İşaretler Zuhale taşınmaktan , ayı satın almaktan bahsediyorlar Akşam dedi ki, FethiBey 130 bin 1i- TAya bir apartıman aldı. İK açtı çenesini, Fethi Bey yumdu gözünü; ettin Sadık Bey kalemi satılmış vir adammış, vicdani hürriyeti yok- Maş, meden! adam değilmiş ve bir sürü MIŞ, muş, miş, mış, mış. ve sofrasında ahlat yemezmiş! ve ilâh. Asıl tuhaf şey Fethi #partımanı 130 bin liraya değil, (106) Mraya aldım demek için bu tasar- TAf haftasmda, haftadan daha uzun söz “öylemesidir. İyi etmiş, hoş etmiş, 106 bin liraya bir kümesçik almış... Siz bu apartıman hikâyesine devam *de durunuz, ben size köye dair yazıl MIŞ. bir rapordan birkaç satır okuya- yım: “— Köylerde evlerin bir yanı alır- dir. Binanın zemin katı o kadar rütubet İldir ki, köylüler geceleri yatarken oda MA bir köşesinde kazdıkları çukurun gaz tenekesi koyarlar, bu gaz te- mekesi sabahleyin yarısına kadar su İle dolar... pe bir başka parçasını okuyu- Birçoklarının evleri yoktur. Çiftlik- lerdeki odacıklarda otururlar, onların foru bir kıl keçe, bir yastık, bir yer #an, bir koyun postudur.,, Ben bunları okuduktan sonra iki şe. Ye hayret ediyorum. 1 — Apartımanda oturmak Türkiye halkının ekseriyeti için Zühale taşım: © Mak gibi bir şeydir, Biz, ona taşınma- N bile hayretle karşılarken, apartrma- Ma temellük ettikten sonra bunun kırk çPara aşağısına alındığını söylemekizek Ayan ve gerek meb'usan meclisleri-|mıştır. Mü ayı satın aldım, e kuruşa dezil, Rİ kuruş 35 paraya gibi 2 — Fethi Beyin Parlata yaptığı ta- sarruf., Dünya Parise para sarfetmeğe gider Pethi Bey hikmeti hüda tasarrufa! Şimdi artık Oanlıyorum Fe B Paristen niçin hep öğrenilemiyecek! iyecek şeyleri öğrenip memleketimi > döndü. Sadri Etem —————————— Mersinde bir kurs Mersin ve Tarsusta mart nihâ- Yetine kadar devam etmek üze- ?*e bahçecilerin istifadesi için Marenciye (kursları açılmasına arar verilmiştir. “VAKIT, e abo- ne olunuz frika numarası: fi Yazan : *Garp cephesinde ... müellifi Erik Maria Remaıgue Yedi saatte iki tren geçti. Vagonla a, <apılarımda salkım salkım insan a — Öğleden sonra tren hattında bir Naş 'Yette bulunuyoruz. Birkaç günlük erzakmuz var, İçkiye! Beyin | Umumi Harpte Istanbulu Rusyaya Fransanın sabık cümhur reisi M. Puvankarenin hatıratından 1915 senesi ne ait olan cilt bir takım mühim ifşa. atı ihtiva etmektedir. Bunların en mü himmi çarlık Rusyanın Istanbula ait iddialarıdır. M. Puvankarenin verdiği malümata göre İngiltere kıralı krral Core, Rusyanın o zaman İstanbul üze rindeki iddialarını teşvik etmiştir. 1915 senesinin martında, Sazonof tarafından vuku bulan beyanatı kayd» den şu telgrafname M, Puvankare tara fından o naklolunmaktadır. o Sazonof, şu sözleri söylüyordu: “Birkaç hafta evel, boğazlar mese. lesinin Istanbulu mütemadiyen işgal meği icap edeceğini zannetmiyordum. Halbuki memleketin bundan daha geri sine razı olmıyacağını görüyorum. Şir1| diye kadar Sir Edvart Grey, boğazinr meselesinin Rusya ile tamamile anluş madan halledilmiyeceğini vadediyorlu. Fransız kabinesi Fakat 7 rey fark Paris, 18 (A.A,) — Hükümetin be-|ti i istanbulu vektile Ruslara vermiş olan İngiliz kralı Fakat kıral Core, Kont Benkendorfa | Harici Haberler | itimat reyi aldı lı bir ekseriyetle için vaki olan müdahaleler üzerine yannamesi kabinenin iktısadi buhranı| M. Steeg kürsüye gelmiştir. Mumai- halletmeğe çalışacağı beyan edilmekte-İleyh, hükümetin ne bir tesadüf, hükü dir. Kabine, hir zirai siyaseti tatbik/meti ne de bir cidal hükümeti olmadığı. jedeceği gibi müstemlekâta ait te husu-İnı söylemiştir. Mumaileyh sözüne de- İsi bir siyaset kullanacak ve tasarrufu|vamla demiştir ki; Biz hariçte M. Bri- ispekülâsyona karşı himaye edecektir.Jand'ın siyasetini takip etmek suretile Ayni zamanda yeni vergiler tarhetmek/sulh siyasetine devam etmek İstiyoruz. yerleşiyoruz; ön hattayız iyi birldan istifade edebileceğimizi anladık. sizin bütçenin muvazenesini temin et- mek hükümetin gayelerinden biridir. Böyle bir proğram için hükümet ge ,min kendisine hulüs ile. müzaheret ekl melerine- muhtaçtır. “Ayan meelisi sol cenah ile merkez tarafından alkışlanan hükümet beyannamesinin kıraatini mü- teakip içtimamı yarına tehir etmiştir. Meb'usan meclisinde sol cenah be- yannameyi alkışlamış ve meclis umumi! “siyasete ait istizahların hemen müzake- re edilmesi suretinde hükümet tarafın dan dermeyan edilen talebi kabul etmiş! itir. Mecliste istizahların müzakeresi es nasında M. Cachinı hükümet beyanna- İmesinin hali hazırdaki iktısadi buhrana hiç bir çare gösterememiş olmakla mua haze etmiştir. Eski ekseriyet mümessilleri namına M. Tardieu, dahiliye mazırının mevcu diyetinin cümhuriyetçiler gruplarının 190 azası için kâfi bir taviz teşkil edip etmediğini sormuş ve hükümetin tebdi- Hi kıyafet etmiş bir sol cenah ittihadı İhülkümeti olduğunu iddia eylemiştir. Radikallerin hükümet Jehinde ve !çıkan gü ülerden dolayı celsenin ta- gelince ( ) büyük bir testi kahve bulmuş Kosole, Lederhozeyi trenden aşağı atmak tehdidinde bulu- narak elindeki sigaraları aldı. Böylece techizatımız tamam demektir. Karl Broger ve Valanteni kaybetmiştik. Bunlar Villinin kızıl saçlarının yardı- mile bizi tekrar buldular. Hep birden jayakta uyuyoruz. Sabah karanlığı gelen ilk tren imi nma kadar dolu idi. Bu trene takılmak delilik olurdu. Zaten ilk sıradaki mev-i kilmizi de kaybederdik. Ertesi tren cepheden gözleri kör ol- muş beygirler getiren bir marşandiz treni idi. Hayvancağızların kör gözle- irinin hadekaları mavimtraktı. Etrafla- rı kırmızı perçinlerle çevrilmişti. Baş- larını ileri doğru uzatmış hareketsiz du ruyorlar ve yalnız titriyen burun delik lerinde hayat eseri görülüyordu. —Buzün başka tren geçmiyeceğini haber verdiler, Fakat hiç kimse yerin den kıpırdamadı. Asker, resmi tebliğle re kulak asmaz. Çok iyi olmuş ikindi zamanı bir tren geldi. lik bakışta bun Ancak yarı yarıya dolu idi. Başvekil, M. Paul Boncoru da met- hüsena ettikten sonra şöyle demiktir: Şimdi artık eski siyasi nizalar kalnı; mevzubahsolan meseleler iktrsadi meselelerdir. M .Steeg, borsadaki sui istimallere mâni olmak için elinden geleni yapaca- ğini söyledikten sonra demiştir ki: Ahvali maliyemizin muntazam olması ve bütçenin tam zamanında kabul edil mesi icap eder. Maliyenin siyasete mü- dahale etmesine mâni olmak iktiza e der. os. Bundan sonra Başvekil, hükümetin içtimai proğramı ile maarif proğramı hakkımda izahat vermiştir. Nutuklar söylenildiği sırada, birçok müdahale- ler vuku bularak söylenen sözler inkı- taa uğratılmıştır. M. Franklen Bouillon, hükümetin mevcut gerginliği izale ve temerküzü temin etmeğe muktedir olacağını zan- netmediğini söylemiştir, Mumaileyh) P” şöyle bağırmıştır: İster isteyiniz ister istemeyiniz! sizin temerküzünüz dün- kü ekalliyetin ekseriyet yerine kaim olması şeklinde görünüyor. Mumaileyh, bir sol cenah ittihadı hükümetine rey yermiyeceğini beyan etmiş bir cimhu salonundaki halkım ve askerin hücumu İstasyonu zıngırdatı- yordu. Tren önümüzden geçiyordu. En ha- fifimiz olan Alber Troskeyi o açık bir camdan içeri sokmağa muvaffak ol- dum. Az sonra İnsan sürüleri tren basa maklarına asılmış bulunuyordu. Camla rın çoğu kapalı idi. Bir kısmı dipçikle veya bacakların yırtılmasına bakılmı- yarak tekme ile kırıldı. Cam parçaları üzerine battaniyeler atıldı böylece müh telif taraflardan tren işgal ediliyordu. 'Tam vakti imiş. Bir dakika sonra her kes bizim tabiyemizi anlamış pencerele- re hücum ediyordu. Alber trenin hare- ketine rağmen bizden uzaklaşmamak i- çin bulunduğu vagonun yan dehlizi bo- yunca koşmağa başladı. Öyle sıkıştık ki ne sağa nesola bir adım atamıyor- duk. Tren durdu. Alber hizamızdaki ca- mı açtı, Tija içeri sıçradı. Betke ve Kosole de Villinin yardrmile girdiler. Sonra üçü birden kompartımanı ablu- ka etmek için kapılara koştular. O va- kit Lüdvig ve Lederhoze onların arka- larmdan da Valanten, ben ve Karl Hazırlık gürültüsü arasında intizar Bröger içeri girdik, En sona kalan Vil Kim Vadetmiş ? M. Puvankarenin hatıratına göre hol keseden yapılan bu vait İngiltere sıralı taralıu..an verilmiştir (Istanbul sizindir, daha fazla sarih ol| mak zamanı gelmiştir.) Diğer taraftan Çar, Fransanın bil muvafakatini temine çalışmış Puvanka| re bu hareketin Rusya ile Yunanistana | draılmasından endişe ettiğini beyan €- derek şu sözlerisöylemiştir: “Rusya, kıral Corcun ağzından çı-' kan bir sözden istifade ederek Osmanlı devletinin payıtahtı üzerindeki id sını sağlamlaştırmak Fransanın am'anevi siyasetini şiddetle ihlâl etmek istiyor... Puvankare, daha sonra şu sözleri söy Tüyor: “Teşrinisaninin ikisinde Türkiye har be girmiş, ayın 12 sinde İngiltere k ralı Rus sefirine kat'i bir cümle ku narak (Istanbul sizindir) demi şgün sonra İngilterenin Petrograt sefiri İRusya hükümetini Istanbul ve boğaz lar meselesi Rusyanın arzularına göre halledilecektir,, demişti, Izmir üzümleri İzmir, 18 (A.A.) — Şehrimiz ticaret lodasının 18-12.930 tarihli (oraporunda İüzümlerimizin vaziyeti şu suretle tes bit olunmuştur: Mevsim iptidalarmdan ayın 17 sine kadar 31.144.245 kilo üzmü satılmıştır. Bu üzümlerden ayni tarihe kadar ec nebi memleketlere ihracatımız 28128707 kilodur. Mezkür raporda incirlerin zin vaziyeti şu suretle tesbit edilmekte) dir: Mevsim iptidasından ayın 17 sine kadar 19.247.002 kilo incir satılmıştır. Bu incirlerden ayni tarihe kadar ecne- bi memleketlere 17.569.685 kilo sevko- lunmuştur, se irade bari sesamrem eee ve mermere erer yetperverler temerküzünü temin etmek; liçin sarfettiği mesaiyi hatırlamış ve bül tün frrkaların mevkii iktidardan mes'u liyetlerini almağa davet edilmesini ta- ' lep etmiştir. Mumaileyh, hükümetin | sosyalistlerin muavenetinden müstağni kalamıyacağını söylemiştir. Birçok sos yalist meb'uslar, meclisin feshini iste- diklerinden M. Franklen Bonillon şöy le demiştir: Ben bunu kabule maalmem nuniye amadeyim. Fakat, sizin mem- lekete yalan söylemeğe ve kendinizi ek seriyet gibi göstermeğe hakkınız yok- tur. Meclis, 284 reye karşı 291 reyle hü kümete beyanı itimat etmiştir. M. Vincent Aurion, sosyalistlerin hükümet lehinde rey vereceklerini evel ce beyan etmiştir. i / i ; MiLTON ve bu suretle! iki! İ20 kânunevel Cumartesi 93 Dahilde 0 aylığı Kuruş 150 401 750 Hariçte 80U RECEP 1349 Bu gecek Ay | 2.99 — 87 ban; Bakışı 16,43 707 İİ Ganese sağ iyı doğuşu Namaz vakitleri Sabah ÖMZ İkind Akşam Yatsı İmsak s52 1arı vasi 1643 1822 &34 Radyo : Bu akşam İstanbulda | alaturka | | Saat Sekizden Onu kadar fasıl Sinemalar : Alkazar — Dünyadan uzak Alemdar Aşk resmi geçidi Artistik — Hay tang Asri — Gece batıkhanesi Etuval — Brodvey kuklası Elhamra — C belde Ekler — Yunan dyamo trupu Fransız — Kukla tiyatrosu Glorya — TLahöti rapsodi Hale — ( Usküdar |) Volfston canbazbanesi Kemal B.— Kanlı denizler Majik — Top ateşi altında Melek — Tabiatn aşık Opera - Bir zevcenin sukutu Süreyya Kadıköy - Ebedi musmma Şık — Karanlık mazi man a (300 bin otomobilin geçtiği caddeler Lonra, 18 (A,A.) — Günde takriben 200 bin otomobilin geçtiği Londranın " bazı sokaklarındaki müthiş izdihamı azallmak için mezkür caddelerden oto | mobillerin geçmesi menedilmiştir. : | İl Darülbedayi Temsilleri Bu akşam vaat 2130 da im ii tiya içine Yİ “ii ML de erim — Muharriri Arzuhalci meh u akşam uzuma biletlerde tenzilât a a a a yg yy yy Milton kimdir??? büyük fantezist ve dansörüdür Parisli muganni etrafa hücum edenleri iri vücudile bir defa daha dağıttıktan sonra kom- parlımana daldı. Kosole dehlizin kapısından bağırdı: — Eksik var mı? Villi ulurcasma seslendi: — Hepimiz tamam... Getke, Kosole, Tijaden yerlerine atıldılar. Yeni gelenlerin dalgası va- gonu kapladı. Lokomotif adeta kale zaptedilir gibi zaptediliyordu. Vagon- ların üstleri doldu. Şef tren bağırı- yordu: — Aşağı ininiz!.. Beyinlerinizi pat- Tattıracaksınız!... Bir ses cevap verdi: — Çenen dursun biz dikkat ederiz! Yalnız abdesanede beş kişi vardı. Bunlardan biri pencerenin kenarına 80 kulmuştu. Tren hareket etti. Asılı olanlardan! birkaçı yuvarlandı. İkisi tren yolum düşerek tekerlekler altında parça par. ça oldu! Kim aldırır! Başkaları düşenlerin yerini işgal ediyirlardı. Tren ilerler. ken kargaşalık devam ediyordu. Birisi vagonun kapısına asılmıştı. kapı açılmea tutunduğu yeri keyver- di. Yol üzerine bir çuval g kaldı. Başkalarile içeri giriyorduk... ... Vagonumuz ilk zayiatı geceleyin di. Tren alçak bir tünelden geçerken vagon üzerindeki efrattan birkaçı sü- pürüldü. Parça parça oldu. Bunların bu felâkete uğrıyacakları sırada gö | renler olmuştu. Fakat bulundukları i mevkiden treni durduramazlardı. Ab- desnne penceresinde oturun adama ge | lince gece uyuklamış ve hat üzerine düşmüş. Diğer vagonlar de zayiat verdiler Bu nan üzerine vagon üstlerine sügüler ve iplerle korkuluklar yaptılar. Bum Idan başka kaza vukuunda haber ver- i mek için nöbetçiler dikildi. Biz uyuyoruz... Mütemadiyen uyu- yoruz. Ayakta, yatmış, oturmuş, çö”. İmelmiş, çuvallar üzerine toparlanmış İbir halde uyuyoruz. Seyahat bize pek İtabit geliyor. Hatta zevkalıyoruz. Çün- kü dinleniyoruz ve taarruz tehlikesi yok... Öğleyin vardığımız bir istasyonda bize sözde çorba veriyorlar... Bir ni 3 bulaşık suyu fakat sıcacık... v (Bitmedi)