BUGÜN Ba) ÇOCUK SAYIFALARI 7 Kânunevel (o (İ2 İnci Ay) 1930 Pazar (| MR © Sayısı / Kuruş — 14 üncü Yıl No. 4639 GAZİ HZ. Kapısı kurunu vustaya | Dün de Sarayda açılan Venedik sarayında İtalyanın Docesile nasıl görüştük ? “ Ben iki yüzlü bir edem değtim; dost olduğumu söyleyince BAŞMUMARRIRIMIZIN SEYAHAT INTIBALARI :2 Müesses imlâmızın tadili asla doğru değildir Esasen bu tadil haberi talim ve terbi- | yenin bir tamimile taban tabana zıttır Reisi cümhus Hz. dün Dolma- bahçe sarayındaki dairelerinde istirahat etmişler ve hiç bir yere çıkmamışlardır. Ibrahim tali, vali Muhiddin İtalya meclisi âyan reisi tara- mdan Tevfik Rüştü Bey heye- verilen çay Zziyafetinden tonra Üç meb'us ve gazeteci ar- <adaş (Venedik) sarayının kuru- nu vüsta devrine açılan bir ka- pisından içeri girdik. Burada İ- talyayı harbi umumiden sonra düştüğü büyük anarşi tehlikesin- kurtaran ve bu memlekete faşizm) idaresile bir ordu disip- lini veren (Musolini) nin nezdine Kabul edilecektik. (Venedik) sarayı Romanın es ki binalarından biridir. Bu eski Sâray vaktile Venedik hülüme- tinin Romaya gönderdiği sefir lere ikametgâh vazifesin: görür- Bilâhare tabii bu taribi bina İtalyaya yemiştir. Fas'st Italya- nın kuvvetli reisi şimdi resmi işlerini burada görüyor. Bilhas- Sa resmi vemühim mülâkatları buradaki dairesinde kabul edi- yormuş. Diş kapıdan girerek biraz iler- 1. Bur; i Tenveri Ip ettik. ÇI odaya şapkalarımızı ve pak tolarımızı biraklık. Sonra bir ko- tidordan geniş bir büyük odaya Bu oda içersinde eski Baroda içtima Dünkü toplanmada idari J vebütçe tasdik olund: revan hind . saat on toplanmı innbat meclisinin si idari raporunu ve ba- 1931 senesi bütçesini tet- etmişlerdir. Bazı müzakerat- rapor ve bütçe, tas- rader o vakıt gazetesi ma e eden anlı. sal a davet etmiş de gireyim 6ekat.. leyince sol tarafta duvar içer İ | dost kalırım. Bunu istikbalde filen göreceksiniz. ,, Roma askerlerinin kullandıkları mızraklar, baltalar, oklar, silâh- lar, demir mığferler ve saireden mürekkep olarak teşhir edilen şeyler insana bir askeri müze dairesinde imiş hissini veriyor. Musolininin çalışma odasına git- mek için bu odanın ortasından geçmek, diğer bir intizar salo- nuna girip beklemek lâzımdır. Bu son bekleme salonu da i tarıhi kıymeti itibarile tamamen bususi mahiyettedir. Salonun duvarlarında Italyanın yetiştirdiği en yüksek ressamla- rın yaptığı bir takım lâvbalar ve res'mler göze çarpıyordu. Gerek duvarların, gerek tava- nıp ilk yapıldığı zamana ait renk ve şeklini mubafaza için âzami derecede itina edilmiş. Bize bu- rada rehberlik eden zat bu ci- hete nazarı dikkatimizi celbeder- | ken gülerek kapınm arkasında» ki küçük bir kadife parçasını kaldırdı, ve bu parçanın altında gizlenmiş olan bir elektrik düğ- mesini gösterdi : burada yeni olan | — Bakınız, sine gömülmüş bir asansör bi- zi Musolininin bulunduğu kata | herşeyin üslü örtülüyor, sakla- | u sırada salonun SOnpi , | ikinci kapı açıldı. Italyan başve- ! kili bizi kabule hazır bulunuyor- i du. Yanına girdiğimiz zaman M. Musolininin matbunt dairesi şe- M. (Ferreti) yi de cevval ve mütebessim ( simasile gördük. M. (Ferreti) Musolini'nin doğru- dan doğruya şahsından emir ve talimat talâkki ederek tek- mil Italyan matbuatına direktif veren bir zattır. Evvelce Milâ- no'da gazeteci olan M. (Ferreti) Musolini tarafından Romaya da- vet edilmiş, meb'us intihap olun- muştur. Şimdiye kadar meb'us sıfatım muhafaza etmekle bera- ber resmi matbuat teşkilâtı fev- kinde olarak Musolini ile mat- buat arasında mütavassıt vazife- sini görmektedir. Musolini'nin yanına girildiği | Zaman insanda hasıl olan ilk intiba odasının genişliğine göre nisbetsiz denecek (derecedeki boşluğudur. Büyük bir salonun kapıdan girerken karşıya tesadüf eden köşesine bir yazıhane ve bu yazıbanenin arkasına Muso- 930 se- | lini'nin kendisi için bir, önüne misafirleri için iki sandalye ko- yunuz. Odanın umumi şekilde manzarasını tasavvur etmiş olur- sunuz. LAlt tarafı 4 üncü sayfada) yadtırmışorum diye ;ki karıştır. meşgul oldular beyler dün Dolmabahçe sarayma gelmişler ve bir müddet kalmış- lardır. * # » Istanbul, 6 (A, A.) — Reisictimhur Hazretleri buxün dairelerinden çıkma mışlardır, istirahat buyurmuşlardır. Bundan bir hafta evvel Maarif vekâleti Talim ve terbiye daire- sinin bütün mekteplere ve mu- allimlere gönderdiği bir tamimin suretini dercetımiştik. Mekteple- rin tedris hayatında güzel Türk- ——— Hariciye vekilimiz! Dün Ankaraya hareket etti Hariciye vekili Tevfik Rüştü Bİ. dün Rusya, Amerika ve Bul- garistan sefirlerinin ziyaretlerini kabu: etmiştir. Tevfik “Rüştü Bey dün akşam Gazi Hz. lerine arzı veda ettik- | ten sonra Ankaraya gitmişlir. Saltet Bey Evvelki gün imize gelen | C. H. fırkası isem kâtibi Saf ! fet B.dün saat on alıda Dok mabahçe Sarayına giderek reisi cümhur Hiz. tarafından kabul edilmiştir. Saffet B. bir muharririmize İs- tanbula gelişinin fırka teşkilâtı işile alâkası olmadığını Bu ak- şamki ekispresle Ankaraya dö- neceğini söylemiştir. Bu kadm yehresi ne mans ifade ediyor? Anladığınız manayı aşağıdaki kupona yazınız ve bu kuponu ke- sip biriktiriniz. eğ kuponu :7 a aa A a — Sokakta borcumu ödemediğim için bekkel canımı alacak gibi yü züme bakıyor. çeyi lâyıkile öğrenmek hususun- da bötün muallimleri müttehiden çalışmağa davet eden bu tamim çok mühimdi. Tamimin imlâ olan kısmında mektepçilere milli bir vazife olarak şu satırlar ya- nlıyordu. “Yeni Türk harflerinin kabulü ü- zerine hepimize teretlüp eden en mü him vazife her kelimeyi DU Encü- meni tarafından tertip edilen imlâ lüyatinde tesbit ettiği veçhile yaz- mak ve imlâda teşevcüşe meydan vermemektir. Her feri imlü husu- sunda kendisini müçtehit farzede. rek her kelimeyi istediği gibi yaz- mak saldkiyetini kendinde gördük. çe İmlâmızi teşevvüşlen kurtarma. ga imkân yoktur. Herhangi bir ke limenin DU Enciimeni tarafından kabul edilmiş olan imlâsı kendi şah- si kanaatimize uygun olmasa bile Türk imlâsını teşevrüşlten kurtar. mak gayesile o kelimeyi imlâ lâga Halbuki dünkü sayımızda çı- kan bir Ankara telgrafı Dil en- cümeninin imlâda bazı tadilât yapabilmek için müzakere ve mü- nakaşalerde bulunduğunu bildi- riyordu. Yeni harfler teessüs edeli bu kadar zaman olmuş mekteplerde okunmak, hariçte satılmak üzre binlerce kitap basılmıştır. Tale- | be yeni harfleri, yeni imlâyı ta- mamile öğrenmiş, tamamile be- nemsemiştir. Vaziyet bu merkez- de iken, aradan bu kadar za- man geçtikten sonra imlâda bir tadili mevzuu bahsetmek biraz mevsimsiz ve zararlı olur. Böyle bir tadilin kimin tara- fından ileri sürüldüğünü yakinen bilmiyoruz. Fakat bazı mecmua- larda neşriyat yapan bazı imlâ ve gramer mütahassıslarının “kendilerine mahsus bir imlâ, ile yazı yazdığını görmekte idik. İhtimalki bu yeni teklifler aynı zevat tarafından ileri sürülmüş- tür. Ne olursa olsun, böyle bir teklifi kabul ettirmek çocukları- mıza imlâmızın istikrarı ve vah- deti hakkında menfi bir fikir — Dalreye gecikiriz, müdir beyin burnundan düşen bin parça... vahdetine ait | vermek, sonra neşriyat alemimi- ze iktisadi zararlar yüklemek demektir. Bugünkü imlâmız, diğer lisan- ların imlâlarına nazaran çok mü- kemmel bir imlâdır. Bazı metle- rin ve (kabile) ve (kabile) gibi kelimelerin yazılmasını ve okun- masmı temin etmek için iki sene sonra tadilâta kalkışmak doğru değildir. Bunu faydalı değil, za- rarlı görüyoruz. Maarif vekâleti — Telebelerin spor kulüplerine girmelerini meneden emringeri elinmasına sebep yoktu, diyor Ankara, 6 (A. A.) — Maarif vekâles İtinden: Bazı gazeteler talebenin spor İkulüplerine girmemesi hakkında ew velce tebliğ edilmiş olan talimatname nin kaldırıldığını yazmışlardır. Bu emrin geri alınmasını icap ettirecek hig bir sebep yoktur. Talebe için esas me sele fikren ve bedenen mütvazin biz terbiye almış olmaktır. Bu da mektep İlerimizde kabildir. Gençlerin iyi biz tarzda beden terbiyesi görmeleri ve spor ihtiyaçlarını tatmin eylemeleri için maarif vekâleti lâzımgelen tedbir leri almıştır, ve alacaktır. Spor kulüp lerine gelince talebenin bunlara gir. mesine muvafakat ; edilmemekle bera ber bu kulüplerin lise ve orta derte mektepler haricinde kalan gençlerin bedeni faaliyetlerine hizmet edecek veg !hile çalışmaları maarif vekâletinin & jsaslı arzularından biridir, Kallavi sokak Beyoğlunun işlek bir so- Kallavi ( Glavanı ) sokağı Türkiyenin en kalabalık yeri olan Beyoğlunda bir sokak var- dır ki, buradan, insan, akşam östü olduktan sonra ürpermeden geçemez. TAN tarafi 6 inci sayıfada) — Hulasa her ysrde ayni görüyorüm başka türlüsünü bilmi yorum ki gireyim... surat deki mektepler fevkinde bulunan ve