanmmı| life Hamm — Evet. Filesof — Bu ikinci çanta luyor? Ülfet Hanım — Bu dediği sonradan ben de düşündüm. ,, Filesof — lelâlin kendisin” Filesof — Peki şoför ne istiyor|yuna dair istizahta bulun koyması yi — Çehresi, hali, tav Karyola kurduk. Meselâ filân işi Dadı hanım kendisine hitap e-du? a nasıldı nasıl yapalım diye soruyorduk. Na dilmiyen bu suallere cevap verdi:! — Ülfet Hanım — Elinde tuttağu anım — Bulundu © Ülfet Hanım ir Dalgındı. Yap-İsıl kolayımıza gelirse öyle yapınız.) (o — Dedimdi ya efem bu kız pe küçük bir kadm çantasını lem Li e Arabadan çe tığını bilmiyor gibidi. İkide birde Bana sormayınız cevabile hiç bir/rilere karışmıştır. göstererek: “.Deminden buraya 26-birini almış öbürünü unut durup durup paketlerin yerlerini şeye ehemmiyet vermiyordu.. Bize| (o Filesof bu söze hiç mukabele etltirdiğim hanımefendi arabada çan) Cevabını verdi. j değiştiriyordu. görünmek istemiyordu. Odasına çe miyerek Ülfet hanıma döndü. tasını unutmuş.. Or” eeti'dim... (Bitmedi)

Bu sayıdan diğer sayfalar: