Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
GUMAR iİKSİ | 20 KÂNUNUEVVEL 1930 5 inci sene, No 1746 NUSHASI 5 KURUŞTUR Ha gemnunlacarsreümi: Silrt NUcDusuu NF AOUN * BUĞGUN 2 nci sahifede : Tarihi tefrika sultanhamit Harici ve son haberler 3 üncü sahifede; 8 di -e 1— Adalar nisanda elektirik- le tenvir edilecek Eğirir 2— Ihracatımız ithalâtımızdar 4 üncü sahifede: >— Hikâye 3 milyon lira fazla aftanın yazısı Rorhan | İstanbulda.. Falih RIFKI Reisicümhur Hazretleri çar- | samba günü İstanbulda bir kö- | Sele, bir konserve, bir îıplâ!,lf, İ':ı“' | mensucat, bir çimento, bir de | sorap fabrikasını gezdiler. Bu klolaşmanın Reis Hazretleri ü- J izerinde iyi tesirler brrakmış ol- auğunu ajans haberinden anla- dik. | İşittiğimize göre, rasgele gi- dilen bu fabrikaların hepsi cüm huriyet hükümetinden, onun d “tedbir ve kanunlarından mem- tun olduklarını, işlerinden ka— zandıklarını ve inkişaf yolunda bulunduklarını söylemişlerdir. İyi gitmeyen bir kaç iş arka- | sından bütün memleketi kara Ü görmek, oturduğu yerde, gelişi || güzel hüküm vermeğe alışan || Politikacıların san'atıdır. Asıl Ü san'at, bir memlekette iyi gi- Üİ den ve gitmiyen işleri topla- || mak, aralarında kıyas yapmak, V| ana sebepleris: araştırmak ve Ü bunu gündelik bir politika oyu- (| ©u değil, bir memleket mesele- |4 Si gibi görmektedir. Bundan bir kaç ay evvel İs- tanbula Belçıkalılar gelmişti. bulunan büyük bir şir- ketin müdürü ki, Belçıkalıdır, Vatandaşlarına bir nutuk söyle- di. Bu nutkun en mühim kısmı tü idi: “Rumeli kaybolduktan Ve Anadolu şehirleri inkişafa başladıktan sonra, İstanbulun üyük ticaret merkezi olması- ha imkân kalmamıştır. İstan- bul, artık kendisi için ve hemen Yakın taraflar için tüccarlık e- debilir.. Halbuki — İstanbulda bankalar, müesseseler, yazıhq- Neler, bütün faaliyet şebekesi, €ski büyük ticaret ihtiyaçlarına | göre, kurulmuştur. Bunlar, faz- ladırlar.. Bubhrandadırlar ve buhranda kalacaklardır. İstan- l, ancak zanatlar merkezi o- labilir. Bütün müesseseler ve liyet, bu yeni istikameti tüt- Malıdır. Reisicümhür Hazretlerinin Bezmiş oldukları müesseseler, Ve bu müesseselerin göstermiş Oldukları istatistikler ve inki- Saf imkânları, dört beş ay evvel Okumuş olduğumuz nutkun doğ Tuluğunu isbat et ctedir. Nor Mal olarak vazifes. biten bir Müesseseye, ânormâl tedbirler- € vazife icat edilemez. : İstanbula, zanatlar merkezi Olmak gibi bir vazife kalmış ol- Ması, büyük bir bahtiyarlıktır. Cünkü büyük harpten sonra bir fakım şehirlere Hiç bir v?zı.fe imamıştır.. Ve her gün ümit- Siz bir uçurum içinde kaybol- Maktadırlar. Bulgaristanın Var hasr, Rusyanım Ödesası, bize en Yakın misallerdir. ! İstanbul, gömür merkezine D $ tzak olmadığı ve Anadolu ya- Oğ ©m adasının bütün kıyılarının Ve demiryollarınım başında ol- duğu için, zanatlar, burada ko- laylıkla ilerliyebilir.. Lozandan tvvel Türkiyede zanat olması İ a imkân yoktu. İstanbul, yeni || 'azife ve faaliyetini, Kapitölâs- Yonların kaldırılmış - olmasına —Medyundur. Bütün yabancı şir- kctlerde Türkçeyi mecburi kı- , Türkleri koruyan kapunlar Ve tedbirler, zaratları himaye #den kanunlar ve tedbirler, şeh- Tin kaybolan eski vaziyetinden, lkım mümkün olduğu kadar âZ müteessir olmasını temin et istir. Zamanla, bu teezsür hi- inecektir, Eğer büyük harpten — evvel Sazeteler, İstanbuldaki işsizle- ih ve müztariplerin sikâyetle- Tini tahkik etmiş olsalardı, şim ikinden daha az bulmıyacak- h"dı. li lstanbulda zanatkârlar inkişaf b9_"ken. belediye ve hükümete k“S’ü'k ve esaslı bir vazife düşü- 9r: Genişliyecek ve kesifleşe- olan amele sınıfları için ya- 1 38 yavaş mahalleler ve içti- Müesseşseler kurmağa baş- 1 ıl ıı"13'1:!.. Hemen her yerde ame | Sinıfini tahrikâta karşı koru- | - | B © (Devamı 5nici sahifede ) Hz. ge (Dün gece foto muhabirimizin aldığı resimlerden) Gazi Hz. şereflerine süslenen Sirkeci garında... Gazi Hz. dün gece saat 21,40da hususi trenle Trakyaya hareket ettiler Gazi Hz.ne Trakya seyahatlerinde Şükrü Naili ve Ali Sait Paşalar refakat etmektedirler Reisicümhur Hazretleri Alpulluda trenden inerek şeker fabrikasını gezecekler, köylülerle temas edecekler, sonra Kırklarelini şereflendireceklerdir büyük bir ziyafet verecel sonra Ege var 19 gündenberi şehirmizi şeref lendiren ve evvelki gün tetkik lerini bitiren, Gazi Hz. dün akşi ma kadar saraydaki dairelerinde istirahat etmişler ve dün gece hususi trenlerile Trakyaya hare€ ket etmişledir. Müşarünileh Hz. nin bu seya hatleri münasebetile Sirkeci is- tasyonu Şark demir yolları kum panyası tarafından Türk bayrak İrar ve çiçeceklerle süslenmiş ve istasyondaki büyük merasim v4 kabul salonu açılmıştı. Reisicümhur Hz. nin husus? vagonları da bu seyahat için Haydarpaşadan Sirkeciye geti- rilmiş ve müşarünileyh Hz. ile refakaktleindeki zevat ye mai- yetleri için 8 vagonlu bir tren hazırlanmıştı. Gazi Hz. merasim yapılması N arzu etmemelerine ve vaktin geç olmasına rağmen kendileri ni samimi surette teşyie gelen zevt ile saat yimiye doğru Sir- keci garı dolmuştur. Teşyie gelenler Teşyie gelenler arasında İs- tanbul meb'uslarından İhsan Pa şa Hüseyin D. şehirmizde bulu nan erkânı askeriye Halk fırka- sı İstanbul tetkik heyeti Teisi Afyon meb'usu Ali, Tekirdağ m€busu Cemil B.le, matbuat erkânı, maarif emini Muzaffer Büyük Reis Edirnede iki gün kalacaklardır. Edirne belediyesi şereflerine r. Avdette Gazi Hz. İştanbulda bir gün kalacaklar, rile seyahatlerine dev>m edeceklerdir (Dün gece aldığımız resimlerde Gazi Hz.hususi vagonlarınc a Vali muavini Fazlı, polis müdü rü Ali Rıza Beyler, Darülfünun müderrisleri, şehir meclisi azala rı, devair erkânı, Şark demiyol ları kumpanyası müdürü M. Paskal da bülunuyorlardı. İstasyonda kalabalık Saat douza doğru istasyo- nun etrafında Gaziyi yakındn görmek iştiyakiyle kesif halk kitleleri toplanmıştı. Bir müğdet'sonra vali Muhid din B. de geldi. Halkm tezahüratı Gazi Hz. saat yirmi biri on geçe saraydan otomobillerile ha reket ederek yirmi biri yirmi ge çe istasiyona teşrif ettiler. Refakatlerinde hemşireleri | Makbule Hf., Dahiliye vekili Şükrü Kaya Riyaseticümhur kâ« tibi umumisi Tevfik, ser yaver Rusuhi, Kütahya meb'usu Re- cep, Sinop meb'usu Recep Züh- tü, Bozok mebusu Salih, Hasan Cavit, Kılıç Ali, Ruşen Eşref Reşit Galip, Riyaseticümhur ka lemimahsus müdürüHasan Rıza Beylerle Birinci ordu müfettişi Ali Sait Pş. ve vekâletlerin mü- şavir ve müfettişleri bulunuyor-| lardı. Gazi Hz. otomobillerinden i- nerken etrafında toplanan hal- kın samimi ve hararetli tezahü ratiyle karşılandı. Bu candan tezahürata başla- rile mukabele ederek merasim salonuna girdiler. Büyük reisimiz burada bekle yen zevatın ayrı ayrı ellerini sı karak iltifatta bulundular. Bu sırada Şark demiryolları (Devamı 5nici sahitede) Türk-yunan İtilâfı Yunan meclisi müzakere ediyor , İki meb'uş itilâfname aleyhinde söz söylediler Atina 19 (Apo) — Yunan Meb'usan meclisi, dün- Türk- | Yunan itilâönamesini sureti kat iyede tasdik için ikinci defa mü zakereye başlamıştır. Mazbata muharriri M. Arkiropolos, kom şu devletlerin, hem civar olma- dıkları devletlere nisbetle daha sıkı münasebatta. bulunmak mecburiyetinde .bulunduklarını iki memleketin menafii samimi anlaşmalarını icap ettirdiğini ve Türkiye Yunanistan ahalisi nin nef'ine olarak iki memleket arasında dostane münasebat te sisi herkesçe tasdik ve itiraf edildiğini söyledikten sonra bu itilâfı icap ettiren esbabı tada- da devam ile demiştir ki: — Diger taraftan akalliyet- ler, kat'i olduğunu ve hudutlarda muhtemel tebeddüller — icrası imkânı olmadığını sureti kati- yede anlamaları lâzım gelirdi. Türkiye ile Yunanistanın Bal- kanlar ile şarktaki istatonoyu takviye ve terhin etmekte men faatleri vardır. İkki devlet arasın da başlayan ve sulhperverane bir siyasete istinat eden yeni devir, diger şark devletleri ara- sında da bu kabil itilâflar akdi- ni intaç edecektir. M., Venizelo- sun Ankarayı ziyareti, iki mem- leket arasında mazide mevcut niza ve itilâfların sureti kat'iye de bittiğine delâlet eder.., Meb'uslardan — Kolombaki, Çiğdem oğlu söz alarak itilâf- Türk - Yunan meclisinde misakı mü- dafaa eden M. Mihalakapulos nameyi, Yunanistanın zararına olduğundan bahisle tenkidatta bulunmuşlardır. Müzakere vak- tin gecikmiş olması hasebile yarına talik edilmiştir. Yarın siyasi fırkalar rüesası da söz a- lacaklardır. Müzakere kâfi gö- rülürse itilâfnameler tasdik olu nacaktır. Kış geldi mi Dün milli talebe kongresine iştirak eden zevatten bir grup € Tafsilât iç sayfalarımızda | | mektedir. Devlet Bankasi Ankara, 19 ( Telefonla ) — Cümhuriyet Merkez Bankası hissedarlarına ait bordroları tet kik ve tasnif etmekle meşgul bulunan büronun mesaisi - bit- mek üzeredir. Bir çok yerlerden bordrolarile Maliye vekâletine gönderilmiş ve oradan büroya tevdi edilmiştir. Banka - hisse- darlarının miktar ve derecei iş- tirakleri hakkında evvelce yapı lan tahminler son günlerde ik- mal edilen tasniflere — nazaranı hakikate en yakın neticeler ver Halkın hisse senetlerine işti- rak mıktarı gerek — İstanbulda gerek İzmir vilâyetile orta Ana- dolu vilâyetleri ve şark vilâyet lerinde mühim bir miktara baliğ olmaktadır. İştirak — mıktarı 4.000.000 lirava vaklasmıstır. Soğuk bugün daha ziyade artacak Fakat kar yağması ihtimali yok Dün öğleden sonra hava bir denbire soğumuş, âdeta kış baş- ladı zehabmı tevlit etmiştir. Hattâ bazı tec- rübeli ihtiyar- lar bu soğuk için “kar müj- decisi,, bile de- mişlerdir. Kandilli rasa- tanesinin verdi- malümata nazaran dünkü soğuk, perşem- Rasatane mü- be günkü soğu- dürü Fatin B. ganisbetle az- dır. Perşembe günü derecei ha- (Devamı 2 inci sahitede) Si gı e Trakyaya hareket ettile W ee Ka Fener-Vefa maçından bir intiba ; küleci şiddetli bir şütü tutuyo” Lig maçları başladı F. Bahçe Vefayı 0-4, G, S. - Beşiktaşı -3 yendiler Lik maçları, uzun müna- kaşa ve ihtilâflardan sonra ni- hayet dün Taksim stadyomun da başladı. Lik maçlarının da- ha ilk haftasında, Fenerbahçe Vefa ile, Galatasaray da Beşik- taş ile karşılaştığı veçhile, stad yomda iki bin kişi kadar bir seyircikütlesi toplanmıştı. Süleymaniye - Anadolu 2-2 ye berabere kaldılar. Maçlarda i ki bin seyirci var : Süleymaniye 2 - Anadolu İlk maç ikinci kümeden bi- rinciye terfi eden Süleymani ile Anadolu arasşnda cereyar * ti. Maça 11,5 de başlandı. İki kımın kuvveti hemen hem müsavi olduğu cihetle bu oldı ça heyecnlr oldu. İki taraf * Devamı beşinci sahifece FIK TERBİYE İlk günleri o ne terbiye, ne tolerans, ne İngilizlik idi. Söy-| ler, cevap verirsiniz. Siz söyler- siniz, o cevap verir, — Fethi Bey Avam Kamara- sında muhaliflik stajı mı yap- mış? diye sorup soruşturuyor- duk, Ve doğrusu bizim gazeteler de ona karşı öyle idi: Mühte-. rem Fethi Beyefendi, lider haz. retleri.... Eski tenkit üslübunun değiş- mesine az kalmıştı: “Bana bak- Falih RIFKI eder misiniz?... — Muhterem Kayseri Meb'usunun fikrini an hıyamadım!,, ... Derken sabır tükendi. İk- tidar yıldızı bir buluttan öteki buluta gire çıka seçilmez ve ta nınmaz bir ışık oldu. Fethi Be- yin edebiyatından da Kamara gitti, avam kaldı.. Ama ne avam! Lehçesi kıt ol duğu için yalınkat bir avam! Yakınlarda şu fıkrayı işitmiş tim: Adamın biri arkadaşına kendi terbiye küdretini göster- mek için kediyi bile medenileş« sana.... Bu lâfı kime söylüyor|tirdiğini söyler ve zile basar. * sun?,, Yerine: “Lütfen dikkat (Devamı 5nici sahifed Bir demogoji mevzuu Aldığımız malümata göre Başvekil Paşa Meclisin bu gün kü içtimamda Fethi Beyin ikin tir. Hatırlardadır ki, Fethi Be- yin takriri şu idi: rin açlık ve sefalet içinde ahlat tarmıya mecbur kaldıkları gaze- telerde okunmuştur. Bu haber doğru mudur? Doğru ise hükü- met bu zavallıları açlıktan kur- tarmak için ne tetbir düşünmüş- tür?,, Ş Anlaşılıyor ki sabık liderin sorduğu mesele hakkındaki bü tün malümatı yalnız gazetede okuduğu fıkradan ibarettir. Her hangi bir gazetede hükümeti mes'ul ve kabahatli mevkiinde bırakacak her hangi bir haberin intişarı, Fethi Beye bir sual ve demagoji mevzuu teşkiline kâfi geliyor. Her meb'usun sual hak kı vardır. Hiç kimse meb'uslara bu hakkınızı niçim kullanıyorsu nuz, diye itap edemez. Ancak meh'uslara düsen bir ci sual takririne cevap verecek- ” “İzmir civarında bazı köyle- | yemek suretile hayatlarını kur- Ismet Paşanın bugünkü cevabı pek şiddetli olacak Dün ikinci takririne Başvekil tara- Jından - vap verilecek olan Fethi B. vazife daha var ki o da kendisin ce mümkün olan tahkikatı yap- tıktan, mesele hakkındaki bü- tün malümatı topladıktan sonra bu hakkını istimal etmesidir. Gümüşhane meb'usu, eğer * bu sualile yalnız hakikati öğren (Lütfen sahifevi ceviriniz)