2 Aralık 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

2 Aralık 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—— 6 — VAKIT 2 Kânunevel 1930 Talebe Hukuk talebesi arasında kongresi nizami şekilde yapılmadı mı? Kongrede yalnız üçüncü sınıf temsil edildi, Hukuk fakültesi talebesi cemiyeti-|rma bizlerin de sözlerimizin dinlenme- ni geçen cuma günü knogresini bitir.| sine dair ikazım üzerine beni müzake- diği, kongrede bulunanlarm nizamna-|rede bulunmaktan menettiler, muara- meyi tadil ettikleri, fakat birinci ve i-İzam kendilerine karşı idi. Bu vaziyette kinci sınıfa mensup bir kısım talebenin|hakem hey'eti umumiye olacaktı, mü- içlimaı terkettikleri yazılmış ve talebe|zakereyi takip ettirip ettirmemek hey” arasında cemiyet meselesi yüzünân Çı-leti umumiyeye aitti. Biz her sahada kan ihtilâf işaret olunmuştur. Dün fa-|hak ve hüriyetine kavuşmuş ona kar- ültenin ikinci smıfından Yusuf Ziya)şı çok kıskanç gençleriz, aabeylerimiz. nzası ile şu mektubu aldık: “Cuma günü Muallimler birliğinde! kürsüden bizi istihfaf etmemelidir. sâhiren Hukuk talebesinin hakikatte ü| güncü sınıf talebesinden bir kısmının toplanmasında gençlik namma teessüre' şayan gördüğüm bir iki hususu toplan- mada bulunamıyan daha doğrusu bu- lunmaktan kaçınmayı tercih eden ar- kadaşlara açmak üzere muteber gazete! nizin tavsit ediyorum. 1—Kongre saat onu otuzda açıldı. İşti rak eden otuz kadar efendiden hemen kısmı küllisi son sınıftandı. Diğer sı- nıfların iştirak etmemeleri daha evvel ki toplanmada kendilerinin kongrede mevcut bazı üçüncü sınıf ağabeylerince adeta (evet veya hayır) cı telâkki edil! meleridir. © 2-—Bu arkadaşlarca; ilk iş sanki daha! . iyi semere alabileceklermiş gibi eski ni! zamnamenin ihtiyaca kifüyet edememe - si görüldü. Eski nizamnamenin pek nz bir kısmı hiç değil bu kadar sıkıntı çe- kilen forma meselesi halledilse pek zi yade minnettar kalınacakken nizamna- meyi İadile ilâvelendirmeğe kalkışmak! Tüzumsuzdur. 3--Aktedilen kongrede bilhassa söz a- lan beylerin ağzında (eski cemiyet, biz den evvelki cemiyet) şöyle yapmış böy le yapmış diye bu toplanmanın yeni ol- duğunu imaları diğer bir kısmının es| - Ki cemiyetin senelik adi Kongresi de- meleri üzerine ne suretle hareket edik diği anlaşilmamıştır. Bu otuz efendi. “nin ne salâhiyelle namla hareket eyle — diği sorulduğu zaman bitaraf olması İâzrmgelen reis bey bu suali dinlemedi, bir kısım talebe eski ve bir kısmı yeni - cemiyet kongresinde imiş gibi tuhaf bir vaziyette kaldı. Bu hususta kânunu'me| . deninin cemiyetlerin bihakkın infisahr- na dair (70) inci madesinin ikinci fık- . rasında (idare heyetinin nizamnameye tevfikan teşkiline imkân kalmazsa ken — diliğinden münfesih olur) hükmü bize bu kongrenin yeni bir cemiyet kongre si olduğunu gösterir, çünkü orada eski! deniyor kendilerini intihapla (yükselttiğimiz Hulâsa: Bu kongre gayri kanuni gayri nizamidir. Otuz efendinin umu-| mun yapacağı işleri yapmağa kalkış- ması doğru değildir. Bizim de dilekle-' rimiz var. Bizi temsil iddiasmda bulu. nan üç beş arkadaşın arkarından gide- meyiz. Umum arkadaşlar toplanıp icap eden hususları karara almamız lâzım- dır. Dün Dr. Fahrettin Kerim beyden de şu tavzih mektubunu aldık: «Bugünkü gazetenizde tıp talebesi arasında cemiyet ikiliği yüzürden çı kan ihtilâf halli için tavassutuma müracant edildiğini ve temaslara baş- yarak bir içtimaa davet edeceğimi ih- tiva eden bir havadis okudum. Bu ha-| berin beni hususi olarak ziyaret eden bir talebe cemiyetin reisi olmaklığım neş'et ettiğini tahmin ediyorum. Eski bir talebe cemiyeti reisi olmaklığım dolaysile tıp talebelerinin bir cemiyet; içersinde çalışmaları temennisinde ol duğumu o arkadaslara (söylemiştim. Onlarda memnuniyetle telâkki ettiler. Binaenaleyh tavassut haberinin ba has bihalden ibaret olduğu filen bu işlerle meşgul olmadığımın tavzihini rica ede rim efendim.» Gülhâne müsamereleri Gülhane müsamerelerinin üçüncüsü teşrinisaninin otuzuncu pazar günü muallim Zeki Faik Beyin riyaseti altın da toplanmıştır. Dr. Şeref Bey tarafından mide kan seri, Dr. Fevzi Bey tarafından bir tifo vak'asında iri tefellüsat ve (o basilin müddeti devamı, Dr. Hayri Be ytarafm dan Hakevi afatta otohemoterapi, Dr. İrfan Bey tarafından kolonun gayri tabfi vaziyeti, Dr. İhsan Arif Bey tara- yelografi, Muallim Abdülkadir Bey ta- ramdan Rie sürresi tümörü hisaini ve ren lifi tüberküloz ve bromşektazi. Dr. heyeti idareden bir efendiden başka — kimse yoktur. £ e Niçin bu hususu unutuyorlar, Xâzım Bey tarafından Azigos ından Üroselectan ile dahili veridpi| * wv Gazi Fiz. Dün sabah şehirimizi şereflendirdiler (Üsta tarafı birinci sahifede) Falih Rıfkı ve kelemi mahsus müdürü Ekrem B.ler olduğu balde saat dörtte saraydan çık- mış ve akşam Üstü avdet etmiş- İerdir. Derültünunun tazimatı Darülfünun emini Muammer Raşit, Maarif emini Muzaffer B.ler saat Üç buçukta Dolma- bahçe sarayına gelmişler ve bil- vasita Gazi Fİz. ne arzı tazimat etmişlerdir. Aziz ve sevgili Reisimiz seya- hatları hususi mahiyette oldu- ğundan ve kendileri hiç bir merasim yapılmasını arzu buyur- madıklarından ayrıca bir istikbal programı tesbit edilmiş değildir. Gazimizin İstanbulu kaç gün şereflendirecekleri kat'i surette malüm olmamakla beraber şeh- rimizde dört beş gün kadar kalacakları zannolunmaktadır. Gezivin bugün Derülfünunu şereflendirmeleri muhtemeldir Reisicümbür Hz. nin şeh- rimizde kaldıkları müddet zar- fında bazı daireleri ve bugün Darülfünun ile Halk Fırkasını teşrif etmelerine Okuvvetle ihti- mal verilmektedir. Gazi Hz. nin O şebrimizden sonra nereye teşrif buyuracakları kat'i olarak belli olmamakla be- raber Trakyaya gitmeleri ve dö- nüşte Gelibolu ve Çanakkaleye uğrayarak buralardaki şehitlik- leri ziyaret etmeleri ve Bandır- ma, Balıkesir yolile İzmiri teşrif buyurmalar, muhmtemeldir. İzmirde hazırlıklar Bu hösusta İzmirden alınan haberlere göre Gazi Hz.lerinin önümüzdeki hafta perşenbe gü- nü İzmire vasi olacakları hak- kında İzmir Halk fırkasına ma- lâmat gelmiş, istikbal içinde ha- zarlanılmıştır. Civar kaza ve vilâ- yetlerden de heyetler gelecektir. Gelenler gidenler | Dünkü samimi toplanma İm azim Dün Gardenbar, samimiyet ve san'at! ğımızı derin bir hissi minnetle tekrarjiçin (Kreozot) koyduklarını man görüyoruz. Halbuki, itibarile güzel bir hadiseye şahit oldu. Türk ve Yunan sahne artistleri Güzel san'atler ve şehir mümessillerinin işti- rak ettikleri bir toplanmada tanıştılar, dnü orada bulunanlar bu kadar mühim bir san'at tezahüründe hazır oluşları- nı unutmıyacaklardır. İstanbulda bulunan iki Yunan trupu artistleri ile Darülbedayi artistleri ara sında bir bağ yapan bu toplantıda, Yu- nan sahne artistlerinin en eskisi olan M. First ayağa kalktı ve Aşilin lisanı ile şu sözleri söyledi: “Türk - Yunan san'atinın bugünkü tecelli eden kardeşliği ebedi olacaktır. Bu suretle iki millet arasındaki ihtilâf! lar da bittikten sonra, hars noktai na zarından da tecelli eden kardeşlik, Türk - Yunan annelerini birleştirecek. ' En büyük iftiharı Türk artistlerini, Türk harsını, Yunanistan maliselerinde| alkışladığımız gün duyacağız... M. First, Yunanistan şeyhülmümes. silini sıfatile bütün Yunan artistlerinin teheyyüç ve tahassüslerini Türk artist lerine iblâğ etti. Küçük Kemal Bey tarafından Türk çeye çevrilen bu kısa İnkat özlü sözle re Darülbedayi murakabe heyetinden Avni Bey heyecanlı bir surette fhukabe le etti; — Bu san'atı, dedi, mehti olan Yu. nanlıların memleketimizi şereflendir. mesi, Türk - Yunan san'at muhadeneti- nin temelini teşkil edecektir. Huzurunuzla duyduğumuz meserret gittikçe artacak ve iki memleket arasın da nezih san'at ve ruhi inceliklere ma: tuf münasebetlerin inkişafıma şahit ola cağır. Ziyaretinizden mütevelit bahtiyarlı. eyliyoruz.,, Her iki nutuk, her iki tarafı heyecan|âğrısı yalnız bir sebepten Tandırmıştı. de bulunarak san'atin mehdi mi nanistanım bu sanada du le er ni izhar ediyor. Bu suretle şarkta tiyat| To sanatı daha büyük hatvelerle iler. diği son derece harap eden bir ip duğu için bugün dişçilikte lemiş olocaktır, dedi. olacaktır, dedi. di. Emlâk ve Eytam bankası umumiltisaslarını söylediler. hakkında toblivatin bulunulmuş ve mü Viyanadan şehrimize gelmiştir. vakaşata muallim Süreyya Hidayet Ab : Hakkı Bey kendisile görüşen bir mu) Hurşi 4 — Reis beye nedense dinlenmeyen|dülkadir Refik Münir Mim Kemal Lüt harririmize seyahatinin hususi mahiyet | Hüseyin Rahmi, Manyasizade © birçok sunllerimden sonra bir takrir|fi Burhanettin Beylerle operatör Bur-| olduğunu söylemiştir. Jer. İhtarlarma teşekkür ederim. Fa- kat benden evvel verilen iki takririn de arap harflerile yazılı olması reis B wafık ms id Tefrkası ; İncitti, Bir müddet kımıldıyama- dı. Şimdi iyileşmiştir. Parker Is- teplere gitti, Rivayete göre ka- — Orısının taliini deneyecekmiş. ” —Bir kaç gün beraber yaşa- dıktan sonra karısını yalnız bı- © yaktı öyle mi? Karısı genç de- — ilmi? — Ben görmedim. Görenler genç ve güzel olduğunu söylü- yorlar. Fakat yalnız kalmasında bir ike yok. Malüm yal Bu yıcılar * memleketinde ukaddestir. Bir çok ada- ip olmuş bulunduğu zev- cemi yalnız, evimin kapısını açık bırakabilirim. Bütün mevcut er- © kekler onu himaye «derler. Bu- ni bir kadına taarruz ipek ini a A Kadınsız Memleket “yerdim. Bu takririmi (Arap harflerile|hânettin Dr. Kâzım, Kemal Süleyman yazılmıştır okuyamam.) diye reddetti- Beyler iştirak etmişlerdir. ——— Devlet Bankası Tütün İnhisarının bulunduğu binâ- “tarafından okunması, kâtiplere zabıt-inm Devlet Bankası şubesi ittihaz edi- larının eski harflerle tutturulması mu-)leceği, inhisarın da başka bir yere nak « Reis B. bitaraf olmala-'ledil söylenmektedir. Yzan: Peter Bolt için deli olmalı. Şu halde kapı- sını kilitlemeğe ne lüzum var. Biran durarak Parker'in evine — baktılar. Sanki metruk i binada uzaktan € wi em yaşıyordu. . Büyük caddeye avdet ettiler. Sakin duruyorlardı. Her ikisi düşüncesine dalmıştı. Etrafların- da olup biteni asla fark etmi- yorlardı. Binaenaleyh bir müd- dettenberi uzaktan duyulan ba- ğırışları ve şarkılırı fark edeme- diler. Birdenbire sokakta koşu- şup tepinen bir sürü halk ara- sında kaldılar. Bunların önünde iri bir delikanlı yürüyordu. Onu götürüyorlar mı idi? Yoksa omu a — Ziraat bankası müdürü Ayvalık'a fussuİ müdürü Hakkkı B, dünkü ekspresle Ziraat bankası umumi müdürü Şük- rası meçhuldü, Kalabalık birden bire durdu. Başta yürüyenler iri yarı delikanlı ile Amiral Nelson meybanesine daldılar. Halktan bütün girebilenler bunları takip etti. “Bar, ın sahibi bakiye ka- lanlar üzerine kapıyı kapayarak kilitledi. Aşton ve Kravley ka- labalığın ön safına isabet ettik- lerinden istiyerek içeri girmiş- lerdi. Birer kadeh Seoç ismar- lâdıktan sonra be olacağını beklemeğe başladılar. Debşetli bir gürültü oluyor- du. Her lisan ve Lehçeden ko- nuşan adamlar vardı. Fakat ha- disenin ne olduğu bir türlü an- laşılamiyordu. Şüphesiz ki kav- ga olmamıştı. Girenler sarhoşta değil idiler. Bundan sonra içe- ceklerdi. Herkesin kahkaha ile güldüğüne göre eğlenceli birşey yapılacaktı. de “öğ, İşara bu halkın düşmüştü. bu- Arkadaşına ne olduğumu Şehir meclisinden (Avni, Aptülka, zevat |dişlere şahit olmuşuzdur. B e YMM Mi e hi” günahtır. Binaenaleyh — a bu ilâca iltifat etmeyip böyle takdirinde Mine Esbak meb'üsu Mehmet Fuat kazanması ie rü Bey Ayvalığa gitmiştir. Bankanm'y,,. a neşrolunan yevmi Hür m Ayvalık şubesi Ayvalık yağcılarma ya! Adam gazetesi dnüden itibaren inti- rım milyon lira ikraz edecektir. vardı, Hür Adam Beriki omuz silkerek beklemesi- ni söyledi, O vakit Aşton meseleyi ken- dinden halletmek istedi. Ve ni- hayet şu neticeye vardı. Sürü- nün başındaki gürbüz delikanlı şüphesiz iri bir altın parçası bulmuş olacaktı, Aşton buraya harikulâde bir badise görmek için gelmişti. Ma- amafih böyle bir hadiseye şa- hit olduktan sonra sonuna ka- dar beklemek efdaldi Filhakika vak'a ber vakit gü- rültülü vak'alardan değildi. Barın sahibi bardakları dol- durarak gelip giderken iri yarı delikanlı alkışların ve sayhala- rm arasında yanında diğer iki adam olduğu halde bir masaya çıktı. Kirli bir bir kadeh viski tutuyor ve aptal İ Ankaraden İzmire gitmiştir. İ diri toprüğa gömmüş bu vahşi anne © tulmuştur. yani diş ağrısı muhtelif diş Avni Beyin nutkundan sonra Ode.Jlarından ileri gelir ve bu onda oynıyan yunan trupu aktörlerin birisi de ayrı ayrı ilâçlarla du den M. Gavrilidis heyecanlı bir hitabe. bilir. İşte bunun içindir ki bazı ie tifendin. dpi ele vermek beraber çalışmak temennisi vet ederler. men hiç kullanılmamakta ve M. Gavrilidisin büyük bir heyecanla/rine ondan çok kuvvetli ve (Mi dolu hitabesinden sonra yunan artist |lâçlar kullanılmaktadır. lerinden bir zat türkçe bir nutuk söyle|ka dediğimiz gibi (diş hastalıklarından hâsıl Bundan sonra Ertuğrul Muhsin B.Jağrı olduğu için (kreozot) ve rumca olarak küçük Kemal B. hita-Jzaman Ür va pe bir mi lerde bulunarak ürlerini ve ih.|selesidir. ağrısı na mke sinde bunu hangi “ilâçla durdu Türk - Yunan san'atlarını kardeşlen-| mümkün olacağını ancak bir sa diren bu buluşmada muharrir Mebrurejveya Nermin Muvaffak o Hanımlar,|babette olduğu gibi, Lada Feridun,irâ tedavi lâzimdır. (Kreozot) dir)den beyhude yere tahrip edilmi a sarılmıştı, elinde|di: ap e raşmie Seyirciler bağırıyor-| Yınız! İzmirde Halk fırkesi teşkilât heyeti Halk fırkasının İzmir teşkilâr hey faaliyetine devam etmektedir. zwir meb'usu Vasıf, Celâl, Mür Halit B. lerden mürekkep heyet € gün doktor, eczacı ve dişçilerin İ Ti Türk ocağında bir içtima aktetmişti. Heyet bundan sonra Ödemişe #'İ. miştir, - Balıkesirde * O» Balıkesir heyeti de mesaisini, ileri” miş muhtar ve umum! meclis intihal” da namzet göstermemeğe karar Postada teftiş Izmir posta ideresinde sıkı bir İt başlamış heyeti» teltişiye 'relsi Şevki mad od dina in. Bir oyunun feci neticesi | İzmirde Barnovanın Camcı köyün sekiz yaşında iki küçü: çocuk-ar: masüm bir neşe İle başlıyan bir Of” büyük bir (acin ile neticelenmiştir. Ali ve Hasan ismindeki iki arkad babalarının silâhlarını alarık kıra G# mışlar iki düşman neferi imiş gibi Oyununa başlamışlardır. iy Bu esnada Alinin tabâncasından kan kurşun zavallı Haseni öldörmüt küçük katl yaşının. müsaadesizliğin! serbest bırakıİmıştır. Şehir ve tavuk İzmir belediyesi şehir dahilinde w vukların dol, sını menetmişeir. ? “Bir vahşet Manisaya tabi Kularla bir kadın ri meşru surette kazandığı çocuğunu me mi im a mali mi i i Kreozot tehlikesi © Dişi ağrıyan bazı hastaların ge Sw GE ars sem bir “ Haddi zatinde (kreozot) teh ; ia *zü Bunda ağrısı) bir dişçi bilir. Yani alelü &vvelâ teşk — A pir N Diştabibi e ş ve DE PEŞEFES ISS ga sar mrsyazos sxs

Bu sayıdan diğer sayfalar: